Laws that choke creativity | Larry Lessig

Larry Lessig yasaların yaratıcılığı boğduğunu söylüyor.

470,124 views

2007-11-15 ・ TED


New videos

Laws that choke creativity | Larry Lessig

Larry Lessig yasaların yaratıcılığı boğduğunu söylüyor.

470,124 views ・ 2007-11-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zorbay Cetin Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:25
(Applause)
0
25000
1000
(Alkışlar)
00:26
I want to talk to you a little bit about user-generated content.
1
26000
4000
Sizlere, kullanıcı kaynaklı içerikten biraz bahsetmek istiyorum.
00:30
I'm going to tell you three stories on the way to one argument
2
30000
4000
Bir görüşe yönelik üç hikaye anlatacağım.
00:34
that's going to tell you a little bit
3
34000
2000
Bu hikayeler size,
00:36
about how we open user-generated content up for business.
4
36000
4000
kullanıcı kaynaklı içeriğin nasıl ticarete açılacağını anlatacak.
00:40
So, here's the first story.
5
40000
1000
İşte ilk hikaye.
00:41
1906. This man, John Philip Sousa, traveled to this place,
6
41000
6000
1906. Bu adam, John Philip Souza,
00:47
the United States Capitol, to talk about this technology,
7
47000
4000
bu yere, Amerikan kongre binasına, giderek
00:51
what he called the, quote, "talking machines."
8
51000
3000
"Konuşan Makineler" dediği bu teknoloji hakkında konuşma yaptı.
00:55
Sousa was not a fan of the talking machines.
9
55000
4000
Sousa Konuşan Makineler'in bir hayranı değildi.
00:59
This is what he had to say.
10
59000
1000
Söylediği şuydu:
01:00
"These talking machines are going to ruin artistic development
11
60000
4000
"Bu Konuşan Makineler, bu ülkedeki müziğin
01:04
of music in this country.
12
64000
1000
sanatsal gelişimini mahvedecek.
01:05
When I was a boy, in front of every house in the summer evenings,
13
65000
5000
Ben küçük bir çocukken, yaz akşamları her evin önünde
01:10
you would find young people together
14
70000
2000
zamanın şarkılarını veya geçmişin şarkıları
01:12
singing the songs of the day, or the old songs.
15
72000
4000
bir arada söyleyen gençler bulurdunuz.
01:16
Today, you hear these infernal machines going night and day.
16
76000
6000
Bugün, sabah akşam susmayan bu cehennemlik makineleri duyuyorsunuz.
01:22
We will not have a vocal chord left," Sousa said.
17
82000
3000
Ses tellerimiz yok olacak." Souza'ya göre,
01:25
"The vocal chords will be eliminated by a process of evolution
18
85000
4000
ses telleri bir evrim süreci sonucunda,
01:29
as was the tail of man when he came from the ape."
19
89000
4000
tıpkı insanın maymundan gelirken ki kuyruğu gibi yok olacaktı.
01:33
Now, this is the picture I want you to focus on.
20
93000
5000
Şimdi, odaklanmanızı istediğim resim şu.
01:38
This is a picture of culture.
21
98000
2000
Bu, kültürün bir resmi.
01:40
We could describe it using modern computer terminology
22
100000
4000
Onu, modern bilgisayar terimleri ile
01:44
as a kind of read-write culture.
23
104000
3000
bir çeşit oku-yaz (RW) kültürü olarak nitelendirebiliriz.
01:47
It's a culture where people participate in the creation
24
107000
3000
İnsanların kendi kültürlerinin yaratılmasına ve
01:50
and the re-creation of their culture. In that sense, it's read-write.
25
110000
5000
yeniden yaratılmasına katıldıkları bir kültür. Bu açıdan, oku-yaz.
01:55
Sousa's fear was that we would lose that capacity
26
115000
5000
Sousa'nın korkusu, bu kapasiteyi
02:00
because of these, quote, "infernal machines." They would take it away.
27
120000
5000
bu "cehennemlik makineler" yüzünden kaybedeceğimizdi. Elimizden alacaklardı.
02:05
And in its place, we'd have the opposite of read-write culture,
28
125000
4000
Ve bunun yerine elimizde, oku-yaz (RW) kültürünün tersi olan
02:09
what we could call read-only culture.
29
129000
3000
sadece-oku (RO) kültürü diyebileceğimiz şey kalacaktı.
02:12
Culture where creativity was consumed
30
132000
3000
Yaratıcılığın tüketildiği, fakat
02:15
but the consumer is not a creator.
31
135000
3000
tüketicinin bir yaratıcı olmadığı kültür.
02:18
A culture which is top-down, owned,
32
138000
3000
Yukarının aşağıya sahip olduğu,
02:21
where the vocal chords of the millions have been lost.
33
141000
4000
milyonların ses tellerinin kaybolduğu bir kültür.
02:25
Now, as you look back at the twentieth century,
34
145000
4000
Şimdi, 20. yüzyıla baktığınızda
02:29
at least in what we think of as the, quote, "developed world" --
35
149000
5000
en azından, dünyanın "gelişmiş ülkeler" dediğimiz kısmında
02:34
hard not to conclude that Sousa was right.
36
154000
3000
Souza'nın haklı olduğunu sonucuna varmamak çok zor.
02:37
Never before in the history of human culture
37
157000
3000
İnsanlık kültürü tarihinde, kültür hiç bu kadar ticari,
02:40
had it been as professionalized, never before as concentrated.
38
160000
4000
hiç bu kadar bir noktaya odaklanmış olmamış,
02:44
Never before has creativity of the millions
39
164000
3000
ve milyonlarca insanın yaratıcılığı
02:47
been as effectively displaced,
40
167000
2000
hiç bu kadar etkili bir şekilde ortadan kaldırılmamıştı...
02:49
and displaced because of these, quote, "infernal machines."
41
169000
4000
bu "cehennemlik makineler" yüzünden.
02:53
The twentieth century was that century
42
173000
2000
20. yüzyıl o yüzyıldı ki,
02:55
where, at least for those places we know the best,
43
175000
3000
en azından, en iyi bildiğimiz yerlerde
02:58
culture moved from this read-write to read-only existence.
44
178000
7000
kültür oku-yaz olmaktan çıkıp sadece-oku varoluşa büründü.
03:06
So, second. Land is a kind of property --
45
186000
3000
Pekala, ikinci. Toprak bir çeşit mülktür.
03:09
it is property. It's protected by law.
46
189000
4000
Kanun tarafından korunan bir mülk.
03:13
As Lord Blackstone described it, land is protected by trespass law,
47
193000
5000
Lord Blackstone'un tanımladığı şekliyle, toprak, girişi sınırlayan kanunlarla korunur.
03:18
for most of the history of trespass law,
48
198000
3000
Giriş sınırlayan kanunların tarihi boyunca
03:21
by presuming it protects the land all the way down below
49
201000
5000
toprağın, yerin en altından, havaya doğru
03:26
and to an indefinite extent upward.
50
206000
4000
belirsiz bir yüksekliğe kadar korunduğu varsayılmıştır.
03:30
Now, that was a pretty good system
51
210000
2000
Şimdi, bu toprak düzenlemeleri tarihinin büyük bir kısmı için
03:32
for most of the history of the regulation of land,
52
212000
2000
oldukça iyi bir sistemdi,
03:34
until this technology came along, and people began to wonder,
53
214000
6000
ta ki, bu teknoloji çıkagelip, insanlar bu aletlerin
03:40
were these instruments trespassers
54
220000
3000
üzerinde uçtukları ülkelerin
03:43
as they flew over land without clearing the rights
55
223000
3000
alttaki tarlalarına sorgusuz sualsiz giriş yapıp
03:46
of the farms below as they traveled across the country?
56
226000
4000
yapmadıklarını düşünmeye başlayıncaya kadar.
03:50
Well, in 1945, Supreme Court got a chance to address that question.
57
230000
5000
Nitekim 1945'de, anayasa mahkemesi bu soruya hitap etme fırsatı yakaladı.
03:55
Two farmers, Thomas Lee and Tinie Causby, who raised chickens,
58
235000
6000
Tavuk yetiştiren iki çiftçi, Thomas Lee ve Tinie Cosby,
04:01
had a significant complaint because of these technologies.
59
241000
4000
bu teknoloji hakkında çok dişe dokunur bir şikayette bulundular.
04:05
The complaint was that their
60
245000
2000
Şikayetleri, tavuklarının
04:07
chickens followed the pattern of the airplanes
61
247000
3000
uçaklar toprakları üzerinden geçerken
04:10
and flew themselves into the walls of the barn
62
250000
4000
kendilerini, uçakların rotalarını takiben,
04:14
when the airplanes flew over the land.
63
254000
2000
ağılın duvarlarına vurmaları idi.
04:16
And so they appealed to Lord Blackstone
64
256000
2000
Ve böylece Lord Blackmore'a başvurarak
04:18
to say these airplanes were trespassing.
65
258000
3000
bu uçakların izinsiz giriş yaptıklarının söylediler.
04:22
Since time immemorial, the law had said,
66
262000
3000
Eski zamanlardan beri kanun demişti ki,
04:25
you can't fly over the land without permission of the landowner,
67
265000
4000
arazi sahibinin izni olmadan arazinin üzerinden uçamazsın.
04:29
so this flight must stop.
68
269000
4000
Öyleyse, bu uçuş durmalı.
04:33
Well, the Supreme Court considered this 100-years tradition
69
273000
5000
Anayasa mahkemesi bu 100 yıllık geleneği gözden geçirdi
04:38
and said, in an opinion written by Justice Douglas,
70
278000
4000
ve hakim Douglass'ın yazılı bir açıklaması ile dedi ki,
04:42
that the Causbys must lose.
71
282000
2000
Cosbyler bu davayı kaybetmelidir.
04:44
The Supreme Court said the doctrine protecting land
72
284000
4000
Anayasa mahkemesi dedi ki, "Toprağı ta göklere kadar
04:48
all the way to the sky has no place in the modern world,
73
288000
4000
koruyan düsturun modern dünyada yeri yoktur.
04:52
otherwise every transcontinental flight would
74
292000
3000
Aksi takdirde, her kıtalar arası uçuş
04:56
subject the operator to countless trespass suits.
75
296000
3000
taşıyıcıya sayısız ihlal davası açılmasına sebep olacaktır."
04:59
Common sense, a rare idea in the law, but here it was. Common sense --
76
299000
5000
Hukukta nadir bir durum olan, sağduyu ortaya çıkmıştı.
05:04
(Laughter) --
77
304000
1000
(Kahkahalar)
05:05
Revolts at the idea. Common sense.
78
305000
4000
"Sağduyu bu fikre başkaldırmaktadır."
05:09
Finally. Before the Internet, the last great terror
79
309000
8000
Son olarak. İnternetten önce, içerik endüstrisini
05:17
to rain down on the content industry
80
317000
3000
meşgul eden son kabus
05:20
was a terror created by this technology. Broadcasting:
81
320000
6000
bu teknoloji tarafından yaratılmıştı: radyo/TV yayımcılığı.
05:26
a new way to spread content,
82
326000
3000
İçeriği yaymak için yeni bir yol,
05:29
and therefore a new battle over the control
83
329000
4000
ve buna bağlı olarak, içeriği yayan ticari işletmelerin
05:33
of the businesses that would spread content.
84
333000
4000
kontrolü üzerine verilen yeni bir savaş.
05:37
Now, at that time, the entity,
85
337000
2000
O zamanlarda, bu teknolojinin kullanılarak
05:39
the legal cartel, that controlled the performance rights
86
339000
4000
yayımlanacak çoğu müziğin oynatım haklarını
05:43
for most of the music that would be broadcast
87
343000
4000
kontrol eden kuruluş, resmi kartel,
05:47
using these technologies was ASCAP.
88
347000
2000
ASCAP'dı.
05:49
They had an exclusive license on the most popular content,
89
349000
4000
Çoğu popüler içeriğin yasal izinlerine tek başlarına sahiplerdi,
05:53
and they exercised it in a way that tried to demonstrate
90
353000
4000
ve bunu, yayımcılara kimin patron olduğunu
05:57
to the broadcasters who really was in charge.
91
357000
3000
göstermek istercesine kullanıyorlardı.
06:00
So, between 1931 and 1939, they raised rates by some 448 percent,
92
360000
7000
Böylece, 1931 ve 1939 yılları arasında fiyatlarını %448 gibi bir oranda yükselttiler,
06:07
until the broadcasters finally got together
93
367000
3000
ta ki, yayımcılar en sonunda bir araya gelip
06:10
and said, okay, enough of this.
94
370000
2000
bu kadar yeter deyinceye kadar.
06:12
And in 1939, a lawyer, Sydney Kaye, started something
95
372000
3000
Ve 1939'da bir avukat, Sydney Kaye, Broadcast Music Incorporated
06:15
called Broadcast Music Inc. We know it as BMI.
96
375000
4000
diye bir şey başlatıncaya kadar. Biz onu BMI olarak biliyoruz.
06:19
And BMI was much more democratic in the art
97
379000
3000
Ve BMI sanatta çok daha demokratikti.
06:22
that it would include within its repertoire,
98
382000
3000
Öyle ki, repertuvarına Afrikalı Amerikalı
06:25
including African American music for the first time in the repertoire.
99
385000
4000
müziğini ilk ekleyenler onlar olmuşlardı.
06:29
But most important was that BMI took public domain works
100
389000
5000
Ama en önemlisi, BMI'nin anonim işleri alıp
06:34
and made arrangements of them, which they gave away for free
101
394000
4000
onların aranjmanlarını yapması ve abonelerine
06:38
to their subscribers. So that in 1940,
102
398000
4000
bedavaya dağıtmasıydı. Böylece -1940'da
06:42
when ASCAP threatened to double their rates,
103
402000
4000
ASCAP fiyatlarını ikiye katlama tehdidi savurunca-
06:46
the majority of broadcasters switched to BMI.
104
406000
3000
yayımcıların büyük çoğunluğu BMI'ya geçti.
06:49
Now, ASCAP said they didn't care.
105
409000
2000
ASCAP umursamadığını söyledi.
06:51
The people will revolt, they predicted, because the very best music
106
411000
4000
"İnsanlar başkaldıracak" diye öngördüler, çünkü en iyi müzik
06:55
was no longer available, because they had shifted
107
415000
3000
artık ulaşılabilir değildi, çünkü artık
06:58
to the second best public domain provided by BMI.
108
418000
6000
BMI'nın sağladığı, ikinci en iyi, anonim işlere kaymışlardı.
07:04
Well, they didn't revolt, and in 1941, ASCAP cracked.
109
424000
6000
İnsanlar başkaldırmadılar, ve 1941'de ASCAP çatladı.
07:10
And the important point to recognize
110
430000
3000
Ve farkına varılması gereken önemli nokta,
07:13
is that even though these broadcasters
111
433000
5000
bu yayımcıların ikinci en iyi diyebileceğimiz
07:18
were broadcasting something you would call second best,
112
438000
2000
bir şeyi yayınlamalarına rağmen,
07:20
that competition was enough to break, at that time,
113
440000
5000
rekabetin, o zamanın resmi kartelini
07:25
this legal cartel over access to music.
114
445000
4000
müziğe erişim konusunda kırmış olmasıdır.
07:29
Okay. Three stories. Here's the argument.
115
449000
2000
Tamamdır. Üç hikaye. Şimdi de görüş.
07:33
In my view, the most significant thing to recognize
116
453000
2000
Benim görüşüme göre İnternetin yapmakta olduğu
07:35
about what this Internet is doing
117
455000
2000
farkedilmesi gereken en önemli şey,
07:37
is its opportunity to revive the read-write culture
118
457000
4000
Souza'nın romantize ettiği oku-yaz kültürünü
07:41
that Sousa romanticized.
119
461000
3000
diriltmek fırsatı olduğudur.
07:45
Digital technology is the opportunity
120
465000
2000
Sayısal teknoloji, meclise hakkında
07:47
for the revival of these vocal chords
121
467000
2000
tutkuyla hitap ettiği o ses tellerinin
07:49
that he spoke so passionately to Congress about.
122
469000
4000
dirilmesi için fırsattır.
07:53
User-generated content, spreading in businesses
123
473000
4000
Kullanıcı kaynaklı içerik, ticari dünyada
07:57
in extraordinarily valuable ways like these,
124
477000
3000
amatör kültürü kutlayan -burada görülenler gibi-
08:00
celebrating amateur culture.
125
480000
2000
olağanüstü yollarla yayılmaktadır.
08:03
By which I don't mean amateurish culture,
126
483000
3000
Bununla amatörce kültür demek istemiyorum,
08:06
I mean culture where people produce
127
486000
3000
insanların para için değil, yaptıkların şeyin aşkı için
08:09
for the love of what they're doing and not for the money.
128
489000
3000
üretim yaptıkları kültürü kastediyorum.
08:13
I mean the culture that your kids are producing all the time.
129
493000
5000
Çocuklarınızın sürekli ürettikleri kültürden bahsediyorum.
08:18
For when you think of what Sousa romanticized
130
498000
3000
Souza'nın romantize ettiği şeyi,
08:21
in the young people together, singing the songs of the day,
131
501000
3000
gençlerin beraberce, zamanın ve geçmişin şarkılarını
08:24
of the old songs, you should recognize
132
504000
2000
söylemelerini düşündüğünüzde, farketmelisiniz ki
08:26
what your kids are doing right now.
133
506000
2000
çocuklarınızın şu an yaptıkları şeyin ta kendisidir.
08:29
Taking the songs of the day and the old songs
134
509000
2000
Zamanın veya geçmişin şarkılarını almak
08:31
and remixing them to make them something different.
135
511000
4000
ve onları "remix"leyip onlardan farklı bir şey yapmak.
08:35
It's how they understand access to this culture.
136
515000
3000
Bu kültüre dahil olmayı böyle anlıyorlar.
08:38
So, let's have some very few examples
137
518000
3000
Haydi o zaman bir kaç örnek alalım ki burada neden bahsettiğim hakkında
08:41
to get a sense of what I'm talking about here.
138
521000
1000
bir fikir sahibi olabilesiniz.
08:43
Here's something called Anime Music Video, first example,
139
523000
2000
İşte Anime Müzik Klibi denen şey, ilk örneğimiz,
08:45
taking anime captured from television
140
525000
4000
televizyondan kopyalanan anime'leri alıp
08:49
re-edited to music tracks.
141
529000
2000
müzik parçaları üstüne tekrar kurgulamak.
