The future of money | Neha Narula

404,431 views ・ 2016-10-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Dilara Ün Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
I want to tell you about the future of money.
0
12682
3039
Sizlere, paranın geleceğinden söz etmek istiyorum.
00:16
Let's start with a story about this culture
1
16467
2597
1900'lerin başında Mikronezya'da yaşamış,
"Yap" olarak anılan medeniyet hakkında bir hikayeyle başlayalım.
00:19
that lived in Micronesia in the early 1900s, called the Yap.
2
19088
4188
00:23
Now, I want to tell you about the Yap
3
23300
1783
Size "Yap"tan bahsetmek istememin sebebi,
00:25
because their form of money is really interesting.
4
25107
2866
para biçimlerinin bir hayli ilginç olması.
00:27
They use these limestone discs called Rai stones.
5
27997
3638
Rai taşı olarak isimlendirilen kireç taşından diskleri kullanıyorlar.
00:31
Now, the Yap don't actually move these Rai stones around
6
31659
3727
Ancak "Yap", Rai taşlarını tedavüle sokmuyor
00:35
or exchange them the way we do with our coins,
7
35410
2797
ya da bizim gibi paralarını bozdurmuyorlar.
00:38
because Rai stones can get to be pretty massive.
8
38231
3465
Çünkü Rai taşları epey hacimli olabiliyorlar.
00:41
The largest is about four tons and 12 feet across.
9
41720
4328
En büyüğü yaklaşık 4 ton ve 3.7 metre genişliğinde.
Dolayısıyla, Yap sadece kimin, hangi taştan ne kadar payı olduğunu kaydediyor.
00:46
So the Yap just keep track of who owns part of what stone.
10
46072
5081
Okyanusta bir taşı taşırken
00:52
There's a story about these sailors
11
52051
2087
sorun yaşayan ve
00:54
that were transporting a stone across the ocean
12
54162
2656
00:56
when they ran into some trouble and the stone actually fell in.
13
56842
3826
taşı düşüren denizcilerle ilgili bir hikaye var.
01:01
The sailors got back to the main island
14
61574
2322
Bu denizciler ana karaya geri dönüp,
01:03
and they told everyone what had happened.
15
63920
2257
insanlara neler olduğunu anlattılar.
01:06
And everyone decided that, actually, yes,
16
66201
2749
Ve bu insanlar, denizcilerde bir taş olduğu ve dolayısıyla
01:08
the sailors had the stone and -- why not? -- it still counted.
17
68974
4374
bu taşın da hesaba dahil edilmesi gerektiğine karar verdiler.
Bu taş okyanusun dibinde de olsa
01:13
Even though it was at the bottom of the ocean,
18
73372
2194
01:15
it was still part of the Yap economy.
19
75590
2155
Yap ekonomisinin bir parçası olmaya devam etti.
01:18
You might think that this was just a small culture
20
78573
3169
Bunun, yüz yıl öncesine ait sıradan bir medeniyet
01:21
a hundred years ago.
21
81766
1368
olduğunu düşünebilirsiniz.
Fakat bunun gibi şeyler batı dünyasında da oluyor
01:23
But things like this happen in the Western world as well,
22
83158
3148
01:26
and the Yap actually still use a form of these stones.
23
86330
3359
ve Yap halen bu taşların bir formunu kullanıyor.
01:30
In 1932, the Bank of France asked the United States
24
90360
4428
1932'de, Fransız Bankası, Birleşik Devletler'den
01:34
to convert their holdings from dollars into gold.
25
94812
3564
tahvillerini dolardan altına çevirmesini istedi.
01:38
But it was too inconvenient to think about actually shipping
26
98749
3345
Ancak, bu kadar altının Avrupa'ya nakliyesi
oldukça zahmetli ve elverişsizdi.
01:42
all of that gold over to Europe.
27
102118
1929
Dolayısıyla, birileri altının depolandığı yere giderek,
01:44
So instead, someone went to where that gold was being stored
28
104071
3833
01:47
and they just labeled it as belonging to France now.
29
107928
4054
sadece artık Fransa'ya ait olduğunu belirten bir etiketleme yaptı.
Ve herkes bu altının Fransa'ya ait olduğunu kabul etti.
01:52
And everyone agreed that France owned the gold.
30
112006
3468
01:55
It's just like those Rai stones.
31
115843
1982
Bu da aynen Rai taşları gibi.
01:58
The point I want to make with these two examples
32
118517
2321
Bu iki örnekle vermek istediğim mesaj,
02:00
is that there's nothing inherently valuable
33
120862
3388
bir dolar veya taş yahut bozuk parada,
02:04
about a dollar or a stone or a coin.
34
124274
3361
kendiliğinden değerli olan hiçbir şey yoktur.
Bu şeylerin değerli olmasının tek sebebi
02:08
The only reason these things have any value
35
128090
2692
02:10
is because we've all decided they should.
36
130806
2568
böyle olması gerektiğine dair karar vermiş olmamızdır.
02:13
And because we've decided that,
37
133398
1829
Yani, kararımızdan dolayı
02:15
they do.
38
135251
1169
bu değerde oldular.
02:17
Money is about the exchanges and the transactions
39
137223
4140
Para, birbirimizle yaptığımız alışveriş
02:21
that we have with each other.
40
141387
2061
ve ticari işlemlerle ilgilidir.
Para, nesnel bir şey değildir.
02:24
Money isn't anything objective.
41
144042
2808
02:26
It's about a collective story that we tell each other about value.
42
146874
4397
Bu, birbirimize değer hakkında anlattığımız kolektif hikayeyle ilgili.
Ortak bir kurgu.
02:32
A collective fiction.
43
152101
1381
Ve bu çok etkili bir konsept.
02:34
And that's a really powerful concept.
44
154170
2883
Geçtiğimiz yirmi yılda,
02:38
In the past two decades,
45
158059
1467
02:39
we've begun to use digital money.
46
159550
2269
dijital para kullanmaya başladık.
02:41
So I get paid via direct deposit,
47
161843
2673
Doğrudan mevduat ile ödeme aldım,
02:44
I pay my rent via bank transfer,
48
164540
2483
banka transferiyle kiramı,
internetten vergilerimi ödedim.
02:47
I pay my taxes online.
49
167047
1944
Ve her ay,
02:49
And every month,
50
169015
1152
02:50
a small amount of money is deducted from my paycheck
51
170191
2765
maaşımdan az bir miktar düşülüp,
02:52
and invested in mutual funds in my retirement account.
52
172980
2967
emeklilik hesabımdaki ortak fona yatırıldı.
Tüm bu işlemler kelimenin tam anlamıyla
02:57
All of these interactions
53
177120
1509
02:58
are literally just changing 1's and 0's on computers.
54
178653
4058
bilgisayardaki "1"ler ve "0"ların değişimiyle yapılıyor.
03:02
There's not even anything physical, like a stone or a coin.
55
182735
4374
Para ya da taş gibi fiziki tek bir şey bile yok.
Dijital para öyle bir hâl aldi ki dünyanın herhangi bir yerindeki birisine
03:08
Digital money makes it so that I can pay someone around the world
56
188320
3283
saniyeler içerisinde ödeme yapabiliyorum.
03:11
in seconds.
57
191627
1381
03:13
Now when this works,
58
193901
1591
Bu sistem işlediğinde,
03:15
it's because there are large institutions underwriting every 1 or 0
59
195516
4845
bilin ki bütün 1'ler ve 0'ların arkasında
büyük kurumlar var.
03:20
that changes on a computer.
60
200385
1929
03:22
And when it doesn't,
61
202338
1165
Ve işlemediğinde ise,
03:23
it's often the fault of those large institutions.
62
203527
2398
bu genelde bu büyük kurumların hataları yüzünden oluyor.
03:25
Or at least, it's up to them to fix the problem.
63
205949
2943
Ya da en azından onların düzeltmesi gereken bir hata oluyor.
03:28
And a lot of times, they don't.
64
208916
1560
Ve çoğu zaman bunu düzeltemiyorlar.
03:30
There's a lot of friction in the system.
65
210862
2169
Bu sistemde bir çok uyuşmazlık var.
03:33
How long did it take the US credit card companies
66
213938
2875
Amerikan kredi kartı şirketlerinin,
03:36
to implement chip and pin?
67
216837
1576
çip ve pin uygulamasına geçişleri ne kadar zaman aldı?
03:38
Half my credit cards still don't work in Europe.
68
218908
3106
Kredi kartlarımın yarısı, Avrupa'da hâlâ çalışmıyor.
03:42
That's friction.
69
222739
1197
Bu bir sorun.
03:44
Transferring money across borders and across currencies
70
224580
3892
Farklı ülkelere ve farklı para birimlerinde yapılan havaleler
03:48
is really expensive:
71
228496
1644
gerçekten de pahalı:
03:50
friction.
72
230807
1461
uyuşmazlık.
03:52
An entrepreneur in India can set up an online business in minutes,
73
232292
4923
Hindistan'daki bir girişimci, dakikalar içerisinde online bir iş kurabiliyor.
03:57
but it's hard for her to get loans and to get paid:
74
237239
3529
Ama borç alması ve borç tahsili zor oluyor:
04:01
friction.
75
241512
1154
uyuşmazlık.
