John Graham-Cumming: The greatest machine that never was

John Graham-Cumming: Hiç yapılmamış en büyük makine

18,168 views

2015-07-15 ・ TED


New videos

John Graham-Cumming: The greatest machine that never was

John Graham-Cumming: Hiç yapılmamış en büyük makine

18,168 views ・ 2015-07-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Meric Aydonat Gözden geçirme: Leonaidas Warrior
00:12
So the machine I'm going to talk you about
1
12106
1424
Sizinle bir makine ile ilgili konuşmak istiyorum
00:13
is what I call the greatest machine that never was.
2
13530
1674
bana göre dünyanın en büyük makinesi
00:15
It was a machine that was never built,
3
15204
1999
hiç yapılmamış bir makine
00:17
and yet, it will be built.
4
17203
2380
ama yapılacak
00:19
It was a machine that was designed
5
19583
1992
Bilgisayar hakkında düşünülmeden önce
00:21
long before anyone thought about computers.
6
21575
2351
tasarlanmış olan bir makine.
00:23
If you know anything about the history of computers,
7
23926
2149
Bilgisayarları tarihi hakkında birşeyler biliyorsanız,
00:26
you will know that in the '30s and the '40s,
8
26075
2520
30'lu ve 40'lı yıllara da neler olduğunu bilirsiniz,
00:28
simple computers were created
9
28595
2555
basit bilgisayarlar yapılmıştı
00:31
that started the computer revolution we have today,
10
31150
2793
ve bu günümüz bilgisayar devrimini başlatmıştı,
00:33
and you would be correct,
11
33943
1286
bu doğru olabilir ancak,
00:35
except for you'd have the wrong century.
12
35229
2482
yanlış yüzyılda olduğu hariç.
00:37
The first computer was really designed
13
37711
1640
İlk bilgisayar tasarımları,
00:39
in the 1830s and 1840s, not the 1930s and 1940s.
14
39351
3672
1930 ve 1940'larda değil 1830 ve 1840'lı yıllarda yapılmıştı.
00:43
It was designed, and parts of it were prototyped,
15
43023
2328
Tasarımı yapıldı, prototip
00:45
and the bits of it that were built are here
16
45351
2136
ve parçalar burada yapılmıştı
00:47
in South Kensington.
17
47487
1993
Güney Kensington'da.
00:49
That machine was built by this guy, Charles Babbage.
18
49480
3319
Bu makine Charles Babbage tarafından yapılmıştı
00:52
Now, I have a great affinity for Charles Babbage
19
52799
1756
Kendimi Charles Babbage'a çok benzetirim,
00:54
because his hair is always completely unkempt like this
20
54555
2609
çünkü saçları her zaman böyle dağınıktı,
00:57
in every single picture. (Laughter)
21
57164
2341
bütün resimlerinde... (Gülüşmeler)
00:59
He was a very wealthy man, and a sort of,
22
59505
1847
Çok zengindi.
01:01
part of the aristocracy of Britain,
23
61352
2013
İngiltere aristokrasisinin içindeydi.
01:03
and on a Saturday night in Marylebone,
24
63365
2339
bir cumartesi gecesi Marylebone'da
01:05
were you part of the intelligentsia of that period,
25
65704
2431
Dönemin istihbaratı içindeyseniz
01:08
you would have been invited round to his house
26
68135
1496
onun evine davet edilmişseniz,
01:09
for a soiree — and he invited everybody:
27
69631
2959
Akşam partisi için - o herkesi davet etmişti.
01:12
kings, the Duke of Wellington, many, many famous people —
28
72590
3432
Krallar, Wellington Dükü, çok sayıda mehşur insan,
01:16
and he would have shown you one of his mechanical machines.
29
76022
2521
ve size mekanik makinelerini gösterirdi.
01:18
I really miss that era, you know, where you could
30
78543
3040
o çağları çok özlüyorum,çünkü
01:21
go around for a soiree and see a mechanical computer
31
81583
2348
bir akşam partisine gidip mekanik bir bilgisayar
01:23
get demonstrated to you. (Laughter)
32
83931
1113
görebilirdiniz. (Gülüşmeler)
01:25
But Babbage, Babbage himself was born
33
85044
3266
Ama Babbage, 18. yüzyılın
01:28
at the end of the 18th century,
34
88310
1734
sonlarına doğru doğmuştu.
01:30
and was a fairly famous mathematician.
35
90044
2044
ve çok meşhur bir matematikçiydi.
