Jackson Katz: Violence against women—it's a men's issue

Jackson Katz: Kadınlara karşı şiddet: bu bir erkek meselesidir...

Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast

Çeviri: FILIZ TAYLAN YUZAK Gözden geçirme: Bülent İmat

I'm going to share with you a paradigm-shifting perspective

Sizlerle cinsiyet şiddeti konularına dair

- ki bunlar arasında tecavüz,

aile içi şiddet, ilişki içi şiddet, cinsel taciz, çocuklara tecavüz var -

on the issues of gender violence: sexual assault, domestic violence,

paradigma değiştiren

relationship abuse, sexual harassment, sexual abuse of children.

bir bakış açısını paylaşacağım.

That whole range of issues

Bütün bu meseleleri bugün kısaca

that I'll refer to in shorthand as "gender violence issues,"

cinsiyete yönelik şiddet meseleleri olarak adlandıracağım.

they've been seen as women's issues that some good men help out with,

Bunlar bazı iyi adamların çözümüne yardımcı olduğu kadın meseleleri olarak görülüyor,

ama ben konunun bu çerçevede ele alınmasından hoşnut değilim

but I have a problem with that frame and I don't accept it.

ve bunu onaylamıyorum.

I don't see these as women's issues that some good men help out with.

Bunlar bence bazı iyi adamların çözümüne yardımcı olduğu kadın meseleleri değil.

In fact, I'm going to argue that these are men's issues,

Aslına bakarsanız ben bunların

her şeyden erkek meseleleri olduğu görüşünü savunacağım.

first and foremost.

(Alkışlar)

Now obviously --

(Applause)

Obviously, they're also women's issues, so I appreciate that,

Şimdi, bunlar elbette kadınların da meseleleri,

Bunu kabul ediyorum, ancak

but calling gender violence a women's issue is part of the problem,

cinsiyete yönelik şiddeti bir kadın meselesi olarak adlandırmak

sorununyalnızca bir parçası. Bunun bazı nedenleri var:

for a number of reasons.

The first is that it gives men an excuse not to pay attention, right?

Birincisi, bu erkeklere soruna aldırış etmemeleri için bir mazeret sunuyor.

Öyle değil mi? Erkeklerin çoğu "kadın meseleleri" terimini duymuştur.

A lot of men hear the term "women's issues"

Ama bunu duymazdan gelme eğilimimiz var, şöyle düşünüyoruz:

and we tend to tune it out, and we think,

"Amaan, ben erkeğim. Bu kızların sorunu" veya "Bu kadınların sorunu."

"I'm a guy; that's for the girls," or "that's for the women."

Bunun sonucunda erkeklerin çoğu

And a lot of men literally don't get beyond the first sentence as a result.

bu cümlenin ötesine geçen bir tepkide bulunamıyor.

"Kadın meseleleri" terimini duyduğumuzda

It's almost like a chip in our brain is activated,

beynimizde bir çip faaliyete geçmiş gibi olur,

and the neural pathways take our attention in a different direction

ve sinir yollarımız dikkatimizi başka tarafa çeker.

when we hear the term "women's issues."

Bu arada bu "cinsiyet" sözcüğü için de geçerlidir.

This is also true, by the way, of the word "gender,"

Zira birçok kişi bu sözcüğü duyduğunda

because a lot of people hear the word "gender"

bunun "kadınlar" anlamına geldiğini düşünür.

and they think it means "women."

Yani cinsiyet sorunlarıyla kadın sorunlarının aynı şey olduğunu sanırlar.

So they think that gender issues is synonymous with women's issues.

Cinsiyet kavramı konusunda bazı kafalar karışık.

There's some confusion about the term gender.

Bu karışıklığı benzeşimle açıklayacağım.

And let me illustrate that confusion by way of analogy.

Biraz ırk konusunda konuşmak istiyorum.

So let's talk for a moment about race.

ABD'de "ırk" sözcüğünü duyduğumuz zaman

In the US, when we hear the word "race,"

çoğumuz bunun siyahi, Latin Amerika kökenli, Asya kökenli,

a lot of people think that means African-American,

Kızılderili, Güney Asya kökenli, Pasifik Adaları kökenli vs

Latino, Asian-American, Native American,

anlamına geldiğini düşünür.

South Asian, Pacific Islander, on and on.

A lot of people, when they hear the word "sexual orientation"

Birçok kişi "cinsel yönelim" sözcüğünü duyduğu zaman,

bunun eşcinsel veya biseksüel anlamına geldiğini düşünür.

think it means gay, lesbian, bisexual.

And a lot of people, when they hear the word "gender,"

Birçok insan, "cinsiyet" sözcüğünü duyduğu zaman da

bunun kadınlar anlamına geldiğini düşünür. Her durumda,

think it means women.

In each case, the dominant group doesn't get paid attention to.

baskın grup, insanların dikkatini çekmemiş olur.

Öyle değil mi? Sanki beyaz ırka mensup insanların ırk kimliği yokmuş,

As if white people don't have some sort of racial identity

veya sanki bir ırka mensup değillermiş gibi.

or belong to some racial category or construct,

as if heterosexual people don't have a sexual orientation,

Sanki heteroseksüel insanların bir cinsel yönelimi yokmuş,

as if men don't have a gender.

veya sanki erkeklerin bir cinsiyeti yokmuş gibi.

This is one of the ways that dominant systems maintain and reproduce themselves,

Bu egemen sistemlerin kendilerini sürdürme

ve yeniden üretme yollarından biridir. Bu da demektir ki

which is to say the dominant group is rarely challenged

bir egemen gruba egemenliği hakkında düşünmesi için bile meydan okunamaz.

to even think about its dominance,

Çünkü bu, öncelikli olarak bizimle ilgili olan meselelerde, güç ve ayrıcalığın, sorgulanmamış olma yetisinin,

because that's one of the key characteristics of power and privilege,

içebakış yönteminden yoksun olmanın,

the ability to go unexamined,

lacking introspection, in fact being rendered invisible, in large measure,

yani söylem içinde büyük ölçüde

görünmez kılınmış olmanın

in the discourse about issues that are primarily about us.

kilit nitelikteki özelliklerinden biridir.

And this is amazing how this works in domestic and sexual violence,

Üstelik bunun aile içi şiddet ve tecavüz konusunda

nasıl işlediği,

how men have been largely erased from so much of the conversation

erkeklerin aslında kendileri hakkındaki bir konunun

nasıl dışında tutulduğu

about a subject that is centrally about men.

şaşırtıcı bir şeydir.

And I'm going to illustrate what I'm talking about

Ben de üzerinde konuştuğum konuyu eski teknolojiyi kullanarak,

by using the old tech.

örneklerle açıklayacağım

I'm old school on some fundamental regards.

Bazı temel şeylerde eski kafalıyımdır.

I make films and I work with high tech,

İleri teknolojiyle filmler yapıyor ve çalışıyorum,

but I'm still old school as an educator,

ama yine de eğitimci olarak eski kafalıyım.

Birazdan yapacağımız alıştırma,

and I want to share with you this exercise

that illustrates on the sentence-structure level

düşünme ve dili kullanma şeklimizin

how the way that we think, literally the way that we use language,

dikkatimizi erkeklerden

nasıl uzak tuttuğunu

cümle yapısı düzeyinde açıklayacak.

conspires to keep our attention off of men.

This is about domestic violence in particular,

Bu özellikle aile içi şiddet hakkında olsa da

but you can plug in other analogues.

bunu başka örneklere de uyarlamak mümkün.

This comes from the work of the feminist linguist Julia Penelope.

Bu feminist dilbilimci Julia Penelope'nin çalışmalarından aldığım bir örnek.

It starts with a very basic English sentence:

Çok temel bir İngilizce cümle ile başlıyor:

"John Mary'yi dövdü."

"John beat Mary."

That's a good English sentence.

Bu iyi bir İngilizce cümle.

"John" özne, "dövdü" fiil...

John is the subject, beat is the verb, Mary is the object, good sentence.

Mary nesne... İyi bir cümle.

Now we're going to move to the second sentence,

Şimdi ikinci cümleye geçeceğiz.

which says the same thing in the passive voice.

Bu cümle aynı şeyi söylüyor, ama edilgen bir kalıpla.

"Mary was beaten by John."

"Mary, John tarafından dövüldü."

And now a whole lot has happened in one sentence.

Bir cümle ne kadar çok şeyi ifade ediyor...

We've gone from "John beat Mary"

"John Mary'i dövdü"den

to "Mary was beaten by John."

"Mary John tarafından dövüldü."'ye varmış olduk.

We've shifted our focus in one sentence from John to Mary,

Odak noktamız John'ken, bir cümlede Mary oluverdi.

and you can see John is very close to the end of the sentence,

Hem John'un cümlenin sonuna çok yakın olduğunu görebilirsiniz.

well, close to dropping off the map of our psychic plain.

Yani, John zihni haritamızdan eksilmek üzere.

The third sentence, John is dropped,

John üçüncü cümlede artık yoktur:

and we have, "Mary was beaten,"

Üçüncü cümle şudur: "Mary dövüldü."

and now it's all about Mary.

Artık cümle yalnızca Mary hakkında.

We're not even thinking about John, it's totally focused on Mary.

John hakkında artık düşünmüyoruz bile. Tümüyle Mary'ye odaklandık.

Over the past generation,

Geçmiş kuşak boyunca, "dövüldü" ile eşanlamlı olarak

the term we've used synonymous with "beaten" is "battered,"

kullandığımız terim "hırpalanmış" oldu.

Yani elimizdeki cümle artık "Mary hırpalandı"dır.

so we have "Mary was battered."

And the final sentence in this sequence, flowing from the others, is,

Ve bu dizinin diğerlerinin ardından gelen

son cümlesi

"Mary is a battered woman."

"Mary hırpalanmış bir kadındır."

So now Mary's very identity -- Mary is a battered woman --

Yani şimdi Mary'nin asıl kimliği -- "Mary hırpalanmış bir kadındır." --

en başta John'un ona ne yaptığıyla ilgliidir.

is what was done to her by John in the first instance.

Fakat John'un uzun bir süre önce konu dışı kaldığını göstermiştik.

But we've demonstrated that John has long ago left the conversation.

Şimdi, aile içi şiddet ve tecavüz alanlarında çalışan bizler

Those of us who work in the domestic and sexual violence field

mağduru suçlamanın bu alanda yaygın olduğunu biliyoruz.

know that victim-blaming is pervasive in this realm,

which is to say, blaming the person to whom something was done

Bir başka deyişle, bir şeyi yapan kişiden ziyade,

rather than the person who did it.

ondan muzdarip kişiyi suçlarız.

Dolayısıyla "Bu kadınlar niye bu erkeklerlerle çıkıyor?", "Neden bu erkekleri çekici buluyorlar?",

And we say: why do they go out with these men?

"Neden bu adamlara dönüyorlar?", "O partide ne giymişti?",

Why are they attracted to them? Why do they keep going back?

"Yaptığı ne aptalca" veya " Niye bir otel odasında

What was she wearing at that party? What a stupid thing to do.

bir grup erkekle içki içiyordu?"

gibi yorumlar yaparız.

Why was she drinking with those guys in that hotel room?

Bu kurbanı suçlamaktır ve bununpek çok nedeni vardır.

This is victim blaming, and there are many reasons for it,

Fakat bunlardan biri, bizim bütün bilişsel yapımızın

but one is that our cognitive structure is set up to blame victims.

kurbanı suçlayacak şekilde kurulu olmasıdır. Bu tamamen bilinçsizce yapılan bir yorumdur.

This is all unconscious.

Bütün bilişsel yapımız kadınlar, onların seçimleri, ne yaptıkları, ne düşündükleri

Our whole cognitive structure is set up to ask questions

ve ne giydikleri hakkında

about women and women's choices and what they're doing, thinking, wearing.

sorular sormak üzere düzenlenmiştir.

Kadınlar hakkında sorular soran insanları susturmayacağım.

And I'm not going to shout down people who ask questions about women.

Bunu sormak meşru bir şeydir.

It's a legitimate thing to ask.

Ama açık konuşalım: Mary hakkında sorular sormak

But's let's be clear: Asking questions about Mary

şiddetin önlenmesi konusunda bizi hiçbir yere götürmez.

is not going to get us anywhere in terms of preventing violence.

Bu yüzden farklı sorular sormamız gerekir.

We have to ask a different set of questions.

Bunun nereye varacağını anladınız, değil mi?

The questions are not about Mary, they're about John.

Sorular Mary hakkında değil; John hakkında.

They include things like, why does John beat Mary?

"John Mary'yi neden dövdü?" de bu sorulardan biri.

Why is domestic violence still a big problem in the US and all over the world?

Neden aile içi şiddet ABD'de ve diğer dünya ülkelerinde

hala büyük bir sorun?

What's going on? Why do so many men abuse physically,

Neler oluyor? Neden bu kadar çok erkek

fiziksel, duygusal, sözlü olarak ve diğer yollarla,

emotionally, verbally, and other ways,

the women and girls, and the men and boys, that they claim to love?

sevdiğini iddia ettiği kadınları ve kızları, erkekleri ve erkek çocuklarını

istismar ediyor? Erkeklere neler oluyor?

What's going on with men?

Why do so many adult men sexually abuse little girls and boys?

Neden bu kadar çok yetişkin erkek, küçük kız ve erkek çocuklarına cinsel istismarda bulunuyor?

Why is that a common problem in our society

Bu neden toplumumuzda

ve bütün dünyada bugün ortak bir sorun?

and all over the world today?

Bunu neden Katolik Kilisesi, Penn State Üniversitesi futbol takımı veya ABD erkek çocuk izci kamplari gibi büyük kurumlarda

Why do we hear over and over again

about new scandals erupting in major institutions

patlak veren yeni skandalları

like the Catholic Church or the Penn State football program

neden tekrar tekrar,

sürekli duyuyoruz?

or the Boy Scouts of America, on and on and on?

And then local communities all over the country

Ülkedeki ve dünyadaki

yerel topluluklarda da sürekli

and all over the world.

We hear about it all the time.

The sexual abuse of children.

çocukların cinsel istismarını duymuyor muyuz?

What's going on with men? Why do so many men rape women

Erkeklere neler oluyor? Neden toplumumuzda ve dünya genelinde bu kadar çok sayıda erkek

in our society and around the world?

kadınlara tecavüz ediyor?

Why do so many men rape other men?

Neden bu kadar çok sayıda erkek, erkeklere tecavüz ediyor?

What is going on with men?

Erkeklere neler oluyor?

And then what is the role of the various institutions in our society

Toplumumuzda

tacizci erkeklerin ortaya çıkmasına yardımcı olan farklı kurumların

that are helping to produce abusive men at pandemic rates?

bu alanda oynadığı rol nedir?

Because this isn't about individual perpetrators.

Çünkü bu suçlu bireylerle ilgili bir şey değil,

That's a naive way to understanding what is a much deeper

Çok daha derin ve daha sistematik bir toplumsal sorunun

and more systematic social problem.

ne olduğunu anlamanın saf dilli bir yolu.

Bilirsiniz, suçlu olanlar aslında

The perpetrators aren't these monsters who crawl out of the swamp

bataklıktan sürünerek çıkan,

kasabaya gelip edepsiz işlerini gören

and come into town and do their nasty business

and then retreat into the darkness.

ve tekrar karanlığa gömülen canavarlar değildirler.

That's a very naive notion, right?

Bu çok safça bir kavram, öyle değil mi?

Perpetrators are much more normal than that, and everyday than that.

Bu olayların failleri bundan çok daha normal

ve sıradan kişilerdir.

So the question is, what are we doing here in our society and in the world?

Yani burada sorulması gereken soru,

burada toplumumuzda ve dünyada ne yapıyoruz?

What are the roles of various institutions

Tacizci erkeklerin üretilmesine yardımcı olma konusunda

in helping to produce abusive men?

çeşitli kurumların oynadığı rol nedir?

Dini inanç sistemlerinin,

What's the role of religious belief systems,

spor kültürünün, pornografi kültürünün,

the sports culture, the pornography culture,

the family structure, economics, and how that intersects,

aile yapısının, ekonomi biliminin ve bunların nasıl kesiştiğinin,

ayrıca ırk ile etnik kökenin ve bunların kesişme noktalarının oynadığı rol nedir?

and race and ethnicity and how that intersects?

Bütün bunlar nasıl işler?

How does all this work?

And then, once we start making those kinds of connections

Ancak bu tür bağlantıları kumaya ve

and asking those important and big questions,

bu önemli ve büyük soruları sormaya başladığımız zaman

then we can talk about how we can be transformative,

nasıl dönüştürücü bir güç olabileceğimize dair konuşmaya başlayabiliriz.

in other words, how can we do something differently?

Başka bir deyişle, nasıl bir şeyi farklı şekilde yapabiliriz?

Uygulamaları nasıl değiştirebiliriz?

How can we change the practices?

How can we change the socialization of boys

Erkek çocuklarının sosyalleşmesini,

and the definitions of manhood that lead to these current outcomes?

ve bu güncel sonuçlara yol açan erkeklik tanımlarını nasıl değiştirebiliriz?

These are the kind of questions that we need to be asking

Sormamız gereken sorular ve

yapmamız gereken çalışma budur.

and the kind of work that we need to be doing,

Fakat biz durmaksızın, kadınların ne yaptığına odaklanır

but if we're endlessly focused on what women are doing and thinking

ve ilişkiler bazında düşünecek olursak,

in relationships or elsewhere,

we're not going to get to that piece.

hiçbir yere varamayız.

Bu meseleler hakkında dün, bugün ve yıllar boyunca

I understand that a lot of women

who have been trying to speak out about these issues,

konuşmaya çalışan çok sayıda kadının,

bu girişimlerinden dolayı

today and yesterday and for years and years,

often get shouted down for their efforts.

çoğunlukla susturulduğunu biliyorum.

They get called nasty names like "male-basher" and "man-hater,"

Bu kadınlara "erkek düşkünü" veya

"erkek düşmanı" gibi hoş olmayan ve

"Nazi feminist" gibi iğrenç ve hakaretamiz lakaplar takılıyor.

and the disgusting and offensive "feminazi", right?

Bütün bunlar ne anlama geliyor biliyor musunuz?

And you know what all this is about?

It's called kill the messenger.

Buna elçiye zeval vermek denir.

Çünkü ayağa kalkan ve tacize sessiz kalmayan, hem kendisinin hem de diğer kadınların, erkeklerin ve erkek çocuklarının

It's because the women who are standing up

hakkını arayan kadınlara

and speaking out for themselves and for other women

oturmalarını, seslerini kesmelerini, güncel sistemi muhafaza etmelerini söyleriz,

as well as for men and boys,

it's a statement to them to sit down and shut up,

çünkü ortalığın karıştırılmasından hoşlanmayız.

keep the current system in place,

İnsanların gücümüze meydan okumalarından da

because we don't like it when people rock the boat.

hoşlanmayız.

We don't like it when people challenge our power.

Yani oturup çenenizi kaparsanız daha iyi olur.

You'd better sit down and shut up, basically.

Şükürler olsun ki kadınlar bunu yapmadılar.

And thank goodness that women haven't done that.

Şükürler olsun ki biz,

Thank goodness that we live in a world

buna karşı savaşabilecek çok sayıda kadın liderin olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

where there's so much women's leadership that can counteract that.

Fakat bu işte erkeklerin oynayabileceği en güçlü rollerden biri

But one of the powerful roles that men can play in this work

kadınların bazen söyleyemediği bazı şeyleri

is that we can say some things that sometimes women can't say,

söyleyebiliyor olmaktır. Hatta daha da iyisi,

kadınların söylediğini çoğunlukla duymadığımız

or, better yet, we can be heard saying some things

bazı şeylerin söylendiğini duyabiliriz.

that women often can't be heard saying.

Bunu bir sorun olarak değerlendiriyorum. Bu cinsiyetçiliktir.

Now, I appreciate that that's a problem, it's sexism, but it's the truth.

Ama gerçek bu.

So one of the things that I say to men,

Erkeklere ve mesai arkadaşlarıma sürekli söylediğim şeylerden biri, ayağa kalkmaya ve

and my colleagues and I always say this,

bunlardan bazılarını söylemeye başlayacak cesarete ve güce sahip;

is we need more men who have the courage and the strength

kadınların karşısında değil, yanında duracak

to start standing up and saying some of this stuff,

ve bu cinsiyetler arasında bir mücadeleymiş gibi yapacak

and standing with women and not against them

daha çok erkeğe ihtiyacımız olduğudur.

and pretending that somehow this is a battle between the sexes

Zira bu dünyada birlikte yaşıyoruz.

Bu arada, dünyanın dört bir yanında şiddet gören kadınlara

and other kinds of nonsense.

We live in the world together.

ve tecavüz krizine yönelik hareketleri başlatan feministlere karşı

And by the way, one of the things that really bothers me

bazı söylemlerle ilgili

about some of the rhetoric against feminists and others

beni gerçekten rahatsız eden şeylerden biri,

daha önce de söylediğim gibi,

who have built the battered women's and rape crisis movements around the world

bir şekilde erkek karşıtı olmalarıdır.

is that somehow, like I said, that they're anti-male.

Bazı yetişkin erkeklerin

What about all the boys who are profoundly affected in a negative way

annelerine, kendilerine, kızkardeşlerine yaptıklarından

derinden ve olumsuz şekilde etkilenen erkek çocuklarına ne demeli?

by what some adult man is doing against their mother, themselves, their sisters?

Tüm bu çocuklara ne olacak?

What about all those boys?

What about all the young men and boys

Yetişkin erkeklerin uyguladığı şiddetin travma yaşattığı

who have been traumatized by adult men's violence?

bütün bu genç erkekler ve çocuklara ne olacak?

Bakın ne diyeceğim?

You know what?

The same system that produces men who abuse women,

Kadınları taciz eden erkekleri yaratan sistemle erkekleri taciz eden erkekleri yaratan sistem aynı.

produces men who abuse other men.

Eğer erkek kurbanlardan bahsetmek istiyorsak

And if we want to talk about male victims, let's talk about male victims.

bundan bahsedelim.

Şiddetin erkek kurbanlarının çoğu, diğer erkeklerin şiddetinin mağdurlarıdırlar.

Most male victims of violence are the victims of other men's violence.

Yani bu hem erkeklerin hem de kadınların ortak noktasıdır.

So that's something that both women and men have in common.

Bu iki cinsiyet de erkek şiddetinin kurbanıdır.

We are both victims of men's violence.

Yani tanıdığım erkeklerin çoğunun

So we have it in our direct self-interest,

ailelerinde ve arkadaş çevrelerinde

not to mention the fact that most men that I know

gerçekten önemsediği kadınların bulunduğu

have women and girls that we care deeply about,

gerçeğinden hiç söz etmemek çıkarımıza olacaktır.

in our families and our friendship circles and every other way.

So there's so many reasons why we need men to speak out.

Yani erkeklerin bu konuda seslerini yükseltmeleri için birçok nedenleri var.

It seems obvious saying it out loud, doesn't it?

Bunu yüksek sesle söyleyince çok bariz görünüyor, değil mi?

Now, the nature of the work that I do and my colleagues do

Benim ve meslektaşlarımın

in the sports culture and the US military, in schools,

spor kültüründe, ABD ordusunda, okullarda

we pioneered this approach called the bystander approach

yaptığımız işin doğası, cinsiyet şiddetini önlemek için

to gender-violence prevention.

görgü tanığı yaklaşımı olarak adlandırılan bu yaklaşıma öncülük etmiş olmamızdır.

And I just want to give you the highlights of the bystander approach,

Size sadece görgü tanığı yaklaşımının önemli noktalarını ifade etmek istiyorum.

Çünkü birçok ayrıntısı olmasına karşın,

because it's a big thematic shift,

although there's lots of particulars,

bu yaklaşım büyük bir içeriksel değişimdir.

but the heart of it is, instead of seeing men as perpetrators

Ancak bunun en önemli noktası; erkekleri failler ve kadınları kurbanlar olarak

and women as victims,

veya kadınları failler, erkekleri kurbanlar

or women as perpetrators, men as victims,

olarak görmek yerine

or any combination in there.

cinsiyet ikiliğini kullanmaktır.

I'm using the gender binary.

Konunun sadece erkek ve kadından,

I know there's more than men and women, there's more than male and female.

eril ve dişilden ibaret omadığını biliyorum.

Ayrıca kadın failler de,

And there are women who are perpetrators,

kurban erkekler de var.

and of course there are men who are victims.

Yelpaze geniş.

There's a whole spectrum.

Ama bunu ikili biçimde görmek yerine,

But instead of seeing it in the binary fashion,

görgü tanığı olarak adlandırdığımız herkese odaklanabiliriz.

we focus on all of us as what we call bystanders,

Görgü tanığı, herhangi bir durumda,

and a bystander is defined as anybody who is not a perpetrator or a victim

fail veya kurban olmayan biri olarak tanımlanır.

in a given situation,

so in other words friends, teammates, colleagues, coworkers, family members,

Başka bir deyişle arkadaşlar,

ekip ve iş arkadaşları, aile bireyleri,

those of us who are not directly involved in a dyad of abuse,

yani bir taciz ikilisine doğrudan dahil olmamış kişiler.

but we are embedded in social, family, work, school,

Ama biz bu duruma düşmüş olabilecek diğer insanlarla

sosyal hayat, aile hayatı, iş hayatı ve okul hayatında ilişkiler kurmuş durumdayız.

and other peer culture relationships

with people who might be in that situation.

Böyle bir durumda ne yapmalıyız?

What do we do? How do we speak up? How do we challenge our friends?

Sesimizi nasıl yükseltmeliyiz? Arkadaşlarımıza nasıl meydan okumalıyız?

Arkadaşlarımızı nasıl desteklemeliyiz?

How do we support our friends?

But how do we not remain silent in the face of abuse?

Taciz karşısında nasıl sessiz kalmayız?

Now, when it comes to men and male culture,

Konu erkekler ve eril kültür olduğunda

amaç, tacizci erkeklere meydan okumak için

the goal is to get men who are not abusive to challenge men who are.

tacizci olmayan erkeklere ulaşmaktır.

And when I say abusive, I don't mean just men who are beating women.

Tacizci derken

sadece kadınları döven erkekleri kastetmiyorum.

We're not just saying a man whose friend is abusing his girlfriend

Yalnızca sevgilisini taciz eden bir arkadaşa sahip bir adamın

arkadaşını saldırı anında durdurması gerektiğini söylemiyoruz.

needs to stop the guy at the moment of attack.

Bu toplumsal değişim yaratmanın safça bir yoludur.

That's a naive way of creating a social change.

Halbuki toplumsal değişim sürece dair bir şeydir,

It's along a continuum, we're trying to get men to interrupt each other.

erkeklerin bu gibi durumlarda birbirlerine

müdahale etmelerini sağlamaya çalışıyoruz..

So, for example, if you're a guy and you're in a group of guys

Mesela, kadınların olmadığı bir ortamda

playing poker, talking, hanging out, no women present,

poker oynayan, konuşan, hoşça zaman geçiren bir erkek grubu içinde bulunan bir erkekseniz,

and another guy says something sexist or degrading or harassing about women,

ve başka bir erkek bu ortamda

cinsiyetçi ya da kadınları aşağılayıcı veya taciz edici nitelikte bir şey söylerse,

buna gülmek ya da bunu duymazlıktan gelmek yerine

instead of laughing along or pretending you didn't hear it,

we need men to say, "Hey, that's not funny.

"Pardon, bu komik değil" diyebilecek erkeklere ihtiyacımız var.

"Bu söz ettiğin kişi kız kardeşim de olabilirdi,

that could be my sister you're talking about,

şakalarını başka bir konuda yapsan

and could you joke about something else?

veya başka bir şey hakkında konuşsan olur mu?

Or could you talk about something else?

Bu tür konuşmalar hoşuma gitmiyor."

I don't appreciate that kind of talk."

Aynı şu örnekteki gibi: beyaz ırka mensup bir kişiyseniz ve beyaz ırka mensup başka bir kişi

Just like if you're a white person

and another white person makes a racist comment, you'd hope, I hope,

ırkçı bir yorum yaparsa

başka beyazların

that white people would interrupt that racist enactment

by a fellow white person.

bu ırkçı lafı keseceğini umarız.

Just like with heterosexism, if you're a heterosexual person

Tıpkı heteroseksizmde olduğu gibi, eğer heteroseksüel bir insansanız

ve bizzat kendiniz farklı cinsel yönelimleri olan insanlara karşı

and you yourself don't enact harassing or abusive behaviors

towards people of varying sexual orientations,

tacizci veya istismar edici davranışlar sergilemiyorsanız,

if you don't say something in the face of other heterosexual people doing that,

ama bunu yapan diğer heteroseksüel insanların yüzlerine karşı bir şey de söylemiyorsanız

o zaman bir yerde sizin sessiz kalmanız da

then, in a sense, isn't your silence a form of consent and complicity?

bu tacize rıza göstermeniz ve suça ortak olmanızla eşanlamlı değil midir?

Well, the bystander approach is trying to give people tools

Görgü tanığı yaklaşımı, insanlara bu sürece müdahale etmeleri ve seslerini yükseltmeleri için,

ayrıca taciz davranışının yalnızca yasa dışı olduğu için değil, aynı zamanda yanlış olduğu için de

to interrupt that process and to speak up and to create a peer culture climate

kabul edilemez olarak görüldüğü

where the abusive behavior will be seen as unacceptable,

bir kültür iklimi

yaratmaları için

not just because it's illegal, but because it's wrong

and unacceptable in the peer culture.

araçlar vermeye çalışır.

And if we can get to the place where men

Eğer cinsiyetçi davranışlar sergileyen erkeklerin, aslında

who act out in sexist ways will lose status,

kadınlara ve kızlara karşı olduğu kadar diğer erkeklere ve erkek çocuklarına karşı

young men and boys who act out in sexist

cinsiyetçi ve tacizci davranışlar sergileyen

and harassing ways towards girls and women,

genç erkeklerin ve erkek çocuklarının

as well as towards other boys and men,

statülerini kaybettiği bir dünya yaratabilirsek,

will lose status as a result of it, guess what?

bilin bakalım ne olacak?

We'll see a radical diminution of the abuse.

İşte o zaman tacizin radikal bir şekilde azaldığını göreceğiz.

Because the typical perpetrator is not sick and twisted.

Çünkü tipik fail aslında ruhen hasta ve sapık değildir.

Diğer tüm konularda normal bir erkektir, öyle değil mi?

He's a normal guy in every other way, isn't he?

Now, among the many great things that Martin Luther King

Martin Luther King'in kısa hayatında söylediği birçok harika şey arasında

said in his short life was,

şu söz de vardı:

"In the end, what will hurt the most is not the words of our enemies

"Her şeyin sonunda, canımızı en çok acıtacak olan,

düşmanlarımızın sözcükleri değil,

but the silence of our friends."

dostlarımızın sessizliği olacaktır."

Her şeyin sonunda, canımızı en çok acıtacak olan,

In the end, what will hurt the most is not the words of our enemies

düşmanlarımızın sözcükleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.

but the silence of our friends.

There's been an awful lot of silence in male culture

Kadınlara ve çocuklara yönelik erkek şiddetinin

bu devam eden trajedisi konusunda

about this ongoing tragedy of men's violence

against women and children, hasn't there?

erkek kültürüne maalesef büyük bir sessizlik hakim, öyle değil mi?

There's been an awful lot of silence.

Bu konuda çok büyük bir sessizlik var.

Söylediklerim şundan ibaret:

And all I'm saying is that we need to break that silence,

and we need more men to do that.

bu sessizliği bozmamız gerekiyor ve bunu yapmak için daha çok erkeğe ihtiyacımız var.

Now, it's easier said than done,

Tabii bunu söylemek kolay.

because I'm saying it now,

Ama erkek kültüründe erkeklerin birbirine meydan okuması

but I'm telling you it's not easy in male culture

kolay bir şey değil aslında.

for guys to challenge each other,

which is one of the reasons

Bu yüzdendir ki, olması gereken paradigma değişikliği,

bu meselelerin neden yalnızca erkek meseleleri olarak değil,

why part of the paradigm shift that has to happen

erkeklerin liderlik sorunları olarak da algılanmasını

is not just understanding these issues as men's issues,

gerektirir.

but they're also leadership issues for men.

Çünkü eninde sonunda bu meselelerde

Because ultimately, the responsibility for taking a stand on these issues

belirli bir tavır alma sorumluluğu

should not fall on the shoulders of little boys

lise çağındaki ergen erkeklerin veya küçük erkek çocuklarının

or teenage boys in high school or college men.

omuzlarına yüklenmemelidir. Bu sorumluluk

It should be on adult men with power.

Adult men with power are the ones we need to be holding accountable

güce sahip yetişkin erkeklerin omuzlarında olmalıdır.

for being leaders on these issues,

Yani bu meselelerde lider olması için sorumlu tutmamız gereken erkeklerin.

Çünkü bir akran kültüründe bir kişi çıkıp bir konuda sesini yükseltirse, insanlara meydan okursa ve onlara müdahale ederse,

because when somebody speaks up in a peer culture

and challenges and interrupts,

erkek veya kadın fark etmez, o kişi gerçekten bir liderdir,

he or she is being a leader, really.

öyle değil mi?

But on a big scale, we need more adult men with power

Ama büyük ölçüde, bu meseleleri öncelik haline getirmeye

to start prioritizing these issues,

başlayabilmek için daha fazla yetişkin erkeğe ihtiyacımız var.

and we haven't seen that yet, have we?

Ancak bunun henüz gerçekleştiğini görmüş değiliz.

Yıllar önce bir akşam yemeğine davetliydim ve ABD ordusunun tüm birimlerinde çalışmışlığım var.

Now, I was at a dinner a number of years ago,

and I work extensively with the US military, all the services.

O yemek sırasında kendini uyanık sanan bir kadın bana

"Ne zamandan beri

And I was at this dinner and this woman said to me --

Deniz Kuvvetleri'nde duyarlılık eğitimi veriyorsunuz?"

I think she thought she was a little clever --

she said, "So how long have you been doing sensitivity training with the Marines?"

diye sordu.

Ben de

And I said, "With all due respect,

"Kusura bakmayın ama,

I don't do sensitivity training with the Marines.

Ben Deniz Kuvvetleri'nde duyarlılık eğitimi vermiyorum.

Deniz Piyade Sınıfı'nda bir liderlik programı yürütüyorum." dedim.

I run a leadership program in the Marine Corps."

Now, I know it's a bit pompous, my response,

Yanıtımın biraz kendini beğenmiş tavırlı olduğunu biliyorum,

but it's an important distinction,

ama burada önemli bir ayrım yatıyor,

because I don't believe that what we need is sensitivity training.

çünkü ben duyarlılık eğitimine değil,

We need leadership training, because, for example,

liderlik eğitimine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

Ben spor alanında da çalışıyorum. Örneğin bir beyzbol ya da futbol takımının

when a professional coach or a manager of a baseball team or a football team --

profesyonel koçu veya yöneticisi cinsiyetçi, homofobik veya ırkçı bir yorum yaparsa

and I work extensively in that realm as well --

işte o zaman

makes a sexist comment, makes a homophobic statement,

makes a racist comment,

spora dair bloglarda ve radyo istasyonlarında

there will be discussions on the sports blogs and in sports talk radio.

bununla ilgili tartışmalar olacaktır.

And some people will say, "He needs sensitivity training."

Bazı insanlar da "Bu adamın duyarlılık eğitimine ihtiyacı var." diyeceklerdir.

Başka insanlar da "Bırak bu işleri, siyasi doğruculuk

Other people will say, "Well, get off it.

çığrından çıkmış vaziyette,

That's political correctness run amok,

o da çıktı, salakça bir açıklama yaptı. Geçiniz."

he made a stupid statement, move on."

diyeceklerdir. Ben o kişinin duyarlılık eğitimine değil,

My argument is, he doesn't need sensitivity training.

liderlik eğitimine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

He needs leadership training,

Çünkü o kötü bir liderdir: cinsiyet çeşitliliğinin ve cinsel çeşitliliğin,

because he's being a bad leader,

because in a society with gender diversity and sexual diversity --

(Alkışlar)

(Applause)

ırk ve etnik köken çeşitliliğinin var olduğu bir toplumda

böyle yorumlar yaparsanız

and racial and ethnic diversity,

you make those kind of comments, you're failing at your leadership.

liderlikten sınıfta kalırsınız.

Eğer bu fikri toplumumuzda kurumsal yetkinin ve gücün

If we can make this point that I'm making

tüm düzeylerinde hareket eden güçlü kadınlara ve erkeklere yayabilirsek,

to powerful men and women in our society

at all levels of institutional authority and power,

o zaman bu

it's going to change the paradigm of people's thinking.

insanların düşünce paradigmalarını

kesinlikle değiştirecektir.

You know, for example,

Ben ABD'nin birçok yerinde üniversite atletizm karşılaşmalarında çalışıyorum.

I work a lot in college and university athletics

Aile içi şiddeti ve cinsel şiddeti nasıl önleyeceğimiz konusunda

throughout North America.

çok şey biliyoruz.

We know so much about how to prevent domestic and sexual violence, right?

Öyle değil mi?

Bir üniversitenin aile içi şiddetin veya cinsel şiddetin önlenmesine yönelik

There's no excuse for a college or university

to not have domestic and sexual violence prevention training

eğitim vermemesi için bir mazereti yoktur.

mandated for all student athletes, coaches, administrators,

Çünkü tüm öğrenci atletler, antrenörler ve yöneticiler

as part of their educational process.

eğitim süreçlerinin bir parçası olarak bu eğitimi almak zorundadır.

Bunu kolaylıkla yapabileceğimizi bilecek kadar bilgiye sahibiz.

We know enough to know that we can easily do that.

But you know what's missing? The leadership.

Ama eksik olan nedir, biliyor musunuz? Liderlik.

But it's not the leadership of student athletes.

Ama öğrenci atletlerin liderliği değil.

Atletizm antrenörünün,

It's the leadership of the athletic director,

üniversite rektörünün,

the president of the university, the people in charge

kaynaklar ve

who make decisions about resources

kurumsal düzenlemelerde öncelik verilecek konularla ilgili karar vermekten sorumlu kişilerin liderliği.

and who make decisions about priorities in the institutional settings.

Çoğu zaman erkekler liderlikte başarısız olur.

That's a failure, in most cases, of men's leadership.

Look at Penn State.

Penn State Üniversitesi'ndeki taciz skandalını ele alalım. Bu skandal

Penn State is the mother of all teachable moments for the bystander approach.

görgü tanığı yaklaşımı için öğretilebilecek her şeyin anasıdır.

You had so many situations in that realm

Güçlü konumlardaki erkeklerin çocukları (Penn State vakasında erkek çocuklarını) korumak için harekete geçemedikleri

where men in powerful positions failed to act

birçok olay biliyorsunuzdur.

to protect children, in this case, boys.

Gerçekten inanılır gibi değil.

It's unbelievable, really.

Ama insan bu olayları irdelediğizaman erkekler üzerinde

But when you get into it, you realize there are pressures on men.

baskılar olduğunu fark ediyor.

There are constraints within peer cultures on men,

Erkekler akran kültürünün getirdiği baskıları yaşıyor.

which is why we need to encourage men to break through those pressures.

Tam da bu yüzden,

bu baskıları yok etmek için erkekleri cesaretlendirmemiz gerekiyor.

And one of the ways to do that is to say

Bunu yapmanın bir yolu da,

bu meseleleri derinden önemseyen çok sayıda erkek olduğunu söylemektir.

there's an awful lot of men who care deeply about these issues.

Bunu biliyorum. Ben erkeklerle çalışıyorum,

I know this, I work with men,

ve yıllar boyunca on binlerce, hatta yüz binlerce

and I've been working with tens of thousands,

erkekle çalıştım,

hundreds of thousands of men for many decades now.

Ne kadar uzun süre onlarla çalıştığımı düşünmek korkutucu.

It's scary, when you think about it, how many years.

Bu meseleleri derinden önemseyen o kadar çok erkek var ki...

But there's so many men who care deeply about these issues,

but caring deeply is not enough.

Ama derinden önemsemek yetmez.

We need more men with the guts,

Suç ortağı niteliğindeki sessizliğimizi bozmak ve birbirimize meydan okumak için, kadınların karşısında değil, yanında yer almak için

with the courage, with the strength, with the moral integrity

daha çok babayiğite,

to break our complicit silence and challenge each other

cesaret, güç ve ahlaki dürüstlüğe sahip daha çok erkeğe

and stand with women and not against them.

ihtiyacımız var.

Bu arada hiç şüpheniz olmasın ki

By the way, we owe it to women.

There's no question about it.

bunu kadınlara borçluyuz.

Ama bunu oğullarımıza da borçluyuz.

But we also owe it to our sons.

Bunu, dünyanın dört bir yanında büyüyen ve

We also owe it to young men who are growing up all over the world

kendilerine erkekliğin tek bir yoldan geçtiğini aktaran bir kültürde

in situations where they didn't make the choice

tercih etmemiş olduğu halde

to be a man in a culture that tells them that manhood is a certain way.

erkek olmak zorunda kalan genç erkeklere de borçluyuz.

They didn't make the choice.

Bu seçimi onlar yapmadı.

Bir seçeneği olan bizlerin onlara karşı da bir sorumluluğu var.

We that have a choice, have an opportunity and a responsibility to them as well.

Bu bizim için aynı zamanda bir fırsat.

I hope that, going forward, men and women,

Ben gelişen ve birlikte çalışan kadın ve erkeklerin

working together, can begin the change

gelecekte olacaklara dair bir değişim ve dönüşümü

and the transformation that will happen

başlatabileceklerini umuyorum.

so that future generations won't have the level of tragedy

Böylece gelecek kuşaklar bizim her gün başa çıktığımız

düzeyde trajediden muzdarip olmayacaklar.

that we deal with on a daily basis.

Bunu yapabileceğimizi biliyorum. Bundan daha iyisini yapabiliriz.

I know we can do it, we can do better.

Çok teşekkür ederim. (Alkışlar)

Thank you very much.