How to make a profit while making a difference | Audrey Choi

106,857 views ・ 2016-03-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: hatice yildiz Gözden geçirme: Sancak Gülgen
Büyük kurumların değişim yaratmak için
00:13
I believe big institutions
0
13040
2016
büyük potansiyallere sahip olduğuna,
00:15
have unique potential to create change,
1
15080
2616
ve biz bireylerin de bu kurumların gideceği yön üzerinde
00:17
and I believe that we as individuals
2
17720
1976
00:19
have unique power
3
19720
1296
eşsiz bir etkiye sahip olduğumuza inanıyorum.
00:21
to influence the direction that those institutions take.
4
21040
2720
00:24
Now, these beliefs did not come naturally to me,
5
24720
2336
Aslına bakarsanız bu bana kendiliğinden gelmiş bir inanış değil
00:27
because trusting big institutions,
6
27080
2576
çünkü büyük kurumlara güvenmek
00:29
not really part of my family legacy.
7
29680
1800
pek de aile mirasımın parçası değil.
00:32
My mother escaped North Korea
8
32640
2096
Annem 10 yaşındayken
00:34
when she was 10 years old.
9
34760
1856
Güney Kore'den kaçtı.
00:36
To do so, she had to elude every big institution in her life:
10
36640
4016
Bunu yapabilmek içinse hayatındaki her büyük kurumdan saklanmalıydı;
00:40
repressive governments, occupying armies
11
40680
2856
baskılayıcı hükümetler, işgalci ordular
00:43
and even armed border patrols.
12
43560
1920
hatta sınır devriyeleri.
00:46
Later, when she decided she wanted to emigrate to the United States,
13
46720
3696
Sonra, Amerika'ya gitmeye karar verdiğinde
00:50
she had to defy an entire culture
14
50440
2056
genç kızların asla daha iyi ve daha parlak
00:52
that said the girls would never be the best and brightest.
15
52520
3520
olamayacağı denilen bir kültüre meydan okumak zorunda kalmıştı.
00:56
Only because her name happens to sound like a boy's
16
56680
2936
Çünkü hükümet göç sınavına girebilmek için
00:59
was she able to finagle her way into the government immigration exam
17
59640
3256
adını erkek adı olarak değiştirdi,
01:02
to come to the United States.
18
62920
1600
Amerika'ya gitmek için.
01:05
Because of her bravery and passion,
19
65600
2376
Onun cesareti ve tutkusu sebebiyle
01:08
I've had all the opportunities that she never did,
20
68000
2856
sahip olamadığı fırsatlara sahip oldum ki,
01:10
and that has made my story so different.
21
70880
2520
benim hikayemi farklı kılan budur.
01:14
Instead of running away from big institutions,
22
74080
2376
Büyük kurumlardan kaçmak yerine
01:16
I've actually run toward them.
23
76480
1816
aslında, onlara doğru yöneldim.
01:18
I've had the chance over the course of my career
24
78320
2256
Yüksek kariyer yapma şansına sahip oldum,
01:20
to work for The Wall Street Journal,
25
80600
1816
"Wall Street" gazetesinde,
01:22
the White House
26
82440
1216
Beyaz Saray'da,
01:23
and now one of the largest financial institutions in the world,
27
83680
2976
ve şimdi yatırımlarının devamına öncülük ettiğim
01:26
where I lead sustainable investing.
28
86680
2136
dünyanın en büyük finansal kurumunda çalışarak.
01:28
Now, these institutions are like tankers,
29
88840
2416
Halen, bu finansal kurumlar tanker gibidir,
01:31
and working inside of them,
30
91280
1416
ve onların içinde çalışmak,
01:32
I've come to appreciate what large wakes they can leave,
31
92720
3616
takdir etmeliyim ki, bırakabilecekleri ne büyük sermaye!
01:36
and I've become convinced
32
96360
1296
Şuna eminim,
01:37
that the institution of the global capital markets,
33
97680
2736
dünya sermaye piyasaları kurumu
01:40
the nearly 290 trillion dollars of stocks and bonds in the world,
34
100440
4896
dünyada yaklaşık 290 trilyon dolar sermaye ve senete sahip,
01:45
that that may be one of our most powerful forces
35
105360
2856
bu belki de bizim en güçlü kudretlerimizden biri olabilir
01:48
for positive social change at our disposal,
36
108240
2576
pozitif sosyal değişim için elimizin altında olabilir,
01:50
if we ask it to be.
