What’s in the air you breathe? - Amy Hrdina and Jesse Kroll

372,901 views ・ 2021-05-10

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gözde Alpçetin Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:06
Take a deep breath.
0
6954
2292
Derin bir nefes alın.
00:10
In that single intake of air,
1
10204
2209
O soluduğunuz tek bir nefesle
00:12
your lungs swelled with roughly 25 sextillion molecules,
2
12413
4791
akciğerleriniz yaklaşık olarak 25 sekstilyon molekülle şişiyor,
00:17
ranging from compounds produced days ago,
3
17204
2375
günler öncesinde üretilen bileşenlerden tutun,
00:19
to those formed billions of years in the past.
4
19579
3042
geçmişte milyarlarca yıl önce oluşanlara kadar değişiklik gösteriyorlar.
00:23
In fact, many of the molecules you’re breathing were likely
5
23121
2833
Doğrusu soluduğunuz moleküllerin çoğu
00:25
exhaled by members of ancient civilizations
6
25954
3250
büyük ihtimalle antik medeniyetlerin üyeleri
00:29
and innumerable humans since.
7
29204
2250
ve sayısız insan tarafından solunmuştu.
00:31
But what exactly are we all breathing?
8
31663
2374
Ama hepimiz tam olarak ne soluyoruz?
00:34
Roughly 78% of Earth’s atmosphere is composed of nitrogen
9
34704
3875
Dünya’nın atmosferinin yaklaşık %78′i gezegenin kabuğunun derinliklerinde
00:38
generated by volcanic activity deep beneath the planet’s crust.
10
38579
3917
volkanik faaliyetlerle ortaya çıkan azottan oluşuyor.
00:42
The next major ingredient is oxygen, accounting for 21% of Earth’s air.
11
42954
5042
Sonraki ana bileşen ise oksijen, Dünya’daki havanın %21′ine tekabül ediyor.
00:48
While oxygen molecules have been around as long as Earth’s oceans,
12
48621
3541
Oksijen molekülleri Dünya’daki okyanuslar kadar uzun süredir var olsa da
00:52
oxygen gas didn’t appear until ocean dwelling microorganisms
13
52162
4000
oksijen gazı, okyanusta yaşayan mikroorganizmalar
onu üretebilmek için evrilene kadar ortaya çıkmadı.
00:56
evolved to produce it.
14
56162
1584
00:58
Finally, .93% of our air is argon,
15
58496
4875
Son olarak havamızın %0,93′ü de argon,
01:03
a molecule formed from the radioactive decay of potassium
16
63371
3833
Dünya’nın atmosferinde, kabuğunda ve çekirdeğinde
01:07
in Earth’s atmosphere, crust, and core.
17
67204
2417
potasyumun radyoaktif çözülmesiyle oluşan bir molekül.
01:10
Together, all these dry gases make up 99.93% of each breath you take.
18
70038
6083
Tüm bu kuru gazlar, birlikte soluduğunuz her havanın %99,93′ünü oluşturuyor.
01:16
Depending on when and where you are, the air may also contain some water vapor.
19
76121
4458
Ne zaman ve nerede olduğunuza bağlı olarak havada ayrıca biraz su buharı da olabilir.
01:20
But even more variable is that remaining .07%,
20
80996
6042
Ama en değişkenlik gösterenler ise geriye kalan %0,07;
01:27
which contains a world of possibilities.
21
87038
2750
her türlü olasılığı barındırır.
01:30
This small slice of air is composed of numerous small particles
22
90329
3667
Bu küçük hava dilimi; karbondioksit ve metan gibi gaz karışımlarının yanında
01:33
including pollen, fungal spores, and liquid droplets,
23
93996
3250
polen, mantar sporları ve sıvı damlaları dahil olmak üzere
01:37
alongside trace gases like methane and carbon dioxide.
24
97246
3750
birçok küçük partikülden oluşur.
01:41
The specific cocktail of natural and man-made compounds
25
101371
3083
Doğal ve insan yapımı bileşimlerin belirli karışımları
01:44
changes dramatically from place to place.
26
104454
2625
yer yer çarpıcı şekilde değişkenlik gösterir.
01:47
But no matter where you are,
27
107079
1542
Ama nerede olursanız olun
01:48
.07% of every breath you take likely contains man-made pollutants—
28
108621
6792
soluduğunuz havanın %0,07′si muhtemelen insanın neden olduğu kirlilik içeriyordur—
01:55
potentially including toxic compounds that can cause lung disease, cancer,
29
115413
5041
akciğer hastalıklarına, kansere ve hatta DNA değişimine neden olabilecek
02:00
and even DNA damage.
30
120454
2250
toksik bileşimleri içeriyordur.
02:03
There’s a wide variety of known pollutants but they all fall into two categories.
31
123246
4583
Bilenen çok çeşitli kirleticiler var ama hepsi iki kategoriye ayrılıyor.
02:07
The first are primary pollutants.
32
127829
2542
İlki ana kirleticiler.
02:10
These toxic compounds are directly emitted
33
130371
2375
Bu toksik bileşimler direkt olarak
02:12
from a man-made or naturally occurring source.
34
132746
2667
insanın yapımı veya doğal olarak oluşan kaynaklardan yayılır.
02:15
However, they don't always come from the places you'd expect.
35
135413
3208
Yine de her zaman beklediğiniz yerlerden gelmezler.
02:19
Some large factories mostly generate water vapor,
36
139163
3125
Çoğunlukla bazı büyük fabrikalar
içine az miktarda kirletici karışan su buharı meydana getirirler.
02:22
with only small quantities of pollutants mixed in.
37
142288
2916
02:25
Conversely, burning wood or dung can create polycyclic aromatic hydrocarbons;
38
145704
5834
Diğer taraftan odun ya da gübre yakmak da
polisiklik aromatik hidrokarbonlar oluşurabilir
02:31
dangerous compounds that have been linked to several types of cancer,
39
151538
3708
ki bunlar uzun vadeli DNA hasarının yanı sıra
02:35
as well as long-term DNA damage.
40
155246
2958
birçok türde kanserle de bağlantılı tehlikeli bileşimlerdir.
02:38
In all cases, pollutants interact with regional weather patterns and topography,
41
158829
4959
Her durumda kirleticiler,
bölgesel hava modelleri ve topografya ile etkileşim içindedir
02:43
which can keep compounds local or spread them kilometers away.
42
163788
4125
ve bileşimleri yerel bölgede tutabileceği gibi kilometrelerce uzağa da yayabilir.
02:48
When these molecules travel through the air, a transformation occurs.
43
168496
4667
Bu moleküller havada ilerledikçe bir dönüşüm gerçekleşir.
02:53
Natural compounds called oxidants, formed by oxygen and sunlight,
44
173163
4333
Oksijen ve güneş ışığı tarafından oluşan oksidan denen doğal bileşimler
02:57
break down the pollutants.
45
177496
1750
kirleticileri parçalar.
02:59
Sometimes, these reactions make pollutants more easily washed out by rain.
46
179579
3959
Bazen bu tepkimeler kirleticileri yağmur ile daha kolay zayıflatmaya yarar.
03:03
But in other cases, they result in even more toxic secondary pollutants.
47
183788
5125
Ama diğer durumlarda çok daha toksik ikincil kirleticilere neden olurlar.
03:09
For example, when factories burn coal,
48
189329
2750
Örneğin, fabrikalar kömür yaktığında
03:12
they release high concentrations of sulfur oxides.
49
192079
3584
yüksek yoğunlukta kükürt oksit salgılarlar.
03:16
These molecules oxidize to form sulfates,
50
196038
2791
Bu moleküller sülfat oluşturmak için oksitlenirler,
03:18
which condense with water vapor in the air to form a blanket of fine particles
51
198829
4959
ki bunlar ağır akciğer hasarına neden olan ve görüşe zarar veren
03:23
that impair visibility and cause severe lung damage.
52
203788
3791
ince parçacık örtüsü oluşturmak için havadaki su buharıyla yoğunlaşır.
03:27
This so-called sulfurous smog was well-known in 20th century London
53
207954
5042
Kükürtlü sis denen bu duman 20. yüzyıl Londra’sında iyi bilinirdi
03:32
and continues to plague cities like Beijing.
54
212996
2958
ve Pekin gibi şehirleri rahatsız etmeye hala devam ediyor.
03:36
Since the advent of cars,
55
216246
1792
Arabaların gelişinden beri
03:38
another secondary pollutant has taken center stage.
56
218038
3541
diğer bir ikincil kirletici başa geçti.
03:42
Exhaust from fossil fuel-burning vehicles releases nitrogen oxides and hydrocarbons
57
222079
5834
Fosil yakıt yakan araçlardan çıkan egzoz, ozonu oluşturmak için tepkiyen
03:47
which react to form ozone.
58
227913
2000
hidrokarbon ve azot oksitleri yayar.
03:50
And while some ozone in the upper atmosphere
59
230371
2708
Yukarı atmosferdeki bir miktar ozon
03:53
helps shield us from ultraviolet rays, on the ground,
60
233079
3750
bizi ultraviyole ışınlardan korusa da
yeryüzünde bu gaz ikincil kirleticilerin yanında oluşabilir
03:56
this gas can form alongside secondary particles and create photochemical smog.
61
236829
5417
ve fotokimyasal duman yaratabilir.
04:02
This brown fog can be found covering densely packed cities,
62
242663
4375
Bu kahverengi sis yoğun şehirleri kaplarken bulunabilir,
04:07
making seeing difficult and breathing hazardous.
63
247038
3291
görmeyi zorlaştırır ve nefes alışı tehlikeli kılar.
04:10
It also contributes to climate change by trapping heat in the atmosphere.
64
250329
4667
Ayrıca atmosferde ısıyı hapsederek iklim değişikliğine de katkıda bulunur.
04:15
In recent decades, industrial activity has contributed to a huge spike
65
255829
4334
Son on yıl içinde endüstriyel faaliyetler
çeşitli gaz karışımlarının emisyonunda büyük bir yükselişe neden oldular,
04:20
in various trace gas emissions,
66
260163
2291
04:22
fundamentally changing the air we all breathe.
67
262454
2834
hepimizin soluduğu havayı temel olarak değiştirdiler.
04:25
Many places have already responded with countermeasures.
68
265579
3292
Birçok yer çoktan önlemlerini aldı.
04:28
Most cars produced since the 1980′s are equipped with catalytic converters
69
268871
4333
1980′lerden beri üretilen çoğu arabalara
karbonmonoksit ve azot oksitlerin emisyonunu azaltan katalizör takıldı.
04:33
that reduce the emission of carbon monoxide and nitrogen oxides.
70
273204
3917
04:37
And today, places like Beijing are battling smog
71
277788
3291
Günümüzde ise Pekin gibi yerler
04:41
by electrifying their energy infrastructure
72
281079
2375
enerji altyapılarını elektriğe dönüştürerek
04:43
and limiting automobile emissions altogether.
73
283454
2709
ve hep beraber otomobil emisyonunu sınırlayarak sisle mücadele ediyorlar.
04:46
But while moving away from fossil fuels is essential,
74
286996
3333
Ama fosil yakıtlardan uzaklaşmak gerekli olsa da
04:50
there's no universal remedy for air pollution.
75
290329
2709
hava kirliliğinin evrensel bir çözümü bulunmuyor.
04:53
Different regions need to respond with unique regulations
76
293746
3083
Farklı bölgelerin yerel kirleticileriyle baş edecek
04:56
that account for their local pollutants.
77
296829
2292
kendine özgü düzenlemeler getirmeleri gerekiyor.
04:59
Because no matter where you live, we all share the same air.
78
299496
4417
Çünkü nerede yaşarsanız yaşayın hepimiz aynı havayı paylaşıyoruz.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7