Alberto Cairo: There are no scraps of men

Alberto Cairo: Çürük insan yoktur

114,123 views ・ 2011-12-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yusuf Erisen Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:15
I've been in Afghanistan for 21 years.
0
15260
2000
Afganıstanida 21 sene yaşadım.
00:17
I work for the Red Cross
1
17260
3000
Kızılhaç için çalışıyorum
00:20
and I'm a physical therapist.
2
20260
3000
ve fizyoterapistim.
00:24
My job is to make arms and legs --
3
24260
3000
Benim işim protez kollar ve bacaklar yapmak
00:27
well it's not completely true.
4
27260
2000
tabi, tam olarak doğru değil,
00:29
We do more than that.
5
29260
2000
biz bundan fazlasını yapıyoruz.
00:31
We provide the patients,
6
31260
2000
Biz hastalara,
00:33
the Afghan disabled,
7
33260
2000
sakat Afganlara
00:35
first with the physical rehabilitation
8
35260
3000
önce fizik rehabilitasyon veriyoruz,
00:38
then with the social reintegration.
9
38260
3000
sonra da yeniden sosyal entegrasyonlarını sağlıyoruz.
00:41
It's a very logical plan,
10
41260
3000
Çok mantıklı bir plan,
00:44
but it was not always like this.
11
44260
2000
ama bu her zaman bu şekilde olmadı.
00:46
For many years, we were just providing them
12
46260
2000
Yıllardır, sadece hastalara
00:48
with artificial limbs.
13
48260
3000
yapay uzuvlar temin ediyorduk.
00:51
It took quite many years
14
51260
2000
Programın bugünkü halini alması
00:53
for the program to become what it is now.
15
53260
5000
yıllar aldı.
00:58
Today, I would like to tell you a story,
16
58260
3000
Bugün, size bir hikaye anlatmak istiyorum,
01:01
the story of a big change,
17
61260
3000
bir büyük değişimin hikayesi,
01:04
and the story of the people
18
64260
2000
ve bu değişimi mümkün kılan
01:06
who made this change possible.
19
66260
2000
insanların hikayesi.
01:08
I arrived in Afghanistan
20
68260
2000
Afganistan'a
01:10
in 1990
21
70260
4000
1990'da vardım
01:14
to work in a hospital
22
74260
3000
savaş gazileri için
01:17
for war victims.
23
77260
2000
bir hastanede çalışmak üzere.
01:19
And then, not only for war victims,
24
79260
2000
Ve sadece savaş gazileri için değil,
01:21
but it was for any kind of patient.
25
81260
3000
her tür hasta için.
01:24
I was also working
26
84260
2000
Aynı zamanda
01:26
in the orthopedic center, we call it.
27
86260
2000
ortopedi merkezinde çalışıyordum.
01:28
This is the place where we make the legs.
28
88260
3000
Burası bizim bacakları yaptığımız yer diyorduk oraya.
01:31
At that time
29
91260
2000
O zaman,
01:33
I found myself
30
93260
2000
kendimi
01:35
in a strange situation.
31
95260
2000
tuhaf bir durumda buldum.
01:37
I felt not quite ready
32
97260
2000
Bu iş için
01:39
for that job.
33
99260
2000
kendimi hiç hazır hissetmiyordum.
01:41
There was so much to learn.
34
101260
3000
Öğrenilecek çok şey vardı.
01:44
There were so many things new to me.
35
104260
2000
Bana yabancı çok şey vardı.
01:46
But it was a terrific job.
36
106260
2000
Yine de çok güzel bir işti.
01:48
But as soon as the fighting intensified,
37
108260
2000
Fakat savaş kızışınca,
01:50
the physical rehabilitation was suspended.
38
110260
3000
fizik rehabilitasyon askıya alındı.
01:53
There were many other things to do.
39
113260
2000
Yapılacak başka birçok şey vardı.
01:55
So the orthopedic center was closed
40
115260
3000
Böylece ortopedi merkezi kapatıldı.
01:58
because physical rehabilitation
41
118260
2000
Çünkü fizik tedavi
02:00
was not considered a priority.
42
120260
4000
öncelikli sayılmıyordu.
02:08
It was a strange sensation.
43
128260
3000
Tuhaf bir histi.
02:11
Anyway, you know every time I make this speech --
44
131260
3000
Herneyse, bu konuşmayı her yapışımda
02:14
it's not the first time -- but it's an emotion.
45
134260
3000
-- bu ilk değil --, ama yine de bir duygu,
02:17
It's something that comes out from the past.
46
137260
2000
geçmişten genel bir şey.
02:19
It's 21 years,
47
139260
2000
21 yıl oldu,
02:21
but they are still all there.
48
141260
3000
ama bu duygular hala yerli yerinde duruyor.
02:24
Anyway, in 1992,
49
144260
3000
Herneyse, 1992'de,
02:27
the Mujahideen took all Afghanistan.
50
147260
3000
Mücahidin bütün Afganistan'ı ele geçirdi.
02:30
And the orthopedic center was closed.
