Color blind or color brave? | Mellody Hobson

Mellody Hobson: Renk körlüğü veya renk cesurluğu?

1,115,058 views

2014-05-05 ・ TED


New videos

Color blind or color brave? | Mellody Hobson

Mellody Hobson: Renk körlüğü veya renk cesurluğu?

1,115,058 views ・ 2014-05-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: ilker gül Gözden geçirme: Ali Maralcan
00:12
So it's 2006.
0
12739
2030
Pekala 2006'dayız.
00:14
My friend Harold Ford calls me.
1
14769
2130
Arkadaşım Harold Ford beni aradı.
00:16
He's running for U.S. Senate in Tennessee,
2
16899
3665
Tennessee'de Amerikan senatosu için yarışıyordu
00:20
and he says, "Mellody, I desperately need some national press. Do you have any ideas?"
3
20564
4587
ve dedi ki, "Mellody, ulusal basından birilerine ihtiyacım var. Herhangi bir fikrin var mı?"
00:25
So I had an idea. I called a friend
4
25151
1979
Düşündüğüm biri vardı.
00:27
who was in New York
5
27130
1152
New York'ta dünyanın en başarılı medya
00:28
at one of the most successful media companies in the world,
6
28282
3389
şirketlerinden birinde olan bir arkadaşımı aradım
00:31
and she said, "Why don't we host
7
31671
2086
ve dedi ki, "Neden Harold
00:33
an editorial board lunch for Harold?
8
33757
2246
için yayın kurulu yemeği düzenlemiyoruz ki?
00:36
You come with him."
9
36003
1595
Onunla birlikte gelirsin."
00:37
Harold and I arrive in New York.
10
37598
1745
Harold ve ben New York'a vardık.
00:39
We are in our best suits.
11
39343
2015
En iyi takım elbiseleri giydik.
00:41
We look like shiny new pennies.
12
41358
2215
Parlak yeni bir para gibiydik.
00:43
And we get to the receptionist, and we say,
13
43573
2521
Ve resepsiyona gidip dedik ki,
00:46
"We're here for the lunch."
14
46094
1380
"Öğle yemeği için buradayız"
00:47
She motions for us to follow her.
15
47474
2204
Onu takip etmemizi işaret etti.
00:49
We walk through a series of corridors,
16
49678
2442
Bir dizi koridor yürüdük
00:52
and all of a sudden we find ourselves
17
52120
1254
ve hepimiz birden kendimizi
00:53
in a stark room,
18
53374
1666
sade bir odada bulduk.
00:55
at which point she looks at us and she says,
19
55040
3090
bu noktada bize baktı ve dedi ki
00:58
"Where are your uniforms?"
20
58130
4285
"Üniformalarınız nerede?"
01:02
Just as this happens,
21
62415
1246
tam bu olurken
01:03
my friend rushes in.
22
63661
2329
arkadaşım içeri daldı.
01:05
The blood drains from her face.
23
65990
2448
Yüzünden kan çekildi.
01:08
There are literally no words, right?
24
68438
2382
Diyecek bir şey yok, değil mi?
01:10
And I look at her, and I say,
25
70820
1019
Ona baktım ve dedim ki.
01:11
"Now, don't you think we need
26
71839
1890
"Şimdi, Amerikan senatosunda
01:13
more than one black person in the U.S. Senate?"
27
73729
4071
birden fazla siyahi insan olması gerektiğini düşünmüyor musun?"
01:17
Now Harold and I --
28
77800
2028
Şimdi Harold ve ben --
01:19
(Applause) —
29
79828
2518
(Alkışlar)--
01:22
we still laugh about that story,
30
82346
3089
Hala bu hikayeye güleriz
01:25
and in many ways, the moment caught me off guard,
31
85435
3436
ve bir çok açıdan, bu an beni hazırlıksız yakaladı
01:28
but deep, deep down inside,
32
88871
3020
ama derinden
01:31
I actually wasn't surprised.
33
91891
2124
aslında şaşırmamıştım.
01:34
And I wasn't surprised because of something
34
94015
1423
Ve 30 sene önce annemin bana
01:35
my mother taught me about 30 years before.
35
95438
3136
öğrettiği bir şeyden dolayı şaşırmamıştım.
01:38
You see, my mother was ruthlessly realistic.
36
98574
3415
Bakın, annem acımasız bir gerçekçidir.
01:41
I remember one day coming home from a birthday party
37
101989
1992
Tek siyah çocuk olduğum bir doğum günü partisinden
01:43
where I was the only black kid invited,
38
103981
1839
geldiğimi hatırlıyorum
01:45
and instead of asking me the normal motherly questions
39
105820
2677
ve annem, normal olarak sorması gereken
01:48
like, "Did you have fun?" or "How was the cake?"
