The freakonomics of McDonalds vs. drugs | Steven Levitt

Steven Levitt uyuşturucu ekonomisini inceliyor.

2,331,494 views

2007-01-16 ・ TED


New videos

The freakonomics of McDonalds vs. drugs | Steven Levitt

Steven Levitt uyuşturucu ekonomisini inceliyor.

2,331,494 views ・ 2007-01-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: levent öngider Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:25
You'll be happy to know that I'll be talking not about my own tragedy,
0
25000
4932
Kendi trajedim yerine diğer insanlarınkinden bahsedeceğimi bilmekten
00:29
but other people's tragedy.
1
29956
1301
mutlu olacaksınız.
00:31
It's a lot easier to be lighthearted about other people's tragedy
2
31281
3069
Diğer insanların trajedileri hakkında kaygısız olabilmek kendinizinkiler hakkında kaygısız olabilmekten çok daha kolaydır
00:34
than your own,
3
34374
1151
00:35
and I want to keep it in the spirit of the conference.
4
35549
2727
ve ben bu konferansın ruhuna sadık kalmak istiyorum.
Medya tasvirlerine inanırsanız, Virginia Postrel'in ifadeleriyle;
00:40
So, if you believe the media accounts,
5
40069
2169
00:42
being a drug dealer in the height of the crack cocaine epidemic
6
42262
4553
crack kokain salgınının zirve yaptığı sıralarda uyuşturucu satıcısı olmak
00:46
was a very glamorous life, in the words of Virginia Postrel.
7
46839
3826
göz kamaştırıcı bir hayata sahip olmak demekti.
00:50
There was money, there was drugs, guns, women,
8
50689
4179
Her şey onlarındı, para, uyuşturucu, silahlar, kadınlar,
00:54
you know, you name it -- jewelry, bling-bling -- it had it all.
9
54892
3488
adını siz koyun, şıngır şıngır mücevherler...
00:59
What I'm going to tell you today is that, in fact, based on 10 years of research,
10
59181
5464
Aslında bugün size anlatacağım şey, bir çetenin içine girebilmenin benzersiz fırsatına ve
01:04
a unique opportunity to go inside a gang --
11
64669
2459
on senelik bir araştırmaya dayanıyor.
01:07
to see the actual books, the financial records of the gang --
12
67152
2908
Çetenin gerçek finansal kayıtları ve defterleri görüldüğünde
01:10
that the answer turns out not to be
13
70084
2368
çete üyesi olmanın hiç de göz kamaştırıcı bir hayata sahip olmak olmadığı ortaya çıkıyor.
01:12
that being in the gang was a glamorous life.
14
72476
3500
01:16
But I think, more realistically, that being in a gang --
15
76000
2751
Fakat bence daha gerçekçi olursak; çetede olmak, çete için
01:18
selling drugs for a gang -- is perhaps the worst job in all of America.
16
78775
3906
uyuşturucu satmak belki de tüm Amerika'daki en kötü iştir.
01:22
And that's what I'd like to convince you of today.
17
82705
2865
Ve ben bugün sizi buna ikna etmeye çalışacağım.
01:25
So there are three things I want to do.
18
85594
1911
Yapmak istediğim üç şey var.
01:27
First, I want to explain how and why crack cocaine
19
87529
3708
İlk olarak, crack kokainin şehir çeteleri üzerinde neden ve nasıl
01:31
had such a profound influence on inner-city gangs.
20
91261
4057
bu kadar derin etkisi olduğunu açıklamak istiyorum.
01:36
Secondly, I want to tell you
21
96794
1807
İkinci olarak, benim gibi birisinin çetelerin iç işleyişini anlama fırsatına
01:38
how somebody like me came to be able to see
22
98625
4876
nasıl sahip olduğunu anlatmak istiyorum.
01:43
the inner workings of a gang -- an interesting story, I think.
23
103525
3357
01:46
And then third, I want to tell you, in a very superficial way,
24
106906
2910
Bu bence ilginç bir hikaye.
Ve üçüncü olarak, çetenin finansal kayıtlarına - defterlerine - baktığımızda
01:49
about some of the things we found
25
109840
1587
bulduklarımızı çok yüzeysel bir şekilde
01:51
when we actually got to look at the financial records,
26
111451
2564
anlatmak istiyorum.
01:54
the books, of the gang.
27
114039
1688
01:55
So before I do that, just one warning,
28
115751
3429
Bunu yapmadan önce bir uyarı:
01:59
which is that this presentation has been rated 'R'
29
119204
3734
bu sunum Amerikan Filmciler Derneği tarafından "R" derecesi ile derecelendirilmiştir.
02:02
by the Motion Picture Association of America.
30
122962
2274
02:05
It contains adult themes, adult language.
31
125552
2779
Yetişkin içeriği ve dili içermektedir.
02:08
Given who is up on the stage, you'll be delighted to know
32
128710
2700
Sahnede bulun kişi göz önüne alınırsa, çıplaklık içermeyeceğini bilmekten
02:11
that, in fact, there'll be no nudity --
33
131434
2542
memnun olacaksınız.
Kazara,
02:14
(Laughter)
34
134000
2393
(Kahkahalar)
02:16
Unexpected wardrobe malfunctions aside.
35
136417
2583
kazara meydana gelebilecekleri hariç tutarsak.
02:19
(Laughter)
36
139024
4914
(Kahkahalar)
02:23
So let me start by talking about crack cocaine,
37
143962
3533
Crack kokainden ve onun çeteyi nasıl dönüştürdüğünden bahsederek başlayalım.
02:27
and how it transformed the gang.
38
147519
1674
02:29
To do that, you have to actually go back to a time before crack cocaine,
39
149501
3404
Bunu yaparken aslında, kokainden öncesine, 80'lerin başlarına gidip
02:32
in the early '80s, and look at it from the perspective of a gang leader.
40
152929
3410
olaya çete liderinin gözünden bakmanız gerekiyor.
02:36
Being a gang leader in the inner city wasn't such a bad deal in the mid-'80s --
41
156363
5940
Bazıları, 80'lerin ortalarında şehrin içlerinde bir çete lideri olmanın hiç de kötü birşey
02:42
the early '80s, let me say.
42
162327
1493
02:43
Now, you had a lot of power, and you got to beat people up --
43
163844
2899
olmadığını söyleyebilir.
Artık çok fazla gücünüz var, insanların boyunun ölçüsünü alabilirsiniz.
02:46
you got a lot of prestige, a lot of respect.
44
166767
2532
Prestijiniz çok yüksek, çok fazla saygı duyuluyorsunuz.
02:49
But the thing is, there was no money in it.
45
169323
2553
Ama para yok, tamam mı?
02:51
The gang had no way to make money.
46
171900
1661
Çete açısından para kazanmanın bir yolu yoktu.
02:53
You couldn't charge dues to the people in the gang,
47
173585
2402
Çetedeki insanlardan alamazdınız, çünkü çetedekilerin de
02:56
because the people in the gang didn't have any money.
48
176011
2610
hiç parası yoktu.
02:58
You couldn't really make any money selling marijuana --
49
178645
2608
Esrar satarak gerçekten para kazanamazdınız.
03:01
marijuana's too cheap, it turns out.
