Scott Fraser: The problem with eyewitness testimony

Scott Fraser: Şahitler neden hata yapar?

229,282 views ・ 2012-09-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: ugur damar Gözden geçirme: isra dephney aktekin
00:17
The murder happened a little over 21 years ago,
1
17357
4472
Cinayet 21 yılı aşkın bir süre önce gerçekleşmişti,
00:21
January the 18th, 1991,
2
21829
4279
18 Ocak 1991'de,
00:26
in a small
3
26108
2261
küçük bir
00:28
bedroom community
4
28369
2374
banliyöde
00:30
of Lynwood, California, just a few miles
5
30743
2835
Lynwood California'da
00:33
southeast of Los Angeles.
6
33578
2498
Los Angeles'ın birkaç mil güneydoğusunda.
00:36
A father came out of his house
7
36076
2835
Bir baba, genç oğlu ve onun 5 arkadaşına
00:38
to tell his teenage son and his five friends
8
38911
3407
ön bahçede ve kaldırımda
00:42
that it was time for them to stop horsing around
9
42318
2779
oynamayı kesmelerini
00:45
on the front lawn and on the sidewalk,
10
45097
2910
ve ödevlerini bitirip
00:48
to get home, finish their schoolwork,
11
48007
2908
yatmaları için
00:50
and prepare themselves for bed.
12
50915
2746
evlerine gitmelerini söylemek için evinden dışarı çıktı.
00:53
And as the father was administering these instructions,
13
53661
3570
Baba bunları anlatırken,
00:57
a car drove by, slowly,
14
57231
3338
bir araba yavaşça geçti,
01:00
and just after it passed the father and the teenagers,
15
60569
2902
babanın ve gençlerin önünden geçtikten hemen sonra
01:03
a hand went out from the front passenger window,
16
63471
3988
ön yolcu camından bir el uzandı
01:07
and -- "Bam, Bam!" -- killing the father.
17
67459
5262
ve -- "bam, bam!" -- babayı öldürdü.
01:12
And the car sped off.
18
72721
3159
Sonra araba hızla uzaklaştı.
01:15
The police,
19
75880
1841
Polis,
01:17
investigating officers, were amazingly efficient.
20
77721
3830
sorgu memurları, inanılmaz müdahil oldu.
01:21
They considered all the usual culprits,
21
81551
2430
Tüm olası zanlıları incelediler
01:23
and in less than 24 hours, they had selected their suspect:
22
83981
4567
ve 24 saatten kısa bir sürede, şüpheliyi buldular:
01:28
Francisco Carrillo, a 17-year-old kid
23
88548
3578
Francisco Carrillo, 17 yaşında bir çocuk;
01:32
who lived about two or three blocks away
24
92126
2037
cinayetin olduğu yerden
01:34
from where the shooting occurred.
25
94163
2735
iki veya üç blok ötede yaşıyordu.
01:36
They found photos of him. They prepared a photo array,
26
96898
4648
Francisco'nun fotoğraflarını buldular ve bir dizi haline getirdiler
01:41
and the day after the shooting,
27
101546
3584
ve cinayetten bir sonraki gün,
01:45
they showed it to one of the teenagers, and he said,
28
105130
2893
olay yerindeki gençlerden birine gösterdiler ve o da;
01:48
"That's the picture.
29
108023
2319
"İşte bu.
01:50
That's the shooter I saw that killed the father."
30
110342
5387
Babayı öldüren, gördüğüm katil bu."
01:55
That was all a preliminary hearing judge had
31
115729
2577
Bu, hakimin Bay Carillo'yu
01:58
to listen to, to bind Mr. Carrillo over to stand trial
32
118306
5109
birinci dereceden cinayet şüphesiyle mahkemeye getirtmesi için
02:03
for a first-degree murder.
33
123415
2687
duymak zorunda olduğu bir cümleydi.
02:06
In the investigation that followed before the actual trial,
34
126102
3207
Mahkemeden önceki soruşturmada,
02:09
each of the other five teenagers was shown
35
129309
3411
diğer beş gencin hepsine, aynı fotoğraf dizisinden
02:12
photographs, the same photo array.
36
132720
4048
fotoğraflar gösterildi.
02:16
The picture that we best can determine was probably
37
136768
2824
En iyi tanımlayabildiğimiz resim,
02:19
the one that they were shown in the photo array
38
139592
2272
bu resim dizisindeki kimlik fotoğraflarından
02:21
is in your bottom left hand corner of these mug shots.
39
141864
3697
muhtemelen sol alttakidir.
02:25
The reason we're not sure absolutely is because
40
145561
3436
Tamamen emin olamama sebebimiz,
02:28
of the nature of evidence preservation
41
148997
4433
yargı sistemimizdeki kanıt korumasının
02:33
in our judicial system,
42
153430
2284
doğası gereğidir.
