Joe Madiath: Better toilets, better life

46,186 views ・ 2015-01-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Eren Gokce Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
It is very fashionable and proper to speak about food
0
12954
7365
Yiyeceği tüm formlarında, renklerinde, aromalarında
00:20
in all its forms, all its colors, aromas and tastes.
1
20319
7210
ve tatlarında konuşmak fazlasıyla moda ve doğru bir şey.
00:27
But after the food goes through the digestive system,
2
27529
5654
Ama yiyecek sindirim sisteminden geçtikten sonra,
00:33
when it is thrown out as crap,
3
33183
3246
dışkı olarak atıldığında,
00:36
it is no longer fashionable to speak about it.
4
36429
3597
hakkında konuşmak pek de moda değil.
00:40
It is rather revolting.
5
40026
4659
Aslında daha çok iğrendirici.
00:45
I'm a guy who has graduated from bullshit to full-shit.
6
45192
7170
Saçmalıktan tam saçmalığa terfi eden bir adamım.
00:52
(Laughter)
7
52732
3069
(Gülüşmeler)
00:55
My organization, Gram Vikas, which means "village development organization,"
8
55801
6665
"Köy kalkındırma örgütü" anlamına gelen organizasyonum, Gram Vikas,
01:02
was working in the area of renewable energy.
9
62466
3106
yenilenebilir enerji alanında çalışıyordu.
01:05
On the most part, we were producing biogas,
10
65572
3750
Çoğunlukla biyogaz, kırsal mutfaklar
01:09
biogas for rural kitchens.
11
69322
3818
için biyogaz üretiyorduk.
01:14
We produce biogas in India by using animal manure,
12
74257
5793
Hindistan'da biyogazı hayvan gübresi kullanarak üretiriz,
01:20
which usually, in India, is called cow dung.
13
80147
2404
buna Hindistan'da genelde inek gübresi denir.
01:22
But as the gender-sensitive person that I am,
14
82551
4054
Ancak cinsiyete duyarlı biri olarak
01:26
I would like to call it bullshit.
15
86605
2928
ona öküz dışkısı demek istiyorum.
01:29
But realizing later on
16
89533
2383
Sonraları sanitasyonun ve dışkının
01:31
how important were sanitation and the disposal of crap in a proper way,
17
91916
7577
uygun şekilde uzaklaştırılmasının ne denli önemli olduğunu fark ederek,
01:39
we went into the arena of sanitation.
18
99493
4558
sanitasyon alanına girdik.
01:45
Eighty percent of all diseases in India and most developing countries
19
105071
8799
Hindistan ve çoğu gelişmekte olan ülkede hastalıkların yüzde 80'i
01:53
are because of poor quality water.
20
113870
4047
kötü su kalitesi yüzünden olmaktadır.
01:57
And when we look at the reason for poor quality water,
21
117917
3594
Kötü kalitede suyun nedenlerine baktığımızda,
02:01
you find that it is our abysmal attitude to the disposal of human waste.
22
121511
5798
insan dışkısını uzaklaştırmadaki yanlış tutumumuz olduğunu görürsünüz.
02:08
Human waste, in its rawest form,
23
128305
4039
İnsan dışkısı en saf hâliyle,
02:12
finds its way back to drinking water, bathing water, washing water,
24
132344
6056
içme suyuna, banyo suyuna, yıkama suyuna,
02:18
irrigation water, whatever water you see.
25
138400
2428
sulama suyuna, gördüğünüz her türlü suya geri döner.
02:22
And this is the cause for 80 percent of the diseases in rural areas.
26
142293
5581
Bu durum kırsal alanlardaki hastalıkların yüzde 80'inin nedenidir.
02:29
In India, it is unfortunately only the women who carry water.
27
149474
6221
Hindistan'da ne yazık ki suyu taşıyanlar sadece kadınlardır.
02:35
So for all domestic needs, women have to carry water.
28
155695
3608
Tüm ev ihtiyaçları için kadınlar su taşımak zorundadır.