50
181277
2396
Esrarın çok ucuz olduğu görünmekteydi. Esrar satarak
03:03
You can't get rich selling marijuana.
51
183697
1866
zengin olamazdınız.
03:05
You couldn't sell cocaine;
52
185587
1791
Kokain satamazdınız.
03:07
cocaine's a great product -- powdered cocaine --
53
187402
2414
Biliyorsunuz kokain müthiş bir ürün - toz kokain
03:09
but you've got to know rich white people.
54
189840
1966
ancak zengin beyaz insanlar tanımanız gerekiyordu.
03:11
And most of the inner-city gang members didn't know any rich white people,
55
191830
3493
Ve şehir çete üyelerinin çoğu hiç zengin beyaz kişi tanımıyordu.
03:15
so couldn't sell to that market.
56
195347
1539
Bu pazara satış yapmaları imkansızdı.
03:16
You couldn't really do petty crime, either.
57
196910
2020
Hafif suçlar da işleyemezdiniz.
03:18
Turns out, petty crime's a terrible way to make a living.
58
198954
2675
Hafif suçlar işleyerek geçinmeye çalışmanın
berbat bir yol olduğu görünmekteydi. Sonuç olarak
03:21
As a result, as a gang leader, you had, you know, power --
59
201653
3155
bir çete lideri olarak, görüyorsunuz ki gücünüz vardı.
03:24
it's a pretty good life -- but the thing was, in the end,
60
204832
2691
Oldukça güzel bir hayat.
Fakat en sonunda eve gidip annenizle
03:27
you were living at home with your mother.
61
207547
1967
03:29
And so it wasn't really a career.
62
209538
1683
yaşamak zorundaydınız, pek de bir kariyer sayılmazdı yani.
03:31
There were limits to how powerful and important you could be
63
211245
2838
Bu öyle birşeydi ki
eğer evde annenizle yaşamak zorundaysanız, ne kadar önemli ve güçlü
03:34
if you had to live at home with your mother.
64
214107
2072
olacağınızın bir sınırı vardı.
03:36
Then along comes crack cocaine.
65
216203
2710
Ardından crack kokain çıkageldi.
03:39
And in the words of Malcolm Gladwell,
66
219306
3015
Ve Malcolm Gladwell'in ifadeleriyle crack kokain şehrin merkezi için
03:42
crack cocaine was the extra-chunky version of tomato sauce
67
222345
4431
çok iri taneli domates sosu gibiydi.
03:46
for the inner city.
68
226800
1151
03:47
(Laughter)
69
227975
1001
(Kahkahalar)
03:49
Because crack cocaine was an unbelievable innovation.
70
229000
2504
Çünkü crack kokain çok inanılmaz bir yenilikti.
03:51
I don't have time to talk about it today, but if you think about it,
71
231528
3221
Bugün onun hakkında konuşacak kadar zamanım yok.
Fakat, geçmiş yirmibeş senede bu ülkede meydana gelen
03:54
I would say that in the last 25 years,
72
234773
1843
03:56
of every invention or innovation that's occurred in this country,
73
236640
3136
tüm yenilik ve buluşlar düşünüldüğünde şehrin içlerinde yaşayan insanların
03:59
the biggest one in terms of impact
74
239800
1779
refahı üzerinde en büyük etkiyi bırakanın
04:01
on the well-being of people who live in the inner city,
75
241603
3866
04:05
was crack cocaine.
76
245493
1151
crack kokain olduğunu söyleyebilirim.
04:06
And for the worse -- not for the better, but for the worse.
77
246668
2781
Ve hayat üzerinde daha iyi değil- daha
04:09
It had a huge impact on life.
78
249473
1454
04:10
So what was it about crack cocaine?
79
250951
1864
olumsuz, kötü bir etkisi oldu.
Peki crack kokainin nesi vardı?
04:12
It was a brilliant way of getting the brain high.
80
252839
4571
Kafa yapmanın harika bir yoluydu.
04:17
Because you could smoke crack cocaine -- you can't smoke powdered cocaine --
81
257434
5542
Çünkü crack kokaini dumanla çekebilirdiniz ; toz kokaini bu şekilde içemezsiniz.
04:23
and smoking is a much more efficient mechanism of delivering a high
82
263000
3385
ve kafa yapmak için dumanla çekmek, burnunuzla çekmekten
04:26
than snorting it.
83
266409
1503
çok daha etkili bir yoldur.
04:27
And it turned out there was this audience that didn't know it wanted crack cocaine,
84
267936
4449
Ve crack kokain geldiğinde, bu kitlenin daha önce gerçekten onu arzuladıklarının
04:32
but when it came, it really did.
85
272409
1772
farkında olmadıkları ortaya çıktı.
04:34
And it was a perfect drug;
86
274205
1405
04:35
you could buy the cocaine that went into it for a dollar,
87
275634
4176
Mükemmel bir uyuşturucuydu,
bir dolara kokaini alıp, beş dolara satabiliyorsunuz.
04:39
sell it for five dollars.
88
279834
1485
04:41
Highly addictive -- the high was very short.
89
281343
2328
Aşırı derecede bağımlılık ve kısa süre için kafa yapıyor.
04:43
So for fifteen minutes, you get this great high,
90
283695
2672
Öyle ki, onbeş dakika yoğun kafa oluyor ve geçtiğinde
04:46
and then when you come down,
91
286391
1357
04:47
all you want to do is get high again.
92
287772
2696
tek istediğiniz tekrar uçmaktan başka birşey olmuyor.
04:50
It created a wonderful market.
93
290492
1890
Müthiş bir piyasa yarattı.
04:52
And for the people who were there running the gang,
94
292406
3132
Çeteyi yürütenler açısından görünüşe göre
04:55
it was a great way, seemingly, to make a lot of money.
95
295562
3414
çok fazla para kazanmanın harika bir yoluydu.
04:59
At least for the people on the top.
96
299000
2185
En azından en tepedeki kişiler için.
05:01
So this is where we enter the picture.
97
301209
1858
İşte burası bizim resme dahil olduğumuz yer.
05:03
Not really me -- I'm really a bit player in all this.
98
303091
2505
aslında ben değil - ben tüm bunlarda gerçekten küçük bir oyuncuyum.
05:05
My co-author, Sudhir Venkatesh, is the main character.
99
305620
2865
Benim yazar ortağım Sudhir Venkatesh asıl karakter.
05:08
He was a math major in college who had a good heart,
100
308509
5467
Üniversitede iyi kalpli bir matematik öğrencisiydi.
05:14
and decided he wanted to get a sociology PhD,
101
314000
2761
Sosyoloji doktorası yapmaya karar vererek Chicago Üniversitesi'ne
05:16
came to the University of Chicago.
102
316785
1629
geldi.
05:18
Now, the three months before he came to Chicago,
103
318438
2630
Chicago'ya gelmeden önceki üç ayını Grateful Dead grubunu
05:21
he had spent following the Grateful Dead.
104
321092
2531
05:23
And in his own words, he "looked like a freak."
105
323647
3467
takip ederek harcamıştı.
Ve kendi sözleriyle bir "kaçık" gibi görünüyordu.
05:27
He's a South Asian -- very dark-skinned South Asian.
106
327138
3862
Kendisi bir Güney Asyalı'ydı- çok esmer tenli bir Güney Asyalı.
05:31
Big man, and he had hair, in his words, "down to his ass."
