Stefan Sagmeister: Happiness by design

Stefan Sagmeister shares happy design

133,158 views ・ 2007-06-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Özlem Yuvarlak Gözden geçirme: Ayşenur Koç
00:25
About 15 years ago, I went to visit a friend in Hong Kong.
0
25000
7000
Yaklaşık 15 yıl önce, Hong Kong'a bir arkadaşımı ziyarete gittim.
00:32
And at the time I was very superstitious.
1
32000
4000
O dönemlerde çok batıl inançlarım vardı.
00:36
So, upon landing -- this was still at the old Hong Kong airport
2
36000
5000
O yüzden eski Hong Kong havaalanına indiğimde
00:41
that's Kai Tak, when it was smack in the middle of the city --
3
41000
3000
Kai Tak, şehrin tam göbeğindeyken --
00:44
I thought, "If I see something good, I'm going to have a great time here in
4
44000
5000
Kendi kendime şöyle düşündüm: Eğer iyi bir şey görürsem, buradaki
00:49
my two weeks. And if I see something negative, I'm going to be miserable, indeed."
5
49000
8000
iki hafta çok iyi geçecek. Kötü bir şey görürsem hakikaten mutsuz olacağım.
00:57
So the plane landed in between the buildings
6
57000
2000
Uçak, binaların arasına indi,
00:59
and got to a full stop in front of this little billboard.
7
59000
7000
küçük bir reklam panosunun önünde durdu.
01:06
(Laughter)
8
66000
1000
(Kahkahalar)
01:07
And I actually went to see some of the design companies
9
67000
4000
Hong Kong'da kaldığım sürede
01:11
in Hong Kong in my stay there.
10
71000
2000
birkaç tasarım şirketiyle görüştüm.
01:13
And it turned out that --
11
73000
2000
Ve beklenmedik bir şekilde --
01:15
I just went to see, you know, what they are doing in Hong Kong.
12
75000
5000
ben sadece, hani, Hong Kong'da ne yapıyorlar diye görmeye gitmiştim.
01:20
But I actually walked away with a great job offer.
13
80000
4000
Ama sonunda çok nefis bir iş teklifiyle ayrıldım.
01:24
And I flew back to Austria, packed my bags,
14
84000
4000
Avusturya'ya döndüm, bavulumu topladım.
01:28
and, another week later, I was again on my way to Hong Kong
15
88000
6000
Bir hafta sonra, tekrar Hong Kong'a doğru yola çıktım,
01:34
still superstitions and thinking, "Well, if that 'Winner' billboard is still up,
16
94000
7000
hala batıl inançlarım vardı ve dedim ki: Eğer o "Winner" reklamı hala oradaysa,
01:41
I'm going to have a good time working here.
17
101000
2000
burada çalışma hayatım çok iyi geçecek.
01:43
(Laughter)
18
103000
1000
(Kahkahalar)
01:44
But if it's gone, it's going to be really miserable and stressful."
19
104000
6000
Ama eğer kalktıysa, berbat ve stresli bir dönem beni bekliyor.
01:50
So it turned out that not only was the billboard still up
20
110000
4000
Neyse, sadece o reklam panosu orada değildi,
01:54
but they had put this one right next to it.
21
114000
2000
bir de hemen yanına bunu asmışlardı.
01:56
(Laughter)
22
116000
3000
(Çifte Mutluluk) (Kahkahalar)
01:59
On the other hand, it also taught me where superstition gets me
23
119000
4000
Öte yandan da batıl inançların beni nasıl etkilediğini gösterdi
02:03
because I really had a terrible time in Hong Kong.
24
123000
2000
çünkü orada sahiden berbat zaman geçirdim.
02:05
(Laughter)
25
125000
3000
(Kahkahalar)
02:08
However, I did have a number of real moments of happiness in my life --
26
128000
11000
Ancak, hayatımda birkaç kez gerçekten çok mutlu oldum --
02:19
of, you know, I think what the conference brochure refers to
27
139000
5000
hani konferans broşürünün de
02:24
as "moments that take your breath away."
