John Hodgman: A brief digression on matters of lost time

John Hodgman: Kayıp Zamanlar Üzerine Kısa Bir Konuşma

229,437 views

2008-10-21 ・ TED


New videos

John Hodgman: A brief digression on matters of lost time

John Hodgman: Kayıp Zamanlar Üzerine Kısa Bir Konuşma

229,437 views ・ 2008-10-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Çağrı Mert Bakırcı Gözden geçirme: Diba Szamosi
00:18
You all know this story.
0
18330
2000
Hepiniz bu hikayeyi biliyorsunuz.
00:20
In the summer of 1950,
1
20330
2000
1950'nin yazında,
00:22
Enrico Fermi, the Italian-American physicist
2
22330
2000
atomik yığınının yapımcısı olan İtalyan-Amerikalı
00:24
and atomic-pile builder,
3
24330
3000
fizikçi Enrico Fermi
00:27
went to lunch at Los Alamos National Laboratory
4
27330
2000
Los Alamos Ulusal Laboratuvarı'nda bir öğle yemeğine giderek
00:29
and joined some colleagues there, and asked them a question:
5
29330
3000
çalışma arkadaşlarıyla buluşur ve onlara bir soru sorar:
00:32
"Where is everybody?"
6
32330
2000
"Herkes nerede?"
00:34
This confused his colleagues, obviously,
7
34330
3000
Açıkça, bu soru iş arkadaşlarının kafasını karıştırmıştı
00:37
because they were sitting right there with him.
8
37330
2000
çünkü hemen yanında, onunla birlikte oturuyorlardı.
00:39
And then he had to clarify that he wasn't talking about them.
9
39330
3000
Ve sonra onlardan bahsetmediğini açıklaması gerekti.
00:42
He was talking about the space aliens.
10
42330
3000
Uzaylılardan bahsediyordu.
00:45
You see, this was only a few years after
11
45330
2000
Görüyorsunuz, bu olay uçtuğu iddia edilen
00:47
the supposed flying saucer crash
12
47330
2000
bir tabağın Roswell, New Mexico'ya düşüşünden
00:49
at Roswell, New Mexico.
13
49330
2000
birkaç sene sonra oldu.
00:51
And even though that turned out to be nothing,
14
51330
2000
Her ne kadar hiçbir şey olmadığı ortaya çıksa da,
00:53
nothing at all --
15
53330
2000
gerçekten hiçbir şey --
00:55
(Laughter) --
16
55330
3000
(Kahkahalar)
00:58
merely a downed weather balloon
17
58330
2000
yarık bir ağızları olan,
01:00
piloted by small hairless men
18
60330
3000
kel adamlar tarafından kontrol edilen
01:03
with slits for mouths ...
19
63330
3000
bir hava ölçüm balonundan başka bir şey değildi.
01:06
Still, America had gone saucer-mad,
20
66330
2000
Yine de, Amerikalılar tabak manyağına döndüşer,
01:08
even famous scientists
21
68330
2000
hatta öğle yemeği yiyen
01:10
who were eating lunch.
22
70330
2000
bilim adamları bile.
01:12
Fermi's reasoning, if I may paraphrase badly,
23
72330
2000
Fermi'nin mantığı, yanlış izah edebilecek olsam da, şuydu:
01:14
is that the universe is so vast
24
74330
2000
evren o kadar uçsuz bucaksızdır ki;
01:16
that it stands to reason,
25
76330
2000
oralarda bir yerde
01:18
there should be other intelligent life out there.
26
78330
3000
zeki bir yaşam formu bulunmalıdır.
01:21
And the universe is so old
27
81330
2000
Ve evren o kadar yaşlıdır ki,
01:23
that unless we were the very first civilization ever to evolve,
28
83330
3000
eğer evrim geçiren ilk ve tek uygarlık biz değilsek,
01:26
we should have some evidence of their existence by now.
29
86330
3000
şimdiye kadar onlara ait bir kanıtımız olmalıydı.
01:29
And yet, to the best of our knowledge, we are alone.
30
89330
3000
Ve sonuç olarak, elimizdeki bilgilerle, yalnızız.
01:32
"Where is everybody?" asked Fermi,
31
92330
3000
Fermi, "Herkes nerede?" diye sordu
01:35
and his colleagues had no answer.
32
95330
3000
ve iş arkadaşlarının verecek cevabı yoktu.
01:38
Fermi then went on with the same blunt logic
33
98330
2000
Fermi bu açık mantığı sürdürdü ve bu mantığı
01:40
to disprove fairies,
34
100330
2000
perileri çürütmek için kullandı,
01:42
Sasquatch, God,
35
102330
2000
Sasquatch'ı, Tanrı'yı,
01:44
the possibility of love --
36
104330
3000
aşkın olasılığını --
01:47
and thereafter, as you know,
37
107330
2000
ve sonra, bildiğiniz gibi,
01:49
Enrico Fermi ate alone.
38
109330
2000
Enrico Fermi yalnız başına yemek yedi.
01:51
(Laughter)
39
111330
3000
(Kahkahalar)
01:54
Now,
40
114330
1000
Şimdi,
01:55
I am not a scientist.
41
115330
3000
Ben bir bilim adamı değilim.
01:58
I have never built an atomic pile.
42
118330
3000
Hiç bir atomik yığın inşa etmedim.
02:01
Although, I might argue that, technically,
43
121330
2000
Yine de, teknik olarak, her yığının
02:03
every pile is atomic.
44
123330
2000
atomik olduğunu tartışabilirim.
02:05
(Laughter)
45
125330
3000
(Kahkahalar)
02:08
However, with respect, I might point out two possibilities
46
128330
3000
Fakat, saygılarımla, Enrico Fermi'nin düşünmemiş olabileceği
02:11
that Enrico Fermi perhaps did not consider.