107
331350
3746
İri bir adam ve kendi sözleriyle "kıçına kadar inen" saçları vardı.
05:35
Defied all kinds of boundaries:
108
335795
1719
Tüm kalıplara meydan okurcasına, siyah mı ? Beyaz mıydı? Erkek miydi kadın mı?
05:37
Was he black or white? Was he man or woman?
109
337538
2238
05:39
He was really a curious sight to be seen.
110
339800
2667
Gerçekten tuhaf görünen birisiydi.
05:43
So he showed up at the University of Chicago,
111
343000
2135
Bu şekilde Chicago Üniversitesi'nde ortaya çıkıverdi.
05:45
and the famous sociologist William Julius Wilson
112
345159
2683
Ünlü sosyolog William Julius
05:47
was doing a book that involved surveying people all across Chicago.
113
347866
5134
tüm Chicago'daki insanların dahil olduğu bir anket içeren bir kitap yazmaktaydı.
05:53
He took one look at Sudhir, who was going to go do some surveys for him,
114
353514
3624
Ve kendisi için anketler yapan Sudhir'e şöyle bir baktığında, onu tam olarak
05:57
and decided he knew exactly the place to send him,
115
357162
2370
nereye göndereceğini bildiğine karar verdi.
05:59
which was to one of the toughest, most notorious housing projects
116
359556
3124
En çetin, en adı çıkmış konut bölgelerinden birisine...
06:02
not just in Chicago, but in the entire United States.
117
362704
2491
Üstelik sadece Chicago'nun değil tüm Birleşik Devletlerin.
06:05
So Sudhir, the suburban boy who had never really been in the inner city,
118
365219
3669
Şehrin iç kesimlerinde hiç bulunmamış olan Sudhir, böylece itaatkar bir şekilde
06:08
dutifully took his clipboard and walked down to this housing project,
119
368912
4903
dosyasını alarak konut bölgesinin içlerine doğru gitti.
06:13
gets to the first building.
120
373839
1539
İlk binaya ulaştı.
06:15
The first building? Well, there's nobody there.
121
375767
2473
İlk bina mı? İlk binada kimse yoktu.
06:18
But he hears some voices up in the stairwell,
122
378264
3130
Fakat üst katta bazı sesler duyarak merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı.
06:21
so he climbs up the stairwell, comes around the corner,
123
381418
3558
Köşeye ulaştığında
06:25
and finds a group of young African-American men playing dice.
124
385000
4081
bir grup genç Afro-Amerikan'ın zar oynadıklarını gördü.
06:30
This is about 1990, peak of the crack epidemic.
125
390293
2979
Crack salgınını zirve yaptığı 1990 civarıydı.
06:33
This is a very dangerous job, being in a gang.
126
393296
2158
Çete üyesi olmak çok tehlikeli bir iştir, şaşırtılmayı hiç sevmezsiniz.
06:35
You don't like to be surprised.
127
395478
1515
06:37
You don't like to be surprised by people who come around the corner.
128
397017
3513
Köşe başına kadar yaklaşmış birisi tarafından şaşırtılmaktan hiç hoşlanmazsınız.
06:40
And the mantra was: shoot first; ask questions later.
129
400554
3324
Ve kural şuydu, ilk önce vur; sonra soru sor.
06:43
Now, Sudhir was lucky -- he was such a freak,
130
403902
2182
Sudhir şanslıydı.
O kadar kaçık bir tipi vardı ki...
06:46
and that clipboard probably saved his life,
131
406108
2211
Ve muhtemelen taşıdığı dosya hayatını kurtardı. Çünkü adamlar
06:48
because they figured no other rival gang member
132
408343
2223
hiçbir rakip çete üyesinin onları elinde dosyayla gelerek vurmayacağını düşündüler.
06:50
would be coming up to shoot at them with a clipboard.
133
410590
2495
(Kahkahalar)
06:53
(Laughter)
134
413109
1001
06:54
So his greeting was not particularly warm, but they did say,
135
414134
3031
Aslında pek de sıcak karşılanmadı, fakat adamlar "eh peki
06:57
well, OK -- let's hear your questions on your survey.
136
417189
3643
anketindeki soruları bir duyalım bakalım dediler.
07:01
So -- I kid you not --
137
421260
1205
07:02
the first question on the survey that he was sent to ask was:
138
422489
3787
İnanın şaka yapmıyorum, sormak için gönderilen anketteki ilk soru, "Amerika'da bir siyahi ve yoksul olarak
07:06
"How do you feel about being poor and Black in America?"
139
426300
2706
nasıl hissediyorsunuz?" şeklindeydi.
(Kahkahalar)
07:09
(Laughter)
140
429030
3131
07:12
Makes you wonder about academics.
141
432185
1691
07:13
(Laughter)
142
433900
1904
Akademiler hakkında sizi hayrete düşürüyor değil mi?
(Kahkahalar)
07:15
So the choice of answers were:
143
435828
1881
Cevap seçenekleri; çok iyi, iyi, kötü ve çok kötüydü.
07:17
[A) Very Good B) Good C) Bad D) Very Bad]
144
437733
3647
07:21
(Laughter)
145
441404
2001
07:23
What Sudhir found out is, in fact, that the real answer was the following:
146
443429
3505
Aslında Sudhir gerçek cevabın şu olduğunu keşfetti
07:26
[A) Very Good B) Good C) Bad D) Very Bad E) Fuck you]
147
446958
2875
(Kahkahalar)
07:29
(Laughter)
148
449857
1597
07:31
The survey was not, in the end, going to be what got Sudhir off the hook.
149
451478
3520
En sonunda Sudhir'in paçasını kurtardığı şey anketi olmayacaktı.
07:35
He was held hostage overnight in the stairwell.
150
455022
3480
Gece boyunca merdiven boşluğunda rehin tutulmuştu.
07:38
There was a lot of gunfire,
151
458526
1305
07:39
there were a lot of philosophical discussions he had with the gang members.
152
459855
3619
Çok fazla silah sesi vardı.
Çete üyeleriyle bir sürü felsefi tartışmaya girdi.
07:43
By morning, the gang leader arrived,
153
463498
1750
Sabah çete lideri geldi,
07:45
checked out Sudhir, decided he was no threat,
154
465272
2118
Sudhir'i kontrol edip
bir tehlike olmadığına karar vererek gitmesine izin verdi.
07:47
and they let him go home.
155
467414
1222
07:48
So Sudhir went home, took a shower, took a nap.
156
468660
3128
Sudhir evine gitti, duş alıp biraz kestirdi.
07:51
And you and I, probably, faced with the situation, would think,
157
471812
4799
Siz ve ben böyle bir durumla yüzleştiğimizde muhtemelen şöyle düşünürdük;
07:56
"I guess I'm going to write my dissertation on The Grateful Dead,
158
476635
3072
sanırım ben tezimi The Grateful Dead grubu üzerine yazıcam,
07:59
I've been following them for the last three months."
159
479731
2439
zaten üç aydır onları takip ediyorum.
(Kahkahalar)
08:02
(Laughter)
160
482194
1008
Sudhir ise derhal konut bölgesine geri döndü.
