Would winning the lottery make you happier? - Raj Raghunathan

Piyango kazanmak sizi daha mutlu yapar mıydı? - Raj Raghunathan

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Suleyman Cengiz

Will winning the lottery make you happier?

Piyango kazanmak sizi daha mutlu eder mi?

Imagine winning a multi-million dollar lottery tomorrow.

Yarın multi-milyon dolarlık bir piyango kazandığınızı hayal edin.

If you're like many of us, you'd be ecstatic,

Eğer çoğumuz gibiyseniz çok heyecanlanırsınız,

unable to believe your good luck.

şansınıza inanamazsınız.

But would that joy still be there a few years later?

Ancak bu heyecan birkaç yıl sonra hala devam edecek mi?

Maybe not.

Belki de etmez.

A famous study of 22 lottery winners showed that months after winning,

22 piyango kazananı üzerinde yapılan ünlü bir çalışma,

their average reported levels of happiness had increased no more

kazandıktan aylar sonra bu insanların ortalama mutluluk seviyelerinin

than that of a control group who hadn't won the lottery.

kazanmamış bir kontrol grubundakilerden daha fazla artmadığını gösteriyor.

Some were actually unhappier than they had been before winning.

Hatta bazıları piyango öncesine göre daha mutsuzlardı.

And later studies have confirmed that our emotional well-being,

Bunu takip eden çalışmalara göre duygusal refahımız

how often and how intensely we feel things like joy,

duygularımızı ne sıklıkta ve yoğunlukta hissettiğimiz, örneğin neşe,

sorrow,

keder,

anxiety,

gerginlik

or anger,

veya kızgınlık,

don't seem to improve with wealth or status beyond a certain point.

servet ve statü ile belli bir noktadan sonra ilerlemiyor.

This has to do with a phenomenon known as hedonic adaptation,

Bunu hedonik adaptasyon veya hedonik çark olarak

or the hedonic treadmill.

bilinen fenomene bağlayabiliriz.

It describes our tendency to adapt to new situations

Bu yaklaşım istikrarlı bir duygu dengesi koruyabilmemiz için

to maintain a stable emotional equilibrium.

yeni olaylara karşı alışma eğilimimizi açıklar.

When it comes to feeling happy,

Konu mutlu olmak olduğunda,

most of us seem to have a base level that stays more or less constant

çoğumuz var oluşumuz boyunca az ya da çok sabit seyreden

throughout our existence.

bir ana seviyeye sahibiz.

Of course, the novelty of better food,

Elbette güzel bir ziyafet,

superior vacations,

harika tatiller

and more beautiful homes

ve çok ihtişamlı evler

can at first make you feel like you're walking on air,

ilk önce ayağımızı yerden kesebilir,

but as you get used to those things,

fakat bunlara alıştıkça

you revert to your default emotional state.

varsayılan duygu durumunuza geri dönüyorsunuz.

That might sound pretty gloomy,

Kulağa iç karartıcı geliyor olabilir,

but hedonic adaptation makes us less emotionally sensitive

fakat hedonik adaptasyon bizi her türlü değişikliğe karşı

to any kind of change,

daha az duyarlı kılıyor,

including negative ones.

buna olumsuz durumlar da dahil.

The study with the lottery winners

Piyango kazananlar çalışması

also looked at people who had suffered an accident that left them paralyzed.

felç ile sonuçlanan kazazedeleri de konu aldı.

When asked several months after their accidents how happy they were,

Kazadan aylar sonra ne kadar mutlu oldukları sorulduğunda

they reported levels of happiness approaching their original baseline.

mutluluk seviyelerinin orijinal seviyelerine yaklaştığını belirttiler.

So while the hedonic treadmill may inhibit our enjoyment of positive changes,

Hedonik çark olumlu değişimlerin tadını çıkarmamızı engelleyebiliyor olsa da

it seems to also enable our resilience in recovering from adversity.

kötü bir durumdan toparlanmaya dair dayanma gücümüzü de harekete geçiriyor.

