Beau Lotto + Amy O'Toole: Science is for everyone, kids included

Beau Lotto + Amy O’Toole: Bilim herkes içindir, çocuklar da dahil

183,128 views

2012-10-17 ・ TED


New videos

Beau Lotto + Amy O'Toole: Science is for everyone, kids included

Beau Lotto + Amy O’Toole: Bilim herkes içindir, çocuklar da dahil

183,128 views ・ 2012-10-17

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Pınar Tunçay Gözden geçirme: Diba Szamosi
00:16
Beau Lotto: So, this game is very simple.
1
16747
2169
Bu çok basit bir oyun.
00:18
All you have to do is read what you see. Right?
2
18916
4047
Tek yapacağınız gördüklerinizi okumak. Tamam mı?
00:22
So, I'm going to count to you, so we don't all do it together.
3
22963
3201
Şimdi üçe kadar sayacağım ki hep beraber söyleyelim.
00:26
Okay, one, two, three.Audience: Can you read this?
4
26164
2499
Tamam, 1, 2, 3. Seyirciler: Can you read this? (Bunu okuyabilir misiniz?)
00:28
BL: Amazing. What about this one? One, two, three.Audience: You are not reading this.
5
28663
4379
BL: Harika. Peki ya bunu, 1, 2, 3 Seyirci: You are not reading this. (Bunu okumuyorsunuz..)
00:33
BL: All right. One, two, three. (Laughter)
6
33042
5316
BL: Peki. 1, 2, 3 (Gülüşmeler)
00:38
If you were Portuguese, right? How about this one? One, two, three.
7
38358
4797
Eğer Portekizli olsaydınız... Bunu okuyabiliyor musunuz? 1, 2, 3
00:43
Audience: What are you reading?
8
43155
1978
Seyirci: What are you reading? (Ne okuyorsunuz?)
00:45
BL: What are you reading? There are no words there.
9
45133
3458
BL: Ne okuyorsunuz? Orada kelimeler yok ki.
00:48
I said, read what you're seeing. Right?
10
48591
2537
Ben size ne görürseniz onu okuyun dedim değil mi?
00:51
It literally says, "Wat ar ou rea in?" (Laughter) Right?
11
51128
3850
Orada tam olarak "Wat ar ou rea in?" yazıyor. (Gülüşmeler)
00:54
That's what you should have said. Right? Why is this?
12
54978
3828
Bu şekilde okumanız gerekiyordu. Peki neden böyle oldu?
00:58
It's because perception is grounded in our experience.
13
58806
3536
Çünkü algımızın temeli deneyimlerimizden geliyor.
01:02
Right? The brain takes meaningless information
14
62342
2897
Beyin anlamsız bilgileri alıp
01:05
and makes meaning out of it, which means we never see
15
65239
2959
onlara bir anlam katıyor, yani asla orada olanı
01:08
what's there, we never see information,
16
68198
2256
asla bilgiyi görmüyoruz, sadece
01:10
we only ever see what was useful to see in the past.
17
70454
3275
geçmişte görmenin faydalı olduğu şeyleri görüyoruz.
01:13
All right? Which means, when it comes to perception,
18
73729
2736
Bunun anlamı şu, algı konusunda
01:16
we're all like this frog.
19
76465
6795
hepimiz bu kurbağa gibiyiz.
01:23
(Laughter)
20
83260
912
(Gülüşmeler)
01:24
Right? It's getting information. It's generating behavior
21
84172
3395
Bilgi topluyor. Kullanışlı olan bir davranış
01:27
that's useful. (Laughter)
22
87567
4468
oluşturuyor. (Gülüşmeler)
01:32
(Laughter)
23
92035
7032
(Gülüşmeler)
01:39
(Video) Man: Ow! Ow! (Laughter) (Applause)
24
99067
5982
(Video) Adam: Ah! ahh! (Gülüşmeler) (Alkışlar)
01:45
BL: And sometimes, when things don't go our way,
25
105049
2712
BL: Ve bazen işler istediğimiz gibi gitmediğinde
01:47
we get a little bit annoyed, right?
26
107761
2259
biraz canımız sıkılıyor, değil mi?
01:50
But we're talking about perception here, right?
27
110020
2730
Ama şimdi algıdan bahsediyoruz.
01:52
And perception underpins everything we think, we know,
28
112750
4365
Algı, düşündüğümüz, bildiğimiz, inandığımız her şeyin,
01:57
we believe, our hopes, our dreams, the clothes we wear,
29
117115
2871
inançlarımızın, umutlarımızın, giydiğimiz kıyafetlerin
01:59
falling in love, everything begins with perception.
30
119986
3743
aşık olmamızın altında yatar, her şey algı ile başlar.
02:03
Now if perception is grounded in our history, it means
31
123729
2945
Eğer algının temeli geçmişimizde ise, bunun anlamı,
02:06
we're only ever responding according to what we've done before.
32
126674
3459
sadece daha önce yaptıklarımıza göre tepki verdiğimizdir.