04:03
Our access to digital money and our ability to freely transact
76
243701
4844
Dijital paraya erişimimiz ve serbestçe işlem yapabilme gücümüz
04:08
is being held captive by these gatekeepers.
77
248569
2943
bu gardiyanlar tarafından esir alınmış.
04:11
And there's a lot of impediments in the system slowing things down.
78
251536
3816
Ve sistem içerisinde işleri yavaşlatan bir çok engel var.
04:16
That's because digital money isn't really mine,
79
256498
3542
Çünkü dijital para gerçekte benim değil;
bankamın, kredi kartı şirketimin veya yatırım şirketimin
04:20
it's entries in databases that belong to my bank,
80
260064
3574
04:23
my credit card company or my investment firm.
81
263662
3153
veri tabanlarındaki girdilerden ibaret.
04:26
And these companies have the right to say "no."
82
266839
3364
Ve bu şirketler "hayır" deme hakkına sahipler.
04:30
If I'm a PayPal merchant
83
270856
1792
Eger bir PayPal kullanıcısıysam
04:32
and PayPal wrongly flags me for fraud,
84
272672
4471
ve Paypal beni yanlışlık eseri dolandırıcılık ile suçlarsa,
buraya kadar.
04:37
that's it.
85
277167
1156
04:38
My account gets frozen, and I can't get paid.
86
278347
3287
Hesabım dondurulur ve ödemelerimi tahsil edemem.
04:44
These institutions are standing in the way of innovation.
87
284789
4048
Bu kuruluşlar, ilerleme yoluna taş koyuyorlar.
04:49
How many of you use Facebook photos, Google Photos,
88
289946
4400
Kaçınız Facebook fotoğraflar, Google fotoğraflar yada Instagram
04:54
Instagram?
89
294370
1583
kullanıyorsunuz?
04:55
My photos are everywhere.
90
295977
2346
Benim fotoğraflarım her yerde.
04:58
They are on my phone, they're on my laptop,
91
298347
2485
Telefonumda, dizüstü bilgisayarımda,
05:00
they're on my old phone, they're in Dropbox.
92
300856
2516
eski telefonumda, Dropbox'umda var.
05:03
They're on all these different websites and services.
93
303396
2832
Tüm bu farklı site ve servislerde var.
05:06
And most of these services don't work together.
94
306252
3904
Ve bu servislerin çoğu da işbirliği içerisinde çalışmıyorlar.
05:10
They don't inter-operate.
95
310816
1504
Ortaklaşa bir çalışma içinde değiller.
05:13
And as a result,
96
313538
1493
Ve sonuç olarak,
fotoğraf arşivim karmakarışık.
05:15
my photo library is a mess.
97
315055
2210
05:18
The same thing happens
98
318469
1742
Kuruluşlar para arzını kontrol ettiklerinde de
05:20
when institutions control the money supply.
99
320235
2959
aynı şey oluyor.
05:23
A lot of these services don't inter-operate,
100
323962
2735
Bu servislerin de çoğu işbirliği içerisinde çalışmıyor.
05:26
and as a result, this blocks what we can do with payment.
101
326721
3440
Sonuç olarak, bu da ödeme ile yapabileceklerimizi sınırlıyor.
05:30
And it makes transaction costs go up.
102
330185
2550
Ayrıca işlem maliyetini arttırıyor.
05:33
So far, we've been through two phases of money.
103
333723
3302
Şimdiye kadar, paranın iki aşamasını tecrübe ettik.
05:37
In an analog world, we had to deal with these physical objects,
104
337952
3964
Analog bir dünyada, bu fiziksel objelerle iş yapmak durumundaydık
05:41
and money moved at a certain speed -- the speed of humans.
105
341940
3879
ve para belli bir hızda tedavül etti: İnsanların hızıyla.
05:46
In a digital world, money can reach much farther and is much faster,
106
346896
4869
Dijital bir dünyada, para daha uzaklara, daha hızlı bir şekilde ulaşabilir.
05:51
but we're at the mercy of these gatekeeper institutions.
107
351789
3030
Ancak biz, bu gardiyan kuruluşların merhametine kalmış haldeyiz.
05:55
Money only moves at the speed of banks.
108
355222
2988
Para, sadece bankaların hızında hareket ediyor.
Paranın yeni bir fazını görmeye yaklaştık.
06:00
We're about to enter a new phase of money.
109
360008
2554
Paranın geleceği programlanabilir.
06:03
The future of money is programmable.
110
363158
2710
Yazılımı ve parayı kombine ettiğimizde,
06:07
When we combine software and currency,
111
367034
3427
06:10
money becomes more than just a static unit of value,
112
370485
3777
para sabit bir değer biriminin ötesine geçer
06:14
and we don't have to rely on institutions for security.
