Bart Knols: Cheese, dogs and a pill to kill mosquitoes and end malaria

Bart Knols: Sivrisinekleri öldür, sıtmayı bitir

21,579 views

2015-07-15 ・ TED


New videos

Bart Knols: Cheese, dogs and a pill to kill mosquitoes and end malaria

Bart Knols: Sivrisinekleri öldür, sıtmayı bitir

21,579 views ・ 2015-07-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Ahmet Kurnaz Gözden geçirme: Hulya Uzun
00:12
(Mosquito buzzing)
1
12800
5866
(Sivrisinek vızıltısı)
00:22
(Swat)
2
22040
1200
(Sineklikle vuruş)
00:25
Gotcha.
3
25480
1150
Yakaladım.
00:27
Mosquitoes.
4
27960
1200
Sivrisinekler. Onlardan nefret ediyorum.
00:29
I hate them.
5
29880
1200
Ya siz?
00:32
Don't you?
6
32120
1200
00:33
That awful buzzing sound at night around your ears
7
33960
2616
Gecenin bir yarısı sizi tümüyle çılgına çeviren
00:36
that drives you absolutely crazy?
8
36600
1600
kulaklarınızdaki o berbat vızıldama sesi?
Sivrisineğin derinize bir iğne saplamayı ve kanınızı emmeyi
00:39
Knowing that she wants to stick a needle in your skin
9
39280
2496
00:41
and suck out your blood?
10
41800
1200
istediğini bilmek? Berbat bir şey, değil mi?
00:43
That's awful, right?
11
43520
1200
00:45
In fact, there's only one good thing I can think of when it gets to mosquitoes.
12
45280
4560
Hatta, sivrisinekler hakkında düşünebildiğim sadece
tek iyi bir şey var.
00:51
When they fly into our bedroom at night,
13
51000
1920
Geceyarısı yatak odamıza girdiklerinde,
00:53
they prefer to bite my wife.
14
53800
1334
eşimi ısırmayı tercih ediyorlar.
00:55
(Laughter)
15
55601
1215
00:56
But that's fascinating, right?
16
56840
1456
Ama bu büyüleyici, değil mi?
00:58
Why does she receive more bites than I do?
17
58320
3440
Eşim neden benden daha çok ısırılıyor?
01:02
And the answer is smell,
18
62600
2416
Ve bunun cevabı koku, bedeninin kokusu.
01:05
the smell of her body.
19
65040
1200
Ve her birimiz derimizde sivrisinekleri kendine çeken veya iten
01:07
And since we all smell different and produce chemicals on our skin
20
67120
3856
farklı kimyasallar ürettiğimiz ve farklı koktuğumuz için,
01:11
that either attract or repel mosquitoes,
21
71000
2936
01:13
some of us are just more attractive than others.
22
73960
2680
bazılarımız diğerlerinden çok daha çekici hale gelir.
01:17
So my wife smells nicer than I do, or I just stink more than she does.
23
77360
5240
Yani eşim benden daha hoş kokuyor, ya da ben sadece
ondan daha kötü kokuyorum.
01:23
Either way, mosquitoes find us in the dark by sniffing us out. They smell us.
24
83560
6216
Her iki şekilde de, sivrisinekler bizi karanlıkta
koklayarak buluyorlar. Bizim kokumuzu alıyorlar.
01:29
And during my PhD, I wanted to know exactly
25
89800
3296
Ve doktoramı yaparken, sivrisineklerin, Afrika sıtmalı sivrisineklerinin
geceleri bizi takip etmek için derimizden yayılan
01:33
what chemicals from our skin African malaria mosquitoes use
26
93120
4080
hangi kimyasalları kullandıklarını bilmek istedim.
01:37
to track us down at night.
27
97224
1240
Ve kullandıkları çok geniş bir bileşim yelpazesi var.
01:39
And there's a whole range of compounds that they do use.
28
99680
2640
01:42
And this was not going to be an easy task.
29
102760
2040
Ve bu kolay bir görev olmayacaktı.
01:45
And therefore we set up various experiments.
30
105600
3040
Ve bundan dolayı, çeşitli deneyler hazırladık.
Neden bu deneyleri hazırladık?