37
110840
1240
eğer olmasını istersek.
01:52
Now, I know some of you are thinking,
38
112920
1856
Şu an, bazılarınızın aklından geçeni biliyorum,
01:54
global capital markets, positive social change,
39
114800
2496
dünya sermaye piyasaları ve pozitif sosyal değişim,
01:57
not usually in the same sentence or even the same paragraph.
40
117320
3816
bunlar aynı paragrafta bulunamayacağı gibi aynı cümlede de yer almazlar.
02:01
I think many people think of the capital markets
41
121160
2336
Sanırım, pek çok insan sermaye piyasalarıni
02:03
kind of like an ocean.
42
123520
1296
bir okyanus gibi düşünüyor.
02:04
It's a vast, impersonal, uncaring force of nature
43
124840
3816
Devasa, başıboş, yeryüzünün en başıbozuk gücü
02:08
that is not affected by our wishes or desires.
44
128680
2656
bizim isteklerimizden ve arzularımızdan etkilenmeyen.
02:11
So the best that our little savings accounts
45
131360
2336
Şu an için en iyi şey, küçük tasarruf hesaplarımızı
02:13
or retirement accounts can do
46
133720
1696
ve emeklilik hesaplarımızı yapabilmek için
02:15
is to try to catch some waves in the good cycles
47
135440
2576
iyi döngülerdeki bazı dalgaları yakalayabilmek
02:18
and hope that we don't get inundated in the turbulent ones,
48
138040
2761
ve fırtınalı durumlardan kurtulmayı umut etmektir,
02:20
but certainly our decisions on how to steer our little retirement accounts
49
140826
4230
ama şüphesiz, bizim küçük emeklilik hesaplarımızın nasıl
olacağı yönündeki kararlarımız
02:25
don't affect the tides,
50
145080
1496
gelgitlerden etkilenmez,
02:26
don't change the shape or size or direction of the waves.
51
146600
3400
dalgaların yönünü, boyutunu veya şeklini değiştirmeye çalışmayın!
02:31
But why is that?
52
151800
1216
Peki neden?
02:33
Because actually, one third of this ocean of capital
53
153040
3336
Çünkü aslında, bu okyanus sermayenin üçte biri
02:36
actually belongs to individuals like us,
54
156400
3616
bizim gibi bireylere aittir
02:40
and most of the rest of the capital markets
55
160040
2056
ve geri kalan sermaye piyasalarının çoğu
02:42
is controlled by the institutions that get their power and authority
56
162120
3216
güçlerini ve otoritelerini korumaya çalışan kurumlar
tarafından kontrol edilir
02:45
and their capital from us,
57
165360
1776
ve bizden aldıkları sermayelerini
02:47
as members, participants, beneficiaries, shareholders or citizens.
58
167160
4136
üyeler, katılımcılar, lehtarlar, hissedarlar ve vatandaşlar olarak.
02:51
So if we are the ultimate owners of the capital markets,
59
171320
2840
Eğer sermaye piyasalarının asıl sahibi bizler isek;
02:55
why aren't we able to make our voices heard?
60
175240
2120
niçin sesimizi duyuramayalım?
02:58
Why can't we make some waves?
61
178360
1560
Neden bazı dalgalanmalar yapamayalım?
03:00
So let me ask you a different question:
62
180960
1896
Şimdi size farklı bir soru sormama izin verin:
03:02
did any of you buy fair trade coffee
63
182880
2216
sizden herhangi biriniz son zamanlarda bulunduğunuz
03:05
the last time you were at a supermarket or at Starbucks?
64
185120
2656
bir süpermarketten veya Starbucks'tan kaliteli bir kahve satın aldınız mı
03:07
OK. Do any of you go to the restaurant
65
187800
2416
Peki. Herhangi biriniz bir restoranta gidip
03:10
and order the sustainably farmed trout
66
190240
2656
iyi yetiştirilmiş bir çiftlik alabalığı sipariş verdiniz mi,
03:12
instead of the miso-glazed Chilean sea bass
67
192920
2536
miso şirülü Şili levrek balığı yerine
03:15
that you really wish you could have?
68
195480
1720
gerçekten almak istediğiniz?
03:17
Do any of you drive hybrid cars or even electric cars?
69
197960
2880
Sizden herhangi biriniz hibrit araba veya elektrikli araba kullanıyor mu?
03:21
So why do we do these things?
70
201440
2096
Peki biz bunları neden yapıyoruz?
03:23
Right? One electric car doesn't amount to much in a fleet of 1.2 billion
71
203560
3856
Doğru değil mi? Bir elektrikli araba
03:27
combustion engine vehicles.
72
207440
1480
1.2 milyar değerinde yanmalı motorlu araca denk gelmez.
03:29
One fish is just one fish in the sea.
73
209760
2680
Bir balık, denizde sadece bir balıktır.
03:33
And one cup of coffee
74
213160
2176
Ve bir fincan kahve
03:35
doesn't amount to a hill of beans in this crazy world.
75
215360
2560
bu çılgın dünyada bir fasulye yığını etmez.
03:39
But we do these things because we believe they matter,
76
219400
2536
Ama biz bunları yapıyoruz,
çünkü bunların önemli olduğuna inanıyoruz,
03:41
that our actions add up,
77
221960
1256
birlikte yaptığımız eylemlerimiz
03:43
that our choices might influence others
78
223240
1896
ve seçimlerimiz başkalarını etkileyebilir
03:45
and collectively, what an impact we can have.
79
225160
2160
ve kollektif bir şekilde tesir edebiliriz.
03:48
So, in my bag I have a coffee mug that I bought a couple of years ago.
80
228440
3416
Bir kaç yıl önce satın aldığım kahve kupasını halen yanımda taşıyorum.
03:51
It's a reusable mug. It has all these things printed on it.
81
231880
2936
Bu yeniden kullanılabilir bir kupadır. Onun üzerine basılmış bir şeyler var.
03:54
Look at some of the things that are on it, that it says.
82
234840
3096
Üzerine yazılmış olan şu şeylere bakın:
03:57
"This one cup can be used again and again."
83
237960
2536
"Bu bir fincan tekrar tekrar kullanılabilir"
04:00
"This one cup may inspire others to use one too."
84
240520
3856
"Bu bir fincan bir şeyi çok kullanmak konusunda başkalarına ilham verebilir"
04:04
"This one cup helps save the planet."
85
244400
2296
"Bu bir fincan gezegeni korumaya yardımcı olur,"
04:06
I had no idea this plastic cup was so powerful.
86
246720
2456
Bu plastik fincanın bu kadar güçlü olduğunu bilmezdim.
04:09
(Laughter)
87
249200
1096
(Gülüşmeler)
04:10
So why do we think that our choice
88
250320
1896
Peki niçin şunu düşünüyoruz;
04:12
of a four dollar shade-grown fair trade artisanal cup of coffee
89
252240
3816
gölgede yetişmiş, ticaret için uygun
bir fincan kahve sadece dört dolara tercihimiz,
04:16
in a reusable mug matters,
90
256080
2176
tekrar kullanılabilir kupa içerisinde,
04:18
but what we do with 4,000 dollars in our investment account
91
258280
2762
peki yatırım hesabımızdaki 4 bin dolar ile ne yapıyoruz,
04:21
for our IRA doesn't?
92
261066
1400
bizim IRA için, öyle değil mi?
04:23
Why can't we tell the supermarket and the capital markets
93
263800
3096
Biz niçin süpermarketlere ve sermaye piyasalarına
04:26
that we care,
94
266920
1416
adil çalışma standartlarını,
04:28
that we care about fair labor standards,
95
268360
2256
üretim yöntemlerini desteklemeyi,
04:30
that we care about sustainable production methods
96
270640
2336
ve sağlıklı toplulukları
04:33
and about healthy communities?
97
273000
1856
önemsediğimizi söylemiyoruz?
04:34
Why aren't we voting with our investment dollars,
98
274880
3016
Niçin yatırım dolarlarımızla seçim yapamıyoruz,
04:37
but we would vote with our lattes?
99
277920
1640
sütlü kahvemizle seçim yapabiliyorken?
04:40
So I think it has something to do with the myths,
100
280520
3216
Masallarla yapılacak bir şeyler olduğunu düşünüyorum,
04:43
the fables that we all carry around in our collective consciousness.