01:32
He held the post that Newton held at Cambridge,
36
92088
3143
O Cambridge'de bir zamanlar Newton'un bulunduğu
01:35
and that was recently held by Stephen Hawking.
37
95231
2512
ve şimdi Stephen Hawking'in bulunduğu görevdeydi.
01:37
He's less well known than either of them because
38
97743
2855
O her ikisinden daha az biliniyor, çünkü
01:40
he got this idea to make mechanical computing devices
39
100598
3150
mekanik hesaplama cihazları fikrine sahipti
01:43
and never made any of them.
40
103748
2285
ve hiçbirini yapmadı.
01:46
The reason he never made any of them, he's a classic nerd.
41
106033
3285
Hiçbirini yapmamasını nedeni, o tam bir maymun iştahlıydı.
01:49
Every time he had a good idea, he'd think,
42
109318
2011
Ne zaman güzel bir fikir bulsa,
01:51
"That's brilliant, I'm going to start building that one.
43
111329
1448
"Bu çok güzel, bunu kesinlikle yapmalıyım.
01:52
I'll spend a fortune on it. I've got a better idea.
44
112777
2595
buna bir servet harcamalıyım. Daha da güzel bir fikrim var.
01:55
I'm going to work on this one. (Laughter) And I'm going to do this one."
45
115372
2360
Şimdi bunun üzerine çalışmalıyım (Gülüşmeler). Şimdi bunu yapmalıyım.
01:57
He did this until Sir Robert Peel, then Prime Minister,
46
117732
2880
Bunu, başbakan Sir Robert Peel
02:00
basically kicked him out of Number 10 Downing Street,
47
120612
2464
Downing caddesi 10 numaradan kovana kadar yaptı.
02:03
and kicking him out, in those days, that meant saying,
48
123076
2441
ve kovarken, o günlerde şöyle denirdi:
02:05
"I bid you good day, sir." (Laughter)
49
125517
3152
"Size iyi günler dilerim, bayım"
02:08
The thing he designed was this monstrosity here,
50
128669
1980
Tasarladığı şeyler ucube gibiydi,
02:10
the analytical engine. Now, just to give you an idea of this,
51
130649
3439
analitik makine, size bir fikir vermek için,
02:14
this is a view from above.
52
134088
1872
bu üstten görünüşü,
02:15
Every one of these circles is a cog, a stack of cogs,
53
135960
3113
her bir daire, çark dişlisi, dişli kümesi,
02:19
and this thing is as big as a steam locomotive.
54
139073
3236
ve bu şey buharlı bir lokomotif kadar büyüktür.
02:22
So as I go through this talk, I want you to imagine
55
142309
1991
bu konuşma boyunca, sizde bu devasa makineyi
02:24
this gigantic machine. We heard those wonderful sounds
56
144300
2644
hayal etmenizi istiyorum. Bu makineden çıkan muhteşem
02:26
of what this thing would have sounded like.
57
146944
1760
seslerin neye benzeyeceğini düşünün.
02:28
And I'm going to take you through the architecture of the machine
58
148704
1777
ve bu makinenin mimarisinin neye benzediğini size göstermeye çalışacağım.
02:30
— that's why it's computer architecture —
59
150481
1479
bu yüzden bilgisayar mimarisi denir.
02:31
and tell you about this machine, which is a computer.
60
151960
3327
bir bilgisayar olan , bu makine hakkında konuşacağım,
02:35
So let's talk about the memory. The memory
61
155287
3403
hafızası hakkında kouşalım,
02:38
is very like the memory of a computer today,
62
158690
2247
hafızası günümüz bilgisayarına çok benzer
02:40
except it was all made out of metal,
63
160937
2702
tamamıyla metalden yapılması hariç,
02:43
stacks and stacks of cogs, 30 cogs high.
64
163639
3544
dişli kümelerinden yapılma, 30 dişli boyunda
02:47
Imagine a thing this high of cogs,
65
167183
2070
bu yükseklikte dişlileri hayal edin
02:49
hundreds and hundreds of them,
66
169253
1755
binlerce ama binlerce
02:51
and they've got numbers on them.
67
171008
1890
üzerinde numaralar bulunmakta
02:52
It's a decimal machine. Everything's done in decimal.
68
172898
2419
ondalık bir makine, yapılan herşey ondalık sistemde.
02:55
And he thought about using binary. The problem
69
175317
1585
ikilik sistemde yapmayı düşünmüş, ancak
02:56
with using binary is that the machine would have been so
70
176902
1718
ikilik sistemde yapılacak makine o kadar uzun
02:58
tall, it would have been ridiculous. As it is, it's enormous.
71
178620
3317
saçma derecede uzun ve çok büyük olurdu.
03:01
So he's got memory.
72
181937
2059
ve hafızası var.
03:03
The memory is this bit over here.
73
183996
2407
hafıza parçaları şu kısımda
03:06
You see it all like this.
74
186403
2330
şu şekilde görebilirsiniz.
03:08
This monstrosity over here is the CPU, the chip, if you like.
75
188733
4535
şu çok büyük parça işlemci, çip de diyebilirsiniz
03:13
Of course, it's this big.
76
193268
2250
tabii ki çok büyük
03:15
Completely mechanical. This whole machine is mechanical.
77
195518
2913
tamamen mekanik. Bütün makine mekanik
03:18
This is a picture of a prototype for part of the CPU
78
198431
4141
bu işlemcinin prototip bir parçasının resmi
03:22
which is in the Science Museum.
79
202572
2139
bilim müzesinde bulunmakta
03:24
The CPU could do the four fundamental functions of arithmetic --
80
204711
3632
işlem dört temel matematiksel işlemi yapabilmekte
03:28
so addition, multiplication, subtraction, division --
81
208343
2453
ekleme, çıkarma, çarpma ve bölme
03:30
which already is a bit of a feat in metal,
82
210796
3008
bu bir metal için önemli bir özellik
03:33
but it could also do something that a computer does
83
213804
2629
aynı zamanda bilgisayarların yaptığı ama
03:36
and a calculator doesn't:
84
216433
1699
hesap makinelerinin yapamadığını yapmakta
03:38
this machine could look at its own internal memory and make a decision.
85
218132
3938
bu makine hafızasına bakıp karar verebilmelte
03:42
It could do the "if then" for basic programmers,
86
222070
2866
basit programlarda kullanılan "if-then" gibi
03:44
and that fundamentally made it into a computer.
87
224936
2140
bu temel olarak onu bir bilgisayar yapıyor.
03:47
It could compute. It couldn't just calculate. It could do more.
88
227076
4598
hesaplayabiliyor. Sadece bu değil daha fazlasının yapabiliyor
03:51
Now, if we look at this, and we stop for a minute,
89
231674
2681
Şimdi buna bakıp, bir dakika
03:54
and we think about chips today, we can't
90
234355
1871
günümüzün çiplerine bakarsak
03:56
look inside a silicon chip. It's just so tiny.
91
236226
3815
silikon çiplerin içine bakamayız çünkü çok küçükler
04:00
Yet if you did, you would see something
92
240041
1801
eğer yapabilsek buna benzer
04:01
very, very similar to this.
93
241842
1822
bir şeyler görürüz
04:03
There's this incredible complexity in the CPU,
94
243664
2947
İşlemcinin içinde inanılmaz bir karmaşıklık
04:06
and this incredible regularity in the memory.
95
246611
2692
ve hafızanın içinde inanılmaz bir düzenlilik vardır.
04:09
If you've ever seen an electron microscope picture,
96
249303
1662
Eğer bir elektron mikroskobu resmine bakabilseydiniz
04:10
you'll see this. This all looks the same,
97
250965
1969
şöyle birşey görürsünüz
04:12
then there's this bit over here which is incredibly complicated.
98
252934
2566
Burada ki parçalar inanılmaz derece karmaşıktır
04:15
All this cog wheel mechanism here is doing is what a computer does,
99
255500
3983
Bütün bu dişli mekanizması bir bilgisayarın yaptığı herşeyi yapabilir
04:19
but of course you need to program this thing, and of course,
100
259483
2093
tabii ki bu şeyi programlamız gerekir,ve
04:21
Babbage used the technology of the day
101
261576
3025
Babbage o günün teknolojisini kullanarak
04:24
and the technology that would reappear in the '50s, '60s and '70s,
102
264601
3646
ve 50'lerde, 60'larda ve 70'lerde yeniden ortaya çıkan teknolojiyi
04:28
which is punch cards. This thing over here
103
268247
2869
delikli kartları kullandı. Bu görülen
04:31
is one of three punch card readers in here,
104
271116
2824
üç adet delikli kart okuma cihazından biri
04:33
and this is a program in the Science Museum, just
105
273940
3680
ve buradan çok da uzak olmayan bilim müzesinde bulunan programlardan biri
04:37
not far from here, created by Charles Babbage,
106
277620
4393
Charles Babbage tarafından yaratıldı.