47
131330
3000
iki olasılıktan bahsedebilirim.
02:14
One is that the aliens might be
48
134330
2000
Birincisi uzaylılar çok uzakta
02:16
very far away.
49
136330
2000
olabilirler.
02:18
Perhaps, I dare say,
50
138330
2000
Belki de,
02:20
even on other planets.
51
140330
2000
diğer gezegenlerdelerdir.
02:23
The other possibility --
52
143330
2000
Diğer olasılık --
02:25
(Laughter) --
53
145330
2000
(Kahkahalar)
02:27
is, perhaps, Enrico Fermi himself
54
147330
2000
belki de, Enrico Fermi'nin kendisi
02:29
was an alien.
55
149330
2000
bir uzaylıdır.
02:31
(Laughter)
56
151330
3000
(Kahkahalar)
02:34
Think about it.
57
154330
2000
Bir düşünün.
02:36
Isn't it a little convenient
58
156330
2000
Dünya Savaşı'nın ortasında, birdenbire
02:38
that in the midst of the World War, out of nowhere,
59
158330
3000
İtalyan bir bilim adamının ortaya çıkması
02:41
suddenly an Italian scientist showed up
60
161330
2000
ve elindeki muhteşem yeni teknoloji ile
02:43
with an amazing new technology
61
163330
2000
Dünya'daki her şeyi değiştirip
02:45
that would transform everything in the world
62
165330
2000
insanlığın tarihini karanlığa gömmesi için
02:47
and darken the history of the human species forever after?
63
167330
4000
uygun değil mi?
02:51
And isn't it a little strange
64
171330
2000
Ve bunun için hiçbir ücret talep etmemesi
02:53
that he required no payment for this?
65
173330
3000
ilginç değil mi?
02:56
That he asked for only one thing --
66
176330
2000
Sadece bir şey istedi:
02:58
a gift of two healthy sperm whales?
67
178330
3000
2 sağlıklı sperm balinasından oluşan bir hediye?
03:01
That's -- that's not true.
68
181330
2000
Bu -- Bu doğru değil.
03:03
But it is strange.
69
183330
2000
Ama ilginç.
03:05
(Laughter)
70
185330
4000
(Kahkahalar)
03:09
And if Enrico Fermi were indeed a space alien,
71
189330
3000
Ve eğer Enrico Fermi gerçekten bir uzaylıysa,
03:12
wouldn't he be the first to have tried to convince
72
192330
2000
arkadaşlarına uzaylıların henüz burada olmadıklarını
03:14
his fellow scientists
73
194330
2000
ispatlayacak olan
03:16
that the space aliens are not already here?
74
196330
4000
ilk kişi olmaz mıydı?
03:20
For it is given in certain UFO-ology
75
200330
2000
UFO-oloji ya da UFOloji çemberlerinde
03:22
or UFOlogy circles,
76
202330
3000
uzaylıların
03:25
that the aliens are already here and have been for millennia;
77
205330
3000
burada bir milenyumdur var olduğu söyleniyor.
03:28
that they have walked among us in disguise,
78
208330
2000
Aramızda gizlice yürüdükleri,
03:30
observing us, guiding our evolution
79
210330
2000
bizleri gözlemledikleri, maymunsulardan
03:32
from ape to man --
80
212330
2000
insana evrimimizi kontrol ettikleri --
03:34
if you believe in that sort of thing --
81
214330
3000
eğer bunlara inanıyorsanız.
03:37
and, occasionally, kidnapping us in their flying saucers
82
217330
3000
Ve sonunda, bizi uçan tabaklarına kaçırarak
03:40
and taking us away to have sex with us in pyramids.
83
220330
3000
ve uzaklara götürerek bizlerle piramitlerde seks yaptıkları.
03:43
(Laughter)
84
223330
2000
(Kahkahalar)
03:45
It's a difficult theory to discount,
85
225330
2000
Dikkate alınmayacak kadar zor bir teori,
03:47
I think you'll agree.
86
227330
2000
sanırım bana katılırsınız.
03:49
(Laughter)
87
229330
2000
(Kahkahalar)
03:51
For even in my own life,
88
231330
2000
Kendi hayatımda bile,
03:53
there are memories I have
89
233330
2000
açıklaması çok zor olan
03:55
that are difficult to explain --
90
235330
2000
anılarım var --
03:57
happenings that are so odd and unaccountably weird,
91
237330
2000
o kadar ilginç ve göz ardı edilemeyecek kadar garipler ki,
03:59
that it is difficult to imagine
92
239330
2000
bunların uzaylılarla uzun ve sık görüşmelerimin
04:01
they were not the result
93
241330
2000
sonucu olmadığını hayal etmek
04:03
of prolonged and frequent contact with aliens throughout my life.
94
243330
3000
benim için gerçekten çok zor.
04:06
For how else will you explain
95
246330
2000
Başka türlü nasıl
04:08
the amazing and absolutely true
96
248330
2000
şimdi size açıklayacağım
04:10
close encounters that I had
97
250330
2000
inzanılmaz ve kesinlikle gerçek
04:12
and will describe to you now?
98
252330
3000
yakın temaslarımı izah edebilirdiniz?
04:15
Encounter one: Ocean City, New Jersey, 1980.
99
255330
2000
Temas Bir: Ocean City, New Jersey, 1980
04:17
This was the summer when the special edition of
100
257330
3000
"Üçüncü Tür için Yakın Karşılaşmalar" filminin
04:20
"Close Encounters of the Third Kind" was released.
101
260330
2000
özel bir sürümünün yayınlandığı bir yazdı.
04:22
And I went on vacation with my parents to the Jersey shore.
102
262330
3000
Ailemle Jersey sahiline tatile gitmiştik.
