How we can face the future without fear, together | Rabbi Lord Jonathan Sacks

273,287 views ・ 2017-07-26

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gunperi Sisman Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:12
"These are the times,"
0
12940
2296
''Bu zamanlar, insanın ruhunu
00:15
said Thomas Paine,
1
15260
2016
test eden zamanlar.''
00:17
"that try men's souls."
2
17300
1880
demişti Thomas Paine.
00:19
And they're trying ours now.
3
19980
1456
Ve şimdi de bizimki test ediliyor.
00:21
This is a fateful moment in the history of the West.
4
21460
4176
Bugün Batı'nın tarihi için bir kader anı.
00:25
We've seen divisive elections and divided societies.
5
25660
5000
Bölücü seçimler ve bölünmüş toplumlar görüyoruz.
00:31
We've seen a growth of extremism
6
31180
1880
Aşırı hareketlerin yükselişini görmekteyiz
00:33
in politics and religion,
7
33740
2240
hem siyaset hem din alanlarında.
Bunları da besleyinin, ayak uyduramadığımız
00:36
all of it fueled by anxiety, uncertainty and fear,
8
36540
3560
hızda değişen dünyamızdan
00:40
of a world that's changing almost faster than we can bear,
9
40980
5296
ve bu değişimin kaldırabileceğimizden hızlı olacağının yarattığı
00:46
and the sure knowledge that it's going to change faster still.
10
46300
3360
endişe, belirsizlik ve korku.
Washington'da bir arkadaşım var,
00:51
I have a friend in Washington.
11
51260
1456
00:52
I asked him, what was it like being in America
12
52740
2176
ona son seçimlerde Amerika'da
00:54
during the recent presidential election?
13
54940
3240
olmanın nasıl birşey olduğunu sordum.
00:58
He said to me, "Well,
14
58700
1200
Bana dedi ki,
01:00
it was like the man
15
60700
2000
''Titanik gemisinin güvertesinde
01:03
sitting on the deck of the Titanic
16
63500
2080
elinde viskisi ile oturan adamın
01:06
with a glass of whiskey in his hand
17
66540
3576
''buz istediğimden eminim ---'
01:10
and he's saying, 'I know I asked for ice --
18
70140
3776
fakat bu saçmalık!''
01:13
(Laughter)
19
73940
3080
(Gülüşmeler)
01:19
but this is ridiculous.'"
20
79500
1760
demesi gibi birşey.
01:23
So is there something we can do,
21
83380
3416
Yapabileceğimiz bir şey var mı,
01:26
each of us,
22
86820
1200
bireyler olarak,
01:29
to be able to face the future without fear?
23
89180
2856
yani geleceği korkuyla karşılamamak için?
01:32
I think there is.
24
92060
1320
Bence var.
01:34
And one way into it is to see
25
94620
2176
Bunu görmenin bir şekli
01:36
that perhaps the most simple way into a culture and into an age
26
96820
5896
kültürlere ve çağımıza şunu sormak olacaktır:
01:42
is to ask: What do people worship?
27
102740
2976
İnsanlar neye tapıyor?
01:45
People have worshipped so many different things --
28
105740
2496
İnsanlar çağlar boyunca farklı şeylere taptılar --
01:48
the sun, the stars, the storm.
29
108260
1880
güneşe, yıldızlara, fırtınaya.
01:50
Some people worship many gods, some one, some none.
30
110660
3400
Bazı insanlar birden fazla tanrıya tapınır,
bazıları bir taneye, bazıları ise hiç.
01:54
In the 19th and 20th centuries,
31
114660
2080
19. ve 20. yüzyıllarda
01:57
people worshipped the nation,
32
117540
2176
insanlar milletlerine tapındılar,
01:59
the Aryan race, the communist state.
33
119740
2456
Aryan ırkına, komunizme.
02:02
What do we worship?
34
122220
2000
Biz neye tapıyoruz?
02:05
I think future anthropologists
35
125260
2936
Sanırım gelecekteki antropologlar
02:08
will take a look at the books we read
36
128220
2080
okuduğumuz kitaplara bakacaklar,
02:11
on self-help, self-realization,
37
131140
3096
yani kişisel yardım ve özgüven üstüne
02:14
self-esteem.
38
134260
1200
olanlara.
