Why didn’t this 2,000 year old body decompose? - Carolyn Marshall

1,810,546 views ・ 2021-02-04

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sena Azizoğlu Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:06
In 1984, two field workers discovered a body in a bog outside Cheshire, England.
0
6663
6416
1984′te İngiltere’nin Cheshire kenti dışındaki bir bataklıkta
iki saha çalışanı bir ceset buldu.
00:13
Officials named the body the Lindow Man
1
13079
2584
Yetkililer cesede Lindow Adamı adını verdi
00:15
and determined that he’d suffered serious injuries,
2
15663
3000
ve künt travma ile boğulma dahil olmak üzere
00:18
including blunt trauma and strangulation.
3
18663
3375
ciddi yaralanmalara maruz kaldığını belirledi.
00:22
But the most shocking thing about this gruesome story
4
22038
2958
Ancak bu korkunç hikayeye dair en şaşırtıcı şey,
00:24
was that they were able to determine these details from a body over 2,000 years old.
5
24996
6417
2000 yıldan daha eski bir cesetten bu ayrıntıları belirleyebilmeleriydi.
00:31
Typically, decomposition would make such injuries hard to detect
6
31413
3208
Çürüme genellikle bu tür yaraların haftalar önce gömülmüş cesetlerde bile
00:34
on a body buried just weeks earlier.
7
34621
2500
tespit edilmesini zorlaştırır.
00:37
So why was this corpse so perfectly preserved?
8
37121
3125
Peki bu ceset nasıl bu kadar mükemmel bir şekilde korunmuştu?
00:40
And why don't all bodies stay in this condition?
9
40246
2750
Neden tüm cesetler bu şekilde kalmıyor?
00:43
The answers to these questions live six feet underground.
10
43746
3791
Bu soruların cevapları yeraltında yaşıyor.
00:47
It may not appear very lively down here,
11
47537
1917
Burada yaşam varmış gibi görünmeyebilir
00:49
but a single teaspoon of soil contains more organisms
12
49454
3375
ancak bir çay kaşığı kadar toprakta bile
gezegendeki insanlardan daha çok organizma bulunur.
00:52
than there are human beings on the planet.
13
52829
2917
00:55
From bacteria and algae to fungi and protozoa,
14
55746
3791
Toprak; bakterilerden alglere, mantarlardan tek hücrelilere
00:59
soils are home to one quarter of Earth’s biodiversity.
15
59537
3459
Dünya’daki biyoçeşitliliğinin çeyreğine ev sahipliği yapmaktadır.
01:02
And perhaps the soil’s most important inhabitants are microbes,
16
62996
4250
Belki de toprakta yaşayan en önemli organizmalar mikroplardır.
01:07
organisms no larger than several hundred nanometers
17
67246
3542
Birkaç yüz nanometreden daha uzun değillerdir
01:10
that decompose all the planet’s dead and dying organic material.
18
70788
4916
ve gezegendeki ölü ve ölmekte olan organik maddeleri ayrıştırırlar.
01:15
Imagine we drop an apple in the forest.
19
75704
2709
Ormanda yere bir elma düşürdüğümüzü varsayalım.
01:18
As soon as it contacts the soil,
20
78413
1916
Toprağa temas eder etmez
01:20
worms and other invertebrates begin breaking it down into smaller parts;
21
80329
4417
solucanlar ve diğer omurgasızlar, elmayı küçük parçalara ayrıştırmaya başlar.
01:24
absorbing nutrients from what they consume and excreting the rest.
22
84746
4167
Tükettiklerinden besin maddelerini emer ve geri kalanını dışkılar.
01:28
This first stage of decomposition sets the scene for microbes.
23
88913
4166
Ayrıştırmanın ilk aşaması mikroplar için bir hazırlıktır.
01:33
The specific microbes present depend on the environment.
24
93079
3292
Mikropların çeşitleri ortamdan ortama değişir.