04:25
Within 12 hours, I was horribly sunburned,
103
265330
3000
12 saat içerisinde, filmdeki Richard Dreyfuss gibi
04:28
just like Richard Dreyfuss in the movie.
104
268330
2000
berbat bir şekilde güneş yanığı olmuştum.
04:30
(Laughter)
105
270330
1000
(Kahkahalar)
04:31
And so I spent the rest of the vacation
106
271330
3000
Ben de tatilimin geri kalanını
04:34
largely sitting outside our little rental house at night,
107
274330
3000
genellikle kiraladığımız evin güneşten dolayı hala sıcak olan kaldırımında
04:37
the sidewalk still warm from the sun,
108
277330
2000
geceleri oturarak ve gökyüzündeki
04:39
watching the skies for UFOs.
109
279330
3000
UFOları seyrederek geçirdim.
04:42
What did I see? Stars, satellites,
110
282330
2000
Neler gördüm? Yıldızlar, uydular,
04:44
blinking airplanes -- typical sky junk.
111
284330
3000
göz kırpan uçaklar -- bildiğiniz gökyüzü çöplüğü.
04:47
Occasionally, kids would come and
112
287330
1000
Ara sıra çocuklar da gelirler
04:48
join me and watch,
113
288330
2000
ve bana katılırlardı, izlerlerdi,
04:50
but their necks soon got sore, and they would go off to the boardwalk
114
290330
3000
ancak kısa süre sonra boyunları ağrırdı ve kaldırımdan uzaklaşarak
04:53
to play video games and mingle with humans.
115
293330
3000
bilgisayar oyunları oynamaya ya da insanlara sataşmaya giderlerdi.
04:56
I was pretty good at the video games. I was not very good at the other part,
116
296330
3000
Bilgisayar oyunlarında iyiydim, ama geri kalanında o kadar da iyi değildim,
04:59
so I stayed alone with the cosmos.
117
299330
3000
dolaysıyıla ben de kozmos ile başbaşa kaldım.
05:02
And that's when it happened.
118
302330
1000
İşte o zaman olan oldu.
05:04
An elderly couple came walking down the street.
119
304330
3000
Yaşlıca bir çift sokakta yürüyordu.
05:07
I would say they were in their late seventies,
120
307330
2000
70'lerinin sonlarında olduğunu söyleyebilirim
05:09
and I would say that they were on a date,
121
309330
2000
ve çıktıklarını da söyleyebilirim
05:11
because he was wearing a very neat little suit
122
311330
3000
çünkü adam çok düzgün, küçük bir yelek giyiyordu,
05:14
with a yellow tie -- a brown suit.
123
314330
2000
sarı bir kravatı vardı ve kahverengi bir kazağı vardı.
05:16
And she was wearing a cardigan, because it was now fully night
124
316330
3000
Ve kadın da hırka giyiyordu, çünkü o sırada tam geceydi
05:19
and a chill was coming in off the ocean.
125
319330
2000
ve okyanustan soğuk geliyordu.
05:21
I remember, for some reason,
126
321330
2000
Bir sebepten dolayı, ikisinin de
05:23
that they were exactly the same height.
127
323330
3000
aynı boyda olduğunu hatırlıyorum.
05:26
And then they stopped, and the man turned to me
128
326330
2000
Ve sonra birden durdular ve adam bana döndü
05:28
and said,
129
328330
2000
ve dedi ki:
05:30
"What are you looking for,
130
330330
2000
"Ne arıyorsun,
05:32
flying saucers?"
131
332330
2000
uçan daireler mi?"
05:34
(Laughter)
132
334330
3000
(Kahkahalar)
05:37
You have to admit, that's a pretty boss piece of detective work
133
337330
2000
Kabul etmelisiniz, bir buluşmada olan yaşlı bir adam için
05:40
for an old man on a date.
134
340330
2000
bu oldukça iyi bir detektiflik işiydi.
05:42
But what was stranger still --
135
342330
2000
Fakat hala ilginç olan şey --
05:44
and even I realized it at the time,
136
344330
2000
ve o zaman da fark etmiştim,
05:46
as a nine-year-old child --
137
346330
2000
9 yaşında bir çocuk olarak --
05:48
was that they stopped at all.
138
348330
2000
tamamen durmalarıydı.
05:50
That this old man would interrupt his moonlight stroll
139
350330
2000
Bu adam sevgilisiyle çıktığı ayışığı gezintisini
05:52
with his sweetheart with the precise reason
140
352330
2000
sadece bir çocukla eğlenmek için
05:54
of making fun of a child.
141
354330
3000
bölebilmişti.
05:57
"Oh," he said,
142
357330
2000
"Oh" dedi,
05:59
"little green men."
143
359330
2000
"küçük yeşil adamlar."
06:01
And then his girlfriend joined in, too.
144
361330
3000
Sonra kız arkadaşı da katıldı.
06:04
"There's no such thing as space men," she said.
145
364330
2000
"Uzaylılar diye bir şey yoktur." dedi kadın.
06:06
"There's no such thing."
146
366330
3000
"Böyle bir şey yok."
06:09
And then they both laughed. "Ha, ha, ha."
147
369330
3000
Sonra ikisi de güldüler. Ha, ha, ha.
06:12
I looked around.
148
372330
2000
Etrafıma baktım.
06:14
The street was entirely empty.
149
374330
2000
Sokak tamamen boştu.
06:16
I had stopped hearing the sound of the ocean.
150
376330
2000
Okyanusun sesini artık duyamıyordum.
06:18
It was as though time had stopped.
151
378330
3000
Sanki zaman durmuştu.
06:21
I did not know why they were teasing me.
152
381330
2000
Neden benimle alay ettiklerini bilmiyordum.
06:23
I looked into their strangely angry faces,
153
383330
3000
Garip bir şekilde olan kızgın yüzlerine baktım
06:26
and I remember wondering,
154
386330
2000
kendi kendime şöyle düşündüm:
06:28
are they wearing rubber masks?