101
283760
3216
Masallar hepimizi kollektif bir şuura yönlendirir.
04:47
Do you remember the Grimm's fairy tale about the magic porridge pot?
102
287000
3576
Grimm'inin sihirli yulaflı kap hakkındaki peri masalını hatırlıyor musunuz?
04:50
If you said to the pot, "Boil, little pot, boil,"
103
290600
2376
Eğer siz kaba "Kayna, küçük kap, kayna" derseniz
04:53
it would fill up with sweet porridge.
104
293000
2296
kap tatlı yulafla dolacaktır.
04:55
And if you said, "Stop, little pot, stop,"
105
295320
2096
Ve siz "dur, küçük kap, dur" derseniz,
04:57
it would stop.
106
297440
1200
o duracaktır.
04:59
But if you got the words wrong, it wouldn't listen,
107
299440
3176
Fakat yanlış kelimeler söylerseniz, dinlemeyecektir,
05:02
and things could go terribly awry.
108
302640
1760
ve bir şeyler ters gidebilir.
05:05
So I think when it comes to markets,
109
305640
1736
Sermaye piyasalarına gelinecek olursa,
05:07
we have a little bit of a similar fable in our heads.
110
307400
2496
bu masalın bir benzerinin zihnimizde oluştuğunu düşünüyorum.
05:09
We believe that the markets is this magic pot
111
309920
2336
Pazarların bu sihirli kap gibi olduğuna inanıyoruz,
05:12
that obeys only one command:
112
312280
1856
sadece bir emre itaat eder:
05:14
make more money.
113
314160
2040
Daha çok para kazanmak.
05:16
Only those words said exactly that way
114
316920
2896
Sadece bu kelimeler
05:19
will make the pot fill up with gold.
115
319840
1840
kabın altın ile dolmasını sağlayacak asıl yoldur.
05:22
Add in some extra words like "protect the environment,"
116
322640
3336
"Çevreyi koru!" gibi fazla sözcükler ekleyin,
05:26
the spell might not work.
117
326000
1640
büyü işe yaramayabilir.
05:28
Put in the wrong words like "promote social justice,"
118
328400
2760
"Sosyal adaleti destekle!" gibi yanlış sözcükler koy,
05:32
and you might see your gold coins shrink
119
332560
2016
altın paraların küçüldüğünü görebilirsin
05:34
or even vanish entirely, according to this fable.
120
334600
2840
veya bu masala göre tamamen kaybolur.
05:38
So we asked people, what do you really think?
121
338440
2776
Bu yüzden insanlara şunu sorduk,
gerçekten ne düşünüyorsunuz?
05:41
And we actually went out and polled a thousand individual investors,
122
341240
4216
Nihayetinde özel olarak bin kadar yatırımcının nabzını yokladık
05:45
and we found something fascinating.
123
345480
2016
ve şaşırtıcı bir şeyler bulduk.
05:47
Overwhelmingly,
124
347520
1496
Ezici bir çoğunlukla,
05:49
people wanted to add those extra words into the formula.
125
349040
3616
insanlar bu formüle fazladan kelime eklemek istediler.
05:52
71 percent of people said yes,
126
352680
3056
İnsanların % 71'i "evet" dedi,
05:55
they were interested in sustainable investing,
127
355760
2576
,kaliteli yatırım sürecinde en iyisini alarak tanımladığımız
05:58
which we define as taking the best in class investment process
128
358360
2936
öyle ki, geleneksel olarak sizin sahip olduğunuz
06:01
that you already have traditionally
129
361320
1736
ve ek olarak fazladan bilgi alabileceğiniz ve
06:03
and adding in the extra information you get
130
363080
2056
sosyal çevreyi ve iyi denetimi düşündüğünüz zaman,
06:05
when you think about the environment and society and good governance.
131
365160
3256
desteklenebilir yatırım ile ilgilendiler.
06:08
71 percent wanted that.
132
368440
1736
% 71' i bunu istedi.
06:10
72 percent said that they believe that companies who did that
133
370200
3656
% 72'si finansal olarak daha iyisini yapabilen
06:13
would actually do better financially.
134
373880
1816
şirketlere güvendiklerini söyledi.
06:15
So people really do believe that you can do well by doing good.
