We can reprogram life. How to do it wisely | Juan Enriquez

145,799 views ・ 2016-05-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yunus ASIK Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:12
So, there's an actor called Dustin Hoffman.
0
12809
2333
Dustin Hoffman adında bir oyuncu var.
00:16
And years ago, he made this movie which some of you may have heard of,
1
16285
3334
Yıllar önce, belki bazılarınızın da duymuş olabileceği, "Mezuniyet"
00:19
called "The Graduate."
2
19643
1190
filmini çekti.
00:21
And there's two key scenes in that movie.
3
21261
2613
Bu filmde iki anahtar sahne var.
00:24
The first one is the seduction scene.
4
24559
2094
Birincisi, baştan çıkarma sahnesi.
00:26
I'm not going to talk about that tonight.
5
26677
1993
Bu gece bunun hakkında konuşmayacağım.
00:28
(Laughter)
6
28694
1467
(Kahkahalar)
00:30
The second scene is where he's taken out by the old guy to the pool,
7
30185
4590
İkinci sahne, yaşlı adam tarafından havuzdan çıkarıldığı sahne.
00:34
and as a young college graduate, the old guy basically says one word,
8
34799
5019
Yaşlı adam, genç bir üniversite mezununa sadece bir kelime söylüyor,
00:39
just one word.
9
39842
1189
tek bir kelime.
00:41
And of course, all of you know what that word is.
10
41835
2292
Tabii ki bu kelimeyi biliyorsunuz.
00:44
It's "plastics."
11
44151
1190
"Plastik".
00:45
(Laughter)
12
45365
1166
(Kahkahalar)
00:47
And the only problem with that is, it was completely the wrong advice.
13
47190
3932
Buradaki tek sorun, bunun kesinlikle yanlış bir tavsiye olmasıydı.
00:51
(Laughter)
14
51146
1487
(Kahkahalar)
00:53
Let me tell you why it was so wrong.
15
53229
2148
Size neyin yanlış olduğunu söyleyeyim.
00:55
The word should have been "silicon."
16
55401
1793
Söylediği kelime "silikon" olmalıydı.
00:58
And the reason it should have been silicon
17
58163
2024
Silikon dememin nedeni,
01:00
is because the basic patents for semiconductors had already been made,
18
60211
5181
yarı iletkenler için temel patentlerin zaten alınmış
01:05
had already been filed,
19
65416
1377
ve dosyalanmış olmasıydı
01:06
and they were already building them.
20
66817
1765
ve de zaten üretiliyorlardı.
01:08
So Silicon Valley was just being built in 1967,
21
68606
3087
1967'de film piyasaya sürüldüğünde, Silikon Vadisi
01:11
when this movie was released.
22
71717
1808
daha yeni kuruluyordu.
01:13
And the year after the movie was released,
23
73549
2088
Film piyasaya sürüldükten bir yıl sonra da
01:15
Intel was founded.
24
75661
1165
Intel kuruldu.
01:17
So had the graduate heard the right one word,
25
77327
2826
Eğer bu genç doğru kelimeyi duymuş olsaydı
01:20
maybe he would have ended up onstage -- oh, I don't know --
26
80177
3532
sahnelerde yerini alabilirdi. -- bilemiyorum --
01:23
maybe with these two.
27
83733
1158
Belki de bunlarla birlikte.
01:24
(Laughter)
28
84915
2879
(Kahkahalar)
01:31
So as you're thinking of that,
29
91955
1711
Şimdi diyorsunuzdur,
01:34
let's see what bit of advice we might want to give
30
94626
3438
gençlerimize ne tür bir tavsiye vermeliyiz ki
01:38
so that your next graduate doesn't become a Tupperware salesman.
31
98088
3590
bir sonraki mezununuz Tupperware satıcısı olmasın.
01:41
(Laughter)
32
101702
1880
(Kahkahalar)
01:43
So in 2015, what word of advice would you give people,
33
103606
3745
2015'te, insanlara ne tür bir tavsiye verirdiniz,
01:47
when you took a college graduate out by the pool
34
107375
2641
üniversite mezunu bir genci havuza götürüp
01:50
and you said one word, just one word?
35
110040
1890
hangi kelimeyi söylerdiniz, tek kelime?
01:52
I think the answer would be "lifecode."
36
112698
2000
Bence cevap "yaşam kodu" olurdu.
01:55
So what is "lifecode?"
37
115312
1159
"Yaşam kodu" nedir peki?
01:56
Lifecode is the various ways we have of programming life.
38
116495
2737
Yaşam kodu, hayatı programladığımız çeşitli yollardır.
01:59
So instead of programming computers,
39
119256
1835
Bilgisayarları programlamak yerine,
02:01
we're using things to program viruses
40
121115
2673
virüs programlarını,
02:03
or retroviruses or proteins
41
123812
2024
retrovirüsler veya proteinleri,
02:05
or DNA or RNA
42
125860
1808
DNA veya RNA'yı,
bitki veya hayvanları ya da bir varlık serisini kullanıyoruz.