155
388330
2000
Plastik maskeler mi giyiyorlar?
06:30
(Laughter)
156
390330
2000
(Kahkahakar)
06:32
And what would be behind those rubber masks, if they were?
157
392330
3000
Ve eğer giyiyorlarsa, o maskelerin arkasında ne olabilir?
06:35
Giant, almond-shaped, unblinking eyes?
158
395330
3000
Koca, badem şekilli, kırpmayan gözler?
06:39
Slits for mouths?
159
399330
2000
Yarık ağızlar?
06:41
The old man crooked his finger as though he were firing a gun,
160
401330
2000
Yaşlı adam parmaklarını silah şekli yapacak şekilde büktü
06:43
and then he made laser sounds.
161
403330
2000
ve lazer sesleri çıkardı.
06:45
"Kew, kew, kew --
162
405330
2000
Ciuv, ciuv, ciuv --
06:47
watch out."
163
407330
2000
"Dikkat et."
06:49
And they turned at once and walked away.
164
409330
2000
Sonra döndüler ve uzaklaştılar.
06:51
The old man reached out
165
411330
2000
Yaşlı adam yumru ellerini
06:53
his knobbly claw
166
413330
2000
kadının ellerine doğru
06:55
for the woman's hand,
167
415330
2000
uzattı ve onları
06:57
and found it, and left me alone.
168
417330
2000
tuttu, beni yalnız bıraktı.
06:59
Now, you could describe this as a simple misunderstanding --
169
419330
3000
Şimdi, bunu basit bir yanlış anlama olarak değerlendirebilirsiniz --
07:02
a strange encounter among humans.
170
422330
2000
insanlar arası garip bir temas.
07:04
Maybe it was swamp gas, but --
171
424330
2000
Belki bataklık gazlarının biraz etkisi vardır, fakat --
07:06
(Laughter) --
172
426330
2000
(Kahkahalar)
07:08
I know what I saw.
173
428330
2000
Ne gördüğümü biliyorum.
07:11
Close encounter two: Brookline, Massachusetts, 1984.
174
431330
4000
Yakın Temas İki: Brookline, Massachusetts, 1984
07:15
I went to see the movie "Dune,"
175
435330
2000
"Dune" diye bir filme gitmiştim
07:17
and a girl talked to me. Now, on its face --
176
437330
3000
ve bir kız benimle konuştu. Şimdi onun yüzünde --
07:20
(Laughter) --
177
440330
3000
(Kahkahalar)
07:23
this is impossible on its face, I realize --
178
443330
2000
yüzünde olması imkansızdı, fark ettim ki --
07:25
but it is absolutely true.
179
445330
2000
bu gerçekten doğruydu.
07:27
It was opening night, naturally.
180
447330
2000
Filmin ilk gecesiydi, doğal olarak.
07:29
I went with my friend Tim McGonigal, who sat on my left.
181
449330
3000
Tim McGonigal isimli arkadaşımla gitmiştik, benim solumda oturuyordu.
07:32
On my right was the girl in question.
182
452330
2000
Sağımda ise söz konusu kız vardı.
07:34
She had long, curly black hair, a blue jean jacket.
183
454330
3000
Uzun, kıvırcık, siyah saçları ve kot ceketi vardı.
07:37
I remember, she had some sort of injury to her ankle,
184
457330
3000
Bileğinde bir çeşit sakatlanma olduğunu hatırlıyorum,
07:40
an Ace bandage, and she had crutches.
185
460330
2000
bir sargı ve koltuk değnekleri vardı.
07:42
She was very tall, I would say.
186
462330
2000
Çok uzundu.
07:44
I was starting high school at the time. I would say she was a junior,
187
464330
3000
O zamanlar liseye başlıyordum. Daha önce hiç görmemiş olsam da,
07:47
but I had never seen her before. She didn't go to my school.
188
467330
2000
Lise 3'te olduğunu söyleyebilirdim. Benim okuluma gitmiyordu.
07:49
I didn't know her name, and I never will.
189
469330
3000
Adını bilmiyordum ve hiçbir zaman da bilemeyeceğim.
07:52
She was sitting with someone who I presume was her mother,
190
472330
2000
Annesi olduğunu sandığım birisiyle oturuyordu ve
07:54
and they were talking about the novel, "Dune."
191
474330
3000
"Dune" isimli bir roman hakkında konuşuyorlardı.
07:57
They were both big fans, mother and daughter --
192
477330
2000
İkisi de kitabın büyük taraftarıydı, anne de kız da --
07:59
very unusual.
193
479330
2000
oldukça sıradışı.
08:01
They were talking about how their favorite characters
194
481330
2000
En sevdikleri karakterlerin dev kum solucanları
08:03
were the giant sandworms.
195
483330
3000
olduğundan bahsediyorlardı.
08:06
And then it got stranger.
196
486330
2000
Ve sonra işler garipleşti.
08:08
That's when she turned to me and said,
197
488330
2000
İşte o zaman bana döndü ve dedi ki:
08:10
"Are you looking forward to seeing the movie?"
198
490330
3000
"Filmini görmek için can atıyor musun?"
08:13
(Laughter)
199
493330
2000
(Kahkahalar)
08:15
First of all, I was embarrassed
200
495330
1000
İlk olarak, utanmıştım
08:16
because I had not read the novel "Dune" at that time.
201
496330
3000
çünkü "Dune" isimli romanı o zamanlar okumamıştım.
08:19
I was merely a connoisseur of movies
202
499330
2000
Hala olduğu gibi, o zamanlar da
08:21
featuring desert planets, as I still am.
203
501330
2000
konusu çöl gezegenler olan filmlerin uzmanıydım.