113
374286
3190
ve biz de güvenlik için bu kuruluşlara daha fazla ihtiyaç duymayız.
Programlanabilir bir dünyada,
06:18
In a programmable world,
114
378176
1529
06:19
we remove humans and institutions from the loop.
115
379729
3934
bu döngüden insanları ve kuruluşları çıkartabiliriz.
06:24
And when this happens,
116
384610
1359
Ve bu gerçekleştiğinde,
06:25
we won't even feel like we're transacting anymore.
117
385993
2692
artık işlem yapıyormuş gibi bile hissetmeyeceğiz.
06:29
Money will be directed by software,
118
389683
2274
Para, yazılım tarafından yönlendirilecek
06:31
and it will just safely and securely flow.
119
391981
2868
ve bu tamamen güvenli bir akış olacak.
06:36
Cryptocurrencies are the first step of this evolution.
120
396828
3139
Şifrelenmiş döviz bu evrimin ilk adımı.
06:40
Cryptocurrencies are digital money
121
400787
1655
Bu, devlet veya bankalarca
06:42
that isn't run by any government or bank.
122
402466
2868
işletilemeyen bir dijital para türü.
06:45
It's money designed to work in a world without intermediaries.
123
405358
4061
Bu, aracısız bir dünyada çalışabilmek için tasarlanmış bir para türü.
Bitcoin, en yaygın olan şifreli döviz
06:50
Bitcoin is the most ubiquitous cryptocurrency,
124
410153
3033
06:53
but there are hundreds of them.
125
413210
1697
ama bunlardan yüzlercesi daha var.
06:54
There's Ethereum, Litecoin, Stellar, Dogecoin,
126
414931
3477
Mesela Ethereum, Litecoin, Stellar, Dogecoin
06:58
and those are just a few of the more popular ones.
127
418432
2546
ve bunlar popüler olanlardan sadece birkaçı.
07:01
And these things are real money.
128
421408
2601
Bu şeyler gerçek para.
07:04
The sushi restaurant down my street
129
424507
1855
Oturduğum sokaktaki suşi restoranında
07:06
takes Bitcoin.
130
426386
1155
Bitcoin kullanılabiliyor.
07:07
I have an app on my phone that I can use to buy sashimi.
131
427966
4125
Telefonumda sashimi satın almak için kullandığım bir uygulama var.
Ama bu sadece küçük işlemler için geçerli değil.
07:13
But it's not just for small transactions.
132
433009
2420
07:15
In March, there was a transaction that moved around 100,000 bitcoins.
133
435453
4829
Mart ayında, yüz bin bitcoin değerinde işlem yapıldı.
07:20
That's the equivalent of 40 million US dollars.
134
440719
2992
Bu, 40 milyon amerikan dolarına eşdeğer.
07:25
Cryptocurrencies are based on a special field of mathematics
135
445445
3531
Şifreli dövizler, matematiğin "şifreleme" isimli
özel bir dalına dayanıyor.
07:29
called cryptography.
136
449000
1383
"Şifreleme", güvenli iletişimi konu edinen bir alan
07:31
Cryptography is the study of how to secure communication,
137
451023
3771
07:34
and it's about two really important things:
138
454818
2699
ve çok önemli iki konuyu inceliyor:
07:37
masking information so it can be hidden in plain sight,
139
457541
3578
Bilgi akışını ilk bakışta anlaşılmayacak şekilde gizlemek
ve bilgi akışının kaynağını doğrulamak.
07:41
and verifying a piece of information's source.
140
461143
3227
Çevremizdeki bir sürü sistemin temeli şifrelemeye dayanıyor.
07:45
Cryptography underpins so many of the systems around us.
141
465154
4209
07:49
And it's so powerful that at times
142
469387
2526
Ve bazen o kadar etkili oluyor ki,
07:51
the US government has actually classified it as a weapon.
143
471937
3652
ABD hükumeti bunu bir silah olarak sınıflandırdı.
07:56
During World War II, breaking cryptosystems like Enigma
144
476591
4477
2. Dünya Savaşı boyunca, Enigma gibi şifre sistemlerini çözmek,
düşmanın bilgilerini öğrenmek ve savaşın gidişatını
08:01
was critical to decoding enemy transmissions
145
481092
3304
08:04
and turning the tide of the war.
146
484420
1904
değiştirmek açısında önemli bir role sahipti.
Bugün, modern bir web tarayıcısı kullanan herkes
08:07
Today, anyone with a modern web browser is running
147
487118
3294
gelişmiş bir şifreleme sistemi çalıştırıyor.
08:10
a pretty sophisticated cryptosystem.
