What time is it on Mars? | Nagin Cox

133,602 views ・ 2017-02-24

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Esra Çakmak Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
So many of you have probably seen the movie "The Martian."
0
12874
3549
Birçoğunuz muhtemelen ''Marslı'' filmini izlemişsinizdir.
00:16
But for those of you who did not, it's a movie about an astronaut
1
16961
3817
İzlemediyseniz, film Mars'ta mahsur kalan
00:20
who is stranded on Mars, and his efforts to stay alive
2
20802
4543
bir astronotun onu Dünya'ya geri götürecek kurtarma operasyonu düzenlenene kadar
00:25
until the Earth can send a rescue mission to bring him back to Earth.
3
25369
4496
yaşadığı hayatta kalma mücadelesini konu alıyor.
00:31
Gladly, they do re-establish communication
4
31025
3139
Nihayetinde, astronot Watney karakteri ile
00:34
with the character, astronaut Watney, at some point
5
34188
2538
irtibatı yeniden sağlayabiliyorlar
00:36
so that he's not as alone on Mars until he can be rescued.
6
36750
5271
ve kurtarılana dek Mars'ta yapayalnız kalmıyor.
00:42
So while you're watching the movie, or even if you haven't,
7
42546
2762
Filmi izlerken, izlemediyseniz bile
00:45
when you think about Mars,
8
45332
1548
Mars denince muhtemelen
00:46
you're probably thinking about how far away it is and how distant.
9
46904
4800
ne kadar uzakta ve ırakta olduğunu düşünüyorsunuz.
00:51
And, what might not have occurred to you is,
10
51728
2579
Ama belki de şunu kaçırıyorsunuz;
00:54
what are the logistics really like of working on another planet --
11
54331
3897
Dünya'da insanlar; Mars'ta keşif araçları ve insanlar varken
00:58
of living on two planets
12
58252
2246
diğer gezegende çalışmanın,
01:00
when there are people on the Earth and there are rovers or people on Mars?
13
60522
5834
iki gezegende yaşamanın lojistiği nasıl oluyor?
01:06
So think about when you have friends, families and co-workers
14
66380
4158
Kaliforniya'da, batı yakasında veya dünyanın başka yerlerinde yaşayan
01:10
in California, on the West Coast or in other parts of the world.
15
70562
3158
arkadaşların, ailen veya iş arkadaşların olduğunu düşün.
01:14
When you're trying to communicate with them,
16
74045
2053
Onlarla iletişim kurmadan önce, ilk olarak
01:16
one of the things you probably first think about is:
17
76122
2438
aklına şunlar gelir:
01:18
wait, what time is it in California?
18
78584
2096
Kaliforniya'da saat kaç?
01:20
Will I wake them up? Is it OK to call?
19
80704
2595
Onları uyandırır mıyım? Bu saatte arasam ayıp olur mu?
01:23
So even if you're interacting with colleagues who are in Europe,
20
83703
3351
Avrupa'daki meslektaşlarınla bile iletişime geçeceğin zaman,
01:27
you're immediately thinking about:
21
87078
2042
insanlar birbirlerinden uzaktayken
01:29
What does it take to coordinate communication when people are far away?
22
89144
7000
ne tür bir iletişim yolu izleyebilirler, bunu düşünüyorsun.
01:36
So we don't have people on Mars right now, but we do have rovers.
23
96793
5584
Şu anda Mars'ta insan yok, fakat keşif araçlarımız var.
01:42
And actually right now, on Curiosity, it is 6:10 in the morning.
24
102401
5105
Hatta tam şu anda Curiosity (Merak) adlı aracımızda saat sabah 06:10.
01:47
So, 6:10 in the morning on Mars.
25
107530
2771
Yani Mars'ta saat 06:10.
01:50
We have four rovers on Mars.
26
110696
2001
Mars'ta 4 tane keşif aracımız var.
01:52
The United States has put four rovers on Mars since the mid-1990s,
27
112721
4007
Amerika, 1995'lerden beri Mars'a 4 adet keşif aracı yerleştirdi
01:56
and I have been privileged enough to work on three of them.
28
116752
3939
ve ben onların üçünde çalışma şerefine nail oldum.