01:49
Why did we set up these experiments?
31
109640
2176
01:51
Because half the world's population
32
111840
2296
Çünkü dünya nüfusunun yarısı basit bir sivrisinek ısırığının
01:54
runs the risk of contracting a killer disease like malaria
33
114160
4296
yol açabileceği sıtma gibi ölümcül bir hastalığa
01:58
through a simple mosquito bite.
34
118480
1560
yakalanma riski altında.
02:00
Every 30 seconds, somewhere on this planet,
35
120840
2416
Her 30 saniyede, dünya üzerinde bir yerde,
02:03
a child dies of malaria,
36
123280
2456
bir çocuk sıtma yüzünden ölüyor ve bu sabah Paul Levy
02:05
and Paul Levy this morning, he was talking about the metaphor
37
125760
2896
Amerika Birleşik Devletleri'ne çarpan 727 hakkında bir metafor dile getiriyordu.
02:08
of the 727 crashing into the United States.
38
128680
2496
Afrika'da, her gün yedi büyük boy 747'nin çarpmasına denk
02:11
Well, in Africa, we have the equivalent of seven jumbo 747s
39
131200
5656
02:16
crashing every day.
40
136880
1280
olaylar yaşanıyor.
02:19
But perhaps if we can attract these mosquitoes to traps,
41
139320
3295
Ama eğer bir ihtimal, bu sivrisinekleri kendi kokumuzu kullanarak
02:22
bait it with our smell,
42
142639
1577
tuzağa çekebilirsek, o zaman bu hastalığın yayılmasını
02:24
we may be able to stop transmission of disease.
43
144240
2920
durdurabiliriz.
Şimdi, bu yapbozu çözmek kolay değildi,
02:28
Now, solving this puzzle was not an easy thing,
44
148360
2216
02:30
because we produce hundreds of different chemicals on the skin,
45
150600
2976
çünkü deri üzerinde yüzlerce farklı kimyasal üretiyoruz,
02:33
but we undertook some remarkable experiments
46
153600
2656
ama bu yapbozu gerçekten de çok çabuk çözmemizi sağlayan
bazı harikulade deneylere giriştik.
02:36
that managed us to resolve this puzzle very quickly indeed.
47
156280
3296
02:39
First, we observed that not all mosquito species
48
159600
3336
Başta, tüm sivrisinek türlerinin vücudun aynı bölümünden
02:42
bite on the same part of the body.
49
162960
1920
ısırmadığını gözlemledik. Tuhaf.
02:45
Strange.
50
165600
1216
02:46
So we set up an experiment
51
166840
1576
Biz de çıplak bir gönüllüyü
02:48
where we put a naked volunteer in a large cage,
52
168440
3357
büyük bir kafesin içerisine koyarak bir deney hazırladık
02:51
(Laughter)
53
171821
1015
ve sivrisineklerin vücudun neresinden ısırdıklarını
02:52
and in that cage, we released mosquitoes
54
172860
2436
02:55
to see where they were biting on the body of that person.
55
175320
2680
gözlemlemek için kafesin içine sivrisinekleri saldık.
02:58
And we found some remarkable differences.
56
178600
1960
Ve olağanüstü farklılıklar bulduk.
03:01
On the left here you see the bites
57
181000
3016
Burda solda, gönüllümüzü ısıran
Alman sıtmalı sivrisineklerinin ısırıklarını görüyorsunuz.
03:04
by the Dutch malaria mosquito on this person.
58
184040
2256
03:06
They had a very strong preference for biting on the face.
59
186320
2680
Çok güçlü bir şekilde yüz kısmından ısırmayı tercih ettiler.
03:09
In contrast, the African malaria mosquito
60
189840
2496
Tersine, Afrika sıtmalı sivrisinekleri bu kişinin
bilekleri ve ayaklarını ısırmaya yönelik bir tercih sergilediler
03:12
had a very strong preference for biting the ankles and feet of this person.
61
192360
5176
03:17
And that, of course, we should have known all along,
62
197560
2456
ve tabii ki bunu en başından bilmemiz gerekirdi
03:20
because they're called mosqui-toes, you see?