01:36
For example, in grasslands and farm fields there tend to be more bacteria,
25
96371
4125
Örneğin, çayır ve tarlalarda, çimleri ve yaprakları ayrıştırmada
uzmanlaşmış bakteriler daha fazla bulunma eğilimindedir.
01:40
which excel at breaking down grass and leaves.
26
100496
3083
01:43
But in this temperate forest there are more fungi,
27
103579
3042
Ancak bu ılıman ormanda
karmaşık odunsu maddeleri ayrıştırabilen mantarlar daha fazladır.
01:46
capable of breaking down complex woody materials.
28
106621
3583
01:50
Looking to harvest more food from the apple’s remains,
29
110204
2834
Elmanın kalıntılarından daha fazla besin toplamaya çalışan
01:53
these microbes release enzymes
30
113038
1708
bu mikroplar enzim salgılayarak
01:54
that trigger a chemical reaction called oxidation.
31
114746
3792
oksidasyon adı verilen kimyasal bir tepkimeyi tetikler.
01:58
This breaks down the molecules of organic matter, releasing energy,
32
118538
3666
Organik maddeyi moleküllerine ayrıştırarak mineralizasyon adı verilen bir işlemle
02:02
carbon, and other nutrients in a process called mineralization.
33
122204
4459
enerji, karbon ve diğer besin maddelerini açığa çıkarır.
02:06
Then microbes consume the carbon and some nutrients,
34
126663
3291
Sonrasında mikroplar karbonu ve bazı besin maddelerini tüketir.
02:09
while excess molecules of nitrogen, sulfur, calcium, and more
35
129954
3500
Ancak artan azot, sülfür ve kalsiyum molekülleri ile daha fazlası
02:13
are left behind in the soil.
36
133454
1875
toprakta bırakılır.
02:15
As insects and worms eat more of the apple,
37
135329
2417
Böcekler ve solucanlar elmadan yedikçe
02:17
they expose more surface area for these microbial enzymes
38
137746
3458
mikrobiyal enzimlerin oksidasyon ve mineralizasyon yapabilmesi için
02:21
to oxidize and mineralize.
39
141204
2292
daha fazla yüzey alanı ortaya çıkar.
02:23
Even the excretions they leave behind are mined by microbes.
40
143496
4000
Arkalarında bıraktıkları dışkılar bile mikroplar tarafından işlenir.
02:27
This continues until the apple is reduced to nothing—
41
147496
3125
Ilıman bir ormanda bir iki ay süren bu süreç
02:30
a process that would take one to two months in a temperate forest.
42
150621
3750
elma yok olana kadar devam eder.
02:34
Environments that are hot and wet support more microbes
43
154371
3083
Sıcak ve ıslak ortamlar,
soğuk ve kuru yerlere göre daha çok mikrop bulundurur
02:37
than places that are cold and dry,
44
157454
2542
02:39
allowing them to decompose things more quickly.
45
159996
2583
ve onların daha hızlı ayrıştırma yapmalarını sağlar.
02:42
And less complex organic materials break down faster.
46
162579
3792
Ayrıca daha az karmaşık organik maddeler daha çabuk ayrıştırılır.
02:46
But given enough time,
47
166371
1625
Ancak yeterli vakit tanındığında tüm organik maddeler
02:47
all organic matter is reduced to microscopic mineral nutrients.
48
167996
4958
mikroskopik boyutlardaki mineral besin maddelerine parçalanabilir.
02:52
The atomic bonds between these molecules are too strong to break down any further.
49
172954
5000
Bu moleküller arasındaki atom bağları daha çok parçalanamayacak kadar güçlüdür.
02:57
So instead, these nutrients feed plant life,
50
177954
3250
Bunun yerine bu besin maddeleri bitkilere besin olur.
03:01
which grow more food that will eventually decompose.
51
181204
3417
Bitkiler de er ya da geç ayrıştırılacak daha fazla besin üretir.
03:04
This constant cycle of creating and decomposing supports all life on Earth.
52
184621
5625
Bu değişmez üretme ve ayrıştırma döngüsü Dünya’daki tüm yaşamı destekler.