135
375720
3656
Böylece insanlar şuna inanır: iyisini yaparak daha iyisini yapabilirsin.
06:19
But here was the weird thing:
136
379400
1416
Fakat burada garip bir şey vardı:
06:20
54 percent of the people
137
380840
1536
insanların % 54'u hala şunu söylüyor;
06:22
still said if they put their money in those kinds of stocks,
138
382400
4176
eğer paralarını bu çeşit sermaye içine koyarlarsa,
06:26
they thought that they would make less money.
139
386600
2120
daha az para kazanacaklarını düşünüyorlar.
06:29
So is it true?
140
389880
1616
Yani bu doğru mudur?
06:31
Do you get less sweet porridge if you invest in shade-grown coffee
141
391520
3776
Gölgede yetişmiş kahveye yatırım yaparsanız, daha az tatlı püre alır mısınız,
06:35
instead of drinking it?
142
395320
1240
ya da kahveyi içmek yerine?
06:37
Well, you know, the investors in companies like Burt's Bees
143
397840
3176
Evet, bilirsiniz, Burt's Bees veya Ben & Jerry's gibi şirketlerdeki yatırımcılar
06:41
or Ben & Jerry's wouldn't say so.
144
401040
1776
böyle söylemeyeceklerdir.
06:42
Right? Both of those started out as small, socially conscious companies
145
402840
3976
Öyle değil mi? Bu şirketlerin her ikisi küçük,
olarak başladılar, sosyal sorumluluk sahibi şirketler
06:46
that ended up becoming so popular with consumers
146
406840
3136
öyle ki, çok popüler müşterilere sahip olarak sonuçlandılar
06:50
that the giants Unilever and Clorox bought them
147
410000
3056
büyük Ünilever ve Clorox onların herbirini
06:53
for hundreds of millions of dollars
148
413080
2160
yüz milyonlarca dolara
06:55
each.
149
415880
1200
satın aldı.
06:57
But here's the important thing.
150
417840
1536
Fakat burada önemli bir şey var.
06:59
Those corporations realized
151
419400
1336
Bu şirketler şunun farkına vardılar;
07:00
that if they wanted to protect the value of their investments,
152
420760
2936
eğer onlar yatırımlarının değerini korumak isteselerdi,
07:03
they had to preserve that socially conscious mission.
153
423720
2496
sosyal sorumluluk görevini korumak zorunda kalırlardı.
07:06
If they didn't keep adding in those extra words
154
426240
2216
Eğer onlar fazladan sözler eklemeselerdi,
07:08
of environmentally friendly and socially conscious,
155
428480
2416
çevre dostu ve sosyal bilince sahip olarak,
07:10
those brands wouldn't make more money.
156
430920
2080
bu markalar daha fazla para kazanamazlardı.
07:14
But maybe this is just the exception the proves the rule, right?
157
434440
3336
Bu belki kuralı ispat eden tek bir istisna olabilir.
Öyle değil mi?
07:17
The serious companies that fund our economy
158
437800
2536
Ciddi şirketler ekonomimizin kaynağıdır,
07:20
and that fund our retirements and that really make the world go round,
159
440360
3296
emekliliğimizin kaynağıdır ve
gerçekten dünyanın her yerinde böyledir,
07:23
they need to stick to making more money.
160
443680
2440
daha fazla para kazanmaları
için ayrılmamaları gerekir.
07:26
So, Harvard Business School actually researched this,
161
446960
2696
Harvard Ticaret Üniversitesi
bunun üzerine bir araştırma yapmış
07:29
and they found something fascinating.
162
449680
1762
ve ilginç bir şey bulmuşlar.
07:31
If you had invested a dollar 20 years ago
163
451466
2630
Eğer siz 20 yıl önce bir dolar
yatırım yapmış olsaydınız,
07:34
in a portfolio of companies
164
454120
1656
şirketlerin belgelerinde
07:35
that focused narrowly on making more money
165
455800
2216
daha fazla para kazanmak üzerine dar bir çerçevede odaklanan
07:38
quarter by quarter,
166
458040
1936
kuruş kuruş,
07:40
that one dollar
167
460000
1416
bu bir dolar,
07:41
would have grown to 14 dollars and 46 cents.
168
461440
3856
14 dolar ve 46 sente kadar büyümüş olurdu.
07:45
That's not bad until you consider
169
465320
2256
Göz önünde bulundurana kadar bu birikim fena değil,
07:47
that if instead you'd invested that same dollar
170
467600
3016
bunun yerine aynı dolarıa yatırım yapmış olsaydın,
07:50
in a portfolio of companies
171
470640
1656
şirketlerin belgelerinde
07:52
that focused on growing their business
172
472320
1810
işlerini büyütmeye odaklanmış olsalardı
07:54
and on the most important environmental and social issues,
173
474154
3240
ve en önemlisi çevresel ve sosyal konular üzerinde olsalardı,
07:58
that one dollar would have grown
174
478040
2176
bu bir dolar
08:00
to 28 dollars and 36 cents.
175
480240
3440
28 dolar ve 36 sente kadar büyümüş olacaktı.
08:04
almost twice as much sweet porridge.
176
484240
2896
neredeyse iki katı kadar tatlı püresi.
08:07
Now, let's be clear, they didn't make that outperformance
177
487160
2976
Şimdi, açık olalım, iyi bir vatandaş olabilmek için
08:10
by giving away money to seem like a nice corporate citizen.
178
490160
2896
yatırım yaparak daha iyisini yapmadılar.
08:13
They did it by focusing on the things that matter to their business,
179
493080
3216
Onlar kendi çıkarlarına odaklandılar,
08:16
like wasting less energy and water
180
496320
2416
daha az enerji ve su kullanarak
08:18
in their manufacturing processes;
181
498760
1776
kendi üretim süreçlerinde
08:20
like making sure the CEO contracts had the CEOs incentivized
182
500560
3376
CEO sözleşmelerinden emin olmak için, o sözleşmeler;
08:23
for the long-term results of the company and the communities they served,
183
503960
3456
şirketin uzun vadeli sonuçları ve topluluklarına
hizmet için teşvik edilmiş CEO lara sahip
08:27
not just quarterly results;
184
507440
1376
sadece üç aylık sonuçlar için değil,
08:28
or building a first class culture
185
508840
2296
birinci sınıf medeniyet inşa etmek için
08:31
that would have higher employee loyalty,
186
511160
2336
ki, böylece daha yüksek işçi sadakatine,
08:33
retention and productivity.
187
513520
1960
koruma ve üreticilik anlayışına sahip olurlar.
08:36
Now, Harvard's not alone.
188
516480
1256
Şimdi Harvard yalnız değil.
08:37
Oxford also did a research study where they examined 120 different studies
189
517760
4016
120 farklı çalışmaların yapıldığı Oxford'da da bir araştırma yapıldı;
08:41
looking at the effect of sustainability and economic results,
190
521800
3456
desteklenebilir etkilerini ve ekonomik sonuçlarını inceleyerek,
08:45
and they found time and time and time again
191
525280
2776
ve tekrar zaman, zaman ve zaman buldular.
08:48
that the companies that cared about these kinds of important things
192
528080
3856
Şirketler şu çeşit önemli şeyleri önemsediler;
08:51
actually had better operational efficiency,
193
531960
2040
aslında işletim verimliliği açısından daha iyi olan,
08:54
lower cost of capital
194
534600
1816
sermayenin düşük fiyatı
08:56
and better performance in their stock price.
195
536440
2240
ve stok fiyatlarında daha iyi performans.
08:59
And then there's Al Gore.
196
539320
1536
Ve sonra, Al Gore var.
09:00
So 20 years ago, when I worked for Al Gore in the White House,
197
540880
2936
20 sene önce Beyaz Saray'da Al Gore için çalıştığım zamanlarda
09:03
he was one of the early pioneers pleading with businesses and governments
198
543840
3456
o, ilk çığır açanlardan biriydi
09:07
to pay attention to the challenges of climate change.
199
547320
2696
iklim değişikliğinin zorluklarına işletmelerin ve
hükümetlerin dikkatlerini çekmeye çalışarak.
09:10
Post-White House, he opened an investment firm called Generation,
200
550040
3048
Post-Beyaz Saray,
09:13
where he baked environmental sustainability and other things
201
553112
3264
çevrenin desteklenmesini ve diğer şeyleri masaya yatırdığı yer olan
09:16
right into the core investment process.