02:35
but that's another whole TEDx talk for later. (Laughter)
43
155714
4748
Tabii bu başka zaman konuşacağımız bir TEDx konusu. (gülüşmeler)
02:40
So at the actual trial,
44
160462
2906
Neyse, mahkemede
02:43
all six of the teenagers testified,
45
163368
3000
altı gencin tümü,
02:46
and indicated the identifications they had made
46
166368
3758
fotoğraf dizisinden kimlik tespitinde bulunup
02:50
in the photo array.
47
170126
3476
şahitlik ettiler.
02:53
He was convicted. He was sentenced to life imprisonment,
48
173602
4781
Adam suçlu bulundu. Müebbet hapis cezasına çarptırıldı
02:58
and transported to Folsom Prison.
49
178383
5459
ve Folsom Cezaevi'ne gönderildi.
03:03
So what's wrong?
50
183842
2089
Peki yanlış olan nedir?
03:05
Straightforward, fair trial, full investigation.
51
185931
4766
Açıkça, adil bir duruşma, eksiksiz sorgulama.
03:10
Oh yes, no gun was ever found.
52
190697
3541
Evet, hiçbir silah bulunamadı.
03:14
No vehicle was ever identified as being the one
53
194238
4154
Ateş eden adamın kolunu çıkardığı araba
03:18
in which the shooter had extended his arm,
54
198392
3224
olarak, herhangi bir araba tespit edilmedi,
03:21
and no person was ever charged with being the driver
55
201616
3285
kimse ateş edilen o arabanın sürücüsü
03:24
of the shooter's vehicle.
56
204901
3242
olarak suçlanmadı.
03:28
And Mr. Carrillo's alibi?
57
208143
3881
Peki Bay Carillo'nun olay yerinde olmadığına dair iddia?
03:32
Which of those parents here in the room might not lie
58
212024
5294
Buradaki hangi ebeveyn, bir cinayet soruşturmasında
03:37
concerning the whereabouts of your son or daughter
59
217318
2819
oğlunun veya kızının nerede olduğuna dair soruya
03:40
in an investigation of a killing?
60
220137
3897
yalan cevap vermez?
03:46
Sent to prison,
61
226134
2722
Hapse gönderildi,
03:48
adamantly insisting on his innocence,
62
228856
3498
kararlılıkla masum olduğunu iddia ederken,
03:52
which he has consistently for 21 years.
63
232354
4737
21 yılla cezalandırıldı.
03:57
So what's the problem?
64
237091
3471
Sorun nedir?
04:00
The problems, actually, for this kind of case
65
240562
2724
Sorunlar, aslında, bu gibi durumlarda
04:03
come manyfold from decades of scientific research
66
243286
3909
insan hafızasını ilgilendiren, onlarca yıllık
04:07
involving human memory.
67
247195
3902
çok çeşitli araştırmalardan geliyor.
04:11
First of all, we have all the statistical analyses
68
251097
2814
Her şeyden önce, sahip olduğumuz
04:13
from the Innocence Project work,
69
253911
2207
Masumiyet Projesi'nden edindiğimiz tüm
04:16
where we know that we have, what,
70
256118
2697
istatistiksel analizler var, buna göre
04:18
250, 280 documented cases now where people have
71
258815
3781
250, 280 kesin vaka var ki,
04:22
been wrongfully convicted and subsequently exonerated,
72
262596
4072
hatayla suçlu bulunmuş ve bazıları ölüm hücresindeyken
04:26
some from death row, on the basis of later DNA analysis,
73
266668
6346
DNA analizlerine dayanarak sonrasında aklanmış
04:33
and you know that over three quarters of all of those cases
74
273014
3661
ve tüm bu temize çıkma vakaların dörtte üçünde
04:36
of exoneration involved only eyewitness identification
75
276675
6271
suçlu bulundukları mahkemelerde, sadece
04:42
testimony during the trial that convicted them.
76
282946
3647
şahitlerin ifadelerine yer verilmiş.
04:46
We know that eyewitness identifications are fallible.
77
286593
5175
Biliyoruz ki, şahitlerin tespitleri yanıltıcı olabilir.
04:51
The other comes from an interesting aspect
78
291768
2220
[Sorunların] diğer kısmı da çeşitli beyin fonksiyonlarıyla ilgili
04:53
of human memory that's related to various brain functions
79
293988
3203
insan hafızasına ilişkin ilginç bir bakış açısından geliyor;
04:57
but I can sum up for the sake of brevity here
80
297191
2566
ama, kısaca, bir cümlede
04:59
in a simple line:
81
299757
2384
şöyle toparlayabilirim:
05:02
The brain abhors a vacuum.
82
302141
4748
Beyin, eksik parçalardan nefret eder.