08:23
(Laughter)
204
503330
2000
(Kahkahalar)
08:25
But it was also the tone of how she asked the question:
205
505330
2000
Fakat şu, aynı zamanda soruyu sorarken de kullandığı ses tonuydu:
08:27
apropos of nothing, like she didn't even care about the answer,
206
507330
3000
hiç yeri olmadığından, cevabı da umursamadığı için,
08:30
as though she just wanted to talk to me.
207
510330
3000
benimle konuşmak istermiş gibiydi.
08:34
I did not know what to say. I said, "Yes."
208
514330
2000
Ne diyeceğimi bilmiyordum. "Evet", dedim.
08:37
I did not even turn my head.
209
517330
2000
Kafamı bile çevirmedim.
08:40
The movie began.
210
520330
2000
Film başladı.
08:42
I need not remind you that this was David Lynch's version of "Dune,"
211
522330
3000
Size bu "Dune" filminin David Lynch versiyonu olduğunu söylemedim.
08:45
in which all of the characters
212
525330
3000
Bu versiyonda tüm karakterler
08:48
were sexy and deformed at the same time.
213
528330
2000
hem seksi idi hem de deforme olmuş.
08:50
(Laughter)
214
530330
2000
(Kahkahalar)
08:52
There was a character called the Third-Stage Guild Navigator,
215
532330
3000
Bir çeşit havada süzülen, bir çeşit dev olan,
08:55
which was a kind of giant, floating fetus-creature
216
535330
3000
turuncu sisin içerisindeki devasa bir depoda yaşayan
08:58
that lived in a giant tank with this orange mist
217
538330
3000
ve etrafındaki sanrı görmenize sebep olan kokusuyla
09:01
of psychedelic spice
218
541330
2000
uzay ve zamanı bükebilen
09:03
swirling around him,
219
543330
2000
3. Seviye Bölük Kaptanı isimli
09:05
allowing him to bend space and time.
220
545330
2000
bir karakter vardı.
09:07
He could never leave the tank
221
547330
2000
Depodan asla ayrılamazdı
09:09
or interact with the outside world.
222
549330
2000
ya da dış dünyayla iletişim kurmazdı.
09:11
He had become, in his isolation,
223
551330
2000
Bu izole dünyasında o
09:13
so deformed and so sexy,
224
553330
2000
o kadar deforme olmuş ve seksi haliyle,
09:15
that he had to talk through a kind of old-timey radio
225
555330
3000
eski zamanlardan kalma radyosuyla dış dünya ile
09:18
to the outside world, and could never touch them.
226
558330
3000
konuşur ve asla onlara dokunamazdı.
09:21
I mean, I liked him a lot better than the sandworms.
227
561330
3000
Demek istediğim, onu kum solucanlarından çok daha fazla sevmiştim.
09:24
The sandworms were fine, but your favorite character?
228
564330
3000
Kum solucanları iyiydi ama en sevdiğim karakter?
09:27
Please.
229
567330
2000
Lütfen.
09:29
When the movie ended,
230
569330
2000
Film bittiğinde,
09:31
everyone seemed very happy
231
571330
2000
herkes, en kısa zaman ayağa kalkıp
09:33
to get up and get out of the theatre as soon as possible.
232
573330
2000
salonu terk edebilecekleri için oldukça mutlu görünüyorlardı.
09:36
Except for the girl.
233
576330
2000
Kız hariç.
09:38
As I walked out, her pace slowed.
234
578330
2000
Ben dışarı yürüdükçe, adımları yavaşladı.
09:40
Perhaps it was the crutches,
235
580330
2000
Kotuk değneğinden dolayıydı belki
09:42
but it seemed --
236
582330
2000
ama sanki --
09:44
(Laughter) --
237
584330
2000
(Kahkahalar)
09:46
it seemed as though she might want to talk to me again.
238
586330
4000
sanki benimle yeniden konuşmak istiyor gibiydi.
09:50
When I say it out loud, it sounds so ridiculous,
239
590330
3000
Bunu yüksek sesle söyleyince çok saçma geliyor,
09:53
but I can only come to the conclusion
240
593330
2000
ama uzaylılar tarafından kaçırılanlar topluluğunun
09:55
that it was what, in the alien abductee community,
241
595330
3000
"görüntü hafızası" olarak adlandırdığı şey ile
09:58
they call a "screen memory":
242
598330
3000
açıklanabilirdi yalnızca.
10:01
a ridiculous false recollection designed by their brain
243
601330
3000
Kaçırılma dedikleri olayın travmasını atlatabilmek için
10:04
to cover up some trauma -- say, of being kidnapped
244
604330
2000
beynin saçma bir şekilde yeniden düzenlenmesi
10:06
and flown off to a sex pyramid.
245
606330
2000
ve seks piramidinden aşağıya doğru uçması demek oluyor bu.
10:08
(Laughter)
246
608330
2000
(Kahkahalar)
10:10
And so I sure am glad
247
610330
2000
Ve sonuç olarak şu anda onu yavaşlatıp
10:12
I did not slow down to talk to her.
248
612330
2000
konuşmadığım için çok memnunum.
10:14
I sure am glad I never saw her again.
249
614330
3000
Onu bir daha asla görmediğim için çok mutluyum.
10:18
Close encounter three: Philadelphia, Pennsylvania,
250
618330
3000
Yakın Temas Üç: Philadelphia, Pennsylvania,
10:21
1989.
251
621330
2000
1989.
10:23
In the mid-to-late '80s,
252
623330
2000
80'lerin ortasında ve sonlarında,
10:25
the novelist Whitley Strieber wrote a book called "Communion,"
253
625330
3000
roman yazarı Whitley Strieber, konusu kendisinin uzaylılar tarafından
10:28
in which he described his own lifelong experiences
254
628330
2000
kaçırılma deneyimleri olan
10:30
being abducted by aliens.
255
630330
3000
"Communion" (ÇN: Paylaşma) adlı bir kitap yazdı.
10:33
And he also described the phenomenon known in this community
256
633330
2000
Ve aynı zamanda bu kaçırılanlar topluluğu tarafından
10:35
as "lost time,"
257
635330
2000
"kayıp zaman" olarak adlandırılan
10:37
where Whitley Strieber would suddenly become aware
258
637330
2000
ve Whitley Strieber'ın birden bire son 10 dakikayı
10:39
that he could not remember the previous ten minutes,
259
639330
3000
son 10 saati ya da son 10 günü hatırlayamadığını fark ettiği
10:42
or the previous ten hours, or the previous ten days.
260
642330
3000
fenomeni de açıkladı.
10:45
And would come to the conclusion that that was when the aliens
261
645330
2000
Ve uzaylıların onu kaçırdığı ve ona
10:47
were taking him and giving him rectal probes.
262
647330
3000
anüs alıcıları yerleştirdiği sonucuna varıyor.
10:50
(Laughter)
263
650330
2000
(Kahkahalar)
10:52
This book became, naturally, an enormous best-seller.
264
652330
3000
Bu kitap, normal olarak, inanılmaz bir best-seller (ÇN: En çok satan) oldu.
10:55
This image by Ted Joseph was from that book,
265
655330
2000
Bu görüntü Ted Joseph o kitaptan çekildi ve
10:57
and was his, sort of, police sketch
266
657330
3000
Wihtley Strieber'ın anlattıklarından yola çıkılarak
11:00
of what the creatures looked like
267
660330
2000
çizilmiş olan ve
11:02
that Whitley Strieber had described to him.
268
662330
2000
bir nevi bir polis çizimi olan bir resimdir.
11:04
And it was so successful that they made it into a movie.
269
664330
3000
Ve o kadar başarılıydı ki sonunda filmi de çekildi.
11:07
And in 1989, the way I remember it,
270
667330
2000
Ve 1989'da, hatırlıyorum,
11:09
I was in Philadelphia
271
669330
2000
kız arkadaşımla birlikte
11:11
visiting my girlfriend, and we decided,
272
671330
2000
Philadelphia'daydık ve durup dururken
11:13
apropos of nothing, to go see this movie.
273
673330
3000
filmi izlemeye karar verdik.
11:16
And the way I remember it, the movie featured these details.
274
676330
3000
Ve hatırladığım kadarıyla, film şu detayları içeriyordu:
11:19
One: Whitley Strieber
275
679330
2000
Bir: Christopher Walken tarafından
11:21
was played by Christopher Walken.
276
681330
2000
canlandırılan Whitley Strieber.
11:23
Two: the alien was played by a rubber puppet.
277
683330
3000
İki: Plastik bir kukla tarafından canlandırılan uzaylı.
11:26
(Laughter)
278
686330
2000
(Kahkahalar)
11:28
Three: there was a surprisingly long
279
688330
3000
Üç: İlginç bir şekilde
11:31
sequence of the film in which the rubber puppet
280
691330
2000
oldukça uzun bir süre boyunca anlatılan; uzaylının
11:33
gives Christopher Walken a rectal probe.
281
693330
3000
Christopher Walken'e anüsten bir alıcı sokması.
11:37
Four: this was being shown
282
697330
2000
Dört: Bu filmin
11:39
in a regular movie theater in Center City, Philadelphia.
283
699330
3000
Philadelphia'nın merkezindeki sıradan bir sinema salonunda gösterilmesi.
11:42
Five: all of which is to say,
284
702330
2000
Beş: Toparlamak gerekirse,
11:44
they made a movie out of the book, "Communion,"
285
704330
2000
"Communion" isimli bir kitaptakileri anlatan
11:46
and it starred Christopher Walken.
286
706330
3000
ve Christopher Walken'in başrol oynadığı bir film.
11:49
Does something seem strange about this to you?
287
709330
3000
Size de bir şeyler garip geliyor mu?
11:52
Something odd? Something off? Something wrong with this picture?
288
712330
3000
Saçma bir şeyler? Olmayacak bir şeyler? Bu resimde yanlış bir şeyler?
11:55
Think about it. Yes. The answer is:
289
715330
2000
Bir düşünün. Evet. Cevap şu:
11:57
I had a girlfriend. What?
290
717330
3000
Bir kız arkadaşım vardı. Ne?
12:00
(Laughter)
291
720330
3000
(Kahkahalar)
12:03
How did this happen? When did this happen?
292
723330
3000
Bu nasıl oldu? Ne zaman oldu?
12:06
I remember walking out of the theater
293
726330
2000
Sinema salonundan el ele çıktığımızı
12:08
and becoming suddenly aware of this fact,
294
728330
2000
ve birden bire bu garip durumdan
12:10
as we walked hand in hand,
295
730330
2000
ikimizin de farkına vardığını
12:12
and pondering these very same questions.
296
732330
2000
ve aynı soruları düşündüğümüzü fark ettim.
12:14
And to this day, I have no answer for you.
297
734330
3000
Ve bu gün için, size bir cevabım yok.
12:18
Close encounter four: the Algarve,
298
738330
2000
Yakın Temas Dört: Algavre,
12:20
Portugal, 1991.
299
740330
2000
Portekiz, 1991.
12:22
Some years later, I and this woman --
300
742330
2000
Birkaç yıl sonra, ben ve bu kadın --
12:24
we'll call her "Catherine Fletcher" --
301
744330
3000
ona "Catherine Fletcher" diyeceğiz --
12:27
(Laughter) --
302
747330
3000
(Kahkahalar)
12:30
went traveling through the south of Portugal together.
303
750330
3000
birlikte Portekiz'in güneyine bir seyehata çıktık.