04:42
that is sitting there — you can go see it —
107
282013
1868
orada duruyor -- Gidip görebilirsiniz--
04:43
waiting for the machine to be built.
108
283881
2441
makinenin yapılmasını bekliyordu.
04:46
And there's not just one of these, there's many of them.
109
286322
3420
Ve sadece bunlardan biri değil , pek çoğu yapılmayı bekliyordu.
04:49
He prepared programs anticipating this would happen.
110
289742
3090
bunun olacağını tahmin ettiği için programları hazırladı.
04:52
Now, the reason they used punch cards was that Jacquard,
111
292832
1973
Jacquard'ın, delikli kartları kullanmasının nedeni
04:54
in France, had created the Jacquard loom,
112
294805
2172
Fransa'da, jakarlı tezgah yaratmıştı,
04:56
which was weaving these incredible patterns controlled by punch cards,
113
296977
2678
delikli kartlar tarafından denetlenen bu inanılmaz desenler dokumasıydı,
04:59
so he was just repurposing the technology of the day,
114
299655
2632
Bu yüzden o sadece günkü teknoloji tekrar kullandı,
05:02
and like everything else he did, he's using the technology
115
302287
2105
ve diğeryaptığı şeyler gibiı, o teknoloji kullanıyor
05:04
of his era, so 1830s, 1840s, 1850s, cogs, steam,
116
304392
4747
onun döneminde, yani 1830'larda, 1840'lar, 1850'ler, çarklı, buharlı,
05:09
mechanical devices. Ironically, born the same year
117
309139
3938
mekanik cihazlar. İronik olarak, aynı yıl doğan
05:13
as Charles Babbage was Michael Faraday,
118
313077
2172
Michael Faraday, Charles Babbage gibi
05:15
who would completely revolutionize everything
119
315249
2677
herşey de devrim yapacaktı
05:17
with the dynamo, transformers, all these sorts of things.
120
317926
2513
Dinamo, transformatör, tüm bu tür şeyler ile.
05:20
Babbage, of course, wanted to use proven technology,
121
320439
3158
Babbage, tabii ki, kanıtlanmış teknoloji kullanmak istedi,
05:23
so steam and things.
122
323597
1553
Buhar ve diğer şeyler.
05:25
Now, he needed accessories.
123
325150
1673
aksesuarlara ihtiyacı vardı..
05:26
Obviously, you've got a computer now.
124
326823
1672
şimdi de bilgisayarlar var.
05:28
You've got punch cards, a CPU and memory.
125
328495
2389
o zamanlar delikli kartları, işlemci ve bellek var.
05:30
You need accessories you're going to come with.
126
330884
1935
kullanabileceğin aksesuarlar gerekir.
05:32
You're not just going to have that,
127
332819
1628
Bunları bir anda elde edemezsin.
05:34
So, first of all, you had sound. You had a bell,
128
334447
2828
Mesela, ilk olarak, ses var ; bir zilin var
05:37
so if anything went wrong — (Laughter) —
129
337275
2154
Eğer bir şeyler yanlış giderse -(Kahkaha) —
05:39
or the machine needed the attendant to come to it,
130
339429
2345
veya makine için herhangi bir yardıma gerek olursa diye
05:41
there was a bell it could ring. (Laughter)
131
341774
1970
çalan bir zilin olurdu. (Kahkaha)
05:43
And there's actually an instruction on the punch card
132
343744
1536
Ve delikli kart aslında bir talimat olduğunu için
05:45
which says "Ring the bell." So you can imagine this "Ting!"
133
345280
2902
"zili çal" diyor."Ting!" diye çaldığını hayal edebilirsiniz
05:48
You know, just stop for a moment, imagine all those noises,
134
348182
2200
durun ve bütün o sesleri hayal edin
05:50
this thing, "Click, clack click click click,"
135
350382
1081
"tik, tak" seslerini
05:51
steam engine, "Ding," right? (Laughter)
136
351463
2937
Buhar motoru "ding", sesi? (Kahkaha)
05:54
You also need a printer, obviously, and everyone needs a printer.
137
354400
2435
Ayrıca yazıcıya ihtiyacınız varsa, Açıkçası, herkese bir yazıcı gerekir.
05:56
This is actually a picture of the printing mechanism for
138
356835
3008
Bu bir baskı mekanizmasının resmidir.
