This is your brain on communication | Uri Hasson

Çeviri: Isil Malatyali Gözden geçirme: Sancak Gülgen

Imagine that you invented a device

Rüyalarımı, anılarımı, fikirlerimi

that can record my memories,

kaydedebilen ve beyninize

my dreams, my ideas,

gönderebilen bir cihaz

and transmit them to your brain.

icat ettiğinizi hayal edin.

That would be a game-changing technology, right?

Ezber bozan bir teknoloji olurdu, öyle değil mi?

But in fact, we already possess this device,

Aslında zaten böyle bir cihazımız var,

and it's called human communication system

adı da insan iletişim sistemi ve

and effective storytelling.

etkili hikâye anlatımı.

To understand how this device works,

Bu cihazın nasıl çalıştığını anlamak için,

we have to look into our brains.

beyinlerimize bakmamız gerekecek.

And we have to formulate the question in a slightly different manner.

Soruyu da biraz daha farklı formüle etmemiz gerekmekte.

Now we have to ask

Şimdi sormamız gereken,

how these neuron patterns in my brain

beynimde anılarım ve fikirlerimle

that are associated with my memories and ideas

bağlantılı bu sinir hücreleri modellerinin

are transmitted into your brains.

sizin beyninize nasıl aktarılacağıdır.

And we think there are two factors that enable us to communicate.

Sanırım iletişim kurmamızı sağlayan iki unsur bulunmakta.

First, your brain is now physically coupled to the sound wave

İlk olarak beyniniz, benim gönderdiğim

that I'm transmitting to your brain.

ses dalgaları ile eşleşmekte.

And second, we developed a common neural protocol

İkincisi, iletişim kurmamızı sağlayan ortak bir

that enabled us to communicate.

sinirsel protokol geliştirdik.

So how do we know that?

Bunu nasıl mı biliyoruz?

In my lab in Princeton,

Princeton'daki laboratuvarımda,

we bring people to the fMRI scanner and we scan their brains

insanları fMRI (emar) tarayıcılarına sokup hikâye anlatırken ya da

while they are either telling or listening to real-life stories.

gerçek yaşam hikâyeleri dinlerken beyinlerini taradık.

And to give you a sense of the stimulus we are using,

Size, kullandığımız uyaran hakkında fikir sahibi

let me play 20 seconds from a story that we used,

yapmak için çok yetenekli bir hikâye anlatıcısı tarafından anlatılan

told by a very talented storyteller,

bir hikâyeden 20 dakika dinleteceğim.

Jim O'Grady.

Jim O'Grady anlatmakta.

(Audio) Jim O'Grady: So I'm banging out my story and I know it's good,

(Ses) Jim O'Grady: Hikâyemi haykırıyorum, hikâyemin çok güzel olduğunu

and then I start to make it better --

biliyorum ve daha da iyi yapmaya başlıyorum--

(Laughter)

(Gülüşmeler)

by adding an element of embellishment.

onu süsleyerek.

Reporters call this "making shit up."

Muhabirler buna ''zırvalamak'' der.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And they recommend against crossing that line.

Bu çizgiyi geçmeyi önermezler.

But I had just seen the line crossed between a high-powered dean

Fakat çizginin yüksek nüfuzlu bir dekan ve bir pasta saldırısıyla

and assault with a pastry.

kesildiğine şahit oldum.

And I kinda liked it."

Hoşuma gitmedi de değil.''

Uri Hasson: OK, so now let's look into your brain

Uri Hasson: Tamam şimdi beyinlerinize bakalım ve

and see what's happening when you listen to these kinds of stories.

bu tarz hikâyeler dinlerken neler olduğunu görelim.

And let's start simple -- let's start with one listener and one brain area:

Basitten başlayalım -- Bir dinleyici ve bir beyin alanı ile başlayalım:

the auditory cortex that processes the sounds that come from the ear.

duyma merkezi kulaktan gelen sesleri işler.

And as you can see, in this particular brain area,

Göreceğiniz gibi bu özel beyin alanında,

the responses are going up and down as the story is unfolding.

hikâye devam ettikçe, tepkiler aşağı ve yukarı gidiyor.

Now we can take these responses

Şimdi bu tepkileri alıp,

and compare them to the responses in other listeners

aynı beyin alanında diğer dinleyicilerin tepkileri

in the same brain area.

ile kıyaslayabiliriz.

And we can ask:

Sorabiliriz:

How similar are the responses across all listeners?

Tüm dinleyiciler arasında tepkiler ne kadar benzemekte?

So here you can see five listeners.

Burada beş dinleyici görmektesiniz.

And we start to scan their brains before the story starts,

Hikâye başlamadan önce karanlıkta uzanırken ve

when they're simply lying in the dark and waiting for the story to begin.

hikâyenin başlamasını beklerken beyinlerini tarayacağız.

As you can see,

Görebileceğiniz gibi,

the brain area is going up and down in each one of them,

her birinde beyin alanları yukarı ve aşağı hareket etmekte,

but the responses are very different,

ancak tepkiler oldukça farklı ve

and not in sync.

eşzamanlı değiller.

However, immediately as the story is starting,

Bununla birlikte, hikâye başlar başlamaz, anında

something amazing is happening.

hayret verici bir şey oluyor.

(Audio) JO: So I'm banging out my story and I know it's good,

(Ses) JO: Hikâyemi haykırıyorum ve iyi olduğunu biliyorum ve

and then I start to make it --

daha iyi yapmaya--

UH: Suddenly, you can see that the responses in all of the subjects

UH: Aniden, görebileceğiniz gibi deneklerin tümündeki tepkiler

lock to the story,

hikâyeye kitleniyor ve

and now they are going up and down in a very similar way

tüm dinleyicilerde benzer şekilde

across all listeners.

aşağı ve yukarı hareket ediyor.

And in fact, this is exactly what is happening now in your brains

Gerçekte de bu aslında şu anda benim konuşmamı dinlerken

when you listen to my sound speaking.

sizlerin beyinlerine olan şey.

We call this effect "neural entrainment."

Bu etkiye ''sinirsel kenetlenme'' deriz.

And to explain to you what is neural entrainment,

Sizlere sinirsel kenetlenmenin ne olduğundan önce

let me first explain what is physical entrainment.

fiziksel kenetlenmeyi anlatayım.

So, we'll look and see five metronomes.

Bakarız ve beş metronom görürüz.

Think of these five metronomes as five brains.

Bu beş metronomu beş beyin olarak düşünün.

And similar to the listeners before the story starts,

Hikâye başlamadan önce dinleyenlere benzer olarak

these metronomes are going to click,

bu metronomlar klikleyecek,

but they're going to click out of phase.

ancak fazın dışında klikleyecek.

(Clicking)

(Klikliyor)

Now see what will happen when I connect them together

Şimdi bunları bu iki silindire

by placing them on these two cylinders.

koyarak birleştirdiğimde neler olduğuna bakın.

(Clicking)

(Klikliyor)

Now these two cylinders start to rotate.

Şimdi bu iki silindir rotasyona başlıyor.

This rotation vibration is going through the wood

Bu rotasyon titreşimi tahtayı geçecek ve

and is going to couple all the metronomes together.

tüm metronomlarla eşleşecek.

And now listen to the click.

Şimdi klik sesini dinleyin.

(Synchronized clicking)

(Eşzamanlı klik sesleri)

This is what you call physical entrainment.

Bu fiziksel kenetlenmedir.

Now let's go back to the brain and ask:

Şimdi beyine geri dönüp soralım:

What's driving this neural entrainment?

Bu sinirsel kenetlenmeyi sağlayan nedir?

Is it simply the sounds that the speaker is producing?

Sadece hoparlörden gelen sesler mi?

Or maybe it's the words.

Belki de kelimelerdir.

Or maybe it's the meaning that the speaker is trying to convey.

Ya da belki hoparlörün ilettiği anlamdır.

So to test it, we did the following experiment.

Bu nedenle test etmek için aşağıdaki deneyi yaptık.

First, we took the story and played it backwards.

Önce, hikâyeyi sondan başa dinlettik.

And that preserved many of the original auditory features,

Bu birçok duyulan özelliği korudu,

but removed the meaning.

ancak anlamı yok etti.

And it sounds something like that.

Bunun gibi bir şey duyuluyordu.

(Audio) JO: (Unintelligible)

(Ses) JO: (Anlaşılmıyor)

And we flashed colors in the two brains

İki beyin arasındaki renkleri insanlar arasında

to indicate brain areas that respond very similarly across people.

oldukça benzer tepki veren beyin alanlarını göstermek için parlattık.

And as you can see,

Göreceğiniz üzere,

this incoming sound induced entrainment or alignment in all of the brains

bu gelen ses, tüm beyinlerde sesleri işleyen işitme kortekslerindeki

in auditory cortices that process the sounds,

tepki ya da hizalanmayı başlattı.

but it didn't spread deeper into the brain.

Ancak beynin derinliklerine yayamadı.

Now we can take these sounds and build words out of it.

Şimdi bu sesleri kelimelere dönüştürebiliriz.

So if we take Jim O'Grady and scramble the words,

Yani Jim Grady'i alıp kelimeleri karıştırırsak

we'll get a list of words.

bir kelime listemiz olur.

(Audio) JO: ... an animal ... assorted facts ...

(Ses) JO:...bir hayvan... çeşitli gerçekler...

and right on ... pie man ... potentially ... my stories

gerçekte...tart adam... potansiyel olarak...hikâyelerim

UH: And you can see that these words start to induce alignment

UH: Gördüğünüz gibi bu kelimeler erken dil gelişim alanlarında

in early language areas, but not more than that.

uyum yaratabilir ama bundan daha fazlasını değil.

Now we can take the words and start to build sentences out of them.

Şimdi kelimeleri alıp bunlardan cümleler yaratabiliriz.

(Audio) JO: And they recommend against crossing that line.

(Ses) JO: Bu çizgiyi geçmeme tavsiyesinde bulundular.

He says: "Dear Jim, Good story. Nice details.

''Sevgili Jim. Güzel hikâye, Hoş ayrıntılar.

Didn't she only know about him through me?"

Onu benim vasıtamla tanımıyor muydu?'' diyor.

UH: Now you can see that the responses in all the language areas

UH: Şimdi göreceğiniz gibi tüm dil alanlarındaki tepkiler, hangi

that process the incoming language

dilden olursa olsun gelen dili

become aligned or similar across all listeners.

işlerken aynı ya da benzer şekilde hizalanıyor.

However, only when we use the full, engaging, coherent story

Bununla birlikte, sadece tüm, anlamlı, uyumlu hikâyeyi kullandığımızda

do the responses spread deeper into the brain

tepkiler frontal ve yan korteksi de içeren

into higher-order areas,

beynin derinliklerine,

which include the frontal cortex and the parietal cortex,

daha üst sıralara yayılır ve

and make all of them respond very similarly.

hepsini aynı tepkileri verir hâle getirir.

And we believe that these responses in higher-order areas are induced

Tüm dinleyenlerde benzer hâle gelen bu üst düzey alanlardaki

or become similar across listeners

kelimeler ya da seslerden değil,

because of the meaning conveyed by the speaker,

tepkilerin konuşanın ilettiği anlamdan

and not by words or sound.

kaynaklandığını düşünürüz.

And if we are right, there's a strong prediction over here

Eğer haklıysak, burada şöyle güçlü bir tahmin yapabiliriz;

if I tell you the exact same ideas

size tamamıyla aynı fikirleri

using two very different sets of words,

çok farklı kelimelerden oluşan iki ayrı şekilde söylesem

your brain responses will still be similar.

beyin tepkileriniz yine aynı olacaktır.

And to test it, we did the following experiment in my lab.

Bunu test etmek için laboratuvarımda aşağıdaki deneyi yaptık.

We took the English story

İngilizce bir hikâyeyi aldık ve

and translated it to Russian.

Rusça'ya çevirdik.

Now you have two different sounds and linguistic systems

Şimdi tamamıyla aynı anlamı veren

that convey the exact same meaning.

iki ayrı ses ve sözdiziminiz var.

And you play the English story to the English listeners

İngilizce hikâyeyi İngiliz dinleyicilere,

and the Russian story to the Russian listeners,

Rusça hikâyeyi de Rus dinleyicilere çalıyorsunuz,

and we can compare their responses across the groups.

tepkileri de gruplar genelinde kıyasladık.

And when we did that, we didn't see responses that are similar

Bunu yaparken de duyma kortekslerindeki

in auditory cortices in language,

benzer tepkileri görmedik,

because the language and sound are very different.

çünkü dil ve sesler oldukça farklıydı.

However, you can see that the responses in high-order areas

Bununla birlikte, yüksek seviyedeki alanlarda tepkilerin

were still similar across these two groups.

iki grupta da aynı olduğunu görebilirsiniz.

We believe this is because they understood the story in a very similar way,

Hikâye bittikten sonra doğrulattığımız üzere, bunun iki grubun da hikâyeyi

as we confirmed, using a test after the story ended.

benzer şekilde anlamasından kaynaklandığına inanıyoruz.

And we think that this alignment is necessary for communication.

Bu uyumun iletişim için önemli olduğunu düşünmekteyiz.

For example, as you can tell,

Örneğin, anlayacağınız gibi,

I am not a native English speaker.

İngilizce benim ana dilim değil.

I grew up with another language,

Birçoğunuz gibi

and the same might be for many of you in the audience.

başka bir dili konuşarak büyüdüm.

And still, we can communicate.

Ama yine de anlaşabiliyoruz.

How come?

Nasıl oluyor?

We think we can communicate because we have this common code

Anlamı taşıyan ortak bir kod sayesinde iletişim

that presents meaning.

kurduğumuzu sanıyoruz.

So far, I've only talked about what's happening in the listener's brain,

Şu ana kadar sadece dinleyenin beyninde ne olduğundan, beyninizde

in your brain, when you're listening to talks.

konuşmaları dinlerken olanlardan bahsettim.

But what's happening in the speaker's brain, in my brain,

Peki konuşanın beyninde neler oluyor, ben size

when I'm speaking to you?

konuşurken beynimde ne oluyor?

To look in the speaker's brain,

Konuşanın beynine bakmak için

we asked the speaker to go into the scanner,

konuşandan tarayıcıya girmesini istedik,

we scan his brain

beynini taradık ve

and then compare his brain responses to the brain responses of the listeners

beyin tepkilerini hikâyeyi dinleyenlerin beyin

listening to the story.

tepkileri ile karşılaştırdık.

You have to remember that producing speech and comprehending speech

Unutmayın ki konuşmayı üretmek ve konuşmayı anlamak birbirinden

are very different processes.

oldukça farklı süreçlerdir.

Here we're asking: How similar are they?

Burada sorumuz: Ne kadar benzerler?

To our surprise,

Sürpriz olarak gördük ki,

we saw that all these complex patterns within the listeners

dinleyenlerin tüm bu karışık modelleri aslında

actually came from the speaker brain.

konuşanın beyninden gelmektedir.

So production and comprehension rely on very similar processes.

Yani üretim ve anlama oldukça benzer süreçlere dayanmaktadır.

And we also found

Yine keşfettik ki

the stronger the similarity between the listener's brain

dinleyenin ve konuşanın beynindeki benzerlikler

and the speaker's brain,

ne kadar güçlü ise,

the better the communication.

iletişim o kadar iyidir.

So I know that if you are completely confused now,

Biliyorum ki eğer şu anda kafanız karışmışsa,

and I do hope that this is not the case,

ki böyle olmadığını umuyorum,

your brain responses are very different than mine.

beyin tepkileriniz benimkilerden oldukça farklı.

But I also know that if you really understand me now,

Ancak yine biliyorum ki beni anlıyorsanız,

then your brain ... and your brain ... and your brain

o zaman beyniniz... ve beyniniz... ve beyniniz

are really similar to mine.

benimkine oldukça benzer.

Now, let's take all this information together and ask:

Şimdi tüm bu bilgileri toparlayalım ve soralım:

How can we use it to transmit a memory that I have

Bunu benim beynimden sizinkine bir anı transfer

from my brain to your brains?

etmek için nasıl kullanabiliriz?

So we did the following experiment.

Bunun için aşağıdaki deneyi yaptık.

We let people watch, for the first time in their life,

Hayatlarında ilk defa BBC TV dizisi Sherlock'u

a TV episode from the BBC series "Sherlock," while we scanned their brains.

izleyen kişilerin beynini taradık.

And then we asked them to go back to the scanner

Sonra onlardan tekrar tarayıcıya girerek daha önce

and tell the story to another person that never watched the movie.

izlememiş bir başka kişiye filmi anlatmalarını istedik.

So let's be specific.

Daha açık olalım.

Think about this exact scene,

Şu sahneyi düşünün,

when Sherlock is entering the cab in London

Sherlock Londra'da, aradığı katil tarafından

driven by the murderer he is looking for.

kullanılan taksiye biniyor.

With me, as a viewer,

Bir izleyici olarak,

there is a specific brain pattern in my brain when I watch it.

izlerken beynimde özel bir kalıp vardır.

Now, the exact same pattern, I can reactivate in my brain again

Şimdi tamamen aynı kalıbı Sherlock, Londra, katil

by telling the word: Sherlock, London, murderer.

diyerek tekrar canlandırabilirim.

And when I'm transmitting these words to your brains now,

Ben bu kelimeleri sizin beyninize aktarırken de,

you have to reconstruct it in your mind.

siz yeniden yapılandırmak zorundasınız.

In fact, we see that pattern emerging now in your brains.

Aslında, bu kalıbın şu anda beyinlerinizde oluştuğunu görüyoruz.

And we were really surprised to see

Ben size bu sahneleri anlatırken

that the pattern you have now in your brains

şu anda beyinlerinizde oluşan bu kalıbın,

when I'm describing to you these scenes

birkaç ay önce filmi tarayıcıda

would be very similar to the pattern I had when I watched this movie

izlerkenki kalıplarla aynı olduğunu gördüğümüzde de

a few months ago in the scanner.

oldukça şaşırdık.

This starts to tell you about the mechanism

Bu sizlere nasıl hikâye anlatabilmemizi,

by which we can tell stories and transmit information.

bilgi aktarmamızı sağlayan mekanizmayı açıklayacaktır.

Because, for example,

Çünkü, örneğin,

now you're listening really hard and trying to understand what I'm saying.

şimdi gerçekten dikkatlice dinliyorsunuz ve anlamaya çalışıyorsunuz.

And I know that it's not easy.

Kolay olmadığını biliyorum.

But I hope that at one point in the talk we clicked, and you got me.

Ancak umuyorum ki konuşmada bir noktada tuşa bastık ve anladınız.

And I think that in a few hours, a few days, a few months,

Belki de birkaç saat, birkaç gün, birkaç ay içerisinde, bir partide

you're going to meet someone at a party,

biriyle tanışacaksınız ve bu konuşmadan

and you're going to tell him about this lecture,

bahsedeceksiniz ve aniden

and suddenly it will be as if he is standing now here with us.

sanki o da burada bizimle berabermiş gibi olacak.

Now you can see how we can take this mechanism

Gördüğünüz gibi bu mekanizmayı alıp insanlar arasında

and try to transmit memories and knowledge across people,

hatıra ve bilgi transfer etmek için kullanabiliriz,

which is wonderful, right?

inanılmaz, değil mi?

But our ability to communicate relies on our ability

Ancak iletişim kurabilme yeteneğimiz ortak

to have common ground.

bir zeminde buluşabilmemize bağlıdır.

Because, for example,

Çünkü, örneğin,

if I'm going to use the British synonym

''taksi'' yerine İngiltere'de

"hackney carriage" instead of "cab,"

eşanlamlı olan ''hackney arabası'' desem

I know that I'm going to be misaligned with most of you in the audience.

birçoğunuz için bir anlam ifade etmeyecek.

This alignment depends not only on our ability

Uyum sadece temel fikri anlama yeteneğimize

to understand the basic concept;

bağlı değildir;

it also depends on our ability to develop common ground and understanding

aynı zamanda ortak zemin, anlayış ve paylaşılan inanç sistemine

and shared belief systems.

sahip olmamıza da bağlıdır.

Because we know that in many cases,

Çünkü biliyoruz ki birçok durumda

people understand the exact same story in very different ways.

insanlar aynı hikâyeyi çok farklı biçimlerde anlayabilirler.

So to test it in the lab, we did the following experiment.

Yine laboratuvarda şu deneyi yaptık.

We took a story by J.D. Salinger,

J.D. Salinger'ın bir hikâyesini aldık,

in which a husband lost track of his wife in the middle of a party,

hikâyede bir partide eşini kaybeden bir adam en iyi arkadaşını arıyor ve

and he's calling his best friend, asking, "Did you see my wife?"

''Karımı gördün mü?'' diye soruyor.

For half of the subjects,

Deneklerin yarısına,

we said that the wife was having an affair with the best friend.

karısının kocasının en iyi arkadaşı ile ilişki yaşadığını söyledik.

For the other half,

Diğer yarısına ise

we said that the wife is loyal and the husband is very jealous.

eşinin sadık olduğunu ancak kocasının çok kıskanç olduğunu söyledik.

This one sentence before the story started

Hikâye başlamadan önceki bu tek cümle

was enough to make the brain responses

kadının kocasını aldattığını düşünen

of all the people that believed the wife was having an affair

tüm kişilerin beyin tepkileri yüksek seviye alanlarında

be very similar in these high-order areas

aynı ve diğer türlü düşünen

and different than the other group.

gruptan da farklı idi.

And if one sentence is enough to make your brain similar

Eğer tek bir cümle ile

to people that think like you

beyin tepkileriniz diğer insanlarla

and very different than people that think differently than you,

aynı ve sizden farklı düşünen diğerleri ile farklı olabiliyorsa

think how this effect is going to be amplified in real life,

bu etkinin gerçek hayatta nasıl yansıyacağını düşünün.

when we are all listening to the exact same news item

Tamamıyla aynı haberi dinlerken,

after being exposed day after day after day

her geçen gün, bize farklı bakış açıları sunan

to different media channels, like Fox News or The New York Times,

Fox Haber, New York Times gibi farklı haber kanallarını dinleyerek,

that give us very different perspectives on reality.

nasıl etkilendiğimizi bir düşünün.

So let me summarize.

Şimdi özetleyelim.

If everything worked as planned tonight,

Bu akşam her şey planlandığı gibi giderse,

I used my ability to vocalize sound to be coupled to your brains.

sesimi beyinlerinizle eşleştirme yeteneğimi kullandım.

And I used this coupling

Bu eşleştirmeyi de

to transmit my brain patterns associated with my memories and ideas

hatıralarım ve fikirlerimle birleşen beyin kalıplarımı sizlerin beynine

into your brains.

aktarmak için kullandım.

In this, I start to reveal the hidden neural mechanism

Bunu yaparken de iletişim kurarken kullandığımız

by which we communicate.

gizli mekanizmayı kullandım.

And we know that in the future it will enable us to improve

Biliyoruz ki, bu, gelecekte bizim

and facilitate communication.

iletişimi geliştirmemize yardımcı olacak.

But these studies also reveal

Ancak bu çalışmalar aynı zamanda

that communication relies on a common ground.

göstermiştir ki, iletişim ortak bir zemine dayanır.

And we have to be really worried as a society

Toplum olarak gerçekten endişelenmemiz gereken an,

if we lose this common ground and our ability to speak with people

bu ortak zemini ve bizden farklı düşüncelerde olanlarla konuşma

that are slightly different than us

yeteneğimizi, mikrofonu ve düşünme

because we let a few very strong media channels

şeklimizi kontrol edebilen birkaç güçlü medya kanalı yüzünden

take control of the mic,

kaybettiğimiz

and manipulate and control the way we all think.

zaman olacaktır.

And I'm not sure how to fix it because I'm only a scientist.

Nasıl düzeltilir bilemiyorum, çünkü ben sadece bilim adamıyım.

But maybe one way to do it

Belki de bir yolu

is to go back to the more natural way of communication,

iletişimin daha doğal hâli olan diyaloğa dönmektir,

which is a dialogue,

burada ben sadece konuşan değil,

in which it's not only me speaking to you now,

hem konuşan hem dinleyen olduğum

but a more natural way of talking,

konuşmanın daha doğal hâline.

in which I am speaking and I am listening,

Bu şekilde birlikte

and together we are trying to come to a common ground and new ideas.

ortak bir zeminde ve yeni fikirlerde buluşmaya çalışırız.

Because after all,

Çünkü her şeyden önce,

the people we are coupled to define who we are.

eşleştiğimiz insanlar kim olduğumuzu anlatır.

And our desire to be coupled to another brain

Başka bir beyinle eşleşme isteği de

is something very basic that starts at a very early age.

çok erken yaşlarda başlayan temel bir istektir.

So let me finish with an example from my own private life

Şimdi eşleştiğimiz insanların bizi nasıl tanımladığına iyi

that I think is a good example of how coupling to other people

bir örnek olduğunu düşündüğüm

is really going to define who we are.

kendi hayatımdan bir örnekle tamamlayayım.

This my son Jonathan at a very early age.

Bu benim oğlum Jonathan daha çok küçükken.

See how he developed a vocal game together with my wife,

Sadece başka biriyle eşleşme arzusu ve saf mutluluğu ile

only from the desire and pure joy of being coupled to another human being.

eşimle beraber nasıl bir ses oyunu geliştirdiğine bakın.

(Both vocalizing)

(İkisi de sesler çıkarıyorlar)

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Now, think how the ability of my son

Şimdi düşünün,

to be coupled to us and other people in his life

oğlumun bizimle ve hayatındaki diğer insanlarla eşleşme

is going to shape the man he is going to become.

yeteneği, dönüşeceği yetişkini nasıl şekillendiriyor.

And think how you change on a daily basis

Diğer insanlarla etkileşimle ve

from the interaction and coupling to other people in your life.

birlikteliklerinizle, fikirlerinizin nasıl günbegün değiştiğini düşünün.

So keep being coupled to other people.

Yani diğer insanlarla eşleşmeye devam edin.

Keep spreading your ideas,

Fikirlerinizi yayın,

because the sum of all of us together, coupled,

çünkü hepimizin toplamı, birlikte, eşleşerek,

is greater than our parts.

parçalarınızdan daha güçlüdür.

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkışlar)