Vincent Cochetel: I was held hostage for 317 days. Here's what I thought about…

Vincent Cochetel: 317 gün rehin tutuldum. İşte düşündüklerim…

100,080 views

2015-03-16 ・ TED


New videos

Vincent Cochetel: I was held hostage for 317 days. Here's what I thought about…

Vincent Cochetel: 317 gün rehin tutuldum. İşte düşündüklerim…

100,080 views ・ 2015-03-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Emine Yetisir Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
I cannot forget them.
0
13039
2653
Onları unutamam.
00:15
Their names were Aslan, Alik, Andrei,
1
15692
4777
İsimleri Aslan, Alik, Anderi,
00:20
Fernanda, Fred, Galina, Gunnhild,
2
20469
4644
Fernanda, Fred, Galina, Gunnhild,
00:25
Hans, Ingeborg, Matti, Natalya,
3
25113
5294
Hans, Ingeborg, Matti, Natalya,
00:30
Nancy, Sheryl, Usman, Zarema,
4
30407
4760
Nancy, Sheryl, Usman, Zarema,
00:35
and the list is longer.
5
35167
1958
ve bu liste daha uzun.
00:38
For many, their existence, their humanity,
6
38255
3344
Birçoğu için, onların varlığı, insanlığı
00:41
has been reduced to statistics,
7
41599
3645
''güvenlik kazaları'' olarak,
00:45
coldly recorded as "security incidents."
8
45244
4296
istatistiklere kaydedildi.
00:49
For me, they were colleagues
9
49540
1555
Benim için, onlar iş arkadaşıydı.
00:51
belonging to that community of humanitarian aid workers
10
51095
3530
İnsani yardım çalışanları topluluğuna bağlıydılar.
00:54
that tried to bring a bit of comfort
11
54625
2809
90'larda Çeçenya savaş mağdurlarını
00:57
to the victims of the wars in Chechnya in the '90s.
12
57434
4087
biraz olsun rahat ettirmek istemişlerdi.
01:01
They were nurses, logisticians, shelter experts,
13
61521
4643
Onlar birer hemşire, lojistikçi, sığınak uzmanı,
01:06
paralegals, interpreters.
14
66164
2833
hukukçu, çevirmendiler.
01:08
And for this service, they were murdered,
15
68997
4156
Bu hizmetleri için öldürüldüler,
01:13
their families torn apart,
16
73153
2462
aileleri darmadağın edildi
01:15
and their story largely forgotten.
17
75615
2202
ve hikayeleri büyük ölçüde unutuldu.
01:18
No one was ever sentenced for these crimes.
18
78827
3147
Kimse bu suçlardan dolayı mahkum olmadı.
01:22
I cannot forget them.
19
82884
2157
Onları unutamam.
01:25
They live in me somehow,
20
85041
2049
Onlar sanki benim içimde yaşıyorlar,
01:27
their memories giving me meaning every day.
21
87090
3230
anıları her günüme anlam veriyor.
01:30
But they are also haunting the dark street of my mind.
22
90320
4431
Aynı zamanda hiç aklımdan çıkmıyorlar.
01:34
As humanitarian aid workers,
23
94751
1961
İnsani yardım çalışanları olarak,
01:36
they made the choice to be at the side of the victim,
24
96712
3352
yardım, konfor ve koruma sağlamak için,
01:40
to provide some assistance, some comfort, some protection,
25
100064
4597
mağdurun yanında durmayı tercih ettiler
01:44
but when they needed protection themselves,
26
104661
2926
fakat onlar korumaya ihtiyaç duyduklarında
01:47
it wasn't there.
27
107587
1708
kimse yoktu.
01:49
When you see the headlines of your newspaper these days
28
109685
3173
Bu günlerde Irak veya Suriye'deki savaşla ilgili
01:52
with the war in Iraq or in Syria --
29
112858
3065
gazete manşetlerini görüyorsunuzdur:
01:55
aid worker abducted, hostage executed --
30
115923
4164
Yardım çalışanı kaçırıldı, rehin infaz edildi
02:00
but who were they?
31
120087
2013
Peki onlar kimdi?
02:02
Why were they there?
32
122100
1925
Neden oradaydılar?
02:04
What motivated them?
33
124025
2008
Onları ne motive etti?
02:06
How did we become so indifferent to these crimes?
34
126033
3876
Nasıl bu suçlara karşı duyarsızlaştık?
02:09
This is why I am here today with you.
35
129909
3129
Bu nedenle bugün buradayım.
02:13
We need to find better ways to remember them.
36
133038
2397
Onları hatırlamanın daha iyi yollarını bulmalıyız.
02:16
We also need to explain the key values to which they dedicated their lives.
37
136575
5991
Hayatlarını adadıkları değerleri anlatmalıyız.
02:22
We also need to demand justice.
38
142566
4212
Ayrıca adalet talep etmeliyiz.
