Tasso Azevedo: Hopeful lessons from the battle to save rainforests

Tasso Avezedo: Yağmur ormanları koruma mücadelesinden umut verici dersler

Çeviri: kutay dimitoka Gözden geçirme: Ramazan Şen

When the Portuguese arrived in Latin America about 500 years ago,

Portekizliler, yaklaşık 500 yıl önce Latin Amerika’ya vardıklarında

they obviously found this amazing tropical forest.

büyüleyici bu tropikal ormanı buldular.

And among all this biodiversity that they had never seen before,

Ve daha önce hiç görmedikleri bu biyolojik çeşitlilik arasında

they found one species that caught their attention very quickly.

dikkatlarini çok hızlı bir şekilde çeken bir tür buldular.

This species, when you cut the bark, you find a very dark red resin

Bu türün kabuğunu kestiklerinde, koyu kırmızı bir reçine buldular.

that was very good to paint and dye fabric to make clothes.

Bu reçine giyim kuşam yapımında kullanılan kumaşların renklendirilmesi için çok iyi idi.

The indigenous people called this species pau brasil,

Yerli halk bu türü pau brasil olarak adlandırırdı.

and that's the reason why this land became "land of Brasil," and later on, Brazil.

Buranın Brezil Toprakları ve daha sonra da Brezilya olarak adlandırmasının nedeni budur.

That's the only country in the world that has the name of a tree.

Bu dünyada adını bir ağaçtan alan tek ülkedir.

So you can imagine that it's very cool to be a forester in Brazil,

Diğer nedenlerin arasında, Brezilya’da bir orman korucusu olmanın

among other reasons.

ne kadar güzel olduğunu hayal edebilirsiniz.

Forest products are all around us.

Etrafımız orman ürünleri ile çevrili.

Apart from all those products,

Bu ürünler haricinde,

the forest is very important for climate regulation.

ormanlar iklimin regülasyonu için çok önemlidir.

In Brazil, almost 70 percent of the evaporation that makes rain

Brezilya’da yağmuru oluşturan buharlaşmanın

actually comes from the forest.

neredeyse % 70’i ormanlardan sağlanır.

Just the Amazon pumps to the atmosphere 20 billion tons of water every day.

Sadece Amazon, atmosfere her gün 20 milyar ton su pompalar.

This is more than what the Amazon River, which is the largest river in the world,

Bu dünyanın en uzun nehri olan Amazon’un her gün denize ulaştırdığı miktar olan

puts in the sea per day, which is 17 billion tons.

17 milyar ton sudan daha fazladır.

If we had to boil water to get the same effect as evapotranspiration,

Eğer su kaynatarak aynı etkiyi yaratacak kadar buhar elde etmek zorunda kalsaydık,

we would need six months of the entire power generation capacity of the world.

dünyadaki tüm enerji üretim kapasitesinin 6 aylık üretimine ihtiyacımız olacaktı.

So it's a hell of a service for all of us.

Bu hepimiz için mükemmel bir hizmet.

We have in the world about four billion hectares of forests.

Dünyada yaklaşık 4 milyar hektar ormana sahibiz.

This is more or less China, U.S., Canada and Brazil all together,

Fikir vermesi için, bu boyut Çin, Amerika, Kanada ve Brezilya’nın

in terms of size, to have an idea.

toplamı kadardır.

Three quarters of that is in the temperate zone,

Bunun dörtte üçü ılıman kuşakta

and just one quarter is in the tropics,

ve sadece dörtte biri de tropik kuşaktadır.

but this one quarter, one billion hectares, holds most of the biodiversity,

Fakat bu dörtde bir, bir milyar hektar, biyolojik çeşitliliğin çoğunu

and very importantly, 50 percent of the living biomass, the carbon.

ve daha da önemlisi bio kütle karbonunun %50'sini elinde tutmaktadır.

Now, we used to have six billion hectares of forest --

2000 yıl önce şimdi sahip olduğumuz ormanların

50 percent more than what we have -- 2,000 years ago.

%50 daha fazlası olan 6 milyar hektar ormana sahiptik.

We've actually lost two billion hectares in the last 2,000 years.

Son 2000 yılda fiili olarak 2 milyar hektar ormanı kaybettik.

But in the last 100 years, we lost half of that.

Ancak, bu kaybın yarısı son 100 yılda gerçekleşti.

