50 Small Talk Phrases In English

İngilizce 50 Küçük Konuşma Cümlesi

Have you heard the phrase ‘small talk’  before? ‘Small talk’ is the phrase we use  

Daha önce 'küçük konuşma' ifadesini duydunuz mu? "Küçük konuşma",

to describe a polite conversation about  unimportant or uncontroversial matters.  

önemsiz veya tartışmasız konular hakkında kibar bir sohbeti tanımlamak için kullandığımız

You might ‘make small talk’ with one of  your friends’ parents, or with someone you  

ifadedir. Arkadaşlarınızdan birinin ebeveynleriyle veya

went to school with that you haven’t seen in a  while. It’s polite and it prevents a situation  

bir süredir görmediğiniz okula gittiğiniz biriyle 'küçük sohbetler' yapabilirsiniz . Naziktir ve

which feels awkward or uncomfortable. Small  talk is very much embedded into British culture.

garip veya rahatsız hissettiren bir durumu önler . Küçük sohbetler, İngiliz kültürüne çok yerleşmiştir.

Hello Everyone, Anna here from  englishlikeanative.com the site which helps you  

Herkese merhaba, Anna, englishlikeanative.com'dan güvenle İngilizce konuşmanıza

to speak English with confidence. And for those  of you who would love to have an English accent,  

yardımcı olan site . Ve İngiliz aksanı kullanmak isteyenler

you can download my free guide to sounding  British by clicking on the link below.

için, aşağıdaki bağlantıya tıklayarak İngilizceyi seslendirmek için ücretsiz rehberimi indirebilirsiniz.

Today, I’m going to talk you through  

Bugün

50 phrases you can use to make small  talk with someone you’ve met before.

size daha önce tanıştığınız biriyle küçük bir konuşma yapmak için kullanabileceğiniz 50 cümle

1. “Fancy seeing you here!”
This is  a phrase we use when we see someone  

üzerinden bahsedeceğim. 1. "Sizi burada görmek ne güzel!" Bu, beklenmedik bir şekilde

unexpectedly. If you run into an old friend at a  supermarket far away from either of your homes,  

birini gördüğümüzde kullandığımız bir ifadedir. Evinizden uzaktaki bir süpermarkette eski bir arkadaşınızla karşılaşırsanız, 'sizi burada görmek ne güzel' diyebilirsiniz.

you might say ‘fancy seeing you here’.  It’s commonly used sarcastically too,  

Birini görmeyi tamamen beklediğinizde ve hiç de şok edici olmadığında

as a joke when you are fully expecting to  see someone and it’s not shocking at all.  

, alaycı bir şekilde de kullanılır .

For example, if you run into a friend at the  same supermarket at the same time each week. 
 

Örneğin, her hafta aynı saatte aynı süpermarkette bir arkadaşınızla karşılaşırsanız.

2. “It’s so good to see you!”
This is a polite  way to say that you are happy to see somebody. 
 

2. "Sizi görmek çok güzel!" Bu, birini gördüğüne sevindiğini söylemenin kibar bir yoludur.

3. “It’s great to see you again!”
You can use  this phrase when talking to someone you don’t  

3. "Sizi tekrar görmek çok güzel!" Bu cümleyi,

know very well and might not see very often,  again to express that you are happy to see them.  

çok iyi tanımadığınız ve çok sık göremeyebileceğiniz

Make sure you only use this phrase  when speaking to someone you have  

biriyle konuşurken,

met before, because of the word ‘again’.
 4. “How are you?”
When making small talk,  

onu görmekten mutlu olduğunuzu tekrar ifade etmek için kullanabilirsiniz. Bu ifadeyi , 'tekrar' kelimesi nedeniyle

it is polite to ask how somebody is. In British  culture, we tend to not share too much about  

yalnızca daha önce tanıştığınız biriyle konuşurken kullandığınızdan emin olun

our emotions in response to this question with  people we don’t know very well. Many people see  

. 4. "Nasılsın?" Küçük bir konuşma yaparken,

it more as a polite question than a genuine one. 
 5. “How are you doing?”
This  

birinin nasıl olduğunu sormak kibarlıktır. İngiliz kültüründe, bu soruya yanıt olarak çok iyi tanımadığımız insanlarla duygularımız hakkında çok fazla şey paylaşmama eğilimindeyiz . Pek çok insan bunu gerçek bir sorudan çok kibar bir soru olarak görüyor . 5. "Nasılsın?" Bu

is very similar to ‘how are you’ but with more  of a focus on how you spend your time. Really,  

, 'nasılsın'a çok benziyor, ancak daha çok zamanınızı nasıl harcadığınıza odaklanıyor. Gerçekten,

you can answer this question in many different  ways and steer the conversation towards  

bu soruyu birçok farklı şekilde yanıtlayabilir ve sohbeti

what you would like to talk about. 
 6. “How are things?”
This is another vague  

konuşmak istediğiniz konuya yönlendirebilirsiniz . 6. "Durum nasıl?" Bu başka bir belirsiz

question, so it’s one that you can interpret  in lots of different ways. The word ‘things’  

soru, bu yüzden birçok farklı şekilde yorumlayabileceğiniz bir soru. Bu sorudaki 'şeyler' kelimesi

in this question could refer to your family, your  workplace, your studies, and almost anything else.  

ailenize, iş yerinize, çalışmalarınıza ve hemen hemen her şeye atıfta bulunabilir.

Use context cues to help you work out what that  person might be referring to and if you’re still  

O kişinin neyi kastettiğini anlamanıza yardımcı olması için bağlam ipuçlarını kullanın ve hala

not sure, just pick a topic and go with it. 
 7. “What’s new?”
This question can be used  

emin değilseniz , bir konu seçin ve onunla devam edin. 7. "Yenilikler neler?" Bu soru,

to ask what’s the latest thing  going on in that person’s life.
 

o kişinin hayatındaki son şeyin ne olduğunu sormak

8. “How long has it been?”
This question refers  to how long it has been since you last saw that  

için kullanılabilir . 8. "Ne kadar oldu?" Bu soru, o kişiyi en son gördüğünüzden bu yana ne kadar zaman geçtiği ile ilgilidir

person. You could reply with an event you last  saw them at, an estimate of how long it has been  

. Onları en son gördüğünüz bir olayla, bunun ne kadar sürdüğüne dair bir tahminle

or even the phrase “too long” if you don’t know  the answer but you know it’s been a long time. 
 

veya yanıtı bilmiyorsanız ama uzun zaman olduğunu biliyorsanız "çok uzun" cümlesiyle cevap verebilirsiniz.

9. Similarly, “it’s been too long!”
You can  

9. Benzer şekilde, "çok uzun zaman oldu!" Eğer daha sık görmek istediğinizi

use this phrase when you haven’t  seen someone for a while to express  

ifade etmek için bir süredir birisini görmedim bu cümleyi

that you’d like to see them more often. 
 10. “Let’s not leave it so long next time.”
This  

kullanabilirsiniz. 10. "Bir dahaki sefere bu kadar uzun süre bırakmayalım." Bu

is another similar phrase which you  might say when saying goodbye to someone.  

, birine veda ederken söyleyebileceğin başka bir benzer sözdür.

It means that you would like to see them  again sooner than when you saw them last. 
 

Bu, onları en son gördüğünüzden daha önce tekrar görmek istediğiniz anlamına gelir.

11. “The last time I saw you, you  were about to move house. How did that  

11. “Seni son gördüğümde eve taşınmak üzereydin. Nasıl gitti

go?”
You can change ‘about to move house’  for anything you remember about that person’s  

? " O kişinin hayatıyla ilgili, onu son gördüğünüz andan itibaren

life from the last time you saw them. It shows  that you paid attention and that you remember  

hatırladığınız herhangi bir şey için "evi taşımak üzere" yi değiştirebilirsiniz . İlgilendiğinizi ve sohbeti

the conversation, and gives that person an  opportunity to tell you more about their life.
 

hatırladığınızı gösterir ve o kişiye hayatları hakkında size daha fazla bilgi verme fırsatı verir.