02:28
When in '96 I was sent
39
148058
1881
1996 yılında
02:29
by the United Nations High Commissioner for Refugees to the North Caucasus,
40
149939
3715
BM Kuzey Kafkasya Mülteciler Yüksek Komisyonu tarafından görevlendirildiğimde
02:33
I knew some of the risks.
41
153654
1872
bazı riskleri biliyordum.
02:35
Five colleagues had been killed,
42
155526
2353
Beş meslektaşım öldürülmüş,
02:37
three had been seriously injured,
43
157879
2067
üçü ağır yaralanmış,
02:39
seven had already been taken hostage.
44
159946
2345
yedisi rehin alınmıştı.
02:42
So we were careful.
45
162291
1787
Bu yüzden dikkatliydik.
02:44
We were using armored vehicles, decoy cars,
46
164078
4074
Zırhlı araçlar, aldatıcı arabalar kullanıyor,
02:48
changing patterns of travel, changing homes,
47
168152
3055
seyahat şeklini ve evleri değiştiriyor,
02:51
all sorts of security measures.
48
171207
2791
her türlü güvenlik önlemini alıyorduk.
02:55
Yet on a cold winter night of January '98, it was my turn.
49
175258
5950
Buna rağmen, Ocak 1998'de soğuk bir kış gecesi sıra bana gelmişti.
03:01
When I entered my flat in Vladikavkaz with a guard,
50
181208
3977
Bir koruma ile beraber Vladikavkaz'daki daireme girdiğimde
03:05
we were surrounded by armed men.
51
185185
2156
silahlı kişiler etrafımızı sardı.
03:08
They took the guard, they put him on the floor,
52
188781
2217
Korumayı yere yatırdılar,
03:10
they beat him up in front of me,
53
190998
2624
onu gözlerimin önünde dövdüler,
03:13
tied him, dragged him away.
54
193622
2684
bağladılar, sürükleyerek uzaklaştırdılar.
03:17
I was handcuffed, blindfolded, and forced to kneel,
55
197536
4785
Silah susturucusu ensemdeyken ellerim kelepçelendi,
03:22
as the silencer of a gun pressed against my neck.
56
202321
3883
gözlerim bağlandı ve diz çökmeye zorlandım.
03:26
When it happens to you,
57
206204
1738
Bu başınıza geldiğinde,
03:27
there is no time for thinking, no time for praying.
58
207942
3033
düşünmeye ve dua etmeye vaktiniz yoktur.
03:32
My brain went on automatic,
59
212045
2704
Hayatım bir film şeridi gibi
03:34
rewinding quickly the life I'd just left behind.
60
214749
4366
gözlerimin önünden geçti.
03:39
It took me long minutes to figure out
61
219115
2530
O maskeli adamların
03:41
that those masked men there were not there to kill me,
62
221645
3413
beni öldürmek için orada olmadığını uzun zaman sonra anladım
03:45
but that someone, somewhere, had ordered my kidnapping.
63
225058
4173
fakat bir yerlerdeki birileri onlara beni kaçırılmalarını emretmişti.
03:50
Then a process of dehumanization started that day.
64
230551
4071
İnsanlıktan çıkarma süreci o gün orada başladı.
03:54
I was no more than just a commodity.
65
234622
4423
Artık eşyadan farksızdım.
04:01
I normally don't talk about this,
66
241195
1816
Normalde bunun hakkında konuşmam,
04:03
but I'd like to share a bit with you some of those 317 days of captivity.
67
243011
5017
ama o 317 günlük esaretin birazını sizinle paylaşmak istiyorum.
04:08
I was kept in an underground cellar,
68
248598
3056
Yer altında bir hücrede tutuldum,
04:11
total darkness,
69
251654
2064
her gün 23 saat 45 dakika
04:13
for 23 hours and 45 minutes every day,
70
253718
3754
tamamen karanlıktı
04:17
and then the guards would come, normally two.
71
257472
3286
ve sonra korumalar gelirdi, normalde iki kişiydi.
04:20
They would bring a big piece of bread,
72
260758
2674
Büyük bir parça ekmek,
04:23
a bowl of soup, and a candle.
73
263432
2504
bir kase çorba ve bir de mum getirirlerdi.
04:27
That candle would burn for 15 minutes,
74
267206
4074
Mum 15 dakika yanardı,
04:31
15 minutes of precious light,
75
271280
3808
15 dakikalık eşsiz aydınlık.
04:35
and then they would take it away, and I returned to darkness.
76
275088
4136
Sonra onu alırlardı ve ben karanlığa dönerdim.
04:41
I was chained by a metal cable to my bed.
77
281024
3514
Yatağıma metal kabloyla zincirlenmiştim.
04:44
I could do only four small steps.
78
284538
3242
Sadece dört küçük adım atabiliyordum.
04:48
I always dreamt of the fifth one.
79
288950
3785
Beşincinin hayalini kurardım hep.
04:52
And no TV, no radio, no newspaper, no one to talk to.
80
292735
4241
Televizyon, radyo, gazete, konuşacak kimse yok.