05:59
another machine of his, called the Difference Engine No. 2,
139
359843
2483
bu makine fark motoru No 2 adı verilen başka bir alettir.
06:02
which he never built, but which the Science Museum
140
362326
1935
oda hiç inşa edilmedi, ama Bilim Müzesi içinde
06:04
did build in the '80s and '90s.
141
364261
2171
80'li ve 90'ların içinde inşa edildi.
06:06
It's completely mechanical, again, a printer.
142
366432
2275
yine tamamen mekanik, ama, bir yazıcı.
06:08
It prints just numbers, because he was obsessed with numbers,
143
368707
2698
sadece sayıları basıyordu çünkü sayılar ile saplantıydı.
06:11
but it does print onto paper, and it even does word wrapping,
144
371405
3517
ama kağıda yazdırıyordu kelime kaydırma bile yapabiliyordu,
06:14
so if you get to the end of the line, it goes around like that.
145
374922
2772
yani satır sonuna kadar gelirseniz, böyle bir alt satır başına gelebiliyordu.
06:17
You also need graphics, right?
146
377694
1650
Ayrıca grafiklerde ihtiyacınız var, değil mi?
06:19
I mean, if you're going to do anything with graphics,
147
379344
1556
Yani, Eğer grafik ile ilgili bir şeyler yapmak istiyorsunuz.
06:20
so he said, "Well, I need a plotter. I've got a big piece of paper
148
380900
2596
bu yüzden, "Evet, bana bir çizici gerekir. Bende büyük bir kağıt parçası var,
06:23
and an ink pen and I'll make it plot."
149
383496
2108
ve bir mürekkepli kalem ve ben çizim yapacağım. "
06:25
So he designed a plotter as well,
150
385604
1830
Bu yüzden o bir çizici de tasarlanmıştır,
06:27
and, you know, at that point, I think he got pretty much
151
387434
3925
ve, bilirsiniz ki bu noktada, sanırım çok sayıda aksesuarınız var.
06:31
a pretty good machine.
152
391359
1531
oldukça iyi bir makine.
06:32
Along comes this woman, Ada Lovelace.
153
392890
2690
Bu kadın, Ada Lovelace geliyor.
06:35
Now, imagine these soirees, all these great and good comes along.
154
395580
2721
Şimdi, akşam partilerinde, tüm bunları hayal edin.
06:38
This lady is the daughter of the mad, bad
155
398301
3092
Bu Bayan çok kötü, deli
06:41
and dangerous-to-know Lord Byron,
156
401393
2422
ve tehlikeli olarak bilinen Lord Byron'un kızı,
06:43
and her mother, being a bit worried that she might have
157
403815
2520
ve annesi, kızının Lord Byron'un kötü ve çılgın huylarını
06:46
inherited some of Lord Byron's madness and badness,
158
406335
2857
miras almasından tedirgin olur ve
06:49
thought, "I know the solution: Mathematics is the solution.
159
409192
3238
Kızı için "Çözümünü biliyorum: matematik çözümdür."
06:52
We'll teach her mathematics. That'll calm her down."
160
412430
2949
"Biz ona matematik öğretiriz. ve bu onu sakinleştirir." diye düşünür.
06:55
(Laughter) Because of course,
161
415379
3756
(Kahkaha) Tabii çünkü,
06:59
there's never been a mathematician that's gone crazy,
162
419135
3915
hiç deliren bir matematikçi olmamıştı,
07:03
so, you know, that'll be fine. (Laughter)
163
423050
2401
biliyorsunuz ki, bu güzel olacak. (Kahkaha)
07:05
Everything'll be fine. So she's got this mathematical training,
164
425451
3338
Her şey iyi olacaktır.Kız matematik eğitimini alır
07:08
and she goes to one of these soirees with her mother,
165
428789
2738
ve akşam partilerinden birine annesiyle birlikte gider,
07:11
and Charles Babbage, you know, gets out his machine.
166
431527
2790
ve Charles Babbage makinesini çıkartır
07:14
The Duke of Wellington is there, you know,
167
434317
1834
Wellington Dükü, oradadır,
07:16
get out the machine, obviously demonstrates it,
168
436151
1572
makineyi göstererek, açıcka anlatıp gösterir,
07:17
and she gets it. She's the only person in his lifetime, really,
169
437723
3751
ve kız anlar.Babbage'nin hayatında
07:21
who said, "I understand what this does,
170
441474
1292
"Bu makinenin ne yaptığını anladım ve bu makinenin
07:22
and I understand the future of this machine."