02:10
But actually, it's a tremendous problem,
33
130133
3076
Ama aslında bu çok büyük bir sorun,
02:13
because how can we ever see differently?
34
133209
3617
çünkü, bu durumda bir şeylere nasıl farklı bakabiliriz ki?
02:16
Now, I want to tell you a story about seeing differently,
35
136826
4063
Şimdi size farklı bakmakla ilgili bir hikaye anlatmak istiyorum
02:20
and all new perceptions begin in the same way.
36
140889
3988
ve bütün yeni algılar aynı şekilde başlar.
02:24
They begin with a question.
37
144877
2582
Hepsi bir soruyla başlar.
02:27
The problem with questions is they create uncertainty.
38
147459
3238
Sorularla ilgili problem belirsizlik yaratmalarıdır.
02:30
Now, uncertainty is a very bad thing. It's evolutionarily
39
150697
2729
Belirsizlik çok kötü bir şeydir. Evrimsel olarak kötüdür. Eğer onun
02:33
a bad thing. If you're not sure that's a predator, it's too late.
40
153426
3601
yırtıcı bir hayvan olup olmadığından emin değilseniz, çok geç.
02:37
Okay? (Laughter)
41
157027
1360
Tamam mı? (Gülüşmeler)
02:38
Even seasickness is a consequence of uncertainty.
42
158387
3160
Hatta deniz tutması da belirsizliğin bir sonucudur.
02:41
Right? If you go down below on a boat, your inner ears
43
161547
2252
Eğer bir teknenin içine girerseniz, iç kulağınız size
02:43
are you telling you you're moving. Your eyes, because
44
163799
2176
hareket ettiğinizi söyler. Gözleriniz ise, tekne ile
02:45
it's moving in register with the boat, say I'm standing still.
45
165975
2316
aynı şekilde hareket ettiğinden, dik durduğunuzu söyler.
02:48
Your brain cannot deal with the uncertainty of that information, and it gets ill.
46
168291
4655
Beyniniz bu bilgilerin belirsizliği ile uğraşamaz ve rahatsızlanır.
02:52
The question "why?" is one of the most dangerous things you can do,
47
172946
3929
"Neden?" diye sormak yapabileceğiniz en tehlikeli şeylerden biridir
02:56
because it takes you into uncertainty.
48
176875
2992
çünkü sizi belirsizliğe götürür.
02:59
And yet, the irony is, the only way we can ever
49
179867
2879
Ama gariptir ki yeni bir şey yapabilmemizin
03:02
do anything new is to step into that space.
50
182746
3536
tek yolu o boşluğa adım atmaktır.
03:06
So how can we ever do anything new? Well fortunately,
51
186282
3224
Peki nasıl yeni bir şey yapabiliriz? Şansımıza,
03:09
evolution has given us an answer, right?
52
189506
3584
evrim bize cevabı verdi.
03:13
And it enables us to address even the most difficult
53
193090
3595
Ve en zor sorularla bile uğraşabilmemizi sağlıyor.
03:16
of questions. The best questions are the ones that create the most uncertainty.
54
196685
4679
En iyi sorular, en fazla belirsizlik yaratanlardır.
03:21
They're the ones that question the things we think to be true already. Right?
55
201364
3956
Doğru olduğunu sandığımız şeyleri sorgulayanlardır. Değil mi?
03:25
It's easy to ask questions about how did life begin,
56
205320
1989
Hayatın nasıl başladığı veya evrenin dışında neler
03:27
or what extends beyond the universe, but to question what you think to be true already
57
207309
3308
olduğuna dair sorular sormak kolaydır ama zaten doğru
03:30
is really stepping into that space.
58
210617
3001
olduğuna inandığın bir şeyi sorgulamak, gerçekten o boşluğa adım atmaktır.
03:33
So what is evolution's answer to the problem of uncertainty?
59
213618
4810
Peki evrimin belirsizlik problemine cevabı nedir?
03:38
It's play.
60
218428
1773
Oynamak.
03:40
Now play is not simply a process. Experts in play will tell you
61
220201
4193
Oynamak sadece bir süreç değildir. Oynama üzerine uzmanlar
03:44
that actually it's a way of being.
62
224394
2615
bunun aslında bir var oluş şekli olduğunu söyleyecektir.
03:47
Play is one of the only human endeavors where uncertainty
63
227009
2891
Oynamak, insanların uğraşları içinde belirsizliğin sevildiği sayılı
03:49
is actually celebrated. Uncertainty is what makes play fun.
64
229900
4326
uğraşlardan biridir. Oynamayı eğlenceli yapan şey belirsizliktir.
03:54
Right? It's adaptable to change. Right? It opens possibility,
65
234226
4275
Değil mi? Değişikliğe adapte olabilir. Değil mi? Olasılıklar yaratır ve
03:58
and it's cooperative. It's actually how we do our social bonding,
66
238501
4109
ve işbirliğine açıktır. Aslında biz bu şekilde sosyalleşiriz,
04:02
and it's intrinsically motivated. What that means
67
242610
1726
ve içsel motivasyon sağlar. Bunun anlamı,
04:04
is that we play to play. Play is its own reward.
