Charles Limb: Building the musical muscle

Charles Limb: Müzik kasını geliştirmek

111,406 views ・ 2011-12-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Buse Barış Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:15
Now when we think of our senses,
0
15260
5000
Duyularımızı düşündüğümüzde,
00:20
we don't usually think of the reasons
1
20260
2000
biyolojik olarak, neden ortaya çıktıklarını
00:22
why they probably evolved, from a biological perspective.
2
22260
2000
genelde düşünmeyiz.
00:24
We don't really think of the evolutionary need
3
24260
3000
Aslında duyularımız tarafından korunmanın
00:27
to be protected by our senses,
4
27260
2000
evrimsel ihtiyacını düşünmeyiz
00:29
but that's probably why our senses really evolved --
5
29260
2000
çünkü bunun nedeni duyularımızın aslında bizi
00:31
to keep us safe, to allow us to live.
6
31260
3000
güvende kılmak, yaşamamıza imkan sağlamak için geliştiğindendir.
00:34
Really when we think of our senses,
7
34260
2000
Duyularımızı düşündüğümüzde
00:36
or when we think of the loss of the sense,
8
36260
2000
veya duyumuzdan birisini kaybettiğimizi düşündüğümüzde
00:38
we really think about something more like this:
9
38260
2000
daha çok şöyle bir şey aklımıza gelir:
00:40
the ability to touch something luxurious, to taste something delicious,
10
40260
3000
lüks birşeye dokunma, lezzetli birşeyi tatma,
00:43
to smell something fragrant,
11
43260
2000
güzel kokulu bir şeyi koklama,
00:45
to see something beautiful.
12
45260
2000
güzel bir şeyi görme yetisi
00:47
This is what we want out of our senses.
13
47260
2000
Duyularımızdan bunu bekleriz.
00:49
We want beauty; we don't just want function.
14
49260
3000
Güzellik isteriz; sadece işlevsellik değil.
00:52
And when it comes to sensory restoration,
15
52260
2000
Duyusal onarıma gelince,
00:54
we're still very far away from being able to provide beauty.
16
54260
3000
güzellik sağlamaktan hala oldukça uzağız.
00:57
And that's what I'd like to talk to you a little bit about today.
17
57260
3000
Bugün size biraz bundan söz edeceğim.
01:00
Likewise for hearing.
18
60260
2000
Benzer olarak duyma için.
01:02
When we think about why we hear,
19
62260
2000
Neden duyduğumuz düşündüğümüzde,
01:04
we don't often think about the ability to hear an alarm or a siren,
20
64260
3000
bu oldukça önemli bir şey olduğu halde
01:07
although clearly that's an important thing.
21
67260
2000
genelde bir alarm veya sireni duyabilme yetisini düşünmeyiz.
01:09
Really what we want to hear is music.
22
69260
3000
Aslında duymak istediğimiz müziktir.
01:12
(Music)
23
72260
15000
(Müzik)
01:27
So many of you know that that's Beethoven's Seventh Symphony.
24
87260
2000
Birçoğunuz Beethoven'ın Yedinci Senfonisini bilir.
01:29
Many of you know that he was deaf, or near profoundly deaf,
25
89260
3000
Birçoğunuz onun, bunu yazdığı sırada,
01:32
when he wrote that.
26
92260
2000
işitemediğini veya sağır olduğunu bilir.
01:34
Now I'd like to impress upon you
27
94260
2000
Şimdi size müziği duymanın ne kadar
01:36
how unusual it is that we can hear music.
28
96260
3000
sıra dışı olduğunu göstermek istiyorum.
01:39
Music is just one of the strangest things that there is.
29
99260
3000
Müzik var olan en garip şeylerden bir tanesidir.
01:42
It's acoustic vibrations in the air,
30
102260
3000
Havadaki akustik titreşimler,
01:45
little waves of energy in the air that tickle our eardrum.
31
105260
3000
havadaki minik enerji dalgaları kulak zarımızı gıdıklar.
01:48
Somehow in tickling our eardrum
32
108260
2000
Nedense kulak zarımızı gıdıklarken
01:50
that transmits energy down our hearing bones,
33
110260
2000
işitme kemiklerine enerjiyi iletir,
01:52
which get converted to a fluid impulse inside the cochlea
34
112260
3000
burada koklea içinde akışkan tepkisine çevrilir
01:55
and then somehow converted into an electrical signal in our auditory nerves
35
115260
3000
ve sonra da nasılsa işitme sinirlerimizde elektrik sinyallerine çevrilir
01:58
that somehow wind up in our brains
36
118260
3000
bu bizim beynimizde nasılsa güzel bir müzik parçası
02:01
as a perception of a song or a beautiful piece of music.
37
121260
3000
veya şarkının algısı olarak sonlanır.
02:04
That process is entirely abstract and very, very unusual.
38
124260
3000
Bu süreç tamamen soyut ve oldukça olağan dışıdır.
02:07
And we could discuss that topic alone for days
39
127260
3000
Sadece bu başlığı, havadaki bir titreşim olarak
02:10
to really try to figure out, how is it that we hear something that's emotional
40
130260
4000
başlayan bir şeyden nasıl bu kadar duygusal birşey duyduğumuzu
02:14
from something that starts out as a vibration in the air?
41
134260
3000
anlamaya çalışmayı, günlerce tartışabiliriz.
02:17
Turns out that if you have hearing loss,
42
137260
2000
Eğer işitme kaybınız olduğu ortaya çıkarsa,
02:19
most people that lose their hearing
43
139260
2000
işitme kaybı olan çoğu kişi
02:21
lose it at what's called the cochlea, the inner ear.
44
141260
3000
koklea denilen, iç kulakta kayıp yaşar.
02:24
And it's at the hair cell level that they do this.
45
144260
3000
Bu kıl hücresi seviyesinde gerçekleşir.
02:27
Now if you had to pick a sense to lose,
46
147260
2000
Eğer duyularınızdan birisini kaybetme seçimi size verilirse,
02:29
I have to be very honest with you
47
149260
2000
sizinle çok açık konuşacağım,
02:31
and say, we're better at restoring hearing
48
151260
2000
mevcut olan herhangi bir duyudansa
02:33
than we are at restoring any sense that there is.
49
153260
2000
işitmeyi geri kazanmada daha iyiyiz derim.
02:35
In fact, nothing even actually comes close
50
155260
2000
Aslında, hiçbirşey bizim işitmeyi
02:37
to our ability to restore hearing.
51
157260
2000
geri kazanma yeteneğimize yaklaşamıyor bile.
02:39
And as a physician and a surgeon, I can confidently tell my patients
52
159260
3000
Bir doktor ve cerrah olarak, hastalarıma gizli olarak,
02:42
that if you had to pick a sense to lose,
53
162260
2000
eğer bir duyu kaybını seçme şansı olursa,
02:44
we are the furthest along medically and surgically with hearing.
54
164260
4000
tedavi ve cerrahi olarak işitmede en ileri olduğumuzu söylerim.
02:48
As a musician, I can tell you
55
168260
2000
Müzisyen olarak,
02:50
that if I had to have a cochlear implant,
56
170260
2000
eğer bir koklear implant'ım olsaydı,
02:52
I'd be heartbroken. I'd just be plainly heartbroken,
57
172260
2000
kalbimin kırılacağını söyleyebirim, sadece kalbi kırık.
02:54
because I know that music would never sound the same to me.
58
174260
4000
çünkü artık müziği asla eskisi gibi duyamayacağımı bilirim.
02:58
Now this is a video that I'm going to show you
59
178260
3000
Şimdi size sağır olarak dünyaya gelmiş
03:01
of a girl who's born deaf.
60
181260
2000
bir kızın filmini göstereceğim.
03:03
She's in a very supportive environment.
61
183260
2000
Onu oldukça destekleyen bir çevresi var.
03:05
Her mother's doing everything she can.
62
185260
2000
Annesi elinden gelen herşeyi yapıyor.
03:07
Okay, play that video please.
63
187260
2000
Tamam, lütfen filmi gösterelim.
03:09
(Video) Mother: That's an owl.
64
189260
2000
(Film) Anne: Bu bir baykuş.
03:11
Owl, yeah.
65
191260
3000
Baykuş, evet.
03:18
Owl. Owl.
66
198260
3000
Baykuş. Baykuş.
03:21
Yeah.
67
201260
2000
Evet
03:28
Baby. Baby.
68
208260
3000
Bebek. Bebek.
03:31
You want it?
69
211260
3000
İster misin?
03:34
(Kiss)
70
214260
3000
(Öpücük)
03:37
Charles Limb: Now despite everything going for this child
71
217260
2000
Charles Limb: Burada bu çocuğa verilen
03:39
in terms of family support
72
219260
2000
aile desteği ve
03:41
and simple infused learning,
73
221260
2000
basit tekrarlı eğitime rağmen,
03:43
there is a limitation to what a child who's deaf, an infant who was born deaf,
74
223260
3000
sağır bir çocuk, sağır olarak doğmuş bir bebek için,
03:46
has in this world
75
226260
2000
bu dünyada sahip olabileceklerine
03:48
in terms of social, educational, vocational opportunities.
76
228260
3000
sosyal, eğitimsel ve iş fırsatları açısından, bir kısıtlama olur.
03:51
I'm not saying that they can't live a beautiful, wonderful life.
77
231260
3000
Ben güzel, harika bir hayat süremeyeceğini söylemiyorum.
03:54
I'm saying that they're going to face obstacles
78
234260
2000
Söylemek istediğim, normal işitme yetisi olan bireylerin karşılaşmayacağı
03:56
that most people who have normal hearing will not have to face.
79
236260
3000
bazı engellere maruz kalacaklarıdır.
03:59
Now hearing loss and the treatment for hearing loss
80
239260
2000
Geçtiğimiz 200 yıl içerisinde, işitme kaybı ve tedavisi
04:01
has really evolved in the past 200 years.
81
241260
2000
oldukça gelişti.
04:03
I mean literally,
82
243260
2000
Gerçekten,
04:05
they used to do things like stick ear-shaped objects onto your ears
83
245260
3000
kulağınıza kulak şeklinde nesneler tıkayıp
04:08
and stick funnels in.
84
248260
2000
huniler sokuyorlardı.
04:10
And that was the best you could do for hearing loss.
85
250260
2000
Bu işitme kaybına yapılabilecek en iyi şeydi.
04:12
Back then you couldn't even look at the eardrum.
86
252260
2000
O tarihlerde kulak zarına bile bakılmıyordu.
04:14
So it's not too surprising
87
254260
2000
İşitme kaybı için iyi tedavilerin olmaması
04:16
that there were no good treatments for hearing loss.
88
256260
2000
sizi şaşırtmamalı.
04:18
And now today we have the modern multi-channel cochlear implant,
89
258260
2000
Günümüzde ise, modern çoklu kanal koklear implantı yapıyoruz.
04:20
which is an outpatient procedure.
90
260260
2000
bu bir ayakta tedavi yöntemi.
04:22
It's surgically placed inside the inner ear.
91
262260
2000
Cerrahi olarak iç kulağa yerleştiriliyor.
04:24
It takes about an hour and a half to two hours, depending on where it's done,
92
264260
2000
Yapıldığı yere göre, genel aneztezi altında,
04:26
under general anesthesia.
93
266260
2000
yaklaşık bir buçuk, iki saat sürüyor.
04:28
And in the end, you achieve something like this
94
268260
2000
Sonunda ise,koklea'nın içine yerleştirilmiş bir
04:30
where an electrode array is inserted inside the cochlea.
95
270260
3000
elektrot dizisi gibi birşey elde ediyorsunuz.
04:33
Now actually, this is quite crude
96
273260
2000
Aslında, bu bizim iç kulağımızla
04:35
in comparison to our regular inner ear.
97
275260
2000
karşılaştırıldığında oldukça ham.
04:37
But here is that same girl who is implanted now.
98
277260
3000
Burada aynı kızı implant yapılmış olarak görüyorsunuz.
04:40
This is her 10 years later.
99
280260
2000
Bu onun 10 yıl sonraki hali.
04:42
And this is a video that was taken
100
282260
2000
Bu benim cerrahi danışmanım, ona implantı yerleştiren,
04:44
by my surgical mentor, Dr. John Niparko, who implanted her.
101
284260
2000
Dr. John Niparko tarafından çekilmiş bir film.
04:46
If we could play this video please.
102
286260
2000
Bu filmi gösterebilir miyiz lütfen.
04:49
(Video) John Niparko: So you've written two books?
103
289260
2000
(Film) John Niparko: Demek iki katap yazdın?
04:51
Girl: I have written two books. (Mother: Was the other one a book or a journal entry?)
104
291260
3000
Kız: Ben iki kitap yazdım. (Anne: diğeri kitap mı yoksa günlük mü?)
04:54
Girl: No, the other one was a book. (Mother: Oh, okay.)
105
294260
3000
Kız: Hayır, diğeri kitap. (Anne: Oo, tamam.)
04:58
JN: Well this book has seven chapters,
106
298260
3000
JN: Bu kitabta yedi bölüm var,
05:01
and the last chapter
107
301260
3000
ve son bölümün adı
05:04
is entitled "The Good Things About Being Deaf."
108
304260
4000
"Sağır olmannın İyi Yanları".
05:08
Do you remember writing that chapter?
109
308260
3000
Bu bölümü yazdığını hatırlıyor musun?
05:11
Girl: Yes I do. I remember writing every chapter.
110
311260
3000
Kız: Evet. Her bölümü yazdığımı hatırlıyorum.
05:14
JN: Yeah.
111
314260
2000
JN: Evet
05:16
Girl: Well sometimes my sister can be kind of annoying.
112
316260
4000
Kız: Bazen kız kardeşim sinirimi bozuyor.
05:20
So it comes in handy to not be annoyed by her.
113
320260
4000
Böyle zamanlarda işime yarıyor.
05:24
JN: I see. And who is that?
114
324260
3000
JN:Anladım. Peki bu kim?
05:27
Girl: Holly. (JN: Okay.)
115
327260
2000
Kız: Holly. (JN: Tamam.)
05:29
Mother: Her sister. (JN: Her sister.) Girl: My sister.
116
329260
2000
Anne: Kız kardeşi. (JN: Kız kardeşi.) Kız: Kız kardeşim.
05:31
JN: And how can you avoid being annoyed by her?
117
331260
3000
JN: Onun senin kızdırmasını nasıl önlüyorsun?
05:34
Girl: I just take off my CI, and I don't hear anything.
118
334260
3000
Kız: Sadece Kl'imi çıkarıyorum ve hiç birşey duymuyorum.