That was when we shifted from deforestation of temperate forests

Bu kayıp ılıman bölge ormanları tahribatını, tropikal bölge

to deforestation of tropical forests.

ormanlarına kaydırdığımızda başladı.

So think of this: In 100 years,

Bunu düşünün;

2000 sene içinde ılıman ormanlarda kaybettiğimiz miktarla,

we lost the same amount of forest in the tropics

that we lost in 2,000 years in temperate forests.

aynı miktardaki ormanı 100 yıl içinde tropikal ormanlarda kaybettik.

That's the speed of the destruction that we are having.

Sahip olduğumuz ormanlar bu kadar hızlı yok oluyor.

Now, Brazil is an important piece of this puzzle.

Brezilya bu bilmecede önemli bir parça.

We have the second largest forest in the world, just after Russia.

Rusya’dan sonra dünyanın en geniş ikinci ormanlarına sahibiz.

It means 12 percent of all the world's forests are in Brazil,

Bu demektir ki, dünyanın toplam ormanlarının %12'si Brezilya’da,

most of that in the Amazon.

bunun çoğu da Amazon’dadır.

It's the largest piece of forest we have. It's a very big, large area.

Bu elimizdeki en geniş orman parçası. Gerçekten çok büyük ve geniş bir alan.

You can see that you could fit many of the European countries there.

Bir çok Avrupa ülkesinin bu alana sığdırılabildiğini görebilirsiniz.

We still have 80 percent of the forest cover.

Hâlâ orman örtüsünün %80’ine sahibiz.

That's the good news.

Bu iyi haber.

Fakat, sadece son 30 yılda %15’ini kaybettik.

But we lost 15 percent in just 30 years.

So if you go with that speed,

Eğer bu hızla devam ederse,

very soon, we will loose this powerful pump that we have in the Amazon

çok yakında Amazon’da sahip olduğumuz, iklimi düzenleyen

that regulates our climate.

bu güçlü pompayı kaybedeceğiz.

Deforestation was growing fast and accelerating

Orman tahribatı, 90’ların sonu 2000’lerin başı arasında

at the end of the '90s and the beginning of the 2000s.

hızlıca artıyor ve büyüyor idi.

(Chainsaw sound)

(Motorlu testere sesi)

(Sound of falling tree)

(Kesilip düşen ağaç sesi)

Twenty-seven thousand square kilometers in one year.

Bir yılda, yirmi yedi bin kilometre kare.

This is 2.7 million hectares.

Yani 2.7 milyon hektar.

It's almost like half of Costa Rica every year.

Bu neredeyse bir yılda Kosta Rika’nın yarısı kadardır.

So at this moment -- this is 2003, 2004 --

Bu esnada, yani 2003-2004'te

I happened to be coming to work in the government.

hükümetle çalışmaya başladım.

And together with other teammates in the National Forest Department,

Ulusal Orman Bölümü’ndeki diğer iş arkadaşlarım ile beraber

we were assigned a task to join a team and find out the causes of deforestation,

orman kıyımının nedenlerini bulmaya çalışan bir ekipte görevlendirildik

and make a plan to combat that at a national level,

ve bununla ulusal seviyede mücadele etmek için

involving the local governments, the civil society,

yerel hükümetleri, sivil toplumu,

business, local communities,

iş dünyasını, bölge halkını içeren

in an effort that could tackle those causes.

bir eylem planı hazırladık.

So we came up with this plan with 144 actions in different areas.

Farklı alanlarda 144 faaliyeti içeren plan ile ortaya çıktık.

Now I will go through all of them one by one --

Şimdi bunların hepsi üzerinden tek tek gideceğim,

no, just giving some examples of what we had done in the next few years.

sadece geçtiğimiz birkaç yıl içersinde ne yaptığımız hakkında bazı örnekler vereceğim.

So the first thing, we set up a system with the national space agency

İlk olarak Ulusal Uzay Ajansı ile birlikte orman tahribatının

that could actually see where deforestation is happening,

nerelerde olduğunu hemen hemen gerçek zamanlı

almost in real time.

gösteren bir sistem oluşturduk.

So now in Brazil, we have this system, DETER,

Şu anda Brezilya’da, bu sisteme sahibiz.

where every month, or every two months,

Her ay ya da her iki ayda bir

we get information on where deforestation is happening

orman tahribatının yaşandığı yerlerin bilgisini alıyoruz.

so we can actually act when it's happening.