51
150260
3000
Ve ortopedi merkezi kapatıldı.
02:33
I was assigned to work for the homeless,
52
153260
3000
Ben de evsizler için çalışmak üzere görevlendirildim,
02:36
for the internally displaced people.
53
156260
3000
yerinden edilmiş insanlar.
02:41
But one day, something happened.
54
161260
3000
Fakat bir gün, birşey oldu.
02:45
I was coming back
55
165260
2000
Camide büyük bir
02:47
from a big food distribution in a mosque
56
167260
3000
yemek dağıtımından dönüyordum,
02:50
where tens and tens of people
57
170260
4000
onlarca, onlarca insanın
02:54
were squatting in terrible conditions.
58
174260
4000
çok kötü şartlarda çömelmiş olduğu bir yer.
02:58
I wanted to go home. I was driving.
59
178260
3000
Eve gitmek istedim. Arabamdaydım.
03:01
You know, when you want to forget,
60
181260
2000
Bilirsiniz, birşeyleri unutmak istediğinizde,
03:03
you don't want to see things,
61
183260
2000
bazı şeyleri görmemek istediğinizde,
03:05
so you just want to go to your room, to lock yourself inside
62
185260
3000
odanıza gidip kapınızı kilitlemek
03:08
and say, "That's enough."
63
188260
4000
ve"bu kadarı yeter" demek istersiniz.
03:12
A bomb fell not far from my car --
64
192260
3000
Arabamdan çok uzak olmayan bir yere bir bomba düştü
03:15
well, far enough, but big noise.
65
195260
3000
yani bana zarar vermeyecek kadar uzaktı ama büyük bir patlamaydı.
03:18
And everybody disappeared from the street.
66
198260
4000
Ve herkes sokaktan kayboldu.
03:22
The cars disappeared as well.
67
202260
3000
Arabalar da kayboldu.
03:25
I ducked.
68
205260
2000
Sindim.
03:27
And only one figure
69
207260
2000
Ve yolun ortasında sadece
03:29
remained in the middle of the road.
70
209260
2000
bir çehre kaldı.
03:31
It was a man in a wheelchair
71
211260
3000
Tekerlekli sandalyede bir adamdı,
03:34
desperately trying to move away.
72
214260
3000
çaresizce uzaklaşmaya çalışıyordu.
03:37
Well I'm not a particularly brave person,
73
217260
2000
Ben kişisel olarak cesur bir insan değilim,
03:39
I have to confess it,
74
219260
2000
kabul ediyorum,
03:41
but I could not just ignore him.
75
221260
4000
ama onu görmezlikten de gelemezdim.
03:45
So I stopped the car
76
225260
3000
Arabayı durdurdum
03:48
and I went to help.
77
228260
3000
ve yardıma gittim.
03:51
The man was without legs
78
231260
3000
Adamın bacakları yoktu
03:54
and only with one arm.
79
234260
3000
ve sadece bir kolu vardı.
03:57
Behind him there was a child, his son,
80
237260
3000
Arkasında bir çocuk vardı, oğlu,
04:00
red in the face
81
240260
2000
yüzü kıpkırmızı olmuştu
04:02
in an effort to push the father.
82
242260
4000
babasını itmeye çalışmaktan.
04:06
So I took him into a safe place.
83
246260
3000
Onu emniyetli bir yere götürdüm
04:09
And I ask, "What are you doing out in the street
84
249260
4000
ve sordum: "Böyle bir ortamda
04:13
in this situation?"
85
253260
2000
sokakta ne yapıyorsun?"
04:15
"I work," he said.
86
255260
2000
"Çalışıyorum" dedi.
04:17
I wondered, what work?
87
257260
3000
Merak ettim, ne işi?
04:20
And then I ask an even more stupid question:
88
260260
3000
Sonra daha da aptalca bir soru sordum:
04:23
"Why don't you have the prostheses?
89
263260
2000
"Niye protezin yok?
04:25
Why don't you have the artificial legs?"
90
265260
2000
Niye yapma bacakların yok?"
04:27
And he said, "The Red Cross has closed."
91
267260
4000
"Kızılhaç kapandı" dedi.
04:31
Well without thinking, I told him
92
271260
3000
Düşünmeden konuştum:
04:34
"Come tomorrow.
93
274260
2000
"Yarın gel,
04:36
We will provide you with a pair of legs."
94
276260
4000
sana iki bacak vereceğiz."
04:40
The man, his name was Mahmoud,
95
280260
3000
Adam, adı Mahmut'tu,
04:43
and the child, whose name was Rafi, left.
96
283260
4000
ve çocuk,adı Rafi'ydi, gittiler.
04:47
And then I said, "Oh, my God. What did I say?
97
287260
4000
Sonra kendime dedim, "Aman Allah'ım! Ben ne dedim!
04:51
The center is closed,
98
291260
2000
Merkez kapalı,
04:53
no staff around.
99
293260
2000
ortada personel yok.
04:55
Maybe the machinery is broken.
100
295260
3000
Belki makinalar da bozuk.
04:58
Who is going to make the legs for him?"
101
298260
3000
Ona bacakları kim yapacak?"
05:01
So I hoped that he would not come.
102
301260
4000
Sonra, gelmemesini umdum.
05:05
This is the streets of Kabul
103
305260
3000
Bu, Kabil sokakları
05:08
in those days.
104
308260
3000
o günlerde.
05:11
So I said, "Well I will give him some money."
105
311260
3000
Sonra dedim, "Ona biraz para veririm."
05:14
And so the following day,
106
314260
2000
Sonraki gün,
05:16
I went to the orthopedic center.
107
316260
3000
ortopedi merkezine gittim.
05:19
And I spoke with a gatekeeper.
108
319260
4000
Ve bir bekçiyle konuştum.
05:23
I was ready to tell him,
109
323260
2000
Ona şunları söylemek üzereydim:
05:25
"Listen, if someone such-and-such comes tomorrow,
110
325260
3000
"Dinle, yarın eğer şöyle şöyle birisi gelirse,
05:28
please tell him that it was a mistake.
111
328260
3000
lütfen ona bir hata olduğunu söyle.
05:31
Nothing can be done.
112
331260
2000
Hiçbirşey yapılamayacağını.
05:33
Give him some money."
113
333260
2000
Ona biraz para ver."
05:35
But Mahmoud and his son were already there.
114
335260
2000
Ama Mahmut ve oğlu zaten oradaydı.
05:37
And they were not alone.
115
337260
2000
Ve yalnız değillerdi.
05:39
There were 15, maybe 20, people like him waiting.
116
339260
5000
Onun gibi 15, belki 20 kişi vardı; bekliyorlardı.
05:44
And there was some staff too.
117
344260
4000
Birkaç çalışan da vardı.
05:48
Among them there was my right-hand man,
118
348260
3000
Aralarında benim sağkolum olan adam da vardı,
05:51
Najmuddin.
119
351260
2000
Necmettin.
05:53
And the gatekeeper told me,
120
353260
3000
Bekçi,
05:56
"They come everyday to see if the center will open."
121
356260
4000
"Merkez açılır mı diye hergün geliyorlar" dedi.
06:00
I said, "No.
122
360260
2000
"Hayır." dedim,
06:02
We have to go away. We cannot stay here."
123
362260
2000
"Gitmemiz gerek. Burada duramayız."
06:04
They were bombing -- not very close -- but you could hear the noise of the bombs.
124
364260
3000
Bombalar patlıyordu, çok yakın değildi ama seslerini duyabiliyordunuz.
06:07
So, "We cannot stay here, it's dangerous.
125
367260
3000
"Burada kalamayız, tehlikeli.
06:10
It's not a priority."
126
370260
2000
Bu bir öncelik değil!"
06:12
But Najmuddin told me, "Listen now, we're here."
127
372260
4000
Fakat Necmettin "Bak, şu an buradayız" dedi.
06:16
At least we can start repairing the prostheses, the broken prostheses of the people
128
376260
3000
"En azından protezleri tamir etmeye başlayabiliriz, insanların kırılan protezleri,
06:19
and maybe try to do something
129
379260
2000
ve belki Mahmut gibi insanlar için
06:21
for people like Mahmoud."
130
381260
2000
birşeyler yapmayı deneyebiliriz."
06:23
I said, "No, please. We cannot do that.
131
383260
3000
Ben, "Hayır, lütfen, bunu yapamayız.
06:26
It's really dangerous.
132
386260
3000
Gerçekten tehlikeli.
06:29
We have other things to do."
133
389260
2000
Yapacak başka işlerimiz var" dedim.
06:31
But they insisted.
134
391260
2000
Ama ısrar ettiler.
06:33
When you have 20 people
135
393260
2000
Önünüzde 20 insan var,
06:35
in front of you, looking at you
136
395260
2000
size bakıyorlar,
06:37
and you are the one who has to decide ...
137
397260
3000
ve siz karar verecek kişisiniz...
06:40
So we started doing some repairs.
138
400260
3000
Böylece biraz tamir yapmaya başladık.
06:43
Also one of the physical therapists
139
403260
2000
Diğer bir yandan, fizyoterapistlerden birisi
06:45
reported that Mahmoud
140
405260
2000
Mahmut'a
06:47
could be provided with a leg,
141
407260
2000
bir bacak verilebileceğini söyledi,
06:49
but not immediately.
142
409260
2000
fakat hemen değil.
06:51
The legs were swollen
143
411260
2000
Bacakları şişmiş
06:53
and the knees were stiff,
144
413260
2000
ve dizleri sertleşmişti,
06:55
so he needed a long preparation.
145
415260
2000
dolayısıyla uzun bir hazırlığa ihtiyaç vardı.
06:57
Believe me, I was worried
146
417260
2000
İnanın telaşlıydım
06:59
because I was breaking the rules.
147
419260
2000
çünkü kuralları çiğniyordum.
07:01
I was doing something
148
421260
2000
Yapmamam gereken
07:03
that I was not supposed to do.
149
423260
3000
birşeyi yapıyordum.
07:06
In the evening,
150
426260
2000
Akşam,
07:08
I went to speak with the bosses at the headquarters,
151
428260
2000
ana merkezdeki patronlarla konuşmaya gittim
07:10
and I told them -- I lied --
152
430260
2000
ve dedim ki, -- yalan söyledim --
07:12
I told them, "Listen, we are going to start
153
432260
3000
dedim ki "Bakın, sadece günde birkaç saat
07:15
a couple of hours per day,
154
435260
3000
sadece birkaç tamir
07:18
just a few repairs."
155
438260
2000
olarak başlayacağız."
07:20
Maybe some of them are here now.
156
440260
2000
Belki onların bazıları şimdi buradadırlar.
07:22
(Laughter)
157
442260
3000
(Kahkahalar)
07:25
So we started.
158
445260
3000
Böylece başladık.
07:28
I was working, I was going everyday
159
448260
3000
Çalışıyordum, hergün
07:31
to work for the homeless.
160
451260
3000
evsizler için işe gidiyordum.
07:34
And Najmuddin was staying there,
161
454260
2000
Ve Necmettin orada kalıyor,
07:36
doing everything and reporting on the patients.
162
456260
2000
herşeyi hallediyor ve hastaları bana rapor ediyordu.
07:38
He was telling me, "Patients are coming."
163
458260
3000
Bana "Hastalar geliyor" diyordu.
07:41
We knew that many more patients
164
461260
2000
Daha çok fazla hastanın
07:43
could not come, prevented by the fighting.
165
463260
3000
gelemeyeceğini biliyorduk, çatışmalardan dolayı.
07:46
But people were coming.
166
466260
2000
Fakat insanlar geliyordu.
07:48
And Mahmoud was coming every day.
167
468260
3000
Ve Mahmut hergün geliyordu.
07:51
And slowly, slowly
168
471260
2000
Ve yavaş yavaş,
07:53
week after week
169
473260
2000
haftadan haftaya,
07:55
his legs were improving.
170
475260
3000
bacakları iyileşiyordu.
07:58
The stump or cast prosthesis was made,
171
478260
4000
Yapma bacak veya alçı protez yapılmıştı
08:02
and he was starting
172
482260
2000
ve gerçek
08:04
the real physical rehabilitation.
173
484260
3000
fizik rehabilitasyona başlıyordu.
08:07
He was coming every day,
174
487260
2000
Hergün geliyordu,
08:09
crossing the front line.
175
489260
2000
cephe hattını geçerek.
08:11
A couple of times I crossed the front line
176
491260
2000
Birkaç kere, tam Mahmut ve oğlunun
08:13
in the very place where Mahmoud and his son were crossing.
177
493260
3000
geçtiği noktadan cephe hattını geçtim.
08:16
I tell you, it was something so sinister
178
496260
3000
Söyleyeyim, bunu hergün yapabildiğine hayret etmem
08:19
that I was astonished he could do it every day.
179
499260
5000
çok kötü birşeydi.
08:24
But finally, the great day arrived.
180
504260
4000
Fakat sonunda, büyük gün geldi.
08:28
Mahmoud was going to be discharged
181
508260
2000
Mahmut yeni bacaklarıyla
08:30
with his new legs.
182
510260
2000
tahliye edilecekti.
08:32
It was April, I remember,
183
512260
2000
Nisandı, hatırlıyorum,
08:34
a very beautiful day.
184
514260
2000
çok güzel bir gündü.
08:36
April in Kabul is beautiful,
185
516260
2000
Nisan'da Kabil çok güzeldir,
08:38
full of roses, full of flowers.
186
518260
3000
güllerle dolu, çiçeklerle dolu.
08:41
We could not possibly stay indoors,
187
521260
3000
İçeride durmamız mümkün değildi,
08:44
with all these sandbags at the windows.
188
524260
3000
camlardaki tüm o kumtorbalarıyla.
08:47
Very sad, dark.
189
527260
3000
Çok hüzünlü, karanlık.
08:50
So we chose a small spot in the garden.
190
530260
3000
Biz de bahçede küçük bir alan seçtik.
08:53
And Mahmoud put on his prostheses,
191
533260
3000
Mahmut protezlerini taktı,
08:56
the other patients did the same,
192
536260
3000
diğer hastalar da aynısını yaptı,
08:59
and they started practicing
193
539260
2000
ve tahliye edilmeden önce son bir defa
09:01
for the last time before being discharged.
194
541260
2000
egzersiz yapmaya başladılar.
09:03
Suddenly, they started fighting.
195
543260
2000
Birden, çatışmalar başladı.
09:05
Two groups of Mujahideen started fighting.
196
545260
4000
İki Mücahidin gurubu çatışmaya başladı.
09:09
We could hear in the air
197
549260
3000
Havada uçan mermilerin
09:12
the bullets passing.
198
552260
2000
seslerini duyabiliyorduk.
09:14
So we dashed, all of us,
199
554260
2000
Hepimiz sığınağa doğru
09:16
towards the shelter.
200
556260
3000
koşmaya başladık.
09:20
Mahmoud grabbed his son, I grabbed someone else.
201
560260
2000
Mahmut oğlunu kaptı, ben başkasını kaptım.
09:22
Everybody was grabbing something.
202
562260
2000
Herkes birşeyler kapıyordu.
09:24
And we ran.
203
564260
2000
Ve koştuk.
09:26
You know, 50 meters can be a long distance
204
566260
2000
Bilirsiniz, 50 metre uzun bir mesafe olabilir,
09:28
if you are totally exposed,
205
568260
2000
eğer tamamen açıkta iseniz,
09:30
but we managed to reach the shelter.
206
570260
4000
ama sığınağa varmayı başardık.
09:34
Inside, all of us panting,
207
574260
3000
İçeride, hepimiz nefes nefese,
09:37
I sat a moment and I heard Rafi telling his father,
208
577260
4000
bir an oturdum ve Rafi'nin babasına şöyle dediğini duydum:
09:41
"Father, you can run faster than me."
209
581260
3000
"Baba, sen benden hızlı koşuyorsun!"
09:44
(Laughter)
210
584260
2000
(Kahkahalar)
09:46
And Mahmoud, "Of course I can.
211
586260
3000
Ve Mahmut: "Elbette koşabiliyorum.
09:49
I can run, and now you can go to school.
212
589260
3000
Ben koşabiliyorum, ve artık sen de okula gidebilirsin.
09:52
No need of staying with me all the day
213
592260
3000
Bütün gün benimle kalıp
09:55
pushing my wheelchair."
214
595260
2000
tekerlekli sandalyemi itmene gerek yok." dedi.
09:57
Later on, we took them home.
215
597260
2000
Daha sonra, onları evlerine bıraktık.
09:59
And I will never forget
216
599260
2000
Hiçbir zaman unutmayacağım,
10:01
Mahmoud and his son walking together
217
601260
3000
Mahmut ve oğlunun beraber yürüdüğünü
10:04
pushing the empty wheelchair.
218
604260
3000
ve boş tekerlekli sandalyeyi ittiklerini.
10:07
And then I understood,
219
607260
3000
Ve sonra anladım,
10:10
physical rehabilitation is a priority.
220
610260
4000
fizik tedavinin bir öncelik olduğunu!
10:14
Dignity cannot wait for better times.
221
614260
4000
Haysiyet, daha uygun bir zamanı bekleyemez.
10:19
From that day on, we never closed a single day.
222
619260
4000
O günden sonra, birtek gün bile kapatmadık.
10:24
Well sometimes we were suspended for a few hours,
223
624260
2000
Bazen birkaç saatliğine durduğumuz oldu,
10:26
but we never, we never closed it again.
224
626260
3000
ama asla, asla birdaha kapatmadık.
10:31
I met Mahmoud one year later.
225
631260
2000
Mahmut'u bir sene sonra gördüm.
10:33
He was in good shape --
226
633260
4000
İyi durumdaydı,
10:37
a bit thinner.
227
637260
3000
biraz incelmiş.
10:40
He needed to change his prostheses --
228
640260
3000
Protezlerini değiştirmesi gerekiyordu
10:43
a new pair of prostheses.
229
643260
3000
yeni bir çift protez.
10:46
I asked about his son.
230
646260
2000
Oğlunu sordum.
10:48
He told me, "He's at school. He'd doing quite well."
231
648260
2000
Dedi "Okulda. İyi gidiyor."
10:50
But I understood he wanted to tell me something.
232
650260
4000
Ama bana birşey söylemek istediğini hissettim.
10:54
So I asked him, "What is that?"
233
654260
4000
Ve sordum, "Ne diyeceksin?"
10:58
He was sweating.
234
658260
2000
Terliyordu.
11:00
He was clearly embarrassed.
235
660260
4000
Mahcubiyeti apaçık belliydi.
11:04
And he was standing in front of me,
236
664260
3000
Önümde ayakta duruyordu,
11:07
his head down.
237
667260
3000
başı öne eğik.
11:10
He said, "You have taught me to walk.
238
670260
4000
Dedi ki: "Bana yürümeyi öğrettin.
11:14
Thank you very much.
239
674260
3000
Çok teşekkür ederim.
11:17
Now help me not to be a beggar anymore."
240
677260
4000
Şimdi de artık bir dilenci olmamama yardım et."
11:21
That was the job.
241
681260
2000
İşi buydu.
11:23
"My children are growing.
242
683260
3000
"Çocuklarım büyüyor.
11:26
I feel ashamed.
243
686260
2000
Utanıyorum.
11:28
I don't want them to be teased at school
244
688260
3000
Okulda başka öğrenciler tarafından
11:31
by the other students."
245
691260
3000
dalga geçilmelerini istemiyorum."
11:34
I said, "Okay."
246
694260
2000
"Peki" dedim.
11:36
I thought, how much money do I have in my pocket?
247
696260
2000
Cebimde ne kadar para var, diye düşündüm.
11:38
Just to give him some money.
248
698260
2000
Ona sadece biraz para verecektim.
11:40
It was the easiest way.
249
700260
2000
En kolay yol buydu.
11:42
He read my mind,
250
702260
2000
Aklımı okudu,
11:44
and he said, "I ask for a job."
251
704260
5000
ve dedi "İş istiyorum."
11:50
And then he added something
252
710260
3000
Ve sonra birşey ekledi,
11:53
I will never forget for the rest of my life.
253
713260
4000
ömrüm boynca unutmayacağım birşey.
11:57
He said, "I am a scrap of a man,
254
717260
6000
Dedi ki: "Ben çürük bir adamım,
12:03
but if you help me,
255
723260
2000
ama bana yardım ederseniz,
12:05
I'm ready to do anything,
256
725260
3000
her ne olursa yapmaya hazırım,
12:08
even if I have to crawl on the ground."
257
728260
4000
yerde sürünmem gerekse bile."
12:12
And then he sat down.
258
732260
2000
Sonra oturdu.
12:14
I sat down too with goosebumps everywhere.
259
734260
4000
Ben de oturdum, bütün tüğlerim diken diken.
12:22
Legless, with only one arm,
260
742260
4000
Bacakları yok, sadece bir kolu var,
12:26
illiterate,
261
746260
3000
tahsili yok,
12:29
unskilled --
262
749260
3000
bir becerisi yok,
12:32
what job for him?
263
752260
4000
ona ne iş bulunabilir ki?
12:37
Najmuddin told me, "Well we have a vacancy
264
757260
3000
Necmettin, "Marangoz dükkanında
12:40
in the carpentry shop."
265
760260
2000
bir boş yerimiz var" dedi.
12:42
"What?" I said, "Stop."
266
762260
5000
"Ne?" dedim, "Dur biraz."
12:47
"Well yes, we need to increase the production of feet.
267
767260
5000
"Evet, ayak üretimini hızlandırmamız gerek.
12:52
We need to employ someone
268
772260
3000
Ayak tabanını tutkallayıp vidalaması için
12:55
to glue and to screw the sole of the feet.
269
775260
4000
birini işe almamız lazım.
12:59
We need to increase the production."
270
779260
3000
Üretimi arttırmalıyız."
13:02
"Excuse me?"
271
782260
2000
"Pardon?"
13:04
I could not believe.
272
784260
4000
İnanamıyordum.
13:08
And then he said,
273
788260
3000
Sonra dedi ki
13:11
"No, we can modify the workbench
274
791260
3000
"Hayır, tezgahı değiştirebiliriz,
13:14
maybe to put a special stool,
275
794260
2000
belki özel bir tabure koyabiliriz,
13:16
a special anvil, special vice,
276
796260
4000
özel bir keski, özel bir mengene,
13:20
and maybe an electric screwdriver."
277
800260
2000
ve belki bir elektrikli tornavida."
13:22
I said, "Listen, it's insane.
278
802260
3000
Dedim, "Dinle, bu çılgınlık!
13:25
And it's even cruel to think of anything like this.
279
805260
3000
Üstelik böyle birşey düşünmek insanlık dışı.
13:28
That's a production line and a very fast one.
280
808260
3000
Üretim bandından bahsediyoruz, ve çok hızlı bir üretim bandı.
13:31
It's cruel
281
811260
2000
Başaramayacağını bile bile
13:33
to offer him a job
282
813260
2000
ona bir iş vermek
13:35
knowing that he's going to fail."
283
815260
5000
acımasızlık!"
13:40
But with Najmuddin, we cannot discuss.
284
820260
4000
Fakat Necmettin'le tartışmak mümkün değil.
13:44
So the only things I could manage to obtain
285
824260
6000
Alabildiğim tek şey
13:50
was a kind of a compromise.
286
830260
4000
bir çeşit anlaşma oldu.
13:54
Only one week --
287
834260
2000
Sadece bir hafta,
13:56
one week try and not a single day more.
288
836260
3000
bir hafta deneme ve bir gün bile fazla olmayacak.
13:59
One week later,
289
839260
2000
Bir hafta sonra,
14:01
Mahmoud was the fastest in the production line.
290
841260
4000
Mahmut üretim bandının en hızlısıydı.
14:05
I told Najmuddin, "That's a trick.
291
845260
3000
Necmettin'e "Hile yapıyorsun" dedim.
14:08
I can't believe it."
292
848260
2000
"İnanamıyorum."
14:10
The production was up 20 percent.
293
850260
2000
Üretim %20 artmıştı.
14:12
"It's a trick, it's a trick," I said.
294
852260
3000
"Hile, hile" dedim.
14:15
And then I asked for verification.
295
855260
2000
Ve kanıtlamasını istedim.
14:17
It was true.
296
857260
3000
Doğruydu.
14:20
The comment of Najmuddin was Mahmoud has something to prove.
297
860260
3000
Necmettin'in yorumu, "Mahmut'un ispatlaması gereken birşey var" idi.
14:23
I understood
298
863260
2000
Yine yanıldığımı
14:25
that I was wrong again.
299
865260
3000
anladım.
14:28
Mahmoud had looked taller.
300
868260
2000
Mahmut daha uzun boylu görünüyordu.
14:30
I remember him sitting behind the workbench smiling.
301
870260
6000
Tezgahın arkasında oturduğunu anımsıyorum, gülümsüyordu.
14:36
He was a new man,
302
876260
3000
Yepyeni bir adamdı,
14:39
taller again.
303
879260
3000
yine uzun boyluydu.
14:42
Of course, I understood
304
882260
2000
Tabi anladım,
14:44
that what made him stand tall --
305
884260
4000
onu neyin upuzun ayakta tuttuğunu
14:48
yeah they were the legs, thank you very much --
306
888260
2000
-- evet, ayaklardı, teşekkürler --
14:50
but as a first step,
307
890260
3000
ama ilk olarak,
14:53
it was the dignity.
308
893260
2000
haysiyetti.
14:55
He has regained his full dignity
309
895260
3000
Yeniden, haysiyetini kazanmıştı
14:58
thanks to that job.
310
898260
2000
bu iş sayesinde.
15:00
So of course, I understood.
311
900260
2000
Böylece tabi ki anladım.
15:02
And then we started a new policy --
312
902260
3000
Ve yeni bir prensip getirdik,
15:05
a new policy completely different.
313
905260
2000
tamamen farklı, yeni bir prensip.
15:07
We decided to employ
314
907260
2000
Mümkün olduğunca fazla
15:09
as many disabled as possible
315
909260
2000
özürlü insan işe almaya karar verdik
15:11
to train them in any possible job.
316
911260
2000
mümkün olan her işte eğitmek üzere.
15:13
It became a policy of "positive discrimination,"
317
913260
3000
Bir "pozitif ayrımcılık" ilkesi haline geldi
15:16
we call it now.
318
916260
3000
bugün dediğimiz şekliyle.
15:19
And you know what?
319
919260
2000
Ve ne biliyor musunuz?
15:21
It's good for everybody.
320
921260
2000
Bu herkes için iyi.
15:23
Everybody benefits from that --
321
923260
3000
Herkes bundan faydalanıyor,
15:26
those employed, of course,
322
926260
2000
tabi, işe alınanlar,
15:28
because they get a job
323
928260
2000
çünkü bir iş buldular
15:30
and dignity.
324
930260
2000
ve haysiyet.
15:32
But also for the newcomers.
325
932260
2000
Ama aynı zamanda yeni katılanlar için de.
15:34
They are 7,000 every year --
326
934260
3000
Her sene 7.000 kişi
15:37
people coming for the first time.
327
937260
2000
ilk defa katılıyor.
15:39
And you should see the faces of these people
328
939260
2000
O insanların suratlarını görmelisiniz
15:41
when they realize that those assisting them are like them.
329
941260
3000
kendilerine yardım edenlerin kendileri gibi olduğunu farkettiklerinde.
15:44
Sometimes you see them,
330
944260
2000
Bazen onları görüyorsunuz,
15:46
they look, "Oh."
331
946260
3000
bakıyorlar, "Oo!"
15:49
And you see the faces.
332
949260
2000
Ve yüzlerini görüyorsunuz.
15:51
And then the surprise turns into hope.
333
951260
5000
Ve sonra şaşkınlık ümide dönüşüyor.
15:58
And it's easy for me as well to train someone
334
958260
3000
Aynı zamanda, özürlülük tecrübesi geçirmiş bir insanı
16:01
who has already passed through the experience of disability.
335
961260
3000
eğitmek benim için de daha kolay.
16:04
Poof, they learn much faster -- the motivation,
336
964260
4000
Çok daha çabuk öğreniyorlar, o motivasyon,
16:08
the empathy they can establish with the patient
337
968260
2000
hastayla kurabildikleri empati
16:10
is completely different, completely.
338
970260
3000
tamamen farklı, tamamen.
16:14
Scraps of men do not exist.
339
974260
3000
Çürük insan yoktur.
16:17
People like Mahmoud
340
977260
2000
Mahmut gibi insanlar
16:19
are agents of change.
341
979260
3000
değişimin temsilcileridir.
16:22
And when you start changing, you cannot stop.
342
982260
3000
Ve değişmeye başladığınızda duramazsınız.
16:25
So employing people, yes,
343
985260
2000
İnsanları istihdam etmek, evet,
16:27
but also we started programming projects
344
987260
3000
ama yanısıra projeler geliştirmeye başladık,
16:30
of microfinance, education.
345
990260
2000
mikrofinans, eğitim.
16:32
And when you start, you cannot stop.
346
992260
2000
Ve başladığınızda, duramazsınız.
16:34
So you do vocational training,
347
994260
2000
Mesleki eğitim,
16:36
home education for those who cannot go to school.
348
996260
3000
okula gidemeyenler için evde eğitim.
16:39
Physical therapies can be done, not only in the orthopedic center,
349
999260
2000
Fizik tedaviler sadece ortopedi merkezinde değil,
16:41
but also in the houses of the people.
350
1001260
2000
insanların evlerinde de yapılabilir.
16:43
There is always a better way to do things.
351
1003260
4000
Herzaman birşeyleri yapmanın daha iyi bir yolu vardır.
16:47
That's Najmuddin, the one with the white coat.
352
1007260
3000
Bu Necmettin, beyaz ceketli olan.
16:50
Terrible Najmuddin, is that one.
353
1010260
3000
Müthiş Necmettin, işte bu.
16:53
I have learned a lot
354
1013260
2000
Çok şey öğrendim
16:55
from people like Najmuddin, Mahmoud, Rafi.
355
1015260
2000
Necmettin, Mahmut, Rafi gibi insanlardan.
16:57
They are my teachers.
356
1017260
2000
Onlar benim öğretmenlerim.
16:59
I have a wish, a big wish,
357
1019260
3000
Bir dileğim var, büyük bir dilek,
17:02
that this way of working, this way of thinking,
358
1022260
3000
bu çalışma tarzının, bu düşünme tarzının
17:05
is going to be implemented in other countries.
359
1025260
3000
diğer ülkelerde de oluşturulması.
17:08
There are plenty of countries at war like Afghanistan.
360
1028260
4000
Afganistan gibi savaş halinde olan birçok ülke var.
17:13
It is possible and it is not difficult.
361
1033260
3000
Bu mümkün ve zor da değil.
17:16
All we have to do
362
1036260
2000
bütün yapmamız gereken
17:18
is to listen to the people
363
1038260
3000
aslında yardım ediyor olmamız gereken
17:21
that we are supposed assist,
364
1041260
3000
insanları dinlemek,
17:24
to make them part
365
1044260
2000
onları karar mekanizmasının
17:26
of the decision-making process
366
1046260
3000
bir parçası haline getirmek,
17:29
and then, of course, to adapt.
367
1049260
3000
ve sonra tabi ki, uymak.
17:32
This is my big wish.
368
1052260
3000
Bu benim büyük dileğim.
17:36
Well don't think that the changes in Afghanistan are over;
369
1056260
3000
Afganistan'daki değişikliklerin bittiğini sanmayın,
17:39
not at all. We are going on.
370
1059260
2000
kesinlikle, devam ediyoruz.
17:41
Recently we have just started a program,
371
1061260
3000
Geçenlerde daha yeni bir program başlattık,
17:44
a sport program --
372
1064260
2000
bir spor programı,
17:46
basketball for wheelchair users.
373
1066260
2000
tekerlekli sandalyedekiler için basketbol.
17:48
We transport the wheelchairs everywhere.
374
1068260
3000
Tekerlekli sandalyeleri heryere taşıdık.
17:51
We have several teams in the main part of Afghanistan.
375
1071260
3000
Afganistan'ın merkez kısmında birçok takımımız var.
17:54
At the beginning,
376
1074260
2000
Başta,
17:56
when Anajulina told me,
377
1076260
3000
Anajulina bana,
17:59
"We would like to start it,"
378
1079260
2000
"Bunu başlatmak istiyoruz" dediğinde,
18:01
I hesitated.
379
1081260
2000
duraksadım.
18:03
I said, "No," you can imagine.
380
1083260
2000
"Hayır" dedim, tahmin edebileceğiniz gibi!
18:05
I said, "No, no, no, no, we can't."
381
1085260
2000
"Hayır, hayır, hayır," dedim, "yapamayız".
18:07
And then I asked the usual question:
382
1087260
2000
Ve sonra klasik soruyu sordum:
18:09
"Is it a priority?
383
1089260
2000
"Bu öncelikli mi?
18:11
Is it really necessary?"
384
1091260
3000
Gerçekten gerekli mi?"
18:14
Well now you should see me.
385
1094260
2000
Şimdi beni görmelisiniz.
18:16
I never miss a single training session.
386
1096260
3000
Hiç bir idmanı kaçırmıyorum.
18:19
The night before a match I'm very nervous.
387
1099260
3000
Bir maçın öncesi gece, çok heyecanlıyım.
18:22
And you should see me during the match.
388
1102260
4000
Beni bir de maç sırasında görmelisiniz.
18:26
I shout like a true Italian.
389
1106260
3000
Gerçek bir İtalyan gibi bağırıyorum.
18:29
(Laughter)
390
1109260
3000
(Kahkahalar)
18:32
What's next? What is going to be the next change?
391
1112260
4000
Bundan sonra ne olacak? Bir sonraki değişim ne olacak?
18:36
Well I don't know yet,
392
1116260
2000
Henüz bilmiyorum,
18:38
but I'm sure Najmuddin and his friends,
393
1118260
2000
ama eminim Necmettin ve arkadaşları,
18:40
they have it already in mind.
394
1120260
2000
zaten kafalarında planlamışlardır bile.
18:42
That was my story. Thank you very much.
395
1122260
3000
Bu benim hikayemdi. Çok teşekkürler.
18:45
(Applause)
396
1125260
11000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7