148
490436
2062
İnternetteki etkileşimlerimizi böyle koruma altına alıyoruz.
08:13
It's what we use to secure our interactions on the Internet.
149
493030
3961
Şifrelerimizi yazıp, finansal bilgilerimizi gönderdiğimiz web sitelerini
08:17
It's what makes it safe for us to type our passwords in
150
497015
3161
08:20
and to send financial information to websites.
151
500200
2691
güvenli kılan şey bu.
08:23
So what the banks used to give us --
152
503322
2827
Eskiden bankaların bize sunduğu,
güvenilir, dijital para aktarımı hizmetini,
08:26
trustworthy digital money transfer --
153
506173
2220
08:28
we can now get with a clever application of cryptography.
154
508417
4218
şuan zekice tasarlanmış şifreleme uygulamalarıyla alabiliyoruz.
08:33
And this means that we don't have to rely on the banks anymore
155
513202
2907
Bu da demek oluyor ki, artık işlemlerimizin güvenliği için
bankalara itibar etmek zorunda değiliz.
08:36
to secure our transactions.
156
516133
1631
08:38
We can do it ourselves.
157
518248
1829
Bunu kendimiz sağlayabiliriz.
08:40
Bitcoin is based on the very same idea that the Yap used,
158
520857
4739
Bitcoin, Yap'ın düşünce sistemiyle aynı temellere dayanıyor.
08:45
this collective global knowledge of transfers.
159
525620
3302
Kolektif, global bilgi transferi.
08:49
In Bitcoin, I spend by transferring Bitcoin,
160
529852
3612
Bitcoin'de, Bitcoin harcayarak aktarım yapıyorum
08:53
and I get paid when someone transfers Bitcoin to me.
161
533488
3171
ve biri bana ödeme yaptığında Bitcoin transfer etmiş oluyor.
08:58
Imagine that we had this magic paper.
162
538313
2755
Sihirli bir kağıt hayal edelim.
09:01
So the way that this paper works is I can give you a sheet of it
163
541711
3588
Bu kağıdın çalışma prensibi,
size de bir tanesini verdiğimde, kendiminkine yazdığım şey
09:05
and if you write something on it,
164
545323
1730
verdiğim kağıtta da beliriyor.
09:07
it will magically appear on my piece as well.
165
547077
2623
09:10
Let's say we just give everyone this paper
166
550721
2846
Bütün insanlara bu kağıttan verdik diyelim.
09:13
and everyone writes down the transfers that they're doing
167
553591
3828
Herkes Bitcoin'de
ne transfer ettiğini yazıyor olsun.
09:17
in the Bitcoin system.
168
557443
1456
09:19
All of these transfers get copied around to everyone else's pieces of paper.
169
559688
3946
Yani bütün bu transferler herkesin kağıdında kopyalanıyor.
09:23
And I can look at mine
170
563658
2018
Kendi kağıdıma baktığımda,
09:25
and I'll have a list of all of the transfers that are happening
171
565700
3525
Bitcoin ekonomisindeki gerçekleşen
09:29
in the entire Bitcoin economy.
172
569249
1889
bütün transferleri görebiliyorum.
09:31
This is actually what's happening with the Bitcoin blockchain,
173
571779
3562
Bitcoin'de de yapılan bütün işlemler liste halinde bir zincirde bulunuyor.
09:35
which is a list of all of the transactions in Bitcoin.
174
575365
3796
Yani, kağıtlar üzerinden olmaması dışında
09:39
Except, it's not done through paper.
175
579185
2814
anlattığımla aynı konsept.
Bu işlem bütün dünyada çalışan,
09:42
It's done through computer code,
176
582023
1696
09:43
running on thousands of networked computers
177
583743
2663
şebekelenmiş bilgisayarlar ve kodlar
09:46
around the world.
178
586430
1208
üzerinden gerçekleştiriliyor.
09:49
All of these computers are collectively confirming
179
589235
3744
Tüm bu bilgisayarlar kimin, ne kadar Bitcoin'e sahip olduğunu
topluca tasdik ediyor.
09:53
who owns what Bitcoin.
180
593003
1884
09:54
So the Bitcoin blockchain is core to how Bitcoin works.
181
594911
3413
Yani Bitcoin zinciri, Bitcoin'in nasıl çalıştığının özü.
09:58
But where do bitcoins actually come from?
182
598348
2905
Peki bu Bitcoin aslında nereden geliyor?
10:01
Well, the code is designed to create new Bitcoin
183
601930
3860
Kodlama, çizelgeye uygun olarak
yeni Bitcoin oluşturmaya göre tasarlandı.
10:05
according to a schedule.
