Shaka Senghor: Why your worst deeds don't define you | TED

Shaka Senghor: Neden yaptığınız en kötü eylemler sizi tanımlamaz

179,369 views

2014-06-23 ・ TED


New videos

Shaka Senghor: Why your worst deeds don't define you | TED

Shaka Senghor: Neden yaptığınız en kötü eylemler sizi tanımlamaz

179,369 views ・ 2014-06-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Melisa McDermott Gözden geçirme: Berfin Nur Şahin
00:12
Twenty-three years ago,
0
12790
2605
Yirmi üç yıl önce
00:15
at the age of 19,
1
15395
2755
ben 19 yaşındayken,
00:18
I shot and killed a man.
2
18150
3301
bir adamı silahla öldürdüm.
00:21
I was a young drug dealer
3
21451
2143
Ben çabuk sinirlenen ve
00:23
with a quick temper
4
23594
2369
otomatik tabancası olan
00:25
and a semi-automatic pistol.
5
25963
4055
bir uyuşturucu satıcısıydım.
00:30
But that wasn't the end of my story.
6
30018
2771
Ama bu benim hikayemin sonu değildi.
00:32
In fact, it was beginning,
7
32789
4141
Aslında, başlangıcıydı
00:36
and the 23 years since
8
36930
2175
ve sonraki 23 yıl
00:39
is a story of acknowledgment,
9
39105
3722
bir tanıma,
00:42
apology and atonement.
10
42827
3483
özür ve telafi hikayesidir.
00:46
But it didn't happen in the way
11
46310
1423
Ama bu hikaye sizin hayal ettiğiniz veya düşündüğünüz
00:47
that you might imagine or think.
12
47733
3294
şekilde olmadı.
00:51
These things occurred in my life
13
51027
1458
Hayatımda meydana gelen olaylar
00:52
in a way that was surprising,
14
52485
2143
özellikle benim için şaşırtıcı
00:54
especially to me.
15
54628
1635
bir şekilde oldu.
00:56
See, like many of you,
16
56263
3141
Bakın, bir çoğunuz gibi,
00:59
growing up, I was an honor roll student,
17
59404
2574
büyürken, onur listesinde,
01:01
a scholarship student,
18
61978
1343
burslu,
01:03
with dreams of becoming a doctor.
19
63321
2604
doktor olma hayalleri kuran bir öğrenciydim.
01:05
But things went dramatically wrong
20
65925
2631
Ama annem le babam ayrıldığında
01:08
when my parents separated
21
68556
2174
ve sonunda boşandığında
01:10
and eventually divorced.
22
70730
3837
her şey ciddi bir şekilde kötüye gitti.
01:14
The actual events are pretty straightforward.
23
74567
2850
Yaşanan olaylar aslında epey açık.
01:17
At the age of 17,
24
77417
2448
17 yaşındayken,
01:19
I got shot three times
25
79865
1645
Detroit'te yaşadığım binanın köşesinde dururken
01:21
standing on the corner of my block in Detroit.
26
81510
4625
üç yerimden vuruldum.
01:26
My friend rushed me to the hospital.
27
86135
2695
Arkadaşım beni hastaneye yetiştirdi.
01:28
Doctors pulled the bullets out,
28
88830
3224
Doktorlar kurşunları çıkardı,
01:32
patched me up,
29
92054
1791
beni derleyip toparladı
01:33
and sent me back to the same neighborhood where I got shot.
30
93845
4371
ve vurulduğum aynı mahalleye geri gönderdi.
01:38
Throughout this ordeal,
31
98216
2755
Bütün bu olanlar sırasında,
01:40
no one hugged me,
32
100971
2060
hiç kimse bana sarılmadı,
01:43
no one counseled me,
33
103031
2370
hiç kimse öğüt vermedi,
01:45
no one told me I would be okay.
34
105401
2940
hiç kimse bana her şeyin iyi olacağını söylemedi.