12. “Did you end up moving house?”
You can  use this phrase if there was something that  

12. "Sonunda evden mi taşınıyorsun?" Bu ifadeyi, o

person was considering the last time you spoke but  you’re not sure if they followed through with it.  

kişinin en son konuştuğunuzda düşündüğü bir şey varsa, ancak onu takip edip etmediklerinden emin değilseniz kullanabilirsiniz.

This again gives them the opportunity to talk  about the decision they made, what their reasons  

Bu yine onlara verdikleri karar, nedenlerinin neler olduğu ve o zamandan beri olanlar

were and what has happened since, so it’s  a good way to start a longer conversation.
 

hakkında konuşma fırsatı verir , bu nedenle daha uzun bir sohbet başlatmak için iyi bir yoldur.

13. “I remember you were planning  to move house. How did that  

13. “Eve taşınmayı planladığını hatırlıyorum. Nasıl gitti

go?”
This is another similar phrase  but with slightly different wording.  

? " Bu başka bir benzer ifadedir, ancak biraz farklı bir ifadeyle.

It shows that person that you remember the  last conversation you had with them and are  

O kişiye, onlarla yaptığınız son sohbeti hatırladığınızı ve

interested to know more about their life.
 14. “I heard you were moving house.”
You  

hayatı hakkında daha fazla bilgi edinmek istediğinizi gösterir. 14. "Evden taşındığınızı duydum."

can use this phrase when the person  did not tell you that information  

Kişi bu bilgilerin kendilerini sana söylemedim

themselves but you found out through a  mutual friend or someone you both know.  

ama ortak bir arkadaşı ya da birisi size de biliyoruz aracılığıyla öğrendiğinde bu cümleyi kullanabilirsiniz.

Again, this encourages them to  tell you more about their life.
 

Yine, bu onları size hayatları hakkında daha fazla şey anlatmaya teşvik eder.

15. “I saw you were moving house.”
This is one  that we are hearing more and more often because  

15. "Evden taşındığını gördüm." Bu, sosyal medya kullanımı nedeniyle giderek daha sık duyduğumuz bir şey

of the use of social media. You might have seen  on someone’s Facebook page or Instagram that they  

. Birinin Facebook sayfasında veya Instagram'da

were moving house, or about any other life event,  and use that as a way to make conversation. 
 

evden taşındığını veya başka herhangi bir yaşam olayını görmüş olabilirsiniz

16. “Did you hear about Eleanor?” 
You can  swap the name ‘Eleanor’ for any name or phrase  

ve bunu sohbet etmek için bir yol olarak kullanabilirsiniz. 16. "Eleanor'u duydun mu?" 'Eleanor' ismini, ilginizi çekebilecek bazı güncel haberleri özetleyen

which summarises some recent news  that you might share an interest in.  

herhangi bir isim veya cümle ile değiştirebilirsiniz.

For example, if you both know Eleanor and she has  just announced that she is pregnant, you could say  

Örneğin, eğer Eleanor'u ikiniz de tanıyorsanız ve hamile olduğunu yeni duyurduysa,

‘Did you hear about Eleanor?’.
 17. “You’ll never believe this!”
You  

'Yaptın mı? Eleanor'u duydunuz mu? '. 17. "Buna asla inanamayacaksın!" Bir

can use this phrase before saying  something particularly shocking  

şey özellikle şok edici veya beklenmedik

or unexpected. Typically, while gossiping.
 18. “Are you still working for Google?”
Swap  

demeden önce bu cümleyi kullanabilirsiniz. Genellikle dedikodu yaparken. 18. "Hâlâ Google için mi çalışıyorsunuz?"

the company name out for whichever company they  were working for the last time you saw them.  

Onlar onları gördüm son kez çalışıyorlardı hangisi şirket için şirket adını değiştir.