Böylece, tahribatın olduğu an harekete geçebiliyoruz.

And all the information is fully transparent

Tüm bu bilgiler tamamen şeffaftır,

so others can replicate that in independent systems.

yani başkaları da bağımsız sistemlerde aynısını yapabilirler.

This allows us, among other things,

Diğer şeylerin yanı sıra bu bize

to apprehend 1.4 million cubic meters of logs that were illegally taken.

yasa dışı şekilde alınan 1.4 milyon metreküp kütüğün yakalanmasına olanak tanıdı.

Part of that we saw and sell, and all the revenue becomes a fund

Bunların bir kısmını kesip satarak elde ettiğimiz gelirleri

ormanları korumak için proje hazırlayan bölge halkına bağış fonu haline getirdik.

that now funds conservation projects of local communities as an endowment fund.

This also allows us to make a big operation

Bu bize, yolsuzluk ve yasa dışı faaliyetleri

to seize corruption and illegal activities

yakalamak için büyük operasyonlar yapma olanağı sağladı.

that ended up having 700 people in prison, including a lot of public servants.

Sonucunda birçoğu kamu görevlisini olan 700 kişi hapse atıldı.

Then we made the connection that areas that have been doing

Daha sonra yasa dışı orman kıyımı yapan bölgelerle bağlantı kurarak

illegal deforestation should not get any kind of credit or finance.

herhangi bir çeşit kredi ya da mali destek alamamalarını sağladık.

So we cut this through the bank system and then linked this to the end users.

Bankacılık sistemi ile son kullanıcılar arasındaki bu bağlantıyı kestik.

So supermarkets, the slaughterhouses, and so on

Süpermarketler, kesimhaneler ve bunun gibi iş yerleri

that buy products from illegal clear-cut areas,

yasadışı kesim alanlarından ürün satın almaları halinde

they also can be liable for the deforestation.

orman kıyımından sorumlu tutulabilecekler.

So making all these connections to help to push the problem down.

Tüm bu bağlantıların oluşturulması sorununların azalmasına yardımcı oldu.

And also we work a lot on land tenure issues.

Ve ayrıca, arazi kiralaması konusunda da çok çalıştık.

It's very important for conflicts.

Bu anlaşmazlıklar için çok önemli.

Fifty million hectares of protected areas were created,

İspanya' nın yüz ölçümüne eşit büyüklükte

which is an area the size of Spain.

elli milyon hektar korunmuş alan oluşturuldu.

And of those, eight million were indigenous lands.

Bunun 8 milyonu doğal arazi idi.

Now we start to see results.

Şimdi sonuçları görmeye başladık.

So in the last 10 years,

Böylece, son 10 yılda

deforestation came down in Brazil 75 percent.

orman tahribatı Brezilya’da %75 oranında azaldı.

(Applause)

(Alkışlar)

So if we compare it with the average deforestation

Son on yıldaki orman kıyımı ile

that we had in the last decade,

ortalama orman kıyımını karşılaştırdığımızda

we saved 8.7 million hectares, which is the size of Austria.

Avusturya büyüklüğündeki 8.7 milyon hektarı korumuş olduk.

But more importantly, it avoided the emission

Fakat daha da önemlisi, atmosfere üç milyar ton

of three billion tons of CO2 in the atmosphere.

karbondioksit emisyonu salınımını önledik.

This is by far the largest contribution to reduce greenhouse gas emissions,

Bu şimdiye kadarki sera gazı emisyonunun azaltılmasına yönelik

until today, as a positive action.

açık ara en büyük katkıyı sağlayan olumlu harekettir.

One may think that when you do these kinds of actions

Bazıları, orman kıyımının azaltılmasına yönelik yapılan

to decrease, to push down deforestation,

bu tür çalışmaların

ekonomik etkilerinin olacağını düşünebilir.

you will have an economic impact

because you will not have economic activity or something like that.

Çünkü, böyle bir ekonomik aktiviteniz ya da benzeri bir şeyiniz olmayacak.

But it's interesting to know that it's quite the opposite.

Ancak, ilginçtir ki durumun bunun tam tersi.

In fact, in the period when we have the deepest decline of deforestation,

Aslında, orman kıyımının en fazla azaldığı dönemde

the economy grew, on average, double from the previous decade,

ekonomi, orman kıyımının arttığı bir önceki on yıla kıyasla,

when deforestation was actually going up.

ortalama olarak iki katı büyüdü.