08:51
(Music)
142
531000
40000
(Müzik)
09:31
This one you should be -- confidence. Jesus survives. Don't worry.
143
571000
5000
Şu konuda şüpheniz olmasın. İsa yaşıyor. Merak etmeyin.
09:36
(Music)
144
576000
45000
(Müzik: Gloria Gaynor'dan "I will Survive (Yaşayacağım)")
10:21
(Laughter)
145
621000
8000
(Kahkahalar)
10:29
And this is the best.
146
629000
2000
Ve bu da en iyisi.
10:31
(Music)
147
631000
3000
(Müzik: Lionel Ritchie ve Diana Ross'dan "Endless Love (Bitmeyen Aşk)")
10:38
My love ...
148
638000
2000
Aşkım...
10:42
There's only you in my life ...
149
642000
4000
Hayatımda sadece sen varsın...
10:47
The only thing that's bright ...
150
647000
4000
Parıldayan tek şey...
10:53
My first love ...
151
653000
3000
İlk aşkım...
10:58
You're every breath that I take ...
152
658000
4000
Aldığım her nefes sensin...
11:02
You're every step I make ...
153
662000
4000
Attığım her adım sensin...
11:08
And I ....
154
668000
4000
Ve ben...
11:12
I want to share all my love with you ...
155
672000
10000
Tüm aşkımı seninle paylaşmak istiyorum...
11:23
No one else will do ...
156
683000
5000
Başka kimse olmaz...
11:28
And your eyes ...
157
688000
4000
Ve gözlerin...
11:32
They tell me how much you care ...
158
692000
6000
Ne kadar umursadığını söyler bana...
11:38
(Music)
159
698000
3000
(Müzik)
11:43
So, this is remix, right?
160
703000
2000
İşte buna "remix" deniyor.
11:45
(Applause)
161
705000
5000
(Alkışlar)
11:51
And it's important to emphasize that what this is not
162
711000
2000
Ve şunu vurgulamak çok önemli:
11:53
is not what we call, quote, "piracy."
163
713000
3000
bu, bizim "korsancılık" dediğimiz şey değildir.
11:56
I'm not talking about nor justifying
164
716000
3000
Burada, insanların başkalarının yarattığı içeriği
11:59
people taking other people's content in wholesale
165
719000
3000
telif hakkı sahibinin izni olmadan toptan alıp dağıtmasından
12:02
and distributing it without the permission of the copyright owner.
166
722000
3000
bahsetmiyorum, bunu haklı da buluyorum.
12:05
I'm talking about people taking and recreating
167
725000
3000
İnsanların başkalarının içeriğini almalarından,
12:08
using other people's content, using digital technologies
168
728000
3000
sayısal teknolojileri kullanarak farklı bir şekilde söylemek için
12:12
to say things differently.
169
732000
2000
tekrar yaratmalarından bahsediyorum.
12:14
Now, the importance of this
170
734000
1000
Şimdi, bunun önemi
12:15
is not the technique that you've seen here.
171
735000
3000
burada gördüğünüz teknik değildir.
12:19
Because, of course, every technique that you've seen here
172
739000
2000
Çünkü, tabi ki, burada gördüğünüz her teknik
12:21
is something that television and film producers
173
741000
2000
televizyoncuların ve sinemacıların
12:23
have been able to do for the last 50 years.
174
743000
2000
son 50 senedir yapabildikleri şeyledir.
12:25
The importance is that that technique has been democratized.
175
745000
4000
Önemi tekniğin demokratikleştirilmiş olmasıdır.
12:30
It is now anybody with access to a $1,500 computer
176
750000
4000
Artık $1500'lık bir bilgisayara erişimi olan herkes
12:35
who can take sounds and images from the culture around us
177
755000
2000
etrafımızdaki kültürden sesleri ve görüntüleri alarak
12:37
and use it to say things differently.
178
757000
2000
farklı bir şekilde söylemek için kullanabilir.
12:39
These tools of creativity have become tools of speech.
179
759000
5000
Bu yaratıcılık araçları konuşma araçları haline gelmiştir.
12:44
It is a literacy for this generation. This is how our kids speak.
180
764000
6000
Bu nesil için okuryazarlık demektir. Bu çocuklarımızın konuşma şeklidir.
12:51
It is how our kids think. It is what your kids are
181
771000
5000
Çocuklarımızın düşünme şekli; sayısal teknolojileri
12:56
as they increasingly understand digital technologies
182
776000
4000
ve kendileri ile olan ilişkileri hakkında anlayışları arttıkça,
13:00
and their relationship to themselves.
183
780000
2000
çocuklarınızın olduğu şeydir.
13:03
Now, in response to this new use of culture using digital technologies,
184
783000
6000
Kanunlar, sayısal teknolojilerden faydalanarak kültürün bu yeni kullanımına tepki olarak
13:10
the law has not greeted this Sousa revival
185
790000
3000
bu Sousa dirilişine çok fazla sağduyu ile
13:14
with very much common sense.
186
794000
1000
yaklaşmamaktadır.
13:16
Instead, the architecture of copyright law
187
796000
3000
Bunun yerine, telif hakkı kanunlarının yapısı
13:19
and the architecture of digital technologies,
188
799000
2000
ve sayısal teknolojilerin mimarlarının
13:21
as they interact, have produced the presumption
189
801000
3000
etkileşimlerinin ürünü olarak, bu faaliyetlerin
13:24
that these activities are illegal.
190
804000
2000
kanunsuz olduğu varsayımı doğmuştur.
13:27
Because if copyright law at its core regulates something called copies,
191
807000
3000
Çünkü, eğer telif hakkı kanunları, temelinde, kopya denilen şeyi düzenliyorsa
13:30
then in the digital world the one fact we can't escape
192
810000
3000
sayısal dünyada kaçamayacağımız tek gerçek
13:33
is that every single use of culture produces a copy.
193
813000
5000
kültürün her bir kullanımının bir kopya yarattığıdır.
13:38
Every single use therefore requires permission;
194
818000
3000
O halde, her bir kullanım bir izin gerektirmektedir;
13:41
without permission, you are a trespasser.
195
821000
3000
izin olmadan sınır ihlali yapmaktasınızdır.
13:44
You're a trespasser with about as much sense
196
824000
2000
Bu anlayışa göre siz de
13:46
as these people were trespassers.
197
826000
4000
en az bu insanlar kadar ihlalcisiniz.
13:51
Common sense here, though, has not yet revolted
198
831000
4000
Diğer taraftan, buradaki sağduyu
13:55
in response to this response that the law has offered
199
835000
3000
kanunun bu tür yaratıcılığa tepkisine karşı
13:58
to these forms of creativity.
200
838000
3000
henüz başkaldırmış değil.
14:01
Instead, what we've seen
201
841000
1000
Bunun yerine gördüğümüz
14:02
is something much worse than a revolt.
202
842000
3000
bir başkaldırıdan çok daha kötü.
14:06
There's a growing extremism that comes from both sides
203
846000
4000
Kanun ile bu teknolojilerin kullanımı arasındaki
14:10
in this debate, in response to this conflict
204
850000
3000
bu çatışmaya tepki olarak, bu tartışmada
14:13
between the law and the use of these technologies.
205
853000
3000
her iki tarafta da büyümekte olan bir aşırılık var.
14:16
One side builds new technologies, such as one recently announced
206
856000
4000
Bir taraf, YouTube gibi sitelerden,
14:20
that will enable them
207
860000
3000
otomatik olarak
14:23
to automatically take down from sites like YouTube
208
863000
2000
adil kullanılıp kullanılmayacağı
14:26
any content that has any copyrighted content in it,
209
866000
2000
değerlendirilmeden içerik
14:28
whether or not there's a judgment of fair use
210
868000
2000
indirebilmeye olanak sağlayanlar gibi
14:31
that might be applied to the use of that content.
211
871000
2000
yeni teknolojiler geliştirmekte.
14:33
And on the other side, among our kids,
212
873000
3000
Ve diğer tarafta, çocuklarımız arasında
14:36
there's a growing copyright abolitionism,
213
876000
3000
büyükmekte olan bir telif hakkı karşıtlığı var,
14:40
a generation that rejects the very notion
214
880000
3000
telif haklarının esas varoluş sebebini
14:43
of what copyright is supposed to do, rejects copyright
215
883000
3000
reddeden bir nesil, telif haklarını reddederek
14:46
and believes that the law is nothing more than an ass
216
886000
3000
kanunun enayilik olduğuna, görmezden gelinmesi ve ona karşı
14:49
to be ignored and to be fought at every opportunity possible.
217
889000
7000
her fırsatta mücadele edilmesi gerektiğine inanıyor.
14:56
The extremism on one side begets extremism on the other,
218
896000
4000
Bir taraftaki aşırılık diğer tarafta da aşırılık doğuruyor.
15:00
a fact we should have learned many, many times over,
219
900000
4000
Şimdiye kadar bir çok kez öğrenmiş olmamız gereken bir gerçek.
15:04
and both extremes in this debate are just wrong.
220
904000
3000
Ve bu tartışmanın tarafları olan aşırıların her ikisi de haksız.
15:08
Now, the balance that I try to fight for,
221
908000
3000
Şimdi, uğruna savaşmaya çalıştığım denge...
15:12
I, as any good liberal, try to fight for first
222
912000
2000
Ben, her iyi liberal gibi önce
15:14
by looking to the government. Total mistake, right?
223
914000
4000
hükümet yönünde savaşmaya çalışıyorum. Tam bir yanlış, değil mi?
15:18
(Laughter)
224
918000
1000
(Kahkahalar)
15:19
Looked first to the courts and the legislatures to try to get them
225
919000
3000
Önce mahkemelere ve yasa yapıcılara yönel ve onların sistemi daha manalı
15:22
to do something to make the system make more sense.
226
922000
2000
hale getirecek bir şeyler yapmalarını sağlamaya çalış.
15:24
It failed partly because the courts are too passive,
227
924000
4000
Bu işe yaramadı, çünkü mahkemeler çok pasif,
15:28
partly because the legislatures are corrupted,
228
928000
2000
kısmen yasa yapıcıların yozlaşmış olmalarından dolayı.
15:30
by which I don't mean that there's bribery
229
930000
2000
Bununla, gerçek değişimi durdurmaya çalışan
15:33
operating to stop real change,
230
933000
3000
bir rüşvet çarkı olduğunu söylemeye çalışmıyorum.
15:36
but more the economy of influence that governs how Congress functions
231
936000
4000
Daha çok, Meclis'in işleme şeklini belirleyen etki ekonomisinden bahsediyorum.
15:40
means that policymakers here will not understand this
232
940000
4000
Yani, buradaki politikacıların onarmak için çok geç kalınmadan
15:44
until it's too late to fix it.
233
944000
2000
bunu anlamayacaklarını kastediyorum.
15:46
So, we need something different, we need a different kind of solution.
234
946000
4000
Öyleyse, farklı bir şeye, farklı bir çeşit çözüme ihtiyacımız var
15:50
And the solution here, in my view, is a private solution,
235
950000
3000
ve buradaki çözüm, bana göre, bir özel sektör çözümü,
15:54
a solution that looks to legalize what it is to be young again,
236
954000
4000
genç olmayı tekrar kanuni hale getirmeye çalışan ve bunun
15:58
and to realize the economic potential of that,
237
958000
2000
ekonomik potansiyelini farkeden bir çözüm,
16:00
and that's where the story of BMI becomes relevant.
238
960000
4000
ve burası, BMI hikayesinin konu ile ilgili hale geldiği yerdir.
16:04
Because, as BMI demonstrated, competition here
239
964000
3000
Çünkü BMI'ın gösterdiği gibi, buradaki rekabet
16:07
can achieve some form of balance. The same thing can happen now.
240
967000
5000
bir çeşit denge kurabilir. Aynı şey şimdi de olabilir.
16:12
We don't have a public domain to draw upon now,
241
972000
3000
Artık, üzerinden gidebileceğimiz anonim işler yok
16:15
so instead what we need is two types of changes.
242
975000
3000
öyleyse bunun yerine, ihtiyacımız olan şey iki tür değişimdir.
16:18
First, that artists and creators embrace the idea,
243
978000
4000
İlki, sanatçıların ve yaratıcıların işlerini daha serbest olarak
16:22
choose that their work be made available more freely.
244
982000
4000
kullanıma sunmayı seçmeleri fikrini kucaklamalarıdır.
16:26
So, for example, they can say their work is available freely
245
986000
3000
Mesela, işlerinin bu tür amatör kullanım gibi ticari olmayan kullanım için
16:29
for non-commercial, this amateur-type of use,
246
989000
2000
serbest, fakat ticari kullanım için
16:31
but not freely for any commercial use.
247
991000
2000
serbest olmadığını söyleyebilirler.
16:33
And second, we need the businesses
248
993000
3000
Ve ikincisi, bu oku-yaz kültürünü inşa eden
16:36
that are building out this read-write culture
249
996000
3000
ticari işletmelerin bu fırsatı açıkça kucaklamaları,
16:39
to embrace this opportunity expressly, to enable it,
250
999000
5000
olanak sağlamaları, ve böylece
16:44
so that this ecology of free content, or freer content,
251
1004000
5000
bu özgür, veya daha özgür içerik ekolojisinin
16:49
can grow on a neutral platform
252
1009000
2000
tarafsız bir düzlemde, her ikisi de
16:51
where they both exist simultaneously,
253
1011000
3000
yan yana varolarak büyüyebilmesi,
16:54
so that more-free can compete with less-free,
254
1014000
5000
böylece, daha-özgürün daha-az-özgür ile rekabet edebilmesi,
16:59
and the opportunity to develop the creativity in that competition
255
1019000
4000
ve bu müsabakadaki yaratıcılığı geliştirme fırsatının
17:03
can teach one the lessons of the other.
256
1023000
3000
birine diğerinin derslerini öğretebilmesidir.
17:06
Now, I would talk about one particular such plan
257
1026000
4000
Aslında şimdi, hakkında bir şeyler bildiğim
17:10
that I know something about,
258
1030000
1000
belirli bir plandan bahsederdim
17:11
but I don't want to violate TED's first commandment of selling,
259
1031000
3000
ama TED'in reklam yasağını ihlal etmek istemiyorum,
17:14
so I'm not going to talk about this at all.
260
1034000
2000
bu yüzden bundan hiç bahsetmeyeceğim.
17:16
I'm instead just going to remind you of the point that BMI teaches us.
261
1036000
6000
Bunu yerine sadece BMI'nın bize öğrettiği noktayı hatırlatacağım.
17:23
That artist choice is the key for new technology
262
1043000
5000
Sanatçıların seçimleri, yeni teknolojinin
17:28
having an opportunity to be open for business,
263
1048000
3000
ticarete açılma fırsatı için anahtardır,
17:31
and we need to build artist choice here
264
1051000
3000
ve bu yeni teknolojiler bu fırsata sahip olacaklarsa
17:34
if these new technologies are to have that opportunity.
265
1054000
3000
sanatçıların seçimlerini şekillendirmeye ihtiyacımız var.
17:37
But let me end with something I think much more important --
266
1057000
3000
Ama çok daha önemli olduğunu düşündüğüm bir şeyle bitirmeme izin verin,
17:40
much more important than business.
267
1060000
1000
ticaretten çok daha önemli bir şey.
17:42
It's the point about how this connects to our kids.
268
1062000
2000
O, bütün bunların çocuklarımıza bağlandığı nokta.
17:45
We have to recognize they're different from us. This is us, right?
269
1065000
5000
Bizden farklı olduklarını farketmemiz gerekir. Bu biziz, değil mi?
17:50
(Laughter)
270
1070000
1000
(Kahkahalar)
17:51
We made mixed tapes; they remix music.
271
1071000
2000
Biz karışık kasetler yaptık; onlar müzikleri "remix"liyorlar.
17:53
We watched TV; they make TV.
272
1073000
3000
Biz televizyon seyrettik; onlar televizyonu yapıyorlar.
17:56
It is technology that has made them different,
273
1076000
3000
Onları bizden farklı yapan şey teknolojidir,
18:00
and as we see what this technology can do,
274
1080000
2000
ve bizler bu teknolojinin neler yapabileceğini gördükçe
18:02
we need to recognize you can't kill
275
1082000
2000
teknolojinin yarattığı içgüdüyü
18:05
the instinct the technology produces. We can only criminalize it.
276
1085000
4000
öldüremeyeceğimizi farketmeliyiz; onu sadece bir suç haline getirebiliriz.
18:09
We can't stop our kids from using it.
277
1089000
2000
Çocuklarımızı onu kullanmaktan alıkoyamayız;
18:11
We can only drive it underground.
278
1091000
2000
onu sadece yeraltına itebiliriz.
18:13
We can't make our kids passive again.
279
1093000
3000
Çocuklarımızı tekrar pasif hale getiremeyiz;
18:16
We can only make them, quote, "pirates." And is that good?
280
1096000
4000
biz sadece onları "korsan" yapabiliriz. Ve bu iyi midir?
18:21
We live in this weird time. It's kind of age of prohibitions,
281
1101000
4000
Garip bir zamanda yaşıyoruz, bir çeşit yasaklar çağı,
18:25
where in many areas of our life,
282
1105000
2000
öyle ki, hayatımızın bir çok alanında
18:27
we live life constantly against the law.
283
1107000
3000
hayatımızı sürekli kanunlara aykırı yaşıyoruz.
18:30
Ordinary people live life against the law,
284
1110000
2000
Normal insanlar kanuna aykırı yaşıyorlar,
18:32
and that's what I -- we are doing to our kids.
285
1112000
3000
ve bu, tam da benim -sizlerin- çocuklarımıza yaptığımız şey.
18:36
They live life knowing they live it against the law.
286
1116000
3000
Kanuna aykırı olduklarını bildikleri bir hayat yaşıyorlar.
18:40
That realization is extraordinarily corrosive,
287
1120000
4000
Bu farkındalık olağanüstü bir şekilde aşındırıcı,
18:44
extraordinarily corrupting.
288
1124000
2000
olağanüstü bir şekilde yozlaştırıcı.
18:47
And in a democracy, we ought to be able to do better.
289
1127000
4000
Ve bir demokraside bundan daha iyisini yapabiliyor olmamız lazım.
18:51
Do better, at least for them, if not for opening for business.
290
1131000
6000
Ticarete kazandırmak için olmasa da, en azından onlar için, daha iyisini yapın.
18:58
Thank you very much.
291
1138000
1000
Çok teşekkür ederim.
18:59
(Applause)
292
1139000
6000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7