28
144000
3000
"nefesinizi kesen anlar" diye bahsettiği.
02:27
And since I'm a big list maker, I actually listed them all.
29
147000
7000
Liste yapma meraklısı olduğum için hepsini listeledim.
02:34
(Laughter)
30
154000
1000
(Kahkahalar)
02:35
Now, you don't have to go through the trouble of reading them
31
155000
3000
Bunların hepsini okumaya zahmet etmeyin hiç,
02:38
and I won't read them for you.
32
158000
3000
zaten ben de okumayacağım.
02:41
I know that it's incredibly boring to hear about other people's happinesses.
33
161000
4000
Başkalarının mutluluklarını dinlemek inanılmaz derecede sıkıcıdır, biliyorum.
02:45
(Laughter)
34
165000
2000
(Kahkahalar)
02:47
What I did do, though is, I actually looked at them from a design standpoint
35
167000
9000
Aslında, yaptığım şey şu, ben bunlara bir tasarımcı gözüyle baktım
02:56
and just eliminated all the ones that had nothing to do with design.
36
176000
6000
ve içlerinden tasarımla hiçbir ilgisi olmayanları eledim.
03:02
And, very surprisingly, over half of them had, actually, something to do with design.
37
182000
7000
Çok şaşırtıcı bir şekilde, yarısından çoğu gerçekten tasarımla ilgiliydi.
03:09
So there are, of course, two different possibilities.
38
189000
3000
Bu durumda tabi ki iki farklı olasılık var.
03:12
There's one from a consumer's point of view --
39
192000
2000
Biri tüketicinin bakış açısından --
03:14
where I was happy while experiencing design.
40
194000
3000
benim bir tasarımı deneyimlerken mutlu olduğum durumlar.
03:17
And I'll just give you one example. I had gotten my first Walkman.
41
197000
4000
Bir örnek vereyim. İlk Walkman'imi almıştım.
03:21
This is 1983.
42
201000
2000
Sene 1983.
03:23
My brother had this great Yamaha motorcycle
43
203000
3000
Abimin bana seve seve ödünç verdiği
03:26
that he was willing to borrow to me freely.
44
206000
3000
harika bir Yamaha motosikleti vardı.
03:29
And The Police's "Synchronicity"
45
209000
3000
The Police'in "Synchronicity"
03:32
cassette had just been released
46
212000
2000
kasedi henüz yeni çıkmıştı.
03:34
and there was no helmet law in my hometown of Bregenz.
47
214000
3000
Memleketim Bregenz'de kask kuralı yoktu.
03:37
So you could drive up into the mountains
48
217000
2000
Yeni Sony Walkman'de The Police'i özgürce
03:39
freely blasting The Police on the new Sony Walkman.
49
219000
4000
bangır bangır dinleyerek dağlara çıkmak mümkündü.
03:43
(Laughter)
50
223000
1000
(Kahkahalar)
03:44
And I remember it as a true moment of happiness.
51
224000
5000
Bu gerçekten çok mutlu olduğum anlardan biri.
03:49
You know, of course, they are related to this combination of
52
229000
5000
Biliyorsunuz, tabi ki bu hikayedeki en az iki unsurun
03:54
at least two of them being, you know, design objects.
53
234000
4000
tasarım objesi olmasını buraya bağlıyorum.
03:58
And, you know, there's a scale of happiness when you talk about in design
54
238000
4000
Tasarımdan bahsederken bir mutluluk skalası vardır
04:02
but the motorcycle incident would definitely be, you know,
55
242000
4000
ama motosiklet hadisesinde kesinlikle,
04:06
situated somewhere here -- right in there between Delight and Bliss.
56
246000
6000
burada bir yerde -- Delight (Zevk) ve Bliss (Havalara Uçmak) arasındadır.
04:12
Now, there is the other part, from a designer's standpoint --
57
252000
6000
Bir de diğer, yani tasarımcının bakış açısı var --
04:18
if you're happy while actually doing it.
58
258000
2000
bunu fiilen yaparken mutlu mu, değil mi?