01:48
No one told me that I would live in fear,
35
108341
2924
Hiç kimse bana korku içinde yaşayacağımı,
01:51
that I would become paranoid,
36
111265
2613
paranoyak olacağımı
01:53
or that I would react hyper-violently
37
113878
2993
ya da vurulamaya karşı aşırı şiddetli davranacağımı
01:56
to being shot.
38
116871
2378
söylemedi.
01:59
No one told me that one day,
39
119249
2821
Kimse bana bir gün,
02:02
I would become the person behind the trigger.
40
122070
4057
tetiğin arkasındaki kişi olacağımı söylemedi.
02:06
Fourteen months later,
41
126127
2674
On dört ay sonra,
02:08
at 2 a.m.,
42
128801
2610
sabaha karşı 2'de,
02:11
I fired the shots
43
131411
1636
bir adamın ölümüne yol açacak
02:13
that caused a man's death.
44
133047
3853
silahı ateş ettim.
02:16
When I entered prison,
45
136900
1910
Hapse girdiğimde,
02:18
I was bitter, I was angry, I was hurt.
46
138810
5507
sert, kızgın, incinmiştim.
02:24
I didn't want to take responsibility.
47
144317
2970
Sorumluluk almak istemiyordum.
02:27
I blamed everybody from my parents
48
147287
2052
Ailemden sisteme kadar,
02:29
to the system.
49
149339
2973
herkesi suçluyordum.
02:32
I rationalized my decision to shoot
50
152312
2212
Ateş etme kararıma bahane buldum
02:34
because in the hood where I come from,
51
154524
2439
çünkü geldiğim mahallede,
02:36
it's better to be the shooter
52
156963
1626
ateş edilen olmaktansa
02:38
than the person getting shot.
53
158589
3312
ateş eden olmak daha iyi.
02:41
As I sat in my cold cell,
54
161901
3322
Soğuk hücremde otururken,
02:45
I felt helpless,
55
165223
1647
kendimi çaresiz hissettim,
02:46
unloved and abandoned.
56
166870
3387
sevilmeyen ve terk edilmiş.
02:50
I felt like nobody cared,
57
170257
3878
Hiç kimsenin umursamadığını hissediyordum,
02:54
and I reacted
58
174135
2019
ve tutsaklığıma karşı
02:56
with hostility to my confinement.
59
176154
3011
düşmanlıkla tepki verdim.
02:59
And I found myself getting
60
179165
1138
Kendimi daha da derin
03:00
deeper and deeper into trouble.
61
180303
2315
bir derde sürüklenirken buldum.
03:02
I ran black market stores,
62
182618
2780
Karaborsa dükkanları işlettim,
03:05
I loan sharked,
63
185398
2719
çok yüksek faiz oranlarında borç para verdim
03:08
and I sold drugs that were illegally smuggled
64
188117
2066
ve hapishaneye kaçak getirilen
03:10
into the prison.
65
190183
1861
uyuşturucuları sattım.
03:12
I had in fact become
66
192044
1570
Ben sonuç olarak
03:13
what the warden of the Michigan Reformatory called
67
193614
2681
Michigan Hapishanesi'ndeki gardiyanın deyimiyle
03:16
"the worst of the worst."
68
196295
2837
"beterin beteri" olmuştum.
03:19
And because of my activity,
69
199132
2325
Ve aktivitelerim yüzünden,
03:21
I landed in solitary confinement
70
201457
2692
hapsedilmemin
03:24
for seven and a half years
71
204149
2429
yedi buçuk yılı boyunca,
03:26
out of my incarceration.
72
206578
3212
tek başıma bir hücreye kapatıldım.
03:29
Now as I see it, solitary confinement
73
209790
1669
Şimdi benim açımdan, tek başına hücreye kapatılmak
03:31
is one of the most inhumane and barbaric places
74
211459
1940
kendinizi içinde bulabileceğiniz
03:33
you can find yourself,
75
213399
2899
en insan dışı ve barbarca yerlerden biridir,
03:36
but find myself I did.
76
216298
2891
ama kendimi orada buldum.
03:39
One day, I was pacing my cell,
77
219189
3511
Bir gün, hücremde volta atarken,
03:42
when an officer came and delivered mail.