05:06
Under the best of observation conditions,
83
306889
3910
En iyi gözlem şartları altında,
05:10
the absolute best,
84
310799
1872
mutlak en iyi şartlar altında,
05:12
we only detect, encode and store in our brains
85
312671
3713
beynimiz, karşımızdaki tüm deneyimin parçalarını
05:16
bits and pieces of the entire experience in front of us,
86
316384
3695
sadece tespit edip, kodlayıp depolar
05:20
and they're stored in different parts of the brain.
87
320079
2329
ve bu parçalar beynin farklı kısımlarında depolanır.
05:22
So now, when it's important for us to be able to recall
88
322408
4155
Bizim için deneyimlediğimiz bir şeyi hatırlamanın
05:26
what it was that we experienced,
89
326563
3021
önemli olduğu bir noktada,
05:29
we have an incomplete, we have a partial store,
90
329584
5278
eksik ve kısmi bir depoya sahip olmuş oluruz
05:34
and what happens?
91
334862
2453
ve sonra ne olur?
05:37
Below awareness, with no requirement for any kind of
92
337315
2824
Bilinçaltında ve harekete geçiren hiç bir çeşit
05:40
motivated processing, the brain fills in information
93
340139
5171
süreç olmaksızın, beyin aradaki boşlukları
05:45
that was not there,
94
345310
2425
orada olmayan,
05:47
not originally stored,
95
347735
2450
ilk başta depolanmamış
05:50
from inference, from speculation,
96
350185
2544
çıkarımsal ve kurgusal
05:52
from sources of information that came to you,
97
352729
2812
bir takım kaynaklardan size, yani gözlemciye,
05:55
as the observer, after the observation.
98
355541
3135
gözlemden sonra gelen bilgilerle doldurur.
05:58
But it happens without awareness such that
99
358676
2074
Fakat bu tamamen bilinç dışında oluşur,
06:00
you don't, aren't even cognizant of it occurring.
100
360750
3634
siz bunun hiç farkında bile olmazsınız.
06:04
It's called reconstructed memories.
101
364384
2267
Buna yeniden inşa edilen anı denir.
06:06
It happens to us in all the aspects of our life, all the time.
102
366651
4299
Bu hayatımızın her alanında, hepimizin başına her zaman gelir.
06:10
It was those two considerations, among others --
103
370950
3264
Diğerleriyle birlikte bu iki durum --
06:14
reconstructed memory, the fact about the eyewitness fallibility --
104
374214
4505
yeniden inşa edilen ani, görgü tanığının yanılabilmesi gerçeği --
06:18
that was part of the instigation
105
378719
3056
Ellen Eggers adında muazzam bir avukatın
06:21
for a group of appeal attorneys
106
381775
2449
başı çektiği, yeteneklerini ve tecrübelerini bir araya getirip
06:24
led by an amazing lawyer named Ellen Eggers
107
384224
3472
bir üst mahkemeye dilekçe vererek tekrar bir duruşma düzenlenmesi ve
06:27
to pool their experience and their talents together
108
387696
4128
Francisco Carillo'nun tekrar yargılanmasını isteyen
06:31
and petition a superior court
109
391824
1837
bir grup temyiz avukatının
06:33
for a retrial for Francisco Carrillo.
110
393661
5070
araştırmasının bir parçasıydı.
06:38
They retained me, as a forensic neurophysiologist,
111
398731
4388
Beni de adli nörofizyolog olarak tuttular,
06:43
because I had expertise
112
403119
2142
çünkü bu konuyla açıkça ilgili olan
06:45
in eyewitness memory identification,
113
405261
2120
şahitlik hafıza tanımlaması
06:47
which obviously makes sense for this case, right?
114
407381
3195
üzerine uzmanlığım var.
06:50
But also because I have expertise and testify about
115
410576
3344
Uzmanlığımın yanında diğer bir sebep de
06:53
the nature of human night vision.
116
413920
4377
insanların gece görüşü ile ilgili kanıtlar ortaya koymamdı.
06:58
Well, what's that got to do with this?
117
418297
3033
Peki bunun konuyla ne ilgisi var?
07:01
Well, when you read through the case materials
118
421330
3302
Olayla ilgili delilleri baştan sona incelediğinizde,
07:04
in this Carrillo case,
119
424632
2722
bu Carillo davasında,
07:07
one of the things that suddenly strikes you is that
120
427354
2830
aniden dikkatinizi çeken bir şey de
07:10
the investigating officers said the lighting was good
121
430184
3490
incelemeci memurlarının, cinayet esnasında olay yerindeki
07:13
at the crime scene, at the shooting.
122
433674
3534
aydınlığın iyi olduğunu söylemeleri.
07:17
All the teenagers testified during the trial
123
437208
3457
Mahkemede tüm gençler
07:20
that they could see very well.
124
440665
3479
gayet iyi görebildiklerini ifade etmişler.
07:24
But this occurred in mid-January,
125
444144
2840
Ancak olay ocak ayı ortasında,
07:26
in the Northern Hemisphere, at 7 p.m. at night.
126
446984
5999
kuzey yarımkürede, akşam saat 7'de meydana gelmişti.
07:32
So when I did the calculations
127
452983
3025
Ay ve güneşle ilgili
07:36
for the lunar data and the solar data
128
456008
2212
hesaplamaları, yeryüzünün o noktasında,
07:38
at that location on Earth at the time of the incident
129
458220
3179
cinayet zamanına
07:41
of the shooting, all right,
130
461399
2048
göre yaptığımda,
07:43
it was well past the end of civil twilight
131
463447
2617
olayın gün batımının epey sonrasında olduğunu
07:46
and there was no moon up that night.
132
466064
2256
ve ay ışığının o gece görünmediğini farkettim.
07:48
So all the light in this area from the sun and the moon
133
468320
2279
Yani, o an güneş ve aydan gelen ışıklar
07:50
is what you see on the screen right here.
134
470599
2584
tıpkı şu ekranda gördüğünüz kadardı.
07:53
The only lighting in that area had to come
135
473183
2914
Civardaki ışık kaynakları
07:56
from artificial sources,
136
476097
3270
sadece yapay olanlardı
07:59
and that's where I go out and I do the actual reconstruction
137
479367
2768
ve ben de oraya gidip olayın canlandırmasını yaptım.
08:02
of the scene with photometers, with various measures
138
482135
2797
Işıkölçerler, aydınlığı ölçen çeşitli
08:04
of illumination and various other measures of
139
484932
1974
ölçütler, renk algılarını ölçen çeşitli ölçütler,
08:06
color perception, along with special cameras
140
486906
4467
bazı özel kameralar ve
08:11
and high-speed film, right?
141
491373
2129
hassas filmler kullandım.
08:13
Take all the measurements and record them, right?
142
493502
2929
Tüm sonuçları kaydettim.
08:16
And then take photographs, and this is what the scene
143
496431
2157
Fotoğrafları çektikten sonra, olay yeri
08:18
looked like at the time of the shooting
144
498588
1435
bu şekilde görünüyordu.
08:20
from the position of the teenagers
145
500023
2466
Tam ateşleme anında, tam da gençlerin
08:22
looking at the car going by and shooting.
146
502489
3822
giden arabaya baktığı açıdan.
08:26
This is looking directly across the street
147
506311
2305
Bu da, durdukları yerden
08:28
from where they were standing.
148
508616
2328
sokağın karşı kısmına bakış açıları.
08:30
Remember, the investigating officers' report said
149
510944
2353
Hatırlarsanız incelemeci memurların raporunda
08:33
the lighting was good.
150
513297
2233
aydınlatmanın iyi olduğu yazılıydı.
08:35
The teenagers said they could see very well.
151
515530
2434
Gençler gayet iyi gördüklerini söylüyordu.
08:37
This is looking down to the east,
152
517964
3251
Bu, doğuya doğru,
08:41
where the shooting vehicle sped off,
153
521215
3696
ateş edilen arabanın uzaklaştığı yön
08:44
and this is the lighting directly behind the father
154
524911
4892
ve bu gençler ve babanın arkasındaki
08:49
and the teenagers.
155
529803
2341
ışık kaynakları.
08:52
As you can see, it is at best poor.
156
532144
3911
Gördüğünüz gibi, en kötü halinde.
08:56
No one's going to call this well-lit, good lighting,
157
536055
3873
Kimse buraya ışığı iyi alan, aydınlık diyemez
08:59
and in fact, as nice as these pictures are,
158
539928
3194
ve bunları çekme sebebimiz
09:03
and the reason we take them is I knew I was going to have to testify in court,
159
543122
3461
güzel oldukları kadar, mahkemede ifade vermek zorunda oluşum.
09:06
and a picture is worth more than a thousand words
160
546583
3192
Bir resim bin kelimeden daha değerlidir
09:09
when you're trying to communicate numbers,
161
549775
2400
özellikle, lüks (aydınlanma şiddetinin uluslararası birimi)
09:12
abstract concepts like lux, the international measurement
162
552175
3272
gibi teorik kavramlarla
09:15
of illumination, the Ishihara color perception test values.
163
555447
5176
Ishihara renk testi değerleri gibi rakamlarla anlaşmaya çalışırken.
09:20
When you present those to people who are not well-versed
164
560623
3161
Bunları bilimsel anlamda çok bilgisi olmayan
09:23
in those aspects of science and that, they become
165
563784
3116
insanlara sunduğunuzda
09:26
salamanders in the noonday sun. It's like
166
566900
2379
ayışığındaki kertenkele gibi oluyorlar.
09:29
talking about the tangent of the visual angle, all right?
167
569279
2914
optik açıdan tanjanttan bahsetmeye benziyor.
09:32
Their eyes just glaze over, all right?
168
572193
2785
Anlamsızca bakıyorlar.
09:34
A good forensic expert also has to be a good educator,
169
574978
4359
İyi bir adli uzman, aynı zamanda iyi de bir eğitici,
09:39
a good communicator, and that's part of the reason
170
579337
2159
iyi bir iletişimci olmalı. Zaten bu da fotoğraf
09:41
why we take the pictures, to show not only
171
581496
2295
çekmemizin sebeplerinden biri; sadece ışık kaynaklarının
09:43
where the light sources are, and what we call the spill,
172
583791
2800
yerini göstermek değil, ışık hüzmesinin ve yayılımının
09:46
the distribution, but also so that it's easier
173
586591
2629
ne olduğunu da göstermekti. Aynı zamanda böylece,
09:49
for the trier of fact to understand the circumstances.
174
589220
4035
gerçeğin peşinde olanlar olarak, şartları anlama açısından işimiz kolaylaşmıştı.
09:53
So these are some of the pictures that, in fact,
175
593255
2873
İşte ifadem esnasında kullandığım bazı resimleri
09:56
I used when I testified,
176
596128
2415
burada görebilirsiniz.
09:58
but more importantly were, to me as a scientist,
177
598543
1865
Ancak daha önemlisi, bir bilim adamı olarak bence,
10:00
are those readings, the photometer readings,
178
600408
1983
o şartlar altında
10:02
which I can then convert into actual predictions
179
602391
4600
insan gözünün görsel kapasitesine göre
10:06
of the visual capability of the human eye
180
606991
3520
asıl görüntülere dönüştürülebildiğim
10:10
under those circumstances,
181
610511
2376
bu değerler, ışıkölçer değerleri.
10:12
and from my readings that I recorded at the scene
182
612887
3648
Olay yerinde kaydettiğim değerlere göre,
10:16
under the same solar and lunar conditions
183
616535
2240
aynı güneş ve ay ışığı şartlarında,
10:18
at the same time, so on and so forth, right,
184
618775
2992
aynı saatlerde vesaire,
10:21
I could predict
185
621767
1406
tahmin ediyorum ki,
10:23
that there would be no reliable color perception,
186
623173
2192
yüz tanınması açısından hayati olan
10:25
which is crucial for face recognition,
187
625365
2314
güvenilir bir ışık algısı yoktu
10:27
and that there would be only scotopic vision,
188
627679
2312
ve sadece karanlık görüş vardı.
10:29
which means there would be very little resolution,
189
629991
1960
Bunun anlamı, sınır veya kenarların algılanması dediğimiz
10:31
what we call boundary or edge detection,
190
631951
2248
çözünürlüğün çok düşük olmasıdır.
10:34
and that furthermore, because the eyes would have been
191
634199
2315
Ayrıca, göz bebekleri az ışıkta olabildiğince
10:36
totally dilated under this light, the depth of field,
192
636514
3805
genişlediği için; görüntü derinliği,
10:40
the distance at which you can focus and see details,
193
640319
3158
yani gözün odaklanıp ayrıntıları fark edebileceği mesafe,
10:43
would have been less than 18 inches away.
194
643477
5394
45 santimetreden azdı.
10:48
I testified to that to the court,
195
648871
2504
Mahkemeye ifademi verdim
10:51
and while the judge was very attentive,
196
651375
2433
ve hakim çok ayrıntıcı olduğu için
10:53
it had been a very, very long hearing
197
653808
2607
dilekçeyle tekrarlanan o duruşma
10:56
for this petition for a retrial, and as a result,
198
656415
4744
gerçekten çok uzun sürmüştü ve sonuç olarak,
11:01
I noticed out of the corner of my eye
199
661159
1760
göz ucuyla, hakimin
11:02
that I thought that maybe the judge was going to need
200
662919
4145
rakamlardan ziyade, biraz daha
11:07
a little more of a nudge
201
667064
2063
ikna edilmeye ihtiyacı olduğunu
11:09
than just more numbers.
202
669127
2508
fark ettim.
11:11
And here I became a bit audacious,
203
671635
2292
O anda bir cesaret gösterdim,
11:13
and I turned
204
673927
1520
döndüm,
11:15
and I asked the judge,
205
675447
2392
ve hakime sordum,
11:17
I said, "Your Honor, I think you should go out
206
677839
2408
"Efendim, bence olay yerini gidip
11:20
and look at the scene yourself."
207
680247
2704
kendi gözlerinizle görmelisiniz."
11:22
Now I may have used a tone which was more like a dare
208
682951
3141
Bir ricadan ziyade cüretli bir ses tonu
11:26
than a request — (Laughter) —
209
686092
2404
kullanmış olabilirim --(gülüşmeler) --
11:28
but nonetheless, it's to this man's credit and his courage
210
688496
4447
Ancak, bu adamın itibarı ve cesareti sayesinde
11:32
that he said, "Yes, I will."