68
244336
4606
oynamak için oynadığımızdır. Oynamak zaten ödüldür.
04:08
Now if you look at these five ways of being,
69
248942
3891
Şimdi bu beş varoluş şekline bakarsanız,
04:12
these are the exact same ways of being you need
70
252833
2721
bunlar sizin iyi bir bilim insanı olabilmek için ihtiyacınız olan
04:15
in order to be a good scientist.
71
255554
2036
varoluş şekilleriyle aynıdır.
04:17
Science is not defined by the method section of a paper.
72
257590
3027
Bilim bir makalenin yöntem kısmı ile tanımlanmaz.
04:20
It's actually a way of being, which is here, and this is true
73
260617
3140
Aslında buradaki varoluş biçimidir ve bu yaratıcı
04:23
for anything that is creative.
74
263757
2653
olan her şey için geçerlidir.
04:26
So if you add rules to play, you have a game.
75
266410
4203
Eğer oynamanın içine kurallar eklerseniz, bir oyununuz olur.
04:30
That's actually what an experiment is.
76
270613
2790
Aslında deney de budur.
04:33
So armed with these two ideas,
77
273403
1919
Bilimin bir var oluş biçimi olduğu
04:35
that science is a way of being and experiments are play,
78
275322
4322
ve deneylerin oyun olduğu fikirleriyle donanmış olarak
04:39
we asked, can anyone become a scientist?
79
279644
3453
sorduk, herkes bir bilim insanı olabilir mi?
04:43
And who better to ask than 25 eight- to 10-year-old children?
80
283097
3500
Buna en iyi cevabı 25 tane sekiz ila 10 yaş arası çocuktan başka kim verebilir?
04:46
Because they're experts in play. So I took my bee arena
81
286597
3507
Çünkü onlar oynamakta uzmanlar. Ben de arı sahamı
04:50
down to a small school in Devon, and the aim of this
82
290104
3547
Devon'da küçük bir okula götürdüm, ve amacım
04:53
was to not just get the kids to see science differently,
83
293651
4244
sadece çocukların bilimi farklı görmesini sağlamak değil, ayrıca
04:57
but, through the process of science, to see themselves differently. Right?
84
297895
4598
bilimin süreci boyunca kendilerini farklı görmelerini sağlamaktı.
05:02
The first step was to ask a question.
85
302493
3408
İlk adım bir soru sormaktı.
05:05
Now, I should say that we didn't get funding for this study
86
305901
2880
Şunu da belirtmeliyim ki bu çalışma için finansman almadık
05:08
because the scientists said small children couldn't make
87
308781
3330
çünkü bilim insanları küçük çocukların bilime yararlı
05:12
a useful contribution to science, and the teachers said kids couldn't do it.
88
312111
4302
bir katkı sağlayamayacağını söylediler ve öğretmenler de çocuklar yapamaz dediler.
05:16
So we did it anyway. Right? Of course.
89
316413
3734
Ama biz yine de yaptık. Değil mi? Tabi ki.
05:20
So, here are some of the questions. I put them in small print
90
320147
2819
Burada sorulardan bazıları şunlar. Özellikle küçük puntoyla yazdım
05:22
so you wouldn't bother reading it. Point is that five of the questions that the kids came up with
91
322966
4440
ki okumakla uğraşmayın. Olay şu ki, çocukların bulduğu sorulardan beşi
05:27
were actually the basis of science publication the last five to 15 years. Right?
92
327406
4618
aslında son 5 ila 15 yıldır çıkan bilim yayınlarının temeliydi.
05:32
So they were asking questions that were significant
93
332024
2660
Yani çocuklar uzman bilim insanları gibi önemli
05:34
to expert scientists.
94
334684
2130
sorular soruyorlardı.
05:36
Now here, I want to share the stage with someone quite special. Right?
95
336814
4134
Şimdi sahneyi çok özel bir insanla paylaşmak istiyorum.
05:40
She was one of the young people who was involved in this study,
96
340948
2612
Bu çalışmaya katılan genç insanlardan biriydi
05:43
and she's now one of the youngest published scientists
97
343560
2334
ve şu anda Dünya'da makalesi yayınlanmış en
05:45
in the world. Right? She will now, once she comes onto stage,
98
345894
3883
genç insanlardan biri. Sahneye geldiğinde, ki şimdi gelecek,
05:49
will be the youngest person to ever speak at TED. Right?
99
349777
3698
TED'de bu güne kadar konuşan en genç insan olacak.
05:53
Now, science and asking questions is about courage.
100
353475
2875
Bilim ve soru sormak cesaret ile ilgilidir.
05:56
Now she is the personification of courage, because she's
101
356350
3200
Şimdi o cesaretin ete kemiğe bürünmüş hali çünkü
05:59
going to stand up here and talk to you all.
