My road trip through the whitest towns in America | Rich Benjamin

645,555 views ・ 2015-08-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Eren Gokce Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
Imagine a place where your neighbors greet your children by name;
0
13658
5946
Bir yer hayal edin, komşularınız çocuklarınızı isimleriyle selamlıyor,
00:19
a place with splendid vistas;
1
19628
3303
görkemli manzaraları olan bir yer,
00:22
a place where you can drive just 20 minutes
2
22955
3111
sadece 20 dakika araba sürüp yelkenli teknenizi
00:26
and put your sailboat on the water.
3
26090
2062
suya koyabileceğiniz bir yer.
00:28
It's a seductive place, isn't it?
4
28680
2579
Çok baştan çıkarıcı bir yer, değil mi?
00:32
I don't live there.
5
32261
1596
Ben orada yaşamıyorum.
00:33
(Laughter)
6
33881
2549
(Gülüşmeler)
00:36
But I did journey on a 27,000-mile trip
7
36454
6019
Amerika'nın en hızlı büyüyen ve en beyaz bölgelerine
00:42
for two years, to the fastest-growing and whitest counties in America.
8
42497
6362
iki yıl boyunca süren 44.000 kilometrelik bir yolculuk yaptım.
00:50
What is a Whitopia?
9
50732
1469
Whitopia (beyaz ütopya) nedir?
00:52
I define Whitopia in three ways:
10
52820
3155
Ben Whitopia'yı üç şekilde tanımlıyorum:
00:55
First, a Whitopia has posted at least six percent population growth since 2000.
11
55999
6659
İlki, Whitopia 2000'den beri en azından yüzde 6 oranında nüfus artışı gösterdi.
01:03
Secondly, the majority of that growth comes from white migrants.
12
63451
4473
İkincisi, bu büyümenin çoğunu beyaz göçmenler oluşturuyor.
01:08
And third, the Whitopia has an ineffable charm,
13
68415
3800
Üçüncüsü ise, Whitopia'da tarifsiz bir cazibe,
01:12
a pleasant look and feel,
14
72239
2555
hoş bir görüntü ve his,
01:14
a je Ne sais quoi.
15
74818
1508
bir je Ne sais quoi var.
01:16
(Laughter)
16
76350
3209
(Gülüşmeler)
01:19
To learn how and why Whitopias are ticking,
17
79583
4392
Whitopia'ların ne şekilde ve niye işlediğini öğrenmek için,
01:23
I immersed myself for several months apiece in three of them:
18
83999
5423
her üçünde de birkaç ay kalıp adapte oldum:
01:29
first, St. George, Utah;
19
89446
2650
Önce, St. George, Utah;
01:32
second, Coeur d'Alene, Idaho;
20
92120
2437
ikinci olarak, Coeur d'Alene, Idaho
01:34
and third, Forsyth County, Georgia.
21
94581
2603
ve üçüncü olarak, Forsyth County, Georgia.
01:38
First stop, St. George -- a beautiful town of red rock landscapes.
22
98883
5526
İlk durak, St. George -- doğada kırmızı kayaların olduğu güzel bir kasaba.
01:44
In the 1850s, Brigham Young dispatched families to St. George
23
104433
5353
1850'lerde Brigham Young pamuk yetiştirmeleri için
01:49
to grow cotton because of the hot, arid climate.
24
109810
3284
aileleri St. George'a gönderdi, çünkü sıcak, kurak bir iklimi vardı.
01:53
And so they called it Utah's Dixie, and the name sticks to this day.
25
113118
4428
Bu yüzden oraya Utah Dixie (güney eyaletler) adını verdiler ve bu isim bu zamana dek geldi.
02:00
I approached my time in each Whitopia like an anthropologist.
26
120368
4962
Her Whitopia'daki zamanımı bir antropolog gibi geçirdim.
02:05
I made detailed spreadsheets of all the power brokers in the communities,
27
125354
4621
Topluluktaki tüm güç simsarlarının detaylı çizelgelerini hazırladım,
02:09
who I needed to meet, where I needed to be,
28
129999
3434
kimlerle tanışmam lazım, nerede olmam lazım
02:13
and I threw myself with gusto in these communities.
29
133457
3218
ve kendimi zevkle bu toplulukların içine attım.