05:37
(Laughter)
119
337260
2000
(Kahkahalar)
05:39
It comes in handy.
120
339260
2000
Oldukça kullanışlı.
05:41
JN: So you don't want to hear everything that's out there?
121
341260
3000
JN: Yani herşeyi duymak istemiyorsun?
05:44
Girl: No.
122
344260
2000
Kız: Hayır
05:46
CL: And so she's phenomenal.
123
346260
2000
CL: Bu kız harika.
05:48
And there's no way that you can't look at that as an overwhelming success.
124
348260
3000
Bu olağanüstü başarıya kafanızı çevirmeniz imkansız.
05:51
It is. It's a huge success story in modern medicine.
125
351260
3000
Bu modern tıp tarihinde çok büyük bir başarıdır.
05:54
However, despite this incredible facility
126
354260
3000
Ancak, bazı koklear implant kullanıcılarının konuşma ile gösterdiği
05:57
that some cochlear implant users display with language,
127
357260
2000
bu inanılmaz rahatlığa rağmen,
05:59
you turn on the radio and all of a sudden they can't hear music almost at all.
128
359260
4000
radyoyu açıyorsunuz ve birden hiçbir şekilde müziği duyamıyorlar.
06:03
In fact, most implant users really struggle
129
363260
2000
Aslında, implant kullanıcılarının çoğu
06:05
and dislike music because it sounds so bad.
130
365260
3000
kulağa çok kötü geldiği için gerçekten zorlanırlar ve müziği sevmezler.
06:08
And so when it comes to this idea
131
368260
2000
Birisinin hayatına
06:10
of restoring beauty to somebody's life,
132
370260
2000
güzellik katma fikrine gelince,
06:12
we have a long way to go when it comes to audition.
133
372260
2000
işitme yetisi için katetmemiz gereken çok uzun bir yol var.
06:14
Now there are a lot of reasons for that.
134
374260
2000
Bunun bir sürü nedeni var.
06:16
I mentioned earlier the fact
135
376260
2000
Biraz önce size müziğin
06:18
that music is a different capacity because it's abstract.
136
378260
2000
somut olduğu için farklı bir yetenek olduğundan bahsetmiştim.
06:20
Language is very different. Language is very precise.
137
380260
2000
Dil çok farklıdır. Dil çok kesindir.
06:22
In fact, the whole reason we use it
138
382260
2000
Aslında, kullanmamızın asıl nedeni
06:24
is because it has semantic-specificity.
139
384260
2000
anlamsal- belirginliğinin olmasıdır.
06:26
When you say a word,
140
386260
2000
Bir kelimeyi söylediğinizde,
06:28
what you care is that word was perceived correctly.
141
388260
2000
bu kelimenin doğru algılanmasına dikkat edersiniz.
06:30
You don't care that the word sounded pretty
142
390260
2000
Kelimenin dile getirdiğinizde
06:32
when it was spoken.
143
392260
2000
kulağa nasıl geldiğine önem vermezsiniz.
06:34
Music is entirely different.
144
394260
2000
Müzik ise tamamen farklıdır.
06:36
When you hear music, if it doesn't sound good, what's the point?
145
396260
2000
Müziği duyduğunuzda, eğer kulağa hoş gelmiyorsa, ne anlamı var ki?
06:38
There's really very little point in listening to music
146
398260
2000
Kulağınıza hoş gelmiyorsa,
06:40
when it doesn't sound good to you.
147
400260
2000
müzik dinlemenin fazla bir amacı yoktur.
06:42
The acoustics of music are much harder than those of language.
148
402260
3000
Müziğin akustiği konuşma dilinden çok daha zordur.
06:45
And you can see on this figure,
149
405260
2000
Bu resimde gördüğünüz gibi,
06:47
that the frequency range
150
407260
2000
frekans aralığı
06:49
and the decibel range, the dynamic range of music
151
409260
2000
ve desibel aralığı, müziğin dinamik aralığı
06:51
is far more heterogeneous.
152
411260
2000
çok daha fazla heterojen.
06:53
So if we had to design a perfect cochlear implant,
153
413260
2000
Yani eğer mükemmel bir koklear implant tasarlamak istiyorsak,
06:55
what we would try to do
154
415260
2000
yapmamız gereken müzik iletimine
06:57
is target it to be able to allow music transmission.
155
417260
3000
izin verebileni amaçlamaktır.
07:00
Because I always view music as the pinnacle of hearing.
156
420260
3000
Çünkü ben müziği her zaman işitmenin doruğu olarak görürüm.
07:03
If you can hear music,
157
423260
2000
Eğer müziği duyabilirseniz,
07:05
you should be able to hear anything.
158
425260
2000
her şeyi duyabilirsiniz.
07:07
Now the problems begin first with pitch perception.
159
427260
3000
Problemler ilk olarak perde algısıyla başlar.
07:10
I mean, most of us know that pitch is a fundamental building block of music.
160
430260
3000
Hepimiz biliyoruz ki perde, müziğin oluşumundaki en temel ilkedir.
07:13
And without the ability to perceive pitch well,
161
433260
2000
Ve perdeyi algılama yeteneği olmadan
07:15
music and melody is a very difficult thing to do --
162
435260
3000
müzik ve melodi yapılması gerçekten zor şeyler.
07:18
forget about a harmony and things like that.
163
438260
2000
Uyum ve benzeri şeylerden bahsetmiyorum bile.
07:20
Now this is a MIDI arrangement of Rachmaninoff's Prelude.
164
440260
3000
Şimdi çalacağımız Rahmaninov'un prelüdünün bir MIDI aranjmanı.
07:23
Now if we could just play this.
165
443260
2000
Eğer çalabilirsek.
07:25
(Music)
166
445260
24000
(Müzik)
07:49
Okay, now if we consider
167
469260
3000
Evet, eğer şimdi
07:52
that in a cochlear implant patient
168
472260
2000
koklear implantlı bir hastada
07:54
pitch perception could be off as much as two octaves,
169
474260
3000
perde algısının iki oktava kadar gidebildiğini düşünürsek,
07:57
let's see what happens here
170
477260
2000
bunu bir yarım tonun içide randomize edersek,
07:59
when we randomize this to within one semitone.
171
479260
2000
neler olacak bir bakalım.
08:01
We would be thrilled if we had one semitone pitch perception in cochlear implant users.
172
481260
3000
Koklear implantlı hastalardaki perde algısı bir yarım ses aralığı olmasından etkilenirdik.
08:04
Go ahead and play this one.
173
484260
2000
Hadi bir de bunu dinleyelim.
08:06
(Music)
174
486260
23000
(Müzik)
08:29
Now my goal in showing you that
175
509260
2000
Hedefim sizlere müziğin
08:31
is to show you that music is not robust to degradation.
176
511260
2000
bozunmaya bir engel olmadığını göstermek değil.
08:33
You distort it a little bit, especially in terms of pitch, and you've changed it.
177
513260
4000
Özellikle perde konusunda biraz değiştirirsiniz ki değiştirdiniz de.
08:37
And it might be that you kind of like that.
178
517260
2000
Ve bu sizin mizacınızdan da olabilir.
08:39
That's kind of hypnotic.
179
519260
2000
Bu bir çeşit hipnoz gibi.
08:41
But it certainly wasn't the way the music was intended.
180
521260
2000
Ama kesinlikle müzik bunun için tasarlanmamıştır.
08:43
And you're not hearing the same thing
181
523260
2000
Ayrıca normal duyuşa sahip insanlarla
08:45
that most people who have normal hearing are hearing.
182
525260
2000
aynı şeyleri duymazsınız.
08:47
Now the other issue comes with,
183
527260
2000
Şimdi diğer konuyu ele alalım.
08:49
not just the ability to tell pitches apart,
184
529260
2000
Yani sadece perdeleri ayırma yeteneğini değil,
08:51
but the ability to tell sounds apart.
185
531260
2000
aynı zamanda sesleri de ayrıma yeteneği.
08:53
Most cochlear implant users cannot tell the difference between an instrument.
186
533260
3000
Çoğu koklear implant hastası enstrümanlar arasındaki farkı ayırt edemez.
08:56
If we could play these two sound clips in succession.
187
536260
2000
Şimdi gelecek olan iki ses klibini dinleyelim.
08:58
(Trumpet)
188
538260
2000
(Trampet)
09:00
The trumpet.
189
540260
2000
Trampet.
09:02
And the second one.
190
542260
2000
Ve ikincisi.
09:04
(Violin)
191
544260
1000
(Keman)
09:05
That's a violin.
192
545260
2000
Bu da kemandı.
09:07
These have similar wave forms. They're both sustained instruments.
193
547260
2000
Bunların ikisi de aynı dalga biçimine sahip. İkisi de sürdürülebilir enstrümanlar.
09:09
Cochlear implant users cannot tell the difference
194
549260
2000
Koklear implant kullanıcıları bu ikisi arasındaki
09:11
between these instruments.
195
551260
2000
farkı söyleyemezler.
09:13
The sound quality, or the sound of the sound
196
553260
2000
Sesin kalitesini ya da sesin nasıl duyulduğunu,
09:15
is how I like to describe timbre, tone color --
197
555260
2000
benim tabirimle sesin, tonun rengini,
09:17
they cannot tell these things whatsoever.
198
557260
2000
ya da diğer şeyleri söyleyemezler.
09:19
This implant is not transmitting
199
559260
3000
Bu implant, müziğin o sıcaklık veren
09:22
the quality of music that usually provides things like warmth.
200
562260
3000
kalitesini iletmez.
09:25
Now if you look at the brain of an individual who has a cochlear implant
201
565260
3000
Eğer koklear implantı olan bir bireyin beynini ve onların
09:28
and you have them listen to speech,
202
568260
2000
bir konuşmayı nasıl dinlediğini,
09:30
have them listen to rhythm and have them listen to melody,
203
570260
2000
ya da bir ritmi, melodiyi nasıl dinlediklerini incelerseniz,
09:32
what you find is that the auditory cortex
204
572260
2000
bulacağınız şey, işitsel kısırlığın
09:34
is the most active during speech.
205
574260
2000
en fazla konuşma esnasında aktif olduğu olacaktır.
09:36
You would think that because these implants are optimized for speech,
206
576260
2000
Bu implantların, bir konuşmaya uygun hale getirildiğinden
09:38
they were designed for speech.
207
578260
2000
onların bunun için üretidiğini düşünebilirsiniz.
09:40
But actually if you look at melody,
208
580260
2000
Ama melodiye bakacak olursak,
09:42
what you find is that there's very little cortical activity
209
582260
2000
normal duyma kontrolüne sahip insanlarla kıyaslandığında
09:44
in implant users compared with normal hearing controls.
210
584260
3000
implant kullanıcılarında çok az kortikal hareketin olduğunu göreceksiniz.
09:47
So for whatever reason,
211
587260
2000
Yani ne sebeple olursa olsun,
09:49
this implant is not successfully stimulating auditory cortices
212
589260
3000
bu implantlar melodi algısı esnasındaki işitsel kortikalleri
09:52
during melody perception.
213
592260
3000
düzgünce harekete geçiremiyorlar.
09:55
Now the next question is,
214
595260
2000
Diğer soru ise,
09:57
well how does it really sound?
215
597260
2000
gerçekte nasıl duyulduğudur.
09:59
Now we've been doing some studies
216
599260
2000
İmplant kullanıcıları için ses kalitesi ne demek
10:01
to really get a sense of what sound quality is like for these implant users.
217
601260
3000
anlayabilmek adına bazı çalışmalar yaptık.
10:04
I'm going to play you two clips of Usher,
218
604260
2000
Şimdi size Usher'dan iki ses klibi çalacağım.
10:06
one which is normal
219
606260
2000
Biri normal olanı,
10:08
and one which has almost no high frequencies, almost no low frequencies
220
608260
2000
diğeri ise yüksek ve alçak frekansı çok az olan
10:10
and not even that many mid frequencies.
221
610260
2000
orta seviye frekansı hiç olmayan bir klip.
10:12
Go ahead and play that.
222
612260
2000
Hadi şunu çalalım.
10:14
(Music)
223
614260
4000
(Müzik)
10:18
(Limited Frequency Music)
224
618260
6000
(Sınırlı Frekanstaki Müzik)
10:24
I had patients tell me that those sound the same.
225
624260
3000
İkisinin de aynı duyulduğunu söyleyen hastalarım oldu.
10:27
They cannot differentiate sound quality differences
226
627260
3000
İki ses klibi arasındaki kalite farkını
10:30
between those two clips.
227
630260
2000
ayırt edemiyorlar.
10:32
Again, we are very, very far away in just getting to where we want to get to.
228
632260
3000
Ve hala, olmak istediğimiz yerin çok çok uzağındayız.
10:35
Now the question comes to mind: Is there any hope?
229
635260
3000
Şimdi akla bir soru geliyor: Umut var mı?
10:38
And yes, there is hope.
230
638260
2000
Ve evet, umut var.
10:40
Now I don't know if anybody knows who this is.
231
640260
2000
Bunu tanıyanınız var mı bilmiyorum.
10:42
This is ... does somebody know?
232
642260
2000
Bu...tanıyanınız var mı?
10:44
This is Beethoven.
233
644260
3000
Bu Beethoven.
10:47
Now why would we know what Beethoven's skull looks like?
234
647260
3000
Beethoven'ın iskeletinin neye benzediği bizi neden ilgilendirsin?
10:50
Because his grave was exhumed.
235
650260
2000
Çünkü mezarı deşilmişti.
10:52
And it turns out that his temporal bones were harvested when he died
236
652260
3000
Ve şakak kemiklerinin öldükten sonra,
10:55
to try to look at the cause of his deafness,
237
655260
2000
sağırlığını incelemek için alındığı ortaya çıktı.
10:57
which is why he has molding clay
238
657260
2000
Ki bu da neden kil bir kalıba sahip olduğunu
10:59
and his skull is bulging out on the side there.
239
659260
2000
ve kafatasının neden yana kaydığını açıklıyor.
11:01
But Beethoven composed music
240
661260
2000
Beethoven duyma yeteneğini kaybettikden
11:03
long after he lost his hearing.
241
663260
2000
uzun süre sonra müzik bestelemiştir.
11:05
What that suggests is that, even in the case of hearing loss,
242
665260
3000
Bu da, duyma yeteneğinin kaybolmasında bile
11:08
the capacity for music remains.
243
668260
2000
müzik yeteneğinin kaybolmadığını gösterir.
11:10
The brains remain hardwired for music.
244
670260
4000
Beyin, müzikle birleşiktir.
11:14
I've been very lucky to work with Dr. David Ryugo
245
674260
2000
Dr. David Ryugo ile beyaz olan
11:16
where I've been working on deaf cats that are white
246
676260
3000
sağır kediler üzerinde çalışıp
11:19
and trying to figure out what happens when we give them cochlear implants.
247
679260
3000
onlara koklear implant eklediğimizde ne olacağını inceleme fırsatı buldum.
11:22
This is a cat that's been trained to respond to a trumpet for food.
248
682260
4000
Bu trampet sesini yemek olarak algılasın diye eğitilmiş bir kedi.
11:27
(Music)
249
687260
12000
(Müzik)
11:41
Text: Beethoven doesn't excite her.
250
701260
2000
Metin: Beethoven onu heyecanlandırmadı.
11:44
(Music)
251
704260
11000
(Müzik)
11:56
The "1812 Overture" isn't worth waking for.
252
716260
2000
"1812 Overtür" uyanmaya değmiyor.
12:01
(Trumpet)
253
721260
9000
(Trampet)
12:11
But she jumps to action when called to duty!
254
731260
3000
Fakat görev çağırdığında harekete geçer.
12:14
(Trumpet)
255
734260
4000
(Trampet)
12:18
CL: Now I'm not suggesting
256
738260
2000
CL: Şimdi, kedinin trampeti
12:20
that the cat is hearing that trumpet the way we're hearing it.
257
740260
3000
bizim duyduğumuz gibi duyduğunu idda etmiyorum.
12:23
I'm suggesting that with training
258
743260
2000
Diyorum ki eğitimle
12:25
you can imbue a musical sound with significance,
259
745260
3000
bir müziği anlamıyla beraber, bir kediye bile
12:28
even in a cat.
260
748260
2000
aşılayabilirsiniz.
12:30
If we were to direct efforts
261
750260
2000
Eğer koklear implant kullanan kişilere
12:32
towards training cochlear implant users to hear music --
262
752260
3000
müziği duymaları için doğrudan bir çaba uygulasaydık,
12:35
because right now there's virtually no effort put towards that,
263
755260
3000
çünkü görüldüğü üzere buna gerçekten ne bir uğraş verildi,
12:38
no rehabilitative strategies,
264
758260
2000
ne de iyileştirici politikalar.
12:40
very little in the way of technological advances to actually improve music --
265
760260
3000
Müziği gerçekten geliştirmek için teknolojik gelişmelerin çok azı kullanıldı.
12:43
we would come a long way.
266
763260
2000
Eğer uğraşsaydık iyi bir yol katederdik.
12:45
Now I want to show you one last video.
267
765260
3000
Şimdi size son bir video göstermek istiyorum.
12:48
And this is of a student of mine named Joseph
268
768260
2000
Bu video, kendisiyle laboratuarımda üç sene boyunca
12:50
who I had the good fortune to work with for three years in my lab.
269
770260
3000
çalışma fırsatı bulabildiğim öğrencim Joseph'e ait.
12:53
He's deaf, and he learned to play the piano
270
773260
3000
Sağır ama koklear implant aldıktan sonra
12:56
after he received the cochlear implant.
271
776260
2000
piyano çalmayı öğredi.
12:58
And here's a video of Joseph.
272
778260
3000
İşte Joseph'in videosu.
13:01
(Music)
273
781260
14000
(Müzik)
13:45
(Video) Joseph: I was born in 1986.
274
825260
3000
(Video) Joseph: 1986'da doğdum.
13:48
And at about four months old,
275
828260
2000
Yaşlaşık dört aylıkken
13:50
I was diagnosed with profoundly severe hearing loss.
276
830260
2000
ciddi işitme kaybı teşhisi konuldu.
13:52
Not long after,
277
832260
2000
Kısa süre sonra,
13:54
I was fitted with hearing aids.
278
834260
2000
işitme cihazları kullanmaya başladım.
13:56
But although these hearing aids
279
836260
2000
Ama bu işitme cihazları her ne kadar
13:58
were the most powerful hearing aids on the market at the time,
280
838260
2000
o dönemde piyasadaki en güçlü cihazlar da olsa,
14:00
they weren't very helpful.
281
840260
2000
yeteri kadar yardımcı değillerdi.
14:02
So as a result, I had to rely on lip reading a lot,
282
842260
5000
Sonuç olarak, dudak okumalarıma güvenmek durumundaydım.
14:07
and I couldn't really hear what people were saying.
283
847260
2000
İnsanların ne dediğini gerçekten duyamıyordum.
14:09
When I was 12 years old,
284
849260
2000
12 yaşımdayken,
14:11
I was one of the first few people in Singapore
285
851260
3000
koklear implemantasyona giren
14:14
who underwent cochlear implantation.
286
854260
3000
Singapur'daki az sayıdaki insanların ilklerindendim.
14:17
And not long after I got my cochlear implant,
287
857260
4000
Koklear implant edindikten kısa bir süre sonra
14:21
I started learning how to play piano.
288
861260
2000
piyano çalmayı öğrendim.
14:23
And it was absolutely wonderful.
289
863260
2000
Bu gerçekten muhteşemdi.
14:25
Since then, I've never looked back.
290
865260
2000
O günden sonra bir daha geçmişe bakmadım.
14:27
CL: Joseph is phenomenal. He's brilliant.
291
867260
2000
CL: Joseph olağanüstü. Çok zeki.
14:29
He is now a medical student at Yale University,
292
869260
2000
Şu an Yale Üniversitesi'nde cerrahi
14:31
and he's contemplating a surgical career --
293
871260
2000
kariyer düşünen bir tıp öğrencisi.
14:33
one of the first deaf individuals to consider a career in surgery.
294
873260
3000
Cerrahide uzmanlaşmayı düşünen sağır insanların ilklerinden.
14:36
There are almost no deaf surgeons anywhere.
295
876260
3000
Sağır cerrahlara çok nadir rastlanıyor.
14:39
And this is really unheard of stuff, and this is all because of this technology.
296
879260
3000
Bu duyulmuş bir şey değil. Hepsi bu teknoloji ve
14:42
And the fact that he can play the piano like that
297
882260
2000
bu şekilde piyano çalabildiği sayesinde.
14:44
is a testament to his brain.
298
884260
2000
Bu, beynine gelen bir vahiydi.
14:46
Truth of the matter is you can play the piano without a cochlear implant,
299
886260
3000
İşin doğrusu, koklear implant olmadan da piyano çalabilirsiniz.
14:49
because all you have to do is press the keys at the right time.
300
889260
2000
Çünkü tek yapmanız gereken doğru zamanda doğru tuşa basmak.
14:51
You don't actually have to hear it.
301
891260
2000
Dinlemek zorunda değilsiniz.
14:53
I know he doesn't hear well, because I've heard him do Karaoke.
302
893260
3000
İyi duyamadığını biliyorum çünkü onu karaoke yaparken dinledim.
14:56
(Laughter)
303
896260
2000
(Kahkahalar)
14:58
And it's one of the most awful things --
304
898260
3000
En rezil şeylerden bir tanesiydi.
15:01
heartwarming, but awful.
305
901260
2000
İç açıcı fakat rezil.
15:03
(Laughter)
306
903260
2000
(Kahkahalar)
15:05
And so there is certainly a lot of hope,
307
905260
2000
Sonuç olarak umut var
15:07
but there's a lot more that needs to be done.
308
907260
2000
Ama ondan daha fazla yapılacak şey de var.
15:09
So I just want to conclude with the following words.
309
909260
2000
Son cümlelerimle tamamlamak istiyorum.
15:11
When it comes to restoration of hearing,
310
911260
2000
Konu duymanın iyileştirilmesine gelince,
15:13
we have certainly come a long way, a remarkably long way.
311
913260
3000
gerçekten iyi yol katettik. Falzasıyla çok.
15:16
And we have a much longer way to go
312
916260
3000
Ve konu mükemmek işitmeyi iyileştirme fikrine gelince
15:19
when it comes to the idea of restoring perfect hearing.
313
919260
2000
daha gidecek çok yolumuz var.
15:21
And let me tell you right now,
314
921260
2000
Şöyle dememe izin verin,
15:23
it's fine that we would all be very happy with speech.
315
923260
2000
konuşmadan hepimizin mutlu olduğu iyi birşey.
15:25
But I tell you, if we lost our hearing,
316
925260
2000
Fakat eğer işitme duyumuzu kaybetseydik,
15:27
if anyone here suddenly lost your hearing,
317
927260
2000
eğer aranızdan biri aniden işitme duyusunu kaybetseydi,
15:29
you would want perfect hearing back.
318
929260
2000
mükemmel işitimi geri isterdiniz.
15:31
You wouldn't want decent hearing, you would want perfect hearing.
319
931260
3000
İdare ederi değil, mükemmeli isterdiniz.
15:34
Restoration of basic sensory function is critical.
320
934260
3000
Temel duyumsal işlevin iyileştirilmesi hassas bir konu.
15:37
And I don't mean to understate
321
937260
2000
Bunu derken temel işlevin
15:39
how important it is to restore basic function.
322
939260
2000
iyileştirilmesinin ne kadar önemli olduğu küçümsemiyorum.
15:41
But it's really restoration of the ability to perceive beauty
323
941260
3000
Ancak güzelliği algılama yeteneğinin iyileştirilmesi
15:44
where we can get inspiring.
324
944260
2000
bizim ilham kaynağımız.
15:46
And I don't think that we should give up on beauty.
325
946260
2000
Bence bu güzellikten vazgeçmemeliyiz.
15:48
And I want to thank you for your time.
326
948260
2000
Vakit ayırdığınız için teşekkürler.
15:50
(Applause)
327
950260
3000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7