This gives them the opportunity  to tell you about their work.
 

Bu onlara işlerinden bahsetme fırsatı verir.

19. "Are you still with Google?”
This is another  way of asking if they still work for a company.
 

19. "Hâlâ Google'da mısınız?" Bu, hala bir şirkette çalışıp çalışmadıklarını sormanın başka bir yoludur.

20. “How’s it going at Surrey University?”
You  could use the name of a school, college or  

20. "Surrey Üniversitesi'nde işler nasıl gidiyor?" Bir okulun, kolej veya

university, or of a company they work for. 
 21. “How’s business?”
This is a more vague  

üniversitenin ya da çalıştıkları bir şirketin adını kullanabilirsiniz . 21. "İşler nasıl?" Bu,

question, which is appropriate in many  different scenarios but it’s a fairly safe bet  

birçok farklı senaryoda uygun olan daha belirsiz bir sorudur, ancak

if you want to ask someone who is self-employed  or freelance about their work life.
 

serbest meslek sahibi veya serbest çalışan birine çalışma hayatı hakkında soru sormak istiyorsanız

22. “How’s work going?”
Again, this question  is very vague but allows the answerer  

oldukça güvenli bir bahis 22. "İş nasıl gidiyor?" Yine, bu soru çok belirsizdir, ancak yanıtlayanın

to steer the conversation towards any  particular part or aspect of their  

konuşmayı işlerinin tartışırken rahat hissettikleri

work that they feel comfortable discussing.
 23. “How are your studies going?”
You can use  

belirli bir kısmına veya yönüne yönlendirmesine izin verir . 23. "Çalışmalarınız nasıl gidiyor?"

this question to ask about school, college,  university or any other form of education.
 

Bu soruyu okul, kolej, üniversite veya diğer eğitim türleri hakkında soru sormak için

24. “That’s great!”
This is a polite way to  respond to good news to show that you are happy  

kullanabilirsiniz . 24. "Bu harika!" Bu, onlar adına mutlu olduğunuzu göstermek için iyi haberlere yanıt vermenin kibar bir yoludur

for them. Here are some other options:
 25. “That’s wonderful!”
 

. İşte diğer bazı seçenekler: 25. "Bu harika!"

26. “That’s amazing!”
 27. “I’m so happy for you.”
 

26. "Bu harika!" 27. "Senin adına çok sevindim."

28. “It’s so good to see your hard work paying  off.”
This one can be used if they are have been  

28. "Sıkı çalışmanızın karşılığını aldığını görmek çok güzel." Bu,

working on or towards something for a long  time and it is working out well for them. 
 

uzun süredir bir şey üzerinde veya üzerinde çalışıyorlarsa ve

29. “Congratulations!” 
Use this when someone  tells you about a personal achievement or  

onlar için iyi sonuç veriyorsa kullanılabilir . 29. "Tebrikler!" Birisi kişisel başarı ya da

milestone. ‘Congratulations’ is always plural  in English. On the other hand, let’s look at a  

aşamayla ilgili anlatır ne zaman bunu kullanın. 'Tebrikler' her zaman çoğul İngilizce. Öte yandan, birileri onlar için bazı kötü ya da hayal kırıklığı haberleri anlatır ne zaman

few phrases you can use when somebody tells you  about some bad or disappointing news for them.
 

birkaç ifadeler de görünümünü kullanabilirsiniz edelim.

30. “I’m sorry to hear that.”
This is a phrase  you can use to offer your sympathies in most  

30 . "Bunu duyduğuma üzüldüm." Bu, çoğu durumda sempatinizi sunmak için

situations. You can use a modifier to increase  the intensity to suit the situation. For example:  

kullanabileceğiniz bir ifadedir. Duruma uyacak şekilde yoğunluğu artırmak için bir değiştirici kullanabilirsiniz. Örneğin:

“I’m so sorry to hear that” or  “I’m really sorry to hear that.”
 

"Bunu duyduğuma çok üzüldüm" veya "Gerçekten üzgünüm duymak."