02:40
So that is a pitiable state of affairs.
29
160824
4274
Yani bu acınacak durumda bir mesele.
02:46
Open defecation is rampant.
30
166178
2583
Açık alanda tuvalete gitmek çok yaygın.
02:48
Seventy percent of India defecates in the open.
31
168761
4105
Hindistan'ın yüzde 70'i açık alanda tuvalete gidiyor.
02:53
They sit there out in the open,
32
173713
2437
Açık alanda oturuyorlar,
02:56
with the wind on their sails,
33
176150
2028
üzerlerinde rüzgâr,
02:58
hiding their faces, exposing their bases,
34
178178
3843
yüzleri saklı, altları açıkta
03:02
and sitting there in pristine glory --
35
182021
4868
saf bir gururla oturuyorlar --
03:06
70 percent of India.
36
186889
2306
Hindistan'ın yüzde 70'i.
03:09
And if you look at the world total,
37
189195
3233
Dünyanın tamamına bakarsanız,
03:12
60 percent of all the crap that is thrown into the open is by Indians.
38
192428
6535
açığa bırakılan dışkının yüzde 60'ı Hintlilere ait.
03:21
A fantastic distinction.
39
201153
2776
Olağanüstü bir özellik.
03:23
I don't know if we Indians can be proud of such a distinction.
40
203929
4152
Biz Hintliler bu özellikle gurur duyabilir miyiz bilmiyorum.
03:28
(Laughter)
41
208081
1910
(Gülüşmeler)
03:30
So we, together with a lot of villages,
42
210096
2182
Biz, birçok köyle beraber,
03:32
we began to talk about how to really address this situation of sanitation.
43
212278
4744
bu sanitasyon meselesini hakikaten nasıl halledebiliriz diye konuşmaya başladık.
03:37
And we came together and formed a project called MANTRA.
44
217022
5957
Bir araya gelip MANTRA adında bir proje oluşturduk.
03:42
MANTRA stands for Movement and Action Network for Transformation of Rural Areas.
45
222979
6857
MANTRA, Kırsal Alanların Dönüştürülmesi için Hareket ve Eylem Ağı demek.
03:50
So we are speaking about transformation, transformation in rural areas.
46
230256
6156
Yani dönüşüm hakkında konuşuyoruz, kırsal alanların dönüşümü.
03:57
Villages that agree to implement this project,
47
237612
3612
Bu projeyi uygulamaya karar veren köyler,
04:01
they organize a legal society
48
241224
2863
yasal bir topluluk organize ederler.
04:04
where the general body consists of all members
49
244087
4366
Genel kurul tüm üyelerden oluşur, projeyi uygulayacak,
04:08
who elect a group of men and women who implement the project
50
248453
5883
daha sonra operasyon ve bakımla ilgilenecek
04:14
and, later on, who look after the operation and maintenance.
51
254336
4765
bir grup erkek ve kadını seçerler.
04:19
They decide to build a toilet and a shower room.
52
259101
5761
Bir tuvalet ve duş odası inşa etmeye karar verirler.
04:24
And from a protected water source,
53
264862
3081
Su, korunan bir su kaynağından
04:27
water will be brought to an elevated water reservoir and piped to all households
54
267943
6919
yüksek bir su deposuna getirilerek, üç musluk
04:34
through three taps:
55
274862
2465
sayesinde bütün hanelere taşınacak:
04:37
one in the toilet, one in the shower, one in the kitchen, 24 hours a day.
56
277327
6302
Biri tuvalette, biri duşta, biri mutfakta, günün 24 saati.
04:44
The pity is that our cities, like New Delhi and Bombay,
57
284769
4171
Ne yazık ki Yeni Delhi ve Bombay gibi şehirlerimizin
04:48
do not have a 24-hour water supply.
58
288940
3431
24 saat su arzı yok.
04:52
But in these villages, we want to have it.
59
292371
3803
Ancak bu köylerimizde olmasını istiyoruz.
04:57
There is a distinct difference in the quality.