63
200040
3136
çünkü onların adı mosqui-toes (ayak parmakları), ya? (Kahkahalar)
03:23
(Laughter)
64
203200
1336
03:24
That's right.
65
204560
1216
Bu doğru. (Alkışlar)
03:25
(Applause)
66
205800
2256
Ve böylece ayak kokusu üzerine, insan ayağının
03:28
And so we started focusing on the smell of feet ...
67
208080
4360
03:33
on the smell of human feet,
68
213240
1816
kokusu üzerine yoğunlaşmaya başladık,
ta ki literatürde söylenen inanılmaz bir sözle, tersinden ziyade
03:35
until we came across a remarkable statement in the literature
69
215080
3736
03:38
that said that cheese smells after feet
70
218840
3776
peynirin ayak gibi koktuğuna dair o inanılmaz
03:42
rather than the reverse.
71
222640
1600
sözle karşılaşana kadar. Bir düşünün.
03:44
Think of it.
72
224840
1456
03:46
And this triggered us to do a remarkable experiment.
73
226320
2429
Ve bu bizi olağanüstü bir deney yapmak için tetikledi.
03:48
We tried, with a tiny little piece of Limburger cheese,
74
228773
5043
Fena halde ayak kokan Limburger peynirinden
çok küçük bir parça alarak
03:53
which smells badly after feet,
75
233840
1760
Afrika sıtmalı sivrisineklerini çekmeyi denedik.
03:56
to attract African malaria mosquitoes.
76
236240
2136
03:58
And you know what? It worked.
77
238400
1880
Ve biliyor musunuz? İşe yaradı.
Hatta, o kadar işe yaradı ki şu anda Limburger peyniri aromasının
04:01
In fact, it worked so well
78
241440
2976
04:04
that now we have a synthetic mixture of the aroma of Limburger cheese
79
244440
4536
Tanzanya'da kullanılan yapay bir karışımına sahibiz
04:09
that we're using in Tanzania
80
249000
1776
04:10
and has been shown there
81
250800
1216
ve bu karışımın orda sivrisineklere, insanlardan
04:12
to be two to three times more attractive to mosquitoes than humans.
82
252040
3960
iki ya da üç defa daha çekici geldiği görüldü.
04:16
Limburg, be proud of your cheese,
83
256760
3496
Limburg, peynirinle gurur duy,
04:20
as it is now used in the fight against malaria.
84
260280
3136
çünkü o şimdi sıtmaya karşı savaşta kullanılıyor.
04:23
(Applause)
85
263440
6258
(Alkışlar)
04:30
That's the cheese, just to show you.
86
270279
2120
İşte peynir bu, göstermek istedim.
04:33
My second story is remarkable as well.
87
273399
2481
İkinci hikayem de aynı şekilde olağanüstü.
04:36
It's about man's best friend. It's about dogs.
88
276720
2360
Bu sefer insanın en iyi dostu hakkında. Köpekler hakkında.
04:39
And I will show you how we can use dogs in the fight against malaria.
89
279960
3360
Ve size köpekleri
sıtmaya karşı savaşta nasıl kullanabileceğimizi göstereceğim.
04:44
One of the best ways of killing mosquitoes
90
284880
2856
Sivrisinekleri öldürmenin en iyi yollarından biri
04:47
is not to wait until they fly around like adults
91
287760
3296
yetişkinlerinin etrafta uçup insanları ısırmalarını
ve hastalığı yaymalarını beklememek.
04:51
and bite people and transmit disease.
92
291080
1880
04:53
It's to kill them when they're still in the water as larvae.
93
293800
3400
Onları henüz suda birer larvalarken öldürmek.
04:57
Why?
94
297920
1216
Niçin? Çünkü onlar aynı CIA gibiler.
04:59
Because they are just like the CIA.
95
299160
2360
05:02
In that pool of water, these larvae are concentrated.
96
302480
3976
Su havuzu içindeyken, bu larvalar yoğunlaşmış haldeler.
05:06
They're all together there. They are immobile.
97
306480
2656
Orda hep birlikteler. Hareketsiz duruyorlar.
05:09
They can't escape from that water.
98
309160
1656
Sudan kaçamazlar. Uçamazlar.
05:10
They can't fly.
99
310840
1576
05:12
And they're accessible.
100
312440
2696
Ve erişilebilirler. Sahiden kalkıp bu havuza gidebilir
05:15
You can actually walk up to that pool and you can kill them there, right?
101
315160
4040
ve onları orda öldürebilirsiniz, öyle değil mi?
05:20
So the problem that we face with this
102
320120
3616
Böyle bir kişinin tüm bu üreme yerlerini bulmasını
05:23
is that, throughout the landscape, all these pools of water with the larvae,
103
323760
3896
ve buralara böcek ilacı dökmesini zorlaştıran,
05:27
they are scattered all over the place,
104
327680
1976
karşılaştığımız bu problem, tüm bu alan boyunca bulunan
05:29
which makes it very hard for an inspector like this
105
329680
3216
tüm bu su havuzlarının larvalarla dolu olması,
05:32
to actually find all these breeding sites and treat them with insecticides.
106
332920
3560
bunların her türlü yere dağılmış olmaları.
Ve geçen yıl çok, çok fazla düşündük,
05:37
And last year we thought very, very hard, how can we resolve this problem?
107
337040
4200
bu problemi nasıl çözebilirdik? Ta ki aynı bizim gibi,
05:41
Until we realized that just like us -- we have a unique smell --
108
341960
4456
bizim eşsiz bir kokumuzun olması gibi,
sivrisinek larvalarının da oldukça eşsiz bir kokusu olduğunu keşfedene kadar.
05:46
mosquito larvae also have a very unique smell.
109
346440
3280
05:50
And so we set up another crazy experiment,
110
350480
2176
Ve böylece başka çılgın bir deney hazırladık,
05:52
because we collected the smell of these larvae,
111
352680
2336
çünkü bu larvaların kokularını topladık
ve bez parçalarına koyduk, ve sonra olağanüstü bir şey yaptık.
05:55
put it on pieces of cloth, and then did something very remarkable.
112
355040
3280
05:58
Here we have a bar with four holes
113
358960
2416
Burda dört deliği olan bir çubuğumuz var
06:01
and we put the smell of these larvae in the left hole.
114
361400
2776
ve bu larvaların kokusunu soldaki deliğe yerleştirdik.
06:04
Oh, that was very quick.
115
364200
1216
Aha, oldukça çabuk oldu.
06:05
And then you see the dog. It's called Tweed. It's a border collie.
116
365440
3136
Ve şimdi köpeği görüyorsunuz. Adı Tweed. Border collie cinsi bir köpek.
Delikleri kontrol ediyor ve çoktan etti bile.
06:08
He's examining these holes and now he's got it already.
117
368600
2616
Kontrol deliklerini tekrar koklamaya başlıyor,
06:11
He's going back to check the control holes again,
118
371240
2336
06:13
but he's coming back to the first one,
119
373600
1856
ama ilk deliğe geri geliyor
ve şimdi de o kokuya kilitleniyor,
06:15
and now he's locking into that smell,
120
375480
1816
06:17
which means that now, we can use dogs with these inspectors
121
377320
3616
yani anlaşılıyor ki artık sahadaki sivrisinek
üreme bölgelerini çok daha etkili bir biçimde
06:20
to much better find the breeding sites of mosquitoes in the field,
122
380960
3216
bulabilmek için köpekleri kullanabiliriz
06:24
and therefore have a much bigger impact on malaria.
123
384200
2400
ve böylece sıtma üzerinde çok daha büyük bir etkimiz olabilir.
06:27
This lady is Ellen van der Zweep.
124
387320
1616
Bu kadının adı Ellen van der Zweep. Dünyadaki en iyi köpek eğitimcilerinden biri,
06:28
She's one of the best dog trainers in the world,
125
388960
2239
ve ona göre bundan çok daha fazlasını başarabiliriz.
06:31
and she believes that we can do a lot more.
126
391223
2040
Sıtma paraziti taşıyan insanların, taşımayan insanlara göre
06:34
Since we also know that people that carry malaria parasites
127
394160
3456
06:37
smell different compared to people that are uninfected,
128
397640
2856
farklı bir koku yaydıklarını da bildiğimizden dolayı,
06:40
she's convinced that we can train dogs to find people that carry the parasite.
129
400520
4400
ona göre köpekleri, bu paraziti taşıyan insanları
bulacak şekilde eğitmemiz mümkün.
06:46
That means that in a population where malaria has gone down all the way
130
406800
3416
Bunun anlamı, sıtmanın güç kaybettiği ve
bu paraziti taşıyan oldukça az insanın bulunduğu bir popülasyonda,
06:50
and there's few people remaining with parasites,
131
410240
2416
06:52
that the dogs can find these people,
132
412680
1736
köpekler bu insanları tespit edebilir
06:54
we can treat them with antimalarial drugs and give the final blow to malaria.
133
414440
3896
ve bu kimseleri sıtmaya karşı ilaçla tedavi ederek sıtmaya son darbemizi vurabiliriz.
06:58
Man's best friend in the fight against malaria.
134
418360
2280
İnsanın en iyi dostu, sıtmaya karşı savaşıyor.
Üçüncü hikayem belki daha da olağanüstü
07:02
My third story is perhaps even more remarkable ...
135
422080
2366
ve, söylemeliyim ki, bugüne dek kimseye gösterilmedi.
07:05
and, I should say, has never been shown to the public until today.
136
425280
3476
07:08
(Audience cheers)
137
428780
1001
07:09
Yeah.
138
429805
1200
Evet.
07:11
It's a crazy story, but I believe it's perhaps the best and ultimate revenge
139
431760
4976
Çılgın bir hikaye, ama sivrisineklere karşı en iyi
ve nihai intikamı almamızı sağlayacağına inanıyorum.
07:16
against mosquitoes ever.
140
436760
1200
07:18
In fact, people have told me
141
438440
1496
Hatta, insanlar bana artık sivrisinekler tarafından ısırılmaktan
07:19
that now they will enjoy being bitten by mosquitoes.
142
439960
3480
hoşlandıklarını söylüyorlar.
07:24
And the question of course is,
143
444520
1536
Ve tabii ki burdaki soru, sivrisinekler tarafından ısırılmayı
07:26
what would make someone enjoy being bitten by mosquitoes?
144
446080
3160
güzel kılan şey ne olabilir?
07:29
And the answer I have right here ...
145
449800
2320
Ve cevabı,
hemen burda cebimde,
07:33
in my pocket --
146
453080
1442
07:34
(Laughter)
147
454546
1001
07:35
if I get it.
148
455571
1200
eğer çıkarabilirsem.
07:37
It's a tablet.
149
457960
1200
Bu bir hap, basit bir hap
07:40
A simple tablet,
150
460000
1216
07:41
and when I take it with water ...
151
461240
2360
ve bunu suyla yuttuğum zaman,
07:44
it does miracles.
152
464480
1600
mucizeler gerçekleştiriyor.
07:48
Thank you.
153
468960
1280
Teşekkür ederim.
(İçiyor)
07:56
Now, let me show you how this works.
154
476360
2920
Şimdi size nasıl çalıştığını göstereyim.
07:59
Here in this box, I have a cage
155
479960
2720
Burdaki kutunun içerisinde,
hepsini serbest bırakmaya hazırlandığım
08:04
with several hundred hungry female mosquitoes ...
156
484014
6978
yüzlerce aç, dişi
08:11
(Laughter)
157
491016
1280
08:12
that I'm just about to release.
158
492320
2456
sivrisinekle dolu bir kafes var. (Kahkahalar)
08:14
(Laughter)
159
494800
1776
08:16
Just kidding, just kidding.
160
496600
1341
Sadece şaka, sadece şaka.
08:17
(Laughter)
161
497965
1371
08:19
What I'm going to show you is, I'm gonna stick my arm into it
162
499360
3056
Size göstereceğim şey şu: kolumu içeriye sokacağım
08:22
and I will show you how quickly they will bite.
163
502440
2280
ve size nasıl da çabucak ısırdıklarını göstereceğim.
Başlayalım.
08:25
There we go.
164
505480
1200
Merak etmeyin, bunu laboratuvarda sürekli yapıyorum.
08:27
Don't worry, I do this all the time in the lab.
165
507480
2191
08:30
There we go.
166
510320
1200
İşte böyle. Tamam.
08:32
OK.
167
512560
1200
08:34
Now, on the video --
168
514240
2000
Şimdi, videoda, burdaki videoda,
08:37
on the video here,
169
517320
1816
08:39
I'm going to show you exactly the same thing,
170
519160
2136
size tamamıyla aynı şeyi göstereceğim,
videoda gösterdiklerimin tek farkı, videodakilerin
08:41
except that what I'm showing you on the video
171
521320
2136
08:43
happened one hour after I took the tablet.
172
523480
2800
hapı aldıktan bir saat sonra çekilmiş olması.
08:46
Have a look.
173
526799
1201
Bir göz atın. Çalışmıyor. Tamam. Bunun için üzgünüm.
08:48
That doesn't work.
174
528720
1216
08:49
OK. Sorry about that.
175
529960
1199
08:51
I'm sticking in my arm, I'm giving them a big juicy blood meal,
176
531600
2976
Kolumu sokuyorum, onlara büyük sulu bir kan ziyafeti
08:54
I'm shaking them off, and we follow them through time
177
534600
2496
sunuyorum, onları püskürtüyorum ve onların zaman içerisinde,
çok hasta, gerçekten çok hasta olmalarını
08:57
to see these mosquitoes get very, very sick indeed,
178
537120
2496
08:59
here shown in fast motion.
179
539640
1520
burda hızlı çekimde izliyoruz
09:01
And three hours later, what we see at the bottom of the cage
180
541920
3936
ve üç saat sonra kafesinde dibinde gördüklerimiz
ölü sivrisinekler,
09:05
is dead mosquitoes ...
181
545880
1200
çok ölü sivrisinekler, ve şunu söyleyeceğim, bayanlar ve baylar,
09:08
very dead mosquitoes.
182
548000
1960
09:10
And I'm going to say, ladies and gentlemen,
183
550800
2016
09:12
we have swapped the cards with mosquitoes.
184
552840
2000
sivrisineklerle kartları değişmiş bulunuyoruz.
09:14
They don't kill us. We kill them.
185
554864
3552
Onlar bizi öldürmüyor. Biz onları öldürüyoruz.
09:18
(Applause)
186
558440
7000
(Alkışlar)
Şimdi - (Kahkahalar) -
09:27
Now --
187
567640
1200
09:29
(Laughter)
188
569960
3176
09:33
Maastricht, be prepared.
189
573160
1520
Maastrict, hazırlanın.
Bununla neler yapabileceğimizi bir düşünün.
09:35
Now, think of what we can do with this.
190
575400
1896
09:37
We can actually use this to contain outbreaks
191
577320
2136
Bunu sivrisinek kaynaklı hastalıkların patlak vermesini,
09:39
of mosquito-born diseases, of epidemics, right?
192
579480
3080
salgınları önlemek için kullanabiliriz, öyle değil mi?
Ve daha da iyisi, çok büyük bir alan içerisinde,
09:43
And better still, imagine what would happen
193
583160
2016
üç haftalığına herkesin bu ilacı alması durumunda
09:45
if, in a very large area, everyone would take these drugs, for just three weeks.
194
585200
4200
neler olabileceğini hayal edin.
09:49
That would give us an opportunity
195
589920
1616
Bu bize sıtmayı bir hastalık olarak elimine etmemize
09:51
to actually eliminate malaria as a disease.
196
591560
2120
olanak sağlayacaktır.
Yani peynir, köpekler ve sivrisinekleri öldürmek için bir hap.
09:54
So cheese, dogs and a pill to kill mosquitoes.
197
594360
3936
09:58
That's the kind of out-of-the-box science that I love doing ...
198
598320
2960
Bu benim yapmaya bayıldığım tarzda olağanın dışında düşünmeye yönelik bilim,
insanoğlunun iyiliği için,
10:02
for the betterment of mankind,
199
602160
1976
10:04
but especially for her,
200
604160
1616
ama özellikle onun için, sıtmasız bir dünyada
10:05
so that she can grow up in a world without malaria.
201
605800
3896
büyüyebilmesi için. Teşekkür ederim. (Alkışlar)
10:09
Thank you.
202
609720
1216
10:10
(Applause)
203
610960
1381
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7