184
605814
1297
10:07
And the way that it works is that to get those Bitcoin,
185
607680
3416
Bitcoin'leri elde etme yolu ise
bir bulmaca çözmek, rastgele şifrelenmiş bir bulmaca.
10:11
I have to solve a puzzle -- a random cryptographic puzzle.
186
611120
4786
15 tane zarımız olduğunu varsayalım.
10:17
Imagine that we had 15 dice,
187
617069
2411
10:19
and we were throwing these dice over and over again.
188
619504
2613
Ve bunları devamlı atalım.
10:22
Whenever the dice come up all sixes,
189
622603
2432
Bütün zarlar altı geldiğinde
kazanmış olalım.
10:25
we say that we win.
190
625059
1215
Bilgisayarların yaptığı da buna çok benzer bir şey.
10:27
This is very close to what these computers are all actually doing.
191
627095
3876
10:30
They're trying over and over again to land on the right number.
192
630995
3248
Doğru sayıya ulaşmak için tekrar tekrar deniyorlar.
10:34
And when they do,
193
634686
1357
Başardıklarında ise,
bulmacayı çözmüş oluyorlar.
10:36
we say that they've solved the puzzle.
194
636067
2201
10:39
The computer that solves the puzzle
195
639559
2440
Bulmacayı çözen bilgisayar,
çözümünü ağın geri kalanına yayınlıyor.
10:42
publishes its solution to the rest of the network
196
642023
2918
10:44
and collects its reward: new bitcoins.
197
644965
2927
Sonra ödülü olan Bitcoin'i biriktiriyor.
10:48
And in the act of solving this puzzle,
198
648750
2234
Bilgisayarlar bu bulmaca çözme işleminde
Bitcoin zincirinin korunmasına yardım ediyorlar
10:51
these computers are actually helping to secure the Bitcoin blockchain
199
651008
4076
ve işlemler listesine ekliyorlar.
10:55
and add to the list of transactions.
200
655108
2081
10:57
There are actually people all over the world running this software,
201
657866
5617
Dünyanın dört bir yanında bu yazılımları yürüten birçok insan var.
11:03
and we call them Bitcoin miners.
202
663507
2073
Bu kişilere Bitcoin madencileri diyoruz.
11:06
Anyone can become a Bitcoin miner.
203
666438
2736
Herkes Bitcoin madencisi olabilir.
11:09
You can go download the software right now
204
669626
2791
Hemen şuanda yazılımı bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
11:12
and run it in your computer and try to collect some bitcoins.
205
672441
3365
Sonra Bitcoin biriktirmeye çalışabilirsiniz.
11:16
I can't say that I would recommend it,
206
676400
1844
Önerdiğimi söyleyemem
11:18
because right now, the puzzle is so hard and the network is so powerful,
207
678268
5101
çünkü bulmaca şuanda o kadar zor ve ağ o kadar güçlü ki,
11:23
that if I tried to mine Bitcoin on my laptop,
208
683393
2929
kendi bilgisayarımda madencilik yapmaya çalışsaydım,
11:26
I probably wouldn't see any for about two million years.
209
686346
3308
muhtemelen iki milyon yıl boyunca hiçbir şey bulamazdım.
11:30
The miners, professional miners, use this special hardware
210
690396
4247
Profosyonel madenciler, bulmacaları hızlıca çözmeleri için tasarlanmış,
11:34
that's designed to solve the puzzle really fast.
211
694667
2735
özel donanımlı bilgisayar sistemleri kullanıyorlar.
11:37
Now, the Bitcoin network and all of this special hardware,
212
697976
3842
Bütün bu Bitcoin ağı ve sistemlerinin
11:41
there are estimates that the amount of energy it uses
213
701842
3035
kullandığı enerjinin
küçük bir ülkeninkiyle eşdeğer olduğu tahmin ediliyor.
11:44
is equivalent to that of a small country.
214
704901
2367
11:48
So, the first set of cryptocurrencies
215
708252
2500
Şifrelenmiş dövizlerin ilk seti
11:50
are a little bit slow and a little bit cumbersome.
216
710776
2974
biraz yavaş ve külfetli olabilir.
11:54
But the next generation is going to be so much better and so much faster.
217
714331
4389
Fakat gelecek jenerasyon daha iyi ve daha hızlı olacak.
11:58
Cryptocurrencies are the first step
218
718744
2405
Global, programlanabilir bir para için
şifrelenmiş döviz bir başlangıç.
12:01
to a world with a global programmable money.
219
721173
3460
12:05
And in a world with programmable money,
220
725634
2085
Ve programlanabilir para olan bir dünyada,
izin almadan, herhangi bir diyaloğa girmeden,
12:08
I can pay anyone else securely
221
728431
3527
12:11
without having to sign up or ask permission,
222
731982
3573
param sıkışıp kaldı mı derdi olmadan, bir yere üye olamam gerekmeden
12:15
or do a conversion or worry about my money getting stuck.