03:11
But there are a few environments too hostile for these multi-talented microbes—
53
191288
4958
Ancak bu çok yetenekli mikroplar için fazla düşmanca olan birkaç ortam vardır.
03:16
including the peat bogs outside Cheshire, England.
54
196246
3958
İngiltere’nin Cheshire kenti dışındaki turba bataklıkları da bu ortamlardandır.
03:20
Peat bogs are mostly made of highly acidic Sphagnum mosses.
55
200204
4500
Turba bataklıkları genellikle çok asitli Sfagnum yosunlarından oluşur.
03:24
These plants acidify the soil while also releasing a compound
56
204704
3625
Bu bitkiler toprağı asitlendirip azot ile bağ oluşturan bir bileşik salgılayarak
03:28
that binds to nitrogen, depriving the area of nutrients.
57
208329
4125
bölgeyi besin maddelerinden yoksun bırakır.
03:32
Alongside cold northern European temperatures,
58
212454
2959
Bu koşullar, Kuzey Avrupa’nın soğuk havasıyla beraber
03:35
these conditions make it impossible for most microbes to function.
59
215413
4125
çoğu mikrobun işlevlerini yerine getirmesini imkansızlaştırır.
03:39
With nothing to break them down,
60
219538
1666
Ölü yosunlar ayrıştırılmadıkları için yığınlar oluşturarak
03:41
the dead mosses pile up, preventing oxygen from entering the bog.
61
221204
4292
bataklığa oksijen girmesini engeller.
03:45
The result is a naturally sealed system.
62
225496
3417
Böylece doğal yollardan hava geçirmeyen bir sistem oluşur.
03:48
Whatever organic matter enters a peat bog just sits there— like the Lindow Man.
63
228913
6333
Lindow Adamı gibi turba bataklığına giren herhangi bir organik madde orada kalır.
03:55
The acid of the bog was strong enough
64
235246
1917
Bataklıkta bulunan asit
03:57
to dissolve relatively simple material like bone,
65
237163
3250
kemik gibi kısmen basit maddeleri çözündürebilecek kadar güçlüydü.
04:00
and it turned more complex tissue like skin and organs pitch black.
66
240413
4041
Deri ve organlar gibi daha karmaşık dokuları ise kapkara yaptı.
04:04
But his corpse is otherwise so well-preserved,
67
244996
2917
Yine de bunlar dışında ceset çok iyi korunduğu için
04:07
that we can determine he was healthy, mid-20s,
68
247913
2833
sağlıklı, yirmili yaşların ortasında ve vücudunda pek ağır iş izi olmadığından
04:10
and potentially wealthy as his body shows few signs of hard labor.
69
250746
4000
muhtemelen zengin biri olduğunu belirleyebiliyoruz.
04:14
We even know the Lindow Man’s last meal—
70
254746
2833
Lindow Adamı’nın yediği son yemeği bile biliyoruz.
04:17
a still undigested piece of charred bread.
71
257579
3917
Hala sindirilmemiş yanık bir ekmek parçası.
04:21
Scholars are less certain about the circumstances of his death.
72
261496
3750
Ancak bilim insanları ölüm nedenleri konusunda bu kadar emin değil.
04:25
While cold-blooded murder is a possibility,
73
265246
2667
Soğukkanlılıkla işlenmiş bir cinayet ihtimaller arasında olsa da
04:27
the extremity of his injuries suggest a ritual sacrifice.
74
267913
4333
yaralarının derecesi bir kurban törenini akla getiriyor.
04:32
Even 2,000 years ago,
75
272246
1625
Bataklığın, 2000 yıl önce bile
04:33
there’s evidence the bog was known for its almost supernatural qualities;
76
273871
5083
neredeyse doğaüstü denilecek niteliklerle bilindiğine dair kanıtlar var.
04:38
a place where the soil beneath your feet wasn’t quite dead or alive.
77
278954
5042
Ayağınızın altındaki toprağın ne canlı ne de cansız olduğu bir yer.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7