211
692943
3616
"Peki, gideceğim." dedi.
11:36
A shocker in American jurisprudence.
212
696559
3992
Amerikan hukukunda şok bir gelişme.
11:40
So in fact, we found the same identical conditions,
213
700551
2472
Sonra, özdeş şartlara sahip bir yer bulduk
11:43
we reconstructed the entire thing again,
214
703023
2041
ve her şeyi tekrar canlandırdık.
11:45
he came out with an entire brigade of sheriff's officers
215
705064
4010
toplum içinde kendisini korumak üzere, yanında
11:49
to protect him in this community, all right? (Laughter)
216
709074
5157
polis memurlarından oluşan tam bir ekiple geldi. (gülüşmeler)
11:54
We had him stand actually slightly in the street,
217
714231
5054
Hakimin caddeye yakın bir noktada ayakta beklemesini istedik,
11:59
so closer to the suspect vehicle, the shooter vehicle,
218
719285
3180
böylece şüpheli araca ve ateş eden kişiye,
12:02
than the actual teenagers were,
219
722465
2742
genç tanıklardan daha yakın olacaktı.
12:05
so he stood a few feet from the curb
220
725207
2224
Kaldırım kenarından birkaç adım geride durdu,
12:07
toward the middle of the street.
221
727431
2612
yüzü caddeye dönüktü.
12:10
We had a car that came by,
222
730043
2917
Genç tanıkların tariflediğinin aynısı olan
12:12
same identical car as described by the teenagers, right?
223
732960
4951
bir arabayı önünden geçirdik.
12:17
It had a driver and a passenger,
224
737911
1937
Arabanın bir şoförü, bir de yolcusu vardı
12:19
and after the car had passed the judge by,
225
739848
3823
ve araba hakimi geçtikten hemen sonra
12:23
the passenger extended his hand,
226
743671
3514
ön koltuktaki yolcu kolunu çıkardı,
12:27
pointed it back to the judge as the car continued on,
227
747185
4574
araba gitmeye devam ederken hakimi nişan aldı,
12:31
just as the teenagers had described it, right?
228
751759
2219
tıpkı gençlerin anlattığı gibi, değil mi?
12:33
Now, he didn't use a real gun in his hand,
229
753978
2853
Tabii, elinde gerçek bir silah yoktu,
12:36
so he had a black object in his hand that was similar
230
756831
2418
tarif edilen silaha benzer şekilde siyah bir
12:39
to the gun that was described.
231
759249
1979
nesne tutuyordu.
12:41
He pointed by, and this is what the judge saw.
232
761228
2846
Nişan aldı ve işte hakimin gördüğü şey.
12:44
This is the car 30 feet away from the judge.
233
764074
7099
Bu, arabanın hakimden 10 metre uzaklıktaki görüntüsü.
12:51
There's an arm sticking out of the passenger side
234
771173
2912
Yolcu camından uzanmış bir kol,
12:54
and pointed back at you.
235
774085
2373
size nişan almış vaziyette.
12:56
That's 30 feet away.
236
776458
1965
İşte 10 metre uzaklıkta.
12:58
Some of the teenagers said that in fact the car
237
778423
2192
Gençlerden birkaçı, arabanın aslında
13:00
was 15 feet away when it shot.
238
780615
2576
5 metre uzaklıkta olduğunu söylemişti.
13:03
Okay. There's 15 feet.
239
783191
3664
Pekala. İşte 5 metre.
13:06
At this point, I became a little concerned.
240
786855
4170
Bu noktada, biraz endişelendim.
13:11
This judge is someone you'd never want to play poker with.
241
791025
4734
O hakim, oyun oynamaya gelmeyecek biri.
13:15
He was totally stoic. I couldn't see a twitch of his eyebrow.
242
795759
4288
Duygularını asla belli etmiyordu. Kaşının biraz bile hareket ettiğini görmedim.
13:20
I couldn't see the slightest bend of his head.
243
800047
3269
Başını en ufak derecede eğdiğini de görmedim.
13:23
I had no sense of how he was reacting to this,
244
803316
3501
Olaya nasıl bir tepki verdiğini hiç anlayamıyordum
13:26
and after he looked at this reenactment,
245
806817
3040
ve bu canlandırmayı gördükten sonra
13:29
he turned to me and he says,
246
809857
1080
bana dönüp;
13:30
"Is there anything else you want me to look at?"
247
810937
3258
"Görmemi istediğin başka bir şey var mı?" dedi.