02:16
I went to zoning board meetings,
30
136699
2276
Bölgeleme yönetim kurulu toplantılarına gittim,
02:18
I went to Democratic clubs and Republican clubs.
31
138999
3763
Demokratik ve Cumhuriyetçi klüplere gittim.
02:22
I went to poker nights.
32
142786
1912
Poker gecelerine gittim.
02:27
In St. George, I rented a home at the Entrada,
33
147206
4912
St. George, Entrada'da bir ev kiraladım,
02:32
one of the town's premier gated communities.
34
152142
3112
kasabanın birinci sınıf kapalı sitelerinden biri.
02:35
There were no Motel 6's or Howard Johnsons for me.
35
155278
4318
Benim için Motel 6'lar veya Howard Johnsons'lar yoktu.
02:39
I lived in Whitopia as a resident, and not like a visitor.
36
159620
4334
Whitopia'nın sakini olarak yaşadım, bir ziyaretçi gibi değil.
02:44
I rented myself this home by phone.
37
164883
4502
Bu evi kendime telefonda kiraladım.
02:49
(Laughter)
38
169409
2539
(Gülüşmeler)
02:51
(Applause)
39
171972
1365
(Alkış)
02:53
Golf is the perfect seductive symbol of Whitopia.
40
173361
5960
Golf, çok çekici bir Whitopia sembolü.
02:59
When I went on my journey,
41
179750
1810
Seyahatime başladığımda,
03:01
I had barely ever held a golf club.
42
181584
3115
bir golf sopasını dahi hemen hemen hiç tutmamıştım.
03:04
By the time I left, I was golfing at least three times a week.
43
184723
4675
Ayrıldığım zamansa, haftada en azından üç kez golf oynuyordum.
03:09
(Laughter)
44
189422
2687
(Gülüşmeler)
03:12
Golf helps people bond.
45
192133
2936
Golf insanların birbirine bağlanmalarını sağlıyor.
03:15
Some of the best interviews I ever scored during my trip were on the golf courses.
46
195093
6243
Seyahatim boyunca yaptığım en iyi mülakatların çoğu golf sahalarında oldu.
03:21
One venture capitalist, for example, invited me to golf in his private club
47
201716
5459
Örneğin, bir risk sermayedarı beni hiçbir azınlık üyesi olmayan
03:27
that had no minority members.
48
207199
2055
özel bir klüpte golfe davet etti.
03:30
I also went fishing.
49
210933
1475
Aynı zamanda balığa gittim.
03:32
(Laughter)
50
212432
2001
(Gülüşmeler)
03:34
Because I had never fished, this fellow had to teach me
51
214457
3016
Daha önce hiç balık avlamadığım için, bu arkadaş bana oltamı nasıl
03:37
how to cast my line and what bait to use.
52
217497
2776
atacağımı ve hangi yemi kullanacağımı öğretmek zorunda kaldı.
03:42
I also played poker every weekend.
53
222550
3271
Her hafta sonu poker de oynadım.
03:45
It was Texas Hold 'em with a $10 buy-in.
54
225845
2832
10 dolar bahisle Texas Hold 'em oyunuydu.
03:50
My poker mates may have been bluffing about the hands that they drew,
55
230058
4259
Poker arkadaşlarım oynadıkları ellerle ilgili blöfler yapıyor olabilirlerdi;
03:54
but they weren't bluffing about their social beliefs.
56
234341
3182
ama toplumsal inançlarıyla ilgili blöfler yapmıyorlardı.
03:57
Some of the most raw, salty conversations I ever had
57
237547
3603
Yolculuğum boyunca yaşadığım en samimi,
04:01
during my journey were at the poker table.
58
241174
2705
esprili muhabbetlerin çoğu poker masasındaydı.
04:04
I'm a gung ho entertainer.
59
244951
2006
Çok hevesli bir eğlendiriciyim.
04:08
I love to cook, I hosted many dinner parties, and in return,
60
248140
3976
Yemek pişirmeye bayılırım, pek çok akşam yemeği partisi düzenledim
04:12
people invited me to their dinner parties,
61
252140
3148
ve karşılığında insanlar da beni akşam yemeği partilerine,
04:15
and to their barbecues, and to their pool parties,
62
255312
2658
barbekülerine, havuz başı partilerine
04:17
and to their birthday parties.
63
257994
1795
ve doğum günü partilerine davet etti.
04:21
But it wasn't all fun.
64
261385
1467
Ama her zaman eğlence yoktu.
04:23
Immigration turned out to be a big issue in this Whitopia.
65
263781
4362
Bu Whitopia'da, göçmenlik büyük bir sorun hâline geldi.
04:28
The St. George's Citizens Council on Illegal Immigration
66
268167
3414
Yasa dışı göçmenlik üzerine St. George Vatandaşları Konseyi,
04:31
held regular and active protests against immigration,
67
271605
4094
düzenli ve aktif olarak göçmenlik karşıtı gösteriler yaptı
04:35
and so what I gleaned from this Whitopia is what a hot debate this would become.
68
275723
5901
ve benim bu Whitopia'dan anladığım, bunun sıcak bir konu hâline geleceğiydi.
04:41
It was a real-time preview, and so it has become.
69
281648
3985
Gerçek zamanlı bir izlenimdi ve böylece bu hâle geldi.
04:47
Next stop: Almost Heaven, a cabin I rented for myself
70
287084
5343
Bir sonraki durak: Neredeyse bir cennet, Coeur d'Alene'de kendime
04:52
in Coeur d'Alene, in the beautiful North Idaho panhandle.
71
292451
3667
bir kabin kiraladım, güzel Kuzey Idaho sınırı uzantısında.
04:57
I rented this place for myself, also by phone.
72
297048
3023
Bu yeri de kendime telefonla kiraladım.
05:00
(Laughter)
73
300095
1380
(Gülüşmeler)
05:02
The book "A Thousand Places To See Before You Die" lists Coeur d'Alene --
74
302530
4820
Coeur d'Alene, "Ölmeden Önce Görmeniz Gereken Bin Yer" adlı kitabın listesinde --
05:07
it's a gorgeous paradise for huntsmen, boatmen and fishermen.
75
307374
4094
avcılar, botçular ve balıkçılar için harika bir cennet.
05:13
My growing golf skills came in handy in Coeur d'Alene.
76
313031
3033
Coeur d'Alene'de, gelişmekte olan golf yeteneğim işe yaradı.
05:16
I golfed with retired LAPD cops.
77
316088
2944
Emekli LAPD polisleriyle golf oynadım.
05:19
In 1993, around 11,000 families and cops
78
319714
5510
1993'te L.A. ırkçılık karışıklığı sonrası, 11.000 civarında
05:25
fled Los Angeles after the L.A. racial unrest,
79
325248
6110
aile ve polis Los Angeles'tan Kuzey Idaho'ya kaçtı
05:31
for North Idaho, and they've built an expatriated community.
80
331382
4022
ve gurbetçi bir topluluk kurdular.
05:36
Given the conservatism of these cops,
81
336809
3013
Bu polislerin muhafazakârlığı söz konusu olunca,
05:39
there's no surprise that North Idaho has a strong gun culture.
82
339846
5342
Kuzey Idaho'nun güçlü bir silah kültürü olması sürpriz değil.
05:45
In fact, it is said, North Idaho has more gun dealers than gas stations.
83
345212
5782
Aslında Kuzey Idaho'da benzin istasyonlarından daha fazla silah satıcısı olduğu söyleniyor.
05:53
So what's a resident to do to fit in?
84
353677
3136
Orada oturan biri uyum sağlamak için ne yapabilir?
05:56
I hit the gun club.
85
356837
1366
Silah klübüne gittim.
05:58
When I rented a gun, the gentleman behind the counter
86
358942
3395
Silah kiraladığımda, tezgâhın arkasındaki beyefendi
06:02
was perfectly pleasant and kind,
87
362361
2614
tamamen sevimli ve nazikti,
06:04
until I showed him my New York City driver's license.
88
364999
2941
ta ki ona New York şehrinin sürücü belgesini gösterinceye dek.
06:08
That's when he got nervous.
89
368999
1498
O zaman endişelendi.
06:11
I'm not as bad a shot as I thought I might have been.
90
371767
3269
Düşündüğüm kadar kötü bir atışçı olmayabilirim.
06:16
What I learned from North Idaho is the peculiar brand of paranoia
91
376448
6456
Kuzey Idaho'da öğrendiğim şey, bu kadar çok polis ve silah etraftayken
06:22
that can permeate a community when so many cops and guns are around.
92
382928
5115
topluma nüfus eden tuhaf bir paranoyak tutum.
06:30
In North Idaho, in my red pickup truck,
93
390070
4707
Kuzey Idaho'da kırmızı kamyonetimde
06:34
I kept a notepad.
94
394801
1357
bir not defteri bulundurdum.
06:36
And in that notepad I counted more Confederate flags than black people.
95
396700
4238
O not defterinde siyahi insanlardan daha fazla müttefik bayrağı saydım.
06:41
In North Idaho, I found Confederate flags
96
401589
3263
Kuzey İdaho'da, müttefik bayraklarını
06:44
on key chains, on cellphone paraphernalia,
97
404876
4225
anahtarlıklarda, cep telefonu araç gereçlerinde
06:49
and on cars.
98
409125
1297
ve arabalarda gördüm.
06:51
About a seven-minute drive from my hidden lake cabin
99
411780
3445
Saklı göl kabinimden yaklaşık yedi dakika uzakta,
06:55
was the compound of Aryan Nations,
100
415249
2817
beyaz üstünlükçü grup
06:58
the white supremacist group.
101
418090
1992
Aryan Ulusu'nun yerleşkesi vardı.
07:02
America's Promise Ministries, the religious arm of Aryan Nations,
102
422384
5072
Ziyaretim esnasında Aryan Ulusu'nun dinle ilgili kolu
07:07
happened to have a three-day retreat during my visit.
103
427480
4488
America's Promise Ministries'ın üç günlük toplantısı vardı.
07:12
So I decided to crash it.
104
432913
1635
Ben de davetsiz katılmaya karar verdim.
07:14
(Laughter)
105
434572
2612
(Gülüşmeler)
07:17
I'm the only non-Aryan journalist I'm aware of ever to have done so.
106
437208
4835
Bunu yapan Aryan olmayan tek gazeteci olduğumu sanıyorum.
07:22
(Laughter)
107
442067
1062
(Gülüşmeler)
07:23
Among the many memorable episodes of that retreat...
108
443153
4613
O toplantının pek çok unutulmaz olayı arasında...
07:27
(Laughter)
109
447790
1269
(Gülüşmeler)
07:29
...is when Abe, an Aryan, sidled up next to me.
110
449083
3892
...bir Aryan olan Abe'in yanıma yanaşması vardı.
07:32
He slapped my knee, and he said, "Hey Rich, I just want you to know one thing.
111
452999
5420
Dizime vurdu ve şöyle dedi, "Hey Rich, sadece bir şeyi bilmeni istiyorum.
07:38
We are not white supremacists. We are white separatists.
112
458443
4500
Biz beyaz üstünlükçü değiliz. Biz beyaz ayrılıkçıyız.
07:42
We don't think we're better than you,
113
462967
1874
Biz sizden iyi olduğumuzu düşünmüyoruz,
07:44
we just want to be away from you."
114
464865
1689
sadece sizden uzak olmak istiyoruz."
07:46
(Laughter)
115
466578
4414
(Gülüşmeler)
07:51
Indeed, most white people in Whitopia are neither white supremacists
116
471016
6995
Elbette, Whitopia'daki çoğu beyaz kişi ne beyaz üstünlükçü,
07:58
or white separatists;
117
478035
1815
ne de beyaz ayrılıkçı;
07:59
in fact, they're not there for explicitly racial reasons at all.
118
479874
3925
aslında orada hiç de ırkçı nedenlerle bulunmuyorlar.
08:04
Rather, they emigrate there
119
484140
3056
Oraya samimiyet, rahatlık,
08:07
for friendliness, comfort, security, safety --
120
487220
3708
güvenlik, emniyet için göç ediyorlar --
08:10
reasons that they implicitly associate to whiteness in itself.
121
490952
4993
tamamen beyazlıkla bağdaştırdıkları sebepler.
08:17
Next stop was Georgia.
122
497064
1874
Bir sonraki durak Georgia'ydı.
08:20
In Georgia, I stayed in an exurb north of Atlanta.
123
500224
4112
Georgia'da Atlanta'nın kuzeyinde şehir dışında lüks bir yerde kaldım.
08:25
In Utah, I found poker;
124
505027
1795
Utah'da pokeri buldum,
08:26
in Idaho, I found guns;
125
506846
1691
Idaho'da silahları buldum,
08:28
in Georgia, I found God.
126
508561
1554
Georgia'da Tanrı'yı buldum.
08:30
(Laughter)
127
510139
1239
(Gülüşmeler)
08:31
The way that I immersed myself in this Whitopia
128
511402
3573
Bu Whitopia'ya kendimi kanalize etme yolum,
08:34
was to become active at First Redeemer Church,
129
514999
3391
kampüsündeki birçok park yerinin çevresinde, cemaat mensuplarına
08:38
a megachurch that's so huge that it has golf carts
130
518414
3504
eşlik eden golf arabalarıyla, çok büyük bir mega kilise olan
08:41
to escort the congregants around its many parking lots on campus.
131
521942
5165
First Redeemer Kilisesi'nde aktif olmaktı.
08:47
I was active in the youth ministry.
132
527758
2709
Ben gençlik hizmetlerinde aktiftim.
08:50
And for me, personally, I was more comfortable in this Whitopia
133
530491
4932
Ben kişisel olarak, bu Whitopia'da daha rahattım,
08:55
than say, in a Colorado, or an Idaho, or even a suburban Boston.
134
535447
4633
söz gelişi, Colorado'dan veya Idaho'dan ya da Boston banliyölerinden bile.
09:00
That is because [there], in Georgia,
135
540999
3090
Çünkü orada, Georgia'da,
09:04
white people and black people are more historically familiar to one another.
136
544113
4519
beyaz insanlar ile siyahi insanlar birbirleriyle tarihsel olarak daha tanıdıklar.
09:09
I was less exotic in this Whitopia.
137
549092
2796
Bu Whitopia'da daha az egzotiktim.
09:11
(Laughter)
138
551912
2000
(Gülüşmeler)
09:14
But what does it all mean?
139
554684
1587
Ama bütün bunlar ne anlama geliyor?
09:17
Whitopian dreaming, Whitopia migration, is a push-pull phenomenon,
140
557042
5381
Whitopia hayali, Whitopia göçü bir itme-çekme olgusu,
09:22
full of alarming pushes and alluring pulls,
141
562447
4141
korku veren itmeler ve cezbedici çekmelerle dolu,
09:26
and Whitopia operates at the level of conscious and unconscious bias.
142
566612
6613
Whitopia bilinçli ve bilinçsiz önyargının seviyesinde işler.
09:33
It's possible for people to be in Whitopia not for racist reasons,
143
573860
5403
İnsanların Whitopia'da ırkçı olmayan nedenlerle olmaları mümkün,
09:39
though it has racist outcomes.
144
579287
2290
ırkçı sonuçları olsa da.
09:43
Many Whitopians feel pushed by illegals,
145
583704
3844
Birçok Whitopia'lı yasadışı olanlar tarafından itildiklerini hissediyor,
09:47
social welfare abuse, minorities, density, crowded schools.
146
587572
5517
sosyal yardım istismarı, azınlıklar, yoğunluk, kalabalık okullar.
09:53
Many Whitopians feel pulled by merit,
147
593113
5179
Birçok Whitopia'lı erdem, özgürlük, kişiselliğin cazibesi
09:58
freedom, the allure of privatism -- privatized places, privatized people,
148
598316
5764
ile çekildiklerini hissediyor -- özelleşmiş alanlar, özelleşmiş insanlar,
10:04
privatized things.
149
604104
1317
özelleşmiş şeyler.
10:07
And I learned in Whitopia how a country can have racism
150
607524
5588
Whitopia'da bir ülkenin ırkçılar olmadan nasıl ırkçılığa
10:13
without racists.
151
613136
1335
sahip olacağını da öğrendim.
10:15
Many of my smug urban liberal friends
152
615241
2787
Birçok kendini beğenmiş, şehirli, liberal arkadaşım
10:18
couldn't believe I would go on such a venture.
153
618052
2737
böyle bir maceraya gittiğime inanamadı.
10:21
The reality is that many white Americans are affable and kind.
154
621447
5522
Gerçekse, birçok beyaz Amerikalının içten ve nazik olduğu.
10:27
Interpersonal race relations -- how we treat each other as human beings --
155
627643
4769
Kişiler arası ırk ilişkileri -- insanoğlu olarak birbirimize nasıl davrandığımız --
10:32
are vastly better than in my parents' generation.
156
632436
3607
benim ebeveynlerimin jenerasyonundan çok daha iyi.
10:37
Can you imagine me going to Whitopia 40 years ago?
157
637162
3623
40 sene önce Whitopia'ya gittiğimi düşünebiliyor musunuz?
10:41
What a journey that would have been.
158
641596
1888
Nasıl bir gezi olurdu bu kim bilir?
10:43
(Laughter)
159
643508
1758
(Gülüşmeler)
10:45
And yet, some things haven't changed.
160
645290
1869
Ancak bazı şeyler hiç değişmedi.
10:47
America is as residentially and educationally segregated today
161
647572
6711
Bugün Amerika 1970'te olduğu kadar yerleşim yeri ve eğitim
10:54
as it was in 1970.
162
654307
2567
açısından ayrılmış durumda.
10:59
As Americans, we often find ways to cook for each other,
163
659523
4631
Amerikalılar olarak birbirimize yemek yapmak,
11:04
to dance with each other,
164
664178
1620
birbirimizle dans etmek,
11:05
to host with each other,
165
665822
1873
birbirimizi ağırlamak için yollar buluruz;
11:07
but why can't that translate into how we treat each other as communities?
166
667719
5048
ancak bu neden topluluklar olarak birbirimize davranış şeklimize dönüşmez.
11:13
It's a devastating irony,
167
673235
2120
Bu çarpıcı bir ironi,
11:15
how we have gone forward as individuals,
168
675379
3312
bireyler olarak nasıl ileri gittiğimiz
11:18
and backwards as communities.
169
678715
2610
ve topluluklar olarak nasıl geri gittiğimiz.
11:23
One of the Whitopian outlooks that really hit me
170
683766
4293
Whitopia'lıların beni etkileyen bakış açılarından biri,
11:28
was a proverbial saying:
171
688083
2172
ünlü bir deyiş:
11:30
"One black man is a delightful dinner guest;
172
690279
3476
"Bir siyahi adam hoş bir akşam yemeği konuğudur;
11:33
50 black men is a ghetto."
173
693779
2042
50 siyahi adam ise gettodur."
11:40
One of the big contexts animating my Whitopian journey was the year 2042.
174
700879
6876
Whitopia seyahatime hayat veren büyük bağlamlardan biri 2042 senesiydi.
11:48
By 2042, white people will no longer be the American majority.
175
708668
6108
2042 itibariyle, beyaz insanlar artık Amerika'da çoğunluk olmayacaklar.
11:55
As such, will there be more Whitopias?
176
715450
3301
Bu itibarla, artık Whitopia olacak mı?
12:00
In looking at this,
177
720926
1687
Bunun ışığında
12:02
the danger of Whitopia is that the more segregation we have,
178
722637
6707
Whitopia'nın tehlikesi, daha çok ayrım oldukça,
12:09
the less we can look at and confront conscious and unconscious bias.
179
729368
5801
bilinçli ve bilinçsiz önyargıya daha az bakıp yüzleşebilmemiz.
12:18
I ventured on my two-year, 27,000 mile journey
180
738304
4361
Beyaz insanların nereye, niye ve nasıl kaçtığını öğrenmek için
12:22
to learn where, why, and how white people are fleeing,
181
742689
5087
iki yıllık, 44.000 kilometrelik bir geziye giriştim;
12:27
but I didn't expect to have so much fun on my journey.
182
747800
2742
ancak gezimde bu kadar eğlenmeyi beklemiyordum.
12:30
(Laughter)
183
750566
1007
(Gülüşmeler)
12:31
I didn't expect to learn so much about myself.
184
751597
2890
Kendim hakkında bu kadar çok şey öğrenmeyi beklemiyordum.
12:35
I don't expect I'll be living in a Whitopia --
185
755408
3448
Bir Whitopia'da yaşamayı beklemiyorum,
12:38
or a Blacktopia, for that matter.
186
758880
2111
hatta bir Blacktopia (siyah ütopya)'da.
12:41
I do plan to continue golfing every chance I get.
187
761792
3409
Fırsat buldukça golf oynamaya devam etmeyi planlıyorum.
12:45
(Laughter)
188
765225
1562
(Gülüşmeler)
12:46
And I'll just have to leave the guns and megachurches back in Whitopia.
189
766811
4625
Silahları ve mega kiliseleri Whitopia'da bırakmak zorundayım.
12:52
Thank you.
190
772714
1152
Teşekkürler.
12:53
(Applause)
191
773890
6086
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7