60
297084
3484
Kalitede bariz bir fark var.
05:01
Well in India, we have a theory, which is very much accepted
61
301459
5869
Hindistan'da bir teorimiz var, devlet bürokrasisi
05:07
by the government bureaucracy and all those who matter,
62
307328
3582
ve diğer tüm önemli olanlar tarafından hemen hemen kabul ediliyor.
05:10
that poor people deserve poor solutions
63
310910
4913
O da fakir insanların kötü çözümleri hak ettiği
05:15
and absolutely poor people deserve pathetic solutions.
64
315823
6235
ve çok fakir insanların acınacak çözümleri hak ettiği düşüncesidir.
05:22
This, combined with a Nobel Prize-worthy theory that
65
322058
6445
Bununla beraber Nobel ödülüne layık olan,
05:28
the cheapest is the most economic,
66
328503
2369
en ucuz olanın en ekonomik olduğu teorisi,
05:30
is the heady cocktail that the poor are forced to drink.
67
330872
4688
fakir insanlara zorla içirilmeye çalışılan sarhoş eden bir kokteyl.
05:38
We are fighting against this.
68
338091
2359
Buna karşı savaşıyoruz.
05:40
We feel that the poor have been humiliated for centuries.
69
340450
6491
Fakirlerin yüzyıllardır aşağılandığına inanıyoruz.
05:46
And even in sanitation,
70
346941
2418
Sanitasyonda bile
05:49
they should not be humiliated.
71
349359
2186
aşağılanmamaları lazım.
05:51
Sanitation is more about dignity
72
351545
2694
Sanitasyon insan atığının dışarı atılmasından
05:54
than about human disposal of waste.
73
354239
2668
çok saygınlıkla ilgili.
05:56
And so you build these toilets and very often,
74
356907
4329
Bu tuvaletleri inşa ediyorsunuz
ve sıklıkla tuvaletlerin kendi evlerinden daha iyi olduğunu duyuyoruz.
06:01
we have to hear that the toilets are better than their houses.
75
361236
6206
06:07
And you can see that in front are the attached houses
76
367442
3881
Görüyorsunuz öndekiler, bitişik evler
06:11
and the others are the toilets.
77
371323
2828
ve diğerleri de tuvaletler.
06:14
So these people, without a single exception of a family in a village,
78
374151
6648
Sonuçta bu insanlar, köyde tek bir aile bile istisnasız olarak
06:20
decide to build a toilet, a bathing room.
79
380799
2656
bir tuvalet ve bir duş odası yapmaya karar veriyorlar.
06:24
And for that, they come together, collect all the local materials --
80
384598
5658
Bunun için bir araya geliyorlar, tüm yerel malzemeleri topluyorlar,
06:30
local materials like rubble, sand, aggregates,
81
390256
5355
çakıl, kum, agrega gibi yerel malzemeler;
06:35
usually a government subsidy is available
82
395611
2528
çimento, çelik, tuvalet klozeti gibi
06:38
to meet at least part of the cost of external materials
83
398139
3278
dışarıdan gelen malzemelerin maliyetinin en azından bir kısmını
06:41
like cement, steel, toilet commode.
84
401417
3509
karşılamak için genelde devlet desteği mevcut.
06:46
And they build a toilet and a bathing room.
85
406211
2387
Bir tuvalet ve duş odası inşa ediyorlar.
06:50
Also, all the unskilled laborers, that is daily wage earners, mostly landless,
86
410317
6378
Bütün vasıfsız işçilerin, yani günlük ücret kazananların, çoğunlukla arsası olmayanların,
06:56
are given an opportunity to be trained as masons and plumbers.
87
416695
6804
duvarcı ve tesisatçı olarak eğitim görme olanağı oluyor.
07:04
So while these people are being trained, others are collecting the materials.
88
424098
5077
Bu insanlar eğitim görürken, diğerleri malzemeleri topluyorlar.
