Where do new words come from? - Marcel Danesi

Yeni kelimeler nereden geliyor? - Marcel Danesi

1,324,388 views ・ 2017-09-07

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ramazan Şen Gözden geçirme: Sevkan Uzel
00:07
Every year, about 1,000 new words are added to the Oxford English Dictionary.
0
7340
5531
Her yıl, yaklaşık 1000 yeni sözcük Oxford İngilizce Sözlüğü'ne ekleniyor.
00:12
Where do they come from,
1
12871
1160
Bu sözcükler nereden geliyorlar
00:14
and how do they make it into our everyday lives?
2
14031
3596
ve günlük yaşantımıza nasıl giriyorlar?
00:17
With over 170,000 words currently in use in the English language,
3
17627
4855
İngilizce'de halihazırda kullanımda olan 170 bini aşkın sözcük düşünülürse,
00:22
it might seem we already have plenty.
4
22482
3488
yeterince sözcük olduğu düşünülebilir.
00:25
Yet, as our world changes,
5
25970
1809
Ama dünyamız değişirken,
00:27
new ideas and inventions spring forth,
6
27779
2332
yeni fikirler ve buluşlar ortaya çıkıyor
00:30
and science progresses,
7
30111
1670
ve bilim ilerledikçe,
00:31
our existing words leave gaps in what we want to express
8
31781
4550
var olan sözcükler, ifade etmek istediğimiz şeylerde boşluk bırakıyor.
00:36
and we fill those gaps in several ingenious,
9
36331
2740
Biz bu boşlukları ustaca,
pratik
00:39
practical,
10
39071
986
00:40
and occasionally peculiar ways.
11
40057
3794
ve ara sıra özgün şekillerde dolduruyoruz.
00:43
One way is to absorb a word from another language.
12
43851
3651
Bunun bir yolu başka bir dilden sözcük almak.
00:47
English has borrowed so many words over its history
13
47502
3219
İngilizce, tarih boyunca çok fazla sözcük ödünç almıştır.
00:50
that nearly half of its vocabulary comes directly from other languages.
14
50721
5788
Öyle ki, kelime hazinesinin neredeyse yarısı diğer dillerden geliyor.
00:56
Sometimes, this is simply because the thing the word describes
15
56509
3219
Bazen, bunun nedeni sadece sözcüğün tanımladığı şeyin
00:59
was borrowed itself.
16
59728
2510
ödünç alınmış olmasıdır.
01:02
Rome and France brought legal and religious concepts,
17
62241
3410
Roma ve Fransa, Ortaçağ İngilteresine mihrap ve jüri gibi
01:05
like altar and jury, to Medieval England,
18
65651
3240
yasal ve dini kavramlar getirdi.
01:08
while trade brought crops and cuisine,
19
68891
2691
Ticaret ise ekinlerle ve mutfakla ilgili sözcükler getirdi:
01:11
like Arabic coffee,
20
71582
1300
Arap kahvesi,
01:12
Italian spaghetti,
21
72882
1531
İtalyan spagettisi,
01:14
and Indian curry.
22
74413
2520
Hint körisi gibi.
01:16
But sometimes, another language has just the right word
23
76933
3037
Fakat bazen, karmaşık bir fikre veya duyguya tam uyan sözcük,
01:19
for a complex idea or emotion,
24
79970
2783
başka bir dilde olabilir:
01:22
like naïveté
25
82753
1210
"naïveté"
01:23
machismo,
26
83963
1140
"machismo"
01:25
or schadenfreude.
27
85103
2076
veya "schadenfreude" gibi.
01:27
Scientists also use classical languages to name new concepts.
28
87179
4254
Bilimciler, yeni kavramları adlandırmak için eski dilleri de kullanır.
01:31
Clone, for example, was derived from the Ancient Greek word for twig
29
91433
5021
Örneğin, "klon" sözcüğü, Antik Yunanca "twig"'den (dal) türemiştir
01:36
to describe creating a new plant from a piece of the old.
30
96454
4559
ve eskisinden bir parça ile yeni bir bitki oluşturmayı tanımlar.
01:41
And today, the process works both ways,
31
101013
3691
Günümüzde, süreç iki yönlü işliyor:
01:44
with English lending words like software to languages all over the world.
32
104704
5179
İngilizce "software" (yazılım) gibi sözcükler de, diğer dillere geçiyor.
01:49
Another popular way to fill a vocabulary gap
33
109883
4142
Sözcük açığını doldurmanın bir diğer popüler yolu,
her biri yeni kavramın bir kısmını ileten mevcut sözcüklerin birleştirilmesidir.
01:54
is by combining existing words that each convey part of the new concept.
34
114025
5309
01:59
This can be done by combining two whole words into a compound word,
35
119334
4031
Bu, iki tam kelimeyi bir bileşik sözcük içinde birleştirerek yapılabilir:
02:03
like airport
36
123365
1180
havalimanı
02:04
or starfish,
37
124545
1681
veya denizyıldızı gibi.
02:06
or by clipping and blending parts of words together, like spork,
38
126226
4628
Ya da sözcükleri kırpıp harmanlayarak;
spork, brunch
02:10
brunch,
39
130854
790
02:11
or internet.
40
131644
1859
veya internet gibi.
02:13
And unlike borrowings from other languages,
41
133503
2382
Diğer dillerden alınanlardan farklı olarak,
02:15
these can often be understood the first time you hear them.
42
135885
4709
bu sözcükler çoğu kez ilk duyuşta anlaşılabilir.
02:20
And sometimes a new word isn't new at all.
43
140594
3522
Bazen yeni bir sözcük, aslında hiç de yeni olmayabilir.
Eski sözcükler, yeni anlamlar alarak yeniden hayat bulur.
02:24
Obsolete words gain new life by adopting new meanings.
44
144116
4079
02:28
Villain originally meant a peasant farmer, but in a twist of aristocratic snobbery
45
148195
5260
"Villain" başlangıçta köylü çiftçi demekti,
fakat aristokratik züppeliğin dönüştürmesi ile
02:33
came to mean someone not bound by the knightly code of chivalry
46
153455
4601
şövalyelik bağları olmayan, dolayısıyla, "kötü kişi" anlamına geldi.
02:38
and, therefore, a bad person.
47
158056
3270
02:41
A geek went from being a carnival performer
48
161326
2781
"Geek" karnaval sanatçısı anlamından,
02:44
to any strange person
49
164107
1729
tuhaf bir insan,
02:45
to a specific type of awkward genius.
50
165836
3960
tuhaf dâhi bir tip anlamına geldi.
02:49
And other times, words come to mean their opposite through irony,
51
169796
4213
Başka zamanlarda, sözcük ironi, metafor veya
yanlış kullanım yoluyla
02:54
metaphor,
52
174009
1078
02:55
or misuse,
53
175087
2441
farklı anlamlara gelebilir.
02:57
like when sick or wicked are used to describe something literally amazing.
54
177528
6680
Örneğin; "sick" veya "wicked" muhteşem bir şeyi tanımlamak için kullanılabilir.
03:04
But if words can be formed in all these ways,
55
184208
2727
Eğer sözcükler bu şekilde oluşabiliyorsa,
03:06
why do some become mainstream while others fall out of use
56
186935
3802
neden bazısı yaygınlaşırken bazısı da zamanla kullanılmaz
03:10
or never catch on in the first place?
57
190737
3751
veya en başından tutmaz?
03:14
Sometimes, the answer is simple,
58
194488
1750
Bazen, bilimciler veya şirketler
03:16
as when scientists or companies give an official name to a new discovery
59
196238
4129
yeni bir buluşa veya teknolojiye resmi bir isim vereceklerinde
03:20
or technology.
60
200367
2081
yanıt basittir.
03:22
And some countries have language academies to make the decisions.
61
202448
5601
Bazı ülkelerin karar vermek için dil akademileri vardır.
03:28
But for the most part, official sources like dictionaries
62
208049
3129
Ama çoğu zaman, sözlük gibi resmi kaynaklar,
03:31
only document current usage.
63
211178
2919
sadece mevcut kullanımı belgeler.
03:34
New words don't originate from above, but from ordinary people
64
214097
4532
Yeni sözcükler gökten inmiyor; sıradan insanlardan geliyor.
03:38
spreading words that hit the right combination
65
218629
3059
Kullanışlılığın ve akılda kalıcılığın
03:41
of useful and catchy.
66
221688
3262
doğru bileşimi olan sözcükler yayılıyor.
03:44
Take the word meme,
67
224950
1470
Örneğin "meme" sözcüğünü,
03:46
coined in the 1970s by sociobiologist Richard Dawkins
68
226420
4558
1970'lerde sosyobiyolog Richard Dawkins
03:50
from the Ancient Greek for imitation.
69
230978
3561
Antik Yunanca'dan alarak "taklit" anlamında kullandı.
03:54
He used it to describe how ideas and symbols propagate through a culture
70
234539
4330
Bu sözcüğü, fikirlerin ve simgelerin, bir topluluktaki genler gibi
03:58
like genes through a population.
71
238869
3312
kültür aracılığıyla nasıl yayıldığını tanımlamak için kullandı.
İnternetin gelişiyle,
04:02
With the advent of the Internet,
72
242181
1539
04:03
the process became directly observable in how jokes and images
73
243720
4199
şakaların ve resimlerin ışık hızında popülerleşmesi süreci
04:07
were popularized at lightning speed.
74
247919
3405
doğrudan gözlemlenebilir oldu.
04:11
And soon, the word came to refer to a certain kind of image.
75
251324
4780
Kısa sürede, bu sözcük belli bir tür resmi ima eder oldu.
Yani meme kelimelerin nasıl dilin bir parçası olduğunu açıklamakla kalmaz
04:16
So meme not only describes how words become part of language,
76
256104
3728
04:19
the word is a meme itself.
77
259832
3550
kelimenin kendisi de bir "meme"dir.
04:23
And there's a word for this phenomenon of words that describe themselves:
78
263382
4409
"Kendilerini tanımlayan sözcükler" olgusu için bir sözcük var:
04:27
autological.
79
267791
2192
"autological".
04:29
Not all new words are created equal.
80
269983
2572
Tüm yeni sözcükler eşit yaratılmıyor.
04:32
Some stick around for millennia,
81
272555
2002
Bazısı binlerce yıl yaşıyor,
04:34
some adapt to changing times,
82
274557
2324
bazısı değişen zamana uyum sağlıyor
04:36
and others die off.
83
276881
2606
ve bazıları da yitip gidiyor.
04:39
Some relay information,
84
279487
1765
Bazısı bilgi veriyor,
04:41
some interpret it,
85
281252
1438
bazısı onu yorumluyor;
04:42
but the way these words are created
86
282690
2072
fakat bu kelimelerin oluşturulma şekli
04:44
and the journey they take to become part of our speech
87
284762
3007
ve konuşmamızın bir parçası olma yolunda yaşadıkları,
04:47
tells us a lot about our world and how we communicate within it.
88
287769
4294
bize dünyamız ve nasıl iletişim kurduğumuz hakkında çok şey anlatıyor.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7