02:00
So, I am a spacecraft engineer, a spacecraft operations engineer,
29
120715
4521
Los Angeles Kaliforniya NASA'DA, Jet Fırlatma Laboratuvarı'nda
02:05
at NASA's Jet Propulsion Laboratory in Los Angeles, California.
30
125260
4847
uzay mühendisiyim, uzay aracı harekâtı mühendisiyim.
02:10
And these rovers are our robotic emissaries.
31
130676
4161
Bu keşif araçları, bizim robotik temsilcilerimiz.
02:14
So, they are our eyes and our ears, and they see the planet for us
32
134861
6278
Yani onlar bizim gözümüz kulağımız oluyorlar ve biz insan gönderene dek,
02:21
until we can send people.
33
141163
1833
gezegeni bizim için gözlemliyorlar.
02:23
So we learn how to operate on other planets through these rovers.
34
143020
5293
Bu keşif araçlarıyla diğer gezegenlerde
nasıl faaliyet göstereceğimizi öğreniyoruz.
02:28
So before we send people, we send robots.
35
148337
4306
İnsan göndermeden önce, robot göndermiş oluyoruz.
02:33
So the reason there's a time difference on Mars right now,
36
153146
3951
Şu anda Mars ile zaman farkı yaşamamızın sebebi,
02:37
from the time that we're at
37
157121
1302
bir Mars gününün
02:38
is because the Martian day is longer than the Earth day.
38
158447
3974
bir Dünya gününden daha uzun olması.
02:42
Our Earth day is 24 hours,
39
162774
2797
Bizim bir günümüz 24 saat,
02:45
because that's how long it takes the Earth to rotate,
40
165595
3374
çünkü Dünya'nın kendi etrafındaki bir turunu
02:48
how long it takes to go around once.
41
168993
2001
tamamlaması o kadar sürüyor.
02:51
So our day is 24 hours.
42
171018
1912
Bir günümüz 24 saat.
02:53
It takes Mars 24 hours and approximately 40 minutes to rotate once.
43
173306
6820
Bu durum Mars için 24 saat ve yaklaşık 40 dakika sürüyor.
03:00
So that means that the Martian day is 40 minutes longer than the Earth day.
44
180150
6418
Ki bu da bir Mars gününün, Dünya'nınkinden 40 dakika uzun olduğu anlamına geliyor.
03:07
So teams of people who are operating the rovers on Mars, like this one,
45
187027
5155
Mars'taki keşif aracı üzerine çalışan ekipler olarak,
03:12
what we are doing is we are living on Earth, but working on Mars.
46
192206
5412
Mars'ta çalışıp Dünya'da yaşıyoruz.
03:17
So we have to think as if we are actually on Mars with the rover.
47
197642
5465
Bunu yaparken cidden Mars'ta araçtaymış gibi düşünmek zorundayız.
03:23
Our job, the job of this team, of which I'm a part of,
48
203474
3579
Parçası olduğum bu ekibin görevi ise,
03:27
is to send commands to the rover to tell it what to do the next day.
49
207077
5929
keşif aracına sonraki gün neler yapacağı hakkında komut vermek.
03:33
To tell it to drive or drill or tell her whatever she's supposed to do.
50
213030
4029
Sürmesini, delmesini veya yapması gereken şeyi söylemek.
03:37
So while she's sleeping -- and the rover does sleep at night
51
217373
4466
Aracımız uyurken-- evet geceleri uyuyor,
03:41
because she needs to recharge her batteries
52
221863
2370
çünkü bataryasını şarj etmesi
03:44
and she needs to weather the cold Martian night.
53
224257
3896
ve soğuk Mars gecesini atlatması lazım.
03:48
And so she sleeps.
54
228177
1362
Bu yüzden uyuyor.
03:49
So while she sleeps, we work on her program for the next day.
55
229563
4768
O uyurken biz de sonraki günün programı üzerine çalışıyoruz.
03:54
So I work the Martian night shift.
56
234677
2982
Mars gece vardiyasında çalışıyorum yani.