So it's a good lesson for us.

Bu bizim için güzel bir ders.

Maybe this is completely disconnected,

Belki de bu, orman kıyımının azalmasıyla öğrendiğimiz

as we just learned by having deforestation come down.

tamamen bağlantısız bir şey.

Now this is all good news, and it's quite an achievement,

Bunlar güzel haberler ve önemli kazanımlar

and we obviously should be very proud about that.

ve bundan gurur da duymalıyız.

But it's not even close to sufficient.

Fakat, hâlâ yeterli düzeye yakın bile değil.

In fact, if you think about the deforestation in the Amazon in 2013,

Amazon'da 2013 yılındaki orman kıyımını düşünürseniz,

yarım milyon hektarın üzerindeydi,

that was over half a million hectares,

which means that every minute,

yani bu, sadece geçen yıl Amazonda,

an area the size of two soccer fields

her dakikada bir futbol sahasının iki katı kadar ormanın

is being cut in the Amazon last year, just last year.

kesildiği anlamına geliyor.

If we sum up the deforestation we have in the other biomes in Brazil,

Brezilya’nın diğer biyomlarındaki orman kıyımını da dahil edersek

we are talking about still the largest deforestation rate in the world.

hâlâ dünyadaki en geniş orman kıyımı oranından bahsediyoruz demektir.

It's more or less like we are forest heroes,

Az ya da çok orman kahramanıyız

but still deforestation champions.

ancak hâlâ orman kıyım şampiyonuyuz.

So we can't be satisfied, not even close to satisfied.

Bu nedenle tatmin olamayız, tatmin olmaya yakınlaşamayız dahi.

So the next step, I think,

Sanırım bir sonraki adım,

is to fight to have zero loss of forest cover in Brazil

Brezilya’da orman kaybını sıfırlayacak mücadeleyi etmek

and to have that as a goal for 2020.

ve bunu 2020 yılı için bir hedef olarak belirlemek.

That's our next step.

Bu bir sonraki adımımız.

Now I've always been interested in the relationship

İklim değişikliği ve ormanlar arasındaki ilişkiyle

between climate change and forests.

her zaman ilgilendim.

First, because 15 percent of greenhouse gas emissions come from deforestation,

İlk olarak, sera gazı emisyonun %15’i orman kıyımından kaynaklanması nedeniyle,

so it's a big part of the problem.

bu problemin büyük bir kısmı.

But also, forests can be a big part of the solution

Ama ormanlar çözümün büyük bir parçası da olabilirler.

since that's the best way we know to sink, capture and store carbon.

Çünkü karbonu indirip, yakalamanın ve depolamanın bildiğimiz en iyi yolu bu.

Now, there is another relationship of climate and forests

Şu anda iklim ve ormanlar arasında başka bir ilişki daha var.

that really stuck me in 2008 and made me change my career

2008 yılında buna takıldım ve bu kariyerimi ormanlardan ziyade iklim değişikleri

from forests to working with climate change.

çalışmalarına doğru değiştirdi.

I went to visit Canada, in British Columbia,

İş birliği içerisinde olduğumuz Kanada, Rusya, Hindistan,

together with the chiefs of the forest services of other countries

Çin ve Amerika gibi ülkelerin orman hizmetleri şefleriyle birlikte,

that we have a kind of alliance of them, like Canada, Russia, India, China, U.S.

Kanada, British Columbia’ya ziyaret için gittim.

And when we were there we learned about this pine beetle

Ve oradayken çam böceğini öğrendik.

that is literally eating the forests in Canada.

Bu böcek kelimenin tam anlamıyla Kanada ormanlarını yiyor.

What we see here, those brown trees, these are really dead trees.

Burada gördüğümüz, kahverengi ağaçlar aslında ölü ağaçlar.

They are standing dead trees because of the larvae of the beetle.

Bunlar böcek larvaları nedeniye, ayakta ölmüş ağaçlar

What happens is that this beetle

Olan şu:

bu böcek kışın soğuk hava tarafından kontrol altında tutuluyor.

is controlled by the cold weather in the winter.

For many years now, they don't have the sufficient cold weather

Şu ana kadar uzun yıllardır, bu böcek popülasyonunu

to actually control the population of this beetle.

kontrol altında tutacak kadar soğuk hava olmadı.