102
359550
1387
burada durup hepinize konuşma yapacak.
06:00
So Amy, would you please come up? (Applause)
103
360937
5254
Amy, Lütfen buraya gelir misin? (Alkışlar)
06:06
(Applause)
104
366191
7185
(Alkışlar)
06:13
So Amy's going to help me tell the story of what we call
105
373376
2519
Amy bana Blackawton Arıları Projesi dediğimiz şeyin
06:15
the Blackawton Bees Project, and first she's going to tell you
106
375895
2666
hikayesini anlatmakta yardım edecek ve öncelikle size buldukları
06:18
the question that they came up with. So go ahead, Amy.
107
378561
2545
soruyu anlatacak. Amy, başlayabilirsin.
06:21
Amy O'Toole: Thank you, Beau. We thought
108
381106
1719
Amy O'Toole: Teşekkür ederim, Beau. İnsanlar ve maymunlar
06:22
that it was easy to see the link between humans and apes
109
382825
3401
arasındaki ilişkiyi birbirimize benzediğimiz için
06:26
in the way that we think, because we look alike.
110
386226
3024
düşünce yoluyla görmenin kolay olduğunu düşündük.
06:29
But we wondered if there's a possible link
111
389250
2689
Ancak biz diğer hayvanlarla muhtemel bir bağ olup olmadığını
06:31
with other animals. It'd be amazing if humans and bees
112
391939
4704
merak ettik. Eğer insanlar ve arılar aynı şekilde düşünüyolarsa
06:36
thought similar, since they seem so different from us.
113
396643
4113
bizden çok farklı göründüklerinden dolayı şaşırtıcı olurdu.
06:40
So we asked if humans and bees might solve
114
400756
3053
Biz de insanlar ve arılar karmaşık problemleri
06:43
complex problems in the same way.
115
403809
2407
aynı şekilde mi çözüyorlar diye sorduk.
06:46
Really, we wanted to know if bees can also adapt
116
406216
3287
Gerçekten arıların daha önce öğrenilmiş kurallar ve koşulları kullanarak
06:49
themselves to new situations using previously learned rules
117
409503
3707
kendilerini yeni durumlara adapte edip edemediklerini
06:53
and conditions. So what if bees can think like us?
118
413210
4214
öğrenmek istedik. Ya arılar da bizim gibi düşünebiliyorlarsa?
06:57
Well, it'd be amazing, since we're talking about an insect
119
417424
2552
Muhteşem olurdu çünkü burada bahsettiğimiz şey
06:59
with only one million brain cells.
120
419976
2525
sadece bir milyon beyin hücresine sahip bir böcek.
07:02
But it actually makes a lot of sense they should,
121
422501
2142
Aslında bizim gibi düşünmeleri çok mantıklı olur çünkü
07:04
because bees, like us, can recognize a good flower
122
424643
3277
arılar da bizim gibi iyi çiçekleri, günün hangi saati olduğuna
07:07
regardless of the time of day, the light, the weather,
123
427920
3613
ışığa, hava durumuna veya hangi açıdan yaklaştıklarına
07:11
or from any angle they approach it from. (Applause)
124
431533
5742
bakmadan tanıyabiliyorlar. (Alkışlar)
07:17
BL: So the next step was to design an experiment,
125
437275
3782
BL: Bir sonraki adım, bir oyun olan deneyi
07:21
which is a game. So the kids went off and they designed
126
441057
3302
tasarlamaktı. Çocuklar gidip tasarlamaya başladılar
07:24
this experiment, and so -- well, game -- and so,
127
444359
3301
bu deneyi, şey, yani oyunu
07:27
Amy, can you tell us what the game was,
128
447660
1466
Amy, bize oyunun ne olduğunu ve
07:29
and the puzzle that you set the bees?
129
449126
2143
arılara hazırladığınız bulmacayı anlatır mısın?
07:31
AO: The puzzle we came up with was an if-then rule.
130
451269
3023
AO: Bulmacamız bir "eğer öyleyse-böyle" kuralıydı.
07:34
We asked the bees to learn not just to go to a certain color,
131
454292
3645
Arılardan sadece belirli bir renge gitmeyi değil, ayrıca
07:37
but to a certain color flower only
132
457937
2668
belirli bir renkteki çiçeğe sadece özel bir şablondaysa
07:40
when it's in a certain pattern.
133
460605
1632
gitmeyi öğrenmelerini istedik.
07:42
They were only rewarded if they went to the yellow flowers
134
462237
3259
Sadece mavi çiçeklerle çevreli sarı çiçeklere
07:45
if the yellow flowers were surrounded by the blue,
135
465496
3060
veya sarı çiçeklerle sarılı mavi çiçeklere
07:48
or if the blue flowers were surrounded by the yellow.
136
468556
3268
gittiklerinde ödüllendiriliyorlardı.
07:51
Now there's a number of different rules the bees can learn
137
471824
2585
Arıların bu bulmacayı çözmeleri için öğrenebilecekleri
07:54
to solve this puzzle. The interesting question is, which?
138
474409
3425
birçok kural var. İlginç soru hangisi olduğu?
07:57
What was really exciting about this project was we,
139
477834
2780
Bu projeyle ilgili en ilginç şey ise Beau ve bizim bunun işe yarayıp
08:00
and Beau, had no idea whether it would work.
140
480614
2343
yaramayacağına dair hiçbir fikrimiz olmamasıydı.
08:02
It was completely new, and no one had done it before,
141
482957
2454
Tamamen yeni bir şeydi ve daha önce kimse bunu denememişti,
08:05
including adults. (Laughter)
142
485411
3723
yetişkinler de dahil. (Gülüşmeler)
08:09
BL: Including the teachers, and that was really hard for the teachers.
143
489134
3464
BL: Öğretmenler de dahil ki bu öğretmenler için gerçekten zordu.
08:12
It's easy for a scientist to go in and not have a clue what he's doing,
144
492598
2904
Bir bilim insanı için ne yaptığını bilmeden bir işe kalkışmak kolaydır
08:15
because that's what we do in the lab, but for a teacher
145
495502
2544
çünkü laboratuarda yaptığımız zaten bu, ama bir öğretmen için
08:18
not to know what's going to happen at the end of the day --
146
498046
1625
günün sonunda ne olacağını bilmemek --
08:19
so much of the credit goes to Dave Strudwick, who was
147
499671
2599
dolayısıyla övgülerin çoğu bu projede destekçimiz olan
08:22
the collaborator on this project. Okay?
148
502270
2209
Dave Strudwick'e gitmeli.
08:24
So I'm not going to go through the whole details of the study
149
504479
2732
Çalışmanın tüm detaylarına girmeyeceğim çünkü bunları
08:27
because actually you can read about it, but the next step
150
507211
2638
zaten okuyabilirsiniz ama bir sonraki adımımız
08:29
is observation. So here are some of the students
151
509849
3645
gözlemdi. Burada birkaç öğrenci
08:33
doing the observations. They're recording the data
152
513494
2768
gözlem yapıyor. Arıların nereye uçtuğunun
08:36
of where the bees fly.
153
516262
5044
verilerini kaydediyorlar.
08:41
(Video) Dave Strudwick: So what we're going to do —Student: 5C.
154
521306
2023
(Video) Dave Strudwick: Şimdi ne yapacağız -- Öğrenci: 5C
08:43
Dave Strudwick: Is she still going up here?Student: Yeah.
155
523329
3990
Dave Strudwick: Hala oraya mı gidiyor? Öğrenci: Evet.
08:47
Dave Strudwick: So you keep track of each.Student: Henry, can you help me here?
156
527319
3597
Dave Strudwick: Yani her birini takip ediyorsun. Öğrenci: Henry, burada bana yardım eder misin?
08:50
BL: "Can you help me, Henry?" What good scientist says that, right?
157
530916
2904
BL: "Yardım eder misin Henry?" Hangi iyi bilim insanı böyle bir şey söyler ki?
08:53
Student: There's two up there.
158
533820
4710
Öğrenci: Burada iki tane var.
08:58
And three in here.
159
538530
2874
Üç tane de orada.
09:01
BL: Right? So we've got our observations. We've got our data.
160
541404
2275
BL: Tamam artık gözlemlerimiz var. Verilerimiz var.
09:03
They do the simple mathematics, averaging, etc., etc.
161
543679
3773
Ortalama gibi basit matematik işlemlerini yaptılar vs. vs.
09:07
And now we want to share. That's the next step.
162
547452
1931
Artık paylaşmak istiyoruz. Bir sonraki adım bu.
09:09
So we're going to write this up and try to submit this
163
549383
1608
Dolayısıyla bunu yazıp, yayımlamanması için
09:10
for publication. Right? So we have to write it up.
164
550991
2856
göndermemiz gerekiyor. Yani önce yazmalıyız.
09:13
So we go, of course, to the pub. All right? (Laughter)
165
553847
4513
Dolayısıyla tabiki bir bara gittik. (Gülüşmeler)
09:18
The one on the left is mine, okay? (Laughter)
166
558360
2284
Soldaki bardak benim, tamam mı? (Gülüşmeler)
09:20
Now, I tell them, a paper has four different sections:
167
560644
2086
Şimdi onlara bir makalenin dört farklı bölümü olduğunu söyledim:
09:22
an introduction, a methods, a results, a discussion.
168
562730
2807
giriş, yöntemler, sonuçlar ve bir tartışma bölümü.
09:25
The introduction says, what's the question and why?
169
565537
2604
Giriş, sorunun ne olduğunu ve nedenini anlatır.
09:28
Methods, what did you do? Results, what was the observation?
170
568141
3119
Yöntemler, neler yaptın? Sonuçlar, gözlemler nelerdi?
09:31
And the discussion is, who cares? Right?