40
108497
2984
"Eğlendin mi?" veya "Kek nasıldı?" soruları yerine
01:51
my mother looked at me and she said,
41
111481
2177
annem bana baktı ve dedi ki,
01:53
"How did they treat you?"
42
113658
2232
"Sana nasıl davrandılar?"
01:55
I was seven. I did not understand.
43
115890
2767
Yedi yaşında idim. Anlamamıştım.
01:58
I mean, why would anyone treat me differently?
44
118657
3283
Demek istediğim bana neden değişik davransınlar ki?
02:01
But she knew.
45
121940
1125
Ama o biliyordu.
02:03
And she looked me right in the eye and she said,
46
123065
2672
Gözlerimin içine baktı ve dedi ki,
02:05
"They will not always treat you well."
47
125737
3175
" Sana her zaman iyi davranmayacaklar"
02:08
Now, race is one of those topics in America
48
128912
2346
Şimdi, "ırk", Amerikalıları olağanüstü
02:11
that makes people extraordinarily uncomfortable.
49
131258
3478
rahatsız yapan konulardan biri.
02:14
You bring it up at a dinner party
50
134736
1654
Sen bu konuyu bir akşam yemeği partisinde başlattığında
02:16
or in a workplace environment,
51
136390
1645
veya bir çalışma ortamında,
02:18
it is literally the conversational equivalent
52
138035
3180
bu tam olarak hiç bir şekilde dokunulmaması gereken bir konunun
02:21
of touching the third rail.
53
141215
1875
dildeki karşılığı oluyor.
02:23
There is shock,
54
143090
1175
Uzun sessizliğin takip ettiği
02:24
followed by a long silence.
55
144265
2965
bir şok vardı.
02:27
And even coming here today,
56
147230
1654
Ve bugün buraya gelirken bile
02:28
I told some friends and colleagues
57
148884
1151
Bazı arkadaşlarıma ve meslektaşlarıma
02:30
that I planned to talk about race,
58
150035
1566
dedim ki, ırk hakkında konuşmayı planlıyorum
02:31
and they warned me, they told me, don't do it,
59
151601
2659
onlar da beni uyararak yapmamamı söylediler.
02:34
that there'd be huge risks
60
154260
1887
Çünkü bu konu hakkında konuşmanın büyük
02:36
in me talking about this topic,
61
156147
1530
bir riski olduğunu,
02:37
that people might think I'm a militant black woman
62
157677
2491
insanları belki beni siyah militan bir kadın olarak düşünebileceğini
02:40
and I would ruin my career.
63
160168
2184
ve kariyerimi mahvedebileceğimi söylediler.
02:42
And I have to tell you,
64
162352
1291
Ve size söylemem lazım,
02:43
I actually for a moment was a bit afraid.
65
163643
2457
bir an için korktum.
02:46
Then I realized,
66
166100
2070
Sonra fark ettim ki
02:48
the first step to solving any problem
67
168170
2479
herhangi bir sorunu çözmedeki ilk adım,
02:50
is to not hide from it,
68
170649
1791
ondan saklanmamak
02:52
and the first step to any form of action
69
172440
3982
ve bir hareket için gereken ilk adım da
02:56
is awareness.
70
176422
2055
farkındalıktır.
02:58
And so I decided to actually talk about race.
71
178477
3440
Ve bu tam da bu yüzden gerçekten ırk hakkında konuşuyorum.
03:01
And I decided that if I came here and shared with you
72
181917
2873
Ve buraya gelmeye karar verirsem ve bazı deneyimlerimi
03:04
some of my experiences,
73
184790
2184
sizinle paylaşmaya karar verirsem,
03:06
that maybe we could all be a little less anxious
74
186974
2688
bunun, "ırk"la ilgili konuşmalarımızda
03:09
and a little more bold
75
189662
1546
bizi biraz daha az gergin
03:11
in our conversations about race.
76
191208
2902
ve biraz daha cesur hale getirebileceğini düşündüm.
03:14
Now I know there are people out there who will say
77
194110
1990
Şimdi Barack Obama'nın başkan seçilmesinin
03:16
that the election of Barack Obama meant
78
196100
1626
ırk ayrımcılığının sonsuza kadar bitirdiği
03:17
that it was the end of racial discrimination
79
197726
2799
anlamına geliyor diyecek olan
03:20
for all eternity, right?
80
200525
2022
insanların olduğunu biliyorum, doğru mu?
03:22
But I work in the investment business,
81
202547
1643
Ama ben yatırım işinde çalışıyorum,
03:24
and we have a saying:
82
204190
1460
ve bizde bir söz vardır:
03:25
The numbers do not lie.
83
205650
2055
Rakamlar yalan söylemez.
03:27
And here, there are significant,
84
207705
2614
İşte burada önemli olan,
03:30
quantifiable racial disparities
85
210319
2721
görmezden gelemeyeceğimiz
03:33
that cannot be ignored,
86
213040
1519
zenginlik dağılımında, gelir dağılımında
03:34
in household wealth, household income,
87
214559
3583
iş fırsatlarında ve sağlık hizmetlerinde
03:38
job opportunities, healthcare.
88
218142
2999
ölçülebilir ırksal eşitsizliklerdir.
03:41
One example from corporate America:
89
221141
2487
Amerika ticari ilişkilerinden bir örnek:
03:43
Even though white men
90
223628
2005
Beyazlar nüfüsun
03:45
make up just 30 percent of the U.S. population,
91
225633
3791
sadece yüzde 30'unu oluşturmalarına rağmen,
03:49
they hold 70 percent of all corporate board seats.
92
229424
4399
şirket yönetimlerinin yüzde 70'ini ellerinde tutuyorlar.
03:53
Of the Fortune 250,
93
233823
2278
Fortune'nun 250'nin
03:56
there are only seven CEOs that are minorities,
94
236101
3843
sadece 7 CEO'su azınlıklardan
03:59
and of the thousands of publicly traded companies today, thousands,
95
239944
4266
ve bugün binlerce ama binlerce ticari şirketten sadece iki tanesi
04:04
only two are chaired by black women,
96
244210
2826
siyah kadınlar tarafından yönetiliyor
04:07
and you're looking at one of them,
97
247036
1805
ve siz şu an onlardan birine bakıyorsunuz.
04:08
the same one who, not too long ago,
98
248841
2152
çok değil kısa zaman önce
04:10
was nearly mistaken for kitchen help.
99
250993
2857
mutfakta yardım ettiği için yanlış anlaşılan biri.
04:13
So that is a fact.
100
253850
1174
Bu bir gerçektir.
04:15
Now I have this thought experiment
101
255024
2188
Şimdi kendi kendime oynadığım
04:17
that I play with myself, when I say,
102
257212
2527
bir düşünce deneyi var, diyorum ki
04:19
imagine if I walked you into a room
103
259739
2259
büyük bir odaya yürüdüğünüzü hayal edin
04:21
and it was of a major corporation, like ExxonMobil,
104
261998
3259
ExxonMobil gibi büyük bir şirket olsun,
04:25
and every single person around the boardroom were black,
105
265257
3610
ve masanın etrafındaki her bir adamın siyah olduğunu,
04:28
you would think that were weird.
106
268867
2533
bunun garip olduğunu düşüneceksiniz.
04:31
But if I walked you into a Fortune 500 company,
107
271400
2804
Ama ya eğer bir Fortune 500 şirketine götürseydim sizi,
04:34
and everyone around the table is a white male,
108
274204
2123
ve masanın etrafındaki herkes beyaz bir erkek olsaydı,
04:36
when will it be that we think that's weird too?
109
276327
3099
bunun da garip olduğu ne zaman aklımıza gelecek?
04:39
And I know how we got here.
110
279426
1714
Ve bu duruma nasıl geldiğimizi biliyorum.
04:41
(Applause)
111
281140
4163
(Alkışlar)
04:45
I know how we got here.
112
285303
1768
Bu duruma nasıl geldiğimizi biliyorum.
04:47
You know, there was institutionalized,
113
287071
2686
Biliyorsunuz bir zamanlar ülkemizde
04:49
at one time legalized, discrimination in our country.
114
289757
3109
kurumsallaşmış yasal bir ayrımcılık vardı.
04:52
There's no question about it.
115
292866
2294
Bu kuşkusuz.
04:55
But still, as I grapple with this issue,
116
295160
2825
Ama yine de, ben bu sorunla boğuşurken,
04:57
my mother's question hangs in the air for me:
117
297985
2525
annemin sorusu benim için hala havada kaldı:
05:00
How did they treat you?
118
300510
2083
Sana nasıl davrandılar?
05:02
Now, I do not raise this issue to complain
119
302593
2476
Şimdi, bu konuya şikayet etmek için
05:05
or in any way to elicit any kind of sympathy.
120
305069
2246
veya sempati kazanmak için geri dönmedim.
05:07
I have succeeded in my life
121
307315
1983
En büyük beklentilerimin ötesinde
05:09
beyond my wildest expectations,
122
309298
2842
hayatta başarılı oldum,
05:12
and I have been treated well by people of all races
123
312140
2965
ve her ırktan insan tarafından kötüden ziyade
05:15
more often than I have not.
124
315105
2236
iyi muamele gördüm.
05:17
I tell the uniform story because it happened.
125
317341
2813
Bu tekdüze hikayeyi anlatıyorum çünkü gerçekten oldu.