And it became a disease that is really killing billions of trees.

Ve milyarlarca ağacı öldüren bir hastalık halini aldı.

So I came back with this notion that the forest is actually

Ormanların halihazırda iklim değişiminden en eski ve en çok etkilenen

one of the earliest and most affected victims of climate change.

kurbanlardan biri olduğu düşüncesi ile geri döndüm.

So I was thinking,

Düşünüyordum ki,

if I succeed in working with all my colleagues

eğer meslektaşlarımla birlikte orman kıyımını durdurmaya yönelik

to actually help to stop deforestation,

çalışmalarda başarılı olsam bile,

maybe we will lose the battle later on for climate change

belki de sel, sıcaklık, yangın ve benzeri nedenlerden kaynaklanan

by floods, heat, fires and so on.

iklim değişikleriyle olan mücadelemizi kaybedecektik.

So I decided to leave the forest service

Bu nedenle orman hizmetlerindeki görevimi bırakmaya

ve bu zorluğu anlamak, bir yol bulmak ve bu yoldan oraya gitmek için

and start to work directly on climate change,

find a way to think and understand the challenge, and go from there.

iklim değişikleri üzerinde direkt olarak çalışmaya başlamaya karar verdim.

Now, the challenge of climate change is pretty straightforward.

Şu anda iklim değişikliği sorunu ortada.

The goal is very clear.

Amaç oldukça açık.

We want to limit the increase of the average temperature

Dünyanın ortalama sıcaklık artışını

of the planet to two degrees.

iki derecede sınırlamak istiyoruz.

There are several reasons for that.

Bunun için birçok neden var.

I will not get into that now.

Buna şimdi girmeyeceğim.

But in order to get to this limit of two degrees,

Fakat hayatı devam ettirmemiz için mümkün olan

which is possible for us to survive,

bu iki derecelik sınırı sağlamak için

the IPCC, the Intergovernmental Panel on Climate Change,

IPCC, İklim Değişiklikleri Devletlerarası Paneli,

defines that we have a budget of emissions of 1,000 billion tons of CO2

bugünden, bu yüzyılın sonuna kadar bizim 1.000 milyar ton CO2

from now until the end of the century.

emisyon bütçemiz olduğunu söylüyor.

So if we divide this by the number of years,

Bunu kalan yıl sayısına bölersek

what we have is an average budget of 11 billion tons of CO2 per year.

yıllık ortalama 11 milyar ton CO2 bütçemiz olduğu ortaya çıkar.

Now what is one ton of CO2?

Peki bir ton CO2 neyi ifade eder.

It's more or less what one small car, running 20 kilometers a day,

Aşağı yukarı küçük bir otomobilin

günde 20 kilometreden bir yılda salacağı kadar.

will emit in one year.

Or it's one flight, one way,

Ya da Sao Paulo’dan Johannesburg’a veya Londra’ya

from São Paulo to Johannesburg or to London, one way.

tek yönlü bir uçuşun salacağı kadar.

Two ways, two tons.

İki yönlü olursa, iki ton.

So 11 billion tons is twice that.

11 milyar ton bunun iki katıdır.

Now the emissions today are 50 billion tons, and it's growing.

Şimdi emisyon 50 milyar ton olup gittikçe de artmaktadır

It's growing and maybe it will be 61 by 2020.

Artmaya devam etmekte ve 2020'ye kadar 61 milyar tona ulaşacak.

Now we need to go down to 10 by 2050.

2050 yılına kadar 10 milyar tona indirmemiz gerekiyor.

And while this happens,

Bu olurken

the population will grow from seven to nine billion people,

nüfus 7 milyardan 9 milyara yükselecek

the economy will grow from 60 trillion dollars in 2010

ekonomi 2010 yılındaki 60 trilyon dolardan

to 200 trillion dollars.

200 trilyon dolara yükselecek.

And so what we need to do is to be much more efficient

Yapmamız gereken şey, çok daha etkili olarak

in a way that we can go from seven tons of carbon per capita

yılda bir kişi başına düşen 7 ton değerini

per person, per year, into something like one.

1 gibi bir değere bir düşürebilmektir.

You have to choose. You take the airplane or you have a car.

Seçim yapmanız gerek. Uçak mı, arabanız mı?

So the question is, can we make it?

Soru şu. Bunu yapabilir miyiz?

