Reuben Margolin: Sculpting waves in wood and time

Reuben Margolin: Tahtada ve zamanda dalgalar yontmak

47,903 views ・ 2012-05-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Timothy Covell Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Gani Simsek Gözden geçirme: Hulya Uzun
00:15
Usually I like working in my shop,
1
15260
2625
Genellikle atölyemde çalışmayı severim,
00:17
but when it's raining and the driveway outside turns into a river,
2
17885
4333
fakat yağmur yağdığında ve garaj yolu bir ırmağa dönüştüğünde
00:22
then I just love it.
3
22218
2040
işte o zaman buna bayılırım.
00:24
And I'll cut some wood and drill some holes and watch the water,
4
24258
3331
Sonra biraz odun keserim, delikler açarım ve suyu izlerim
00:27
and maybe I'll have to walk around and look for washers.
5
27589
2879
ve belki ortalıkta dolanıp ve conta aramak zorunda kalırım.
00:30
You have no idea how much time I spend.
6
30468
2932
Ne kadar çok zaman harcadığımı bilemezsiniz.
00:33
This is the "Double Raindrop."
7
33400
2027
Bunun adı "Çifte Yağmur Damlası".
00:35
Of all my sculptures, it's the most talkative.
8
35427
3125
O, tüm heykellerim içinde en konuşkanıdır.
00:43
It adds together the interference pattern
9
43690
3012
Yan yana düşen iki yağmur damlasının
00:46
from two raindrops that land near each other.
10
46702
3279
karışım desenlerini biraraya getirir.
00:49
Instead of expanding circles, they're expanding hexagons.
11
49981
5147
Daireler yerine altıgen şeklinde genişliyorlar.
01:00
All the sculptures move by mechanical means.
12
60205
4284
Tüm heykeller mekanik yollarla hareket ediyor.
01:10
Do you see how there's three peaks to the yellow sine wave?
13
70150
4235
Sarı sinüs dalgasında üç tane doruk olduğunu görüyor musunuz?
01:14
Right here I'm adding a sine wave with four peaks and turning it on.
14
74385
6100
Şuradan dört doruklu bir sinüs dalgası ekliyorum ve onu çalıştırıyorum.
01:35
Eight hundred two-liter soda bottles --
15
95904
3466
Sekiz yüz adet iki litrelik kola şişesi--
01:39
oh yea.
16
99370
1744
tabi ya.
01:41
(Laughter)
17
101114
2236
(Gülüşmeler)
01:53
Four hundred aluminum cans.
18
113519
3658
Dört yüz adet alüminyum kutu.
01:59
Tule is a reed that's native to California,
19
119777
2760
Tule, Kaliforniya'ya özgü bir kamıştır
02:02
and the best thing about working with it is that it smells just delicious.
20
122537
5266
ve onunla çalışmanın en güzel tarafı çok lezzetli kokmasıdır.
02:21
A single drop of rain
21
141095
2948
Tek bir yağmur damlası
02:24
increasing amplitude.
22
144043
2515
şiddetini arttırıyor.
02:48
The spiral eddy that trails a paddle on a rafting trip.
23
168143
5226
Bir rafting gezisinde dolambaçlı bir yol izleyen sarmal bir girdap.
03:03
This adds together four different waves.
24
183523
2875
Bu dört farklı dalgayı toplar.
03:06
And here I'm going to pull out the double wavelengths
25
186398
2921
Ve buradan çift dalga boylarını çekeceğim
03:09
and increase the single.
26
189319
3348
ve tekliyi arttıracağım.
03:12
The mechanism that drives it has nine motors
27
192667
2941
Bunu çalıştıran mekanizmada dokuz adet motor
03:15
and about 3,000 pulleys.
28
195608
2522
ve yaklaşık 3000 makara var.
03:27
Four hundred and forty-five strings in a three-dimensional weave.
29
207776
4657
Üç boyutlu bir dokumada yer alan 445 adet sicim
03:32
Transferred to a larger scale --
30
212433
2839
Daha büyük bir ölçeğe taşındı --
03:35
actually a lot larger, with a lot of help --
31
215272
3078
Aslında bir sürü yardımla, çok daha büyük --
03:38
14,064 bicycle reflectors --
32
218350
3767
14064 bisiklet reflektörü --
03:42
a 20-day install.
33
222117
3749
20 gün süren bir kurulum.
04:04
"Connected" is a collaboration
34
244943
1692
"Bağlı" adındaki çalışma
04:06
with choreographer Gideon Obarzanek.
35
246635
3804
kareograf Gideon Obarzanek'in işbirliğiyle yapıldı.
04:10
Strings attached to dancers.
36
250439
3341
Dansçılara bağlanmış ipler.
04:13
This is very early rehearsal footage,
37
253780
2422
Bunlar ilk aşamalardaki prova kayıtları
04:16
but the finished work's on tour
38
256202
2362
ama bitmiş çalışma şu anda turda
04:18
and is actually coming through L.A. in a couple weeks.
39
258564
4373
ve aslında birkaç hafta içinde Los Angeles'a geliyor.
04:27
A pair of helices and 40 wooden slats.
40
267399
5032
Bir çift pervane ve 40 ahşap çıta.
04:53
Take your finger and draw this line.
41
293031
3229
Parmağınızı kaldırın ve bu çizgiyi çizin.
04:56
Summer, fall, winter, spring,
42
296260
4000
Yaz, sonbahar, kış, ilkbahar,
05:00
noon, dusk, dark, dawn.
43
300260
6237
öğlen, günbatımı, karanlık, şafak.
05:06
Have you ever seen those stratus clouds
44
306497
3263
Bu, gökyüzünde paralel çizgiler halinde giden
05:09
that go in parallel stripes across the sky?
45
309760
2673
katmanbulutlarını hiç gördünüz mü?
05:12
Did you know that's a continuous sheet of cloud
46
312433
2595
Bunun yoğunlaşma katmanına girip çıkan
05:15
that's dipping in and out of the condensation layer?
47
315028
3597
düz bir bulut tabakası olduğunu biliyor muydunuz?
05:18
What if every seemingly isolated object
48
318625
2833
Ya görünüşte münferit olan her nesne,
05:21
was actually just where the continuous wave of that object
49
321458
3844
aslında o nesnenin dünyamıza girip çıkan
05:25
poked through into our world?
50
325302
3481
daimi dalgasının bir parçası ise?
05:28
The Earth is neither flat nor round.
51
328783
4377
Dünya ne düzdür ne de yuvarlak.
05:33
It's wavy.
52
333160
4423
O dalgalıdır.
05:37
It sounds good, but I'll bet you know in your gut that it's not the whole truth,
53
337583
5498
Bu iyi geliyor, ama içten içe tüm gerçekliğin bu olmadığını bildiğinize bahse girerim
05:43
and I'll tell you why.
54
343081
1558
ve nedeni size söyleyeceğim.
05:44
I have a two-year-old daughter who's the best thing ever.
55
344639
1996
İki yaşında bir kızım var; şimdiye kadarki en iyi şey.
05:46
And I'm just going to come out and say it:
56
346635
2083
Ve çıkıp şunu diyeceğim:
05:48
My daughter is not a wave.
57
348718
3535
Benim kızım bir dalga değil.
05:52
And you might say, "Surely, Rueben, if you took even just the slightest step back,
58
352253
4580
Ve diyebilirsiniz ki, "Tabii ki, Rueben, ama eğer geriye doğru ufacık bir adım atarsan,
05:56
the cycles of hunger and eating,
59
356833
2760
açlık ve yeme döngüleri,
05:59
waking and sleeping, laughing and crying
60
359593
2840
uyanmak ve uyumak, gülmek ve ağlamak
06:02
would emerge as pattern."
61
362433
2611
ortaya birer desen olarak çıkar."
06:05
But I would say, "If I did that,
62
365044
2627
Ama ben derim ki, "Eğer bunu yaparsam,
06:07
too much would be lost."
63
367671
3489
çok şey kaybolur."
06:11
This tension between the need to look deeper
64
371160
4729
Daha derine bakma ihtiyacı ile
06:15
and the beauty and immediacy of the world,
65
375889
2954
dünyanın güzelliği arasındaki bu gerilim,
06:18
where if you even try to look deeper you've already missed what you're looking for,
66
378843
3702
öyle ki daha derine baktığınızda aslında aradığınız şeyi kaçırmış oluyorsunuz,
06:22
this tension is what makes the sculptures move.
67
382545
3071
işte bu gerginlik bu yontmaları hareket ettirendir.
06:25
And for me, the path between these two extremes
68
385616
2511
Ve benim için bu iki uç nokta arasındaki yol
06:28
takes the shape of a wave.
69
388127
2735
bir dalga şeklini alır.
06:30
Let me show you one more.
70
390862
3067
Size bir tane daha göstereyim.
07:15
Thank you very much. Thanks.
71
435360
3429
Çok teşekkür ederim. Teşekkürler.
07:18
(Applause)
72
438789
2181
(Alkış)
07:20
Thanks.
73
440970
1232
Teşekkürler.
07:22
(Applause)
74
442202
4464
(Alkış)
07:26
June Cohen: Looking at each of your sculptures,
75
446666
1773
June Cohen: Yontmalarının her birine baktığımızda,
07:28
they evoke so many different images.
76
448439
2428
onlar pek çok farklı görüntü çağrıştırıyor.
07:30
Some of them are like the wind and some are like waves,
77
450867
2535
Bazıları rüzgar gibi ve bazıları dalga gibi
07:33
and sometimes they look alive and sometimes they seem like math.
78
453402
2885
ve bazen canlı bazen de matematik gibi görünüyorlar.
07:36
Is there an actual inspiration behind each one?
79
456287
2504
Her birinin arkasında gerçek bir ilham kaynağı mı var?
07:38
Are you thinking of something physical or somthing tangible as you design it?
80
458791
3556
Bir şeyi tasarladığında somut ve fiziksel bir şeyden mi esinleniyorsun?
07:42
RM: Well some of them definitely have a direct observation --
81
462347
3140
RM: Evet bazıları kesinlikle doğrudan bir gözleme dayanıyor--
07:45
like literally two raindrops falling,
82
465487
2815
aynı düşen iki yağmur damlası gibi
07:48
and just watching that pattern is so stunning.
83
468302
2875
ve bu deseni izlemek bile hayret vericidir.
07:51
And then just trying to figure out how to make that using stuff.
84
471177
5689
Ve sonra sadece malzemelerle onu nasıl yapacağımı bulmaya çalışıyorum.
07:56
I like working with my hands.
85
476881
2529
Ellerimle çalışmayı seviyorum.
07:59
There's nothing better than cutting a piece of wood
86
479425
2210
Bir parça tahtayı kesmekten ve onu hareket ettirmeye
08:01
and trying to make it move.
87
481635
1750
çalışmaktan daha iyi bir şey yoktur.
08:03
JC: And does it ever change?
88
483385
1750
JC: Peki hiç değişiyor mu?
08:05
Do you think you're designing one thing,
89
485135
1125
Bir şey tasarladığınızda ve sonra ürettiğinizde
08:06
and then when it's produced it looks like something else?
90
486260
1750
başka bir şeye benzediğini düşünüyor musunuz?
08:08
RM: The "Double Raindrop" I worked on for nine months,
91
488010
3458
RM: "Çifte Yağmur Damlası". Dokuz ay üzerinde çalıştım
08:11
and when I finally turned it on,
92
491468
2326
ve en sonunda çalıştırdığımda,
08:13
I actually hated it.
93
493825
3643
aslında ondan nefret ettim.
08:17
The very moment I turned it on, I hated it.
94
497468
4125
Açar açmaz ondan nefret ettim.
08:21
It was like a really deep-down gut reaction, and I wanted to throw it out.
95
501593
3348
Tamamen içgüdüsel bir tepkiydi ve onu çöpe atmak istedim.
08:24
And I happened to have a friend who was over,
96
504941
2144
Ve o gün bende kalan bir arkadaş vardı
08:27
and he said, "Why don't you just wait."
97
507085
2012
ve dedi ki, "Neden bir süre beklemiyorsun."
08:29
And I waited, and the next day I liked it a bit better,
98
509097
4369
Ve bekledim ve ertesi gün onu biraz daha sevdim,
08:33
the next day I liked it a bit better, and now I really love it.
99
513466
2961
ertesi gün biraz daha çok ve şimdi onu gerçekten seviyorum.
08:36
And so I guess, one, the gut reactions a little bit wrong sometimes,
100
516427
4666
Ve bu yüzden sanırım, birincisi, içgüdüsel tepkiler bazen yanlış oluyor,
08:41
and two, it does not look like as expected.
101
521093
2542
ikincisi, umulduğu gibi olmuyor.
08:43
JC: The relationship evolves over time.
102
523635
2417
JC: İlişki zamanla değişiyor.
08:46
Well thank you so much. That was a gorgeous treat for us.
103
526052
875
08:46
RM: Thanks. (JC: Thank you, Reuben.)
104
526927
2887
Pekala, çok teşekkür ederiz. Bu bizim için harika bir hediye oldu.
RM: Teşekkürler. (JC: Teşekkür ederiz, Reuben.)
08:49
(Applause)
105
529814
2363
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7