13:34
I said, "Your honor," and I don't know whether I was
248
814195
4495
Ben de "Efendim," dedim ve
13:38
emboldened by the scientific measurements that I had
249
818690
2957
cebimdeki bilimsel ölçülerin veya
13:41
in my pocket and my knowledge that they are accurate,
250
821647
3696
bilgimin kesinliğinden mi cesaret aldım,
13:45
or whether it was just sheer stupidity,
251
825343
2255
yoksa sadece saf bir salaklıktan dolayı mı bilmiyorum,
13:47
which is what the defense lawyers thought — (Laughter) —
252
827598
2825
ki müdafa avukatları böyle düşünüyordu, --(gülüşmeler)
13:50
when they heard me say,
253
830423
1752
devam ettim;
13:52
"Yes, Your Honor, I want you stand right there
254
832175
2704
"Evet efendim, tam orada durmanızı,
13:54
and I want the car to go around the block again
255
834879
4336
arabanın binanın etrafından dönüp
13:59
and I want it to come and I want it to stop
256
839215
3354
tekrar gelmesini,
14:02
right in front of you, three to four feet away,
257
842569
4190
sizin tam 1-2 metre önünüzde durmasını,
14:06
and I want the passenger to extend his hand
258
846759
3456
yolcunun kolunu camdan çıkarmasını,
14:10
with a black object and point it right at you,
259
850215
2016
elindeki siyah nesne ile size nişan almasını
14:12
and you can look at it as long as you want."
260
852231
5720
ve istediğiniz kadar ona bakmanızı istiyorum."
14:17
And that's what he saw. (Laughter)
261
857951
4427
İşte gördüğü şey. (gülüşmeler)
14:22
You'll notice, which was also in my test report,
262
862378
3840
Fark ettiğiniz gibi, benim de raporumda olduğu üzere,
14:26
all the dominant lighting is coming from the north side,
263
866218
2645
ortamdaki ışığın büyük kısmı kuzeyden geliyordu,
14:28
which means that the shooter's face would
264
868863
1743
bu da ateş eden kişinin yüzünün
14:30
have been photo-occluded. It would have been backlit.
265
870606
2616
karanlıkta kalması anlamına gelir.
14:33
Furthermore, the roof of the car
266
873222
1902
Ayrıca, arabanın tavanı
14:35
is causing what we call a shadow cloud inside the car
267
875124
4274
arabanın içini gölge bulutu dediğimiz bir duruma sokar,
14:39
which is making it darker.
268
879398
3330
ki bu da daha karanlık bir ortam demektir.
14:42
And this is three to four feet away.
269
882728
4112
İşte bu da 1-2 metre uzaklıkta.
14:46
Why did I take the risk?
270
886840
3128
Bu riski neden aldım?
14:49
I knew that the depth of field was 18 inches or less.
271
889968
4229
Görüş derinliğinin 45 santimetreden az olduğunu biliyordum.
14:54
Three to four feet, it might as well have been
272
894197
1667
1-2 metre, bir futbol sahası kadar
14:55
a football field away.
273
895864
4472
uzaklıktaymış gibi gelir.
15:00
This is what he saw.
274
900336
2208
İşte bu gördüğü şey.
15:02
He went back, there was a few more days of evidence
275
902544
3800
Hakim geri döndü, birkaç gün daha toplanan
15:06
that was heard. At the end of it,
276
906344
2304
delilleri dinledi. Sonunda,
15:08
he made the judgment that he was going to grant
277
908648
2628
duruşmanın tekrarı için verilen dilekçeyi kabul ettiğine dair
15:11
the petition for a retrial.
278
911276
3078
kararını verdi.
15:14
And furthermore, he released Mr. Carrillo
279
914354
2478
Sonrasında, Bay Carillo'yu serbest bıraktı,
15:16
so that he could aid in the preparation of his own defense
280
916832
2987
böylece savcılık tekrar duruşma düzenlerse
15:19
if the prosecution decided to retry him.
281
919819
6019
o da kendi savunması için hazırlanabilecekti,
15:25
Which they decided not to.
282
925838
2310
ki düzenlemediler.
15:28
He is now a freed man. (Applause)
283
928148
5061
Artık o özgür bir insan. (Alkışlar)
15:33
(Applause)
284
933209
3943
(Alkışlar)
15:37
This is him embracing his grandmother-in-law.
285
937152
5104
Bu eşinin büyükannesine sarıldığı an.
15:42
He -- His girlfriend was pregnant when he went to trial,
286
942256
4075
Sevgilisi, o duruşmada iken hamileydi.
15:46
right? And she had a little baby boy.
287
946331
4085
Bir erkek çocuğu dünyaya getirdi.
15:50
He and his son are both attending Cal State, Long Beach
288
950416
2681
Oğluyla birlikte California Üniversitesi'ne gidiyor
15:53
right now taking classes. (Applause)
289
953097
6188
ve halen ders almaktalar. (Alkışlar)
15:59
And what does this example --
290
959285
3963
Bu örnek bizlere --
16:03
what's important to keep in mind for ourselves?
