How college loans exploit students for profit | Sajay Samuel

Çeviri: Meral Öztürk Gözden geçirme: Reşat Bir

Today 40 million Americans are indebted for their passage to the new economy.

Bugün 40 milyon Amerikalı, yeni ekonomiye geçiş için borçlanmış durumda.

Üniversite parasını ödeyemeyecek kadar fakir oldukları için,

Too poor to pay their way through college,

they now owe lenders more than one trillion US dollars.

kredi kuruluşlarına bir trilyon dolardan fazla kredi borçları var.

They do find what jobs they can get

Şahsen sorumlu oldukları bu borcu ödeyebilmek için

to pay off a debt that is secured on their person.

bulabildikleri her işte çalışıyorlar.

In America,

Amerika'da, iflas etmiş bir kumarbaza bile

even a bankrupt gambler gets a second chance.

ikinci bir şans verilir.

But it is nearly impossible

Ama bir Amerikalı için

öğrenci kredisi borcundan kurtulmak neredeyse imkânsızdır.

for an American to get discharged their student loan debts.

Bir zamanlar, Amerika'da,

Once upon a time in America,

going to college did not mean graduating with debt.

üniversiteye gitmek demek, borçla mezun olmak demek değildi.

My friend Paul's father graduated from Colorado State University

Arkadaşım Paul'un babası, II.Dünya Savaşı gazilerine tanınan imkânla

Colorado Devlet Üniversitesi'nden mezun olmuş.

on the GI Bill.

For his generation,

Onun nesli için yüksek öğrenim ya tamamen ya da neredeyse bedavaydı.

higher education was free or almost free,

because it was thought of as a public good.

Zira bunda kamu yararı olduğu düşünülürmüş.

Not anymore.

Artık böyle değil.

When Paul also graduated from Colorado State University,

Paul da Colorado Devlet Üniversitesi'nden mezun olduğunda

he paid for his English degree by working part-time.

İngilizce bölümünün parasını yarı zamanlı çalışarak ödemiş.

30 years ago,

30 yıl önce, yüksek öğrenim ücretleri makuldü ve ödenebiliyordu.

higher education tuition was affordable, reasonable,

Birikmiş borçlar da mezun olurken ödenebiliyordu.

and what debts you accumulated, you paid off by graduation date.

Not anymore.

Artık böyle değil.

Paul's daughter followed in his footsteps,

Paul'un kızı babasının izinden gitti ama bir farkla:

but with one difference:

when she graduated five years ago,

Beş yıl önce mezun olduğunda devasa bir borcu vardı.

it was with a whopping debt.

Students like Kate have to take on a loan

Kate gibi öğrenciler öğrenim kredisi almak zorunda

because the cost of higher education has become unaffordable

çünkü artık birçok Amerikan ailesinin yüksek öğrenim giderlerine gücü yetmiyor.

for many if not most American families.

But so what?

Peki, ne olmuş yani?

Getting into debt to buy an expensive education

Eğer bu eğitim sayesinde kazanacağınız yüksek maaşla borcu ödeyebilecekseniz,

is not all bad if you could pay it off

with the increased income that you earned from it.

pahalı bir eğitim satın almak için borçlanmanın kötü bir yanı yok.

But that's where the rubber meets the road.

Ama işin aslı pek de öyle değil.

Even a college grad earned 10 percent more in 2001

Bir üniversite mezunu 2001'de, 2013'de kazandığından %10 daha fazla kazanıyordu.

than she did in 2013.

So ...

Yani...

tuition costs up,

okul ücretleri daha yüksek,

public funding down,

devlet desteği daha az,

family incomes diminished,

aile geliri azalmış,

personal incomes weak.

kişisel gelirler zayıf.

Is it any wonder that more than a quarter of those who must

Ödeme yapmak zorunda olanların dörtte birinden fazlasının

cannot make their student loan payments?

kredilerini ödeyememesine nasıl şaşıralım?

The worst of times can be the best of times,

En kötü zamanlar aslında en iyi zamanlar da olabilir.

because certain truths flash up in ways that you can't ignore.

Zira birtakım gerçekler artık görmezden gelinemez şekilde ortaya çıkar.

I want to speak of three of them today.

Bunların üçünden bahsetmek istiyorum bugün.

1.2 trillion dollars of debts for diplomas

Diploma almak için 1,2 trilyon dolar borç bariz bir şekilde gösteriyor ki;

make it abundantly obvious

that higher education is a consumer product you can buy.

yüksek öğrenim, satın alınabilir bir tüketim malı.

All of us talk about education just as the economists do now,

Artık hepimiz eğitime, tıpkı iktisatçılar gibi bakıyoruz.