12:33
We stayed in old, crumbling, walled cities,
304
753330
4000
Yaşlı, dökülen, duvarlı şehirlerin,
12:37
in tiny little hotels,
305
757330
1000
ufak, küçücük otellerinde kaldık
12:38
and we would climb up to the roof and drink Vinho Verde
306
758330
3000
ve çatıya çıkıo, Vinho Verde içtik ve
12:41
and watch the sun set and play checkers.
307
761330
2000
güneşin batışını dama oynayarak izledik.
12:43
What? Did we do this? Really? Does anyone do this?
308
763330
3000
Ne? Bunu yaptık mı? Gerçekten? Biri bunu yapar mı?
12:47
We went to some topless beaches.
309
767330
2000
Çıplaklar plajına gittik.
12:49
Excuse me? No, not in my life.
310
769330
3000
Pardon? Hayır, hayatta olmaz.
12:52
For what it's worth, we went to Sagres,
311
772330
2000
Her neyse, Sagres'e gittik,
12:54
which was considered, at the time, to be the end of the world.
312
774330
3000
ki bu şehir, o zamanlar, Dünya'nın sonu olarak kabul edilirdi.
12:57
And there I was chased by a pack of feral dogs on the dock,
313
777330
3000
Ve burada beni yabani bir köpek sürüsü kovaladı
13:00
and the lead dog bit me on the ass,
314
780330
3000
ve en öndeki kıçımdan beni ısırdı
13:03
requiring me to go to a strange Portuguese clinic
315
783330
2000
ve yine kıçımdan iğne olduğum
13:05
and receive an ass shot.
316
785330
2000
garip bir Portekiz kliniğine gitmek zorunda bıraktı.
13:07
Make of that what you will.
317
787330
2000
Buradan dersinizi alın.
13:09
(Laughter)
318
789330
1000
(Kahkahalar)
13:10
Our last day in Portugal,
319
790330
2000
Portekiz'deki son günümüzde,
13:12
we were in the district capital of Faro,
320
792330
3000
bölge merkezi olan Faro'daydık
13:15
and Catherine decided that she wanted to go to the beach
321
795330
2000
ve Catherine son kez sahile gitmek istediğini
13:17
one last time.
322
797330
2000
söyledi.
13:19
Now, Faro is a bustling little city,
323
799330
2000
Şimdi, Faro hareketli, küçük bir şehir
13:21
and to get to the beach, she explained, you would have to take
324
801330
2000
ve sahile gitmek için, onun açıkladığına göre, bir otobüs
13:23
a bus and then a boat.
325
803330
2000
ve bir bota binmeniz gerekiyordu.
13:25
And did I want to come with?
326
805330
2000
Ve ben onunla gitmek istedim mi?
13:27
But I was exhausted and dog-bitten, and so I said, "No."
327
807330
3000
Yorgun ve köpek tarafından ısırılmıştım, dolayısıyla "Hayır." dedim.
13:30
I remember what she looked like before she left.
328
810330
3000
Gitmeden önce nasıl gözüktüğünü hatırlıyorum.
13:34
The freckles had grown
329
814330
2000
Yüzü ve omuzlarındaki
13:36
and multiplied on her face and shoulders,
330
816330
3000
çilleri büyümüş ve çoğalmıştı,
13:39
clustering into a kind of a tan.
331
819330
2000
sanki güneş yanığı olmuş gibiydi.
13:41
A tan, we were both tan --
332
821330
2000
İkimiz de güneşten yanmıştık.
13:43
is this true?
333
823330
2000
Bu doğru mu?
13:46
Her eyes were extra bright and extra blue, as a result.
334
826330
3000
Sonuç olarak, gözleri ekstra parlak ve ekstra maviydi.
13:49
She was smiling.
335
829330
2000
Gülümsüyordu.
13:51
She was a single woman about to go alone into a country,
336
831330
2000
O, ülkede yalnız başına gezinecek olan,
13:53
not even speaking the language,
337
833330
3000
dillerini bile konuşamayan,
13:56
to travel alone by bus and boat
338
836330
2000
hiç gitmediği ya da görmediği
13:58
to go to a beach she did not know
339
838330
2000
bir sahile gitmek için otobüse ve bota binecek olan
14:00
or had never seen.
340
840330
2000
yalnız bir kadındı.
14:02
I loved her, and then she went out
341
842330
3000
Ona aşıktım, ve sonra o, bu ilgin.
14:05
into that strange, alien land.
342
845330
3000
uzaylı topraklarına gitti.
14:08
It took me some time to come to my senses.
343
848330
3000
Hislerimin geri gelmesi biraz zaman aldı.
14:11
I had my own "lost time" moment,
344
851330
1000
Uyanıp birden fark ettiğimde
14:12
where I woke up and suddenly realized
345
852330
3000
neredeyse akşam yemeği vakti gelmişti,
14:15
it was very late in the day, almost dinnertime,
346
855330
2000
o hala gelmemişti ve ben bir
14:17
and she had not come back.
347
857330
2000
"kayıp zaman" deneyimi yaşamıştım.
14:19
Nervous, I went down to the street to look for her.
348
859330
2000
Gergin bir şekilde, onu bulmak için sokağa çıktım.
14:21
Now, I did not speak Portuguese.
349
861330
3000
Portekizce konuşamıyordum
14:24
I did not know where the beach was.
350
864330
2000
ve sahilin nerede olduğunu bilmiyordum.
14:26
I could not call her on a cell phone because this was 1991,
351
866330
3000
Onu cep telefonundan arayamazdım çünkü 1991 yılıydı
14:29
and the aliens had not given us that technology yet.
352
869330
2000
ve uzaylılar bize hala o teknolojiyi vermemişlerdi.