04:56
I had no towel, no soap, no toilet paper,
81
296976
4093
Havlu, sabun, tuvalet kağıdı yoktu,
05:01
just two metal buckets open, one for water, for one waste.
82
301069
6287
sadece iki metal kova; birisi su, diğeri atık için.
05:09
Can you imagine that mock execution can be a pastime for guards
83
309926
5029
Gardiyanlar sadistleştiklerinde, sıkıldıklarında veya sarhoşken
05:14
when they are sadistic or when they are just bored or drunk?
84
314955
5309
gönül eğlendirmek için yalancı infaz yaptıklarını düşünebiliyor musunuz?
05:21
We are breaking my nerves very slowly.
85
321665
3408
Yavaşça sinirlerim bozuluyordu.
05:25
Isolation and darkness are particularly difficult to describe.
86
325073
4510
Tecrit ve karanlığı anlatmak zor.
05:29
How do you describe nothing?
87
329583
2392
Hiçbir şeyi nasıl tarif edersiniz?
05:31
There are no words for the depths of loneliness I reached
88
331975
3018
Akıllılık ve deliliğin arasındaki ince çizgide
05:34
in that very thin border between sanity and madness.
89
334993
5125
ulaştığım yalnızlık anlatılamaz.
05:42
In the darkness, sometimes I played imaginary games of checkers.
90
342168
5240
Karanlıkta, bazen hayali dama oynadım.
05:47
I would start with the black,
91
347408
2203
Siyah ile başlayıp,
05:49
play with the white,
92
349611
1659
beyaz ile devam edip,
05:51
back to the black trying to trick the other side.
93
351270
2609
karşı tarafı kandırmak için sonra yine siyaha dönerdim.
05:55
I don't play checkers anymore.
94
355469
3391
Artık dama oynamıyorum.
05:58
I was tormented by the thoughts of my family and my colleague, the guard, Edik.
95
358860
6317
Ailem, iş arkadaşlarım, koruma ve Edik'in düşünceleriyle işkence ediliyorum.
06:05
I didn't know what had happened to him.
96
365177
2810
Edik'e ne oldu bilmiyorum.
06:07
I was trying not to think,
97
367987
2485
Düşünmemeye çalışıyordum.
06:10
I tried to fill up my time
98
370472
1460
Her tür fiziksel egzersiz yaparak
06:11
by doing all sorts of physical exercise on the spot.
99
371932
3811
zamanımı geçirmeyi deniyordum.
06:15
I tried to pray, I tried all sorts of memorization games.
100
375743
3940
Dua etmeyi, çeşitli hafıza oyunlarını denedim.
06:21
But darkness also creates images and thoughts that are not normal.
101
381063
4393
Fakat karanlık, normal olmayan imge ve düşünceler de yaratıyor.
06:25
One part of your brain wants you to resist, to shout, to cry,
102
385456
6261
Beyninizin bir tarafı direnmenizi, bağırmanızı, ağlamanızı
06:31
and the other part of the brain orders you to shut up
103
391717
3437
diğer tarafı ise susmanızı
06:35
and just go through it.
104
395154
2809
ve kabullenmenizi istiyor.
06:37
It's a constant internal debate; there is no one to arbitrate.
105
397963
3690
Bu sürekli bir içsel tartışma, arabuluculuk yapacak kimse yok.
06:43
Once a guard came to me, very aggressively, and he told me,
106
403163
4920
Bir gün gardiyanlardan birisi saldırgan bir şekilde bana gelip:
06:48
"Today you're going to kneel and beg for your food."
107
408083
4137
"Bugün yemek için diz çöküp yalvaracaksın." dedi.
06:52
I wasn't in a good mood, so I insulted him.
108
412220
3622
İyi modumda değildim ve ona hakaret ettim.
06:55
I insulted his mother, I insulted his ancestors.
109
415842
2934
Annesine ve atalarına da hakaret ettim.
06:58
The consequence was moderate: he threw the food into my waste.
110
418776
4431
Tepkisi makuldü: yemeğimi çöpe döktü.
07:03
The day after he came back with the same demand.
111
423207
3675
Bir gün sonra yine aynı istekle geldi.
07:06
He got the same answer,
112
426882
2439
Aynı cevabı aldı,
07:09
which had the same consequence.
113
429321
4211
ben de aynı sonuçla karşılaştım.
07:13
Four days later, the body was full of pain.
114
433532
3831
Dört gün sonra vücudum acı içindeydi.
07:17
I didn't know hunger hurt so much when you have so little.
115
437363
4342
Açlığın bu kadar acıttığını bilmezdim.
07:21
So when the guards came down,
116
441705
3414
Gardiyanlar bir daha geldiğinde,
07:28
I knelt.
117
448049
3014
diz çöktüm,
07:31
I begged for my food.
118
451063
3018
yemek için yalvardım.
07:34
Submission was the only way for me to make it to another candle.
119
454081
5587
Teslimiyet bir mum almak için tek yoldu.
07:41
After my kidnapping,
120
461302
1811
Kaçırıldıktan sonra,
07:43
I was transferred from North Ossetia to Chechnya,
121
463113
3157
farklı araba bagajlarında üç günlük yavaş bir yolculuk sonunda
07:46
three days of slow travel in the trunks of different cars,
122
466270
4320
Kuzey Osetya'dan Çeçenya'ya transfer edildim.
07:50
and upon arrival, I was interrogated
123
470590
2299
Varınca, Ruslan adında bir kişi tarafından
07:52
for 11 days by a guy called Ruslan.
124
472889
3665
11 gün boyunce sorgulandım.
07:56
The routine was always the same:
125
476554
1764
Usul hep aynıydı:
07:58
a bit more light, 45 minutes.
126
478318
2392
biraz ışık, 45 dakika.
08:00
He would come down to the cellar,
127
480710
2275
Mahzene gelirdi,
08:02
he would ask the guards to tie me on the chair,
128
482985
2264
gardiyanlara beni sandalyeye bağlamalarını söylerdi
08:05
and he would turn on the music loud.
129
485249
3100
ve müziği sonuna kadar açardı.
08:08
And then he would yell questions.
130
488349
3181
Sonra bağırarak sorular sorardı.
08:11
He would scream. He would beat me.
131
491530
2795
Bana bağırırdı. Beni döverdi.
08:14
I'll spare you the details.
132
494325
1903
Detaylarını size anlatmayacağım.
08:16
There are many questions I could not understand,
133
496248
2433
Anlayamadığım bir sürü soru vardı
08:18
and there are some questions I did not want to understand.
134
498681
4563
ve anlamak istemediğim sorular da vardı.
08:24
The length of the interrogation was the duration of the tape:
135
504254
4179
Sorgunun süresi kaset süresi kadardı:
08:28
15 songs, 45 minutes.
136
508433
3367
15 şarkı, 45 dakika.
08:31
I would always long for the last song.
137
511800
2185
Son şarkı için can atardım hep.
08:34
On one day, one night in that cellar, I don't know what it was,
138
514575
3705
Bir gün, bir gece mahzende, ne olduğunu bilmiyorum,
08:38
I heard a child crying above my head,
139
518280
3017
kafamın üstünde bir çocuk ağlaması duydum.
08:41
a boy, maybe two or three years old.
140
521297
2832
Bir erkek çocuğu, iki ya da üç yaşlarında.
08:44
Footsteps, confusion, people running.
141
524129
3647
Ayak sesleri, kargaşa, koşan insanlar.
08:48
So when Ruslan came the day after,
142
528866
3034
Bir gün sonra Ruslan geldiğinde,
08:51
before he put the first question to me,
143
531900
2469
ilk soruyu sormadan, ben ona sordum:
08:54
I asked him, "How is your son today? Is he feeling better?"
144
534369
3599
"Oğlun bugün nasıl, daha iyi mi?"
08:57
Ruslan was taken by surprise.
145
537968
2786
Ruslan şaşırmıştı.
09:00
He was furious that the guards may have leaked some details
146
540754
2829
Gardiyanların bana onun özel hayatıyla ilgili
09:03
about his private life.
147
543583
2578
bilgiler sızdırabileceği ihtimaline kızdı.
09:06
I kept talking about NGOs supplying medicines to local clinics
148
546161
4713
Oğlunun iyileşmesine yardımcı olabilecek yerel kliniklere ilaç sağlayan
09:10
that may help his son to get better.
149
550874
2911
sivil toplum örgütlerinden bahsettim.
09:13
And we talked about education, we talked about families.
150
553785
4124
Eğitim ve aileler hakkında konuştuk.
09:17
He talked to me about his children.
151
557909
1858
Bana çocuklarını anlattı.
09:19
I talked to him about my daughters.
152
559767
2066
Ben de ona kızlarımı anlattım.
09:21
And then he'd talk about guns, about cars, about women,
153
561833
3390
Sonra o da silahlar, arabalar, kadınlar hakkında konuştu.
09:25
and I had to talk about guns, about cars, about women.
154
565223
4319
Ben de silahlar, arabalar ve kadınlar hakkında konuşmak zorunda kaldım.
09:29
And we talked until the last song on the tape.
155
569542
3738
Kasetteki son şarkı bitene kadar konuştuk.
09:33
Ruslan was the most brutal man I ever met.
156
573280
5643
Ruslan hayatımda gördüğüm en acımasız kişiydi.
09:38
He did not touch me anymore.
157
578923
3297
Bana bir daha dokunmadı.
09:42
He did not ask any other questions.
158
582220
2716
Başka sorular sormadı.
09:44
I was no longer just a commodity.
159
584936
3855
Artık bir eşya değildim.
09:48
Two days after, I was transferred to another place.
160
588791
4969
İki gün sonra başka yere transfer edildim.
09:53
There, a guard came to me, very close -- it was quite unusual --
161
593760
5106
Orada bir gardiyan hiç alışılmadık bir şekilde geldi ve
09:58
and he said with a very soft voice, he said,
162
598866
3159
çok nazik bir sesle dedi ki:
10:02
"I'd like to thank you
163
602025
2624
"Ailem Dağıstan'a yerleştirilirken
10:04
for the assistance your organization provided my family
164
604649
4040
organizasyonunuzun sağladığı yardımdan
10:08
when we were displaced in nearby Dagestan."