02:08
or plants or animals, or a whole series of creatures.
43
128501
2643
02:11
And as you're thinking about this incredible ability
44
131632
2530
Yapmak istediğiniz şeyleri yaptırdığını
02:14
to make life do what you want it to do,
45
134186
2253
düşündüğünüz bu inanılmaz yetenek,
02:16
what it's programmed to do,
46
136463
2117
bunu yapmak için programlanmış,
02:18
what you end up doing
47
138604
1793
aslında yaptığınız şey
02:20
is taking what we've been doing for thousands of years,
48
140421
3445
binlerce yıldır yaptığımız şeyleri tekrar etmeniz,
02:23
which is breeding, changing,
49
143890
3121
üreme, değişim,
02:27
mixing, matching
50
147035
2071
karışım ve bütün yaşam formlarında
02:29
all kinds of life-forms,
51
149130
2009
denklik gibi şeyler
02:31
and we accelerate it.
52
151163
1461
ve biz bunu hızlandırıyoruz.
02:32
And this is not something new.
53
152648
1500
Bu yeni bir şey değil.
02:34
This humble mustard weed has been modified
54
154172
2300
Bu sıradan hardal otunu
02:37
so that if you change it in one way, you get broccoli.
55
157139
3029
bir şekilde değiştirirseniz, brokoli elde ediyorsunuz.
02:40
And if you change it in a second way, you get kale.
56
160714
2526
İkinci bir şekil değişimde lahana ortaya çıkıyor.
02:43
And if you change it in a third way,
57
163764
2016
Eğer üçüncü bir yolla değiştirirseniz,
02:45
you get cauliflower.
58
165804
1269
karnabahar elde ediyorsunuz.
02:47
So when you go to these all-natural, organic markets,
59
167662
3352
Tamamen doğal ve organik olan bu marketlere gidiyorsanız,
02:51
you're really going to a place
60
171038
1580
insanların, uzun zamandır
02:52
where people have been changing the lifecode of plants for a long time.
61
172642
3959
bitkilerin yaşam kodunu değiştirdiği bir yere gidiyorsunuz.
02:57
The difference today,
62
177464
1164
Bugünkü fark,
02:58
to pick a completely politically neutral term --
63
178652
2245
siyasi olarak tarafsız bir terim seçersek --
03:00
[Intelligent design]
64
180921
1691
[Akıllı tasarım]
03:02
(Laughter)
65
182636
1157
(Kahkahalar)
03:03
We're beginning to practice intelligent design.
66
183817
2406
Akıllı tasarım üzerinde çalışmaya başlıyoruz.
03:06
That means that instead of doing this at random
67
186819
2238
Bu demek oluyor ki bu işi rastgele yapıp
03:09
and seeing what happens over generations,
68
189081
2056
nesillerce ne olacağını gözlemlemek yerine,
03:11
we're inserting specific genes, we're inserting specific proteins,
69
191161
3686
özel genler ekliyoruz, özel proteinler ekliyoruz
03:14
and we're changing lifecode for very deliberate purposes.
70
194871
3207
ve yaşam kodunu oldukça planlanmış amaçlar için değiştiriyoruz.
03:18
And that allows us to accelerate how this stuff happens.
71
198745
3094
Bu da bize süreci hızlandırma imkânı sunuyor.
03:22
Let me just give you one example.
72
202473
1738
Size bir örnek vereyim.
03:26
Some of you occasionally might think about sex.
73
206928
2895
Bazılarınız arada seksi düşünebilir.
03:31
And we kind of take it for granted how we've changed sex.
74
211299
3229
Seksi nasıl değiştirdiğimizi kabul edelim.
03:34
So we think it's perfectly normal and natural to change it.
75
214552
2908
Biz değişimin oldukça normal ve doğal olduğunu düşünüyoruz.
03:37
What's happened with sex over time is --
76
217960
2339
Sekse yıllar içinde olan şey --
03:40
normally, sex equals baby, eventually.
77
220323
2688
genelde, seks eşittir bebektir, nihayetinde.
03:43
But in today's world,
78
223971
1510
Ama bugünkü dünyada,
03:45
sex plus pill equals no baby.
79
225505
2879
seks artı hap eşittir bebek yok demek.
03:48
(Laughter)
80
228408
1484
(Kahkahalar)
03:49
And again, we think that's perfectly normal and natural,
81
229916
2738
Yine, biz bunun gayet normal ve doğal olduğunu düşünüyoruz,
03:52
but that has not been the case for most of human history.
82
232678
2850
ama insanlık tarihinin çoğunda durum böyle değildi.
03:55
And it's not the case for animals.