05:20
I cite those statistics around corporate board diversity
126
320154
2620
İş hayatındaki çeşitlilikten bahsettim
05:22
because they are real,
127
322774
1664
çünkü bunlar gerçek,
05:24
and I stand here today
128
324438
1664
ve bugün burada
05:26
talking about this issue of racial discrimination
129
326102
2590
ırksal ayrım konusundan bahsediyorum
05:28
because I believe it threatens to rob
130
328692
2495
çünkü inanıyorum ki bu diğer bir
05:31
another generation of all the opportunities
131
331187
3286
jenerasyonun fırsatlarını tehdit etmekte.
05:34
that all of us want for all of our children,
132
334473
2585
Bu, hangi renk olursa olsunlar,
05:37
no matter what their color
133
337058
1763
veya nereden gelirse gelsinler,
05:38
or where they come from.
134
338821
1799
hepimizin çocuklarımız için istediğimiz şeydir.
05:40
And I think it also threatens to hold back businesses.
135
340620
3578
Ve ayrıca bence bu aynı zamanda iş dünyamızın da geri kalmasına sebep oluyor.
05:44
You see, researchers have coined this term
136
344198
2801
Bakın, araştırmacılar
05:46
"color blindness"
137
346999
1835
"renk körlüğü" adını koydukları terimi
05:48
to describe a learned behavior where we pretend
138
348834
2675
ırkları fark etmiyormuş gibi yaptığımız
05:51
that we don't notice race.
139
351509
1845
öğrenilmiş davranışı anlatmak için kullanıyorlar.
05:53
If you happen to be surrounded by a bunch of people
140
353354
2160
Eğer size benzeyen insanlar tarafından etrafınız sarıldıysa,
05:55
who look like you, that's purely accidental.
141
355514
3776
bu tamamen bir rastlantıdır.
05:59
Now, color blindness, in my view,
142
359290
2100
Şimdi benim açımdan renk körlüğü
06:01
doesn't mean that there's no racial discrimination,
143
361390
2858
ırksal ayrımların olmaması ve
06:04
and there's fairness.
144
364248
1695
eşitlik anlamına gelmiyor.
06:05
It doesn't mean that at all. It doesn't ensure it.
145
365943
2147
Hiç de bu anlama gelmiyor. Bunu ifade etmiyor.
06:08
In my view, color blindness is very dangerous
146
368090
2398
Bana göre, renk körlüğü çok tehlikelidir
06:10
because it means we're ignoring the problem.
147
370488
2757
çünkü sorunların görmezden gelinmesi manasına geliyor.
06:13
There was a corporate study that said that,
148
373245
2530
Bir şirket araştırması vardı ve şunu diyordu
06:15
instead of avoiding race,
149
375775
1777
ırklardan uzak durmak yerine
06:17
the really smart corporations actually deal with it head on.
150
377552
3972
akıllı şirketler tam olarak sorunun üzerine gidiyorlar.
06:21
They actually recognize that embracing diversity
151
381524
2784
Onlar aslında çeşitliliği benimsemenin
06:24
means recognizing all races,
152
384308
2999
çoğunlukta olan ile beraber
06:27
including the majority one.
153
387307
2362
bütün ırkları tanımak anlamına geldiğini görüyorlar.
06:29
But I'll be the first one to tell you,
154
389669
1796
Ama şunu size söyleyen ilk kişi ben olayım,
06:31
this subject matter can be hard,
155
391465
2841
bu konu zor olabilir.
06:34
awkward, uncomfortable -- but that's kind of the point.
156
394306
4052
Garip, rahatsız edici -- ama aslında amaç bu.
06:38
In the spirit of debunking racial stereotypes,
157
398358
3022
Irksal klişelerden sıyrılmak adına,
06:41
the one that black people don't like to swim,
158
401380
2175
mesela siyah insanlar yüzmeyi sevmez,
06:43
I'm going to tell you how much I love to swim.
159
403555
3230
ama size yüzmeyi ne kadar sevdiğimi anlatacağım.
06:46
I love to swim so much
160
406785
2287
Bir yetişkin olarak yüzmeyi çok seviyorum.
06:49
that as an adult, I swim with a coach.
161
409072
2132
Bir hoca ile yüzüyorum.
06:51
And one day my coach had me do a drill
162
411204
2837
Ve bir gün hocam bana
06:54
where I had to swim to one end of a 25-meter pool
163
414041
2611
25 metrelik bir havuzun diğer ucuna nefes almadan yüzmem gereken
06:56
without taking a breath.
164
416652
1888
bir alıştırma verdi.
06:58
And every single time I failed,
165
418540
2141
Ve her hata yaptığımda,
07:00
I had to start over.
166
420681
1337
baştan başlamak zorundaydım.
07:02
And I failed a lot.
167
422018
1513
Ve çok hata yaptım.
07:03
By the end, I got it, but when I got out of the pool,
168
423531
1867
Sonunda başarmıştım ama havuzdan çıktığım zaman
07:05
I was exasperated and tired and annoyed,
169
425398
2623
kızgın, yorgun ve rahatsızdım
07:08
and I said, "Why are we doing breath-holding exercises?"
170
428021
3938
ve dedim ki "Neden bu nefes tutma alıştırmalarını yapıyoruz?"
07:11
And my coach looked me at me, and he said, "Mellody,
171
431959
2166
Hocam bana baktı ve dedi ki "Mellody,
07:14
that was not a breath-holding exercise.
172
434125
2991
bu bir nefes tutma alıştırması değil.
07:17
That drill was to make you comfortable
173
437116
2349
Bu seni rahatsız durumlarda
07:19
being uncomfortable,
174
439465
1793
rahat hissettirecek bir alıştırma.
07:21
because that's how most of us spend our days."
175
441258
3131
çünkü çoğumuz günlerimizi böyle geçiriyoruz."
07:24
If we can learn to deal with our discomfort,
176
444389
2266
Eğer rahatsızlıklarla baş etmeyi öğrenirsek
07:26
and just relax into it,
177
446655
2034
ve olaya girdiğimizde rahatlarsak,
07:28
we'll have a better life.
178
448689
2224
daha iyi bir hayatımız olur.
07:30
So I think it's time for us to be comfortable
179
450913
2553
Öyle ise şöyle düşünüyorum, bizim için
07:33
with the uncomfortable conversation about race:
180
453466
3246
ırk üzerine rahatsız edici konuşmalarla rahatlama vakti:
07:36
black, white, Asian, Hispanic,
181
456712
2676
siyah, beyaz, Asyalı, Latin veya İspanyol kökenli
07:39
male, female, all of us,
182
459388
2273
erkek, kadın, hepimiz,
07:41
if we truly believe in equal rights
183
461661
2276
Eğer eşit haklara ve
07:43
and equal opportunity in America,
184
463937
2011
Amerika'da fırsat eşitliğine inanıyorsak
07:45
I think we have to have real conversations
185
465948
3003
sanırım bu konu hakkında
07:48
about this issue.
186
468951
1252
gerçek konuşmalar yapmalıyız.
07:50
We cannot afford to be color blind.
187
470203
2772
Renk körlüğünü devam ettiremeyiz.
07:52
We have to be color brave.
188
472975
3247
Renk cesuru olmak zorundayız.
07:56
We have to be willing, as teachers and parents
189
476222
4038
Öğretmenler ve veliler olarak
08:00
and entrepreneurs and scientists,
190
480260
1830
girişimciler ve bilimadamları olarak
08:02
we have to be willing to have
191
482090
1283
ırk hakkında proaktif konuşmaları
08:03
proactive conversations about race
192
483373
2837
anlayış, dürüstlük ve cesaretle
08:06
with honesty and understanding and courage,
193
486210
3139
can-ı gönülden yapmalıyız.
08:09
not because it's the right thing to do,
194
489349
3539
Doğru şey olduğu için değil,
08:12
but because it's the smart thing to do,
195
492888
2273
akıllıca olduğu için.
08:15
because our businesses and our products
196
495161
2383
Çünkü işlerimiz, ürünlerimiz,
08:17
and our science, our research,
197
497544
2054
bilimimiz ve araştırmalarımız
08:19
all of that will be better with greater diversity.
198
499598
3637
daha çok çeşitlilikle daha iyi olacaktır.
08:23
Now, my favorite example of color bravery
199
503235
2955
Şimdi, renk cesurluğu hakkındaki en sevdiğim örneğim...
08:26
is a guy named John Skipper.
200
506190
1458
John Skipper adındaki bir adam.
08:27
He runs ESPN.
201
507648
1852
ESPN'i yönetiyor.
08:29
He's a North Carolina native,
202
509500
2330
Kuzey Kaliforniya yerlisi
08:31
quintessential Southern gentleman, white.
203
511830
3047
güneyli tam bir beyefendi, beyaz.
08:34
He joined ESPN, which already had a culture
204
514877
2411
Halihazırda kültürel çeşitliliğin olduğu
08:37
of inclusion and diversity, but he took it up a notch.
205
517288
2773
ESPN'e katıldı. Ama bunu bir üst sınıfa çıkardı.
08:40
He demanded that every open position
206
520061
2588
Her açık pozisyona farklı
08:42
have a diverse slate of candidates.
207
522649
2950
adaylar talep etti.
08:45
Now he says the senior people
208
525599
1799
Başta yüksek kademedeki
08:47
in the beginning bristled,
209
527398
1812
insnaların ona sinirlendiğini söylüyor,
08:49
and they would come to him and say,
210
529210
2050
ve ona gelip şunu demişler,
08:51
"Do you want me to hire the minority,
211
531260
2608
"Azınlığı mı işe almamı istiyorsun
08:53
or do you want me to hire the best person for the job?"
212
533868
3618
yoksa bu iş için en iyi insanı mı?"
08:57
And Skipper says his answers were always the same:
213
537486
3659
Ve Skipper'ın cevabı her zaman aynıydı.
09:01
"Yes."
214
541145
1675
"Evet"
09:02
And by saying yes to diversity,
215
542820
1810
Ve çeşitliliğe evet diyerek,
09:04
I honestly believe that ESPN
216
544630
2362
-tüm kalbimle inanıyorum ki-
09:06
is the most valuable cable franchise in the world.
217
546992
2490
ESPN dünyadaki en değerli kablolu televizyon oldu.
09:09
I think that's a part of the secret sauce.
218
549482
2446
Bence bu gizli sosun sadece bir parçasıydı.
09:11
Now I can tell you, in my own industry,
219
551928
2042
Şimdi kendi sektörümden örnek vereceğim.
09:13
at Ariel Investments, we actually view our diversity
220
553970
2175
biz Ariel Yatırım'da, aslında çeşitliliğimizi
09:16
as a competitive advantage,
221
556145
2160
bir rekabet avantajı olarak görüyourüz
09:18
and that advantage can extend way beyond business.
222
558305
3321
ve bu avantajın iş dünyasının ötesine de uzanabileceğini düşünüyoruz.
09:21
There's a guy named Scott Page at the University of Michigan.
223
561626
2184
Michigan Üniversitesinde Scott Page adında biri var.
09:23
He is the first person to develop
224
563810
1729
Farklılıklar için bir matematik
09:25
a mathematical calculation for diversity.
225
565539
3040
formülü geliştiren ilk kişi.
09:28
He says, if you're trying to solve a really hard problem,
226
568579
2291
Diyor ki, zor bir problemi çözmeye çalışıyorsanız,
09:30
really hard,
227
570870
1161
gerçekten zor,
09:32
that you should have a diverse group of people,
228
572031
2829
farklı türlerde insanlara sahip olmanız gerekir ki
09:34
including those with diverse intellects.
229
574860
3010
farklı akıllara sahip olabilesiniz.
09:37
The example that he gives is the smallpox epidemic.
230
577870
2853
Çiçek aşısını örnek veriyor.
09:40
When it was ravaging Europe,
231
580723
2925
Hastalık Avrupa'yı alt üst ederken,
09:43
they brought together all these scientists,
232
583648
1380
tüm bilimadamlarını bir araya getirdiler
09:45
and they were stumped.
233
585028
1462
ve donup kaldılar.
09:46
And the beginnings of the cure to the disease
234
586490
3092
Ve bu hastalığın tedavisinin başlangıcı
09:49
came from the most unlikely source,
235
589582
2193
en beklenmeyen yerden geldi,
09:51
a dairy farmer who noticed that the milkmaids
236
591775
4380
süt sağan kızların çiçek hastalığına
09:56
were not getting smallpox.
237
596155
1909
yakalanmadığını fark eden bir mandıra çiftçisi.
09:58
And the smallpox vaccination is bovine-based
238
598064
3354
Mandıra çiftçisi sebebiyle
10:01
because of that dairy farmer.
239
601418
2402
çiçek aşısı hayvan temelli olmuştur.
10:03
Now I'm sure you're sitting here and you're saying,
240
603820
2412
Şimdi eminim ki burada otururken diyorsunuz ki
10:06
I don't run a cable company,
241
606232
2095
bir kablolu televizyon şirketini yönetmiyorum,
10:08
I don't run an investment firm,
242
608327
2122
bir yatırım şirketini yönetmiyorum,
10:10
I am not a dairy farmer.
243
610449
1451
Ben bir mandıra çiftçisi değilim.
10:11
What can I do?
244
611900
1450
Ne yapabilirim?
10:13
And I'm telling you, you can be color brave.
245
613350
3516
Ve ben de size diyorum ki, renk cesuru olabilirsiniz.
10:16
If you're part of a hiring process
246
616866
1884
İşe alma sürecinde veya
10:18
or an admissions process,
247
618750
1640
kabul sürecinde yer alıyorsanız,
10:20
you can be color brave.
248
620390
1667
renk cesuru olabilirsiniz.
10:22
If you are trying to solve a really hard problem,
249
622057
2844
Gerçekten zor bir sorunu çözmeye çalışıyorsanız,
10:24
you can speak up and be color brave.
250
624901
2779
sesinizi yükseltip renk cesuru olabilirsiniz.
10:27
Now I know people will say,
251
627680
3249
Şimdi biliyorum insanlar diyecek ki,
10:30
but that doesn't add up to a lot,
252
630929
2150
ama bu toplamda çok bir fark yaratmaz,
10:33
but I'm actually asking you to do something really simple:
253
633079
2971
aslında sizden çok basit bir şey istiyorum:
10:36
observe your environment,
254
636050
2218
çevrenizi gözlemleyin,
10:38
at work, at school, at home.
255
638268
3802
işte, okulda, evde.
10:42
I'm asking you to look at the people around you
256
642080
2349
Ben sizden çevrenizdeki insanlara bilinçli ve
10:44
purposefully and intentionally.
257
644429
2621
maksatlı olarak bakmanızı istiyorum.
10:47
Invite people into your life
258
647050
1443
Sizin gibi düşünmeyen insanları,
10:48
who don't look like you, don't think like you,
259
648493
2836
sizin gibi görünmeyen insanları,
10:51
don't act like you,
260
651329
1295
sizin gibi hareket etmeyen insanları,
10:52
don't come from where you come from,
261
652624
1961
sizin geldiğiniz yerden gelmeyen insanları hayatınıza davet edin
10:54
and you might find that they will challenge your assumptions
262
654585
2650
ve onların varsayımlarınıza karşı geldiklerini ve dolayısıyla...
10:57
and make you grow as a person.
263
657235
1756
sizi bir insan olarak olgunlaştırdıklarını fark edeceksiniz.
10:58
You might get powerful new insights
264
658991
2340
Bu bireylerden
11:01
from these individuals,
265
661331
1623
yeni bir anlayış elde edebilir,
11:02
or, like my husband, who happens to be white,
266
662954
3186
veya benim beyaz kocam gibi,
11:06
you might learn that black people,
267
666140
2070
siz de siyah insanların
11:08
men, women, children,
268
668210
1557
erkek, kadın, çocuk
11:09
we use body lotion every single day.
269
669767
2889
her gün vucüt losyonu kullandığını öğrnebilirsiniz.
11:12
Now, I also think that this is very important
270
672656
4622
Ve aynı zamanda şunun da
11:17
so that the next generation really understands
271
677278
2972
çok önemli olduğunu düşünüyorum, gelecek nesil
11:20
that this progress will help them,
272
680250
1510
bunun gerçekten onlara yardımı olacağını biliyor,
11:21
because they're expecting us to be great role models.
273
681760
3134
çünkü onlar bizden mükemmel rol modeller olmamızı bekliyorlar.
11:24
Now, I told you, my mother,
274
684894
1477
Pekala size annemin
11:26
she was ruthlessly realistic.
275
686371
1571
acımasız bir gerçekçi olduğunu söylemiştim.
11:27
She was an unbelievable role model.
276
687942
3240
O inanılmaz bir rol modeldi.
11:31
She was the kind of person
277
691182
1131
Olduğu gibi olması gereken
11:32
who got to be the way she was
278
692313
1322
biriydi,
11:33
because she was a single mom
279
693635
1976
çünkü altı çocukla Chicago'da
11:35
with six kids in Chicago.
280
695611
1672
tek başına bir anne idi.
11:37
She was in the real estate business,
281
697283
1792
Çok zor şartlar altında çalıştığı
11:39
where she worked extraordinarily hard
282
699075
2750
emlak işindeydi
11:41
but oftentimes had a hard time making ends meet.
283
701825
3268
ve sık sık iki yakamızı bir araya getirmekte zorluk çekiyorduk.
11:45
And that meant sometimes we got
284
705093
1847
Bu bazen
11:46
our phone disconnected,
285
706940
1380
telefonlarımızın kesilmesi,
11:48
or our lights turned off,
286
708320
868
elektriklerin gitmesi,
11:49
or we got evicted.
287
709188
1941
veya evimizden atılmamız anlamına geliyordu.
11:51
When we got evicted, sometimes we lived
288
711129
1541
Evden atıldığımız zaman
11:52
in these small apartments that she owned,
289
712670
1806
bazen onun küçük dairelerinden birinde yaşardık,
11:54
sometimes in only one or two rooms,
290
714476
1599
bazen sadece bir veya iki odada,
11:56
because they weren't completed,
291
716075
1757
çünkü tam olarak bitmemişti,
11:57
and we would heat our bathwater on hot plates.
292
717832
4711
ve banyo suyumuzu da elektrikli ocakta ısıtırdık.
12:02
But she never gave up hope, ever,
293
722543
2512
Ama umudundan asla ama asla vazgeçmedi
12:05
and she never allowed us to give up hope either.
294
725055
2680
ve bizim de umutlarımızdan vazgeçmemize izin vermedi.
12:07
This brutal pragmatism that she had,
295
727735
1577
Sahip olduğu bu ölümcül yararcılık,
12:09
I mean, I was four and she told me,
296
729312
1794
demek istediğim, bunu bana dediğinde dört yaşımdaydım,
12:11
"Mommy is Santa." (Laughter)
297
731106
2323
"Anneniz, Noel Baba" (Gülüşmeler)
12:13
She was this brutal pragmatism.
298
733429
2483
O, böylesi ölümcül yararcı bakış açışıydı.
12:15
She taught me so many lessons,
299
735912
2373
Bana çok ders verdi,
12:18
but the most important lesson
300
738285
1833
ama en önemli ders
12:20
was that every single day she told me,
301
740118
3226
bana her gün dediği,
12:23
"Mellody, you can be anything."
302
743344
5336
"Mellody, herşey olabilirsin." cümlesiydi.
12:28
And because of those words,
303
748680
1858
Bu kelimeler sayesinde
12:30
I would wake up at the crack of dawn,
304
750538
2105
sabahın köründe kalkardım
12:32
and because of those words,
305
752643
1816
ve bu kelimeler sayesinde
12:34
I would love school more than anything,
306
754459
3012
okulu herşeyden çok severdim
12:37
and because of those words, when I was on a bus
307
757471
1933
bu kelimeler sebebiyle otobüsle
12:39
going to school, I dreamed the biggest dreams.
308
759404
3253
okula giderken en büyük şeyleri hayal ederdim.
12:42
And it's because of those words that I stand here right now
309
762657
3103
Ve bu kelimeler sebebiyle şu anda burada duruyorum
12:45
full of passion,
310
765760
1956
tutku dolu olarak,
12:47
asking you to be brave for the kids
311
767716
2408
sizden bugün bu düşleri kuran çocuklarınız için
12:50
who are dreaming those dreams today.
312
770124
2310
cesur olmanızı istiyorum.
12:52
(Applause)
313
772434
5421
(Alkışlar)
12:57
You see, I want them to look at a CEO on television
314
777855
4189
Anlıyorsunuzdur, ben onların televizyonda CEO'lara bakıp
13:02
and say, "I can be like her,"
315
782044
2187
"Ben onun gibi olabilirim"
13:04
or, "He looks like me."
316
784231
2507
veya "O bana benziyor"demelerini istiyorum.
13:06
And I want them to know
317
786738
1741
Ve şunu bilmelerini istiyorum:
13:08
that anything is possible,
318
788479
1695
herşey mümkün,
13:10
that they can achieve the highest level
319
790174
1516
hayal ettikleri en yüksek seviyelere gelebilirler,
13:11
that they ever imagined,
320
791690
1754
13:13
that they will be welcome in any corporate boardroom,
321
793444
3095
herhangi yönetim kurulunda yer alabilirler
13:16
or they can lead any company.
322
796539
2891
veya her şirketi yönetebilirler.
13:19
You see this idea of being the land
323
799430
1938
Görüyorsunuz özgürlükler ülkesi ve
13:21
of the free and the home of the brave,
324
801368
1674
cesurların anavatanı olmak fikri
13:23
it's woven into the fabric of America.
325
803042
3448
Amerika'nın kumaşını örüyor.
13:26
America, when we have a challenge,
326
806490
2008
Amerika, biz bir zorluk gördüğümüzde
13:28
we take it head on, we don't shrink away from it.
327
808498
2876
üstüne gideriz, büzülüp kaçmayız.
13:31
We take a stand. We show courage.
328
811374
2859
Karşısında dururuz. Cesaretimizi gösteririz.
13:34
So right now, what I'm asking you to do,
329
814233
2009
Öyleyse sizden istediğim şey,
13:36
I'm asking you to show courage.
330
816242
1978
cesaretinizi göstermeniz.
13:38
I'm asking you to be bold.
331
818220
2268
Sizden cesur olmanızı istiyorum.
13:40
As business leaders, I'm asking you
332
820488
1821
Bir iş yöneticisi olarak sizden
13:42
not to leave anything on the table.
333
822309
2203
hiç bir şeyin masada kalmamasını istiyorum.
13:44
As citizens, I'm asking you not to leave any child behind.
334
824512
4040
Vatandaşlar olarak, hiç bir çocuğun geride kalmamasını istiyorum.
13:48
I'm asking you not to be color blind,
335
828552
2455
Sizden renk körü değil,
13:51
but to be color brave,
336
831007
2103
renk cesuru olmanızı istiyorum
13:53
so that every child knows that their future matters
337
833110
3157
böylece her çocuk geleceğinin önemli olduğunu
13:56
and their dreams are possible.
338
836267
1632
ve rüyalarının gerçekleşebileceğini bilir.
13:57
Thank you.
339
837899
2530
Teşekkürler.
14:00
(Applause)
340
840429
5488
(Alkışlar)
14:05
Thank you. Thanks. Thanks. (Applause)
341
845917
3951
Teşekkürler. Teşekkür. Teşekkür. (Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7