There are other reasons that winning the lottery

Piyango kazanmanın uzun vadede

may not make us happier in the long run.

bizi mutlu etmemesinin başka sebepleri de var.

It can be difficult to manage large sums of money,

Çok miktarda paranın idaresi epey zor olabilir

and some lottery winners wind up spending or losing it all quickly.

ve bazı kazananlar, paranın hepsini çok hızlı harcamış veya kaybetmiş oluyor.

It can also be socially isolating.

Sosyal olarak izole edici de olabilir.

Some winners experience a deluge of unwelcome requests for money,

Bazı kazananlar para istekleri karşısında boğuluyor

so they wind up cutting themselves off from others.

ve kendilerini toplumdan soyutlamak durumunda kalıyorlar.

And wealth may actually make us meaner.

Ayrıca servet bizi cimrileştirebilir.

In one study, participants played a rigged game of monopoly

Bir çalışmada, katılımcılar hileli bir monopol oyunu oynadılar,

where the experimenters made some players rich quickly.

buna göre bazı oyuncular çok hızlı zengin olacaktı.

The wealthy players started patronizing the poorer players

Zengin oyuncular daha fakir oyunculara büyüklük taslamaya başladı

and hogging the snacks they were meant to share.

ve paylaşmaları gereken atıştırmalıklara bencilce el koymaya başladılar.

But just because a huge influx of cash

Bir yığın paranın hayatınıza

isn't guaranteed to bring joy into your life

mutluluk getireceği garanti olmasa da

doesn't mean that money can never make us happier.

paranın bizi asla daha mutlu yapmayacağı anlamına gelmez.

Findings show that we adapt to extrinsic and material things,

Bulgulara göre yeni bir araba veya daha büyük bir ev gibi

like a new car or a bigger house,

harici ve maddi öğelere,

much faster than we do to novel experiences,

yeni bir yeri görmek veya yeni bir yeti kazanmak gibi

like visiting a new place or learning a new skill.

manevi tecrübelerden çok daha hızlı adapte oluyoruz.

So by that reasoning,

Bu mantıkla yola çıkarak,

the more you spend money on experiences rather than things,

ne kadar eşyalar yerine tecrübeler için para harcarsak,

the happier you'd be.

o kadar daha mutlu oluruz.

And there's another way to turn your money into happiness:

Parayı mutluluğa dönüştürmenin bir yolu daha var:

spend it on other people.

Diğer insanlar için harcamak.

In one study, participants were given some money

Bir çalışmada katlımcılara bir miktar para verildi

and were either asked to spend it on themselves or on someone else.

ve ya kendileri için ya da başka biri için harcamaları istendi.

Later that evening, researchers called up these participants

Aynı günün akşamı, araştırmacılar katılımcıları aradı

and asked them how happy they were.

ve ne kadar mutlu olduklarını sordu.

The happiness levels of those who had spent the money on others

Parayı başkaları için harcayanların mutluluk seviyeleri

were significantly greater than that of those who had spent it on themselves.

kendileri için harcayanlardan önemli ölçüde daha yüksekti.

And that seems to be true around the world.

Bu dünya çapında doğru görünüyor.

Another study examined the generosity of over 200,000 people from 136 countries.

Başka bir çalışma 136 ülkeden 200 bini aşkın insanın cömertliğini inceledi.

In over 90% of these countries,

Bu ülkelerin %90'ından fazlasında

people who donated tended to be happier than those who didn't.

bağış yapanların yapmayanlara göre daha mutlu olduğu görüldü.

But this may all be easier said than done.

Yine de söylemesi kolay olabilir.

Let's say a million dollars falls into your lap tomorrow.

Diyelim ki yarın üzerinize bir milyon dolar düştü.

What do you do with it?

Ne yaparsınız?