3 ways to fix a broken news industry | Lara Setrakian

101,565 views ・ 2017-03-09

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sumeyra Gulsun Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
Five years ago, I had my dream job.
0
12760
3202
5 yıl kadar önce hayallerimin mesleğine kavuştum.
00:16
I was a foreign correspondent in the Middle East
1
16473
2404
Orta Doğu'da yabancı bir muhabir olarak
00:18
reporting for ABC News.
2
18901
2140
ABC haber adına muhabirlik yapıyordum.
00:21
But there was a crack in the wall,
3
21065
2064
Fakat ortada eksik bir şeyler vardı;
00:23
a problem with our industry,
4
23153
2382
endüstrimizde düzeltmemiz gerektiğini düşündüğüm
00:25
that I felt we needed to fix.
5
25559
1989
bir problem vardı.
00:28
You see, I got to the Middle East right around the end of 2007,
6
28401
4141
Şöyle ki; Orta Doğu'ya 2007'nin sonlarına doğru geldim
00:32
which was just around the midpoint
7
32566
2257
ki bu tarih Irak Savaşı'nın başladığı
00:34
of the Iraq War.
8
34847
1700
zamana denk geliyordu.
00:36
But by the time I got there, it was already nearly impossible
9
36571
3449
Fakat ben Irak'a varana kadar, Irak'ta neler olduğuna
00:40
to find stories about Iraq on air.
10
40044
2528
ilişkin haber bulmak neredeyse imkânsızdı.
00:43
Coverage had dropped across the board,
11
43345
2250
Kanaldaki ekipten hiç kimse
00:45
across networks.
12
45619
1313
haber sunamıyordu.
00:46
And of the stories that did make it,
13
46956
2056
Yapılabilen haberlerin de
00:49
more than 80 percent of them were about us.
14
49036
3321
%80'den fazlası kendimiz hakkındaydı.
00:52
We were missing the stories about Iraq,
15
52381
2553
Irak'la ilgili haberleri;
00:54
the people who live there,
16
54958
2093
orada yaşayan insanları
00:57
and what was happening to them under the weight of the war.
17
57075
2908
ve savaşın ağırlığında yaşadıklarını kaçırıyorduk.
01:00
Afghanistan had already fallen off the agenda.
18
60874
3756
Afganistan çoktan gündemden düşmüştü.
01:04
There were less than one percent of all news stories in 2008
19
64654
3641
2008 yılında savaşa giren Afganistan'la ilgili toplam haber oranı
01:08
that went to the war in Afghanistan.
20
68319
2239
%1'den azdı.
01:10
It was the longest war in US history,
21
70582
2943
Bu, Amerikan tarihinin en uzun savaşıydı,
01:13
but information was so scarce
22
73549
1962
fakat bu savaşla ilgili bilgiler
01:15
that schoolteachers we spoke to
23
75535
2235
öyle azdı ki, okullardaki öğretmenlerle
01:17
told us they had trouble explaining to their students
24
77794
3127
görüştüğümüzde bize, öğrencilerine
01:20
what we were doing there,
25
80945
1540
Irak'ta ne işimiz olduğunu,
01:22
when those students had parents
26
82509
1897
deniz ötesi ülkelerde savaşan hatta ölen
01:24
who were fighting and sometimes dying overseas.
27
84430
3533
öğrencilerin ailesine ne olduğunu açıklamakta zorlandıklarını belirttiler.
01:28
We had drawn a blank,
28
88997
1664
Öyle bir durumdaydık ki
01:30
and it wasn't just Iraq and Afghanistan.
29
90685
2782
sadece Afganistan ya da Irak'taki savaştan değil,
01:33
From conflict zones to climate change
30
93491
2673
iklim değişikliğinden tutun da krizde olan karmaşa ortamlarına,
01:36
to all sorts of issues around crises in public health,
31
96188
4286
iklim değişikliğinden halkın sağlık durumuna
01:40
we were missing what I call the species-level issues,
32
100498
3396
benim 'tür sorunu' olarak adlandırdığım her şeyi ıskalıyorduk.
01:43
because as a species, they could actually sink us.
33
103918
3542
Çünkü bir tür olarak, onlar bizi batırabilirler
01:47
And by failing to understand the complex issues of our time,
34
107484
4719
ve günümüzün karmaşık sorunlarını anlayamayarak
01:52
we were facing certain practical implications.