04:20
And one way to see how happy designers are when they're designing could be to
59
260000
7000
Bir tasarımcının tasarlarken mutlu olup olmadığını görmenin bir yolu,
04:27
look at the authors' photos on the back of their monographs?
60
267000
4000
yazarların kitaplarının arkasındaki fotoğraflarına bakmaktır.
04:31
(Laughter)
61
271000
1000
(Kahkahalar)
04:32
So, according to this, the Australians and the Japanese
62
272000
5000
Öyleyse, buna göre, Avusturalyalılar ve Japonlar
04:37
as well as the Mexicans
63
277000
1000
Meksikalılar da dahil
04:38
are very happy.
64
278000
2000
çok mutlular.
04:40
(Laughter)
65
280000
1000
(Kahkahalar)
04:41
While, somewhat, the Spaniards ...
66
281000
2000
Bunun yanında, birazcık İspanyollar
04:43
and, I think, particularly, the Swiss
67
283000
4000
ve bence, özellikle de İsviçreliler
04:47
(Laughter),
68
287000
2000
(Kahkahalar),
04:49
don't seem to be doing all that well.
69
289000
2000
o kadar da iyi durumda değiller.
04:51
(Laughter)
70
291000
8000
(Kahkahalar)
04:59
Last November, a museum opened in Tokyo called The Mori Museum,
71
299000
6000
Geçen Kasım ayında, Tokyo'da, bir gökdelenin 56. katında,
05:05
in a skyscraper, up on the 56th floor.
72
305000
4000
The Mori diye bir müze açıldı.
05:09
And their inaugural exhibit was called "Happiness."
73
309000
4000
Açılış sergilerinin ismi "Mutluluk"tu.
05:13
And I went, very eagerly, to see it, because --
74
313000
4000
Çok istekli bir şekilde gittim sergiye çünkü -
05:17
well, also, with an eye on this conference.
75
317000
4000
tabi, bir de, aklımda bu konferans vardı.
05:21
And they interestingly sectioned the exhibit off into four different areas.
76
321000
10000
Ve ilginç bir şekilde sergiyi dört farklı alana bölmüşlerdi.
05:31
Under "Arcadia," they showed things like this, from the Edo period --
77
331000
4000
Arcadia'da Edo dönemine ait bu gibi şeyleri gösterdiler.
05:35
a hundred ways to write "happiness" in different forms.
78
335000
5000
mutluluğu farklı biçimlerde yazmanın yüzlerce yolu.
05:40
Or they had this apple by Yoko Ono -- that, of course, later on
79
340000
4000
ya da Yoko Ono'nun elması vardı,
05:44
was, you know, made into the label for The Beatles.
80
344000
5000
Şu Beatles grubunun simgesi olan elma.
05:49
Under "Nirvana" they showed this Constable painting.
81
349000
4000
Nirvana'da bu Constable tablosunu sergiliyorlardı.
05:53
And there was a little -- an interesting theory about abstraction.
82
353000
4000
Soyutlamayla ilgili küçük, ilginç bir teori vardı.
05:57
This is a blue field -- it's actually an Yves Klein painting.
83
357000
4000
Bu mavi alan, aslında bir Yves Kline tablosu.
06:01
And the theory was that if you abstract an image, you really, you know
84
361000
5000
Teoriye göre, eğer bir görseli soyutlaştırırsanız
06:06
open as much room for the un-representable --
85
366000
4000
temsil edilemeyenlere yer açmış oluyorsunuz.
06:10
and, therefore, you know, are able to involve the viewer more.
86
370000
6000
Dolayısıyla izleyiciyi içine alabiliyorsunuz.
06:16
Then, under "Desire," they showed these Shunsho paintings --
87
376000
4000
Sonra, Desire'da bu Shunsho tablolarını sergilediler.
06:20
also from the Edo period -- ink on silk.
88
380000
6000
Yine Edo döneminden, ipek üzerine mürekkep.
06:26
And, lastly, under "Harmony," they had this 13th-century mandala from Tibet.
89
386000
7000
Son olarak Harmony'de, Tibet'ten bir 13. yüzyıl mandalası vardı.