And that's the exactly the same question

Orman kıyımıyla mücadele için bir plan hazırlarken

I got when I was developing a plan to combat deforestation.

karşıma çıkan soruyla tam da aynı soru bu.

It's such a big problem, so complex. Can we really do it?

Bu oldukça büyük ve karmaşık bir problem. Gerçekten yapabilir miyiz bunu?

I think so. Think of this:

Sanırım öyle. Şunu düşünün

Deforestation means 60 percent of the greenhouse gas emissions

Orman kıyımı demek, Brezilya’da son 10 yıldaki

in Brazil in the last decade.

sera gazı emisyonun %60’i demek.

Now it's a little bit less than 30 percent.

Bu şimdi %30’dan biraz daha az.

In the world, 60 percent is energy.

Dünyada, sera gazı emisyonun % 60’i enerji kaynaklıdır.

So if we can tackle directly the energy,

Doğrudan enerji meselesini çözebilirsek

the same way we could tackle deforestation,

aynı şekilde orman kıyımını da çözebiliriz.

maybe we can have a chance.

Belki bir şansımız olabilir.

So there are five things that I think we should do.

Yapmamız gereken beş şey var.

First, we need to disconnect development from carbon emissions.

İlki, gelişmeyle karbon emisyonu arasındaki bağlantıyı kesmeliyiz.

We don't need to clear-cut all the forests to actually get more jobs

Daha çok iş, tarım ya da ekonomiye sahip olmak için

and agriculture and have more economy.

tüm ormanları kesmeye ihtiyaç yok.

That's what we proved when we decreased deforestation

Orman kıyımını azalttığımızda bunu ispat ettik.

and the economy continued to grow.

Ekonomi büyümeye devam etti.

Same thing could happen in the energy sector.

Aynı şey enerji sektöründe de olabilir.

Second, we have to move the incentives to the right place.

İkinci olarak, teşvikleri doğru yerlere yönlendirmeliyiz.

Today, 500 billion dollars a year goes into subsidies for fossil fuels.

Bugün, yılda 500 milyar dolar sübvansiyon fosil yakıta gidiyor.

Why don't we put a price on carbon and transfer this to the renewable energy?

Neden karbona bir fiyat koyup bunu da yenilenebilir enerjiye transfer etmiyoruz.

Third, we need to measure and make it transparent

Üçüncü olarak, sera gazı emisyonun nerede ne zaman ve kim tarafından salındığını

where, when and who is emitting greenhouse gases

şeffaflaştırmamız ve ölçmemiz gerek.

so we can have actions specifically for each one of those opportunities.

Bu şekilde her bir fırsat için özel eylemler gerçekleştirebiliriz.

Fourth, we need to leapfrog the routes of development,

Dördüncü olarak, kalkınmanın yoluna sıçramalıyız.

which means, you don't need to go to the landline telephone

Bunun anlamı, mobil telefonları edinmeden önce,

before you get to the mobile phones.

sabit telefon hatları döşememize gerek yoktur.

Same way we don't need to go to fossil fuels

Enerjiye erişim imkanı olmayan milyarlarca insana

to the one billion people who don't have access to energy

temiz enerjiyi sağlayana kadar

before we get to the clean energy.

fosil yakıtları götürmemeliyiz.

And fifth and last,

Ve beşinci ve son olarak,

we need to share responsibility between governments,

sorumluluğu devletler, iş dünyası

business and civil society.

ve sivil toplum arasında paylaşmalıyız.

There is work to do for everybody, and we need to have everybody on board.

Herkes için yapılması gereken iş vardır ve herkese ihtiyacımız var.

So to finalize,

Sonlandırırken,

I think the future is not like a fate

bence geleceğimiz kader gibi değildir,

that you have to just go as business as usual goes.

yani işi oluruna bırakmak zorunda değiliz.

We need to have the courage to actually change the route,

Gerçekten rotayı değiştirecek

yeni şeylere yatırım yapacak cesarete ihtiyacımız var.

invest in something new,

think that we can actually change the route.

Gerçekten rotayı değiştirebileceğimizi düşünüyorum

I think we are doing this with deforestation in Brazil,

Sanırım bunu Brezilya’da orman kıyımında yapıyoruz.

and I hope we can do it also with climate change in the world.

Umarım dünyadaki iklim değişikliğinde de yapabiliriz.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkış)