What we're missing in the debate about immigration | Duarte Geraldino

81,782 views ・ 2017-10-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ozge Demirci-Richardson Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
So, Ma was trying to explain something to me
0
13166
2273
Annem bana bir şeyi açıklamaya çalışıyordu,
00:15
about Grandma and when they grew up,
1
15463
1791
büyükannem ve büyüdükleri dönem hakkında
00:17
but I couldn't pay attention to her
2
17278
1707
ama ona dikkatimi verememiştim
00:19
because I was five years old, and I was petrified.
3
19009
2932
çünkü beş yaşındaydım ve çok korkmuştum.
00:21
I had just seen The Green Lady.
4
21965
2985
"Yeşil Kadın"ı daha az önce görmüştüm.
00:24
Now, about a week earlier, I'd watched that movie "Godzilla,"
5
24974
2999
Bir hafta kadar önce, "Godzilla" filmini izlemiştim,
00:27
the one about that huge lizard-like beast storming a major city,
6
27997
3147
koca bir şehre saldıran, kertenkelemsi dev bir canavar hakkında olan
00:31
and the thought of a green monster coming for me was stuck in my mind.
7
31168
4317
ve yeşil bir canavarın beni almaya geleceğini düşünüp duruyordum.
00:35
And yet there I was, at the tip of Lower Manhattan with my mom,
8
35850
3289
Ama işte oradaydım; annemle, Aşağı Manhattan'ın ucundan
00:39
just staring at her:
9
39163
1781
ona bakıyordum:
00:40
her horns,
10
40968
1159
tacının sivri uçlarına,
00:42
her muscles --
11
42151
1161
kaslarına --
00:43
all of it just frightened me.
12
43336
1381
hepsi beni korkutuyordu.
00:44
And I didn't know whether she was a monster or a hero.
13
44741
4373
Ve onun bir canavar mı yoksa bir kahraman mı olduğunu bilmiyordum.
00:49
So I decided to consult the Google of the day --
14
49138
3222
O zamanın Google'ına danışmaya karar verdim --
00:52
"Ma! Ma!"
15
52384
1280
"Anne! Anne!"
00:53
(Laughter)
16
53688
1896
(Kahkaha)
00:55
My mother explained that The Green Lady is actually the Statue of Liberty
17
55608
4441
Annem, Yeşil Kadın'ın aslında Özgürlük Heykeli olduğunu
ve eliyle göçmeleri ülkeye davet ettiğini açıkladı.
01:00
and that she was waving immigrants in.
18
60073
2271
01:02
Now, the part of her explanation that really messed with my young head
19
62368
4295
Şimdi, bu açıklamanın benim çocuk kafamı karıştıran kısmı,
01:06
was the fact that, according to Ma,
20
66687
2635
anneme göre,
01:09
long before us,
21
69346
2033
bizden çok uzun zaman önce,
01:11
The Green Lady was actually brown,
22
71403
3152
Yeşil Kadın'ın aslında kahverengi olmasıydı,
01:15
brown like me,
23
75202
1353
benim gibi kahverengi
01:16
and that she changed colors over the years,
24
76579
2466
ve yıllar içinde renk değiştirmiş olması,
01:19
much like America.
25
79904
1334
tıpkı Amerika gibi.
01:21
Now, the part that really is intriguing about this
26
81262
5294
Bunun en şaşırtıcı kısmı da
01:26
is that when she changed colors,
27
86580
1631
onun renk değiştirmesi
01:28
she made me think about myself.
28
88235
1741
bana kendimi düşündürttü.
01:30
It all made sense to me,
29
90481
1395
Her şey mantıklı geliyordu,
01:31
because as a first-generation American,
30
91900
1997
çünkü birinci nesil Amerikalı olarak
01:33
I was surrounded by immigrants.
31
93921
1477
etrafım göçmenlerle çevriliydi.
01:35
In fact, within my immediate social circle of the people who support me,
32
95422
3810
Aslında, yakın sosyal çevremde bana destek olan,
01:39
who enrich my life,
33
99256
1288
hayatımı zenginleştirenlerin
01:40
at least two are foreign-born.
34
100568
1887
en az ikisi başka bir ülkede doğmuş.
01:43
My life as a US citizen is in many ways shaped by newcomers,
35
103199
3652
Bir ABD vatandaşı olarak birçok açıdan hayatımı, buraya
01:46
and chances are,
36
106875
1159
yeni gelenler şekillendiriyor
01:48
so is yours.
37
108058
1452
ve muhtemelen sizinki de öyle.
01:49
There are more than 40 million immigrants in the USA.
38
109534
3653
ABD'de 40 milyondan fazla göçmen var.
01:53
According to census data,
39
113211
1510
Nüfus sayım verilerine göre, ülkedeki çocukların
01:54
a quarter of the nation's children have at least one foreign-born parent.
40
114745
4662
çeyreğinin en az bir ebeveyni başka bir ülkede doğmuş.
01:59
I know all these statistics because I study global migration patterns.
41
119431
5111
Bu istatistikleri biliyorum çünkü küresel göç kalıpları üzerinde çalışıyorum.
02:04
I'm a journalist, and for the last few years,
42
124566
2162
Ben bir gazeteciyim ve son birkaç yıldır,
02:06
I've been documenting the lives of US citizens
43
126752
2407
yakınları sınır dışı edilmiş ABD vatandaşlarının
02:09
who've lost people to deportation.
44
129183
1928
hayatlarını belgeliyorum.
02:11
And the numbers are enormous.
45
131135
2303
Rakamlar inanılmaz yüksek.
02:14
From 2008 to 2016,
46
134036
2548
2008'den 2016'ya,
02:16
more than three million people were "ordered removed" --
47
136608
3294
üç milyondan fazla insana "ülkeden çıkmaları" emredilmiş --
02:19
that's the technical term for being deported.
48
139926
3027
bu, sınır dışı edilmenin teknik adı.
02:23
There is an economic, a political, a psychological and an emotional cost
49
143415
5517
Bu sınır dışı edilmelerin ekonomik, politik, psikolojik
02:28
to those deportations --
50
148956
1896
ve duygusal bedelleri var --
02:30
the moments when these circles are broken.
51
150876
2802
bu halkaların koptuğu anlar.
02:33
I once asked a US soldier,
52
153702
1746
Bir keresinde, bir ABD askerine sordum,
02:35
"Why did you volunteer to fight this war?"
53
155472
2335
"Neden bu savaşta savaşmak için gönüllü oldun?"
02:37
And she told me,
54
157831
1179
Bana dedi ki,
02:39
"Because I'm proud to defend my country."
55
159034
1986
"Çünkü ülkemi savunmaktan gurur duyuyorum."
02:41
But I pressed to know --
56
161044
1166
Ama öğrenmek için zorluyordum --
02:42
"Really, when you're on base,
57
162234
1857
"Gerçekten, üsdeyken
02:44
and you hear bombs exploding in the distance,
58
164115
2239
ve uzaklarda bombaların patladığını duyduğunda
02:46
and you see soldiers coming back who are gravely injured,
59
166378
3777
ve askerlerin ağır bir şekilde yaralanmış geri geldiğini gördüğünde,
02:50
in that moment, when you know you could be next,
60
170179
4159
o anda, sırada senin olabileceğini bildiğinde,
02:54
what does 'my country' mean?"
61
174362
1631
'ülkem' ne demek oluyor senin için?"
02:56
She looked at me.
62
176806
1150
Bana baktı.
02:58
"My country is my wife,
63
178568
1867
"Ülkem, benim karım,
03:00
my family,
64
180459
1314
ailem,
03:01
my friends, my soldiers."
65
181797
1560
arkadaşlarım, askerlerim."
03:03
What she was telling me
66
183381
1317
Bana diyordu ki
03:04
is that "my country" is a collection of these strong relationships;
67
184722
3368
"ülkem" bu güçlü ilişkilerin bir arada olması;
03:08
these social circles.
68
188114
1869
bu sosyal çevreler demekti.
03:10
When the social circles are weakened,
69
190406
2220
Bu sosyal çevreler zayıfladığında,
03:12
a country itself is weaker.
70
192650
2032
ülkenin kendisi daha zayıf hale gelir.
03:15
We're missing a crucial aspect in the debate about immigration policy.
71
195255
3590
Göçmenlik politikası hakkında tartışırken, çok önemli bir noktayı kaçırıyoruz.
03:18
Rather than focusing on individuals,
72
198869
2023
Bireylere odaklanmak yerine,
03:20
we should focus on the circles around them,
73
200916
3027
onların etrafındaki çevrelere odaklanmalıyız,
03:23
because these are the people who are left behind:
74
203967
2989
çünkü geride kalanlar onlar:
03:26
the voters, the taxpayers,
75
206980
1880
seçmenler, vergi ödeyenler,
03:28
the ones who are suffering that loss.
76
208884
2278
bu kayıptan zarar görenler.
03:31
And it's not just the children of the deported
77
211186
2282
Ve bundan etkilenenler yalnızca,
sınır dışı edilenlerin çocukları değil.
03:33
who are impacted.
78
213492
1341
03:34
You have brothers and sisters who are separated by borders.
79
214857
2877
Ülke sınırlarıyla sizden ayrılmış kardeşleriniz var.
03:37
You have classmates, teachers, law enforcement officers,
80
217758
2807
Sınıf arkadaşları, öğretmenler, polisler,
03:40
technologists, scientists, doctors,
81
220589
2232
teknologlar, bilim insanları, doktorlar var,
03:42
who are all scrambling to make sense of new realities
82
222845
3718
sosyal çevreleri dağıtıldığında
03:46
when their social circles are broken.
83
226587
2432
yeni gerçeklikleri anlamlandırmak için uğraşıp duran...
03:49
These are the real lives behind all these statistics
84
229885
3655
Bunlar, göçmenlik politikası tartışmalarında öne çıkan
03:53
that dominate discussions about immigration policy.
85
233564
2448
tüm istatistiklerin ardındaki gerçek hayatlar.
03:56
But we don't often think about them.
86
236036
1961
Ama genelde bunları hiç düşünmüyoruz.
03:58
And I'm trying to change that.
87
238021
1513
Ve ben bunu değiştirmeye çalışıyorum.
03:59
Here's just one of the real-life stories that I've collected.
88
239917
3957
Bu, biriktirdiğim gerçek hayat hikaylelerinden yalnızca biri.
04:04
And it still haunts me.
89
244550
1368
Ve hiç aklımdan çıkmaz.
04:06
I met Ramon and his son in 2016,
90
246482
3745
Ramon ve oğluyla 2016'da tanıştım,
04:10
the same year both of them were being ordered out of the country.
91
250251
3536
ikisinin de ülkeden çıkması için bildirinin geldiği yıl.
04:14
Ramon was being deported to Latin America,
92
254459
3890
Ramon, Latin Amerika'ya sınır dışı ediliyordu.
04:18
while his son, who was a sergeant in the US military,
93
258373
3325
ABD ordusunda çavuş olan oğlu ise,
04:21
was being deployed.
94
261722
1569
başka bir yere sevk ediliyordu.
04:24
Deported ...
95
264596
1202
Sınır dışı edilmek...
04:26
deployed.
96
266479
1200
başka bir yere sevk edilmek.
04:28
If you just look at Ramon's case,
97
268308
2986
Sadece Ramon'un durumuna bakarsanız,
04:31
it wouldn't be clear how deeply connected to the country he is.
98
271318
3268
ülkeye ne kadar derinden bağlı olduğunu pek de net göremezsiniz.
04:35
But consider his son:
99
275307
1320
Ama oğlunu düşünün:
04:37
a US citizen defending a country that's banished his father.
100
277159
3823
babasını sürgün eden ülkeyi savunan bir ABD vatandaşı.
04:41
The social circle is what's key here.
101
281499
1883
Buradaki anahtar nokta sosyal çevre.
04:43
Here's another example that illustrates those critical bonds.
102
283955
3429
Bu kritik bağları gösteren başka bir örnek vereyim.
04:47
A group of citizens in Philadelphia were concerned about their jobs,
103
287408
3338
Philadelphia'daki bir grup vatandaş, işleri için endişeliydi
04:50
because the legal owner of the restaurant where they worked
104
290770
2991
çünkü çalıştıkları restoranın yasal sahibi
04:53
was an undocumented immigrant,
105
293785
1740
belgesiz bir göçmendi
04:55
and immigration officials had picked him up.
106
295549
2276
ve göçmenlik memurları onu gözaltına almıştı.
04:58
They rallied behind him.
107
298218
1343
Çalışanlar, peşlerinden gitti.
04:59
An immigration lawyer argued
108
299585
1423
Bir göçmenlik avukatı,
onun, yerel halk için sınır dışı edilemeyecek kadar
05:01
he was too important to the local community
109
301032
2174
05:03
to be deported.
110
303230
1448
önemli olduğunu ileri sürdü.
05:04
At the hearing, they even submitted restaurant reviews --
111
304702
4058
Duruşmada restoran değerlendirmelerini bile teslim ettiler --
05:08
restaurant reviews!
112
308784
1269
restoran değerlendirmeleri!
05:10
In the end, a judge exercised what's called "judicial discretion"
113
310645
4668
Sonunda, hakim "takdir yetkisini" kullandı ve restoran sahibinin
05:15
and allowed him to stay in the country,
114
315337
1936
ülkede kalmasına izin verdi,
05:17
but only because they considered the social circle.
115
317297
3486
yalnızca sosyal çevreyi göz önüne aldıkları için.
05:21
There are 23 million noncitizens in the USA,
116
321647
4763
ABD'de 23 milyon ABD vatandaşı olmayan insan var,
05:26
according to verifiable federal data.
117
326434
2068
kanıtlanabilir federal verilere göre.
05:28
And that doesn't include the undocumented,
118
328526
2162
Ve bu rakam belgesizleri kapsamıyor,
05:30
because numbers for that population are at best complex estimates.
119
330712
3354
çünkü o nüfus için rakamlar en iyi ihtimalde bile karışık tahminler.
05:34
Let's just work with what we have.
120
334090
2258
Yalnızca elimizde olanlarla ilerleyelim hadi.
05:36
That's 23 million social circles --
121
336372
3042
Bu 23 milyon sosyal çevre demek --
05:39
about 100 million individuals
122
339438
2905
sınır dışı uygulamasından hayatı etkilenebilecek
05:42
whose lives could be impacted by deportation.
123
342367
3099
yaklaşık 100 milyon birey demek.
05:45
And the stress of it all is trickling down through the population.
124
345490
3173
Ve beraberinde gelen stres, tüm nüfusta yavaşça ilerliyor.
05:49
A 2017 poll by UCLA of LA County residents
125
349341
3621
UCLA tarafında 2017'de yapılan LA bölge sakinleri anketi,
05:52
found that 30 percent of citizens in LA County
126
352986
3773
LA bölgesindeki vatandaşların %30'unun sınır dışı uygulaması nedeniyle
05:56
are stressed about deportation,
127
356783
2321
stres altında olduğunu,
05:59
not because they themselves could be removed,
128
359128
2976
kendileri ülkeden çıkarılabilir diye değil,
06:02
but rather, because members of their social circle were at risk.
129
362128
4741
daha çok, kendi çevrelerindeki insanlar tehlikede olduğu için.
06:07
I am not suggesting that no one should ever be deported;
130
367823
2695
Hiç kimse kesinlikle sınır dışı edilmesin demiyorum;
06:10
don't confuse me with that.
131
370542
1851
beni yanlış anlamayın.
06:12
But what I am saying is that we need to look at the bigger picture.
132
372417
4167
Demek istediğim, daha büyük resme bakmamız gerek.
06:17
If you are within the sound of my voice,
133
377692
2353
Eğer beni duyabiliyorsanız,
06:20
I want you to close your eyes for a moment
134
380069
2450
kısa bir süreliğine gözlerinizi kapatmanızı
06:22
and examine your own social circle.
135
382543
2629
ve kendi sosyal çevrenizi irdelemenizi istiyorum.
06:25
Who are your foreign-born?
136
385923
1613
Kim başka ülkede doğmuş?
06:28
What would it feel like if the circle were broken?
137
388120
3754
Bu çevrenin dağılması nasıl bir his olurdu?
06:32
Share your story.
138
392488
1345
Hikâyenizi paylaşın.
06:34
I'm building a global archive of first-person accounts
139
394550
2624
Birinci ağızdan hikâyelerin küresel bir arşivini oluşturuyorum
ve haritalama teknolojisiyle aralarında bağ kuruyorum
06:37
and linking them with mapping technology,
140
397198
2261
06:39
so that we can see exactly where these circles break,
141
399483
3904
böylece çevrelerin tam olarak nerede dağıldığını görebiliyoruz,
06:43
because this is not just an American issue.
142
403411
3074
çünkü bu yalnızca Amerikalıların yaşadığı bir sorun değil.
06:46
There are a quarter-billion migrants around the world;
143
406816
3221
Dünyada çeyrek milyar göçmen var;
06:50
people living, loving and learning in countries where they were not born.
144
410061
4075
doğmadıkları ülkelerde yaşayan, orayı seven ve orada öğrenen insanlar.
06:54
And in my career, in my life, I've been one of them:
145
414160
2632
Ve kariyerimde, kendi hayatımda ben de onlardan biriyim:
06:56
in China, in Africa, in Europe.
146
416816
2982
Çin'de, Afrika'da, Avrupa'da.
06:59
And each time I become one of these foreigners --
147
419822
3150
Ve ne zaman bu yabancılardan biri olsam --
07:02
one of these strange-looking guys in a new land --
148
422996
3153
yeni bir yerde, garip görünümlü kişilerden biri --
07:06
I can't help but think back to that day
149
426173
1969
o günü düşünmeden edemiyorum:
07:08
when I was in Lower Manhattan with my mom
150
428166
2356
yıllar önce annemle,
07:10
all those decades ago,
151
430546
1904
Aşağı Manhattan'da
07:12
when I was scared,
152
432474
1598
korktuğum günü,
07:14
and I had just spotted that green lady.
153
434096
2631
o yeşil kadını gördüğüm günü...
07:17
And I guess the question that I keep on thinking about
154
437624
4106
Sanırım, üzerinde düşünüp durduğum soru,
07:21
when I see her
155
441754
1252
onu gördüğümde
07:23
and all the younger replicas of her that are so obviously brown,
156
443030
4260
ve açıkça kahverengi olan daha eski kopyalarını,
07:27
and even the paintings that showcase her in the beginning
157
447314
2813
hatta ilk halinin o kadar da yeşil olmadığını gösteren
07:30
as not quite green --
158
450151
2106
resimlerde bile --
07:33
when I look at all of that,
159
453532
1707
bütün bunlara baktığımda,
07:36
the question that my research seeks to answer
160
456038
3348
araştırmamın yanıt aradığı soru, benim için,
07:39
becomes, to me, the same one that confounded me all those years ago:
161
459410
4297
tüm bu yıllar boyunca kafamı karıştıran sorunun aynısı haline geliyor:
07:44
Is she a monster
162
464652
1440
Bu kadın bir canavar mı,
07:47
or a hero?
163
467011
1255
yoksa bir kahraman mı?
07:49
Thank you.
164
469271
1150
Teşekkür ederim.
07:50
(Applause)
165
470445
3022
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7