How to inspire every child to be a lifelong reader | Alvin Irby

Çeviri: İnci Arslan Gözden geçirme: Figen Ergürbüz

As an elementary school teacher,

Bir ilkokul öğretmeni olarak annem,

my mom did everything she could to ensure I had good reading skills.

iyi okuma becerilerine sahip olduğumdan emin olmak için elinden geleni yaptı.

This usually consisted of weekend reading lessons at our kitchen table

Bu genellikle hafta sonu arkadaşlarım dışarıda oynarken mutfak masamızda

while my friends played outside.

okuma dersleri yapmak demekti.

My reading ability improved,

Okuma kabiliyetim gelişti

but these forced reading lessons didn't exactly inspire a love of reading.

ama bu zorlama dersler tam olarak okuma sevgisi aşılamadı.

High school changed everything.

Lisede her şey değişti.

In 10th grade, my regular English class read short stories and did spelling tests.

10. sınıfta, İngilizce dersinde kısa hikâye okuyup heceleme testleri yapardık.

Out of sheer boredom, I asked to be switched into another class.

Tamamen sıkıntıdan dolayı başka bir sınıfa geçmeyi talep ettim.

The next semester, I joined advanced English.

Bir sonraki dönem, İleri İngilizce dersine katıldım.

(Laughter)

(Kahkahalar)

We read two novels and wrote two book reports that semester.

O dönem iki roman okuyup iki de kitap incelemesi yazdık.

The drastic difference and rigor between these two English classes

Bu iki sınıf arasındaki ani ve keskin değişim

angered me and spurred questions like,

beni öfkelendirdi ve "Bu beyaz insanlar nereden geldi?"

"Where did all these white people come from?"

tarzı sorular ortaya çıkardı aklımda.

(Laughter)

(Kahkahalar)

My high school was over 70 percent black and Latino,

Lisemin %70'inden fazlası zenci ve Latin kökenli insanlardan oluşuyordu

but this advanced English class had white students everywhere.

ama İleri İngilizce sınıfı komple beyaz öğrencilerden oluşuyordu.

This personal encounter with institutionalized racism

Meşrulaştırılmış bu ırkçılıkla bireysel karşılaşmam

altered my relationship with reading forever.

okumayla olan ilişkimi tamamen değiştirdi.

I learned that I couldn't depend on a school, a teacher or curriculum

Bilmem gerekenleri bana öğretmesi için bir okula, bir öğretmene ya da müfredata

to teach me what I needed to know.

güvenemeyeceğimi öğrendim.

And more out of like, rebellion, than being intellectual,

Entellektüel olmaktan ziyade isyan etmek amacıyla

I decided I would no longer allow other people to dictate

diğer insanların neyi ne zaman okuyacağımı söylemelerine

when and what I read.

izin vermemeye karar verdim.

And without realizing it, I had stumbled upon a key

Farkında bile olmadan aslında çocukların okumasına yardımcı olacak

to helping children read.

bir ipucuna rastlamıştım.

Identity.

"Kimlik."

Instead of fixating on skills

Becerilere yoğunlaşmak ve

and moving students from one reading level to another,

öğrencileri bir okuma düzeyinden öbürüne sürüklemek ya da

or forcing struggling readers to memorize lists of unfamiliar words,

okuma zorluğu çeken okuyuculara farklı kelimeleri ezberletmeye odaklanmak yerine

we should be asking ourselves this question:

kendimize şu soruyu sormalıyız:

How can we inspire children to identify as readers?

"Çocukları kendilerini okur olarak nitelendirmeye nasıl teşvik ederiz?"

DeSean, a brilliant first-grader I taught in the Bronx,

DeSean, Bronx'ta ders verdiğim müthiş bir ilkokul öğrencisi,

he helped me understand how identity shapes learning.

bana kimliğin öğrenmeyi nasıl etkilediğini anlamamda yardımcı oldu.

One day during math, I walk up to DeSean, and I say,

Bir gün matematik dersinde, DeSean'a dedim ki:

"DeSean, you're a great mathematician."

"DeSean, sen harika bir matematikçisin."

He looks at me and responds,

Bana baktı ve

"I'm not a mathematician, I'm a math genius!"

"Ben matematikçi değilim, matematik dehasıyım!" dedi.

(Laughter)

(Kahkahalar)

OK DeSean, right?

Pekâlâ DeSean, sen öyle diyorsan.

Reading?

Okumak mı?

Completely different story.

Bambaşka bir hikâye.

"Mr. Irby, I can't read.

"Mr. Irby, ben okuyamıyorum.

I'm never going to learn to read," he would say.

Okumayı asla öğrenemeyeceğim." derdi.

I taught DeSean to read,

Ona okumayı öğrettim.

but there are countless black boys who remain trapped in illiteracy.

Ama onun dışında okuma yazma bilmeyen sayısız zenci erkek çocuğu vardı.

According to the US Department of Education,

Amerika Birleşik Devletleri Eğitim Bakanlığına göre

more than 85 percent of black male fourth graders

dördüncü sınıfta okuyan zenci erkek çocuklarının %85'ten fazlası

are not proficient in reading.

okumada yeterli seviyede değiller.

85 percent!

Yüzde 85!

The more challenges to reading children face,

Çocukların okuması ne kadar daha fazla mücadele gerektiriyorsa,

the more culturally competent educators need to be.

o kadar kültürlerarası yetkinliğe sahip eğitmenler olmak gerekli.

Moonlighting as a stand-up comedian for the past eight years,

Geçen sekiz yılda stand-up komedyeni olarak öne çıkmış birisi olarak

I understand the importance of cultural competency,

kültürlerarası yetkinliğin önemini anlıyorum.

which I define as the ability to translate

Ki, kültürlerarası yetkinliği ben başkalarının bilmesi ve

what you want someone else to know or be able to do

yapabilmesi gerektiğini düşündüğümüz şeyleri iletişime ve

into communication or experiences that they find relevant and engaging.

gerekli deneyimlere çevirebilme yeteneği olarak tanımlıyorum.

Before going on stage, I assess an audience.

Sahneye çıkmadan önce seyircimi değerlendiririm.

Are they white, are they Latino?

Beyaz ya da Latin kökenliler mi?

Are they old, young, professional, conservative?

Genç, yaşlı, profesyonel ya da muhafazakârlar mı?

Then I curate and modify my jokes

Buna göre şakalarımı genel olarak onları güldürecek

based on what I think would generate the most laughter.

biçimde düzenler ve değiştiririm.

While performing in a church, I could tell bar jokes.

Bir kilisede sahne alırken bar şakaları anlatabilirim

But that might not result in laughter.

ama bu muhtemelen kahkaha ile sonuçlanmazdı.

(Laughter)

(Kahkahalar)

As a society, we're creating reading experiences for children

Topluluk olarak çocuklara kilisede bar şakaları yapmakla eşdeğer

that are the equivalent of telling bar jokes in a church.

bir okuma deneyimi yaşatıyoruz.

And then we wonder why so many children don't read.

Sonra da bu kadar çok çocuğun neden okumadığını merak ediyoruz.

Educator and philosopher Paulo Freire

Eğitmen ve filozof Paulo Freire

believed that teaching and learning should be two-way.

öğretmenin ve öğrenmenin çift yönlü olması gerektiğine inanır.

Students shouldn't be viewed as empty buckets to be filled with facts

Öğrenciler çeşitli unsurlarla doldurulması gereken boş tenekeler gibi değil de

but as cocreators of knowledge.

bilginin eşyaratıcıları olarak görülmeliler.

Cookie-cutter curriculums and school policies

Basmakalıp müfredatlar; öğrencilerden

that require students to sit statue-still

heykel gibi hareketsiz oturmalarını ya da mutlak sessizlik içinde

or to work in complete silence --

çalışmalarını talep eden okul kuralları...

these environments often exclude the individual learning needs,

Bu ortamlarda çocukların bireysel öğrenme ihtiyaçları,

the interest and expertise of children.

ilgi ve uzmanlıkları genelde gözardı ediliyor.

Especially black boys.

Özellikle de zenci erkeklerin.

Many of the children's books promoted to black boys

Zenci erkeklere verilen çoğu çocuk kitabı

focus on serious topics, like slavery, civil rights and biographies.

kölelik, vatandaşlık hakları ve biyografiler gibi ciddi konuları içeriyor.

Less than two percent of teachers in the United States are black males.

Amerika'daki öğretmenlerin %2'den azı zenci erkeklerden oluşuyor

And a majority of black boys are raised by single mothers.

ve zenci erkeklerin çoğu yalnızca anneleri tarafından yetiştiriliyor.

There are literally young black boys who have never seen a black man reading.

Hayatları boyunca zenci bir erkeğin kitap okuduğunu görmeyen ya da onları okumaya

Or never had a black man encourage him to read.

teşvik edecek zenci bir adam tanımayan genç zenci erkekler var.

What cultural factors, what social cues are present

Zenci genç bir erkeği okuma eylemini yapılması gereken bir şey olarak

that would lead a young black boy to conclude

görmeye yönlendirecek ne gibi kültürel

that reading is even something he should do?

faktörler ve sosyal ipuçları mevcut ki?

This is why I created Barbershop Books.

Barbershop Books'u bu yüzden yarattım.

It's a literacy nonprofit

Bu, çocuklara uygun bir okuma alanı ortaya çıkaran

that creates child-friendly reading spaces in barber shops.

kâr amacı gütmeyen bir okur-yazarlık projesi.

The mission is simple:

Amaç basit:

to help young black boys identify as readers.

Genç zenci erkeklerin kendilerine okur demelerine yardımcı olmak.

Lots of black boys go to the barber shop once or twice a month.

Çoğu zenci erkek çocuğu ayda bir ya da iki kere berbere gidiyor.

Some see their barbers more than they see their fathers.

Bazıları berberlerini babalarından daha uzun süre görüyor.

Barbershop Books connects reading to a male-centered space

Barbershop Books, okumayı erkek merkezci bir alana taşıyor

and involves black men and boys' early reading experiences.

ve zenci erkeklerle genç çocukların ilk okuma tecrübelerini kapsıyor.

This identity-based reading program

Bu kimlik bazlı okuma programı,

uses a curated list of children's books recommended by black boys.

zenci erkek çocuklarının önerdiği düzenlenmiş bir çocuk kitapları listesi.

These are the books that they actually want to read.

Bunlar gerçekten okumak istedikleri kitaplar.

Scholastic's 2016 Kids and Family Report

Scholastic'in 2016 Çocuk ve Aile Raporu

found that the number one thing children look for when choosing a book

çocukların bir kitabı seçerken baktıkları ilk şeyin

is a book that will make them laugh.

onları güldürmesi olduğunu gösteriyor.

So if we're serious about helping black boys and other children to read

Yani, eğer zenci erkek çocuklarının ve diğer çocukların gerekmediği zaman bile

when it's not required,

okumalarını gerçekten istiyorsak

we need to incorporate relevant male reading models

erkek okuma modellerini onların erken okuma dönemlerine

into early literacy

dâhil etmeliyiz.

and exchange some of the children's books that adults love so much

Bazı yetişkinlerin çok sevdiği komik, saçma, hatta iğrenç

for funny, silly or even gross books, like "Gross Greg".

olan "Gross Greg" gibi çocuk kitapları gibi.

(Laughter)

(Kahkahalar)

"You call them boogers. Greg calls them delicious little sugars."

"Sen onlara sümük dersin ama Greg için onlar küçük leziz şekerlerdir."

(Laughter)

(Kahkahalar)

That laugh, that positive reaction

Bu kahkaha, bu pozitif tepki

or gross reaction some of you just had,

ya da bazılarınızın iğrendiğini gösteren o tepki.

(Laughter)

(Kahkahalar)

black boys deserve and desperately need more of that.

Zenci erkek çocukları bunu daha fazla hak ediyorlar ve buna çok ihtiyaçları var.

Dismantling the savage inequalities that plague American education

Amerikan eğitim sisteminin başına bela olan katı eşitsizlikleri aradan çıkarmak

requires us to create reading experiences

için çocukları şu üç kelimeyi söylemeye teşvik edecek

that inspire all children to say three words:

yeni bir eğitim deneyimi yaratmalıyız:

I'm a reader.

"Ben bir okuyucuyum."

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkış)