A brie(f) history of cheese - Paul Kindstedt

17,423,221 views ・ 2018-12-13

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Doğancan Çapık Gözden geçirme: Eren Gokce
00:07
Before empires and royalty,
0
7034
2560
İmparatorluklardan ve krallıklardan önce,
00:09
before pottery and writing,
1
9594
2170
çömlekçilikten ve yazarlıktan önce,
00:11
before metal tools and weapons –
2
11764
2540
metal aletler ve silahlardan önce -
00:14
there was cheese.
3
14304
1790
peynir vardı.
00:16
As early as 8000 BCE,
4
16094
2880
M.Ö. 8000 yılında,
00:18
the earliest Neolithic farmers living in the Fertile Crescent
5
18974
4070
Bereketli Hilal'de yaşayan ilk Neolitik çiftçiler
00:23
began a legacy of cheesemaking
6
23044
2430
neredeyse medeniyetin kendisi kadar eski olan
00:25
almost as old as civilization itself.
7
25474
3710
peynir yapımını miras bırakmaya başladı.
00:29
The rise of agriculture led to domesticated sheep and goats,
8
29184
4016
Tarımın yükselişi, dönemdeki çiftçilerin süt ihtiyacını karşılaması adına
00:33
which ancient farmers harvested for milk.
9
33200
2910
evcil koyun ve keçilerin oluşmasını sağladı.
00:36
But when left in warm conditions for several hours,
10
36110
3430
Ancak birkaç saat sıcak koşullarda bırakıldığında,
00:39
that fresh milk began to sour.
11
39540
2620
taze süt ekşimeye başladı.
00:42
Its lactic acids caused proteins to coagulate, binding into soft clumps.
12
42160
5580
Laktik asitler, proteinin pıhtılaşmasını, yumuşak kümeler gibi bağlanmasını sağladı.
00:47
Upon discovering this strange transformation,
13
47740
2780
Bu tuhaf dönüşümü keşfettikten sonra,
00:50
the farmers drained the remaining liquid –
14
50520
2630
çiftçiler kalan sıvıyı boşalttı – -
00:53
later named whey –
15
53150
1610
sonra peynir altı suyu adı verildi-
00:54
and found the yellowish globs could be eaten fresh as a soft, spreadable meal.
16
54760
6750
ve sarı topakların yumuşak ve sürülebilir biçimde, taze hâlde yenebileceğini buldu.
01:01
These clumps, or curds, became the building blocks of cheese,
17
61512
4430
Bu topaklar ya da lorlar, peynirin yapı taşı oldu
01:05
which would eventually be aged, pressed, ripened, and whizzed
18
65942
4660
ve bekletildi, baskı uygulandı, olgunlaştırıldı
01:10
into a diverse cornucopia of dairy delights.
19
70602
4520
ve çok farklı ve fazla türde süt ürünlerini oluşturdu.
01:15
The discovery of cheese gave Neolithic people an enormous survival advantage.
20
75122
4606
Peynirin keşfi Neolitik insanlara muazzam bir hayatta kalma avantajı sağladı.
01:19
Milk was rich with essential proteins, fats, and minerals.
21
79728
4740
Süt, gerekli proteinler, yağlar ve mineraller bakımından zengindi.
01:24
But it also contained high quantities of lactose –
22
84468
3680
Ama aynı zamanda yüksek miktarda laktoz içeriyordu
01:28
a sugar which is difficult to process for many ancient and modern stomachs.
23
88148
5270
ve laktoz eski ve modern birçok mide yapısında işlenmesi zor bir şeker tipi.
01:33
Cheese, however, could provide all of milk’s advantages with much less lactose.
24
93418
5710
Bununla birlikte, peynir, sütteki tüm avantajları daha az laktozla sağlayabilir.
01:39
And since it could be preserved and stockpiled,
25
99128
2960
Ve peynir korunup depolanabildiği için,
01:42
these essential nutrients could be eaten
26
102088
2390
bu temel besinler, kıtlıklar
01:44
throughout scarce famines and long winters.
27
104478
3950
ve uzun kışlar boyunca yenilebilir.
01:48
Some 7th millennium BCE pottery fragments found in Turkey
28
108428
4132
Türkiye'de bulunan M.Ö. 7. bin yıl önceden kalma çanak çömlek parçaları
01:52
still contain telltale residues of the cheese and butter they held.
29
112560
4730
hâlâ içerisinde peynir ve tereyağından kalan sofra artıkları içerir.
01:57
By the end of the Bronze Age,
30
117290
1700
Tunç Çağı'nın sonunda,
01:58
cheese was a standard commodity in maritime trade
31
118990
3060
peynir, Doğu Akdeniz'de deniz ticaretinde
02:02
throughout the eastern Mediterranean.
32
122050
2430
standart bir üründü.
02:04
In the densely populated city-states of Mesopotamia,
33
124480
3220
Mezopotamya'nın yoğun nüfuslu şehirlerinde,
02:07
cheese became a staple of culinary and religious life.
34
127700
3550
peynir, mutfak ve dini yaşamın temelini oluşturdu.
02:11
Some of the earliest known writing
35
131250
2000
Bilinen en eski yazılardan bazıları,
02:13
includes administrative records of cheese quotas,
36
133250
3090
Mezopotamya üzerindeki peynir kotalarının idari kayıtlarını
02:16
listing a variety of cheeses for different rituals and populations
37
136340
4100
ve farklı ayinler ve topluluklar için çeşitli peynirlerin
02:20
across Mesopotamia.
38
140440
1775
listelenmesini içermektedir.
02:22
Records from nearby civilizations in Turkey also reference rennet.
39
142215
5130
Türkiye yakınındaki medeniyetlerden gelen kayıtlar peynir mayasını da içermektedir.
02:27
This animal byproduct, produced in the stomachs of certain mammals,
40
147345
3995
Bazı memelilerin midelerinde üretilen bu hayvansal yan ürün,
02:31
can accelerate and control coagulation.
41
151340
4165
pıhtılaşmayı hızlandırabilir ve kontrol edebilir.
02:35
Eventually this sophisticated cheesemaking tool spread around the globe,
42
155505
4720
Sonunda bu sofistike peynir yapım aracı dünyaya yayıldı,
02:40
giving way to a wide variety of new, harder cheeses.
43
160225
3960
geniş yelpazede yeni, daha sert peynirlerin oluşumunu sağladı.
02:44
And though some conservative food cultures rejected the dairy delicacy,
44
164185
4060
Ve bazı muhafazakâr yiyecek kültürleri süt ürünlerini reddetmiş olsa da,
02:48
many more embraced cheese, and quickly added their own local flavors.
45
168245
5860
çok daha fazlası peyniri sahiplendi ve hızla kendi yerel lezzetlerine ekledi.
02:54
Nomadic Mongolians used yaks’ milk to create hard, sundried wedges of Byaslag.
46
174105
6777
Göçebe Moğollar, sert, güneşte kuruyan Byaslag dilimi için yak sütünü kullandı.
03:00
Egyptians enjoyed goats’ milk cottage cheese, straining the whey with reed mats.
47
180882
6411
Mısırlılar keçi sütü peynirinin peyniraltı suyunu kamış paspaslarıyla süzdüler.
03:07
In South Asia, milk was coagulated with a variety of food acids,
48
187293
4330
Güney Asya'da süt çeşitli gıda asitleriyle pıhtılaştırıldı,
03:11
such as lemon juice, vinegar, or yogurt
49
191623
3010
limon suyu, sirke veya yoğurt gibi
03:14
and then hung to dry into loafs of paneer.
50
194633
3670
ve daha sonra paneer somunlarına kurumaya bırakıldı.
03:18
This soft mild cheese could be added to curries and sauces,
51
198303
3920
Bu yumuşak peynir, köri ve soslara eklenebilir
03:22
or simply fried as a quick vegetarian dish.
52
202223
3680
veya çabuk hazırlanan bir vejetaryen yemeği olarak kolayca kızartılabilir.
03:25
The Greeks produced bricks of salty brined feta cheese,
53
205903
4000
Yunanlılar kalıp hâlde tuzlu, salamura edilmiş beyaz peyniri üretti,
03:29
alongside a harder variety similar to today’s pecorino romano.
54
209903
4660
aynı zamanda bugünün pecorino romano'suna benzer, sert bir çeşidi de ürettiler.
03:34
This grating cheese was produced in Sicily
55
214563
2615
Bu rendelenmiş peynir Sicilya'da üretildi
03:37
and used in dishes all across the Mediterranean.
56
217178
3980
ve tüm Akdeniz boyunca yemeklerde kullanıldı.
03:41
Under Roman rule, “dry cheese” or “caseus aridus,”
57
221158
4139
Roma yönetimi uyarınca, “kuru peynir” veya “caseus aridus”
03:45
became an essential ration
58
225297
1560
Roma İmparatorluğu'nun
03:46
for the nearly 500,000 soldiers guarding the vast borders of the Roman Empire.
59
226857
6540
geniş sınırlarını koruyan yaklaşık 500.000 asker için önemli bir pay hâline geldi.
03:53
And when the Western Roman Empire collapsed,
60
233397
2841
Ve Batı Roma İmparatorluğu çöktüğünde,
03:56
cheesemaking continued to evolve
61
236238
2070
Ortaçağ Avrupa kırsalı yaşanan köşklerde
03:58
in the manors that dotted the medieval European countryside.
62
238308
4080
peynir yapımcılığı gelişmeye devam etti.
04:02
In the hundreds of Benedictine monasteries scattered across Europe,
63
242388
3974
Avrupa’ya dağılmış yüzlerce Benediktin manastırında,
04:06
medieval monks experimented endlessly with different types of milk,
64
246362
4510
Ortaçağ rahipleri sayısız deneyleri farklı peynir türleriyle,
04:10
cheesemaking practices,
65
250872
1350
peynir yapım uygulamalarıyla
04:12
and aging processes that led to many of today’s popular cheeses.
66
252222
4980
ve günümüz popüler peynirlerinin çoğunu
oluşturan olgunlaştırma süreçleriyle yaptı.
04:17
Parmesan, Roquefort, Munster and several Swiss types
67
257202
3753
Parmesan, Rokfor, Munster ve birkaç İsviçre tipi peynirlerinin tamamı,
04:20
were all refined and perfected by these cheesemaking clergymen.
68
260955
5130
bu peynir yapımcı din adamları tarafından kusursuzlaştırılmıştır.
04:26
In the Alps, Swiss cheesemaking was particularly successful –
69
266085
3730
Alpler'de İsviçre peynirlerinin yapımı oldukça başarılı geçti -
04:29
producing a myriad of cow’s milk cheeses.
70
269815
3082
ve sayısız inek sütü peyniri üretildi.
04:32
By the end of the 14th century,
71
272897
1840
14. yüzyılın sonunda,
04:34
Alpine cheese from the Gruyere region of Switzerland had become so profitable
72
274737
4990
İsviçre'nin Gruyere bölgesinde üretilen Alp peyniri çok kârlı olmuştu
04:39
that a neighboring state invaded the Gruyere highlands
73
279727
3370
ve bu nedenle komşu bir devlet Gruyere yaylalarını istila etti,
04:43
to take control of the growing cheese trade.
74
283097
3410
tek amaç, büyüyen peynir ticaretini kontrol altına almaktı.
04:46
Cheese remained popular through the Renaissance,
75
286507
2730
Peynir Rönesans’ta popülerliğini sürdürdü
04:49
and the Industrial Revolution took production out of the monastery
76
289237
3740
ve Endüstri Devrimi üretimi manastır dışına alıp makine ile
04:52
and into machinery.
77
292977
1610
peyniri elde etti.
04:54
Today, the world produces roughly 22 billion kilograms of cheese a year,
78
294587
5060
Bugün Dünya yılda yaklaşık 22 milyar kilogram peynir üretiyor,
04:59
shipped and consumed around the globe.
79
299647
2680
bu peynirler tüm dünyaya dağıtılıyor ve tüketiliyor.
05:02
But 10,000 years after its invention,
80
302327
2770
İcadından 10.000 yıl sonra bile,
05:05
local farms are still following in the footsteps of their Neolithic ancestors,
81
305097
5280
yerel çiftlikler hâlâ Neolitik atalarının ayak izlerini takip ediyorlar,
05:10
hand crafting one of humanity’s oldest and favorite foods.
82
310377
4080
insanlığın en eski ve en sevdiği yiyeceklerden birini hazırlamak için.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7