14:31
(Laughter)
353
871330
3000
(Kahkahalar)
14:34
I realized that the day would only have
354
874330
2000
Fark ettim ki bu günün sadece
14:36
two possible outcomes:
355
876330
2000
iki muhtemel sonucu olabilirdi:
14:38
either Catherine would come back to the hotel,
356
878330
2000
Catherine otele geri gelirdi
14:40
or she would never come back to the hotel.
357
880330
3000
veya bir daha asla gelmezdi.
14:43
And so I sat down to wait.
358
883330
2000
Beklemek için oturdum.
14:45
I did not watch the skies, but the very end of the street
359
885330
4000
Gökyüzünü izlemedim ama sokağın sonunda
14:49
where the buses and cars and pedestrians
360
889330
3000
otobüslerin, arabaların, yayaların ve
14:52
and little scooters were moving along.
361
892330
2000
küçük scooterların hareket ettiğini görüyordum.
14:54
And I watched those constellations shift,
362
894330
2000
Bu kalabalık topluluğun hareketini izledim,
14:56
hoping that they would part and I would see her face.
363
896330
3000
dağılmalarını ve onun yüzünü görebilmeyi istedim.
14:59
It was at that moment,
364
899330
2000
İşte o an,
15:01
in that very small town of 30,000 or so,
365
901330
3000
30.000 civarı nüfusu olan o kasabada,
15:04
that I truly appreciated the vastness of the universe
366
904330
3000
evrenin sonsuzluğunu gerçekten takdir ettim
15:07
and the searching we might do in it.
367
907330
3000
ve içerisinde arama yapmamız gerektiğini düşündüm.
15:10
And that's when the Liberians came along.
368
910330
2000
İşte o zaman, Liberyalılar geldi.
15:12
Five young men -- all laughing, happy, traveling together,
369
912330
3000
5 genç adam -- hepsi gülüyordu, mutluydu, beraber geziyorlardı
15:15
coming back to this hotel where they were staying.
370
915330
3000
ve kaldıkları otele geri dönüyorlardı.
15:18
One of them was named Joseph, and he asked me
371
918330
2000
İçlerinden birinin adı Joseph idi ve bana ne yaptığımı
15:20
what was I doing, and I explained.
372
920330
2000
sordu, ben de anlattım.
15:22
And he said, "Don't worry." He was sure that Catherine would be safe.
373
922330
3000
"Endişelenme." dedi. Catherine'in güvende olduğundan emindi.
15:25
But he did not seem so very sure,
374
925330
2000
Fakat çok da emin gözükmüyordu ki,
15:27
for he sat down to wait with me.
375
927330
2000
yanıma oturdu ve benimle birlikte bekledi.
15:29
And for the next two hours, they all waited with me:
376
929330
2000
Ve sonraki 2 saat boyunca, hepsi benimle bekledi:
15:31
taking turns, going up to their room, coming back,
377
931330
3000
sırayla, ara sıra odaya çıkıp, geri inerek,
15:34
telling me jokes, distracting me.
378
934330
1000
şakalar anlatarak, aklımı dağıtarak.
15:35
Two hours, they gave me a message.
379
935330
3000
2 saat, bana bir mesaj verdiler.
15:38
We are not alone.
380
938330
2000
Biz yalnız değiliz.
15:40
And then, in the middle of a sentence, at the very birth of twilight,
381
940330
3000
Ve sonra, cümlenin ortasında, alacakaranlığın doğuşunda,
15:43
I turned and looked down the street.
382
943330
2000
dönüp sokağa baktım.
15:45
The stars aligned, and she came back.
383
945330
3000
Yıldızlar (ÇN: Kalabalığı kast ediyor) hizalanmıştı ve o geri gelmişti.
15:48
She was smiling. She did not understand why I was so worried.
384
948330
3000
Gülümsüyordu. Neden endişelendiğimi anlamıyordu.
15:51
Neither did the Liberians,
385
951330
2000
Her ne kadar sırtımı sıvazlayıp,
15:53
although there was a huge amount of relief in their laughter
386
953330
2000
bizi sokağın ortasında el ele tutuşurken yalnız bırakmak için
15:55
as they clapped us on the back, and went back up to their room
387
955330
3000
mutluluktan kahkahalar atarak odalarına çıksalar da,
15:58
and left us alone in the street, holding hands.
388
958330
3000
Liberyalılar da neden endişelendiğimi anlamıyordu.
16:01
An event like this leaves a scar on the memory,
389
961330
3000
Uzaylılara ait bir teknoloji gibi,
16:04
much like a piece of alien technology
390
964330
2000
"Portekizli bir doktor" tarafından kıçınıza enjekte edilen
16:06
that has been inserted into your buttocks
391
966330
2000
ve hafızanızda yara bırakan
16:08
by a "Portuguese doctor."
392
968330
2000
bir olaydı.
16:10
(Laughter)
393
970330
2000
(Kahkahalar)
16:12
And even now, a decade and a half later,
394
972330
2000
Ve şimdi, 15 sene sonra bile,
16:14
even now that we are married,
395
974330
2000
şu anda evli olsak da,
16:16
I look for her still, whenever she is not in the room.
396
976330
3000
odada olmadığı zaman hala ona bakarım.
16:19
And even though, I think you'll agree, it is probable
397
979330
3000
Ve bana katılmasanız da, mümkündür ki
16:22
that during the time she was away,
398
982330
2000
o gün benden uzaktayken,
16:24
she was kidnapped and replaced by an alien clone,
399
984330
2000
kaçırılmış ve uzaylı bir klon ile değiştirilmiş olabilir,
16:27
I love her and wait for her still.
400
987330
2000
ve onu hala seviyor ve bekliyorum.
16:29
Thank you for your kind attention.
401
989330
2000
Güzel dikkatiniz için teşekkür ederim.
16:31
(Applause)
402
991330
3000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7