291
963248
4344
kendimiz için neyin önemli olduğunu hatırlattı?
16:07
First of all, there's a long history of antipathy
292
967592
3696
Her şeyden önce, Amerikan hukukunda
16:11
between science and the law
293
971288
2080
bilim ve kanunlar arasında uzun süredir var olan
16:13
in American jurisprudence.
294
973368
2400
bir hoşnutsuzluğun var olduğunu.
16:15
I could regale you with horror stories of ignorance
295
975768
3448
Bilimi mahkeme salonuna sokmaya çalışan bir adli uzman olarak
16:19
over decades of experience as a forensic expert
296
979216
4336
onlarca yıllık tecrübemde karşılaştığım cehaletin
16:23
of just trying to get science into the courtroom.
297
983552
4506
korkunç hikayelerini anlatarak sizleri güldürebilirim.
16:28
The opposing council always fight it and oppose it.
298
988058
4934
Muhalif kurul her zaman savaşıp buna karşı çıkıyor.
16:32
One suggestion is that all of us become much more
299
992992
3387
Mahkemelerde bilime daha çok yer verilmesi adına,
16:36
attuned to the necessity, through policy,
300
996379
2869
zaruret haline, gerek politika
16:39
through procedures,
301
999248
2056
gerekse protokollerle
16:41
to get more science in the courtroom,
302
1001304
3184
hepimiz daha alışkın olmalıyız.
16:44
and I think one large step toward that
303
1004488
2311
Buna yönelik büyük bir adım için
16:46
is more requirements,
304
1006799
1842
gereklilikler fazla;
16:48
with all due respect to the law schools,
305
1008641
2559
hukuk fakültelerinin affına sığınarak,
16:51
of science, technology, engineering, mathematics
306
1011200
5111
bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik
16:56
for anyone going into the law,
307
1016311
1977
hukuka başlayan biri için çok önemli,
16:58
because they become the judges.
308
1018288
3624
çünkü onlar hakim olacaklar.
17:01
Think about how we select our judges in this country.
309
1021912
3048
Bu ülkede hakimleri nasıl seçtiğimizi düşünün.
17:04
It's very different than most other cultures. All right?
310
1024960
3360
Diğer birçok kültürden daha farklı değil mi?
17:08
The other one that I want to suggest,
311
1028320
2410
İkinci önerim;
17:10
the caution that all of us have to have,
312
1030730
2430
hepimizin edinmesi gereken bir tedbir,
17:13
I constantly have to remind myself,
313
1033160
1840
kendime sürekli hatırlatmak zorunda olduğum;
17:15
about just how accurate are the memories
314
1035000
3103
doğruluğundan emin olduğumuz, inandığımız
17:18
that we know are true, that we believe in?
315
1038103
5369
olayların ne kadar gerçek olduğu.
17:23
There is decades of research,
316
1043472
3384
Bu davada olduğu gibi
17:26
examples and examples of cases like this,
317
1046856
4168
insanların gerçekten doğru söylediğine inandığı
17:31
where individuals
318
1051024
1968
birçok örnek olan
17:32
really, really believe. None of those teenagers
319
1052992
3512
onlarca yıllık çalışmalar var. Carillo'nun kimliğini
17:36
who identified him
320
1056504
1832
saptayan o gençlerin hiçbiri
17:38
thought that they were picking the wrong person.
321
1058336
3276
yanlış kişiyi işaret ettiklerini düşünmüyordu.
17:41
None of them thought they couldn't see the person's face.
322
1061612
3354
Hiçbiri o insanın yüzünü göremediğini düşünmüyordu.
17:44
We all have to be very careful.
323
1064966
2132
Çok dikkatli olmalıyız.
17:47
All our memories are reconstructed memories.
324
1067098
3640
Tüm anılarımız, yeniden inşa edilmiş haldeler.
17:50
They are the product of what we originally experienced
325
1070738
2398
Onlar gerçekte tecrübe ettiklerimiz ve
17:53
and everything that's happened afterwards.
326
1073136
2733
arkasından olan her şeyin bir ürünü.
17:55
They're dynamic.
327
1075869
2051
Çok değişkenler.
17:57
They're malleable. They're volatile,
328
1077920
2488
Şekillendirilebilirler. Kolayca farklılaşabilirler.
18:00
and as a result, we all need to remember to be cautious,
329
1080408
4024
Sonuç olarak, hepimiz dikkatli olmalıyız,
18:04
that the accuracy of our memories
330
1084432
3320
zira anılarımızın kesinliği
18:07
is not measured in how vivid they are
331
1087752
3504
ne kadar canlı olduğuyla
18:11
nor how certain you are that they're correct.
332
1091256
5131
veya bizim doğru olduklarından ne kadar emin olduğumuzla ölçülmüyor.
18:16
Thank you. (Applause)
333
1096387
149090
Teşekkürler. (Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7