83
235552
1651
Hayvanlar için de böyle değil.
03:57
What it is does is it gives us control,
84
237608
1982
Bu durum kontolü bize veriyor,
03:59
so sex becomes separate from conception.
85
239614
2439
böylece seks, hamilelikten bağımsız hâle geliyor.
04:02
And as you're thinking of the consequences of that,
86
242955
2445
Ve bunun sonuçlarına baktığınızda,
04:05
then we've been playing with stuff
87
245424
1664
daha ileri düzeydeki şeyleri de
04:07
that's a little bit more advanced, like art.
88
247112
2311
değiştiriyoruz, sanat gibi.
04:09
Not in the sense of painting and sculpture,
89
249447
2078
Resim ya da heykel sanatı değil de
04:11
but in the sense of assisted reproductive technologies.
90
251549
4677
yardımlı üretken teknolojiler sanatı.
04:17
So what are assisted reproductive technologies?
91
257405
2436
Peki nedir yardımlı üretken teknolojileri?
04:19
Assisted reproductive technologies are things like in vitro fertilization.
92
259865
3718
Yardımlı üretken teknolojileri, tüp bebektekine benzer şeylerdir.
04:24
And when you do in vitro fertilization, there's very good reasons to do it.
93
264289
3549
Tüp bebek yaptırdığınızda bunun oldukça geçerli bir nedeni var.
04:27
Sometimes you just can't conceive otherwise.
94
267862
3120
Bazen başka türlü hamile kalamazsınız.
04:31
But when you do that,
95
271622
1155
Ama bunu kullandığınızda
04:32
what you’re doing is separating sex, conception, baby.
96
272801
4062
yaptığınız şey seks, hamilelik ve bebeği ayırmaktır.
04:37
So you haven't just taken control of when you have a baby,
97
277786
2904
Yalnızca ne zaman bebeğiniz olacağını değil,
04:40
you've separated when the baby and where the baby is fertilized.
98
280714
3324
bebeğin nerede ve ne zaman dölleneceğini de ayırdınız.
04:44
So you've separated the baby
99
284730
2192
Yani bebeği vücut ve
04:46
from the body from the act.
100
286946
1705
eylemden ayırdınız.
04:49
And as you're thinking of other things we've been doing,
101
289332
3080
Yaptığımız diğer şeyleri düşünün,
04:52
think about twins.
102
292436
1858
ikizleri düşünün mesela.
04:55
So you can freeze sperm, you can freeze eggs,
103
295029
2120
Spermi dondurabilir, yumurtaları dondurabilir,
04:57
you can freeze fertilized eggs.
104
297173
1697
döllenmiş yumurtaları dondurabilirsiniz.
04:59
And what does that mean?
105
299778
1765
Peki bu ne anlama geliyor?
05:01
Well, that's a good thing if you're a cancer patient.
106
301567
2494
Eğer bir kanser hastasıysanız, bu iyi bir şey.
05:04
You're about to go under chemotherapy or under radiation,
107
304085
3004
Kemoterapi ya da radyasyona girmek üzereyken
05:07
so you save these things.
108
307113
1230
bunları saklayabilirsiniz.
05:08
You don't irradiate them.
109
308367
1237
Radyasyona maruz bırakmazsınız.
05:10
But if you can save them and you can freeze them,
110
310072
2326
Bunları saklayabilir ve dondurabilirseniz
05:12
and you can have a surrogate mother,
111
312422
2102
ve taşıyıcı anne bulabilirsiniz,
05:14
it means that you've decoupled sex from time.
112
314548
2159
seksi zamandan ayırdınız demektir.
05:17
It means you can have twins born -- oh, in 50 years?
113
317710
4918
İkizleriniz olabilir demektir. -- 50 yıl içinde mi?
05:23
(Laughter)
114
323287
3689
(Kahkahalar)
05:27
In a hundred years?
115
327000
1257
100 yıl?
05:29
Two hundred years?
116
329342
1288
200 yıl?
05:31
And these are three really profound changes
117
331566
2787
Bu üç ciddi derin değişim,
05:34
that are not, like, future stuff.
118
334377
1599
gelecekteki şeyler gibi değildir.
05:36
This is stuff we take for granted today.
119
336000
2117
Bu artık doğal karşıladığımız bir şey.
05:38
So this lifecode stuff turns out to be a superpower.
120
338911
2929
Böylece yaşam kodu olayı bir süper güç hâline geliyor.
05:42
It turns out to be this incredibly powerful way of changing viruses,
121
342520
4336
Virüslerdeki, bitkilerdeki ve hayvanlardaki
05:46
of changing plants, of changing animals,
122
346880
2184
bu olağanüstü güçlü değişim şekli,
05:49
perhaps even of evolving ourselves.
123
349840
2254
muhtemelen gelişimimiz hâline geliyor.