06:33
Now, what I took away from the exhibit was that
90
393000
4000
Benim bu sergiden kendime çıkardığım şu:
06:37
maybe with the exception of the mandala
91
397000
3000
Belki mandala hariç,
06:40
most of the pieces in there were actually about the visualization of happiness
92
400000
6000
oradaki eserlerin çoğu mutluluğun görselleştirilmesi ile alakalıydı.
06:46
and not about happiness.
93
406000
2000
mutluluk ile ilgili değildi.
06:48
And I felt a little bit cheated, because the visualization --
94
408000
4000
Biraz kandırılmış hissettim, çünkü görselleştirmek --
06:52
that's a really easy thing to do.
95
412000
3000
bu yapması çok kolay bir iş.
06:55
And, you know, my studio -- we've done it all the time.
96
415000
3000
Bilirsiniz, benim stüdyomda biz hep bunu yaptık.
06:58
This is, you know, a book.
97
418000
2000
Bu bir kitap.
07:00
A happy dog -- and you take it out, it's an aggressive dog.
98
420000
4000
Bu mutlu bir köpek -- çıkarıyorsun, ve bu agresif bir köpek.
07:04
It's a happy David Byrne and an angry David Byrne.
99
424000
6000
Mutlu David Byrne ve sinirli David Byrne.
07:10
Or a jazz poster with a happy face and a more aggressive face.
100
430000
4000
mutlu bir yüzle caz posteri ve daha agresif bir yüzle.
07:14
You know, that's not a big deal to accomplish.
101
434000
4000
Yani bunu yapmak çok da zor bir şey değil.
07:18
It has gotten to the point where, you know, within advertising
102
438000
5000
Şimdi şu noktaya geliyoruz,
07:23
or within the movie industry, "happy" has gotten such a bad reputation that
103
443000
6000
reklamcılık ve sinema endüstrisinde "mutlu" kötü bir üne kavuştu.
07:29
if you actually want to do something with the subject
104
449000
3000
Konuyla ilgili bir şey yapmak istiyorsanız
07:32
and still appear authentic, you almost would have to, you know,
105
452000
5000
ve özgün görünmek istiyorsanız
07:37
do it from a cynical point of view.
106
457000
3000
alaycı bir üslupla yaklaşmanız gerekir.
07:40
This is, you know, the movie poster.
107
460000
3000
Bu bir film afişi.
07:43
Or we, a couple of weeks ago, designed a box set for The Talking Heads
108
463000
5000
Birkaç hafta önce, The Talking Heads'e dekor hazırladık.
07:48
where the happiness visualized on the cover definitely has, very much, a dark side to it.
109
468000
11000
kapakta görselleştirilen mutluluğun bir de karanlık tarafı vardı.
07:59
Much, much more difficult is this, where the designs actually can evoke happiness --
110
479000
9000
Çok daha zoru ise mutluluğu çağrıştıran tasarımlardır.
08:08
and I'm going to just show you three that actually did this for me.
111
488000
7000
Şimdi size bunlardan üç tanesini göstereceğim.
08:15
This is a campaign done by a young artist in New York, who calls himself "True."
112
495000
6000
Bu New York'ta yaşayan "Hakiki" lakaplı genç bir sanatçının yaptığı çalışma.
08:21
Everybody who has ridden the New York subway system will be
113
501000
3000
New York metrosunu kullanan herkes
08:24
familiar with these signs?
114
504000
3000
bunu görmüştür, değil mi?
08:27
True printed his own version of these signs.
115
507000
4000
Hakiki, bu işaretlerin kendi versiyonunu çizdi.
08:31
Met every Wednesday at a subway stop with 20 of his friends.
116
511000
5000
Her çarşamba 20 arkadaşıyla bir metro durağında buluştu.
08:36
They divided up the different subway lines and added their own version.
117
516000
6000
Farklı metro hatlarını ayırdılar ve kendi versiyonlarını eklediler.
08:42
(Laughter)
118
522000
1000
(Kahkahalar)
08:43
So this is one.
119
523000
2000
Bir tanesi bu.
