Thomas P. Campbell: Weaving narratives in museum galleries

36,386 views ・ 2012-10-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: berat güven Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
Sanat dünyasında kariyer yapmayı düşünüyordum,
00:15
When I was considering a career in the art world,
1
15974
4117
Londra'da bir kursa kaydoldum.
Danışmanlarımdan biri Pietro adında,
00:20
I took a course in London,
2
20091
3294
00:23
and one of my supervisors was this irascible Italian
3
23385
4453
asabi, çok fazla içki ve sigara içen
00:27
called Pietro, who drank too much,
4
27838
3961
ve çok çok fazla küfreden bir İtalyandı
00:31
smoked too much and swore much too much.
5
31799
5489
ancak tutkulu bir öğretmendi.
00:37
But he was a passionate teacher,
6
37288
3176
İlk derslerimizin birinde
00:40
and I remember one of our earlier classes with him,
7
40464
3042
duvara görüntüler yansıtıp
bize ne düşündüğümüzü soruyordu,
00:43
he was projecting images on the wall,
8
43506
2348
00:45
asking us to think about them,
9
45854
2893
bir tablonun görüntüsünü yansıttı,
bir manzaraydı ve yarı çıplak figürler
00:48
and he put up an image of a painting.
10
48747
2526
00:51
It was a landscape with figures, semi-dressed,
11
51273
3695
şarap içiyorlardı.
Ön alt planda çıplak bir kadın vardı ve arka planda
00:54
drinking wine. There was a nude woman
12
54968
2788
00:57
in the lower foreground, and on the hillside in the back,
13
57756
3376
bir tepede mitolojideki tanrı Bacchus'un figürü vardı
01:01
there was a figure of the mythological god Bacchus,
14
61132
4014
ve sordu "Bu ne?"
Kimse cevaplamayınca elimi kaldırdım ve
01:05
and he said, "What is this?"
15
65146
2349
01:07
And I -- no one else did, so I put up my hand, and I said,
16
67495
3277
"Titian'ın Bacchanal tablosu" dedim.
01:10
"It's a Bacchanal by Titian."
17
70772
3361
"Ne?" diye tekrarladı.
Yanlış telaffuz ettiğimi düşünüp,
01:14
He said, "It's a what?"
18
74133
2653
"Bu Titian'ın Bacchanal tablosu".
01:16
I thought maybe I'd pronounced it wrong.
19
76786
1594
01:18
"It's a Bacchanal by Titian."
20
78380
4075
"Ne bu?" dedi.
"Bu Titian'ın Bacchanal tablosu" dedim.
01:22
He said, "It's a what?"
21
82455
2723
"Seni sünepe kitap kurdu!
01:25
I said, "It's a Bacchanal by Titian." (Laughter)
22
85178
3084
01:28
He said, "You boneless bookworm!
23
88262
3345
Bu bir alem ulan!" dedi.
(Kahkahalar)
01:31
It's a fucking orgy!"
24
91607
2543
Dediğim gibi, ağzı bozuktu.
01:34
(Laughter)
25
94150
3071
Burada benim için önemli bir ders vardı.
01:37
As I said, he swore too much.
26
97221
2352
01:39
There was an important lesson for me in that.
27
99573
3532
Pietro, resmi sanat eğitiminden,
01:43
Pietro was suspicious of formal art training,
28
103105
3828
sanat tarihi eğitiminden kuşku duyardı.
01:46
art history training, because he feared
29
106933
3932
Bunun, insanları jargonla dolduracağından ve
01:50
that it filled people up with jargon, and then they just
30
110865
3762
eserlere bakmaktansa, onları sınıflandırmaya iteceğinden korkardı.
01:54
classified things rather than looking at them,
31
114627
4679
Bize hatırlatmak istediği, eserlerin bir zamanlar çağdaş olduğu idi.
01:59
and he wanted to remind us that all art was once contemporary,
32
119306
4759
Bizden gözlerimizi kullanmamızı isterdi
ve özellikle bu öğretisinde çok ısrarcıydı,
02:04
and he wanted us to use our eyes,
33
124065
3004
02:07
and he was especially evangelical about this message,
34
127069
3510
çünkü gözleri kör oluyordu.
Bizden objeye bakmamızı ve basit sorular sormamızı isterdi.
02:10
because he was losing his sight.
35
130579
2503
02:13
He wanted us to look and ask basic questions of objects.
36
133082
4359
Bu ne? Nasıl yapılmış? Neden yapılmış?
02:17
What is it? How is it made? Why was it made?
37
137441
3546
Nasıl kullanılıyormuş?
02:20
How is it used?
38
140987
2767
Sonunda, bir sanat tarihi profesörü olduğumda,
bunlar benim için önemli derslerdi.
02:23
And these were important lessons to me when
39
143754
2169
02:25
I subsequently became a professional art historian.
40
145923
3298
Benim evreka anım birkaç yıl sonra geldi.
02:29
My kind of eureka moment came a few years later,
41
149221
4723
Kuzey Avrupa saraylarındaki sanat eserlerini inceliyordum.
02:33
when I was studying the art of the courts of Northern Europe,
42
153944
5097
Tabii, tablolar, heykeller ve zamanın mimarisi
02:39
and of course it was very much discussed in terms of
43
159041
3648
bakımından
çok fazla tartışılmışlardı.