05:52
It's something that Steve Gullans and I have been thinking about for a while.
124
352118
3742
Steve Gullans ile bir süredir düşündüğümüz bir şey.
05:56
Let's have some risks.
125
356749
1159
Biraz risk alalım.
05:58
Like every powerful technology, like electricity, like an automobile,
126
358408
4144
Elektrik, otomobil ve bilgisayar gibi bütün güçlü teknolojiler,
06:02
like computers, this stuff potentially can be misused.
127
362576
3309
imkânlar dâhilinde suistimal edilebilir.
06:06
And that scares a lot of people.
128
366631
1571
Bu da birçok insanı korkutuyor.
06:09
And as you apply these technologies,
129
369020
1765
Bu teknolojileri kullandıkça,
06:10
you can even turn human beings into chimeras.
130
370809
2252
insanları canavarlara bile dönüştürebilirsiniz.
06:13
Remember the Greek myth where you mix animals?
131
373815
2539
Hayvanların karıldığı Yunan efsanesini hatırlıyor musunuz?
06:16
Well, some of these treatments
132
376378
1658
Bu tedavilerin bazıları
06:18
actually end up changing your blood type.
133
378388
2246
aslında kan grubunuzu değiştiriyor.
06:21
Or they'll put male cells in a female body or vice versa,
134
381406
4179
Ya da erkek hücrelerini kadın vücuduna koyacaklar ya da tam tersini yapacaklar,
06:26
which sounds absolutely horrible
135
386326
1588
ki bu korkunç duruyor
06:27
until you realize, the reason you're doing that
136
387938
2277
ta ki bunu yapma sebebinizin kanser tedavisinde
06:30
is you're substituting bone marrow during cancer treatments.
137
390239
3405
kemik iliği nakli olduğunu fark edene kadar.
06:33
So by taking somebody else's bone marrow,
138
393668
2248
Başka birinin kemik iliğini alarak,
06:35
you may be changing some fundamental aspects of yourself,
139
395940
2692
bazı temel özelliklerinizi değiştiriyor olabilirsiniz
06:38
but you're also saving your life.
140
398656
1888
ama hayatınızı da kurtarıyorsunuz.
06:40
And as you're thinking about this stuff,
141
400568
2146
Siz bunları düşünürken,
06:42
here's something that happened 20 years ago.
142
402738
2170
20 yıl önce olan bir şeyi göstereyim.
06:45
This is Emma Ott.
143
405337
1525
Bu Emma Ott.
06:46
She's a recent college admittee.
144
406886
2809
Kendisi yeni bir üniversite öğrencisi.
06:49
She's studying accounting.
145
409719
1905
Muhasebe okuyor.
06:51
She played two varsity sports. She graduated as a valedictorian.
146
411648
3364
İki üniversite takımında oynadı. Bölüm birincisi olarak mezun oldu.
06:55
And that's not particularly extraordinary,
147
415687
2020
Bu çok da sıradışı değil,
06:57
except that she's the first human being born to three parents.
148
417731
3571
üç ebeveyne sahip olan ilk kişi olması dışında.
07:02
Why?
149
422244
1151
Neden?
07:03
Because she had a deadly mitochondrial disease
150
423419
2166
Çünkü kalıtımla almış olabileceği ölümcül bir
07:05
that she might have inherited.
151
425609
1485
mitokondrial hastalığı vardı.
07:07
So when you swap out a third person's DNA
152
427118
2381
Üçüncü bir kişinin DNA'sını aldığınızda
07:09
and you put it in there,
153
429523
1728
ve yerine koyduğunuzda,
07:11
you save the lives of people.
154
431275
1557
insanların hayatlarını kurtarırsınız.
07:13
But you also are doing germline engineering,
155
433840
2381
Aynı zamanda genetik mühendislik de yapıyorsunuz,
07:16
which means her kids, if she has kids, will be saved
156
436245
4143
yani eğer çocukları olursa çocukları da kurtulacak
ve bu hastalığı yaşamayacak.
07:20
and won't go through this.
157
440412
1410
07:21
And [their] kids will be saved,
158
441846
1491
Çocuklarının çocukları da kurtarılmış olacak
07:23
and their grandchildren will be saved,
159
443361
1835
ve onların torunları da kurtulacak,
07:25
and this passes on.
160
445220
1197
bu böyle sürüp gidecek.
07:26
That makes people nervous.
161
446929
1625
Bu insanları endişelendiriyor.
07:28
So 20 years ago, the various authorities said,
162
448578
2350
20 yıl önce, çeşitli uzmanlar dedi ki:
07:30
why don't we study this for a while?
163
450952
1919
"Neden bir süre bunun üzerinde çalışmıyoruz?"
07:33
There are risks to doing stuff, and there are risks to not doing stuff,
164
453903
3814
Bu şeyi yapmanın ve yapmamanın riskleri var,
07:37
because there were a couple dozen people saved by this technology,
165
457741
3348
çünkü bu teknolojiyle kurtulan birkaç düzine insan var,
07:41
and then we've been thinking about it for the next 20 years.
166
461113
2984
sonraki 20 yıl bunun üzerine düşündük.
07:45
So as we think about it,
167
465002
1183
Şimdi baktığımızda,
07:46
as we take the time to say, "Hey, maybe we should have longer studies,
168
466209
3810
"Belki de daha uzun süre çalışmalıyız,
07:50
maybe we should do this, maybe we should do that,"
169
470043
2401
belki şunu da yapmalıyız, belki bunu da yapmalıyız" diyoruz,
07:52
there are consequences to acting, and there are consequences to not acting.
170
472468
3809
yapmanın sonuçları var, yapmamanın sonuçları var.
07:57
Like curing deadly diseases --
171
477203
1693
Ölümcül hastalıkların tedavisi --
07:59
which, by the way, is completely unnatural.
172
479688
2238
bu arada, tamamen yapaydır.
08:02
It is normal and natural for humans to be felled
173
482997
3082
İnsanların çocuk felci salgını, çiçek hastalığı ve tüberkülozdan
08:06
by massive epidemics of polio, of smallpox, of tuberculosis.
174
486103
4069
hayatlarını kaybetmesi tamamen normal ve doğal.
08:10
When we put vaccines into people, we are putting unnatural things
175
490196
3643
İnsanlara aşı yaptığımızda, vücutlarına doğal olmayan şeyler
08:13
into their body
176
493863
1366
enjekte ediyoruz,
08:15
because we think the benefit outweighs the risk.
177
495253
4109
çünkü yararın, riske üstün geldiğini düşünüyoruz.
08:20
Because we've built unnatural plants, unnatural animals,
178
500129
3713
Yapay bitkiler ve yapay hayvanlar ürettiğimiz için
08:23
we can feed about seven billion people.
179
503866
2173
yaklaşık 7 milyar insanı besleyebiliyoruz.
08:26
We can do things like create new life-forms.
180
506413
3172
Yeni yaşam formları oluşturmak gibi şeyleri yapabiliyoruz.
08:30
And as you create new life-forms, again, that sounds terribly scary
181
510302
3517
Yeni yaşam formları oluşturdukça, yine korkutucu
08:33
and terribly bothersome,
182
513843
1681
ve rahatsız edici görünüyor,
08:35
until you realize that those life-forms live on your dining room table.
183
515548
3444
ta ki bu yaşam formlarının yemek masanızda yaşadığını fark edene dek.
08:39
Those flowers you've got on your dining room table --
184
519539
2497
Yemek masanızın üzerinde duran o çiçekler --
08:42
there's not a lot that's natural about them,
185
522060
2169
çok da doğal olduklarını söyleyemeyiz,
08:44
because people have been breeding the flowers to make this color,
186
524253
3092
çünkü insanlar, o çiçekleri renk vermeleri, aynı boyda kalmaları
08:47
to be this size, to last for a week.
187
527369
1760
ve bir hafta dayanmaları için üretirler.
08:49
You don't usually give your loved one wildflowers
188
529153
2389
Genelde sevdiğiniz kişiye yabani çiçek vermezsiniz,
08:51
because they don't last a whole lot of time.
189
531566
2967
çünkü çok uzun süre dayanmıyorlar.
08:56
What all this does
190
536532
1238
Tüm bunların hepsi
08:58
is it flips Darwin completely on his head.
191
538421
2175
tamamen Darwin'in kafasında döner.
09:01
See, for four billion years,
192
541159
1741
İşte, dört milyar yıldır,
09:02
what lived and died on this planet depended on two principles:
193
542924
3065
bütün dünyada yaşamış ve ölmüş her şey iki ilkeye bağlıydı:
09:06
on natural selection and random mutation.
194
546608
2524
Doğal seçim ve rastlantısal mutasyon.
09:10
And so what lived and died, what was structured,
195
550016
2627
Yaşamış ve ölmüş, yapılanmış şeyler,
09:13
has now been flipped on its head.
196
553167
1683
kafasında dönüp durmuştur.
09:16
And what we've done
197
556262
1199
Ve yaptığımız şey
09:17
is created this completely parallel evolutionary system
198
557485
2611
doğal olmayan seçim ve raslantısal olmayan mutasyonu çalıştığımız
09:20
where we are practicing unnatural selection and non-random mutation.
199
560120
3329
bu tamamen paralel evrimsel sistemi oluşturdu.
09:23
So let me explain these things.
200
563473
1695
Size bunları açıklayayım.
09:25
This is natural selection.
201
565192
1389
Bu doğal seçim.
09:27
This is unnatural selection.
202
567090
1405
Bu yapay seçim.
09:28
(Laughter)
203
568519
2622
(Kahkahalar)
09:31
So what happens with this stuff is,
204
571903
2644
Bu sistemin yol açtığı şey şu;
09:34
we started breeding wolves thousands of years ago
205
574571
2714
binlerce yıl önce Orta Asya'da kurtları köpeklere dönüştürmek için
09:37
in central Asia to turn them into dogs.
206
577309
2190
onları üretmeye başladık.
09:39
And then we started turning them into big dogs
207
579523
2294
Ve onları büyük köpeklere ve küçük köpeklere
09:41
and into little dogs.
208
581841
1751
dönüştürmeye başladık.
09:43
But if you take one of the chihuahuas
209
583616
1787
Eğer 5. Cadde'de Hermès marka
09:45
you see in the Hermès bags on Fifth Avenue
210
585427
2848
bir çantanın içinde gördüğün Şivava'yı ele alırsak,
09:48
and you let it loose on the African plain,
211
588299
2657
onu Afrika ovasına bırakabilir
09:50
you can watch natural selection happen.
212
590980
1984
ve doğal seleksiyonun meydana geldiğini izleyebilirsin.
09:52
(Laughter)
213
592988
2681
(Kahkahalar)
09:58
Few things on Earth are less natural than a cornfield.
214
598419
2817
Dünyadaki birkaç şey mısır tarlasından daha az doğaldır.
10:02
You will never, under any scenario, walk through a virgin forest
215
602188
3573
Asla hiçbir senaryo dâhilinde bakir bir ormanda yürüyemeyecek,
10:05
and see the same plant growing in orderly rows
216
605785
2685
bazı bitkilerin benzer zamanlarda düzenli sıralar hâlinde
10:08
at the same time,
217
608494
1324
büyüdüğünü göremeyeceksiniz,
10:09
nothing else living there.
218
609842
1611
orada hiçbir şey yaşamayacak.
10:12
When you do a cornfield,
219
612398
1159
Mısır tarlası ektiğinde,
10:13
you're selecting what lives and what dies.
220
613581
2047
yaşayan ve ölenleri siz seçiyorsunuz.
10:16
And you're doing that through unnatural selection.
221
616080
2339
Doğal olmayan bir seçim yapıyorsunuz.
10:18
It's the same with a wheat field, it's the same with a rice field.
222
618443
3137
Bu buğday tarlası için de, pirinç tarlası için de aynıdır.
10:21
It's the same with a city, it's the same with a suburb.
223
621604
2615
Bu şehir için de, varoş semti için de aynıdır.
10:24
In fact, half the surface of Earth
224
624243
1895
Aslında, Dünya yüzeyinin yarısı
10:26
has been unnaturally engineered
225
626162
1507
doğal olmayan bir şekilde tasarlanmıştır.
10:27
so that what lives and what dies there is what we want,
226
627693
3183
Bu yüzden yaşayanlar ve ölenler bizim isteğimiz gibidir,
10:30
which is the reason why you don't have grizzly bears
227
630900
2463
Manhattan şehir merkezinde dolaşan boz ayıların
10:33
walking through downtown Manhattan.
228
633387
1927
yok olmasına sebep olduğumuz gibi.
10:37
How about this random mutation stuff?
229
637077
1859
Rastgele mutasyona ne diyorsunuz?
10:38
Well, this is random mutation.
230
638960
1443
Bu rastgele mutasyon.
10:40
This is Antonio Alfonseca.
231
640427
1340
Bu Antonio Alfonseca.
10:42
He's otherwise known as the Octopus, his nickname.
232
642350
2711
Ayrıca Octopus (Ahtapot) rumuzuyla da biliniyor.
10:45
He was the Relief Pitcher of the Year in 2000.
233
645085
2274
2000 yılının yardımcı atıcısı seçilmişti.
10:47
And he had a random mutation that gave him six fingers
234
647955
2764
Rastgele mutasyona sahipti ve her iki elinde de
10:50
on each hand,
235
650743
2228
altı parmağı vardı,
10:52
which turns out to be really useful if you're a pitcher.
236
652995
2642
eğer bir atıcıysanız, gerçekten faydası olduğu ortaya çıkıyor.
10:55
(Laughter)
237
655661
1640
(Kahkahalar)
10:58
How about non-random mutation?
238
658119
1730
Ya rastgele olmayan mutasyon?
11:00
A non-random mutation is beer.
239
660415
2973
Rastgele olmayan mutasyonlardan birisi biradır.
11:03
It's wine. It's yogurt.
240
663412
1698
Şaraptır. Yoğurttur.
11:05
How many times have you walked through the forest
241
665928
2336
Kaç kez bir ormanın içinden yürüdünüz ve
11:08
and found all-natural cheese?
242
668288
1563
tamamen doğal peynir buldunuz?
11:10
Or all-natural yogurt?
243
670859
1243
Tamamen doğal bir yoğurt?
11:13
So we've been engineering this stuff.
244
673046
1785
Bu yüzden bu şeyleri tasarlıyorduk.
11:14
Now, the interesting thing is,
245
674855
1468
Şu an ilginç olan şey,
11:16
we get to know the stuff better.
246
676347
1618
daha iyi şeyler bilmemiz.
11:18
We found one of the single most powerful gene-editing instruments,
247
678364
3713
Yoğurdun içinde, en güçlü gen düzenleme araçlarından biri olan
11:22
CRISPR, inside yogurt.
248
682101
1787
CRISPR'i bulduk.
11:25
And as we start engineering cells,
249
685028
1990
Hücre mühendisliğine başlarken,
11:27
we're producing eight out of the top 10 pharmaceutical products,
250
687042
4280
arterit hastalığı tedavisinde kullanılan maddeleri de içeren,
11:32
including the stuff that you use to treat arthritis,
251
692246
2525
en iyi 10 eczacılık ürünü dışında, 8 ürün üretiyorduk.
11:34
which is the number one best-selling drug, Humira.
252
694795
2426
Bir numara olanı ve en çok satan ilaç, Humira.
11:37
So this lifecode stuff.
253
697985
1451
Yaşam kodu işleri.
11:40
It really is a superpower.
254
700229
1376
Gerçekten de süper bir güç.
11:42
It really is a way of programming stuff,
255
702156
1914
Gerçekten de programlamanın bir yolu
11:44
and there's nothing that's going to change us
256
704094
2557
ve bizi yaşam kodundan daha fazla
11:46
more than this lifecode.
257
706675
2126
değiştirecek bir şey yok.
11:49
So as you're thinking of lifecode,
258
709597
1981
Bu yüzden yaşam kodunu düşünürken,
11:51
let's think of five principles
259
711602
1689
rehberliğe başlarkenki
11:54
as to how we start guiding,
260
714231
1855
beş prensibi düşünelim,
11:56
and I'd love you to give me more.
261
716110
1619
daha fazlasını vermek isterdim.
11:58
So, principle number one:
262
718315
1502
Bir numaralı prensip:
12:00
we have to take responsibility for this stuff.
263
720282
2143
Bu şeyler için sorumluluk almak zorundayız.
12:03
The reason we have to take responsibility
264
723042
2551
Sorumlu olduğumuz için
12:05
is because we're in charge.
265
725617
1361
sorumluluk almak zorundayız.
12:07
These aren't random mutations.
266
727002
1913
Bunlar rastgele mutasyonlar değil.
12:08
This is what we are doing, what we are choosing.
267
728939
2303
Bunları yapıyor ve seçiyoruz.
12:11
It's not, "Stuff happened."
268
731266
1699
"Bunlar olabilir" değil.
12:12
It didn't happen at random.
269
732989
1473
Bu rastgele olmadı.
12:14
It didn't come down by a verdict of somebody else.
270
734486
2604
Başka birinin kararıyla dayatılmadı.
12:17
We engineer this stuff,
271
737114
1817
Bu şeyi biz düzenliyoruz
12:18
and it's the Pottery Barn rule: you break it, you own it.
272
738955
3245
ve bu Pottery Barn Kuralı: Parçala ve sahip ol.
12:22
Principle number two:
273
742962
1529
İki numaralı prensip:
12:24
we have to recognize and celebrate diversity in this stuff.
274
744515
3128
Bu çeşitliliğin farkına varmalı ve kutlamalıyız.
12:27
There have been at least 33 versions of hominids
275
747667
3134
Dünya üzerinde yaşayan en azından 33 farklı
12:30
that have walked around this Earth.
276
750825
1722
insana benzeyen canlı modeli vardı.
12:32
Most all of them went extinct except us.
277
752912
2306
Bizim dışımızda çoğunun nesli tükendi.
12:35
But the normal and natural state of this Earth
278
755804
2161
Aynı zaman diliminde çeşitli insan versiyonlarının
12:37
is we have various versions of humans walking around at the same time,
279
757989
3387
var olması, dünyanın normal ve doğal bir hâlidir.
12:41
which is why most of us have some Neanderthal in us.
280
761400
2657
Çoğumuzun içinde ilkel bir insan (Neanderthal) olduğu gibi.
12:44
Some of us have some Denisova in us.
281
764559
2440
Bazılarımızın içinde biraz Denisova var.
12:47
And some in Washington have a lot more of it.
282
767023
2349
Washington'dakilerde biraz daha fazla.
12:49
(Laughter)
283
769396
2578
(Kahkahalar)
12:51
Principle number three:
284
771998
1885
Üç numaralı prensip:
12:53
we have to respect other people's choices.
285
773907
2165
Diğer insanların seçimlerine saygı duymalıyız.
12:56
Some people will choose to never alter.
286
776608
2275
Bazı insanlar asla değiştirmeyi onaylamaz.
12:58
Some people will choose to alter all.
287
778907
1810
Bazıları her zaman değiştirmeyi onaylar.
13:00
Some people will choose to alter plants but not animals.
288
780741
2626
Bazıları bitkileri değiştirmeyi onaylayacak
fakat hayvanlardakini onaylamayacak.
13:03
Some people will choose to alter themselves.
289
783391
2051
Bazıları kendini değiştirmeyi seçecekler.
13:05
Some people will choose to evolve themselves.
290
785466
2263
Bazıları evrim geçirmeyi seçecekler.
13:07
Diversity is not a bad thing,
291
787753
1569
Çeşitlilik kötü bir şey değildir,
13:09
because even though we think of humans as very diverse,
292
789346
2642
çünkü böylece biz insanlar, çok çeşitli düşünürüz.
13:12
we came so close to extinction
293
792012
2285
Hepimiz nesli tükenmeye yakın olan
13:14
that all of us descend from a single African mother
294
794321
2615
Afrikalı bir annenin soyundan geldik.
13:16
and the consequence of that
295
796960
1325
Bunun sonucu olarak da,
13:18
is there's more genetic diversity in 55 African chimpanzees
296
798309
4505
55 Afrika şempazesinde olan genetik çeşitlilik
13:22
than there are in seven billion humans.
297
802838
1875
yedi milyar insandan daha fazla.
13:26
Principle number four:
298
806254
2002
Dört numaralı prensip:
13:29
we should take about a quarter of the Earth
299
809079
2000
Dünya'nın çeyreğini almalı
13:31
and only let Darwin run the show there.
300
811780
2280
ve sadece Darwin'in teorisini uygulamalıyız.
13:34
It doesn't have to be contiguous,
301
814981
1601
Bu yer bitişik olmak zorunda değil,
13:36
doesn't have to all be tied together.
302
816606
1774
birbirine bağlı olmak zorunda değil.
13:38
It should be part in the oceans, part on land.
303
818404
2206
Bir kısmı okyanustan bir kısmı karadan olmalı.
13:40
But we should not run every evolutionary decision on this planet.
304
820634
3383
Gezegendeki tüm evrimsel kararları uygulamamalıyız.
13:44
We want to have our evolutionary system running.
305
824474
2438
Evrimsel sistemin çalışmasını istiyoruz.
13:46
We want to have Darwin's evolutionary system running.
306
826936
2577
Darwin'in evrimsel sisteminin çalışmasını istiyoruz.
13:49
And it's just really important to have these two things running in parallel
307
829537
3676
Parelel olarak bu iki çalışmaya sahip olmak ve evrimi bastırmamak
13:53
and not overwhelm evolution.
308
833237
1517
gerçekten de önemli.
13:54
(Applause)
309
834778
4110
(Alkış)
14:02
Last thing I'll say.
310
842307
1394
Sonuncuyu söyleyeceğim.
14:04
This is the single most exciting adventure human beings have been on.
311
844654
3262
Bu, insanoğlu üzerinde oluşmuş en heyecan verici tek maceradır.
14:07
This is the single greatest superpower humans have ever had.
312
847940
3041
Bu, insanların sahip olduğu tek büyük süper güçtür.
14:11
It would be a crime for you not to participate in this stuff
313
851005
2868
Bu konulara katılmadığın için suçlu olabilirdiniz,
14:13
because you're scared of it,
314
853897
1412
çünkü ondan korktunuz
14:15
because you're hiding from it.
315
855333
1739
ve ondan saklanıyordunuz.
14:17
You can participate in the ethics. You can participate in the politics.
316
857096
3371
Ahlak kurallarına katılabilirsiniz. Siyasete katılabilirsiniz.
14:20
You can participate in the business.
317
860491
1749
Ticarete katılabilirsiniz.
14:22
You can participate in just thinking about where medicine is going,
318
862264
3158
Tıbbın nereye gittiği, sanayinin nereye gittiği
14:25
where industry is going,
319
865446
1161
ve dünyanın ne olacağı
14:26
where we're going to take the world.
320
866631
1803
fikirlerine de katılabilirdiniz.
14:28
It would be a crime for all of us
321
868458
1865
Farkında olmadan birisi bize,
14:30
not to be aware when somebody shows up at a swimming pool
322
870347
4058
yüzme havuzunu gösterir ve bir kelime söylerse, sadece bir kelime,
14:34
and says one word, just one word,
323
874429
2579
eğer dinlemezsen ve bu kelime "hayat şifresi" ise,
14:37
if you don't listen if that word is "lifecode."
324
877499
2399
bu bizim suçumuz olabilir.
14:39
Thank you very much.
325
879922
1278
Çok teşekkür ederim.
14:41
(Applause)
326
881224
7213
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7