Eğitimden, meslek eğitimi vererek

as an investment that you make to improve the human stock

insan sermayesini artıran bir yatırım olarak bahsediyoruz.

by training them for work.

As an investment you make to sort and classify people

İşveren onları işe alırken kolaylık olsun diye,

insanları seçip gruplamak için yaptığınız bir yatırım olarak.

so that employers can hire them more easily.

The U.S. News & World Report ranks colleges

US News & World Report,

tüketici raporlarının çamaşır makinelerini değerlendirdiği gibi,

just as the consumer report rates washing machines.

üniversiteleri sıraya koyuyor.

The language is peppered with barbarisms.

Kullanılan dil barbarlık dolu.

Teachers are called "service providers,"

Öğretmenlere "hizmet sağlayıcı" diyorlar,

öğrencilere "tüketici".

students are called "consumers."

Sociology and Shakespeare and soccer and science,

Sosyoloji, Shakespeare, futbol ve bilim

all of these are "content."

bunların hepsi "içerik".

Student debt is profitable.

Öğrenim kredisi kâr getiriyor, ama size değil.

Only not on you.

Sizin borcunuz, öğrenim kredisi sektörünün kârını semirtiyor.

Your debt fattens the profit of the student loan industry.

The two 800-pound gorillas of which --

Sallie Mae ve Navient isimli, 400 kiloluk iki goril,

Sallie Mae and Navient --

posted last year a combined profit of 1.2 billion dollars.

geçen yıl 1,2 milyar dolar kâr ettiğini açıkladı.

And just like home mortgages,

Tıpkı ev kredilerinde olduğu gibi, öğrenim kredileri de

student loans can be bundled and packaged and sliced and diced,

bir araya getirilip paketlenebilir, bölünüp parçalanabilir

and sold on Wall Street.

ve Wall Street'te satılabilir.

And colleges and universities

Bu teminatlı borçlara yatırım yapan yüksekokul ve üniversiteler

that invest in these securitized loans

iki kez kâr ederler.

profit twice.

Once from your tuition,

Bir ödediğiniz harçtan, bir de borcunuzun faizinden.

and then again from the interest on debt.

İşin içinde bu kadar para varken,

With all that money to be made,

yüksek öğrenim "işindeki" bazılarının

are we surprised that some in the higher education business

"müşteri" tavlayıp kandırmaya yönelik reklama girişmesine,

have begun to engage in false advertising,

in bait and switch ...

eğitirmiş gibi yaptıkları insanların cehaletinden faydalanmalarına

in exploiting the very ignorance that they pretend to educate?

nasıl şaşıralım?

Third:

Üçüncüsü:

diplomas are a brand.

Diplomalar markadır.

Many years ago my teacher wrote,

Yıllar yıllar önce, hocam şöyle yazmıştı:

"When students are treated as consumers,

"Tüketici gibi muamele edildiğinde,

they're made prisoners of addiction and envy."

öğrenciler bağımlılık ve kıskançlığa mahkûm edilirler."

Just as consumers can be sold and resold upgraded versions of an iPhone,

Tıpkı tüketiciye iPhone'un yeni modelleri bir daha bir daha satılabildiği gibi,

so also people can be sold more and more education.

insanlara da tekrar tekrar eğitim satılabilir.

College is the new high school,

Üniversite yeni lise diye şimdiden söylüyoruz.

we already say that.

But why stop there?

Ama neden orada duralım?

People can be upsold on certifications and recertifications,

İnsanlara sertifikalar, sertifikaların yeni hâlleri,

master's degrees, doctoral degrees.

yüksek lisans ve doktora dereceleri de satılabilir.

Higher education is also marketed as a status object.

Yüksek öğrenim aynı zamanda bir statü simgesi gibi pazarlanıyor.

Buy a degree,

Lexus ya da Louis Vuitton çanta alır gibi, bir diploma satın alın ki

much like you do a Lexus of a Louis Vuitton bag,

başkalarından bir farkınız olsun.

to distinguish yourself from others.

So you can be the object of envy of others.

Size gıpta etsinler.

Diplomas are a brand.

Diplomalar marka olmuş.

Ama bu gerçekler çoğu zaman kalabalık bir tezgâhtar ağzında gizli.

But these truths are often times hidden by a very noisy sales pitch.

There is not a day that goes by

Her Allah'ın günü televizyonlarda duyuyoruz:

without some policy guy on television telling us,

"Orta sınıf bir hayata sahip olmak için üniversite diploması kesinlikle şart."

"A college degree is absolutely essential

to get on that up escalator to a middle-class life."

And the usual evidence offered is the college premium:

Gösterilen kanıt da neredeyse hep üniversite mezununun kazancı:

a college grad who makes on average 56 percent more than a high school grad.

Üniversite mezunun ortalama olarak lise mezunundan %56 fazla kazandığı.

Let's look at that number more carefully,

Bu rakama biraz daha yakından bakalım zira görünüşe göre,

because on the face of it,

it seems to belie the stories we all hear

bu baristalık ya da kasiyerlik yapan

about college grads working as baristas and cashiers.

üniversite mezunlarıyla ilgili duyduğumuz her şeyi yalanlıyor.

Of 100 people who enroll in any form of post-secondary education,

Lise sonrası herhangi bir eğitim kurumuna yazılan 100 kişiden

45 do not complete it in a timely fashion,

45'i, mali sebepler dâhil, çeşitli sebeplerden okulu zamanında bitiremiyor.

for a number of reasons, including financial.

Mezun olan 55'in ikisi işsiz kalacak,

Of the 55 that do graduate,

two will remain unemployed,

and another 18 are underemployed.

18'i kendi kapasitesinin altında işler bulacak.

So, college grads earn more than high school grads,

Neymiş, üniversite mezunları lise mezunlarından çok kazanıyormuş.

but does it pay for the exorbitant tuition

Peki astronomik okul ücretlerini

and the lost wages while at college?

ve okulda geçen zamanda kaybedilen maaşları karşılıyor mu?

Now even economists admit

Artık iktisatçılar bile kabul ediyor.

going to college pays off for only those who complete it.

Üniversiteye gitmek, sadece mezun olanlar için kârlı.

But that's only because high school wages have been cut to the bone,

Ama o da, lise mezunlarının maaşları on yıllardır yerlerde süründüğü için.

for decades now.

For decades,

On yıllardır, lise mezunları hak ettikleri şeylerden mahrum bırakıldı.

workers with a high school degree

have been denied a fair share of what they have produced.

And had they received as they should have,

Onlar almaları gerekeni alıyor olsalar,

then going to college would have been a bad investment for many.

üniversiteye gitmek birçok kişi için kötü bir yatırım olurdu.

College premium?

Üniversite farkı mı?

I think it's a high school discount.

Bence lise indirimi aslında.

Two out of three people who enroll are not going to find an adequate job.

Kayıt olan üç kişiden ikisi tatminkâr bir iş bulamayacak.

And the future, for them, doesn't look particularly promising --

Özellikle onların geleceği pek parlak görünmüyor.

in fact, it's downright bleak.

Hatta bildiğiniz karanlık.

And it is they who are going to suffer

İşte öğrenim borcunun en ağır cezasını da bunlar çekecekler.

the most punishing forms of student debt.

And it is they,

Niyeyse, bu üniversite farkı pazarlaması da en çok bunları hedef alıyor maalesef.

curiously and sadly,

who are marketed most loudly about this college premium thing.

That's not just cynical marketing,

Bu sadece menfaatçi pazarlama değil,

that's cruel.

bu acımasızlık.

So what do we do?

Peki ne yapmalı?

What if students and parents treated higher education as a consumer product?

Öğrenciler ve aileleri, yüksek öğrenime tüketim malı olarak baksalar ne olur?

Everybody else seems to.

Diğer herkes öyle yapıyor belli ki.

Then, like any other consumer product,

O zaman, herhangi bir tüketim malı için yaptığınız gibi,

you would demand to know what you're paying for.

neye para verdiğinizi öğrenmeyi talep ederdiniz.

When you buy medicines,

İlaç satın aldığınızda, yan etkilerinin listesi var.

you get a list of side effects.

When you buy a higher educational product,

Bir yüksek öğrenim ürünü satın aldığınızda

you should have a warning label

tüketicinin seçmesini, bilerek karar vermesini sağlayan

that allows consumers to choose,

bir uyarı etiketi olması gerekir.

make informed choices.

When you buy a car,

Araba aldığınızda, bir litre benzinle ne kadar gidileceğini söylüyorlar.

it tells you how many miles per gallon to expect.

Who knows what to expect

Peki Kanada Çalışmaları'ndan alınan bir diplomayla

from a degree say, in Canadian Studies.

kaç para kazanılacağını kim biliyor?

There is such a thing, by the way.

Bu arada gerçekten de var öyle bir şey.

What if there was an app for that?

Peki bunun için bir uygulama olsa?

One that linked up the cost of a major to the expected income.

Bir alandaki eğitim maliyetini beklenen kazanca bağlayan bir uygulama.

Let's call it Income-Based Tuition or IBT.

Kazanç Temelli Eğitim Harcı diyelim (IBT).

One of you make this.

Biriniz yapsın bunu.

(Laughter)

(Kahkahalar)

Discover your reality.

Gerçekliğinizi keşfedin.

(Laughter)

(Kahkahalar)

There are three advantages,

Bunun üç avantajı var,

three benefits to Income-Based Tuition.

Kazanç Temelli Eğitim Harcı'nın üç faydası.

Any user can figure out

Herhangi bir kullanıcı,

belli bir üniversite ya da bölümden çıkınca kaç para kazanacağını öğrenebilir.

how much money he or she will make from a given college and major.

Such informed users

Böyle bilinçli kullanıcılar da,

are unlikely to fall victim to the huckster's ploy,

bu esnaf ağzına, bu işportacı numaralarına kanmaz.

to the sales pitch.

But also to choose wisely.

Tabii bir de akıllıca seçim yapmak.

Why would anybody pay more for college

İnsan üniversiteye, kazanacağı ek gelirin %15'inden fazlasını niye ödesin ki?

than let's say, 15 percent of the additional income they earn?

Kazanç Temelli Eğitim Harcı'nın ikinci bir faydası daha var.

There's a second benefit to Income-Based Tuition.

By tying the cost to the income,

Maliyet kazanca bağlanırsa,

college administrators would be forced to manage costs better,

üniversite yöneticileri daha idareli harcamaya

ve bunu yapmanın yaratıcı yollarını bulmaya mecbur kalırlar.

to find innovative ways to do so.

For instance,

Mesela,

all of you students here pay roughly the same tuition for every major.

siz öğrenciler her bir anadal için hemen hemen aynı harcı ödüyorsunuz.

That is manifestly unfair, and should change.

Bunun adil olmadığı aşikâr ve bu değişmeli.

An engineering student uses more resources

Mühendislik öğrencileri, felsefe öğrencilerinden daha fazla kaynak,

and facilities and labs and faculty

tesis, laboratuvar ve öğretim elemanı kullanır.

than a philosophy student.

But the philosophy student, as a consequence,

Böylece de felsefe öğrencisi,

is subsidizing the engineering student.

daha fazla para kazanacak olan mühendislik öğrencisinin yükünü çeker.

Who then, by the way, goes on and earns more money.

Why should two people buy the same product,

Neden iki kişi aynı ürünü alıp, aynı parayı ödediği hâlde

pay the same,

but one person receive half or a third of the service.

biri diğerinin yarısı, hatta üçte biri kadar hizmet alsın?

In fact, college grads, some majors,

Üniversite mezunları, bazı ana dallarda,

gelirlerinin %25'ini öğrenim kredisi borcuna aktarırken,

pay 25 percent of their income servicing their student debt,

while others pay five percent.

diğerleri yüzde 5'ini bu amaçla kullanıyor.

That kind if inequity would end when majors are priced more correctly.

Anadal ücretleri düzgün bir şekilde belirlendiğinde

bu tür eşitsizlikler de ortadan kalkacaktır.

Now of course, all this data --

Tabii bütün bu veriler --

and one of you is going to do this, right?

Ama biriniz bu uygulamayı yazacak değil mi?

All this data has to be well designed,

Bütün bu veriler düzgün dizayn edilmeli,

maybe audited by public accounting firms

belki de istatistik yalanlar olmasın diye

to avoid statistical lies.

muhasebe firmaları tarafından denetlenmeli.

We know about statistics, right?

But be that as it may,

Ama ne olursa olsun,

the third and biggest benefit of Income-Based Tuition,

Kazanç Temelli Eğitim Harcı'nın üçüncü ve en büyük faydası;

is it would free Americans from the fear and the fact of financial ruin

Amerikalılar'ı, hatalı ürün aldıkları için

mali yıkım yaşama korkusu ve gerçeğinden kurtarması olacaktır.

because they bought a defective product.

Perhaps, in time,

Belki zaman içerisinde,

young and old Americans may rediscover,

yaşlı ve genç Amerikalılar meraklarını, öğrenme aşkını yeniden keşfedip

as the gentleman said earlier,

their curiosity, their love of learning --

begin to study what they love,

sevdikleri şeyi okurlar, okudukları şeyi severler,

love what they study,

follow their passion ...

zekâlarından gayret alıp tutkularının peşinden giderler,

getting stimulated by their intelligence,

gerçekten istedikleri eğitimi alırlar.

follow paths of inquiry that they really want to.

After all, it was Eric and Kevin,

Nihayetinde, iki yıl önce, Eric ve Kevin

two years ago,

tam da böyle iki genç adam,

just exactly these kinds of young men,

who prompted me and worked with me,

Amerika'daki borçlu öğrenciler konusunda

and still do,

beni harekete geçirmiş ve benimle çalışmışlardı.

in the study of indebted students in America.

Hâlâ da çalışıyorlar.

Thank you for your attention.

İlginize teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkış)