Intimate photos of a senior love triangle | Isadora Kosofsky

74,096 views ・ 2018-10-19

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Oğulcan Coşar Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:12
Jeanie, Will and Adina are three senior citizens
0
12881
3651
Jeanie, Will ve Adina, özel bir ilişkiyle
00:16
connected by a special relationship.
1
16556
2824
bağlı olan üç ihtiyar vatandaş.
00:19
They view their bond as a shield from the loneliness of aging.
2
19873
4020
Aralarındaki bağı yaşlanmanın yalnızlığından koruyan
bir kalkan olarak görüyorlar.
00:24
I first met them at a retirement home in Los Angeles,
3
24418
3057
Onlarla ilk kez 3 yıl fotoğrafçılık yaptığım
00:27
where I had been photographing for three years.
4
27499
3046
Los Angeles'da bir huzurevinde tanıştım.
00:30
I saw as they approached the gate one night,
5
30569
2675
Bir gece kapıya yaklaştıklarında onları gördüm
00:33
and felt an immediate connection to them.
6
33268
2733
ve onlara aniden bağlandığımı hissettim.
00:36
Although I didn't know the details of their love triangle,
7
36522
3912
Aşk üçgenlerinin ayrıntılarını bilmiyor olmama rağmen
00:40
I intuitively felt that I had to find out who they were.
8
40458
4198
onları tanımak zorunda oluğumu derinden hissettim.
00:45
Questioning a nurse a day later, she said to me,
9
45379
3817
Ertesi gün onları hemşireye sorduğumda
00:49
"Oh, you're talking about the threesome."
10
49220
2953
"He, üçlü seksi mi soruyorsun." dedi
00:52
(Laughter)
11
52197
1181
(Gülme)
00:53
I was intrigued.
12
53402
1532
Bu ilgimi çekmişti.
00:54
(Laughter)
13
54958
2745
(Gülme)
00:57
The trio set out on a daily adventure to coffee and doughnut shops,
14
57727
4096
Üçlü günlerini kafelerde, donat dükkanlarında, duraklarda
01:01
bus stops and street corners.
15
61847
1933
ve cadde köşelerinde geçiriyordu.
01:04
I soon learned that the purpose of these outings was solace
16
64188
3945
Çok geçmeden öğrendim ki bütün bunları
avunmak ve bir amaç bulmak için yapıyorlardı.
01:08
and a search for meaning.
17
68157
1857
01:10
The trio sought to combat their alienation
18
70038
3230
Üçlü, yabancılaşma ile savaşlarını
01:13
by literally integrating themselves in public streets.
19
73292
3777
sokaklarda açıkça birbirlerine yakınlaşarak veriyorlardı.
01:17
Yet, even when arm in arm, no one saw them.
20
77480
4807
Fakat, kol kola olduklarında bile kimse onları görmüyordu.
01:22
We often think that as we age, we lose the desires held in our youth.
21
82893
5168
Biz genellikle yaşlandıkça gençken olan arzularımızı kaybettiğimizi düşünürüz.
01:28
Actually, as a teenage photojournalist when I met the trio,
22
88085
4159
Aslında genç bir foto muhabir olarak üçlüyle tanıştığımda
01:32
I saw their behavior as a mirror
23
92268
2406
davranışlarını, benimde taşıdığım dışlanma korkusu ve yakınlık arzusunun
01:34
to the fears of exclusion and desires for intimacy
24
94698
4182
01:38
that I also carried.
25
98904
1889
aynası olarak gördüm.
01:41
I related to their invisibility,
26
101196
2707
Onların bu görünmezliğini çocukluğumdaki acı ile bağdaştırdım.
01:43
which pained me during my childhood
27
103927
2483
01:46
but has become my greatest asset as an immersive documentarian,
28
106434
5072
Görünmezlik hissi benim başarılı bir belgeselci olmamı sağladı.
01:51
because I can just fade into my empathy.
29
111530
3086
Çünkü bana duygularımı kontrol edebilme yeteneği kazandırdı.
01:55
As we walked down the streets of Hollywood,
30
115498
2071
Hollywood'un sokaklarında ilerlerken
01:57
in a neighborhood of screenwriters, actors and filmmakers,
31
117593
3468
senaryo yazarlarının, aktörlerin ve film yapımcılarının bulunduğu mahallede
02:01
the trio assumed the invisibility that each senior does.
32
121085
4338
üçlü, her ihtiyarın yaptığı gibi görünmezliği üstlendi.
02:05
I would ask myself,
33
125800
1880
Kendi kendime sormuşumdur:
02:07
"How is it that no one else sees these three human beings?
34
127704
4270
"Bu üç insan evladını neden kimse görmüyor?
02:12
Why is it that I am the only one who sees them?"
35
132300
3793
Neden onları görebilen sadece benim?"
02:16
Years later, as I began to share this work with the public,
36
136871
3619
Yıllar sonra çektiklerimi halk ile paylaşmaya başladığımda
02:20
I noticed that people are largely uncomfortable with this story.
37
140514
4198
insanların bu hikayeden çok rahatsız olduklarını fark ettim.
02:24
Perhaps it is because the trio doesn't assume conventional notions
38
144736
4579
Belki de bu rahatsızlığın nedeni üçlünün,
02:29
associated with love, romance or partnership.
39
149339
3817
aşk, romantizm ve ilişkiyle ilgili geleneksel fikirleri üstlenmemeleriydi.
02:33
They were unseen in public and shunned by their peers.
40
153617
3962
Halk arasında görülmediler ve akranları tarafından uzaklaştırıldılar.
02:37
They wanted to belong somewhere
41
157898
2420
Bir yere ait olmak istiyorlar ama yalnızca birbirlerine ait olabiliyorlardı.
02:40
but only seemed to belong with each other.
42
160342
2800
02:43
I wanted to belong somewhere, too.
43
163445
2450
Ben de bir yere ait olmak istemiştim.
02:45
And my camera has been a catalyst for me to belong everywhere.
44
165919
4266
Fotoğraf makinem her yere ait olmamı sağladı.
02:50
But beyond challenging sociocultural norms about the elderly,
45
170744
3873
Üçlü geleneksel düşünceleri yıkmış, yaşlıların da korkabildiğini göstermişti.
02:54
the trio sheds light on fear of remoteness.
46
174641
3341
02:58
At the end of each day, they return to their respective retirement homes.
47
178411
4634
Her günün sonunda huzurevinde bireysel odalarına dönüyorlardı.
03:03
Under the surface of their aloneness,
48
183580
2834
Yalnızlıklarının altında kendi yaşıtlarıyla bir olma arzusu vardı.
03:06
there is a desire for community, for their people.
49
186438
4406
03:11
There was a sense that they were each yearning for their tribe,
50
191315
4294
Üçü de bir topluluğa ait olmaya açtı
03:15
but that comfort comes with compromise,
51
195633
2912
bu rahatlık ancak uzlaşma ile sağlanıyordu
03:18
because Will cannot commit to one woman.
52
198569
2817
çünkü, Will bir kadına bağlanamıyordu.
03:22
Sitting with Jeanie one day in her apartment, she said to me,
53
202051
3968
Bir gün Jeanie ile apartmanında otururken;
03:26
"Sharing Will is a thorn in your side.
54
206043
3365
"Will'i paylaşmak çok acı verici.
03:29
A relationship between a man and a woman is private.
55
209432
4138
Bir erkek ve kadının ilişkisi özeldir.
03:33
It is a couple, not a trio."
56
213926
2960
İlişki çifttir, üçlü değil." dedi
03:37
My process is to essentially become the people I document
57
217926
3373
Benim sürecim yılları bir gözlemci-işgalci olarak
03:41
by spending years with them as an observer-occupant,
58
221323
3849
belgelediğim insanlarla geçirerek onlardan biri olmak,
03:45
to create a safe space, to then become hidden in plain sight.
59
225196
4483
güvenli bir alan yaratıp görünürden uzak olmak.
03:50
I was about 17 when I met the trio,
60
230315
2540
Ben üçlüyle tanıştığımda henüz 17 yaşındaydım
03:52
and I shadowed them for four years.
61
232879
2333
ve onları 4 yıl boyunca izledim.
03:55
We actually see, in the breakdown of social development,
62
235784
3190
Aslında, toplumsal gelişimin bozulmasında
03:58
that adolescence and old age look strikingly alike,
63
238998
4380
ergenlik ve yaşlılığın çarpıcı biçimde benzer olduğunu görüyoruz
04:03
because both are periods of identity confusion.
64
243402
3342
çünkü ikisi de kimlik karışıklığı dönemleri.
04:07
I identified with the women.
65
247680
2198
Ben kimliğimi kadın olarak tanımladım
04:10
But also with Will, who made me aware of the divide in me.
66
250220
5261
ama aynı zamanda, içimdeki ikilemi fark etmemi sağlayan Will olarak da.
04:15
The schism that we each often have
67
255505
3208
Çoğumuzun içinde bulunduğu arzularımız ve durumumuzun gerçekliği arasındaki ikilem.
04:18
about what we crave and the actuality of our situation.
68
258737
4330
04:23
Before shooting this series,
69
263847
1850
Belgeseli çekmeden önce ben de aynı anda birbirlerini tanıyan
04:25
I was also in love with two different people who knew about each other,
70
265721
3665
iki farklı insanı seviyordum
04:29
being the object over which they fought.
71
269410
2667
onların uğruna savaştığı bir objeydim.
04:32
But I also knew what it was like to be at the base of the triangle,
72
272411
3992
Ama üçgenin alt tabanında Jeanie ve Adina gibi olmak nasıl biliyordum
04:36
like Jeanie or Adina,
73
276427
1722
04:38
asking myself,
74
278173
1658
Kendi kendime neden yeterli olamadığımı soruyordum.
04:39
"Why aren't I enough?"
75
279855
2849
04:43
I would look through my viewfinder and see three elderly figures,
76
283442
3945
Kadrajıma bakıp üç yaşlı figürü görüyor ve yaştan bağımsız olarak her birimizin
04:47
and it became impossible to deny that regardless of age,
77
287411
4381
bu eksiği başka insanlarla tamamlama peşinde olduğumuzu inkar etmek
04:51
we were each in pursuit of filling the proverbial hole through other people.
78
291816
5112
imkansız hale geliyordu.
04:58
Perhaps the discomfort of looking at Jeanie, Will and Adina's story
79
298305
4413
Belki de Jeanie, Will ve Adina'nın hikayesine bakmanın verdiği rahatsızlık
05:02
is truly a reminder that even at the end of life,
80
302742
5065
hayatın sonunda bile kendimiz için hayal ettiğimiz kurguya
belki de asla ulaşamayabileceğimizin bir hatırlatmasıdır.
05:07
we may never reach the fantasy we have envisioned for ourselves.
81
307831
5251
05:13
Thank you for listening.
82
313548
1196
Dinlediğiniz için teşekkürler.
05:14
(Applause)
83
314768
5112
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7