03:57
(Laughter)
57
237683
1591
(Gülüşmeler)
03:59
So in order to come to work on the Earth at the same time every day on Mars --
58
239298
6628
Dünya'da, Mars'taki işe her gün aynı saatte gidebilmek için,
04:05
like, let's say I need to be at work at 5:00 p.m.,
59
245950
2404
diyelim ki 17:00'de işte olmalıyım,
04:08
this team needs to be at work at 5:00 p.m. Mars time every day,
60
248378
5569
bu takım her Mars günü saat 17:00'de işte olmak zorundaysa,
04:13
then we have to come to work on the Earth 40 minutes later every day,
61
253971
7000
Mars ile zaman uyumunu tutturabilmek için, her gün Dünya'da işe,
04:21
in order to stay in sync with Mars.
62
261962
2179
bir önceki günden 40 dakika geç başlamalıyız.
04:24
That's like moving a time zone every day.
63
264165
2952
Bu her gün meridyen değiştirmek gibi bir şey.
04:27
So one day you come in at 8:00, the next day 40 minutes later at 8:40,
64
267141
5455
Bir gün işe 08:00'de geliyorsun, sonraki gün 40 dakika geç yani 08:40'ta,
04:32
the next day 40 minutes later at 9:20,
65
272620
3269
ondan sonraki gün 09:20'de,
04:35
the next day at 10:00.
66
275913
1589
sonraki gün 10:00'da.
04:37
So you keep moving 40 minutes every day,
67
277526
3578
Ta ki işe gece yarısında gelene kadar
04:41
until soon you're coming to work in the middle of the night --
68
281128
2989
her gün 40'ar dakika öteleyip duruyorsun.
04:44
the middle of the Earth night.
69
284141
1817
Dünya'daki gece yarısı yani.
04:45
Right? So you can imagine how confusing that is.
70
285982
3618
Nasıl kafa karıştırıcı olduğunu hayal edin, öyle değil mi ama?
04:49
Hence, the Mars watch.
71
289624
2152
İşte bu yüzden, Mars saati.
04:51
(Laughter)
72
291800
1001
(Gülüşmeler)
04:52
This weights in this watch have been mechanically adjusted
73
292825
3518
Saatteki bu ağırlıklar, daha yavaş çalışması için
04:56
so that it runs more slowly.
74
296367
2528
mekanik olarak ayarlandı.
04:58
Right? And we didn't start out --
75
298919
1889
Evet, zamanında böyle yapmadık.
05:00
I got this watch in 2004
76
300832
2226
Bu saati 2004'te,
05:03
when Spirit and Opportunity, the rovers back then.
77
303082
3304
Spirit (Ruh) ve Opportunity (Fırsat) adlı keşif araçları varken aldım.
05:06
We didn't start out thinking
78
306410
1606
Başlangıçta hiçbirimiz,
05:08
that we were going to need Mars watches.
79
308040
2431
Mars saatlerine ihtiyaç duyacağımızı düşünmemişti.
05:10
Right? We thought, OK, we'll just have the time on our computers
80
310495
4431
Bilgisayarlarımızdaki ve görev kontrol ekranlarımızdaki saatlerin
05:14
and on the mission control screens, and that would be enough.
81
314950
3648
yeterli olacağını düşünmüştük.
05:18
Yeah, not so much.
82
318622
1381
Pek de öyle olmadı.
05:20
Because we weren't just working on Mars time,
83
320027
2849
Aslında sadece Mars saatine göre çalışmıyorduk,
05:22
we were actually living on Mars time.
84
322900
3159
bizzat Mars saatine göre yaşıyorduk.
05:26
And we got just instantaneously confused about what time it was.
85
326083
4283
Birdenbire zaman karmaşası yaşadık.
05:30
So you really needed something on your wrist to tell you:
86
330390
3793
İşte bu yüzden bileğinde şu sorulara cevap verecek bir şeye ihtiyaç duyuyordun:
05:34
What time is it on the Earth? What time is it on Mars?
87
334207
3291
Dünya'da saat kaç? Mars'ta saat kaç?
05:37
And it wasn't just the time on Mars that was confusing;
88
337927
5894
Mars saati kafa karıştıran tek faktör değildi;
05:43
we also needed to be able to talk to each other about it.
89
343845
4769
aynı zamanda bunu konuşma dilimize de uyarlamamız gerekiyordu.
05:49
So a "sol" is a Martian day -- again, 24 hours and 40 minutes.
90
349157
5627
'Sol' bir Mars günü demek, 24 saat 40 dakika.
05:54
So when we're talking about something that's happening on the Earth,
91
354808
3195
Biz Dünya'da olan bir şeyden bahsederken
05:58
we will say, today.
92
358027
1309
bugün diyoruz.
06:00
So, for Mars, we say, "tosol."
93
360048
2832
Mars içinse ''busol'' diyoruz.
06:02
(Laughter)
94
362904
1838
(Gülüşmeler)
06:05
Yesterday became "yestersol" for Mars.
95
365812
4517
Evvelki gün Mars için ''dünsol'' oluyor.
06:10
Again, we didn't start out thinking, "Oh, let's invent a language."
96
370657
4507
Gerçekten başlarda bir dil icat etme hevesine kapılmamıştık.
06:15
It was just very confusing.
97
375188
1290
Cidden kafa karıştırıcıydı.
06:16
I remember somebody walked up to me and said,
98
376502
2181
Birinin bana, ''Bu etkinliği yarın keşif aracı
06:18
"I would like to do this activity on the vehicle tomorrow, on the rover."
99
378707
3433
üzerinde yapmak istiyorum.'' dediğini hatırlıyorum.
06:22
And I said, "Tomorrow, tomorrow, or Mars, tomorrow?"
100
382164
5111
Şöyle cevap vermiştim, ''Yarın yarını mı, Mars yarını mı?''
06:27
We started this terminology because we needed a way to talk to each other.
101
387807
5052
Bu terminolojiye başladık, bir şekilde birbirimizle iletişim kurabilmemiz lazım.
06:32
(Laughter)
102
392883
1128
(Gülüşmeler)
06:34
Tomorrow became "nextersol" or "solorrow."
103
394035
4276
Yarın bizim için "sonraki sol", "yarınsol" oldu.
06:39
Because people have different preferences for the words they use.
104
399036
3615
Herkesin kelime seçimi farklı ne de olsa.
06:42
Some of you might say "soda" and some of you might say "pop."
105
402675
3376
Kimisi ''soda'' der, kimisi ''maden suyu''.
06:46
So we have people who say "nextersol" or "solorrow."
106
406649
3206
Bizde de bu ''sonraki sol'' veya ''yarınsol'' şeklinde gerçekleşiyor.
06:50
And then something that I noticed after a few years of working on these missions,
107
410382
4724
Bu görevler üzerine çalışmanın birkaç yıl sonrasında
06:55
was that the people who work on the rovers, we say "tosol."
108
415130
4652
keşif aracında çalışan insanlar olarak ''busol'' dediğimizi fark ettim.
07:00
The people who work on the landed missions that don't rove around,
109
420246
3534
Keşif aracı üzerinde turlamayanlar ise
07:03
they say "tosoul."
110
423804
1472
''buzol'' diyorlardı.
07:05
So I could actually tell what mission you worked on from your Martian accent.
111
425778
4719
Lehçeye bakarak insanların hangi görevde çalıştıklarını anlar hâle geldim.
07:10
(Laughter)
112
430521
3250
(Gülüşmeler)
07:13
So we have the watches and the language, and you're detecting a theme here, right?
113
433795
3860
Saatlerimiz ve kendi dilimiz var, burada bir tema seziyor olmalısınız.
07:17
So that we don't get confused.
114
437679
1996
Böylece kafamız karışmıyor.
07:20
But even the Earth daylight could confuse us.
115
440239
3807
Ama Dünya'nın gün ışığı bile kafa karıştırıcı olabiliyor.
07:24
If you think that right now, you've come to work
116
444489
2339
Şu anda, Mars gece yarısında
07:26
and it's the middle of the Martian night
117
446852
2095
işe geldiğinizi farz ederseniz
07:28
and there's light streaming in from the windows
118
448971
3298
ve camdan güneş ışığı sızıyorsa
07:32
that's going to be confusing as well.
119
452293
2148
bu da kafa karışıklığına yol açabiliyor.
07:34
So you can see from this image of the control room
120
454901
2505
Kontrol odasının bu fotoğrafından
07:37
that all of the blinds are down.
121
457430
2269
bütün perdelerin kapalı olduğunu görebilirsiniz.
07:39
So that there's no light to distract us.