07:09
And when both are ready, they build a toilet, a shower room,
89
429175
5666
Her ikisi de hazır olunca, bir tuvalet, bir duş odası inşa ediyorlar
07:14
and of course also a water tower, an elevated water reservoir.
90
434841
6999
ve elbette bir su kulesi, yüksekte bir su deposu.
07:21
We use a system of two leach pits to treat the waste.
91
441840
5331
Atığa müdahale etmek için iki süzme kuyusu olan bir sistem kullanıyoruz.
07:27
From the toilet, the muck comes into the first leach pit.
92
447171
4298
Tuvaletten pislik ilk süzme kuyusuna geliyor.
07:31
And when it is full, it is blocked and it can go to the next.
93
451469
5025
Dolunca bloke oluyor ve sonrakine gidiyor.
07:36
But we discovered that if you plant banana trees, papaya trees
94
456494
4849
Bu süzme kuyularının çevresine muz ağaçları, papaya ağaçları
07:41
on the periphery of these leach pits,
95
461343
3383
diktiğinizde, çok iyi bir şekilde
07:44
they grow very well because they suck up all the nutrients
96
464726
3261
büyüdüklerini keşfettik, çünkü bütün besini emiyorlar
07:47
and you get very tasty bananas, papayas.
97
467987
5491
ve çok lezzetli muzlarınız, papayalarınız oluyor.
07:53
If any of you come to my place,
98
473478
2702
Eğer evime gelirseniz,
07:56
I would be happy to share these bananas and papayas with you.
99
476180
4113
bu muzları ve papayaları sizinle paylaşmaktan mutluluk duyarım.
08:01
So there you can see the completed toilets, the water towers.
100
481478
5810
Burada tamamlanmış tuvaletleri, su kulelerini görebilirsiniz.
08:07
This is in a village where most of the people are even illiterate.
101
487288
4090
Burası ise çoğu insanın okur yazar olmadığı bir köy.
08:13
It is always a 24-hour water supply
102
493098
2410
Her zaman 24 saat su arzı var,
08:15
because water gets polluted very often when you store it --
103
495508
5606
çünkü eğer depolarsanız, çoğunlukla su kirleniyor,
08:21
a child dips his or her hand into it, something falls into it.
104
501114
5822
bir çocuk elini içine sokuyor, içine bir şeyler düşüyor.
08:26
So no water is stored. It's always on tap.
105
506936
4289
Bu yüzden su depolanmıyor. Her zaman çeşmede.
08:33
This is how an elevated water reservoir is constructed.
106
513288
4128
Burada yüksek su deposunun nasıl inşa edildiğini görüyorsunuz.
08:37
And that is the end product.
107
517416
2180
Buradaki ise tamamlanmış hâli.
08:39
Because it has to go high, and there is some space available,
108
519596
4687
Yüksekte olması gerektiği için, biraz yer mevcut;
08:44
two or three rooms are made under the water tower,
109
524283
2876
su kulesinin altına, köy tarafından farklı
08:47
which are used by the village for different committee meetings.
110
527159
4642
komite toplantıları için kullanılan iki veya üç oda yapılıyor.
08:51
We have had clear evidence of the great impact of this program.
111
531801
6001
Bu programın büyük etkisini gösteren açık kanıtlarımız var.
08:58
Before we started, there were, as usual,
112
538675
3753
Başlamadan önce, her zamanki gibi, insanların yüzde 80'inden
09:02
more than 80 percent of people suffering from waterborne diseases.
113
542428
5285
fazlası sudan kaynaklanan hastalıklardan muzdaripti.
09:07
But after this, we have empirical evidence that 82 percent, on average,
114
547858
6373
Bunun ardından ise, bu köylerin tamamında ortalama yüzde 82 oranında --
09:14
among all these villages -- 1,200 villages have completed it --
115
554231
4455
1.200 köy bunu tamamladı -- sudan kaynaklı hastalıkların
09:18
waterborne diseases have come down 82 percent.
116
558686
5137
yüzde 82 oranında azaldığına dair görgül kanıtımız var.