223
735579
3819
istediğim herkese ödeme yapabilirim.
12:20
And I can send money around the world.
224
740428
2594
Ve dünyanın her yerine para gönderebilirim.
12:23
This is a really amazing thing.
225
743482
2399
Bu gerçekten harika bir şey.
12:26
It's the idea of permission-less innovation.
226
746231
3309
Bu, izinsiz bir yenilik fikri.
12:31
The Internet caused an explosion of innovation,
227
751447
3724
İnternet yenilik patlamasına sebep oldu.
12:35
because it was built upon an open architecture.
228
755195
3459
Çünkü açık bir mimari yapı üzerine inşa edildi.
12:39
And just like the Internet changed the way we communicate,
229
759286
3025
Ve internet iletişim kurma yollarımızı nasıl değiştirdiyse,
programlanabilir para da nasıl ödeme yaptığımızı,
12:43
programmable money is going to change the way we pay,
230
763104
3276
12:46
allocate and decide on value.
231
766404
2574
tahsis etme ve değer biçme şeklimizi değiştirecek.
12:49
So what kind of world does programmable money create?
232
769716
2498
Peki programlanabilir para ne tür bir dünya ortaya çıkaracak?
12:52
Imagine a world where I can rent out my healthcare data
233
772238
4216
Sağlık hizmeti bilgilerimi eczacılıkla ilgili bir şirkete kiralayabildiğim
12:56
to a pharmaceutical company.
234
776478
1570
bir dünya hayal edin.
Büyük ölçekli bir analiz yapabilirler
12:59
They can run large-scale data analysis
235
779063
2505
13:01
and provide me with a cryptographic proof
236
781592
2372
ve bana bilgilerimi sadece anlaştığımız şekilde kullandıklarını gösteren
13:03
that shows they're only using my data in a way that we agreed.
237
783988
4126
şifrelenmiş bir kanıt temin edebilirler.
Ve buldukları şeyler için bana ödeme yapabilirler.
13:08
And they can pay me for what they find out.
238
788138
2248
13:11
Instead of signing up for streaming services
239
791529
2709
Yayın servislerine kaydolmak yerine,
13:14
and getting a cable bill,
240
794262
1569
televizyonum, izleme alışkanlıklarımı incelese ve
13:15
what if my television analyzed my watching habits
241
795855
3006
bütçeme uygun,
13:18
and recommended well-priced content that fit within my budget
242
798885
3672
keyif alabileceğim
bir içerik önerse nasıl olurdu?
13:22
that I would enjoy?
243
802581
1199
13:24
Imagine an Internet without ads,
244
804604
2866
Reklamların olmadığı bir internet dünyası düşünün.
13:27
because instead of paying with our attention when we view content,
245
807494
4007
İçeriği gördüğümüzde bedelini ilgimizle ödemek yerine
13:31
we just pay.
246
811525
1296
sadece ödeyeceğiz.
13:33
Interestingly, things like micro-payments
247
813831
2311
İlginç bir şekilde, mini ödeme gibi şeyler,
aslında dünyadaki güvenlik sisteminin işleyişini değiştirecek.
13:36
are actually going to change the way security works in our world,
248
816166
3155
13:39
because once we're better able to allocate value,
249
819345
2695
Çünkü değer tahsis etmekte bir kere iyi olduktan sonra,
insanlar paralarını ve enerjilerini
13:42
people will use their money and their energies
250
822064
3024
daha yapıcı şeylerde kullanacaklar.
13:45
for more constructive things.
251
825112
2178
13:47
If it cost a fraction of a cent to send an email,
252
827727
2589
Eğer e-posta göndermenin az da olsa bir maliyeti olsaydı
13:50
would we still have spam?
253
830340
1462
spam diye bir şey olur muydu?
13:52
We're not at this world yet,
254
832674
2203
Henüz böyle bir dünyada değiliz,
13:54
but it's coming.
255
834901
1457
fakat adım adım yaklaşıyoruz.
13:56
Right now, it's like we're in a world that is seeing the first automobile.
256
836382
4337
Şuanda, sanki arabanın ilk kez görüldüğü dünyadayız.
14:01
The first cryptocurrency, like the first car,
257
841579
2985
İlk şifrelenmiş döviz, ilk araba gibi.
14:05
is slow and hard to understand and hard to use.
258
845533
3727
Yavaş, anlaması ve kullanması zor.
Dijital para, at ve at arabasına benziyor.
14:10
Digital money, like the horse and carriage,
259
850095
2546
14:12
works pretty well,
260
852665
1530
Gayet iyi çalışıyor
14:14
and the whole world economy is built on it.
