Why we need gender-neutral bathrooms | Ivan Coyote

Çeviri: Meric Aydonat Gözden geçirme: Sancak Gülgen

There are a few things that all of us need.

Hepimizin ihtiyaç duyduğu bazı şeyler vardır.

We all need air to breathe.

Nefes almak için havaya ihtiyaç duyarız.

We need clean water to drink.

İçmek için temiz suya ihtiyaç duyarız.

We need food to eat. We need shelter and love.

Yemek için besine ihtiyaç duyarız. Sevgiye ve barınmaya ihtiyaç duyarız.

You know. Love is great, too.

Bilirsiniz, sevgi de harikadır.

And we all need a safe place to pee.

Çişimizi yapmak için de güvenli bir yere ihtiyaç duyarız.

(Laughter) Yeah?

(Gülüşmeler) Öyle değil mi?

As a trans person who doesn't fit neatly into the gender binary,

İkili cinsiyet sistemine tam olarak uymayan trans bir birey olarak

if I could change the world tomorrow

dünyayı kendim için daha kullanışlı

to make it easier for me to navigate,

bir yere dönüştürme fırsatım olsa,

the very first thing I would do

ilk yapacağım,

is blink and create single stall, gender-neutral bathrooms

gözümü kapayıp bütün umumi alanlara

in all public places.

tekli, cinsiyetsiz tuvaletler koymak olurdu.

(Applause)

(Alkış)

Trans people and trans issues,

Trans bireyler ve trans sorunları,

they've been getting a lot of mainstream media attention lately.

son zamanlarda medyanın oldukça ilgisini çekiyor.

And this is a great and necessary thing,

Bu harika ve gerekli bir şey,

but most of that attention has been focused

ancak ilginin çoğu

on a very few individuals,

zengin ve oldukça ünlü

most of whom are kinda rich

birkaç kişinin üzerinde

and pretty famous,

yoğunlaşmış durumda.

and probably don't have to worry that much anymore about where they're going to pee

Bu kişilerin büyük olasılıkla devlet üniversitelerinde dersler arasında

tuvalete gitme veya devlet okullarında beden eğitimi

in between classes at their community college,

or where they're going to get changed into their gym strip

dersleri için nerede üzerlerini değiştirecekleri konusunda

at their public high school.

endişe duymalarına gerek yok.

Fame and money insulates these television star trans people

Ün ve para bu televizyon yıldızı

from most of the everyday challenges

trans bireyleri, toplumun geri kalanı olan bizlerin

that the rest of us have to tackle on a daily basis.

her gün karşılaştıkları zorluklardan uzaklaştırıyor.

Public bathrooms.

Umumi tuvaletler.

They've been a problem for me since as far back as I can remember,

Hatırlayabildiğim kadar uzun zamandır benim için sorun oluşturuyorlar:

first when I was just a little baby tomboy

önce minik bir erkek fatma iken

and then later as a masculine-appearing, predominantly estrogen-based organism.

sonra da erkek görünümlü ancak östrojen ağırlıklı bir organizma iken.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Now, today as a trans person, public bathrooms and change rooms

Bugün trans bir birey olarak, umumi tuvaletler ve soyunma odaları

are where I am most likely to be questioned or harassed.

en sık sorgulandığım ve taciz edildiğim yerler.

I've often been verbally attacked behind their doors.

Kapılar ardında sıklıkla sözlü tacizle karşılaşıyorum.

I've been hauled out by security guards with my pants still halfway pulled up.

Pantolonumu daha tam çekememişken güvenlik görevlilerince sürüklendiğim oldu.

I've been stared at, screamed at, whispered about,

Bana şimdiye kadar dik dik bakıldı, çığlık atıldı, benimle ilgili fısıldaşmalar oldu,

and one time I got smacked in the face by a little old lady's purse

bir keresinde de yaşlı bir hanımın minik çantasını suratıma yedim,

that from the looks of the shiner I took home that day

o gün eve götürdüğüm moruğumdan çantanın içinde

I am pretty certain contained at least 70 dollars of rolled up small change

bozukluklar halinde en az 70 dolar olduğundan

and a large hard candy collection.

ve zengin bir sert şeker koleksiyonu olduğundan eminim.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And I know what some of you are thinking,

Bazılarınızın ne düşündüğüni biliyorum

and you're mostly right.

ve büyük ölçüde haklısınız.