08:45
(Laughter)
120
525000
6000
(Kahkahalar)
08:51
Now, the way this works in the system is that nobody ever looks at these signs.
121
531000
5000
Kimse metroda bu işaretlere bakmıyordu aslında.
08:56
So you're
122
536000
2000
Yani siz --
08:58
(Laughter)
123
538000
1000
(Kahkahalar)
08:59
you're really bored in the subway, and you kind of stare at something.
124
539000
5000
Metroda sıkılırsınız ve bir şeylere bakarsınız.
09:04
And it takes you a while until it actually --
125
544000
2000
Bunun sıradan şeylerden farklı olduğunu
09:06
you realize that this says something different than what it normally says.
126
546000
4000
anlamanız için biraz zaman geçer.
09:10
(Laughter)
127
550000
2000
(Kahkahalar)
09:12
I mean, that's, at least, how it made me happy.
128
552000
3000
Yani bu yüzden beni mutlu etti.
09:15
(Laughter)
129
555000
11000
(Kin tutmayın) (Çaresizce araba kullanmak yasaktır)
09:26
Now, True is a real humanitarian.
130
566000
4000
Hakiki, gerçek bir hümanist.
09:30
He didn't want any of his friends to be arrested,
131
570000
2000
Hiçbir arkadaşının tutuklanmasını istemedi
09:32
so he supplied everybody with this fake volunteer card.
132
572000
5000
bu yüzden herkese bu sahte 'gönüllü kartı'nı verdi.
09:37
(Laughter)
133
577000
3000
(Kahkahalar)
09:40
And also gave this fake letter from the MTA to everybody --
134
580000
4000
Bir de bu sahte 'Metropolis Ulaşım Amirliği mektubu'nu
09:44
sort of like pretending that it's an art project
135
584000
3000
sanki MTA tarafından yaptırılan
09:47
financed by The Metropolitan Transit Authority.
136
587000
2000
bir sanat projesiymiş gibi herkese gösterdi.
09:49
(Laughter)
137
589000
2000
(Kahkahalar)
09:51
Another New York project.
138
591000
3000
Bir başka New York projesi.
09:54
This is at P.S. 1 -- a sculpture that's basically a square room
139
594000
3000
Bu P.S. 1'de. James Turrell'in açılabilen tavanı olan--
09:57
by James Turrell, that has a retractable ceiling.
140
597000
4000
kare bir oda heykeli.
10:01
Opens up at dusk and dawn every day.
141
601000
3000
Gün doğumunda ve batımında açılıyor.
10:04
You don't see the horizon.
142
604000
1000
Ufku görmüyorsunuz.
10:05
You're just in there, watching the incredible, subtle changes of color in the sky.
143
605000
7000
Sadece gökyüzünün renginin inanılmaz bir şekilde değişmesini izliyorsunuz.
10:12
And the room is truly something to be seen.
144
612000
5000
Odayı görmeniz gerek.
10:17
People's demeanor changes when they go in there.
145
617000
5000
Odaya girdiklerinde insanların davranışları değişiyor.
10:22
And, for sure, I haven't looked at the sky in the same way
146
622000
5000
Kesinlikle orada bir saat geçirdikten sonra
10:27
after spending an hour in there.
147
627000
3000
gökyüzüne aynı gözle bakmadım.
10:30
There are, of course, more than those three projects that I'm showing here.
148
630000
5000
Burada gösterdiğim üç projeden daha fazlası var tabi ki.
10:35
I would definitely say that observing Vik Muniz' "Cloud"
149
635000
4000
Birkaç yıl önce Manhattan'da
10:39
a couple of years ago in Manhattan for sure made me happy, as well.
150
639000
4000
Vik Muniz'in Bulut'unu izlemek de beni çok mutlu etmişti.
10:43
But my last project is, again, from a young designer in New York.
151
643000
5000
Fakat son projem, tekrar New Yorklu bir genç tarafından.
10:48
He's from Korea originally.
152
648000
1000
Aslen Koreli.
10:49
And he took it upon himself to print 55,000 speech bubbles --
153
649000
8000
55 bin konuşma balonu boyadı --
10:57
empty speech bubbles stickers, large ones and small ones.
154
657000
3000
boş konuşma balonu yapışkanları, büyükler ve küçükler.
11:00
And he goes around New York and just puts them, empty as they are, on posters.
155
660000
5000
New York'ta dolaştı, onları boş halde posterlere yapıştırdı.
11:05
(Laughter)
156
665000
2000
(Kahkahalar)
11:07
And other people go and fill them in.
157
667000
3000
Başka insanlar gidip içlerini doldurdu.
11:10
(Laughter)
158
670000
3000
(Kahkahalar)
11:13
This one says, "Please let me die in peace."
159
673000
3000
Mesela bu: "Lütfen bırak huzur içinde öleyim."
11:16
(Laughter)
160
676000
7000
(Kahkahalar)
11:23
I think that was --
161
683000
2000
Beni en çok şaşırtan şey,
11:25
the most surprising to myself was that the writing was actually so good.
162
685000
5000
yazının bu kadar iyi olması.
11:30
This is on a musician poster, that says:
163
690000
3000
Bir müzisyenin afişinde yazana bakın:
11:33
"I am concerned that my CD will not sell more than 200,000 units
164
693000
4000
"Korkarım albümüm 200 binden fazla satmayacak.
11:37
and that, as a result, my recoupable advance
165
697000
4000
bu yüzden şanımı, şöhretimi
11:41
from my label will be taken from me,
166
701000
2000
kaybedeceğim ve daha sonra
11:43
after which, my contract will be cancelled,
167
703000
2000
kontratım iptal olacak,
11:45
and I'll be back doing Journey covers on Bleecker Street."
168
705000
3000
Bleecker caddesinde Journey coverları yapmaya geri döneceğim."
11:48
(Laughter)
169
708000
19000
(Kahkahalar)
12:07
I think the reason this works so well is because everybody involved wins.
170
727000
5000
Sanırım bunun böyle tutmasının sebebi, dahil olan herkesin kazanması.
12:12
Jee gets to have his project;
171
732000
2000
Jee projesini yaptırıyor,
12:14
the public gets a sweeter environment;
172
734000
4000
halk daha sevimli bir çevre ediniyor,
12:18
and different public gets a place to express itself;
173
738000
4000
farklı insanlar kendilerini ifade ediyor,
12:22
and the advertisers finally get somebody to look at their ads.
174
742000
4000
ve reklamcılar sonunda afişlerine bakacak birilerini buluyor.
12:26
(Laughter)
175
746000
7000
(Kahkahalar)
12:33
Well, there was a question, of course, that was on my mind for a while:
176
753000
6000
Bir süredir aklımda şu soru var:
12:39
You know, can I do more of the things that I like doing in design
177
759000
5000
Tasarımda sevdiğim şeyleri daha fazla,
12:44
and less of the ones that I don't like to be doing?
178
764000
4000
sevmediğim şeyleri daha az yapabilir miyim?
12:48
Which brought me back to my list making --
179
768000
4000
Yine liste yapmaya döndüm --
12:52
you know, just to see what I actually like about my job.
180
772000
3000
bakalım işimle ilgili neleri seviyorum.
12:55
You know, one is: just working without pressure.
181
775000
4000
Bir: baskının olmadığı bir ortamda çalışmak.
12:59
Then: working concentrated, without being frazzled.
182
779000
4000
İki: yorulmadan, odaklanarak çalışmak.
13:03
Or, as Nancy said before, like really immerse oneself into it.
183
783000
6000
Nancy'nin de söylediği gibi, kendini kaptırarak.
13:09
Try not to get stuck doing the same thing --
184
789000
3000
Sürekli aynı şeyi yapmamaya çalışmak
13:12
or try not get stuck behind the computer all day.
185
792000
4000
ya da bütün gün bilgisayar başında durmamaya çalışmak.
13:16
This is, you know, related to it: getting out of the studio.
186
796000
4000
Yani stüdyodan dışarı çıkmak.
13:20
Then, of course, trying to, you know, work on things
187
800000
3000
İçeriğin benim için daha önemli olduğu
13:23
where the content is actually important for me.
188
803000
3000
işler üzerinde çalışmak.
13:26
And being able to enjoy the end results.
189
806000
6000
Sonuçlardan hoşnut olabilmek.
13:32
And then I found another list in one of my diaries that actually contained
190
812000
8000
Günlüğümde bugüne kadar öğrendiğim şeyleri yazdığım
13:40
all the things that I thought I learned in my life so far.
191
820000
4000
bir liste daha buldum sonra.
13:44
And, just about at that time, an Austrian magazine called and asked
192
824000
5000
Tam o sırada Avusturyalı bir dergi aradı ve
13:49
if we would want to do six spreads -- design six spreads
193
829000
4000
6 sayfalık bir tasarımı yapar mıyız diye sordu.
13:53
that work like dividing pages between the different chapters in the magazine?
194
833000
5000
Yani dergideki farklı bölümleri farklı sayfalara böler miyiz diye.
13:58
And the whole thing just fell together.
195
838000
2000
Her şey karıştı.
14:00
So I just picked one of the things that I thought I learned --
196
840000
6000
Listeden öğrendiğim bir şeyi seçtim:
14:06
in this case, "Everything I do always comes back to me" --
197
846000
3000
"Yaptığım her şey bana geri döner."
14:09
and we made these spreads right out of this.
198
849000
3000
ve bu sayfaları ona göre yaptık.
14:12
So it was: "Everything
199
852000
2000
Yani şöyle: "Yaptığım
14:14
I do
200
854000
2000
her
14:16
always
201
856000
2000
şey
14:18
comes
202
858000
1000
bana
14:19
back
203
859000
2000
geri
14:21
to me."
204
861000
2000
döner."
14:23
A couple of weeks ago, a
205
863000
2000
Birkaç hafta önce ---
14:25
(Laughter)
206
865000
2000
(Kahkahalar)
14:27
French company asked us to design five billboards for them.
207
867000
5000
Fransız bir şirket beş reklam panosu tasarlamamızı istedi.
14:32
Again, we could supply the content for it.
208
872000
3000
Yine içeriği bize ait olacaktı.
14:35
So I just picked another one.
209
875000
2000
Bir tane daha seçtim.
14:37
And this was two weeks ago.
210
877000
2000
İki hafta önce oldu bu.
14:39
We flew to Arizona -- the designer who works with me, and myself --
211
879000
6000
Ben ve birlikte çalıştığım tasarımcı Arizona'ya gittik.
14:45
and photographed this one.
212
885000
2000
Bunun fotoğrafını çektik.
14:47
So it's: "Trying
213
887000
3000
"Güzel
14:50
to look
214
890000
1000
görünmeye
14:51
good
215
891000
2000
çalışmak
14:53
limits
216
893000
2000
hayatımı
14:55
my life."
217
895000
2000
kısıtlar."
14:57
And then we did one more of these.
218
897000
3000
Bir tane daha yaptık bunlardan.
15:00
This is, again, for a magazine, dividing pages.
219
900000
5000
Bu da bir dergi içindi.
15:05
This is: "Having" --
220
905000
1000
"Yürek" --
15:06
this is the same thing;
221
906000
1000
Bu aynısı.
15:07
it's just, you know, photographed from the side.
222
907000
3000
Başka açıdan çektim.
15:10
This is from the front.
223
910000
1000
Bu önden.
15:11
Then it's: "guts."
224
911000
2000
"yemek"
15:13
Again, it's the same thing -- "guts" is just the same room, reworked.
225
913000
5000
yine aynısı, aynı oda.
15:18
Then it's: "always
226
918000
2000
"her zaman
15:20
works out."
227
920000
5000
benim" --
15:25
Then it's "for," with the light on.
228
925000
3000
"işime" ışıkları açarsanız tabi.
15:28
(Laughter)
229
928000
2000
(Kahkahalar)
15:30
And it's "me."
230
930000
2000
"yarar."
15:32
Thank you so much.
231
932000
2000
Çok teşekkürler.
15:34
(Applause)
232
934000
4000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7