78
222700
4517
bir memur gelip postayı getirdi.
03:47
I looked at a couple of letters
79
227217
1737
Bir kaç mektuba
03:48
before I looked at the letter
80
228954
1914
üzerinde oğlumun kargacık burgacık el yazısı olan mektuba bakmadan
03:50
that had my son's squiggly handwriting on it.
81
230868
3062
önce baktım.
03:53
And anytime I would get a letter from my son,
82
233930
1437
Ne zaman oğlumdan bir mektup alsam,
03:55
it was like a ray of light
83
235367
1905
hayal edebileceğiniz en karanlık yerde görülen
03:57
in the darkest place you can imagine.
84
237272
2757
bir ışık demeti gibi geliyordu.
04:00
And on this particular day, I opened this letter,
85
240029
3815
Ve özellikle bu günde, mektubunu açtım
04:03
and in capital letters, he wrote,
86
243844
3106
ve içinde büyük harflerle,
04:06
"My mama told me why you was in prison:
87
246950
3255
"Annem bana senin neden hapiste olduğunu söyledi:
04:10
murder."
88
250205
2694
cinayet." yazmış.
04:12
He said, "Dad, don't kill.
89
252899
1919
Demiş ki, "Baba, öldürme.
04:14
Jesus watches what you do. Pray to Him."
90
254818
5447
Tanrı her yaptığını izliyor. O'na dua et."
04:20
Now, I wasn't religious at that time,
91
260265
1835
Şimdi, ben o sırada dindar değildim,
04:22
nor am I religious now,
92
262100
1707
şu an da değilim,
04:23
but it was something so profound
93
263807
2484
ama oğlumun söylediklerinde
04:26
about my son's words.
94
266291
2762
bir derinlik vardı.
04:29
They made me examine things about my life
95
269063
1622
Sözleri hayatım hakkında daha önce düşünmediğim
04:30
that I hadn't considered.
96
270685
1936
şeyleri gözden geçirmemi sağladı.
04:32
It was the first time in my life
97
272621
1936
Hayatımda ilk defa
04:34
that I had actually thought about the fact
98
274557
1972
oğlumun beni bir katil olarak göreceği
04:36
that my son would see me as a murderer.
99
276529
3666
düşüncesi geçti aklımdan.
04:40
I sat back on my bunk
100
280195
2054
Yatağıma yattım
04:42
and I reflected on something I had read
101
282249
2019
ve [Platon]'dan
04:44
in [Plato],
102
284268
2597
okuduğum bir şey hakkında düşündüm,
04:46
where Socrates stated in "Apology"
103
286865
1975
Sokrates'in savunmasında
04:48
that the unexamined life isn't worth living.
104
288840
4271
incelenmemiş bir hayatın yaşamaya değer olmadığını yazmıştı.
04:53
At that point is when the transformation began.
105
293111
5832
Bu sırada da değişim süreci başladı.
04:58
But it didn't come easy.
106
298943
2920
Ama kolay olmadı.
05:03
One of the things I realized,
107
303920
1844
Fark ettiğim şeylerden biri de,
05:05
which was part of the transformation,
108
305764
2157
ki bu da değişim sürecinin bir parçasıydı,
05:07
was that there were four key things.
109
307921
3742
dört ana temanın bulunmasıydı.
05:11
The first thing was,
110
311663
2307
Birincisi,
05:13
I had great mentors.
111
313970
2313
harika akıl hocalarım vardı.
05:16
Now, I know some of you all are probably thinking,
112
316283
1876
Biliyorum, bazılarınız şuan,
05:18
how did you find a great mentor in prison?
113
318159
3169
hapiste nasıl iyi bir akıl hocası bulabildin ki? diye düşünüyor.
05:21
But in my case,
114
321328
2865
Ama benim için,
05:24
some of my mentors
115
324193
1230
hocalarımın bazıları
05:25
who are serving life sentences
116
325423
1877
müebbet yatıyor
05:27
were some of the best people to ever come into my life,
117
327300
2709
ve bu insanlar hayatıma girebilecek en iyi insanlardı,
05:30
because they forced me to look at my life honestly,
118
330009
3264
çünkü beni hayatıma dürüstçe bakmama zorladılar
05:33
and they forced me to challenge myself
119
333273
1825
ve kendi kendimin karar verme aşamasında
05:35
about my decision making.
120
335098
2515
meydan okumama zorladılar.
05:37
The second thing was literature.
121
337613
4254
İkincisi edebiyattı.
05:41
Prior to going to prison,
122
341867
1743
Hapse girmeden önce,
05:43
I didn't know that there were so many brilliant
123
343610
1997
bu kadar sayıda müthiş siyahi şair, yazar ve filozof
05:45
black poets, authors and philosophers,
124
345607
3281
olduğunu bilmiyordum
05:48
and then I had the great fortune
125
348888
3019
ve sonra da Malcom X'in otobiyografisiyle karşılaşma
05:51
of encountering Malcolm X's autobiography,
126
351907
4167
şansını ele geçirdim
05:56
and it shattered every stereotype I had about myself.
127
356074
4547
ve bu kitap kendim hakkındaki bütün basmakalıplarımı yıktı.
06:00
The third thing was family.
128
360621
2441
Üçüncüsü ise aileydi.
06:03
For 19 years, my father stood by my side
129
363062
4676
19 yıl boyunca, babam benim yanımda
06:07
with an unshakable faith,
130
367738
2429
sarsılmaz bir inançla durdu,
06:10
because he believed that I had what it took
131
370167
1664
çünkü o, bende hayatımı geri döndürecek
06:11
to turn my life around.
132
371831
2294
ışığa sahip olduğuna inandı.
06:14
I also met an amazing woman
133
374125
2893
Ayrıca inanılmaz bir kadınla tanıştım
06:17
who is now the mother of my two-year-old son Sekou,
134
377018
3434
ki o şimdi benim iki yaşındaki oğlum Sekou'nun annesi,
06:20
and she taught me how to love myself
135
380452
2228
ve o bana kendimi sağlıklı bir şekilde
06:22
in a healthy way.
136
382680
4278
sevmeyi öğretti.
06:26
The final thing was writing.
137
386958
2696
Sonuncusu ise yazmaktı.
06:29
When I got that letter from my son,
138
389654
1414
Oğlumdan o mektubu aldığımda,
06:31
I began to write a journal
139
391068
2210
bir günlük tutmaya başladım
06:33
about things I had experienced in my childhood
140
393278
2801
çocukluğumda ve hapiste yaşadığım
06:36
and in prison,
141
396079
2793
şeyler hakkında
06:38
and what it did is it opened up my mind to the idea
142
398872
3266
ve bunun bana yaptığı da aklımı telafi etmek fikrine
06:42
of atonement.
143
402138
2968
açtı.
06:45
Earlier in my incarceration, I had received
144
405106
2082
Hapis zamanımın öncelerinde,
06:47
a letter from one of the relatives of my victim,
145
407188
3807
kurbanlarımdan birinin akrabalarından bir mektup aldım,
06:50
and in that letter,
146
410995
2845
ve o mektubun içinde de,
06:53
she told me she forgave me,
147
413840
1845
onun beni affetiğini,
06:55
because she realized I was a young child
148
415685
1949
çünkü benim şiddet görmüş
06:57
who had been abused
149
417634
1337
ve birçok zorluktan geçmiş
06:58
and had been through some hardships
150
418971
1792
ve sadece birçok kötü karar vermiş
07:00
and just made a series of poor decisions.
151
420763
2738
genç bir çocuk olduğumu farkettiğini söyledi .
07:03
It was the first time in my life
152
423501
2471
Hayatımda ilk defa
07:05
that I ever felt open to forgiving myself.
153
425972
7729
kendimi affetmeye açık hissetmiştim.
07:13
One of the things that happened
154
433701
1244
O deneyimden sonra
07:14
after that experience is that
155
434945
2323
olanlardan bir tanesi de
07:17
I thought about the other men who were incarcerated
156
437268
1888
benimle beraber
07:19
alongside of me,
157
439156
1812
hapsedilen diğer adamları düşünmek
07:20
and how much I wanted to share this with them.
158
440968
2922
ve bunu onlarla ne kadar çok paylaşmak istediğimdi.
07:23
And so I started talking to them about
159
443890
1754
Sonuç olarak onlarla bazı deneyimleri hakkında
07:25
some of their experiences,
160
445644
1927
konuşmaya başladım
07:27
and I was devastated to realize
161
447571
1482
ve şunu fark ettiğimde yıkıldım ki,
07:29
that most of them came from the same abusive environments,
162
449053
3378
adamların bir çoğu şiddet görülen çevrelerden geliyordu,
07:32
And most of them wanted help and they wanted to turn it around,
163
452431
3539
ve çoğu yardım istiyordu ve olanları düzeltmek istiyordu,
07:35
but unfortunately the system
164
455970
1740
ama ne yazık ki şu anda
07:37
that currently holds 2.5 million people in prison
165
457710
3218
2.5 milyon insanı hapiste tutan sistem
07:40
is designed to warehouse
166
460928
2200
insanları rehabilite etmek veya dönüştürmek yerine
07:43
as opposed to rehabilitate or transform.
167
463128
4292
depolamak için yaratılmış.
07:47
So I made it up in my mind
168
467420
1891
O zaman kendi kendime karar verdim ki,
07:49
that if I was ever released from prison
169
469311
1754
eğer hapisten çıkabilirsem
07:51
that I would do everything in my power
170
471065
2457
var gücümü kullanarak
07:53
to help change that.
171
473522
3701
bu durumu değiştireceğim.
07:57
In 2010, I walked out of prison
172
477223
2766
2010 yılında, yirmi yıl sonra ilk defa
07:59
for the first time after two decades.
173
479989
3078
hapisten çıktım.
08:03
Now imagine, if you will,
174
483067
1588
Şimdi düşünün, mesela,
08:04
Fred Flintstone walking into an episode
175
484655
2582
Fred Çakmaktaş'ın bir "Jetgiller"
08:07
of "The Jetsons."
176
487237
2383
bölümüne girdiğini.
08:09
That was pretty much what my life was like.
177
489620
2935
Bu aşağı yukarı benim hayatım gibiydi.
08:12
For the first time, I was exposed to the Internet,
178
492555
3315
İlk defa, İnternetle,
08:15
social media,
179
495870
1736
sosyal meydayla,
08:17
cars that talk like KITT from "Knight Rider."
180
497606
4137
"Knight Rider"daki KITT gibi konuşan arabalarla karşılaştım.
08:21
But the thing that fascinated me the most
181
501743
1784
Ama beni en çok hayran bırakan şey,
08:23
was phone technology.
182
503527
1783
telefon teknolojisiydi.
08:25
See, when I went to prison,
183
505310
1272
Bakın, ben hapse girdiğimde,
08:26
our car phones were this big
184
506582
1775
bizim araba telefonlarımız bu kadardı
08:28
and required two people to carry them.
185
508357
2601
ve taşınması için iki kişiye ihtiyaç vardı..
08:30
So imagine what it was like when I first grabbed
186
510958
2088
Yani benim küçük Blackberry'mi elime aldığım
08:33
my little Blackberry
187
513046
2126
ilk anı hayal edin
08:35
and I started learning how to text.
188
515172
1951
ve mesaj atmayı öğrenmeye başladım.
08:37
But the thing is, the people around me,
189
517123
1667
Ama, etrafımdaki insanlar,
08:38
they didn't realize that I had no idea
190
518790
1596
benim bu kısaltılmış mesajlardan hiç bir fikrim olmadğının
08:40
what all these abbreviated texts meant,
191
520386
2694
farkında değillerdi,
08:43
like LOL, OMG, LMAO,
192
523080
5030
LOL, OMG, LMAO gibi,
08:48
until one day I was having a conversation
193
528110
1742
ta ki bir gün
08:49
with one of my friends via text,
194
529852
2256
bir arkadaşımla mesajlaşırken,
08:52
and I asked him to do something, and he responded back, "K."
195
532108
4031
ondan bir şey yapmasını istedim ve bana "K" ile cevap verdi.
08:56
And I was like, "What is K?"
196
536139
3179
Ve ben de "K de nedir?"
08:59
And he was like, "K is okay."
197
539318
1962
Ve o da "K tamamdır." dedi.
09:01
So in my head, I was like,
198
541280
999
Yani kafamda,
09:02
"Well what the hell is wrong with K?"
199
542279
3018
"Peki K ile sorun nedir?" dedim.
09:05
And so I text him a question mark.
200
545297
2513
Ben de arkadaşıma soru işareti yolladım.
09:07
And he said, "K = okay."
201
547810
3671
Ve o da bana, "K = tamam" dedi.
09:11
And so I tap back, "FU." (Laughter)
202
551481
4689
Ben de ona "FU." yazdım. (Gülüşme)
09:16
And then he texts back, and he asks me
203
556170
1756
Sonra o da bana geri mesaj attı ve
09:17
why was I cussing him out.
204
557926
1674
ona neden küfrettiğimi sordu,
09:19
And I said, "LOL FU,"
205
559600
2660
ve ben de ona, "LOL SA" dedim
09:22
as in, I finally understand.
206
562260
1699
yani sonunda anladım anlamında.
09:23
(Laughter)
207
563959
2037
(Gülüşme)
09:25
And so fast forward three years,
208
565996
3265
Peki, üç yıl ileri saralım
09:29
I'm doing relatively good.
209
569261
1874
fena gitmiyorum.
09:31
I have a fellowship at MIT Media Lab,
210
571135
2678
MIT Media Lab'da bir ortaklığım var,
09:33
I work for an amazing company called BMe,
211
573813
3217
BMe diye inanılmaz bir şirket için çalışıyorum,
09:37
I teach at the University of Michigan,
212
577030
2330
Michigan Üniversitesi'nde öğretmenlik yapıyorum,
09:39
but it's been a struggle
213
579360
1977
ama çok mücadele ettim
09:41
because I realize that there are more
214
581337
1463
çünkü daha çok erkek ve kadının
09:42
men and women coming home
215
582800
1635
bu kadar olanağa sahip olamayacağını
09:44
who are not going to be afforded those opportunities.
216
584435
3161
fark ettim.
09:47
I've been blessed to work with some amazing
217
587596
1805
Bir çok inanılmaz erkek ve kadınla çalışma
09:49
men and women,
218
589401
2684
şansına sahip oldum,
09:52
helping others reenter society,
219
592085
1762
başka insanları topluma geri kazandırmaya yardımcı olduk,
09:53
and one of them is my friend named Calvin Evans.
220
593847
4213
ve bu insanlardan bir de Calvin Evans adındaki arkadaşım.
09:58
He served 24 years for a crime he didn't commit.
221
598060
2955
İşlemediği bir suç için 24 yıl yattı.
10:01
He's 45 years old. He's currently enrolled in college.
222
601015
3768
45 yaşında. Şu anda yüksek okulda okuyor.
10:04
And one of the things that we talked about
223
604783
1724
Ve konuştuğumuz şeylerden biri de
10:06
is the three things that I found important
224
606507
1712
kendi dönüşümümde önemli bulduğum
10:08
in my personal transformation,
225
608219
1620
üç şeydi,
10:09
the first being acknowledgment.
226
609839
1939
birincisi kabullenme.
10:11
I had to acknowledge that I had hurt others.
227
611778
2426
Başkalarına zarar verdiğimi kabullenmeliydim.
10:14
I also had to acknowledge that I had been hurt.
228
614204
2796
Ayrıca kendimin de zarar gördüğünü kabullenmeliydim.
10:17
The second thing was apologizing.
229
617000
2421
İkincisi ise özür dilemek.
10:19
I had to apologize to the people I had hurt.
230
619421
2150
Zarar verdiğim insanlardan özür dilemeliydim.
10:21
Even though I had no expectations of them accepting it,
231
621571
2072
Onların kabul edeceklerinden ümidim olmadığı halde,
10:23
it was important to do because it was the right thing.
232
623643
2752
özür dilemem önemliydi çünkü yapılacak doğru şeydi.
10:26
But I also had to apologize to myself.
233
626395
2959
Ama aynı zamanda kendimden de özür dilemeliydim.
10:29
The third thing was atoning.
234
629354
2817
Üçüncüsü ise telafi etmekti.
10:32
For me, atoning meant
235
632171
1683
Benim için, telafi,
10:33
going back into my community
236
633854
1593
mahalleme geri dönmek
10:35
and working with at-risk youth
237
635447
1543
ve benimle aynı yolda ilerleyen
10:36
who were on the same path,
238
636990
1800
riskli gençlikle çalışmak,
10:38
but also becoming at one with myself.
239
638790
3740
ama aynı zamanda kendimle bir olmaktı.
10:42
Through my experience of being locked up,
240
642530
1764
Kilitli kaldığım zamanki deneyimlerimle,
10:44
one of the things I discovered is this:
241
644294
2181
keşfettiğim şeylerden biri de buydu:
10:46
the majority of men and women
242
646475
1216
tutuklu olan ve bağışlanabilir
10:47
who are incarcerated are redeemable,
243
647691
3421
erkek ve kadınların büyük çoğunluğu,
10:51
and the fact is,
244
651112
1260
ve kesin olan şu ki,
10:52
90 percent of the men and women who are incarcerated
245
652372
2351
hapis erkek ve kadınların yüzde 90'ı
10:54
will at some point return to the community,
246
654723
2688
bir gün eski çevreye geri dönecek,
10:57
and we have a role in determining what kind
247
657411
1915
ve bizim görevimiz ne çeşit erkek ve kadının
10:59
of men and women return to our community.
248
659326
3619
çevremize geri döneceğine karar vermek.
11:02
My wish today
249
662945
2611
Bugün benim dileğim
11:05
is that we will embrace
250
665556
3653
toplu hapsedilmeye karşı
11:09
a more empathetic approach
251
669209
2149
nasıl davrandığımıza
11:11
toward how we deal with mass incarceration,
252
671358
3220
daha fazla empatiyle yaklaşmayı benimsememiz,
11:14
that we will do away with
253
674578
1144
onları hapsedelim ve anahtarı atalım mantalitesinden
11:15
the lock-them-up-and-throw-away-the-key mentality,
254
675722
2315
vazgeçmemiz,
11:18
because it's proven it doesn't work.
255
678037
3923
çünkü bu yöntemin işe yaramadığı kanıtlandı.
11:21
My journey is a unique journey,
256
681960
2453
Benim yolculuğum eşsiz bir yolculuk,
11:24
but it doesn't have to be that way.
257
684413
2665
ama bu söz konusu olmayabilr.
11:27
Anybody can have a transformation
258
687078
2406
Herhangi biri bir dönüşüm geçirebilir
11:29
if we create the space for that to happen.
259
689484
2840
eğer olabilmesi için bir ortam yaratırsak.
11:32
So what I'm asking today
260
692324
1762
Yani bugün sizden istediğim
11:34
is that you envision
261
694086
1707
erkek ve kadınların
11:35
a world where men and women
262
695793
2340
kendi geçmişlerine tutsak olmadığı bir dünya
11:38
aren't held hostage to their pasts,
263
698133
3696
hayal etmenizi,
11:41
where misdeeds and mistakes
264
701829
1433
kötü hareketlerin ve hataların
11:43
don't define you for the rest of your life.
265
703262
2768
sizi hayatınızın sonuna kadar tanımlamadığı bir dünya.
11:46
I think collectively, we can create that reality,
266
706030
3191
Bence hep birlikte, bu gerçekliği yaratabiliriz,
11:49
and I hope you do too.
267
709221
1703
ve umuyorum yapabilirsiniz de.
11:50
Thank you.
268
710924
1766
Teşekkür ederim.
11:52
(Applause)
269
712690
3083
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7