261
854219
3045
ve bütün ekonomi onun üzerine kurulu.
14:18
If you were the first person on your block
262
858386
2074
Eğer yaşadığınız binada, motorlu bir taşıta geçen
14:20
to get a car with an internal combustion engine,
263
860484
2771
ilk kişiyseniz,
muhtemelen komşularınız delirmiş olduğunuzu düşünecektir:
14:23
your neighbors would probably think you were crazy:
264
863279
2498
14:26
"Why would you want this large, clunky machine
265
866321
2473
"Neden bu büyük, hantal,
14:28
that breaks down all the time, that lights on fire,
266
868818
2905
her seferinde bozulan, ateşlenerek çalışan
14:31
and is still slower than a horse?"
267
871747
2337
ve yinede attan yavaş olan bu makineyi istiyorsun ki?
14:34
But we all know how that story turns out.
268
874928
2211
Fakat hepimiz hikayenin nasıl değiştiğini biliyoruz.
14:38
We're entering a new era of programmable money.
269
878431
3570
Programlanabilir parayla yeni bir döneme giriş yapıyoruz.
Bu çok heyecan verici ve biraz da korkutucu bir durum.
14:42
And it's very exciting, but it's also a little bit scary.
270
882025
3051
14:46
Cryptocurrencies can be used for illegal transactions,
271
886691
3514
Şifrelenmiş dövizler de, şuan keş para nasıl illegal işler için kullanılıyorsa,
14:50
just like cash is used for crime in the world today.
272
890229
3245
aynı amaçla kullanılabilir.
14:54
When all of our transactions are online,
273
894497
2478
Bütün işlemler çevrim içi gerçekleşmeye başladığında
14:56
what does that mean for surveillance -- who can see what we do?
274
896999
3319
gözetim için bu ne anlama geliyor, yaptıklarımızı kimler görebilir?
Bu yeni dünyada kim avantajlı, kim değil?
15:02
Who's advantaged in this new world and who isn't?
275
902115
3087
15:05
Will I have to start to pay for things that I didn't have to pay for before?
276
905226
3674
Daha önce para ödemem gerekmeyen şeylere ödeme yapmak zorunda olacak mıyım?
15:09
Will we all become slaves to algorithms and utility functions?
277
909372
3887
Algoritmaların ve fayda fonksiyonlarının köleleri mi olacağız?
Bütün yeni teknolojiler değiş tokuşlarıyla beraber gelirler.
15:15
All new technology comes with trade-offs.
278
915114
2404
İnternet zamanımızı harcama konusunda birçok yol ile geldi.
15:18
The Internet brought us a lot of ways to waste time.
279
918012
3889
15:22
But it also greatly increased productivity.
280
922375
2721
Aynı zamanda üretkenlikte de büyük bir artış sağladı.
15:25
Mobile phones are annoying
281
925731
1506
Cep telefonları sinir bozucular.
15:27
because they make me feel like I have to stay connected to work
282
927261
2984
Çünkü her zaman işle bir bağlantım olması gerekiyormuş gibi hissettiriyor.
15:30
all the time.
283
930269
1155
15:31
But they also help me stay connected to friends and family.
284
931448
2826
Fakat aynı anda arkadaşlarım ve ailemle de
sürekli irtibatta kalabiliyorum.
15:35
The new sharing economy is going to eliminate some jobs.
285
935274
4344
Yeni ortak bir ekonomi bazı meslekleri yok edecektir.
Fakat diğer bir yandan da, istihdam için yeni ve esnek formlar da oluşturacaktır.
15:40
But it's also going to create new, flexible forms of employment.
286
940165
3894
15:44
With programmable money,
287
944601
1926
Programlanabilir para ile,
15:46
we decouple the need for large, trusted institutions
288
946551
4952
ağın mimarisine,
büyük, güvenilir kurumlara olan ihtiyacımızı keseceğiz.
15:51
from the architecture of the network.
289
951527
2293
15:54
And this pushes innovation in money out to the edges, where it belongs.
290
954570
5086
Ve bu, paradaki yeniliği köşelere doğru itiyor, ait olduğu yere.
16:00
Programmable money democratizes money.
291
960960
2814
Programlanabilir para, parayı demokratikleştirir.
16:04
And because of this, things are going to change and unfold
292
964461
2758
İşte bu yüzden işler tahmin edemeyeceğimiz bir şekilde
16:07
in ways that we can't even predict.
293
967243
1991
değişecek ve gözler önüne serilecek.
16:10
Thank you.
294
970488
1162
Teşekkür ederim.
16:11
(Applause)
295
971674
3964
(Alkışlar)

Original video on YouTube.com
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7