165
608689
4049
dolayı size teşekkür ederim."
10:14
What could I possibly reply?
166
614308
3583
Nasıl cevap verebilirdim?
10:17
It was so painful. It was like a blade in the belly.
167
617891
4776
Çok acı vericiydi. Karnıma bıçak saplanmış gibiydi.
10:22
It took me weeks of internal thinking to try to reconcile
168
622667
3344
O aileye yardım etme sebeplerimiz
10:26
the good reasons we had to assist that family
169
626011
3274
ve o kişinin paralı asker olması düşüncesi ile
10:29
and the soldier of fortune he became.
170
629285
2972
barışmam haftalarımı aldı.
10:32
He was young, he was shy.
171
632257
2113
Genç ve utangaçtı.
10:34
I never saw his face.
172
634370
2275
Yüzünü hiç görmedim.
10:36
He probably meant well.
173
636645
2670
Büyük ihtimalle iyi niyetli biriydi.
10:39
But in those 15 seconds,
174
639315
2392
Fakat, o 15 saniye içinde
10:41
he made me question everything we did,
175
641707
3715
bana yaptığımız bütün fedakarlıkları
10:45
all the sacrifices.
176
645422
2391
sorgulattı.
10:47
He made me think also how they see us.
177
647813
3553
Ayrıca onların bizi nasıl gördüğünü düşündürdü.
10:51
Until then, I had assumed that they know why we are there
178
651366
2670
Sonra, bizim neden orada olduğumuzu ve
10:54
and what we are doing.
179
654036
2879
ne yaptığımızı bildiklerini varsaydım.
10:56
One cannot assume this.
180
656915
2853
Bu aslında varsayılacak bir durum değil.
10:59
Well, explaining why we do this is not that easy,
181
659768
4252
Bunu neden yaptığımızı açıklamak kolay değil,
11:04
even to our closest relatives.
182
664020
1792
en yakınımızdaki kişilere bile.
11:07
We are not perfect, we are not superior,
183
667062
3397
Mükemmel değiliz, üstün değiliz,
11:10
we are not the world's fire brigade,
184
670459
2476
dünyanın itfaiye örgütü değiliz,
11:12
we are not superheroes,
185
672935
2114
süper kahraman değiliz,
11:15
we don't stop wars,
186
675049
1672
savaşları durdurmuyoruz,
11:16
we know that humanitarian response is not a substitute for political solution.
187
676721
5384
biliyoruz ki insani müdahale siyasi çözümün yerini tutamaz.
11:22
Yet we do this because one life matters.
188
682105
4458
Yine de bu işi yapıyoruz çünkü bir hayat bir hayattır.
11:26
Sometimes that's the only difference you make --
189
686563
2253
Bazen tek yarattığın fark budur.
11:28
one individual, one family, a small group of individuals --
190
688816
3320
Bir birey, bir aile, bir grup insan
11:32
and it matters.
191
692136
1974
ve bu önemlidir.
11:34
When you have a tsunami, an earthquake or a typhoon,
192
694110
2857
Bir tsunami, bir deprem ya da bir tayfun olduğunda,
11:36
you see teams of rescuers coming from all over the world,
193
696967
4108
dünyanın dört bir yanından gelen ve haftalarca hayatta kalanları arayan
11:41
searching for survivors for weeks.
194
701075
3042
kurtarma ekiplerini görürsünüz.
11:44
Why? Nobody questions this.
195
704117
2554
Neden? Kimse bunu sorgulamaz.
11:46
Every life matters,
196
706671
2113
Her hayat önemlidir
11:48
or every life should matter.
197
708784
4226
veya her hayat önemli olmalıdır.
11:53
This is the same for us when we help refugees,
198
713010
2925
Bu durum mültecilere - çatışma sebebiyle yer değiştiren
11:55
people displaced within their country by conflict, or stateless persons,
199
715935
4860
ya da vatansız kişilere - yardım ettiğimizde de aynı.
12:01
I know many people,
200
721595
1795
Bir çok kişi tanıyorum ki
12:03
when they are confronted by overwhelming suffering,
201
723390
3008
yoğun acılarla yüzleştikleri zaman
12:06
they feel powerless and they stop there.
202
726398
3771
kendilerini güçsüz hisseder ve o noktada dururlar.
12:10
It's a pity, because there are so many ways people can help.
203
730169
3877
Çok yazık, halbuki yardım etmenin birçok değişik yolu var.
12:14
We don't stop with that feeling.
204
734046
1981
Biz o duygu ile durmuyoruz.
12:16
We try to do whatever we can to provide some assistance,
205
736027
2651
Yardım, koruma, konfor sağlamak için
12:18
some protection, some comfort.
206
738678
2654
elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
12:21
We have to.
207
741332
1761
Yapmak zorundayız.
12:23
We can't do otherwise.
208
743093
1750
Başka türlü yapamayız.
12:24
It's what makes us feel, I don't know, simply human.
209
744843
5354
Bu bizim, ne bileyim, insan gibi hissetmemizi sağlıyor.
12:30
That's a picture of me the day of my release.
210
750197
4119
Bu serbest bırakıldığım günkü fotoğrafım.
12:34
Months after my release, I met the then-French prime minister.
211
754316
4342
Serbest bırakıldıktan aylar sonra zamanın Fransız Başbakanı ile görüştüm.
12:38
The second thing he told me:
212
758658
2042
Bana söylediği ikinci şey:
12:40
"You were totally irresponsible to go to the North Caucasus.
213
760700
3531
"Kuzey Kafkasya'ya gitmen tamamen bir sorumsuzluktu.
12:44
You don't know how many problems you've created for us."
214
764231
3906
Bize ne kadar problem yarattığını bilemezsin."
12:50
It was a short meeting.
215
770017
1835
Kısa bir buluşma oldu.
12:51
(Laughter)
216
771852
1719
(Gülüşmeler)
12:54
I think helping people in danger is responsible.
217
774661
4574
Bence tehlikedeki insanlara yardım etmek bir sorumluluk.
12:59
In that war, that nobody seriously wanted to stop,
218
779235
4528
O savaşta, kimse durmak istemedi
13:03
and we have many of these today,
219
783763
2345
ve böyle kişiler bugün de var.
13:06
bringing some assistance to people in need and a bit of protection
220
786108
4500
İhtiyacı olanlara yardım ve koruma sağlamak
13:10
was not just an act of humanity,
221
790608
1909
sadece bir insanlık davranışı değildi,
13:12
it was making a real difference for the people.
222
792517
2902
bu onlar için gerçekten fark yaratıyordu.
13:15
Why could he not understand this?
223
795419
3251
Neden o bunu anlayamıyor?
13:18
We have a responsibility to try.
224
798670
1927
Deneme sorumluluğumuz var.
13:20
You've heard about that concept: Responsibility to Protect.
225
800597
3834
Şu kavramı daha önce de duydunuz: Koruma Sorumluluğu.
13:24
Outcomes may depend on various parameters.
226
804431
4081
Sonuçlar farklı etkenlere bağlıdır.
13:28
We may even fail, but there is worse than failing --
227
808512
3857
Başarısız bile olabiliriz, fakat bundan daha kötüsü var;
13:32
it's not even trying when we can.
228
812369
2751
yapabilecek iken denememek.
13:36
Well, if you are met this way, if you sign up for this sort of job,
229
816441
3875
Eğer böyle bir işe giriştiyseniz,
13:40
your life is going to be full of joy and sadness,
230
820316
4638
hayatınız neşe ve üzüntü dolu olacak
13:44
because there are a lot of people we cannot help,
231
824954
2679
çünkü yardım edemediğimiz,
13:47
a lot of people we cannot protect, a lot of people we did not save.
232
827633
3924
koruyamadığımız, kurtaramadığımız birçok insan var.
13:51
I call them my ghost,
233
831557
2243
Onlara benim hayaletim diyorum
13:53
and by having witnessed their suffering from close,
234
833800
2957
ve onların acılarına yakından şahit olarak,
13:56
you take a bit of that suffering on yourself.
235
836757
4147
o acı sana da işliyor.
14:01
Many young humanitarian workers
236
841304
2666
Birçok genç insani yardım çalışanının
14:03
go through their first experience with a lot of bitterness.
237
843970
3018
ilk deneyimleri çok zor oluyor.
14:06
They are thrown into situations where they are witness,
238
846988
2972
Çok zor durumlara tanık oluyorlar
14:09
but they are powerless to bring any change.
239
849960
3112
fakat bunu değiştirmek için güçsüzler.
14:13
They have to learn to accept it
240
853072
2507
Bunu kabul etmeyi öğrenmek zorundalar
14:15
and gradually turn this into positive energy.
241
855579
3379
ve bunu zamanla pozitif enerjiye çevirmeliler.
14:18
It's difficult.
242
858958
1449
Bu zor.
14:20
Many don't succeed,
243
860407
2538
Birçoğu başaramaz,
14:22
but for those who do, there is no other job like this.
244
862945
4008
başaranlar için ise buna benzer başka iş yok.
14:26
You can see the difference you make every day.
245
866953
3780
Her gün yarattığın farkı görebilirsin.
14:31
Humanitarian aid workers know the risk they are taking
246
871643
3162
İnsani yardım çalışanları savaş alanlarında
14:34
in conflict areas or in post-conflict environments,
247
874805
4912
veya savaş sonrası çevrelerde aldıkları riskin farkındalar.
14:39
yet our life, our job, is becoming increasingly life-threatening,
248
879717
6712
Yine de hayatımız, işimiz artarak tehlikeli bir hal alıyor
14:46
and the sanctity of our life is fading.