122
459723
3003
Dikkatimizi dağıtacak ışık yok.
07:42
The blinds went down all over the building about a week before landing,
123
462750
4352
İnişten bir hafta önce, binadaki bütün perdeler kapatıldı
07:47
and they didn't go up until we went off Mars time.
124
467126
3267
ve biz Mars zamanına geçene kadar da açılmadı.
07:50
So this also works for the house, for at home.
125
470847
3181
Evde de aynısını yapıyoruz.
07:54
I've been on Mars time three times, and my husband is like,
126
474052
2773
3 kez Mars zamanına dönüyorum
07:56
OK, we're getting ready for Mars time.
127
476849
1815
ve eşim de bana uyum sağlıyor.
07:58
And so he'll put foil all over the windows and dark curtains and shades
128
478688
6202
Koyu perdelerle ve gölgelerle kapı bacaya set çekiyor,
08:04
because it also affects your families.
129
484914
3147
çünkü bu durum aynı zamanda aileyi de etkiliyor.
08:08
And so here I was living in kind of this darkened environment, but so was he.
130
488085
4879
Hem ben, hem de o karartılmış bir ortamda yaşıyorduk.
08:13
And he'd gotten used to it.
131
493525
1296
Bu duruma alıştı da.
08:14
But then I would get these plaintive emails from him when he was at work.
132
494845
3642
Sonrasında bana acıklı e-postalar gönderirdi tabii.
08:19
Should I come home? Are you awake?
133
499077
3292
Eve geleyim mi? Uyanık mısın?
08:22
What time is it on Mars?
134
502393
3130
Mars'ta saat kaç?
08:25
And I decided, OK, so he needs a Mars watch.
135
505547
2498
Ona da bir Mars saati almam gerektiğini fark ettim.
08:28
(Laughter)
136
508069
1535
(Gülüşmeler)
08:29
But of course, it's 2016, so there's an app for that.
137
509628
4434
Ama tabii 2016 yılındayız, uygulaması var bunun.
08:34
(Laughter)
138
514086
1278
(Gülüşmeler)
08:35
So now instead of the watches, we can also use our phones.
139
515388
4614
Saat yerine telefonlarımızı da kullanabiliriz.
08:40
But the impact on families was just across the board;
140
520420
4140
Aile üzerindeki bu etki herkesi kapsıyordu;
08:44
it wasn't just those of us who were working on the rovers
141
524584
3662
sadece keşif araçları üzerinde çalışanları değil,
08:48
but our families as well.
142
528270
2214
aynı zamanda ailelerimiz de etkileniyorlardı.
08:50
This is David Oh, one of our flight directors,
143
530508
2479
David'i görüyorsunuz, uçuş direktörlerimizden biri,
08:53
and he's at the beach in Los Angeles with his family at 1:00 in the morning.
144
533011
4474
ailesiyle birlikte sabahın 1:00'inde Los Angeles'da sahilde.
08:57
(Laughter)
145
537509
1423
(Gülüşmeler)
08:58
So because we landed in August
146
538956
2980
Ağustos'ta iniş yaptık ve çocuklarının okulu
09:01
and his kids didn't have to go back to school until September,
147
541960
4446
Eylül'de açıldığı için onunla birlikte,
09:06
they actually went on to Mars time with him for one month.
148
546430
4748
bir ay boyunca Mars saatine geçiş yaptılar.
09:11
They got up 40 minutes later every day.
149
551202
4769
Her gün 40 dakika daha geç kalktılar.
09:15
And they were on dad's work schedule.
150
555995
2183
Babalarının çalışma programındaydılar.
09:18
So they lived on Mars time for a month and had these great adventures,
151
558202
3975
Bir ay boyunca Mars saatinde yaşayıp
09:22
like going bowling in the middle of the night
152
562201
2097
gece yarısı bovlinge veya sahile gitmek gibi
09:24
or going to the beach.
153
564322
1318
birçok macera yaşadılar.
09:25
And one of the things that we all discovered
154
565969
3359
Hepimizin keşfettiği garip bir bulgu vardı ki,
09:29
is you can get anywhere in Los Angeles
155
569352
3988
sabahın 3'ünde trafik yokken
09:33
at 3:00 in the morning when there's no traffic.