202
556400
1880
yatırım sürecinin özünde Jenerasyon adında bir yatırım şirketi açtı,
09:18
And at the time there was a good bit of skepticism about his views.
203
558840
3656
Ve o zaman onun görüşlerinde biraz şüphecilik vardı.
09:22
Ten years later, his track record is one more proof point
204
562520
3736
On yıl sonra, onun sicili başka bir kanıtı gösterir;
09:26
that sustainable investing done right can be sound investing.
205
566280
3696
doğru desteklenebilir yatırım bir yatırımın sesi olabilir.
09:30
Far from making less sweet porridge
206
570000
1856
Daha az tatlı püresi yapmaktan uzak.
09:31
because he added sustainability into the mix,
207
571880
2376
Çünkü o, desteklenebilirliği karışımın içine ekledi,
09:34
he actually significantly outperformed the benchmark.
208
574280
2680
o aslında önemli ölçüde kıyaslamayı daha iyi yaptı.
09:37
Now, sustainable investing,
209
577560
1536
Şimdi, desteklenebilir yatırımlar,
09:39
the good news is it doesn't require a magic spell
210
579120
2880
iyi haber şu ki, sihirli büyü ve
09:42
and it doesn't require some investment secret,
211
582920
3176
yatırım sırrı gerektirmez,
09:46
and it's not just for the elite.
212
586120
1576
sadece seçkin sınıf için değildir.
09:47
It is not just about private equity for billionaires.
213
587720
3496
Özel sermaye milyarderleri için değildir.
09:51
It's not just groovy-sounding investments like clean technology
214
591240
2953
kusursuz teknoloji gibi modern şatafatlı yatırımlar için,
09:54
or microfinance in emerging markets
215
594217
1696
gelişmekte olan piyasalarda mikrofinans için
09:55
or artisanal bakeries in Brooklyn.
216
595937
2223
veya Brooklyn'deki gibi zanaat fırınları için değil.
09:59
It's about stocks and bonds and Fortune 500 companies.
217
599000
3016
O, sermaye ve senetlerle ve ilk 500 şirketlerin servetleri ile ilgilidir.
10:02
It's about mutual funds.
218
602040
1216
O, ortak fonlarla alakalıdır.
10:03
It's about all the things
219
603280
1456
Bütün bunların hepsi
10:04
we already see in the market today.
220
604760
2160
bugün zaten piyasada gördüğümüzle ilgilidir.
10:07
So here's why I'm convinced
221
607520
1976
İşte burası benim ikna olduğum noktadır,
10:09
that we collectively have the power
222
609520
2136
sıradan yatırımları desteklemek için
10:11
to make sustainable investing the new normal.
223
611680
3080
böylece biz toplu olarak bir güce sahip oluruz.
10:15
First, the proof points are coming out all the time
224
615560
4216
İlk olarak, her zaman kanıtlanmış olan şey şudur;
10:19
that sustainable investing done right,
225
619800
2016
desteklenen yatırım, doğru yapılan yatırımdır,
10:21
preserving all the same good principles of investing,
226
621840
3216
yatırım ilkelerini aynı istikamette koruyabilmektir,
10:25
the traditional sphere, can pay.
227
625080
1960
geleneksel çevre, buna değer.
10:27
It makes sense.
228
627520
1816
Mantıklı olan budur.
10:29
Secondly,
229
629360
1416
İkinci olarak,
10:30
the biggest obstacle standing in our way
230
630800
2136
yolumuzda duran en büyük engel
10:32
may actually just be in our heads.
231
632960
2040
aslında bizim zihnimizdedir.
10:35
We just need to let go of that myth
232
635520
2056
İhtiyacımız olan bu efsanenin gitmesine izin vermek
10:37
that if you add your values into your investment thinking,
233
637600
4256
böylece eğer yatırım düşüncelerinize değerli fikirlerinizi eklerseniz,
10:41
that you get less sweet porridge.
234
641880
1616
daha az tatlı püresi alırsınız.
10:43
And once you get rid of the fable,
235
643520
1656
Ve bir seferde efsaneden kurtulursunuz,
10:45
you can actually start appreciating those facts we've been talking about.
236
645200
3456
aslında konuştuğumuz bu hakikatleri takdir etmeye başlayabilirsiniz.
10:48
And third, the future is already here.