171
571260
2143
Ve tartışma da, kimin umrunda? Değil mi?
09:33
That's a science paper, basically. (Laughter)
172
573403
2459
Temel olarak bilimsel makale budur. (Gülüşmeler)
09:35
So the kids give me the words, right? I put it into a narrative,
173
575862
4529
Dolayısıyla çocuklar bana kelimeleri söylediler. Ben bunları
09:40
which means that this paper is written in kidspeak.
174
580391
3247
cümleleştirdim. Yani bu makale çocuk diliyle yazıldı.
09:43
It's not written by me. It's written by Amy
175
583638
2528
Benim tarafımdan yazılmadı. Amy
09:46
and the other students in the class. As a consequence,
176
586166
3320
ve sınıftaki diğer çocuklar tarafından yazıldı. Dolayısıyla
09:49
this science paper begins, "Once upon a time ... " (Laughter)
177
589486
6017
bilimsel makale, "Evvel zaman içinde..." diye başlıyor. (Gülüşmeler)
09:55
The results section, it says: "Training phase, the puzzle ... duh duh duuuuuhhh." Right? (Laughter)
178
595503
5312
Sonuç bölümünde "Eğitim aşaması, bulmaca ... ta ta taaaaa" diyor. (Gülüşmeler)
10:00
And the methods, it says, "Then we put the bees
179
600815
2196
Yöntem bölümünde "Sonra da arıları buzdolabına koyduk
10:03
into the fridge (and made bee pie)," smiley face. Right? (Laughter)
180
603011
3317
(ve arı pastası yaptık), deyip gülen surat koyuyor. (Gülüşmeler)
10:06
This is a science paper. We're going to try to get it published.
181
606328
3833
Bu bilimsel bir makale. Bunu yayımlatmaya çalışacağız.
10:10
So here's the title page. We have a number of authors there.
182
610161
2834
Burası kapak sayfası. Burada bir kaç tane yazarımız var.
10:12
All the ones in bold are eight to 10 years old.
183
612995
2851
Kalın yazılmış olanlar sekiz ila 10 yaş arası.
10:15
The first author is Blackawton Primary School, because
184
615846
2050
İlk yazar Blackawton İlkokulu ki eğer makale referans olarak
10:17
if it were ever referenced, it would be "Blackawton et al,"
185
617896
3246
kullanılırsa tek bir kişinin adına değil "Blackawton ve ark."
10:21
and not one individual. So we submit it to a public access journal,
186
621142
3057
olarak kullanılsın. Bunu halka açık bir dergiye gönderdik
10:24
and it says this. It said many things, but it said this.
187
624199
3332
ve bu cevabı aldık. Birçok şey yazıyordu ama bunu dediler.
10:27
"I'm afraid the paper fails our initial quality control checks in several different ways." (Laughter)
188
627531
3919
"Korkarım bu makale birincil kalite kontrollerimizi birçok sebeple geçemiyor." (Gülüşmeler)
10:31
In other words, it starts off "once upon a time,"
189
631450
2560
Yani diyor ki, "Evvel zaman içinde" diyerek başlıyor,
10:34
the figures are in crayon, etc. (Laughter)
190
634010
2526
şekiller pastel boyayla çizilmiş, vs. (Gülüşmeler) Biz bunu
10:36
So we said, we'll get it reviewed. So I sent it to Dale Purves,
191
636536
4353
inceleteceğiz dedik. Ben de makaleyi Ulusal Bilim Akademisinden nöroloji ile ilgili
10:40
who is at the National Academy of Science, one of the leading neuroscientists in the world,
192
640889
3533
dünyanın önde gelen bilim adamlarından olan Dale Purves'e gönderdim
10:44
and he says, "This is the most original science paper I have ever read" — (Laughter) —
193
644422
3449
ve dedi ki "Bu makale bu güne kadar okuduğum en orijinal bilimsel makale" - (Gülüşmeler) -
10:47
"and it certainly deserves wide exposure."
194
647871
2097
"ve kesinlikle geniş bir çevreye yayılmayı hak ediyor."
10:49
Larry Maloney, expert in vision, says, "The paper is magnificent.
195
649968
4271
Görme uzmanı Larry Maloney "Makale muhteşem.
10:54
The work would be publishable if done by adults."
196
654239
3366
Eğer yetişkinler tarafından yapılsaydı yayımlanabilirdi." dedi.
10:57
So what did we do? We send it back to the editor.
197
657605
1979
Peki biz ne yaptık? Makaleyi editöre geri yolladık.
10:59
They say no.
198
659584
1589
Hayır dediler.
11:01
So we asked Larry and Natalie Hempel to write
199
661173
2454
Biz de Larry ve Natalie Hempel'den referansları
11:03
a commentary situating the findings for scientists, right,
200
663627
4007
koyarak bilim insanları için bulguları belirten bir
11:07
putting in the references, and we submit it to Biology Letters.
201
667634
4128
yorum yazmalarını istedik ve bunu Biology Letters dergisine gönderdik.
11:11
And there, it was reviewed by five independent referees,
202
671762
3327
Orada bu makale beş bağımsız hakem tarafından incelendi
11:15
and it was published. Okay? (Applause)
203
675089
4421
ve yayımlandı. (Alkışlar)
11:19
(Applause)
204
679510
6000
(Alkışlar)
11:25
It took four months to do the science,
205
685510
3021
Bilim bölümünü yapmak dört ayımızı aldı,
11:28
two years to get it published. (Laughter)
206
688531
3228
yayımlanmasını sağlamak ise iki yılımızı (Gülüşmeler)
11:31
Typical science, actually, right? So this makes Amy and
207
691759
4835
Tipik bilim olayı aslında değil mi? Bu Amy ve arkadaşlarını
11:36
her friends the youngest published scientists in the world.
208
696594
2433
dünyada yayımlanmış en genç bilim insanları yapıyor.
11:39
What was the feedback like?
209
699027
2016
Geridönütler nasıldı?
11:41
Well, it was published two days before Christmas,
210
701043
2885
Noel'den iki gün önce yayımlandı,
11:43
downloaded 30,000 times in the first day, right?
211
703928
4003
ilk gününde 30,000'den fazla indirildi.
11:47
It was the Editors' Choice in Science, which is a top science magazine.
212
707931
4040
En iyi bilim dergilerinden olan Science'ta Editörün Seçimi oldu.
11:51
It's forever freely accessible by Biology Letters.
213
711971
2542
Biology Letters dergisi tarafından sonsuza kadar ücretsiz erişilebilir.
11:54
It's the only paper that will ever be freely accessible by this journal.
214
714513
3680
Bu dergi tarafından ücretsiz erişilebilir olan tek makale budur.
11:58
Last year, it was the second-most downloaded paper
215
718193
2699
Geçen sene Biology Letters dergisinden en çok indirilen ikinci
12:00
by Biology Letters, and the feedback from not just scientists
216
720892
4104
makaleydi ve sadece bilim insanlarından değil ayrıca
12:04
and teachers but the public as well.
217
724996
2548
öğretmenler ve halk tarafından da geridönüt aldı.
12:07
And I'll just read one.
218
727544
1772
Birini okuyacağım.
12:09
"I have read 'Blackawton Bees' recently. I don't have
219
729316
2490
"Blackawton Arılarını yeni okudum. Nasıl hissettiğimi
12:11
words to explain exactly how I am feeling right now.
220
731806
2313
anlatacak kelime bulamıyorum şu an.
12:14
What you guys have done is real, true and amazing.
221
734119
2479
Yaptığınız şey gerçek, doğru ve muhteşem.
12:16
Curiosity, interest, innocence and zeal are the most basic
222
736598
3109
Merak, ilgi, masumiyet ve coşku, bilim
12:19
and most important things to do science.
223
739707
1724
yapmak için en temel ve en önemli şeyler.
12:21
Who else can have these qualities more than children?
224
741431
2478
Bu özelliklere çocuklardan daha fazla kim sahip olabilir?
12:23
Please congratulate your children's team from my side."
225
743909
3541
Lütfen çocukları benim için tebrik edin."
12:27
So I'd like to conclude with a physical metaphor.
226
747450
3383
Fiziksel bir mecazla bitirmek istiyorum.
12:30
Can I do it on you? (Laughter)
227
750833
2968
Senin üzerinde yapabilir miyim? (Gülüşmeler)
12:33
Oh yeah, yeah, yeah, come on. Yeah yeah. Okay.
228
753801
3093
Evet, evet, evet haydi gel. Evet. Evet. Tamam.
12:36
Now, science is about taking risks, so this is an incredible risk, right? (Laughter)
229
756894
5177
Şimdi, bilim risk almakla ilgili değil mi? Bu da büyük bir risk değil mi? (Gülüşmeler)
12:42
For me, not for him. Right? Because we've only done this once before. (Laughter)
230
762071
6098
Benim için risk, onun için değil. Çünkü bunu şu ana kadar sadece 1 kez yaptık. (Gülüşmeler)
12:48
And you like technology, right?
231
768169
1576
Teknolojiyi seviyorsun değil mi?
12:49
Shimon Schocken: Right, but I like myself.
232
769745
2176
Shimon Schocken: Evet ama kendimi de seviyorum.
12:51
BL: This is the epitome of technology. Right. Okay.
233
771921
2951
BL: Bu teknolojinin somut bir örneği.
12:54
Now ... (Laughter)
234
774872
3608
Şimdi... (Gülüşmeler)
12:58
Okay. (Laughter)
235
778480
2880
Tamam. (Gülüşmeler)
13:01
Now, we're going to do a little demonstration, right?
236
781360
4084
Şimdi küçük bir gösteri yapacağız.
13:05
You have to close your eyes, and you have to point
237
785444
4019
Gözlerini kapatman lazım ve alkışladığımı
13:09
where you hear me clapping. All right?
238
789463
3157
duyduğun tarafı işaret etmelisin. Tamam mı?
13:12
(Clapping)
239
792620
4398
(Alkış sesi)
13:17
(Clapping)
240
797018
3144
(Alkış sesi)
13:20
Okay, how about if everyone over there shouts. One, two, three?
241
800162
2903
Tamam şimdi bu taraftaki herkes bağıracak. Bir, iki, üç?
13:23
Audience: (Shouts)
242
803065
2901
Seyirciler: (Bağrışmalar)
13:25
(Laughter)
243
805966
4446
(Gülüşmeler)
13:30
(Shouts) (Laughter)
244
810412
3171
(Bağrışmalar) (Gülüşmeler)
13:33
Brilliant. Now, open your eyes. We'll do it one more time.
245
813583
3641
Muhteşem. Şimdi gözlerini açabilirsin. Bir kez daha yapacağız.
13:37
Everyone over there shout. (Shouts)
246
817224
2802
O taraftakiler bağırsın. (Bağrışmalar)
13:40
Where's the sound coming from? (Laughter) (Applause)
247
820026
5932
Ses ne taraftan geliyordu? (Gülüşmeler) (Alkışlar)
13:45
Thank you very much. (Applause)
248
825958
4230
Çok teşekkür ederim. (Alkışlar)
13:50
What's the point? The point is what science does for us.
249
830188
3713
Bunun amacı ne? Amacı, bilimin bizim için ne yaptığı.
13:53
Right? We normally walk through life responding,
250
833901
2406
Normalde hayatımızı tepki vererek yaşıyoruz ama
13:56
but if we ever want to do anything different, we have to
251
836307
2212
eğer değişik bir şey yapmak istersek, bilinmeze
13:58
step into uncertainty. When he opened his eyes,
252
838519
2689
doğru adım atmamız gerekiyor. Gözlerini açtığında
14:01
he was able to see the world in a new way.
253
841208
2382
dünyayı yeni bir şekilde görebildi.
14:03
That's what science offers us. It offers the possibility
254
843590
3168
Bilimin bize sunduğu bu. Oyun yoluyla bilinmezliğe
14:06
to step on uncertainty through the process of play, right?
255
846758
4016
adım atma olasılığı sunuyor, değil mi?
14:10
Now, true science education I think should be about
256
850774
3024
Bence gerçek bilim eğitimi insanlara konuşma hakkı vermek
14:13
giving people a voice and enabling to express that voice,
257
853798
3399
ve seslerini duyurma şansı tanımakla ilgili olmalıdır,
14:17
so I've asked Amy to be the last voice in this short story.
258
857197
4369
dolayısıyla Amy'den bu kısa hikayedeki son ses olmasını istedim.
14:21
So, Amy?
259
861566
3105
Amy?
14:24
AO: This project was really exciting for me,
260
864671
2553
AO: Bu proje benim için gerçekten heyecan vericiydi
14:27
because it brought the process of discovery to life,
261
867224
2671
çünkü keşfetme sürecini yaşamıma soktu
14:29
and it showed me that anyone, and I mean anyone,
262
869895
2911
ve herkesin, gerçekten herkesin
14:32
has the potential to discover something new,
263
872806
2753
yeni bir şey keşfetme potansiyeli olduğunu
14:35
and that a small question can lead into a big discovery.
264
875559
4072
ve küçük bir sorunun büyük bir keşifle sonuçlanabileceğini gösterdi
14:39
Changing the way a person thinks about something
265
879631
2652
Bir insanı bir şey hakkında düşüncesini değiştirmek
14:42
can be easy or hard. It all depends on the way the person
266
882283
3712
kolay veya zor olabilir. Bu tamamen o insanın değişim
14:45
feels about change.
267
885995
1488
hakkında nasıl hissettiğine bağlıdır.
14:47
But changing the way I thought about science was
268
887483
2452
Benim bilim hakkındaki düşüncemi değiştirmek şaşırtıcı
14:49
surprisingly easy. Once we played the games
269
889935
2275
derecede kolaydı. Önce oyunları oynadık ve
14:52
and then started to think about the puzzle,
270
892210
2418
bulmaca üzerine düşünmeye başladık,
14:54
I then realized that science isn't just a boring subject,
271
894628
3857
sonra farkettim ki bilim sadece sıkıcı bir konu değil
14:58
and that anyone can discover something new.
272
898485
3194
ve herkes yeni bir şeyler keşfedebilir.
15:01
You just need an opportunity. My opportunity came
273
901679
3200
Sadece bir fırsata ihtiyacınız var. Benim fırsatım Beau'dan
15:04
in the form of Beau, and the Blackawton Bee Project.
274
904879
2636
ve Blackawton Arı Projesinden geldi.
15:07
Thank you.BL: Thank you very much. (Applause)
275
907515
4361
Teşekkür ederim. BL: Çok teşekkür ederim. (Alkışlar)
15:11
(Applause)
276
911876
7747
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7