156
573364
3553
Los Angeles'ta her yere gidebiliyormuşsun.
09:36
(Laughter)
157
576941
1474
(Gülüşmeler)
09:38
So we would get off work,
158
578439
1192
İşten çıkıp
09:39
and we didn't want to go home and bother our families,
159
579655
3115
ailelerimizi rahatsız etmek istemezdik, aynı zamanda açtık,
09:42
and we were hungry, so instead of going locally to eat something,
160
582794
3190
her zamanki şeylerden yiyeceğimize,
09:46
we'd go, "Wait, there's this great all-night deli in Long Beach,
161
586008
3564
'Long Beach sahilinde 7/24 açık harika kafe var ve 10 dakikada varabiliriz!'
09:49
and we can get there in 10 minutes!"
162
589596
2242
gibi cümleler kurardık.
09:51
So we would drive down -- it was like the 60s, no traffic.
163
591862
2721
Usulca sürüşe geçerdik-- 60'lar gibi, zerre trafik yok.
09:54
We would drive down there, and the restaurant owners would go,
164
594607
3755
Oraya vardığımızda restoran sahibi ''Siz de kimsiniz
09:58
"Who are you people?
165
598386
2162
ve sabahın 3'ünde restoranımda
10:01
And why are you at my restaurant at 3:00 in the morning?"
166
601241
4173
ne işiniz var?'' derdi.
10:05
So they came to realize that there were these packs of Martians,
167
605778
4890
Sonra anladılar ki bizler gece yarısında LA otobanlarında sürten
10:11
roaming the LA freeways, in the middle of the night --
168
611481
4665
birer Marslı yığınlarıydık--
10:17
in the middle of the Earth night.
169
617108
2023
Dünya gecesinin yarısı.
10:19
And we did actually start calling ourselves Martians.
170
619155
4797
Kendimize Marslı demeye başladık.
10:24
So those of us who were on Mars time would refer to ourselves as Martians,
171
624401
5606
Mars saatinde olanlarımız, kendimize Marslı diyorduk.
10:30
and everyone else as Earthlings.
172
630031
2853
Kalan herkes ise Dünyalıydı.
10:32
(Laughter)
173
632908
1300
(Gülüşmeler)
10:34
And that's because when you're moving a time-zone every day,
174
634232
5695
Her gün zaman dilimi değiştirdiğinde
10:39
you start to really feel separated from everyone else.
175
639951
5813
ister istemez kendini kalan herkesten ayrı hissediyorsun.
10:45
You're literally in your own world.
176
645788
3919
Ciddi anlamda kendi evrenindesin.
10:50
So I have this button on that says, "I survived Mars time. Sol 0-90."
177
650524
6925
Üzerinde ''Mars zamanından sağ çıktım. Sol 0-90.'' yazan bir tuşum var.
10:57
And there's a picture of it up on the screen.
178
657473
2745
Ekranda da bir resmi var.
11:00
So the reason we got these buttons is because we work on Mars time
179
660242
5629
Bu tuşların var olmasının nedeni, Mars'taki keşif aracıyla olan verimimizi
11:05
in order to be as efficient as possible with the rover on Mars,
180
665895
5049
yüksek tutmak, zamanımızı doğru kullanabilmek için
11:10
to make the best use of our time.
181
670968
2290
Mars saatine göre çalışmamız.
11:13
But we don't stay on Mars time for more than three to four months.
182
673282
3886
Yine de 3-4 aydan fazla Mars saatinde kalmıyoruz.
11:17
Eventually, we'll move to a modified Mars time, which is what we're working now.
183
677192
4268
Nihayetinde, şu anda üzerinde çalıştığımız değiştirilmiş Mars saatine geçeceğiz.
11:22
And that's because it's hard on your bodies, it's hard on your families.
184
682199
4657
Bunun sebebiyse bünyemiz ve ailemiz üzerindeki etkileri.
11:26
In fact, there were sleep researchers who actually were studying us
185
686880
4882
İnsanlar için günü uzatmaya çalışmak o kadar olağandışı ki
11:31
because it was so unusual for humans to try to extend their day.
186
691786
5037
cidden bizleri inceleyen uyku araştırmacıları olmuştu.
11:37
And they had about 30 of us
187
697147
1290
Ekipten yaklaşık 30'umuza
11:38
that they would do sleep deprivation experiments on.
188
698461
3626
uyku mahrumiyeti deneyi yapıyorlardı.
11:42
So I would come in and take the test and I fell asleep in each one.
189
702111
3563
Sıra bana gelirdi, teste katılırdım ve her birinde uyuyakalırdım.
11:45
And that was because, again, this eventually becomes hard on your body.
190
705698
6642
Bunun sebebiyse, bünyede oluşan o aynı yorgunluktu.
11:52
Even though it was a blast.
191
712364
3315
Eğlenceli olsa bile.
11:55
It was a huge bonding experience with the other members on the team,
192
715703
4514
Diğer ekip üyeleriyle büyük bir bağ kurma deneyi olmuş olsa da,
12:00
but it is difficult to sustain.
193
720241
2840
sürdürmesi zordu.
12:04
So these rover missions are our first steps out into the solar system.
194
724063
6185
Bu keşif görevlerimiz, güneş sisteminin dışına attığımız ilk adımlardı.
12:10
We are learning how to live on more than one planet.
195
730272
5073
Birden çok gezegende nasıl yaşanacağını öğreniyoruz.
12:15
We are changing our perspective to become multi-planetary.
196
735369
5076
Bakış açımızı çok-gezegenli olmaya doğru çeviriyoruz.
12:20
So the next time you see a Star Wars movie,
197
740763
2795
Yıldız Savaşları'nı bir dahaki izleyişinizde,
12:23
and there are people going from the Dagobah system to Tatooine,
198
743582
3675
Dagobah gezegeninden Tatooine'ye yolculuk yapan insanlar görürseniz,
12:27
think about what it really means to have people spread out so far.
199
747281
5490
dört bir yana insanların bu denli saçılmış olmasının ne anlama geldiğini düşünün.
12:32
What it means in terms of the distances between them,
200
752795
3062
Aralarındaki maddesel mesafe açısından,
12:35
how they will start to feel separate from each other
201
755881
3820
birbirlerine karşı nasıl uzak hissedecekleri
12:39
and just the logistics of the time.
202
759725
3224
ve yaşayacakları zaman karmaşası açısından.
12:43
We have not sent people to Mars yet, but we hope to.
203
763757
4552
Henüz Mars'a insan göndermedik ama umuyoruz.
12:48
And between companies like SpaceX and NASA
204
768333
3839
SpaceX ve NASA ve diğer tüm uluslararası
12:52
and all of the international space agencies of the world,
205
772196
3489
uzay ajansları ile birlikte bunu
12:55
we hope to do that in the next few decades.
206
775709
3767
önümüzdeki birkaç on yılda yapmayı bekliyoruz.
12:59
So soon we will have people on Mars, and we truly will be multi-planetary.
207
779500
5825
Yakın bir zamanda Mars'ta insanlar olacak ve gerçekten çok-gezegenli olacağız.
13:05
And the young boy or the young girl
208
785820
2412
Mars'a gidecek o genç kız veya oğlan
13:08
who will be going to Mars could be in this audience or listening today.
209
788256
7000
bugün bu sahnedekilerden veya izleyicilerden biri olabilir.
13:16
I have wanted to work at JPL on these missions since I was 14 years old
210
796021
5602
14 yaşından beri JPL'de bu görevler üzerine çalışmak istedim
13:21
and I am privileged to be a part of it.
211
801647
2222
ve bunun parçası olduğum için şükran duyuyorum.
13:23
And this is a remarkable time in the space program,
212
803893
4054
Uzay programında muazzam bir dönemdeyiz
13:27
and we are all in this journey together.
213
807971
3174
ve hepimiz bu yolculuğun bir parçasıyız.
13:31
So the next time you think you don't have enough time in your day,
214
811169
5211
Bir daha gün içerisinde zaman yetersiz geliyormuş gibi hissedersen,
13:36
just remember, it's all a matter of your Earthly perspective.
215
816404
4778
bunun tamamen senin Dünyevi bakış açınla alakalı olduğunu hatırla.
13:41
Thank you.
216
821206
1151
Teşekkürler.
13:42
(Applause)
217
822381
4114
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7