31. “That’s terrible!” 32. “That’s awful!”
Use  

31. "Bu korkunç!" 32. "Bu çok kötü!"

these phrases when someone tells you their bad  news to show that you sympathise with them.
 

Birisi size kötü haberi söylediğinde, ona sempati duyduğunuzu göstermek için bu cümleleri

33. “No way!”
This is a colloquial  phrase we use in English to express  

kullanın . 33. "Mümkün değil!" Bu, İngilizce'de şok veya sürprizi

shock or surprise. 
 34. “I just can’t believe  

ifade etmek için kullandığımız konuşma dilinde bir cümle . 34. "Buna inanamıyorum

it.”
Use this phrase if somebody tells you some  really shocking, bad or disappointing news. 
 

." Biri size gerçekten şok edici, kötü veya hayal kırıklığı yaratan bir haber verirse bu ifadeyi kullanın.

35. “Well I hope everything will be alright.”
Be  careful when using this phrase because if used at  

35. "Umarım her şey yoluna girecektir." Bu ifadeyi kullanırken dikkatli olun, çünkü yanlış zamanda

the wrong time, it could be seen as dismissive.  Reserve it for the end of a conversation.
 

kullanılırsa küçümseyici olarak görülebilir. Konuşmanın sonu için ayırın.

36. “Please give my regards to Stephen.”
This  is a formal phrase. To give or send ‘regards’  

36. "Lütfen Stephen'a selamlarımı iletin." Bu resmi bir ifadedir. "Saygı" vermek veya göndermek,

means to send well wishes. You could use this to  refer to a person who is not present at the time.
 

iyi dilekler göndermek anlamına gelir. Bunu, o sırada orada olmayan bir kişiye atıfta bulunmak için kullanabilirsiniz.

37. “Say hi to Stephen for me.”
This is the  more casual version of that phrase. Again,  

37. "Stephen'a benden selam söyle." Bu, söz konusu cümlenin daha gündelik versiyonu. Yine,

use this to send a message to someone who is not  present but who the person you are speaking to  

bunu mevcut olmayan ancak konuştuğunuz kişinin birlikte yaşadığı veya sürekli iletişim halinde

lives with or is in regular contact with.
 38. “How are the kids?”
This  

olduğu birine bir mesaj göndermek için kullanın . 38. "Çocuklar nasıl?" Bu

one is fairly self-explanatory. You can  ask this to ask after someone’s children.
 

oldukça açıklayıcı. Bunu birisinin çocuklarından sonra sormak için isteyebilirsiniz.

39. “How’s Stephen doing?”
Use this phrase to  ask more information about someone you know  

39. "Stephen nasıl?" Tanıdığın veya tanıdığın biri hakkında orada olmayan biri hakkında daha fazla bilgi sormak için bu cümleyi kullanın

or know of who is not present.
 40. “What are the kids up to?”
You can  

. 40. "Çocuklar ne yapıyor?" Sen kimsenin adının ya da 'Ailen' gibi başka bir grup insan için ifadesini 'çocuklar' değiştirebilirsiniz. Bu soru yaptıklarını ya da ne yakın zamanda

change the phrase ‘the kids’ for anyone’s name  or another group of people like ‘your parents’.  

yapıyor ne sormak için kullanılır. Daha uzun açmak için harika bir yoldur

This question is used to ask what they  are doing or what they have been doing  

Cevap ne olursa olsun, daha fazla soru ile cevap vererek konuşma

recently. It’s a great way to open up a longer  conversation by responding to whatever the  

. 41. "Bu gözlükler gerçekten sana yakışıyor!"

answer is with more questions. 
 41. “Those glasses really suit you!”
Use  

Birine taktıkları belirli bir şey hakkında iltifat etmek istiyorsanız bu cümleyi

this phrase if you want to give someone a  compliment about something specific that they  

kullanın . 'Bu gözlükleri'

are wearing. Change ‘those glasses’ to anything  else you would like to compliment. For example:  

iltifat etmek istediğiniz herhangi bir şeyle değiştirin. Örneğin:

“That colour really suits you”, or “that dress  really suits you”. If the object is singular,  

"Bu renk gerçekten size yakışıyor" veya "bu elbise gerçekten çok yakışıyor Eğer nesne tekilse,

we use the verb form ‘suits’, but if the object is  plural, we use the base form of the verb: ‘suit’.
 