171
442766
2207
geleceğini anlıyorum" diye konuşan tek kişiydi.
07:24
And we owe to her an enormous amount because we know
172
444973
3087
Bu kıza çok şey borçluyuz çünkü
07:28
a lot about the machine that Babbage was intending to build
173
448060
2977
Babbage'ın yapmaya çalıştığı bu makineyi
07:31
because of her.
174
451037
1603
bu kız sayesinde öğrendik
07:32
Now, some people call her the first programmer.
175
452640
2757
bazı insanlar onu ilk programcı olarak kabul eder
07:35
This is actually from one of -- the paper that she translated.
176
455397
3386
bu kağıt aslında kendi çevirdiği kağıtlardan biridir.
07:38
This is a program written in a particular style.
177
458783
2911
Bu belirli bir tarzda yazılmış bir programdır.
07:41
It's not, historically, totally accurate that she's the first programmer,
178
461694
3569
Tarihsel bir şekilde,kesin olarak ilk programcıdır diyemeyiz
07:45
and actually, she did something more amazing.
179
465263
2053
aslında, o daha şaşırtıcı bir şey yaptı.
07:47
Rather than just being a programmer,
180
467316
1570
Sadece bir programcı olmak yerine,
07:48
she saw something that Babbage didn't.
181
468886
2172
o ,Babbage'ın görmediği bir şey gördü.
07:51
Babbage was totally obsessed with mathematics.
182
471058
3184
Babbage tamamen matematik ile saplantılıydı.
07:54
He was building a machine to do mathematics,
183
474242
3949
matematik yapmak için bir makine inşa ediyordu
07:58
and Lovelace said, "You could do more than mathematics
184
478191
3259
Lovelace, "Bu makinede matematikten daha fazlasını
08:01
on this machine." And just as you do,
185
481450
2835
yapabilirsin dedi," ve sizin yaptığınız gibi
08:04
everyone in this room already's got a computer on them
186
484285
1625
bu odada herkesin bir bilgisayarı olduğu gibi
08:05
right now, because they've got a phone.
187
485910
2054
şimdi bir telefona sahip olduğunuz gibi
08:07
If you go into that phone, every single thing in that phone
188
487964
2228
telefonun içine bakabilseniz, içindeki herşeyin
08:10
or computer or any other computing device
189
490192
2015
ya bir bilgisayar ya da hesaplama yapan bir cihaz olduğunu
08:12
is mathematics. It's all numbers at the bottom.
190
492207
2081
matematik olduğunu. Sayı temelli olduğunu anlarsınız.
08:14
Whether it's video or text or music or voice, it's all numbers,
191
494288
4693
Bu video, metin, müzik veya ses olsun, sadece sayılar oluşur.
08:18
it's all, underlying it, mathematical functions happening,
192
498981
3980
olayın altında yatan, her şeyin matematiksel fonksiyon olduğudur.
08:22
and Lovelace said, "Just because you're doing
193
502961
2105
Lovelace dedi ki "Sadece Matematiksel işlevler
08:25
mathematical functions and symbols
194
505066
3322
ve sembolleri yapması
08:28
doesn't mean these things can't represent
195
508388
2247
onları temsil ediyor anlamına gelmez
08:30
other things in the real world, such as music."
196
510635
3353
gerçek dünyada, örneğin müzik gibi"
08:33
This was a huge leap, because Babbage is there saying,
197
513988
2734
bu büyük bir sıçrama yarattı .Babbage,
08:36
"We could compute these amazing functions and print out
198
516722
2222
"Biz bu şaşırtıcı fonksiyonları hesaplayıp
08:38
tables of numbers and draw graphs," — (Laughter) —
199
518944
3668
sayıları, grafikleri ve tabloları yazdırabiliriz. "-(Kahkaha)
08:42
and Lovelace is there and she says, "Look,
200
522612
1896
Lovelace dedi ki "Bak,
08:44
this thing could even compose music if you
201
524508
2476
Bu şey müzik bile yapabilir, eğer
08:46
told it a representation of music numerically."
202
526984
3548
ona müziği sayısal olarak gösterebilirsek"
08:50
So this is what I call Lovelace's Leap.
203
530532
1569
bu yüzden buna Lovelace sıçraması olarak adlandrıyorum
08:52
When you say she's a programmer, she did do some,
204
532101
3737
Onun bir programcı olduğunu söylerken, yaptığı bazı şeyler
08:55
but the real thing is to have said the future is going to be
205
535838
3137
önemli olan gelecekte olacak şeyleri söylemesidir.
08:58
much, much more than this.
206
538975
2196
daha fazlası
09:01
Now, a hundred years later, this guy comes along,
207
541171
2179
Yüz yıl sonra, başka bir adam çıkınca,
09:03
Alan Turing, and in 1936, and invents the computer all over again.
208
543350
5453
Alan Turing ve 1936'da bilgisayarı yeniden icat etti.
09:08
Now, of course, Babbage's machine was entirely mechanical.
209
548803
2577
Babbage'nın makine tamamen mekanikdi.
09:11
Turing's machine was entirely theoretical.
210
551380
2531
Turing'ın makinesi tamamen teorik.
09:13
Both of these guys were coming from a mathematical perspective,
211
553911
2791
Bu adamlar matematiksel bir perspektiften geliyordu,
09:16
but Turing told us something very important.
212
556702
2553
ama Turing çok önemli bir şey söyledi.
09:19
He laid down the mathematical foundations
213
559255
2935
O bilgisayar bilimini için matematiksel teorilerin
09:22
for computer science, and said,
214
562190
2113
temelleri atılmıştı, ve dedi ki,
09:24
"It doesn't matter how you make a computer."
215
564303
3187
"Nasıl bilgisayar yaptığınızın önemli yoktur."
09:27
It doesn't matter if your computer's mechanical,
216
567490
1878
Bilgisayarınızın Babbage's gibi mekanik olmasının
09:29
like Babbage's was, or electronic, like computers are today,
217
569368
4410
veya bugünkü bilgisayar gibi elektronik olmasının önemi yoktur
09:33
or perhaps in the future, cells, or, again,
218
573778
2804
yada gelecekte hücreler halinde yada
09:36
mechanical again, once we get into nanotechnology.
219
576582
3146
yeniden mekanik halde; nanoteknolojiye ulaştığımız zaman
09:39
We could go back to Babbage's machine
220
579728
2037
Babbage'nın makinesine doğru gidebiliriz
09:41
and just make it tiny. All those things are computers.
221
581765
2576
O makineyi küçültebiliriz. Bütün bu şeyler bilgisayarlardır.
09:44
There is in a sense a computing essence.
222
584341
1632
Bilgisayarların bir özü olduğunu
09:45
This is called the Church–Turing thesis.
223
585973
2005
Buna Church–Turing tezi denir.
09:47
And so suddenly, you get this link where you say
224
587978
2667
Ve bu bağlamda, bağlantı kurmak istersek
09:50
this thing Babbage had built really was a computer.
225
590645
2223
Babbage inşa ettiği bu şey gerçekten bir bilgisayardı.
09:52
In fact, it was capable of doing everything we do today
226
592868
2825
Aslında, bugünkü bilgisayarlar gibi her şeyi yapma kapasitesine sahipti,
09:55
with computers, only really slowly. (Laughter)
227
595693
4832
sadece gerçekten çok yavaş bir şekilde yapıyordu. (Gülüşmeler)
10:00
To give you an idea of how slowly,
228
600525
2106
Ne kadar yavaş olduğuna dair size fikir vereyim
10:02
it had about 1k of memory.
229
602631
3839
yaklaşık 1 k belleği vardı.
10:06
It used punch cards, which were being fed in,
230
606470
2918
Delikli kartlar kullanarak yüklemeler yapıldı.
10:09
and it ran about 10,000 times slower the first ZX81.
231
609388
5760
ve ZX81'den yaklaşık 10.000 kez daha yavaş çalışıyor.
10:15
It did have a RAM pack.
232
615148
1603
Bir RAM paketi vardı.
10:16
You could add on a lot of extra memory if you wanted to.
233
616751
3179
İsterseniz ekstra Ram ekleyebilirsiniz.
10:19
(Laughter) So, where does that bring us today?
234
619930
2326
(Kahkaha) Yani, bize bugün ne göstermektedir.?
10:22
So there are plans.
235
622256
1608
Bu yüzden planlar vardı.
10:23
Over in Swindon, the Science Museum archives,
236
623864
2933
Swindon Bilim Müzesi arşivinde,
10:26
there are hundreds of plans and thousands of pages
237
626797
1694
binlerce sayfa tutan yüzlerce plan bulunmaktadır.
10:28
of notes written by Charles Babbage about this analytical engine.
238
628491
3469
Charles Babbage tarafından bu analitik makine altyapısı hakkında yazılmış notlar.
10:31
One of those is a set of plans that we call Plan 28,
239
631960
3961
Bizim Plan 28 dediğimiz planlardan biri,
10:35
and that is also the name of a charity that I started
240
635921
2154
Aynı zamanda başlattığımız bir hayır kurumu adıdır.
10:38
with Doron Swade, who was the curator of computing
241
638075
2734
bilgisayar küratörü olan Doron Swade ile
10:40
at the Science Museum, and also the person who drove
242
640809
2239
Bilim Müzesin de ve aynı zamanda
10:43
the project to build a difference engine,
243
643048
1430
bir fark motoru projesi yapacak olan kişidir,
10:44
and our plan is to build it.
244
644478
2558
ve bizim planımız bunu inşa etmektir.
10:47
Here in South Kensington, we will build the analytical engine.
245
647036
3866
Burada South Kensington, biz analitik makine inşa edeceğiz.
10:50
The project has a number of parts to it.
246
650902
2002
Proje bölümlerden oluşur.
10:52
One was the scanning of Babbage's archive.
247
652904
2520
ilki Babbage'nın arşivi taramak,
10:55
That's been done. The second is now the study
248
655424
1922
Bu işlem tamamlandı. İkinci çalışma,
10:57
of all of those plans to determine what to build.
249
657346
3110
bu planları çalışmak. Ne yapılacağını belirlemek için.
11:00
The third part is a computer simulation of that machine,
250
660456
4444
üçüncü bölüm Bu makinenin bir bilgisayar simülasyonu yapılmasıdır,
11:04
and the last part is to physically build it at the Science Museum.
251
664900
2923
ve son bölümde fiziksel olarak Bilim Müzesi'nde inşa etmektir.
11:07
When it's built, you'll finally be able to understand how a computer works,
252
667823
2576
Yapıldığı zaman, bu bilgisayarın çalışma şeklini anlamak mümkün olacak,
11:10
because rather than having a tiny chip in front of you,
253
670399
1834
çünkü önünüzde, küçük bir çip yerine
11:12
you've got to look at this humongous thing and say, "Ah,
254
672233
2610
Bu devasa şeye bakıp, "Ah" demek lazım
11:14
I see the memory operating, I see the CPU operating,
255
674843
3335
Bellek çalıştığını görüyorum, işlemcinin çalıştığını görüyorum,
11:18
I hear it operating. I probably smell it operating." (Laughter)
256
678178
3867
Ben çalıştığını duyuyorum. Muhtemelen kokusunu alıyorum ." (Kahkaha)
11:22
But in between that we're going to do a simulation.
257
682045
2599
bu arada simülasyonları yapıyoruz.
11:24
Babbage himself wrote, he said,
258
684644
1757
Babbage kendisi yazdıklarına göre
11:26
as soon as the analytical engine exists,
259
686401
1618
analitik makine hayat geçince,
11:28
it will surely guide the future course of science.
260
688019
3704
kesinllikle bilime yol gösterecektir.
11:31
Of course, he never built it, because he was always fiddling
261
691723
1845
tabii ki asla inşa edilmedi, çünkü sürekli başka bir
11:33
with new plans, but when it did get built, of course,
262
693568
2082
işle uğraşıyordu. eğer yapılsadı...
11:35
in the 1940s, everything changed.
263
695650
3510
1940'larda, her şey değişti.
11:39
Now, I'll just give you a little taste of what it looks like
264
699160
1823
sadece neye benzediğini göstermek için,
11:40
in motion with a video which shows
265
700983
2633
hareket halinde gösteren bir video ile
11:43
just one part of the CPU mechanism working.
266
703616
4594
işlemci mekanizması çalışması göstereceğim.
11:51
So this is just three sets of cogs,
267
711210
2999
Burada sadece üç adet çark var.
11:54
and it's going to add. This is the adding mechanism
268
714209
2822
ekleme yapacaklar. Bu toplama mekanizmasıdır
11:57
in action, so you imagine this gigantic machine.
269
717031
2657
hareket halindeyken bu makineyi hayal edin.
11:59
So, give me five years.
270
719688
1159
bana beş yıl verin,
12:00
Before the 2030s happen, we'll have it.
271
720847
2344
2030 dan önce bu alete sahip olacağız
12:03
Thank you very much. (Applause)
272
723191
2970
Çok teşekkür ederim. (Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7