237
648680
1976
Üçüncüsü, gelecek zaten burada.
10:50
Sustainable investment today is a 20 trillion dollar market
238
650680
2976
Desteklenen yatırım bugün 20 trilyon dolarlık piyasadır
10:53
and it's the fastest-growing segment of the investment industry.
239
653680
3376
ve yatırım endüstrisinin en hızlı büyüyen bölümüdür.
10:57
In the United States, it has grown enormously, as you can see.
240
657080
3216
Gördüğünüz gibi Amerika'da o muazzam bir şekilde büyüdü.
11:00
It now represents one out of every six dollars
241
660320
2696
Desteklenen yatırım her altı dolarda birini dışarıya sunuyor,
11:03
under professional management in the United States.
242
663040
2400
Amerika'da profesyonel yönetim altında.
11:06
So what are we waiting for?
243
666400
1320
Peki biz neyi bekliyoruz?
11:09
For me, it goes back to the inspiration that I received from my mother.
244
669160
3334
Ben annemden aldığım ilhama dönüş yaparım.
11:13
She knew that she wanted a life
245
673240
1536
O, istediği hayatı biliyordu, o hayat
11:14
where she would have the freedom to make her own choices
246
674800
2640
kendi seçimlerini kendi yapabildiği özgürlüğe sahip olduğu,
11:18
and to have her voice heard and write her own story.
247
678280
3216
kalp sesini dinlediği ve kendi hikayesini yazdığı yerdir.
11:21
She was passionate about that goal
248
681520
2456
O hedefine tutkuyla bağlıydı
11:24
and she was clear that she would let no army, no obstacle,
249
684000
3616
ve o hiçbir silah ve engeli tanımayacak kadar netti,
11:27
no big institution stand in her way.
250
687640
2520
hiçbir büyük kuruluş onun yolunda duramazdı.
11:31
She made it to the States,
251
691040
1856
Onu Amerika'da yaptı,
11:32
and she became a teacher,
252
692920
1736
bir öğretmen oldu,
11:34
an award-winning author
253
694680
1696
ödüllü bir yazar oldu
11:36
and a mother,
254
696400
1256
bir anne oldu,
11:37
and ended up sending her daughters to Harvard.
255
697680
2696
ve kızlarını Harvard'a göndermesiyle sonuçlandı.
11:40
And these days, you can tell that she is amply comfortable
256
700400
3096
Şu anda, dünyanın en güçlü kurumu olan mahkemede tutularak
11:43
holding court in the most powerful institutions in the world.
257
703520
4056
onun çok rahat olduğunu söyleyebilirsiniz
11:47
It seems almost too prophetic
258
707600
1896
Çok kahince
11:49
that her name in Korean means
259
709520
2296
isminin Korece'deki manasının
11:51
"passionate clarity."
260
711840
1280
"berrak bir tutku" olması.
11:54
Passionate clarity:
261
714280
1656
Berrak bir tutku:
11:55
that's what I think we need to drive change.
262
715960
2776
ihtiyacımız olan şeyin değişimi sağlamaya çalışmamız olmasıdır.
11:58
Passion about the change we want to see in the world,
263
718760
3336
Dünyada görmek istediğimiz değişim, tutku;
12:02
and clarity that we are able to help chart the course.
264
722120
3640
berraklık ise plan gidişatına yardım edebilmektir.
12:06
We have more opportunity today than ever before
265
726520
2976
Bugün seçim yapabilmek için
12:09
to make choices.
266
729520
1240
dünden daha çok fırsata sahibiz.
12:11
We have more power than ever before to make our voices heard.
267
731160
3880
Kalbimizden geçeni yapmak için bugün dünden daha çok güce sahibiz.
12:16
So change your perspective.
268
736800
2320
Yani, perspektifinizi değiştirin.
12:20
Vote with your small change.
269
740240
1696
Küçük değişikliklerinizi gözden geçirin.
12:21
Invest in the change you want to see in the world.
270
741960
2880
Dünyada görmek istediğiniz değişikliğe yatırım yapın.
12:25
Change the fables
271
745800
1776
Masalları değiştirin
12:27
and change the markets.
272
747600
1240
ve piyasayı değiştirin.
12:29
Thank you.
273
749280
1216
Teşekkür ederim.
12:30
(Applause)
274
750520
2800
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7