'uygun' fiil biçimini kullanırız, ancak nesne çoğulsa, 'takım elbise' fiilinin temel biçimini kullanırız.

42. “You look great!”
This is  a more general compliment. 
 

42. "Harika görünüyorsun!" Bu daha genel bir iltifat.

43. “I’d better let you go.”
Use this phrase  to end a conversation in a polite way. This is  

43. "Gitmene izin versem iyi olur." Bir sohbeti kibar bir şekilde bitirmek için bu cümleyi kullanın. Bu,

a polite phrase to show that you respect their  time and to bring a conversation to an end. 
 

zamanlarına saygı duyduğunuzu göstermek ve bir sohbeti sona erdirmek için kibar bir ifadedir.

44. “I’d better be off."
This is a more  polite way to say ‘I need to leave’. 
 

44. "Gitsem iyi olur." Bu, 'gitmem gerek' demenin daha kibar bir yolu.

45. “It’s been lovely catching up.”
Say this to  show how much you’ve enjoyed your conversation,  

45. "Yakalamak çok güzeldi." Bunu konuşmanızdan ne kadar zevk aldığınızı göstermek için söyleyin,

but to imply that it is now time  for the conversation to end. 
 

ancak konuşmanın artık bitme zamanının geldiğini ima etmek için.

46. “We should do this again soon.”
You  can say this to express that you’d like  

46. ​​"Bunu yakında tekrar yapmalıyız." Bunu,

to see that person again soon and continue  your conversation. You could follow it up by  

o kişiyi kısa süre sonra tekrar görmek ve sohbetinize devam etmek

making a plan to see them again. 
 47. “What about next weekend?”
Use  

istediğinizi ifade etmek için söyleyebilirsiniz .

this to suggest a day for you to  see them again. ‘Next weekend’ can  

Onları tekrar görmek için bir plan yaparak takip

be swapped for another day or time. 
 48. “Good luck with the new job."
Bring  

edebilirsiniz. 47. "Gelecek hafta sonu ne olacak?" Onları tekrar görmek için bir gün önermek için bunu kullanın. 'Gelecek hafta sonu' başka bir gün veya saatle değiştirilebilir. 48. "Yeni işte iyi şanslar."

the conversation back to something they have  been talking about and show that you really  

Sohbeti konuştukları bir şeye geri getirin

paid attention to the conversation  by wishing them luck with something  

ve onlara zor ya da sinir bozucu bir konuda

which might be difficult or nerve-wracking.
 49. “Have a lovely holiday.”
Use ‘have a lovely’  

şans dileyerek konuşmaya gerçekten dikkat ettiğinizi gösterin . 49. " İyi tatiller. " Kullanım

when talking about a specific event, like  a holiday, or Christmas, or their birthday,  

tatil, ya da Noel veya onların doğum, hatta sadece kendi hafta sonu

or even just their weekend.
 50. “Have fun in Italy!”
Use  

gibi belirli bir olay hakkında konuşurken 'hoş görülmez. 50. “İyi eğlenceler İtalya'da!” Bir yerden önce "eğlenin" i

‘have fun in’ before a place or ‘have  fun with’ before a person or event. 
 

kullanın veya bir kişi veya etkinlikten önce "birlikte eğlenin" ifadesini kullanın.

So there we have 50 common  phrases you can use in small talk.  

Yani küçük sohbette kullanabileceğiniz 50 ortak söz

Do you have any more tips for making conversation  in English? Share your ideas in the comments.

var. İngilizce konuşma yapmak için başka ipuçlarınız var mı? Fikirlerinizi paylaşın yorumlarda.