249
886429
3182
ve hayatımızın kutsallığı yavaşça azalıyor.
14:51
Do you know that since the millennium,
250
891441
2659
Milenyumdan beri insani yardım çalışanlarına
14:54
the number of attacks on humanitarian aid workers has tripled?
251
894100
4319
yapılan saldırıların 3 katına çıktığını biliyor musunuz?
14:59
2013 broke new records:
252
899409
2632
2013 yılı yeni rekorlar kırdı:
15:03
155 colleagues killed,
253
903111
3272
155 çalışma arkadaşımız öldürüldü,
15:06
171 seriously wounded,
254
906383
3134
171'i ağır yaralandı,
15:09
134 abducted.
255
909517
3458
134'ü kaçırıldı.
15:13
So many broken lives.
256
913375
3803
Birçok yıkılmış hayat.
15:17
Until the beginning of the civil war in Somalia in the late '80s,
257
917178
5202
80'lerin sonuna doğru Somali'de başlayan sivil savaşa kadar
15:22
humanitarian aid workers were sometimes victims
258
922380
4110
insani yardım çalışanları bazen
15:26
of what we call collateral damages,
259
926490
1997
sivil zayiat dediğimiz şeyin kurbanı oldular.
15:28
but by and large we were not the target of these attacks.
260
928487
3715
Fakat genel olarak saldırıların hedefi biz değildik.
15:32
This has changed.
261
932202
1554
Bu durum değişti.
15:33
Look at this picture.
262
933756
1276
Şu resme bakın.
15:35
Baghdad, August 2003:
263
935032
2834
Bağdat, Ağustos 2003:
15:37
24 colleagues were killed.
264
937866
2765
24 arkadaşımız öldürüldü.
15:40
Gone are the days when a U.N. blue flag or a Red Cross
265
940631
3526
BM mavi bayrağının ya da Kızıl Haç'ın
15:44
would automatically protect us.
266
944157
3776
bizi koruduğu günler geride kaldı.
15:47
Criminal groups and some political groups
267
947933
3262
Suçlu gruplar ve bazı siyasi gruplar
15:51
have cross-fertilized over the last 20 years,
268
951195
2856
son 20 yıldır birbirine karıştı
15:54
and they've created these sort of hybrids
269
954051
3135
ve öyle melez bir hal aldı ki,
15:57
with whom we have no way of communicating.
270
957186
2866
onlarla iletişim kurmamız imkansız.
16:00
Humanitarian principles are tested, questioned, and often ignored,
271
960052
5374
İnsani değerler deneniyor, sorgulanıyor ve çoğu zaman görmezden geliniyor.
16:05
but perhaps more importantly, we have abandoned the search for justice.
272
965426
4886
Fakat en önemlisi, adaleti aramayı bıraktık.
16:10
There seems to be no consequence whatsoever
273
970312
3220
Görünüşe göre insani yardım çalışanlarına
16:13
for attacks against humanitarian aid workers.
274
973532
3465
yapılan saldırılar için bir sonuç yok.
16:16
After my release, I was told not to seek any form of justice.
275
976997
4360
Serbest bırakıldıktan sonra, adaleti aramamam söylendi.
16:21
It won't do you any good, that's what I was told.
276
981357
3227
Bir faydası olmazmış. Bana böyle söylendi.
16:24
Plus, you're going to put in danger the life of other colleagues.
277
984584
4089
Ayrıca, iş arkadaşlarının hayatını tehlikeye atarsın dediler.
16:29
It took me years to see the sentencing
278
989723
3161
Kaçırılmamla ilgisi olan üç kişinin
16:32
of three people associated with my kidnapping,
279
992884
4291
ceza almasını görmem yıllar sürdü
16:37
but this was the exception.
280
997175
2536
fakat bu bir istisnaydı.
16:39
There was no justice for any of the humanitarian aid workers
281
999711
4519
1995 ve 1999 yılları arasında Çeçenya'da öldürülen ya da kaçırılan
16:44
killed or abducted in Chechnya between '95 and '99,
282
1004230
4288
insani yardım çalışanları için adalet yerini bulmamıştı.
16:48
and it's the same all over the world.
283
1008518
2628
Ve bu durum her yerde aynıydı.
16:52
This is unacceptable.
284
1012436
2147
Bu kabul edilemez.
16:54
This is inexcusable.
285
1014583
1811
Bu affedilemez.
16:56
Attacks on humanitarian aid workers are war crimes in international law.
286
1016394
4713
Uluslararası hukukta, yardım çalışanlarına yapılan saldırılar savaş suçudur.
17:01
Those crimes should not go unpunished.
287
1021107
3088
Bu suçlar cezasız bırakılmamalıdır.
17:04
We must end this cycle of impunity.
288
1024195
2740
Cezasız kalma döngüsünü durdurmalıyız.
17:06
We must consider that those attacks against humanitarian aid workers
289
1026935
3831
Yardım çalışanlarına karşı yapılan saldırıların
17:10
are attacks against humanity itself.
290
1030766
3553
insanlığa yapıldığını kabul etmeliyiz.
17:14
That makes me furious.
291
1034319
3625
Bu beni çok öfkelendiriyor.
17:18
I know I'm very lucky compared to the refugees I work for.
292
1038274
4714
Yardım ettiğim mültecilere kıyasla şanslı olduğumu biliyorum.
17:24
I don't know what it is to have seen my whole town destroyed.
293
1044414
3627
Şehrimin tamamen tahrip edildiğini,
17:28
I don't know what it is to have seen my relatives shot in front of me.
294
1048041
4064
akrabalarımın gözümün önünde öldürüldüğünü,
17:32
I don't know what it is to lose the protection of my country.
295
1052105
4249
ülkemin korumasız kaldığını görmek nasıldır bilmiyorum.
17:36
I also know that I'm very lucky compared to other hostages.
296
1056354
4295
Diğer rehinelere nazaran şanslı olduğumu da biliyorum.
17:40
Four days before my eventful release, four hostages were beheaded
297
1060649
5682
Olaylı salıverilmemden 4 gün önce, tutulduğum yerin yakınında
17:46
a few miles away from where I was kept in captivity.
298
1066331
4395
dört rehinenin başı kesilmiş.
17:50
Why them?
299
1070726
2204
Neden onlar?
17:52
Why am I here today?
300
1072930
2661
Neden bugün buradayım?
17:56
No easy answer.
301
1076641
3789
Kolay bir cevap yok.
18:00
I was received with a lot of support that I got from my relatives,
302
1080430
3613
Akrabalarım, arkadaşlarım, tanımadığım kişiler
18:04
from colleagues, from friends, from people I didn't know.
303
1084043
3819
bana destek oldular.
18:07
They have helped me over the years to come out of the darkness.
304
1087862
3519
Karanlıktan çıkmam için yıllarca yardım ettiler.
18:12
Not everyone was treated with the same attention.
305
1092291
3268
Herkes benim gibi ilgi görmüyordu.
18:16
How many of my colleagues, after a traumatic incident,
306
1096189
3625
Travmatik bir olaydan sonra kaç arkadaşım
18:19
took their own life?
307
1099814
3276
kendi hayatını kurabildi?
18:23
I can count nine that I knew personally.
308
1103090
3729
Yakından tanıdığım 9 kişiyi sayabilirim.
18:26
How many of my colleagues went through a difficult divorce
309
1106819
3728
Kaç arkadaşım eşine artık
18:30
after a traumatic experience
310
1110547
2934
hiç bir şey açıklayamadığı için
18:33
because they could not explain anything anymore to their spouse?
311
1113481
4728
zorlu bir boşanma sürecinden geçti?
18:38
I've lost that count.
312
1118209
2454
Sayamadım.
18:40
There is a price for this type of life.
313
1120663
3560
Böyle yaşamın bir bedeli var.
18:44
In Russia, all war monuments have this beautiful inscription at the top.
314
1124223
4633
Rusya'da tüm savaş anıtlarının üzerinde şöyle yazar:
18:48
It says, (In Russian)
315
1128856
4109
Rusça'da şöyle diyor.
18:52
"No one is forgotten, nothing is forgotten."
316
1132965
3251
"Hiç kimse unutulmadı, hiç bir şey unutulmadı."
18:57
I do not forget my lost colleagues.
317
1137386
3137
Kaybettiğim arkadaşlarımı unutamam.
19:00
I cannot forget anything.
318
1140523
2336
Hiç bir şeyi unutamam.
19:02
I call on you to remember their dedication
319
1142859
3213
Onların bağlılığını hatırlamanız
19:06
and demand that humanitarian aid workers around the world
320
1146072
3506
ve insani yardım çalışanlarının daha iyi
19:09
be better protected.
321
1149578
2577
korunmasını istemeniz için size çağrıda bulunuyorum.
19:12
We should not let that light of hope they have brought to be switched off.
322
1152155
5596
Onların yaktığı umut ateşinin söndürülmesine izin vermeyelim.
19:17
After my ordeal, a lot of colleagues asked me, "But why do you continue?
323
1157751
4690
İşkenceden sonra, iş arkadaşlarım bana sordular: "Neden devam ediyorsun?
19:22
Why do you do this sort of job?
324
1162441
2206
Neden bu işi yapıyorsun?
19:24
Why do you have to go back to it?"
325
1164647
2554
Neden bu işe dönmek zorundasın?"
19:27
My answer was very simple:
326
1167201
2495
Cevabım basitti:
19:30
If I had quit,
327
1170066
2470
Eğer bıraksaydım,
19:32
that would have meant my kidnapper had won.
328
1172536
4017
bu beni kaçıranın kazandığı anlamına gelirdi.
19:36
They would have taken my soul
329
1176553
2351
Benim ruhumu ve insanlığımı
19:38
and my humanity.
330
1178904
2275
almış olurlardı.
19:41
Thank you.
331
1181179
2647
Teşekkür ederim.
(Alkışlar)
19:43
(Applause)
332
1183826
2167
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7