Why is there a "b" in doubt? - Gina Cooke

698,054 views ・ 2012-12-17

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Andrea McDonough Reviewer: Bedirhan Cinar
0
0
7000
Çeviri: Esra Çakmak Gözden geçirme: Miraç Şendil
00:15
People often think the word "doubt" spelling is a little crazy
1
15555
3133
İnsanlar çoğunlukla "doubt" kelimesinin telaffuzunu
"b" harfi yüzünden muzip bulurlar.
00:18
because of the letter "b".
2
18688
1919
00:20
Since it doesn't spell a sound,
3
20607
1627
Herhangi bir ses vermediği için
çoğu insan neden orada olduğunu çözemez.
00:22
most folks can't figure out what it's doing there.
4
22234
3206
Fakat çoğumuzun okulda öğrendiğinin aksine,
00:25
But in spite of what most of us learn in school,
5
25440
2340
00:27
sound is <i>never</i> the most important aspect
6
27780
2488
İngilizcede bir kelimeyi telaffuz ederken
ses hiçbir zaman en önemli husus değildir.
00:30
of spelling an English word.
7
30268
2146
00:32
A word's meaning and history need to come first.
8
32414
3281
Kelimenin anlamı ve tarihçesi her zaman en önemlisidir.
00:35
To doubt means to question,
9
35695
2034
Şüphe etmek, sorgulamak anlamına gelir;
00:37
to waver,
10
37729
1010
yani muallakta kalmak,
00:38
to hesitate.
11
38739
1463
tereddüt etmek.
Bir isim olarak belirsizlik veya karmaşayı ifade eder.
00:40
As a noun, it means uncertainty or confusion.
12
40202
3578
00:43
The present-day English word "doubt"
13
43780
2366
Günümüz İngilizcesindeki "doubt" kelimesi
Latincedeki "dubitare" kelimesinden geliyor.
00:46
started as a Latin word, "dubitare".
14
46146
3640
00:49
It first moved from Latin into French
15
49786
2425
İlk olarak Latinceden Fransızcaya geçti,
bu esnada "b" sesi ve "b" harfi de düştü.
00:52
where it lost both its "buh" sound and its letter "b".
16
52211
4260
13. yüzyılda İngilizceye geçti.
00:56
And then it came into English in the 13th century.
17
56471
2950
00:59
About 100 years later,
18
59421
1926
Hemen hemen 100 yıl sonrasında,
01:01
scribes who wrote English but also knew Latin,
19
61347
4112
yazılarını İngilizce kaleme alan fakat aynı zamanda Latince de bilen katipler,
her ne kadar hiç kimse o şekilde okumuyor olsa da
01:05
started to reinsert the "b" into the word's spelling,
20
65459
4007
kelimenin telaffuzuna "b"yi yeniden eklemeye başladılar.
01:09
even though no one pronounced it that way.
21
69466
3035
Peki neden bunu yapıyorlardı?
01:12
But why would they do this?
22
72501
1685
Aklı başında birisi,
01:14
Why would anyone in their right mind
23
74186
1894
neden sessiz bir harfi telaffuza yeniden kazandırmaya çalışır ki?
01:16
reinsert a silent letter into a spelling?
24
76080
3071
Latince bildikleri için
01:19
Well, because they knew Latin,
25
79151
2027
01:21
the scribes understood that the root of "doubt" had a "b" in it.
26
81178
5354
katipler "doubt"un kökeninde bir "b" harfi bulunduğunun farkındaydılar.
01:26
Over time, even as fewer literate people knew Latin,
27
86532
3657
Zamanla, okuryazarların çok azı Latince bilse de
01:30
the "b" was kept because it marked important,
28
90189
2567
"b" harfi korundu
çünkü yine aynı "dubitare" Latin kökeninden,
01:32
meaningful connections to other related words,
29
92756
2583
01:35
like "dubious" and "indubitalbly,"
30
95339
2819
sonrasında İngilizceye geçen "dubious" ve "indubitalbly" gibi
01:38
which were subsequently borrowed into English
31
98158
2214
bağlantılı başka kelimelere
01:40
from the same Latin root, "dubitare".
32
100372
3430
önemli, anlamlı bağlantılar sağlıyordu.
01:43
Understanding these historical connections
33
103802
2296
Bu tarihsel bağlantıları anlamak
yalnızca "doubt"un okunuşuna katkı sağlamadı,
01:46
not only helped us to spell "doubt,"
34
106098
2301
01:48
but also to understand the meaning
35
108399
2004
ayrıca bu sofistike kelimelerin
01:50
of these more sophisticated words.
36
110403
2665
anlamlarını kavramamızı sağladı.
Hikâye burada bitmiyor.
01:53
But the story doesn't end there.
37
113068
2129
Daha da derine inecek olursak,
01:55
If we look even deeper,
38
115197
1234
01:56
we can see beyond the shadow of a doubt,
39
116431
3031
doubt'un gölgesinin ötesinde,
"b"nin ne kadar aydınlatıcı olduğunu görebiliriz.
01:59
just how revealing that "b" can be.
40
119462
3320
İngilizcede "d-o-u-b" harflerini barındıran
02:02
There are only two base words in all of English
41
122782
2726
02:05
that have the letters "d-o-u-b":
42
125508
3288
yalnızca iki kelime kökü var:
02:08
one is doubt,
43
128796
1778
biri doubt
ve diğeri double.
02:10
and the other is double.
44
130574
1954
02:12
We can build lots of other words
45
132528
1844
Bu köklere,
birçok farklı kelime ekleyebiliriz;
02:14
on each of these bases,
46
134372
1648
doubtful ve doubtless
02:16
like doubtful
47
136020
970
02:16
and doubtless,
48
136990
1354
veya doublet ve redouble
02:18
or doublet,
49
138344
1169
02:19
and redouble,
50
139513
1051
ve doubloon gibi.
02:20
and doubloon.
51
140564
1502
Bunların tarihçesine baktığımızda,
02:22
It turns out that if we look into their history,
52
142066
2442
02:24
we can see that they both derive
53
144508
2299
her birinin aynı Latin formdan türediğini görebiliriz.
02:26
from the same Latin forms.
54
146807
2480
02:29
The meaning of double,
55
149287
1973
Double'ın anlamı, çift,
02:31
two,
56
151260
873
doubt'ın derin anlamının yansımasıdır.
02:32
is reflected in a deep understanding of doubt.
57
152133
3645
02:35
See, when we doubt,
58
155778
1541
Şüphe ettiğimizde,
02:37
when we hesitate,
59
157319
1512
tereddüt ettiğimizde,
02:38
we second guess ourselves.
60
158831
2666
kendimizi eleştiririz.
Bir şeyden şüphe ettiğimizde,
02:41
When we have doubts about something,
61
161497
2178
02:43
when we have questions or confusion,
62
163675
2454
sorularımız, karmaşalarımız olduğunda
02:46
we are of two minds.
63
166129
2747
muallakta kalırız.
02:48
Historically, before English began
64
168876
2668
Tarihsel olarak
İngilizceye Fransızcadan kelimeler geçmeye başlamadan önce,
02:51
to borrow words from French,
65
171544
1690
02:53
it already had a word for doubt.
66
173234
2272
doubt anlamına gelen bir kelime zaten vardı.
02:55
That Old English word was "tweogan,"
67
175506
3646
Eski İngilizcedeki kelime "tweogan"dı,
iki ile olan bağlantısı
02:59
a word whose relationship to "two"
68
179152
2433
telaffuzunda da açıkça görülüyordu.
03:01
is clear in its spelling as well.
69
181585
3703
Bu yüzden bir daha İngilizce telaffuzdaki
03:05
So the next time you are in doubt
70
185288
1470
03:06
about why English spelling works the way it does,
71
186758
2699
işleyiş hakkında şüpheye düştüğünüzde,
yeniden inceleyin.
03:09
take a second look.
72
189457
1955
Keşfettiğiniz şey sizi yeniden göz atmaya sevk edebilir.
03:11
What you find just might make you do a double-take.
73
191412
4758
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7