02:16
They'll look at the way we talk about morality
39
136220
2816
Bizlerin ahlâk hakkında konuşma şeklimizin
insanların kendine dürüst olması olarak bakacaklar,
02:19
as being true to oneself,
40
139060
2176
02:21
the way we talk about politics
41
141260
2416
siyaset hakkında konuşmalarımızı
02:23
as a matter of individual rights,
42
143700
2776
insan haklarıyla âlakalı oluşuna bakacaklar
02:26
and they'll look at this wonderful new religious ritual we have created.
43
146500
5336
ve bu yeni yarattığımız dinî rituele bakacaklar.
02:31
You know the one?
44
151860
1200
Hangisi biliyor musunuz?
02:33
Called the "selfie."
45
153660
1640
Buna ''selfie'' diyorlar.
02:36
And I think they'll conclude that what we worship in our time
46
156260
3616
Sanırım çağımızda tapındığımız şeyin bireyin,
02:39
is the self, the me, the I.
47
159900
2760
benim, kendimin olduğu sonucuna varacaklar.
02:43
And this is great.
48
163500
1200
Ve bu müthiş.
02:45
It's liberating. It's empowering. It's wonderful.
49
165420
2720
Bu özgürleştirici. Bu güçlendirici. Muhteşem.
02:49
But don't forget that biologically, we're social animals.
50
169340
5656
Ama unutmayın ki biyolojik olarak bizler sosyal hayvanlarız.
02:55
We've spent most of our evolutionary history
51
175020
3616
Evrimsel tarihimizin çoğunu
02:58
in small groups.
52
178660
1240
küçük gruplar içinde geçirdik.
03:00
We need those face-to-face interactions
53
180540
3696
Yüzyüze iletişime ihtiyacımız var.
03:04
where we learn the choreography of altruism
54
184260
3400
Duyarlılığın kareografisini bu ruhsal etkileşimler sayesinde
03:08
and where we create those spiritual goods
55
188700
3056
öğreniriz ve yalnızlığımızın yerini
03:11
like friendship and trust and loyalty and love
56
191780
3400
dostluk, güven, sadakat ve
03:16
that redeem our solitude.
57
196020
2520
sevgiye bırakırız.
03:19
When we have too much of the "I" and too little of the "we,"
58
199380
3160
Ne zaman ''ben''den daha çok ve ''biz''den daha az varsa,
03:23
we can find ourselves vulnerable,
59
203340
2080
kendimizi savunmasız,
03:26
fearful and alone.
60
206220
2000
korkak ve yalnız buluruz.
03:28
It was no accident that Sherry Turkle of MIT
61
208900
2976
MIT'den Sherry Turkle'ın
03:31
called the book she wrote on the impact of social media
62
211900
3096
sosyal medya hakkında yazdığı kitabının adının
03:35
"Alone Together."
63
215020
2120
''Birlikte Yalnızız'' koymuş olması bir kaza değil.
03:38
So I think the simplest way of safeguarding the future "you"
64
218220
5016
Gelecekteki ''seni'' korumanın en basit yolu bence
03:43
is to strengthen the future "us"
65
223260
3056
gelecekteki ''biz''i üç boyutta
03:46
in three dimensions:
66
226340
1256
güçlendirerek mümkün:
03:47
the us of relationship,
67
227620
2016
İlişkilerimizdeki biz,
03:49
the us of identity
68
229660
1440
kimliğimizdeki biz
03:51
and the us of responsibility.
69
231940
1736
ve sorumluluklarımızdaki biz.
03:53
So let me first take the us of relationship.
70
233700
2576
O zaman ilişkilerimizdeki biz ile başlayayım.
03:56
And here, forgive me if I get personal.
71
236300
2520
Eğer biraz özelden konuşursam, beni affedin.
03:59
Once upon a time,
72
239220
1480
Bir zamanlar,
04:01
a very long time ago,
73
241620
2456
çok çok uzun zaman önce,
04:04
I was a 20-year-old undergraduate
74
244100
2656
20 yaşında felsefe okuyan
04:06
studying philosophy.
75
246780
1656
bir üniversite öğrencisiydim.
04:08
I was into Nietzsche and Schopenhauer and Sartre and Camus.
76
248460
3856
Nietsche ve Schopenhauer, Sartre ve Camus'u seviyordum.
04:12
I was full of ontological uncertainty
77
252340
4376
Ontolojik belirsizlikle
04:16
and existential angst.
78
256740
1536
ve varoluşsal korkuyla doluydum.
04:18
It was terrific.
79
258300
1776
Bu harikaydı.
04:20
(Laughter)
80
260100
1776
(Gülüşmeler)
04:21
I was self-obsessed and thoroughly unpleasant to know,
81
261900
3216
Kendimle doluydum ve bunu bilmek çok üzücü,
04:25
until one day I saw
82
265140
1680
taa ki bir gün parkın karşısında
04:27
across the courtyard
83
267740
2135
bir kız görene kadar
04:29
a girl
84
269899
1377
ve bu kız,
04:31
who was everything that I wasn't.
85
271300
3576
benim olmadığım herşeydi.
04:34
She radiated sunshine.
86
274900
2016
Gün ışığı saçıyordu.
04:36
She emanated joy.
87
276940
2120
mutluluk yayıyordu.
04:40
I found out her name was Elaine.
88
280500
1896
Adının Elaine olduğunu öğrendim.
04:42
We met. We talked.
89
282420
1456
Tanıştık. Konuştuk.
04:43
We married.
90
283900
1416
Ve evlendik.
04:45
And 47 years, three children and eight grandchildren later,
91
285340
4336
47 yıldır, üç çocuk ve sekiz torundan sonra,
04:49
I can safely say
92
289700
1536
diyebilirim ki,
04:51
it was the best decision I ever took in my life,
93
291260
2936
bu hayatımda aldığım en iyi karardı,
04:54
because it's the people not like us
94
294220
3616
çünkü bizi geliştiren,
04:57
that make us grow.
95
297860
1200
bize benzeyemeyen insanlardır.
05:00
And that is why I think
96
300220
2320
Ve bence bu yüzden
05:03
we have to do just that.
97
303260
1680
tam da bunu yapmalıyız.
05:05
The trouble with Google filters,
98
305860
2096
Google filtreleri
05:07
Facebook friends
99
307980
1936
ve Facebook arkadaşlarıyla
05:09
and reading the news by narrowcasting rather than broadcasting
100
309940
3736
olan sorun, aldığımız haberlerin yayılarak değil daraltılarak dağıtımı,
05:13
means that we're surrounded almost entirely by people like us
101
313700
4816
yani tamamen bize benzeyen insanlarla, düşünceleri,
05:18
whose views, whose opinions, whose prejudices, even,
102
318540
3496
görüşleri, önyargıları
05:22
are just like ours.
103
322060
1320
bize benzeyen insanlarla çevrili oluşumuz.
05:24
And Cass Sunstein of Harvard has shown
104
324020
2696
Ve Harvard'tan Cass Sunstein'in
05:26
that if we surround ourselves with people with the same views as us,
105
326740
4376
gösterdiği gibi, kendimizi bize benzeyen insanlarla
05:31
we get more extreme.
106
331140
2320
çevrelersek, aşırıcı oluruz.
05:34
I think we need to renew those face-to-face encounters
107
334260
3776
Bence kendimize bezemeyen insanlarla
05:38
with the people not like us.
108
338060
1920
yüz-yüze karşılaşmaları yenilemeliyiz.
05:41
I think we need to do that
109
341100
2096
Bunu büyük görüş ayrılıkları
05:43
in order to realize that we can disagree strongly
110
343220
4056
yaşamamıza rağmen,
05:47
and yet still stay friends.
111
347300
3296
arkadaş kalabilmemizle yapabilmeliyiz.
05:50
It's in those face-to-face encounters
112
350620
2096
Çünkü bu yüzyüze karşılaşmalar
05:52
that we discover that the people not like us
113
352740
3000
aracılığıyla bizler bizim gibi olmayan insanların da
05:56
are just people, like us.
114
356740
2480
bizim gibi insan olduklarını keşfedebiliriz.
06:00
And actually, every time
115
360620
2040
Ve aslında, dostluk elimizi
06:03
we hold out the hand of friendship
116
363460
2296
bize sınıf olarak, inanç yönünden
06:05
to somebody not like us,
117
365780
2016
farklı olan birine,
06:07
whose class or creed or color are different from ours,
118
367820
4960
uzattığımız her anda
06:13
we heal
119
373860
1696
yaralı dünyamızın
06:15
one of the fractures
120
375580
1616
bir kırığını
06:17
of our wounded world.
121
377220
1776
iyileştiririz.
06:19
That is the us of relationship.
122
379020
2400
Bu ilişkilerdeki biziz.
06:21
Second is the us of identity.
123
381940
2440
İkincisi kimliğmiz ve biz.
06:25
Let me give you a thought experiment.
124
385220
2080
Size bir düşünce deneyi vereyim.
Washington'a hiç gittiniz mi? Oradaki anıtları hiç gördünüz mü?
06:28
Have you been to Washington? Have you seen the memorials?
125
388060
2696
06:30
Absolutely fascinating.
126
390780
1696
Kesinlikle müthiş.
06:32
There's the Lincoln Memorial:
127
392500
1616
Lincoln Anıtı:
06:34
Gettysburg Address on one side, Second Inaugural on the other.
128
394140
4416
Gettysburg Konuşması bir yanında İkinci başkanlık konuşması diğer yanında.
06:38
You go to the Jefferson Memorial,
129
398580
1736
Jefferson Anıtına giderseniz,
06:40
screeds of text.
130
400340
1936
uzunca metinler.
06:42
Martin Luther King Memorial,
131
402300
2016
Martin Luther King Anıtı,
06:44
more than a dozen quotes from his speeches.
132
404340
2416
konuşmalarından düzinelerce alıntılar.
06:46
I didn't realize, in America you read memorials.
133
406780
3240
Amerika'da anıtları okuduğunuzu bilmiyordum.
06:51
Now go to the equivalent in London in Parliament Square
134
411620
3896
Şimdi Londra'ya gidin, Parlamento meydanındaki anıtlarda
06:55
and you will see that the monument to David Lloyd George
135
415540
3376
ve David Lloyd George'un anıtında
06:58
contains three words:
136
418940
2016
sadece üç sözcük olduğunu göreceksiniz:
07:00
David Lloyd George.
137
420980
2136
David Lloyd George.
07:03
(Laughter)
138
423140
2216
(Gülüşmeler)
07:05
Nelson Mandela gets two.
139
425380
1776
Nelson Mandela'da iki sözcük.
07:07
Churchill gets just one:
140
427180
2336
Churchill için ise sadece bir:
07:09
Churchill.
141
429540
1216
Churchill.
07:10
(Laughter)
142
430780
1296
(Gülüşmeler)
07:12
Why the difference? I'll tell you why the difference.
143
432100
2496
Bu fark niye? Size açıklayım.
07:14
Because America was from the outset a nation of wave after wave of immigrants,
144
434620
4296
Çünkü Amerika mülteci dalgalarının ard arda geldiği
07:18
so it had to create an identity
145
438940
2176
ve bir kimlik yaratmak zorunda olan
07:21
which it did by telling a story
146
441140
2336
ve bunu da bir hikaye anlatarak
07:23
which you learned at school, you read on memorials
147
443500
2656
başlatan bir ülke, ve bu yüzden okullarda anıtlar hakkında
07:26
and you heard repeated in presidential inaugural addresses.
148
446180
3856
okuyorsunuz, ve başkanlık konuşmalarında da bunu yeniden dinliyorsunuz.
07:30
Britain until recently wasn't a nation of immigrants,
149
450060
3056
Yakın zamana kadar İngiltere mültecilerden oluşan
07:33
so it could take identity for granted.
150
453140
2456
bir ülke olmadı, ve kimliğini hep var saydı.
07:35
The trouble is now
151
455620
1920
Sorun şu ki,
07:38
that two things have happened which shouldn't have happened together.
152
458860
3496
aynı anda olmaması gereken iki şey aynı anda oldu.
07:42
The first thing is in the West we've stopped telling this story
153
462380
3296
Birincisi, Batıda biz bu hikayeyi söylemekten vazgeçtik
07:45
of who we are and why,
154
465700
1536
yani kim ve neden burda olduğumuz,
07:47
even in America.
155
467260
1240
Amerika'da bile.
07:49
And at the same time,
156
469260
1576
Ve aynı zamanda,
07:50
immigration is higher than it's ever been before.
157
470860
4856
mülteci sayısı hiç olmadığı kadar yükseldi.
07:55
So when you tell a story and your identity is strong,
158
475740
3296
Yani bir hikaye anlattığınız zaman ve kimliğiniz güçlüyse,
07:59
you can welcome the stranger,
159
479060
2136
yabancıları kabul edebilirsiniz,
08:01
but when you stop telling the story,
160
481220
2496
ama hikayenizi anlatmaktan vazgeçerseniz,
08:03
your identity gets weak
161
483740
1536
kimliğiniz zayıflar
08:05
and you feel threatened by the stranger.
162
485300
3496
ve yabancıları tehdit olarak görmeye başlarsınız.
08:08
And that's bad.
163
488820
1576
Ve bu çok kötü.
08:10
I tell you, Jews have been scattered and dispersed and exiled for 2,000 years.
164
490420
6296
Yahudiler, göçebe olmuş ve sürgün halde 2000 yıl kadar yaşadılar.
08:16
We never lost our identity.
165
496740
1696
Kimliğimizi hiç kaybetmedik.
08:18
Why? Because at least once a year,
166
498460
2096
Neden? Çünkü en az yılda bir kez,
08:20
on the festival of Passover,
167
500580
1736
Pesah Bayramında,
08:22
we told our story and we taught it to our children
168
502340
2936
kendi hikayemizi anlatıp çocuklarımıza da öğrettik
08:25
and we ate the unleavened bread of affliction
169
505300
2256
ve ıstıraplı mayasız ekmeğimizi yiyip
08:27
and tasted the bitter herbs of slavery.
170
507580
2416
köleliğin acı bitkilerini yedik.
08:30
So we never lost our identity.
171
510020
2056
Böylece kimliğimizi asla kaybetmedik.
08:32
I think collectively
172
512100
1696
Bence topluca
08:33
we've got to get back to telling our story,
173
513820
2856
kendi hikayemizi yeniden anlatmaya geri dönmeliyiz
08:36
who we are, where we came from,
174
516700
2016
yani kim olduğumuz ve nereden geldiğimiz
08:38
what ideals by which we live.
175
518740
3120
ve hangi idealleri yaşattığımız hakkında.
08:42
And if that happens,
176
522220
1856
Ve eğer bu olursa,
08:44
we will become strong enough
177
524100
2416
yeniden güçleneceğiz
08:46
to welcome the stranger and say,
178
526540
2656
ve yabancılara diyebileceğiz ki,
08:49
"Come and share our lives,
179
529220
3096
''Gelin ve hayatlarımızı paylaşın,
08:52
share our stories,
180
532340
1480
hikayelerimizi paylaşın,
08:54
share our aspirations and dreams."
181
534540
3600
beklentilerimizi ve hayallerimizi paylaşın''
08:58
That is the us of identity.
182
538700
1896
Bu kimliğimizdeki biziz.
09:00
And finally, the us of responsibility.
183
540620
3320
Ve son olarak, sorumluluklarımızda biz.
09:04
Do you know something?
184
544660
1256
Biliyor musunuz?
09:05
My favorite phrase in all of politics,
185
545940
2616
Siyasette en çok sevdiğim sözcük
09:08
very American phrase,
186
548580
1480
çok Amerikan olan bir deyim,
09:11
is: "We the people."
187
551340
2320
''Biz, halk.''
09:14
Why "we the people?"
188
554940
1216
Neden, ''Biz, halk?''
09:16
Because it says that we all share collective responsibility
189
556180
4200
Çünkü bu hepimizin toplu geleceğimiz için
09:21
for our collective future.
190
561300
1680
toplu bir sorumluluk paylaştığını anlatıyor.
09:23
And that's how things really are and should be.
191
563860
2640
Bu aslında işlerin nasıl olduğu ve olması gerektiğini gösteriyor.
09:27
Have you noticed how magical thinking
192
567740
3336
Kurgusal bir düşünce şeklinin siyasetimizde
09:31
has taken over our politics?
193
571100
2920
nasıl yükseldiğinin farkında mısınız?
09:34
So we say, all you've got to do is elect this strong leader
194
574660
5816
Diyoruz ki, yapmamız gereken tek şey bu güçlü lideri seçmek
09:40
and he or she will solve all our problems for us.
195
580500
5200
ve bizim sorumlarımızı bizim yerimize de çözecek.
09:46
Believe me, that is magical thinking.
196
586460
3200
Bana inanın ki bu kurgusal bir düşünce.
09:51
And then we get the extremes:
197
591220
1576
Sonra aşırıcılar karşımıza çıkar:
09:52
the far right, the far left,
198
592820
1800
Aşırı sağ, aşırı sol,
09:55
the extreme religious and the extreme anti-religious,
199
595740
3696
aşırı dinci ve aşırı anti dinci,
09:59
the far right dreaming of a golden age that never was,
200
599460
4936
hiç yaşanmamış bir altın çağı hayal eden bir aşırı sağ
10:04
the far left dreaming of a utopia that never will be
201
604420
4776
ve hiç ulaşılamayacak bir ütopyaya inanan aşırı sol
10:09
and the religious and anti-religious equally convinced
202
609220
4016
ve aşırı dindar ve aşırı anti-din kampları şse
10:13
that all it takes is God or the absence of God
203
613260
4336
Tanırının varlığının veya yokluğunun,
10:17
to save us from ourselves.
204
617620
2320
bizleri kendimizden kurtaracağına inanıyor.
10:20
That, too, is magical thinking,
205
620580
3176
Bunlar da kurgusal düşünceler,
10:23
because the only people who will save us from ourselves
206
623780
4656
çünkü bizi kendimizden kurtarabilecek insanlar,
10:28
is we the people,
207
628460
2376
''biz, halk'' tır.
10:30
all of us together.
208
630860
1320
Hepimiz birlikte.
10:33
And when we do that,
209
633060
2600
Ve bunu yaptığımızda,
10:36
and when we move from the politics of me
210
636660
3376
bireysel siyasetten öteye baktığımızda
10:40
to the politics of all of us together,
211
640060
3376
birlikte siyasete baktığımızda
10:43
we rediscover those beautiful, counterintuitive truths:
212
643460
5800
güzel ve beklentilerimizin karşıtı gerçekleri keşfedebiliriz:
10:50
that a nation is strong
213
650260
1400
toplumlar,
10:52
when it cares for the weak,
214
652540
1680
zayıflara baktıkları zaman güçlenir,
10:55
that it becomes rich
215
655060
1816
fakirlere baktıkları zaman
10:56
when it cares for the poor,
216
656900
2136
zenginleşir
10:59
it becomes invulnerable when it cares about the vulnerable.
217
659060
4616
ve savunmasızlara baktığında savunmasını geliştirebilir.
11:03
That is what makes great nations.
218
663700
2416
Müthiş toplumları müthiş yapan budur.
11:06
(Applause)
219
666140
2560
(Alkışlar)
11:14
So here is my simple suggestion.
220
674940
2800
Benim size basit önerim şudur.
11:18
It might just change your life,
221
678540
2240
Bu hayatınızı değiştirebilir,
11:22
and it might just help to begin to change the world.
222
682060
3320
belki dünyayı da değiştirebilir.
11:26
Do a search and replace operation
223
686220
3936
Kafanızdaki metinler üzerinde bir
11:30
on the text of your mind,
224
690180
2736
ara ve değiştir operasyonu yapın
11:32
and wherever you encounter the word "self,"
225
692940
3096
ve ne zaman ''kendim'' sözcüğüyle karşılaşırsanız,
11:36
substitute the word "other."
226
696060
2360
''diğeri'' kelimesiyle değiştirin.
11:39
So instead of self-help, other-help;
227
699220
3256
Yani kişisel-yardım yerine diğerine yardım,
11:42
instead of self-esteem, other-esteem.
228
702500
3560
özgüven yerine, diğerinin güveni.
11:47
And if you do that,
229
707060
1976
Ve eğer bunu yaparsanız,
11:49
you will begin to feel the power
230
709060
2920
beni dini edebiyat içinde,
11:52
of what for me is one of the most moving sentences
231
712660
4016
en çok etkileyen cümlelerden birinin
11:56
in all of religious literature.
232
716700
2560
gücünü hissetmeye başlayacaksınız:
11:59
"Though I walk through the valley of the shadow of death,
233
719940
4160
''Ölümün gölgesinin dolaştığı vadiden yürüyor olsam da,
12:04
I will fear no evil,
234
724860
2456
korkum yok,
12:07
for you are with me."
235
727340
2040
çünkü benimlesin.''
12:10
We can face any future without fear
236
730220
4536
Gelecekle korkusuzca yüzleşebilriz
12:14
so long as we know
237
734780
1736
eğer bunu
12:16
we will not face it alone.
238
736540
2720
tek başımıza yüzleşmeyeceğimizi bilirsek.
12:19
So for the sake of the future "you,"
239
739900
3360
Bu yüzden gelecekteki ''sen,'' aşkına,
12:23
together let us strengthen
240
743980
2856
haydi hep birlikte
12:26
the future "us."
241
746860
1520
gelecekteki ''biz''i güçlendirelim.
12:29
Thank you.
242
749140
1216
Teşekkürler.
12:30
(Applause)
243
750380
4600
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7