35
112227
3334
uygulamada belli başlı tehlike sinyalleri yayıyorduk.
01:55
How were we going to solve problems
36
115585
1752
Kökenini anlamadığımız,
01:57
that we didn't fundamentally understand,
37
117361
2271
eş zamanla takip edemediğimiz problemleri
01:59
that we couldn't track in real time,
38
119656
2264
bu problemler üzerinde
02:01
and where the people working on the issues
39
121944
2314
çalışan insanlar tamamen görünmezken
02:04
were invisible to us
40
124282
1343
ve bazen birbirimize bile
02:05
and sometimes invisible to each other?
41
125649
2565
görünmezken problemleri nasıl çözebilirdik?
02:09
When you look back on Iraq,
42
129460
1984
Irak'a dönüp bakacak olursak
02:11
those years when we were missing the story,
43
131468
3429
haber bulamadığımız
02:14
were the years when the society was falling apart,
44
134921
2762
o yıllarda toplum dağılıyordu.
02:17
when we were setting the conditions for what would become the rise of ISIS,
45
137707
3935
IŞİD'in yükselişi için gereken şartları sağlarken
02:21
the ISIS takeover of Mosul
46
141666
2162
IŞİD, Musul'u ele geçirdi.
02:23
and terrorist violence that would spread
47
143852
2043
Buradaki terörün şiddeti
02:25
beyond Iraq's borders to the rest of the world.
48
145919
2501
Irak sınırlarını aşıp tüm dünyaya yayıldı.
02:29
Just around that time where I was making that observation,
49
149577
3307
Bu gözlemleri yaptığım sıralarda
02:32
I looked across the border of Iraq
50
152908
1842
Irak sınırlarının ötesine baktım
02:34
and noticed there was another story we were missing:
51
154774
3039
ve kaçırdığımız başka bir noktanın olduğunu gördüm;
02:37
the war in Syria.
52
157837
1532
Suriye'deki savaş.
02:39
If you were a Middle-East specialist, you knew that Syria was that important
53
159393
4716
Eğer Orta Doğu uzmanıysanız, Suriye'nin en baştan beri önemli
02:44
from the start.
54
164133
1245
olduğunu bilirsiniz.
02:45
But it ended up being, really,
55
165402
1540
Fakat, Suriye gerçekten,
02:46
one of the forgotten stories of the Arab Spring.
56
166966
2938
Arap Baharı'nın unutulan hikâyelerinden biri oldu.
02:50
I saw the implications up front.
57
170666
2646
Buna değinen işaretleri önceden fark ettim.
02:54
Syria is intimately tied to regional security,
58
174064
3367
Suriye derin bir bağ ile bölgesel güvenliğe,
02:57
to global stability.
59
177455
1947
küresel istikrara bağlı.
02:59
I felt like we couldn't let that become
60
179426
1889
Suriye'nin arkamızda bıraktığımız diğer
03:01
another one of the stories we left behind.
61
181339
2459
hikâyelerden olmasına izin veremem diye düşündüm.
03:04
So I left my big TV job to start a website, called "Syria Deeply."
62
184322
5779
Bu yüzden TV'deki muhabirlik işimi bırakıp "Derinlemesine Suriye" sitesini kurdum.
03:10
It was designed to be a news and information source
63
190125
2750
Bu site, komplike sorunları anlamak için
03:12
that made it easier to understand a complex issue,
64
192899
3349
bilgi ve haber kaynağı olarak tasarlandı.
03:16
and for the past four years, it's been a resource
65
196272
2369
Bu site geçtiğimiz 4 yıl
03:18
for policymakers and professionals working on the conflict in Syria.
66
198665
4599
boyunca politikacılar ve Suriye'deki çatışmalar
üzerine çalışmalar yapan profesyoneller için bir referans hâline geldi.
03:23
We built a business model
67
203760
1423
Devamlı ve yüksek kaliteye
03:25
based on consistent, high-quality information,
68
205207
3255
dayanan bir iş modeli kurduk.
03:28
and convening the top minds on the issue.
69
208486
3011
İşini en iyi yapan zihinleri başa getirdik
03:32
And we found it was a model that scaled.
70
212227
2840
ve bu modelin ne kadar elverişli olduğunu gördük.
03:35
We got passionate requests to do other things "Deeply."
71
215091
3780
Daha başka işleri "Derinlemesine" yapmamızı isteyen teklifler aldık.
03:38
So we started to work our way down the list.
72
218895
3244
Bu şekilde bir düzenle işe koyulduk.
03:42
I'm just one of many entrepreneurs,
73
222987
3002
Ben sadece haberlerdeki tutarsızlıkları
03:46
and we are just one of many start-ups
74
226013
2582
düzeltmek için başlangıçlar yapan
03:48
trying to fix what's wrong with news.
75
228619
2861
pek çok girişimciden biriyim.
03:51
All of us in the trenches know
76
231504
1946
Hepimiz farkındayız ki;
03:53
that something is wrong with the news industry.
77
233474
2475
haber aktarımında sorunlar var.
03:55
It's broken.
78
235973
1215
İyi işlemiyor.
03:58
Trust in the media has hit an all-time low.
79
238376
3347
Medyaya olan güven yerlerde
04:01
And the statistic you're seeing up there is from September --
80
241747
3395
ve burada gördüğünüz Eylül ayındaki istatistikler
04:05
it's arguably gotten worse.
81
245166
1996
durumun daha da kötüleştiğini gösteriyor.
04:07
But we can fix this.
82
247924
1472
Fakat bunu düzeltebiliriz.
04:09
We can fix the news.
83
249420
1718
Haberleri düzeltebiliriz.
04:12
I know that that's true.
84
252083
1819
Buna inanıyorum.
04:13
You can call me an idealist; I call myself an industrious optimist.
85
253926
5289
Belki bana idealist diyeceksiniz fakat ben kendime 'iyimser işletmeci' diyorum.
04:19
And I know there are a lot of us out there.
86
259239
2525
Benim gibi birçok insan olduğunu biliyorum.
04:21
We have ideas for how to make things better,
87
261788
2392
İşleri güzelleştirmek için parlak fikirlerimiz var.
04:24
and I want to share three of them that we've picked up in our own work.
88
264204
3988
Bunlardan birkaçını sizinle paylaşmak istiyorum.
04:28
Idea number one:
89
268668
1789
İlk fikir:
04:30
we need news that's built on deep-domain knowledge.
90
270481
3663
Derin bilgiye dayanan haberlere ihtiyacımız var.
04:34
Given the waves and waves of layoffs at newsrooms across the country,
91
274168
3758
Tüm ülkede habercilerin işten çıkarılma şokuyla
04:37
we've lost the art of specialization.
92
277950
2278
uzmanlık alanımızı kaybettik.
04:40
Beat reporting is an endangered thing.
93
280252
2683
Tehlikeli yerlerde haber yapmak tehlikeye atılmaktır.
04:42
When it comes to foreign news,
94
282959
2247
Yabancı basına gelince,
04:45
the way we can fix that is by working with more local journalists,
95
285230
3161
bunu düzeltmemizin yolu yerli gazeteciler ile çalışmak,
04:48
treating them like our partners and collaborators,
96
288415
2381
onları ortaklarımız olarak görmek,
04:50
not just fixers who fetch us phone numbers and sound bites.
97
290820
3843
birkaç telefon numarası ve kısa açıklamalar getiren iş bitiriciler değil.
04:54
Our local reporters in Syria and across Africa and across Asia
98
294687
4216
Suriye, Afrika ve Asya'da bulunan yerli muhabirlerimiz
04:58
bring us stories that we certainly would not have found on our own.
99
298927
3987
kendi başımıza asla bulamayacağımız haberleri getiriyorlar bize.
05:02
Like this one from the suburbs of Damascus, about a wheelchair race
100
302938
4216
Şam'ın kenar mahallelerinden birinde, tekerlekli sandalye yarışı gibi olayların
05:07
that gave hope to those wounded in the war.
101
307178
2473
savaşta yaralananlara umut olması gibi
05:10
Or this one from Sierra Leone,
102
310063
1873
ya da Sierra Leone'deki
05:11
about a local chief who curbed the spread of Ebola
103
311960
3457
bir muhtarın Ebola virüsü için bölgesinde kendi imkânlarıyla
05:15
by self-organizing a quarantine in his district.
104
315441
3223
karantina kontrol ortamı oluşturması
05:19
Or this one from the border of Pakistan,
105
319346
2126
veya Pakistan sınırında Afgan sığınmacıların
05:21
about Afghan refugees being forced to return home before they are ready,
106
321496
3929
daha onlar hazırlanmadan polislerin tehdidi ve gözdağıyla Afganistan'a
05:25
under the threat of police intimidation.
107
325449
2457
dönmeye zorlanmaları gibi.
05:28
Our local journalists are our mentors.
108
328525
2054
Yerel gazeteciler, akıl hocalarımızdır.
05:30
They teach us something new every day,
109
330603
2102
Her gün bize yeni şeyler öğretirler,
05:32
and they bring us stories that are important for all of us to know.
110
332729
4030
hepimizin bilmesi gereken önemli haberleri ulaştırırlar.
05:37
Idea number two:
111
337450
1794
Fikir iki:
05:39
we need a kind of Hippocratic oath for the news industry,
112
339268
3639
Habercilikte, Hipokrat yemini gibi bu işin
05:42
a pledge to first do no harm.
113
342931
3603
kötüye kullanılmayacağına dair büyük bir ant içmeye ihtiyacımız var.
05:46
(Applause)
114
346558
1611
(Alkışlar)
05:48
Journalists need to be tough.
115
348193
1518
Gazeteciler çetin ceviz olmalı,
05:49
We need to speak truth to power,
116
349735
1912
üst güçlere gerçekleri aktarmamız gerek.
05:51
but we also need to be responsible.
117
351671
2101
Ama aynı zamanda sorumluluk alabilmeliyiz.
05:53
We need to live up to our own ideals,
118
353796
2344
İdeallerimize göre yaşamalıyız.
05:56
and we need to recognize
119
356164
1931
Şunu fark etmeliyiz ki;
05:58
when what we're doing could potentially harm society,
120
358119
3889
yaptığımız şey topluma zarar verdiği zaman
06:02
where we lose track of journalism as a public service.
121
362032
3054
bir kamu hizmeti olarak gazetecilikten uzaklaşmışız demektir.
06:06
I watched us cover the Ebola crisis.
122
366173
1975
Ebola krizini takip ettim.
06:08
We launched Ebola Deeply. We did our best.
123
368172
2396
"Derinlemesine Ebola" ile elimizden geleni yaptık.
06:10
But what we saw was a public
124
370592
1906
Fakat gördüğümüz şey duygularla,
06:12
that was flooded with hysterical and sensational coverage,
125
372522
3617
duygu sömürüleriyle donanmış, bazen doğru bazen yanlış
06:16
sometimes inaccurate, sometimes completely wrong.
126
376163
3145
halka açık haberlerdi.
06:19
Public health experts tell me that that actually cost us in human lives,
127
379332
4628
Halk sağlığı uzmanları, bu durumun pek çok insanın hayatına mal olduğunu,
06:23
because by sparking more panic and by sometimes getting the facts wrong,
128
383984
4673
çünkü bazen panik yaratarak, bazen de yanlış bilgi vererek
06:28
we made it harder for people to resolve
129
388681
2172
bölgede olan olayları
06:30
what was actually happening on the ground.
130
390877
2070
kavramasını zorlaştırdığımızı söylediler.
06:32
All that noise made it harder to make the right decisions.
131
392971
3044
Tüm bu laf kalabalığı insanların doğru karar vermesine engelliyor.
06:36
We can do better as an industry,
132
396880
2177
Bu endüstride çok daha iyi olabiliriz
06:39
but it requires us recognizing how we got it wrong last time,
133
399081
4365
fakat bunun için öncelikle nerede yanlış yaptığımızı görmemiz
06:43
and deciding not to go that way next time.
134
403470
2839
ve aynı hatayı tekrar etmememiz gerekiyor.
06:46
It's a choice.
135
406841
1216
Bu bir seçimdir.
06:48
We have to resist the temptation to use fear for ratings.
136
408081
4298
Reytingi baza alma dürtüsüne karşı koymalı
06:52
And that decision has to be made in the individual newsroom
137
412403
2907
ve verilen kararlar bireysel haber odalarında,
06:55
and with the individual news executive.
138
415334
2171
bireysel haber idaresiyle yapılmalıdır.
06:57
Because the next deadly virus that comes around
139
417529
2655
Çünkü bir sonraki öldürücü virüs
07:00
could be much worse and the consequences much higher,
140
420208
3781
çok daha kötü sonuçlar doğurabilir.
07:04
if we do what we did last time;
141
424013
1935
Eğer yaptığımız hataları tekrarlarsak;
07:05
if our reporting isn't responsible and it isn't right.
142
425972
3576
eğer haber ulaştırma sistemimiz sorumlu davranmazsa, yanlış yapıyoruzdur.
07:11
The third idea?
143
431012
1551
Üçüncü fikir:
07:12
We need to embrace complexity
144
432587
2131
Eğer gerçekten karmaşık bir dünyaya anlam
07:14
if we want to make sense of a complex world.
145
434742
2718
vermek istiyorsak, karmaşıklığı kabullenmek zorundayız.
07:17
Embrace complexity --
146
437956
1882
Karmaşayı kabullenmek ---
07:19
(Applause)
147
439862
1477
(Alkışlar)
07:21
not treat the world simplistically, because simple isn't accurate.
148
441363
5371
dünyayı vasat bir şekilde değerlendirmemek,
çünkü dünyanın basit oluşu doğru değil.
07:26
We live in a complex world.
149
446758
1992
Karmaşık bir dünyada yaşıyoruz.
07:29
News is adult education.
150
449281
1960
Haberler ise yetişkin eğitimidir.
07:31
It's our job as journalists to get elbow deep in complexity
151
451265
3455
Gazeteciler olarak bizim görevimiz, karmaşıklığa el atmak
07:34
and to find new ways to make it easier for everyone else to understand.
152
454744
4037
ve karmaşıklığın herkes tarafından anlaşılmasını sağlamaktır.
07:39
If we don't do that,
153
459447
1169
Eğer bunu yapmazsak,
07:40
if we pretend there are just simple answers,
154
460640
2810
eğer ortada kolay yanıtlar olduğunu varsayarsak,
07:43
we're leading everyone off a steep cliff.
155
463474
2964
herkesi uçurum kenarına sürüklüyoruz demektir.
07:47
Understanding complexity is the only way to know the real threats
156
467144
3451
Karmaşayı anlamak gelmesi muhtemel gerçek tehditleri
07:50
that are around the corner.
157
470619
1333
anlamanın tek yoludur.
07:51
It's our responsibility to translate those threats
158
471976
2705
Bu tehditleri olması gerektiği gibi yorumlayıp,
07:54
and to help you understand what's real,
159
474705
2185
neyin gelmekte olduğunu anlayıp
07:56
so you can be prepared and know what it takes to be ready
160
476914
3233
buna nasıl hazırlanacağınıza dair gerekenleri anlamanıza
08:00
for what comes next.
161
480171
1417
yardımcı olmak bizim görevimiz.
08:02
I am an industrious optimist.
162
482825
1557
Ben bir endüstriyel iyimserim.
08:04
I do believe we can fix what's broken.
163
484406
2560
Bozuk olan her şeyi düzeltebileceğimize inanıyorum.
08:07
We all want to.
164
487498
1183
Hepimiz bunu istiyoruz.
08:08
There are great journalists out there doing great work --
165
488705
2784
İşlerini çok iyi yapan muazzam gazeteciler var.
08:11
we just need new formats.
166
491513
1513
Sadece yeni formlara ihtiyacımız var.
08:13
I honestly believe this is a time of reawakening,
167
493862
3721
Bunun yeniden uyanma, neler yapabildiğimizi
08:17
reimagining what we can do.
168
497607
1689
yeniden canlandırma vakti olduğuna inanıyorum.
08:19
I believe we can fix what's broken.
169
499899
1966
Bozulan şeyi düzeltebileceğimize inanıyorum.
08:22
I know we can fix the news.
170
502436
1932
Haberleri düzeltebileceğimizi biliyorum.
08:24
I know it's worth trying,
171
504392
1826
Denemeye değer biliyorum.
08:26
and I truly believe that in the end,
172
506242
2143
Kesinlikle inanıyorum ki sonunda
08:28
we're going to get this right.
173
508409
1618
bu işi halledeceğiz.
08:30
Thank you.
174
510051
1168
Teşekkür ederim.
08:31
(Applause)
175
511243
4735
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7