09:23
(Applause)
117
563823
6250
(Alkış)
09:30
Women usually used to spend, especially in the summer months,
118
570073
5338
Kadınlar, özellikle yaz aylarında günde yaklaşık altı ila yedi saatlerini
09:35
about six to seven hours a day carrying water.
119
575544
6751
su taşımak için harcıyorlardı.
09:43
And when they went to carry water,
120
583206
3684
Su taşıdıklarında,
09:46
because, as I said earlier, it's only women who carry water,
121
586890
5369
daha önce söylediğim gibi sadece kadınlar su taşır,
09:52
they used to take their little children, girl children, also to carry water,
122
592259
6575
küçük çocuklarını, kız çocuklarını da su taşımaları için yanlarına alırlardı,
09:58
or else to be back at home to look after the siblings.
123
598834
4781
aksi taktirde evde kardeşlerine bakarlardı.
10:03
So there were less than nine percent of girl children attending school,
124
603615
4241
Bu sebeple okul olsa dahi, kız çocuklarının yüzde 9'undan
10:07
even if there was a school.
125
607856
2351
azı okula gidiyordu.
10:10
And boys, about 30 percent.
126
610207
2972
Erkeklerde ise yüzde 30 civarı.
10:13
But girls, it has gone to about 90 percent and boys, almost to 100 percent.
127
613179
6969
Ancak kızlarda yüzde 90 civarına ve erkeklerde yaklaşık yüzde 100'e çıktı.
10:20
(Applause)
128
620148
4647
(Alkış)
10:24
The most vulnerable section in a village
129
624795
3232
Bir köyün en hassas olanları,
10:28
are the landless laborers who are the daily wage-earners.
130
628027
4059
günlük ücret kazanan, arazisi olmayan işçilerdir.
10:32
Because they have gone through this training
131
632086
2610
Duvarcı, tesisatçı ve demir bükücü olmak üzere
10:34
to be masons and plumbers and bar benders,
132
634696
3600
bu eğitimi alanların
10:38
now their ability to earn has increased 300 to 400 percent.
133
638296
6263
kazanma gücü yüzde 300 ila 400 oranında arttı.
10:46
So this is a democracy in action
134
646325
3440
Bu yüzden bu bir eyleme geçmiş demokrasidir,
10:49
because there is a general body, a governing board, the committee.
135
649765
3826
çünkü bir genel kurul, yönetim kurulu ve komite var.
10:53
People are questioning, people are governing themselves,
136
653591
2870
İnsanlar sorguluyorlar, insanlar kendilerini idare ediyorlar,
10:56
people are learning to manage their own affairs,
137
656461
2649
kendi işlerini yönetmeyi öğreniyorlar,
10:59
they are taking their own futures into their hands.
138
659110
3057
geleceklerini kendi ellerine alıyorlar.
11:02
And that is democracy at the grassroots level in action.
139
662882
5849
Bu tabandan eyleme geçmiş demokrasidir.
11:10
More than 1,200 villages have so far done this.
140
670831
5174
Şimdiye dek 1.200'den fazla köy bunu yaptı.
11:17
It benefits over 400,000 people and it's still going on.
141
677035
5579
400.000 insana yarar sağladı ve hâlâ devam ediyor.
11:22
And I hope it continues to move ahead.
142
682614
5011
Umarım ki bu şekilde devamı gelir.
11:29
For India and such developing countries,
143
689245
4807
Hindistan ve buna benzer gelişmekte olan ülkelerde
11:34
armies and armaments,
144
694052
5632
ordular ve silahlı kuvvetler,
11:39
software companies and spaceships
145
699684
5548
yazılım şirketleri ve uzay gemileri,
11:48
may not be as important as taps and toilets.
146
708486
6458
çeşmeler ve tuvaletler kadar önemli olmayabilir.
11:54
Thank you. Thank you very much.
147
714944
2422
Teşekkürler. Çok teşekkürler.
11:57
(Applause)
148
717375
4522
(Alkış)
12:01
Thank you.
149
721897
3906
Teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7