I can and do just use the men's room most of the time these days.

Bugünlerde çoğunlukla erkek tuvaletini kullanabilirim ve kullanıyorum.

But that doesn't solve my change room dilemmas, does it?

Ama bu, benim soyunma odası sorunumu çözmüyor, öyle değil mi?

And I shouldn't have to use the men's room because I'm not a man.

Erkek tuvaletini kullanmak zorunda da olmamalıyım, çünkü erkek değilim.

I'm a trans person.

Trans bir bireyim.

And now we've got these fearmongering politicians

Şimdi de bu korkudan beslenen politikacıların

that keep trying to pass these bathroom bills.

tuvalet yasa tasarılarıyla uğraşıyoruz.

Have you heard about these?

Bunları duydunuz mu?

They try to legislate to try and force people like myself

Benim gibileri, doğduklarında onlara atanmış cinsiyetlerine

to use the bathroom that they deem most appropriate

en uygun olan tuvaletleri

according to the gender I was assigned at birth.

kullanmalarına zorlamalaya çalışıyorlar.

And if these politicians ever get their way,

Bu politikacılar

in Arizona or California or Florida

Arizona'da, Kaliforniya'da, Florida'da

or just last week in Houston, Texas,

veya daha geçen hafta Houston, Texas'ta

or Ottawa,

veya Ottawa'da denediklerini başarırlarsa,

well then, using the men's room will not be a legal option for me either.

erkek tuvaletini kullanmak benim için de yasal bir seçenek olmayacak.

And every time one of these politicians brings one of these bills to the table,

Bu politikacılar her buna benzer bir konuyu masaya getirdiklerinde,

I can't help but wonder, you know,

bu gibi kanunları nasıl uygulatacaklarını

just who will and exactly how would we go about enforcing laws like these. Right?

düşünmekten kendimi alamıyorum.

Panty checks?

Külot kontrolü?

Really.

Gerçekten.

Genital inspections outside of bath change rooms at public pools?

Umumi havuzların soyunma odaları girişinde cinsel organ kontrolü?

There's no legal or ethical or plausible way

Bunun gibi kanunları uygulatmak için yasal, etik veya olabilir

to enforce laws like these anyway.

hiçbir yol zaten yok.

They exist only to foster fear

Sadece korku ve transfobiyi

and promote transphobia.

tetiklemeye yarıyorlar.

They don't make anyone safer.

Kimseyi daha güvenli yapmıyorlar.

But they do for sure make the world more dangerous for some of us.

Ama kesinlikle bazılarımız için dünyayı daha tehlikeli bir hale getiriyorlar.

And meanwhile, our trans children suffer.

Bu sırada da trans çocuklarımız acı çekiyorlar.

They drop out of school, or they opt out of life altogether.

Okullarını veya bazen hayatlarını bırakıyorlar.

Trans people, especially trans and gender-nonconforming youth

Trans bireyler, özellikle de trans ve cinsiyet normlarına uymayan gençler

face additional challenges when accessing pools and gyms,

havuzlarda ve spor salonlarında,

but also universities,

hatta üniversitelerde, hastanelerde,

hospitals, libraries.

kütüphanelerde ek sorunlarla karşılaşıyorlar.

Don't even get me started on how they treat us in airports.

Hava alanlarında ne çektiğimizi hiç anlatmayacağım.

If we don't move now

Bu yerlerin tamamen açık olması

to make sure that these places

ve herkesin erişimine olanak sağlaması

are truly open and accessible to everyone,

için şimdi harekete geçmezsek,

then we just need to get honest

artık dürüst olup

and quit calling them public places.

buralara umumi yerler demekten vazgeçmemiz gerekiyor.

We need to just admit

Kabul etmeliyiz ki

that they are really only open for people

aslında oralar sadece iki cinsiyet kutucuğundan birine

who fit neatly into one of two gender boxes,

tam olarak uyan bireyler için var,

which I do not.

ben de onlardan biri değilim.

I never have.

Hiçbir zaman olmadım.

And this starts very early.

Bu çok erken başlıyor.

I know a little girl. She's the daughter of a friend of mine.

Küçük bir kız tanıyorum. Bir arkadaşımın kızı.

She's a self-identified tomboy.

Kendisini erkek fatma olarak görüyor.

I'm talking about cowboy boots

Kovboy botları, sarı Caterpillar oyuncak kamyonları,

and Caterpillar yellow toy trucks and bug jars, the whole nine yards.

böcek kavanozları falan var.

One time I asked her what her favorite color was.

Bir keresinde en sevdiği rengi sordum.

She told me, "Camouflage."

"Kamuflaj." dedi.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

So that awesome little kid,

Bu harika çocuk,

she came home from school last October

geçen ekim ayında anaokulundan

from her half day of preschool

pantonunu ıslatmış olarak geldi

with soggy pants on because the other kids at school were harassing her

çünkü okulundaki diğer kızlar,

when she tried to use the girls' bathroom.

kızlar tuvaletini kullandığında onu rahatsız ediyorlardı.

And the teacher had already instructed her to stay out of the boys' bathroom.

Öğretmeni de erkekler tuvaletinden uzak durmasını söylemişti.

And she had drank two glasses of that red juice

Cadılar Bayramı partisindeki

at the Halloween party,

kırmızı sudan iki bardak içmişti,

and I mean, who can resist that red juice, right? It's so good.

kimse de onu suçlamayamazdı.

And she couldn't hold her pee any longer.

Çişini de daha fazla tutamamıştı.

Her and her classmates were four years old.

O ve sınıf arkadaşları dört yaşındalar.

They already felt empowered enough

Umumi denilen tuvaletleri kullanmasını

to police her use of the so-called public bathrooms.

kontrol etme gücünü o yaşta kendilerinde buluyorlar.

She was four years old.

Dört yaşındaydı

She had already been taught the brutal lesson

ve anaokulunda kapısında

that there was no bathroom door at preschool

onun gibileri temsil eden bir işaret olan tuvaletler

with a sign on it that welcomed people like her.

olmadığı dersini öğrendi.

She'd already learned that bathrooms were going to be a problem,

Öğrendi ki tuvaletler hayatı boyunca onun için sorun oluşturacaktı

and that problem started with her

ve bu sorun onun

and was hers alone.

ve sadece onun sorunuydu.

So my friend asked me to talk to her little daughter,

Arkadaşım küçük kızıyla konuşmamı istedi,

and I did.

ben de konuştum.

I wanted to tell her

Ona annesiyle birlikte

that me and her mom were going to march on down

okuluna gideceğimizi

ve onlarla konuşacağımızı, derdinin böyle çözüleceğini söylemek istedim,

and talk to that school, and the problem was going to go away,

but I knew that wasn't true.

ama bunun doğru olmadığını biliyordum.

I wanted to tell her that it was all going to get better when she got older,

Büyüyünce bu sorunun geçeceğini söylemek istedim,

but I couldn't.

ama diyemedim.

So I asked her to tell me the story of what had happened,

Ondan ne olduğunu

asked her to tell me how it made her feel.

ve nasıl hissettiğini anlatmasını istedim.

"Mad and sad,"

"Kızgın ve üzgün."

she told me.

dedi.

So I told her

Ona yalnız olmadığını

that she wasn't alone

söyledim,

and that it wasn't right what had happened to her,

başına gelenlerin doğru olmadığını.

and then she asked me if I had ever peed in my pants before.

Sonra bana hiç altıma yapıp yapmadığımı sordu.

I said yes, I had,

Evet, yaptım, dedim,

but not for a really long time.

ama uzun zamandır yapmıyorum.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Which of course was a lie,

Bu, tabii ki yalandı,

because you know how you hit, like, 42 or 43,

çünkü bilirsiniz, 42, 43 yaşlarına geldiğinizde,

and sometimes you just, I don't know, you pee a little bit

bazen öksürünce veya hapşırınca,

when you cough or sneeze,

merdiven çıkarken veya gerinirken

when you're running upstairs, or you're stretching.

birazcık çiş kaçırırsınız.

Don't lie.

Kimseyi kandırmayın.

It happens. Right?

Olur, öyle değil mi?

She doesn't need to know that, I figure.

Ona bunu söylemenin gereği yok diye düşündüm.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

I told her, when you get older, your bladder is going to grow bigger, too.

Ona büyüyünce idrar kesesinin de büyüdüğünü söyledim,

When you get old like me,

benim gibi büyüdüğünde

you're going to be able to hold your pee for way longer,

çişini daha uzun süre tutabilecekti,

I promised her.

ona söz verdim.

"Until you can get home?"

"Eve gidene kadar da mı?"

she asked me.

diye sordu.

I said, "Yes,

"Evet." dedim.

until you can get home."

"Eve gidene kadar da."

She seemed to take some comfort in that.

Bu, onu biraz rahatlatmış gibiydi.

So let's just build some single stall, gender-neutral bathrooms

Bunun için artık cinsiyetsiz, tek kişilik tuvaletler yapalım,

with a little bench for getting changed into your gym clothes.

içeride kıyafet değiştirmek için ufak tabureler de olsun.

We can't change the world overnight

Çocuklarımız için dünyayı bir günde değiştiremeyiz

for our children,

ama onlara

but we can give them a safe and private place

bir dakikalığına da olsa

to escape that world,

bu dünyadan kaçabilecekleri

if only for just a minute.

güvenli ve onlara özel yerler verebiliriz.

This we can do.

Bunu yapabiliriz.

So let's just do it.

Yapalım da.

And if you are one of those people who is sitting out there right now

Kafasında bunu yapmamak için, bundan öncelikli olan daha başka şeyler

already coming up with a list of reasons in your head why this is not a priority,

olduğuna dair bir nedenler listesi oluşturanlardansanız,

or it's too expensive,

çok pahalı

or telling yourself that giving a trans person a safe place to pee

veya trans bireylere işeyecek

or get changed in

veya üstlerini değiştirecek bir yer vermenin

supports a lifestyle choice that you feel offends your morality,

sizin ahlakınıza,

erkekliğinize,

or your masculinity,

dini inanışlarınıza zarar vereceğini düşünenlerdenseniz,

or your religious beliefs,

then let me just appeal

kalbinizin dünyanın geri kalanıyla

to the part of your heart that probably, hopefully,

umarım büyük olasılıkla ilginenen kısmına

does care about the rest of the population.

seslenmek istiyorum.

If you can't bring yourself to care enough about people like me,

Benim gibi insanlara yeterince empati yapamıyorsanız,

then what about women and girls

peki ya vücutlarıyla sorunlar yaşayan

with body image issues?

kızlar ve kadınlara da empati yapamıyor musunuz?

What about anyone with body image stuff going on?

Vücutlarının görünüşüyle sorunlar yaşayanlara?

What about that boy at school who is a foot shorter than his classmates,

Peki ya sınıf arkadaşlarından 10 santim kısa olan, sesi henüz kalınlaşmamış

whose voice still hasn't dropped yet? Hey?

oğlan çocuğu?

Oh, grade eight,

8. sınıf,

what a cruel master you can be.

ne kadar acımasızsınız.

Right?

Öyle değil mi?

What about people with anxiety issues?

Peki ya anksiyete sorunları çekenler?

What about people with disabilities or who need assistance in there?

Peki ya engelliler veya orada yardıma ihtiyaç duyanlar?

What about folks with bodies who, for whatever reason,

Peki ya vücutları

don't fit into the mainstream idea of what a body should look like?

ana akımın normal kabul ettiğinden ne nedenle olursa olsun farklı gözükenler?

How many of us still feel shy

Kaçımız halen

or afraid to disrobe in front of our peers,

başkalarının yanında soyunmaktan çekiniyor ve korkuyoruz

and how many of us allow that fear

ve bu korkunun bizi fiziksel egzersiz kadar

to keep us from something as important

önemli bir şeyden

as physical exercise?

uzak tutmasına izin veriyoruz?

Would all those people not benefit

Bütün bu insanlar tek kişilik

from these single stall facilities?

tuvaletlerden yararlanmazlar mı?

We can't change transphobic minds overnight,

Transfobik zihinleri bir gecede değiştiremeyiz,

but we can give everybody

ama herkese

a place to get changed in

üzerlerini değiştirebilecekleri

so that we can all get to work

ve hepimiz için

making the world safer

dünyayı daha güvenli bir yer yapacak

for all of us.

bir yer verebiliriz.

Thank you for listening.

Dinlediğiniz için teşekkürler.

(Applause)

(Alkış)

Thank you.

(Teşekkürler)

(Applause)

(Alkış)