08:03
Sudhir, on the other hand,
161
483226
1259
08:04
got right back, walked down to the housing project,
162
484509
2421
08:06
went up to the second floor,
163
486954
1343
İkinci kata çıktı ve dedi ki "Hey millet dün sizinle takılarak çok eğlenceli
08:08
and said: "Hey, guys, I had so much fun hanging out with you last night,
164
488321
3902
vakit geçirdim"
08:12
I wonder if I could do it again tonight."
165
492247
1978
Bu gece de tekrar yapıp yapamayacağımı
08:14
And that was the beginning of what turned out to be a beautiful relationship
166
494249
3631
merak ediyorum." İşte bu, Sudhir'in konut bölgesinde yaşamaya başlaması ve
08:17
that involved Sudhir living in the housing project on and off for 10 years,
167
497904
3595
aralıklarla 10 sene süren; crack evlerinde takıldığı, çete üyeleriyle hapse girdiği
08:21
hanging out in crack houses, going to jail with the gang members,
168
501523
4755
arabasının camlarının indirildiği, polisin evini bastığı
08:26
having the windows shot out of his car,
169
506302
2538
bilgisayar ve disklerine el koyduğu
08:28
having the police break into his apartment and steal his computer disks --
170
508864
3498
ve aklınıza gelebilecek pek çok şeyin olduğu çete ile böyle güzel bir
08:32
you name it.
171
512386
1158
ilişkinin başlangıcıydı.
08:33
But ultimately, the story has a happy ending for Sudhir,
172
513568
2816
Fakat sonuçta Sudhir için hikayenin mutlu bir sonu vardı:
08:36
who became one of the most respected sociologists in the country.
173
516408
3243
ülkedeki en saygıdeğer sosyologlarından biri oldu.
08:39
And especially for me,
174
519675
1369
Ben ise Excel tablom açık, ofisimde oturarak
08:41
as I sat in my office with my Excel spreadsheet open,
175
521068
3419
08:44
waiting for Sudhir to come and deliver to me the latest load of data
176
524511
3337
Sudhir'in çeteden elde ettiği en son verileri
08:47
that he would get from the gang.
177
527872
1886
bana getirmesini bekledim.
08:49
(Laughter)
178
529782
3769
08:53
It was one of the most unequal co-authoring relationships ever --
179
533575
3404
Bu şimdiye kadarki en eşitsiz yazar ortaklığıydı.
08:57
(Laughter)
180
537003
1020
(Kahkahalar)
08:58
But I was glad to be the beneficiary of it.
181
538047
3491
ama bundan faydalanan taraf olmaktan memnundum.
09:01
So what did we find?
182
541562
1374
Peki çetenin içinde ne bulduk? Bir kere şunu söyleyeyim,
09:03
What did we find in the gang?
183
543389
1952
09:05
Well, let me say one thing:
184
545771
1686
09:07
We really got access to everybody in the gang.
185
547481
3603
gerçekten de çetedeki herkese erişebildik
09:11
We got an inside look at the gang, from the very bottom up to the very top.
186
551108
4324
En alttan en tepeye çetenin içinden bakabildik.
09:15
They trusted Sudhir, in ways that really no academic has ever --
187
555456
4986
Sudhir, daha önce hiçbir akademisyen veya dışarıdan birisinin başaramadığı kadar
09:20
or really anybody, any outsider -- has ever earned the trust of these gangs,
188
560466
4552
bu çetelerin güvenini kazandı.
09:25
to the point where they actually opened up
189
565042
2457
O kadar ki, benim için en ilginç şey olan tuttukları defterleri, finansal
09:27
what was most interesting for me -- their books,
190
567523
2257
09:29
the financial records they kept.
191
569804
1539
kayıtları bile açtılar.
09:31
They made them available to us, and we not only could study them,
192
571367
3072
Bizim için kullanılabilir hale getirdiler.
Üzerilerinde sadece çalışma yapmıyor, içlerinde ne olduğunu da sorabiliyorduk.
09:34
but we could ask them questions about what was in them.
193
574463
2596
Çeteden aldıklarımızla bu kısa sürede ne tür bir sonuca ulaştığımı özetlersem;
09:37
So if I have to kind of summarize very quickly in the short time I have
194
577083
3426
09:40
what the bottom line of what I take away from the gang is,
195
580533
3950
çete ile diğer başka bir organizasyon arasında
09:44
it's that, if I had to draw a parallel between the gang
196
584507
2710
paralellik kurduğumuzda, çetenin tıpkı
09:47
and any other organization,
197
587241
2119
09:49
it would be that the gang is just like McDonald's,
198
589384
3291
McDonald's a benzediğini söyleyebilirim.
09:52
in a lot of different respects -- the restaurant McDonald's.
199
592699
2849
Çok sayıda farklı yönden McDonald's restorantlarına.
09:55
So first, in one way,
200
595572
1618
Belki de en ilginç açıdan değil ama iyi bir giriş olarak -
09:57
which isn't maybe the most interesting way, but it's a good way to start --
201
597214
3615
çetenin organize oluş şekli ve hiyerarşik
10:00
is in the way it's organized, the hierarchy of the gang,
202
600853
2646
görünüşü.
10:03
the way it looks.
203
603523
1151
10:04
So here's what the org chart of the gang looks like.
204
604698
2454
İşte çetenin organizasyon şeması bu şekilde görünüyor.
10:07
I don't know if you know much about org charts,
205
607176
2207
Organizasyon şemaları hakkında ne kadar bilginiz var bilmiyorum ama,
10:09
but if you were to assign a stripped-down and simplified McDonald's org chart,
206
609407
3707
Eğer size McDonald's ın organizasyon şemasını sadeleştirme görevi verilseydi,
organizasyon şeması tam olarak bu şekilde görünecekti.
10:13
this is exactly what it would look like.
207
613138
1954
10:15
It's amazing, but the top level of the gang,
208
615116
2194
Şaşırtıcı ama çetenin en üst katmanı
10:17
they actually call themselves the "Board of Directors."
209
617334
2627
kendisine "yönetim kurulu" diyordu.
10:19
(Laughter)
210
619985
1079
(Kahkahalar)
10:21
And Sudhir says
211
621088
1947
Sudhir'in söylediğine göre, Amerikan iş hayatında neler olduğuna dair bu adamların
10:23
it's not like these guys had a very sophisticated view
212
623059
3394
10:26
of what happened in American corporate life,
213
626477
3465
sofistike görüşleri yoktu.
10:29
but they had seen movies like "Wall Street,"
214
629966
2065
Ancak "Wall Street" gibi filmleri izlemişler ve gerçek dünyada olmanın nasıl birşey
10:32
and they had learned a little bit about what it was like
215
632055
3375
olduğunu biraz öğrenmişlerdi.
10:35
to be in the real world.
216
635454
1951
10:37
Now, below that board of directors,
217
637429
1834
Şimdi bu yönetim kurulunun altında Güney Chicago veya Chicago'nun batısı gibi yerleri
10:39
you've got essentially what are regional VPs --
218
639287
2405
10:41
people who control, say, the South Side of Chicago, or the West Side of Chicago.
219
641716
3785
kontrol eden bölgesel başkan yardımcıları bulunmaktaydı.
10:45
Sudhir got to know very well the guy who had the unfortunate assignment
220
645525
3451
Sudhirin, güney bayiliğini alma talihsizliğine atanmış
10:49
of trying to take the Iowa franchise,
221
649000
2339
adamı çok iyi tanıması gerekiyordu.
10:51
which, it turned out, for this black gang,
222
651363
2061
(Kahkahalar)
Bu siyahi çetenin giriştikleri şeyin daha parlak finansal
10:53
was not one of the more brilliant financial endeavors they undertook.
223
653448
4098
gayretlerden biri olmadığı sonradan ortaya çıktı.
10:57
(Laughter)
224
657570
1254
10:58
But the thing that really makes the gang seem like McDonald's is its franchisees.
225
658848
4296
(Kahkahalar)
Fakat çetenin gerçekten McDonlds'a benzemesine yol açan şey bayilikleriydi.
11:03
The guys who are running the local gangs --
226
663168
4340
Dört bloğa dört blokluk alanları idare eden adamlar, yerel çeteler
11:07
the four-square-block by four-square-block areas --
227
667532
2951
bir bakımdan tıpkı McDonald'sı idare eden
11:10
they're just like the guys, in some sense, who are running the McDonald's.
228
670507
3502
adamlara benziyordu.
11:14
They are the entrepreneurs.
229
674033
1469
Bunlar girişimciydiler.
11:15
They get the exclusive property rights to control the drug-selling.
230
675526
3736
Uyuşturucu satıcılığını kontrol eden özel mülkiyet haklarına sahiptiler.
11:19
They get the name of the gang behind them, for merchandising and marketing.
231
679286
6512
Satış ve pazarlama için arkalarına çetenin ismini alıyorlardı.
11:26
And they're the ones who basically make the profit or lose a profit,
232
686298
3341
Ve temel olarak işi ne kadar iyi yürüttüklerine göre
11:29
depending on how good they are at running the business.
233
689663
2579
kâr yapan veya kaybedenler bunlardı.
11:32
Now, the group I really want you to think about, though,
234
692266
2905
En altta yer alsalar da şimdi gerçekten düşünmenizi istediğim grup
11:35
are the ones at the bottom -- the foot soldiers.
235
695195
2253
piyade erleridir.
11:37
These are the teenagers, typically,
236
697472
2048
Bunlar gençler, tipik olarak
11:39
who'd be standing out on the street corner, selling the drugs.
237
699544
3024
caddelerde köşe başlarında uyuşturucu satanlar.
11:42
Extremely dangerous work.
238
702592
2420
Son derece tehlikeli bir iş.
11:45
And important to note is that almost all of the weight, all of the people
239
705036
5378
Bu organizasyondaki neredeyse bütün yükün ve tüm insanların en alttakiler olduğuna
11:50
in this organization are at the bottom -- just like McDonald's.
240
710438
3057
dikkatinizi çekmek istiyorum.
Tamam mı? Tıpkı McDonalds gibi.
11:53
So in some sense, the foot soldiers are a lot like the people
241
713519
2960
Bir anlamda piyade erleri daha çok McDonalds'ta
11:56
who are taking your order at McDonald's,
242
716503
1966
siparişlerinizi alanlar gibidir.
11:58
and it's not just by chance that they're like them.
243
718493
2438
Doğrusu onlara benzemeleri tesadüf değil.
12:00
In fact, in these neighborhoods, they'd be the same people.
244
720955
2801
Gerçekte bu semtlerde onlar aynı kişilerdi.
12:03
So the same kids who are working in the gang were actually,
245
723780
2901
Yani çetede çalışan aynı çocuklar aslında
12:06
at the very same time, typically working part-time
246
726705
2759
aynı zamanda McDonalds gibi yerlerde part-time
12:09
at a place like McDonald's.
247
729488
1531
olarak çalışıyorlardı.
12:11
Which already foreshadows the main result that I've talked about,
248
731043
3391
Sanırım bu; bahsettiğim, çetede olmanın ne kadar
12:14
about what a crappy job it was, being in the gang.
249
734458
3090
berbat bir iş olduğu sonucunu zaten anlatıyor..
12:17
Because obviously, if being in the gang were such a wonderful, lucrative job,
250
737572
3651
Çünkü belli ki, eğer çetede olmak bu kadar harika kazançlı bir iş ise,
12:21
why in the world would these guys moonlight at McDonald's?
251
741247
3244
Allah aşkına neden bu adamlar McDonalds'ta ek iş yapıyorlardı?
12:24
So what do the wages look like? You might be surprised.
252
744515
3048
Peki ücretler nasıl görünüyordu? Şaşırabilirsiniz.
12:27
But based on being able to talk to them and to see their records,
253
747587
3627
Gerçeğe dayanan-
biliyorsunuz onlarla konuşabilip kayıtlarını görebiliyorduk;
12:31
this is what it looks like in terms of the wages.
254
751238
2470
ücretler şöyle görünüyordu.
12:33
The hourly wage the foot soldiers were earning was $3.50 an hour.
255
753732
4090
Piyade erlerinin satlik ücretleri saatte 3,50 dolardı.
12:37
It was below the minimum wage. And this is well-documented.
256
757846
3389
Bu asgari ücretin altındaydı ve iyi şekilde belgelenmişti.
12:41
It's easy to see by the patterns of consumption they have.
257
761259
2863
Tüketim kalıplarından bunu görebilmek kolaydı.
12:44
It really is not fiction -- it's fact.
258
764146
2975
Bu bir gerçek, kurgu değil.
12:47
There was very little money in the gang, especially at the bottom.
259
767145
3831
Çetede, özellikle en altta çok az para vardı.
12:51
Now if you managed to rise up, say, and be that local leader,
260
771000
3385
Eğer yükselmeyi başardıysanız, diyelim ki yerel bir liderliğe,
12:54
the guy who's the equivalent of the McDonald's franchisee,
261
774409
2737
bir McDonalds bayisine denk olarak senede
12:57
you'd be making 100,000 dollars a year.
262
777170
1885
100.000 dolar kazanırdınız.
12:59
And that, in some ways, was the best job you could hope to get
263
779079
3326
Ve eğer bu semtlerin birinde siyahi bir erkek olarak büyüyorsanız
13:02
if you were growing up in one of these neighborhoods as a young black male.
264
782429
3658
bazı açılardan elde etmeyi umabileceğiniz en iyi iş buydu.
13:06
If you managed to rise to the very top,
265
786111
1895
Eğer en tepeye yükselmeyi becerirseniz senede
13:08
200,000 or 400,000 dollars a year is what you'd hope to make.
266
788030
2925
200.000 veya 400.000 kazanmayı ümit edebilirdiniz.
13:10
Truly, you would be a great success story.
267
790979
2729
Hakikaten tam bir başarı öyküsü olurdunuz.
13:13
And one of the sad parts of this is that, indeed,
268
793732
3076
Ve aslında bu topluluklardaki en yetenekli bireylerin buna can atması
13:16
among the many other ramifications of crack cocaine
269
796832
2545
13:19
is that the most talented individuals in these communities --
270
799401
4130
crack kokainin diğer pek çok sonuçları arasında
13:23
this is what they were striving for.
271
803555
1731
en üzücü olanıdır.
13:25
They weren't trying to make it in legitimate ways,
272
805310
2468
Bunu meşru yollardan yapmayı denemiyorlardı, çünkü meşru
13:27
because there were no legitimate channels out.
273
807802
2190
yollar yoktu.
13:30
This was the best way out.
274
810016
1373
En iyi çıkış yolu buydu.
13:31
And it actually was the right choice, probably,
275
811413
2671
Ve aslında bunu bu şekilde yapmaya çalışmak muhtemelen doğru seçimdi.
13:34
to try to make it out this way.
276
814108
3326
Baktığınızda McDonald's ile ilişki
13:38
You look at this,
277
818117
1284
13:39
the relationship to McDonald's breaks down here.
278
819425
2919
burada bozuluyor.
13:42
The money looks about the same.
279
822368
1935
Para neredeyse aynı görünüyor.
13:44
Why is it such a bad job?
280
824327
1442
Peki neden bu kadar kötü bir iş.
13:45
Well, the reason it's such a bad job is that there's somebody shooting at you
281
825793
3716
Bu kadar kötü bir iş olmasının sebebi, size sıklıkla
13:49
a lot of the time.
282
829533
1562
ateş edenler olmasıydı.
13:51
So, with shooting at you, what are the death rates?
283
831119
2857
Size ateş ediliyorsa, ölüm oranları neydi?
13:54
We found, in our gang --
284
834000
1157
Bizim çetemizde, itiraf etmeliyim bu standart bir durum değildi;
13:55
and admittedly, this was not really a standard situation;
285
835181
3236
yoğun şiddetin yaşandığı,
13:58
this was a time of intense violence, of a lot of gang wars,
286
838441
4442
pek çok çete savaşının olduğu bir dönemdi,
14:02
as this gang actually became quite successful.
287
842907
2659
aslında bu çete epey başarılıydı, fakat kayıplar oldu.
14:05
But there were costs.
288
845590
1236
14:06
And so the death rate --
289
846850
1745
Ölüm oranına gelirsek - tutuklanan, hapse gönderilen, yaralananların
14:08
not to mention the rate of being arrested, sent to prison, being wounded --
290
848619
4960
oranlarından hiç bahsetmezsek -- bizim örneğimizde
14:13
the death rate in our sample was seven percent per person per year.
291
853603
4705
kişi başına yılda yüzde yediydi.
14:18
You're in the gang for four years,
292
858332
1731
Dört senedir çetede iseniz ; yüzde yirmi beş olasılıkla ölmeyi beklerdiniz.
14:20
you expect to die with about a 25 percent likelihood.
293
860087
4516
14:24
That is about as high as you can get.
294
864627
2102
Bu ulaşabileceğiniz en yüksek oran civarındadır.
14:26
So for comparison's purposes,
295
866753
1847
Karşılaştırma amacıyla, gelin son derece riskli olmasını bekleyeceğiniz
14:28
let's think about some other walk of life you may expect might be extremely risky.
296
868624
5002
başka bir işi düşünelim.
14:33
Let's say that you were a murderer
297
873650
1992
Bir katil olduğunuzu varsayalım.
14:35
and you were convicted of murder, and you're sent to death row.
298
875666
3201
Cinayetten mahkum oldunuz ve ölüm hücresine gönderildiniz.
14:38
It turns out, the death rates on death row from all causes, including execution:
299
878891
3969
Ölüm hücresinde idam dahil bütün sebeplerden
ölüm oranının yılda yüzde iki olduğu ortaya çıkmaktadır.
14:42
two percent a year.
300
882884
1156
14:44
(Laughter)
301
884064
1001
(Kahkahalar)
14:45
So it's a lot safer being on death row
302
885089
3633
Yani ölüm hücresinde olmak, dışarıda caddelerde uyuşturucu satmaktan çok daha güvenlidir.
14:48
than it is selling drugs out on the street.
303
888746
2560
14:51
That gives you some pause, for those of you who believe
304
891844
2878
Bu sizin, ölüm cezasının suç üzerinde çok büyük caydırıcı etkisi olduğuna
14:54
that a death penalty's going to have an enormous deterrent effect on crime.
305
894746
4683
inananların, bir an için duraksamasına yol açacaktır.
Crack döneminde şehir içinde yaşamanın ne kadar kötü olduğu konusunda
15:00
To give you a sense of just how bad the inner city was during crack --
306
900556
3315
15:03
and I'm not really focusing on the negatives,
307
903895
2734
fikriniz oluşması için, öyleki
15:06
but really, there's another story to tell you there --
308
906653
2920
gerçekten olumsuzluklara odaklanmıyorum;
15:09
if you look at the death rates just of random, young black males
309
909597
3738
Ölüm oranlarına bakarsanız;
Birleşik Devletlerde şehrin içlerinde büyüyen siyah erkeklerin
15:13
growing up in the inner city in the United States,
310
913359
2387
15:15
the death rates during crack were about one percent.
311
915770
2776
crack döneminde rastgele ölüm oranı yüzde bir civarındaydı.
15:18
That's extremely high.
312
918570
1152
15:19
And this is violent death -- it's unbelievable, in some sense.
313
919746
2991
Bu aşırı derecede yüksek.
Ve bu bazı açılardan inanılmaz vahşi bir ölüm.
15:22
To put it into perspective: if you compare this to the soldiers in Iraq,
314
922761
4730
Gözünüzde canlandırabilmeniz için, örneğin Irak'taki askerlerle kıyaslarsanız
15:27
for instance, right now fighting the war: 0.5 percent.
315
927515
3666
şu anda savaşanlar için yüzde 0,5.
15:31
So in some very literal way,
316
931205
3037
Irak'ta savaşan askerlere fazlasıyla benzer şekilde, bu ülkede büyüyen siyah gençler
15:34
the young black men who were growing up in this country
317
934266
2908
bir açıdan kelimenin tam anlamıyla
15:37
were living in a war zone,
318
937198
1813
15:39
very much in the sense that the soldiers over in Iraq are fighting in a war.
319
939035
6770
savaş bölgesinde yaşıyorlardı.
15:45
So why in the world, you might ask,
320
945829
3015
Şimdi sorabilirsiniz, Allah aşkına kim gelecek dört sene içinde
15:48
would anybody be willing to stand out on a street corner
321
948868
3795
15:52
selling drugs for $3.50 an hour,
322
952687
2289
yüzde yirmibeş ölüm riskiyle caddelerde dikilerek saati 3,50 dolara
15:55
with a 25 percent chance of dying over the next four years?
323
955000
2976
uyuşturucu satmak ister.
15:58
Why would they do that?
324
958000
1935
Neden bunu yapıyorlardı? Sanırım iki cevabı var.
15:59
And I think there are a couple answers.
325
959959
2371
16:02
I think the first one is that they got fooled by history.
326
962806
5358
İlki, tarih tarafından yanıltılmışlardı.
16:08
It used to be the gang was a rite of passage;
327
968513
2317
Çete bir geçiş töreniydi.
16:10
that the young people controlled the gang;
328
970854
2034
Çeteyi kontrol eden gençler yaşlandıkça
16:12
that as you got older, you dropped out of the gang.
329
972912
2685
çeteden ayrılırdı.
16:16
So what happened was,
330
976463
1176
16:17
the people who happened to be in the right place at the right time --
331
977663
3278
Olan şuydu;
doğru zamanda doğru yerde olan,
16:20
the people who happened to be leading the gang in the mid-to-late-'80s --
332
980965
5416
80'lerin ortalarından sonlarına kadar çeteye liderlik yapanlar
16:26
became very, very wealthy.
333
986405
1959
çok, çok zengin oldular.
16:28
And so the logical thing to think
334
988388
2104
Ve böylece mantıksal olan düşünce şu şekildeydi; herkes gibi bunlar da
16:30
was that they are going to age out of the gang
335
990516
3124
16:33
like everybody else has,
336
993664
1197
yaşlanıp dışarı da kalacaklar, ve yeni nesil bunların
16:34
and the next generation is going to take over and get the wealth.
337
994885
3115
yerini devralıp servetin sahibi olacaktı.
16:38
There are striking similarities, I think, to the Internet boom.
338
998024
2985
Bence internet patlamasıyla göze çarpan benzerlikler var.
16:41
The first set of people in Silicon Valley got very, very rich.
339
1001033
3226
Silikon Vadisi'ndeki ilk grup insan çok ama çok zengin oldu.
16:44
And then all of my friends said, "Maybe I should go do that, too."
340
1004283
4090
O zaman bütün arkadaşlarım "Belki ben de gidip bunu yapmalıyım" dedi.
16:48
And they were willing to work very cheap for stock options that never came.
341
1008397
4604
Ve asla gelmeyecek hisse opsiyonları için çok ucuza çalışmaya razıydılar.
16:53
In some sense, that's what happened, exactly,
342
1013025
2374
Bizim bahsettiğimiz, en alttan başlamaya istekli insanlara olan da
16:55
to the set of people we were looking at.
343
1015423
3514
16:58
They were willing to start at the bottom,
344
1018961
2195
tam olarak buydu.
17:01
just like, say, a first-year lawyer at a law firm
345
1021180
3057
Tıpkı, siz söyleyin, avukatlık firmasında haftada 80 saat boyunca
17:04
is willing to start at the bottom,
346
1024261
2171
çok fazla sayılmayacak bir para için
17:06
work 80-hour weeks for not that much money,
347
1026456
2063
ilk yılında en alttan başlamaya razı olan avukatlar gibi.
17:08
because they think they're going to make partner.
348
1028543
2309
Çünkü ileride ortak olacaklarını düşünüyorlardı.
17:10
But the rules changed, and they never got to make partner.
349
1030876
2786
Ancak ne oldu? Kurallar değişti ve asla ortak olamadılar.
17:13
Indeed, the same people who were running all of the major gangs in the late 1980s
350
1033686
3859
Doğrusu, 1980'lerin sonlarında bütün büyük çeteleri idare eden aynı insanlar
17:17
are still running the major gangs in Chicago today.
351
1037569
2406
Chicago'da bugün yine aynı büyük çeteleri yönetiyor.
17:19
They never passed on any of the wealth,
352
1039999
1883
Servetin hiçbirini devretmediler.
17:21
So everybody got stuck at that $3.50-an-hour job,
353
1041906
2844
Böylece herkes bu 3,50 dolarlık işlere sıkıştı ve bu bir felakete dönüştü.
17:24
and it turned out to be a disaster.
354
1044774
1919
17:27
The other thing the gang was very good at was marketing and trickery.
355
1047310
4263
Çetenin çok ama çok iyi olduğu bir diğer şey pazarlama ve kandırmacaydı.
17:31
And so for instance, one thing the gang would do is --
356
1051597
3648
Örneğin çetenin bilmenizi istediği şey
17:35
the gang leaders would have big entourages,
357
1055269
2232
çete liderlerinin geniş çevreleri olduğu, güzel arabalara
17:37
and they'd drive fancy cars and have fancy jewelry.
358
1057525
3212
bindiği ve süslü takıları olduğuydu.
17:40
So what Sudhir eventually realized as he hung out with them more,
359
1060761
3086
Onlarla daha fazla takıldıkça, Sudhir bu arabaların aslında
17:43
is that, really, they didn't own those cars -- they just leased them,
360
1063871
3260
onlara ait olmadığını anladı.
Sadece kiralamışlardı, süslü arabaları alabilecek durumları yoktu.
17:47
because they couldn't afford to own the fancy cars.
361
1067155
2679
17:49
And they didn't really have gold jewelry, they had gold-plated jewelry.
362
1069858
3462
Gerçekte altın takıları da yoktu, sadece altın kaplamaydılar.
17:53
It goes back to, you know, the real-real versus the fake-real.
363
1073344
3360
Biliyorsunuz, sahteye karşı gerçek.
17:56
And really, they did all sorts of things to trick the young people
364
1076728
3962
Genç insanları çete olmanın ne büyük iş olduğuna inandırmak için her türlü
18:00
into thinking what a great deal the gang was going to be.
365
1080714
2793
kandırmacaya başvurdular.
18:03
So for instance, they would give a 14-year-old kid
366
1083531
2791
Örneğin 14 yaşında bir çocuğa elinde tutması için
18:06
a whole roll of bills to hold.
367
1086346
3126
bir tomar banknot verebiliyorlardı.
18:09
That 14-year-old kid would say to his friends,
368
1089496
2830
Bu 14 yaşındaki çocuk "Oh iyi.." diyecekti.
18:12
"Hey, look at all the money I got in the gang."
369
1092350
2207
Biliyorsunuz arkadaşlarına,
"Çetede aldığım şu paraya bakın" diyecekti.
18:14
It wasn't his money -- until he spent it,
370
1094581
1977
Harcayana kadar para onun değildi. Aslında,
18:16
and then he was in debt to the gang,
371
1096582
1719
18:18
and was sort of an indentured servant for a while.
372
1098325
2389
çeteye borçlu olduğundan bir süre sözleşmeli eleman olmuştu.
18:20
So I have a couple minutes.
373
1100738
1550
Birkaç dakikam kaldı.
18:22
Let me do one last thing I hadn't thought I'd have time to do,
374
1102312
4045
Son bir şey daha.
Çetenin incelemesinden daha genel olarak ekonomi ile ilgili
18:26
which is to talk about what we learned more generally about economics,
375
1106381
5254
öğrendiklerimiz hakkında konuşmaya zamanım olacağını düşünmemiştim.
18:31
from the study of the gang.
376
1111659
2007
18:33
So, economists tend to talk in technical words.
377
1113690
3555
Ekonomistler teknik şekilde konuşmaya eğilimlidirler.
18:37
Often, our theories fail quite miserably when we over the data,
378
1117269
3601
Verilere ulaştığımızda teorilerimiz sıklıkla başarısız olur.
18:40
but what's kind of interesting is that in this setting,
379
1120894
2786
Fakat aslında ilginç olan, gerçek ekonomide pek iyi işlemeyen
18:43
it turned out that some of the economic theories
380
1123704
2317
ekonomik teorilerin, bir bakıma vahşi kapitalizm yüzünden
18:46
that worked not so well in the real economy
381
1126045
2135
18:48
worked very well in the drug economy,
382
1128204
2190
uyuşturucu ekonomisinde çok iyi çalıştığının
18:50
in some sense, because it's unfettered capitalism.
383
1130418
2366
ortaya çıkması.
18:52
Here's an economic principle.
384
1132808
1393
İşte bir ekonomi ilkesi,
18:54
This is one of the basic ideas in labor economics,
385
1134225
2342
Emek ekonomisinde "Telafi Farkı" diye çok temel bir prensip vardır.
18:56
called a "compensating differential."
386
1136591
1784
18:58
It's the idea that the increment to wages that a worker requires
387
1138399
3442
Temel fikir şu, bir çalışanın diğerinden daha kötü bir işi yapıp yapmamaya
19:01
to leave him indifferent between performing two tasks,
388
1141865
2614
kararsız bırakacak kadarki ücret
19:04
one which is more unpleasant than the other.
389
1144503
2105
artışına "Telafi Farkı"
19:06
Compensating differential -- it's why we think garbagemen might be paid more
390
1146632
3646
denir.
Bize göre işte bu yüzden çöpçülere parklarda çalışanlardan daha fazla ücret ödenir.
19:10
than people who work in parks.
391
1150302
1534
19:11
The words of one of the members of the gang, I think, make this clear.
392
1151860
5922
Sanırım çete üyelerinden birisinin sözleri bunu açıklığa kavuşturuyor.
19:17
So it turns out -- I'm sort of getting ahead of myself --
393
1157806
2690
Sanırım biraz aceleci davranıyorum.
19:20
it turns out, in the gang, when there's a war going on,
394
1160520
3153
Savaş olduğu sırada çetenin piyade erlerine iki kat
19:23
they actually pay the foot soldiers twice as much money.
395
1163697
3017
fazla para ödedikleri ortaya çıkıyor.
19:26
It's exactly this concept.
396
1166738
1289
Tam olarak bu kavramı yansıtıyor.
19:28
Because they're not willing to be at risk.
397
1168051
2632
Çünkü risk altına girmek istemiyorlar.
19:30
And the words of a gang member capture it quite nicely, he says:
398
1170707
3022
Bir çete üyesinin sözleri bunu çok iyi yakalıyor.
19:33
"Would you stand around here when all this shit ..." -- the shooting --
399
1173753
3350
"Tüm bu pislik--silahlı çatışmaları kastediyor--devam ederken
19:37
"... if all this shit's going on? No, right?
400
1177127
2113
etrafta olmazdınız değil mi?
19:39
So if I gonna be asked to put my life on the line, then front me the cash, man."
401
1179264
3806
Eğer hayatımı peşinen ortaya koyacaksam, sen de parayı önüme koy adamım"
Esasen çete üyesi, neler olduğunu ekonomistlere göre
19:43
I think the gang member says it much more articulately
402
1183094
2548
çok daha kolay anlaşılır ifade ediyor sanırım.
19:45
than the economist, about what's going on.
403
1185666
2017
(Kahkahalar)
19:47
(Laughter)
404
1187707
1615
19:49
Here's another one.
405
1189346
1630
Başka bir tane daha.
19:51
Economists talk about game theory,
406
1191000
1642
Ekonomistler, bütün iki kişilik
19:52
that every two-person game has a Nash equilibrium.
407
1192666
2358
oyunların bir Nash dengesine sahip olduğunu söylerler.
19:55
Here's the translation you get from the gang member.
408
1195048
2458
İşte çete üyesinden alabileceğiniz çeviri.
19:57
They're talking about the decision of why they don't go shoot --
409
1197530
3353
Çetedeki en büyük ticari taktik olduğu anlaşılan,
20:00
One thing that turns out to be a great business tactic in the gang:
410
1200907
3866
neden ateş etmeye gitmemeye karar verdiklerini anlatıyorlar.
20:04
if you go and just shoot guns in the air in the other gang's territory --
411
1204797
3882
Eğer gider havaya ateş ederseniz -- sadece gidip diğer çetenin
20:08
people are afraid to go buy drugs there,
412
1208703
1941
bölgesine ateş ederseniz -- insanlar gidip onların uyuşturucularını almaz.
20:10
they're going to come into your neighborhood.
413
1210668
2108
Onlar da sizin semtinize gelirler.
20:12
Here's what he says about why they don't do that:
414
1212800
2296
Ancak bakın neden böyle yapmadıkları hakkında ne söylüyor.
20:15
"If we start shooting around there, the other gang's territory,
415
1215120
3021
Diyor ki "Eğer orada ateş etmeye başlarsak --diğer çetenin bölgesinde--
20:18
nobody, I mean, you dig it, nobody gonna step on their turf.
416
1218165
2883
yani anlarsınız kimse onların çimenliğine basmaz.
20:21
But we gotta be careful,
417
1221072
1152
Fakat dikkatli olmalıyız,
20:22
'cause they can shoot around here too and then we all fucked."
418
1222248
2926
çünkü onlar da burada ateş ederse hepimiz b.ku yedik"
(Kahkahalar)
20:25
(Laughter)
419
1225198
1001
Bu tam olarak aynı kavram.
20:26
So that's the same concept.
420
1226223
1298
20:27
Then again, sometimes economists get it wrong.
421
1227545
2214
Ancak tekrar, bazen ekonomistler yanlış anlıyorlar.
20:29
One thing we observed in the data is that it looked like --
422
1229783
4671
Verilerde gözlemlediğimize göre, çete lideri
20:34
the gang leader always got paid.
423
1234478
3280
devamlı kazanıyor görünüyor.
20:37
No matter how bad it was economically, he always got himself paid.
424
1237782
4452
Ekonomik açıdan ne kadar kötü olur olsun, kendisi her zaman kazanıyor.
20:42
We had some theories related to cash flow,
425
1242258
2150
Tabiki nakit akışı, sermaye piyasalarına ulaşım
20:44
and lack of access to capital markets, and things like that.
426
1244432
2831
ve bunlar gibi şeylerle ilgili teorilerimiz vardı.
20:47
Then we asked the gang member,
427
1247287
1436
O zaman biz de çete üyesine sorduk.
20:48
"Why is it you always get paid and your workers don't always get paid?"
428
1248747
3353
"Neden çalışanlarınız devamlı para kazanmazken siz kazanıyorsunuz?"
"Altınızda sizin işinizi isteyen tüm bu zenciler varken zarar etmeye
20:52
His response is,
429
1252124
1151
20:53
"You got all these niggers below you who want your job, you dig?
430
1253299
3087
başlarsanız sizin zayıf ve işe yaramaz olduğunuzu düşünürler anladın mı?"
20:56
If you start taking losses, they see you as weak and shit."
431
1256410
2783
20:59
And I thought about it and said,
432
1259217
1548
Bunu biraz düşündüm, ve dedim ki;
21:00
"CEOs often pay themselves million-dollar bonuses,
433
1260789
3641
"CEO lar şirketleri zarar edip birsürü para kaybetse de sıklıkla kendilerine
21:04
even when companies are losing a lot of money.
434
1264454
2312
milyon dolar ikramiyeler ödüyorlar"
21:06
And it never would really occur to an economist
435
1266790
2215
Bu "zayıf ve işe yaramaz" kavramı asla ekonomistlerin
21:09
that this idea of 'weak and shit' could really be important."
436
1269029
2896
21:11
(Laughter)
437
1271949
3266
aklına gelmezdi.
Fakat belki de bu "zayıf ve işe yaramaz" daha fazla analiz gerektiren
21:15
Maybe "weak and shit" is an important hypothesis that needs more analysis.
438
1275239
5737
önemli bir hipotezdir.
21:21
Thank you very much.
439
1281000
1151
Çok teşekkürler.
21:22
(Applause)
440
1282175
1000
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7