02:42
the paintings and the sculptures
44
162689
2384
Tarihi belgeleri ve o çağdaki
02:45
and the architecture of the day.
45
165073
3308
02:48
But as I began to read historical documents
46
168381
3837
betimlemeleri okuyarak işe başladığımda,
eksik bir unsur olduğunu gördüm.
02:52
and contemporary descriptions,
47
172218
3115
02:55
I found there was a kind of a missing component,
48
175333
3162
Her yerde karşıma goblenler ile ilgili tasvirler çıkıyordu.
02:58
for everywhere I came across descriptions of tapestries.
49
178495
5086
Goblen (dokuma resim) Orta Çağ'da çok yaygındı,
03:03
Tapestries were ubiquitous between the Middle Ages
50
183581
3896
hatta 18. yüzyıla kadar geldiler.
Bunun nedeni oldukça açıktı:
03:07
and, really, well into the 18th century,
51
187477
2932
Goblenler taşınabiliyordu, halı gibi sarabilirdiniz,
03:10
and it was pretty apparent why.
52
190409
2494
03:12
Tapestries were portable. You could roll them up,
53
192903
2995
onları bir yerlere gönderebilir
03:15
send them ahead of you, and in the time
54
195898
2645
veya duvara asarak soğuk ve karanlık
03:18
it took to hang them up, you could transform a cold,
55
198543
3518
bir mekânı zengin renklerle dolu bir yere çevirebilirdiniz.
03:22
dank interior into a richly colored setting.
56
202061
4122
Goblenler fiilen büyük afiş görevi yapıyordu.
03:26
Tapestries effectively provided a vast canvas
57
206183
4927
Zamanın sanat hamileri kendilerini
03:31
on which the patrons of the day could depict the heroes
58
211110
3657
bazı kahramanlarla ilşikilendiren sahneler veya
03:34
with whom they wanted to be associated,
59
214767
2702
kendi resimlerini yaptırıyordu.
Bunun yanında, goblenler çok çok pahalıydı.
03:37
or even themselves,
60
217469
2058
03:39
and in addition to that, tapestries were hugely expensive.
61
219527
5398
Çok sayıda usta dokumacı,
03:44
They required scores of highly skilled weavers
62
224925
3669
çok pahalı malzemelerle,
uzun süre çalışıyordu - yün, ipek,
03:48
working over extended periods of time
63
228594
2836
03:51
with very expensive materials -- the wools, the silks,
64
231430
3801
hatta altın ve gümüş sırmalarla.
Yani özet olarak, görsel imajların
03:55
even gold and silver thread.
65
235231
2837
03:58
So, all in all, in an age when the visual image
66
238068
4738
nadir bulunduğu bir çağda, goblenler olağanüstü güçlü
04:02
of any kind was rare, tapestries were an incredibly potent
67
242806
5352
propoganda araçlarıydı.
04:08
form of propaganda.
68
248158
3645
Bir goblen tarihçisi oldum.
04:11
Well, I became a tapestry historian.
69
251803
4028
Zamanı gelince de Metropolitan Müzesi'nde
04:15
In due course, I ended up as a curator
70
255831
3004
bir küratör oldum,
04:18
at the Metropolitan Museum, because I saw the Met
71
258835
3556
çünkü bu müze tutkuyla sevdiğim bu eserlerin
04:22
as one of the few places where I could organize
72
262391
3712
sergilenebileceği büyüklükteki
04:26
really big exhibitions about the subject
73
266103
3555
az sayıdaki müzeden biriydi.
04:29
I cared so passionately about.
74
269658
3341
1997 yılında müdür Philippe Montebello
04:32
And in about 1997, the then-director Philippe de Montebello
75
272999
4386
2002 yılında bir sergi düzenlemem için izin verdi.
04:37
gave me the go-ahead to organize an exhibition
76
277385
3343
Hazırlık için genellikle böyle uzun bir zaman harcarız.
04:40
for 2002. We normally have these very long lead-in times.
77
280728
5580
Kolay yapılacak iş değildir.
04:46
It wasn't straightforward. It's no longer a question
78
286308
3491
Bir gobleni arabanın arkasına atıveremezsiniz.
04:49
of chucking a tapestry in the back of a car.
79
289799
3405
Devasa rulolar hâlinde sarılmaları,
04:53
They have to be wound on huge rollers,
80
293204
3464
geniş araçlarla taşınmaları gerekir.
04:56
shipped in oversized freighters.
81
296668
3962
Bazıları öyle büyük ki onları müzeye sokmak için
ön taraftaki geniş merdivenlerden taşımak zorunda kaldık.
05:00
Some of them are so big we had, to get them into the museum,
82
300630
2627
05:03
we had to take them up the great steps at the front.
83
303257
4696
Bunları nasıl sergileyeceğimizi çok düşündük,
05:07
We thought very hard about how to present this
84
307953
4685
modern sanatsevere yabancı şeylerdi:
05:12
unknown subject to a modern audience:
85
312638
3608
Eserlerde diğer renklerin güzelliğini ortaya çıkaracak
koyu bölümler genellikle solmuştu;
05:16
the dark colors to set off the colors that remained
86
316246
2970
ışığı, ipek ve altın sırmaları vurgulayacak şekilde yerleştirmek,
05:19
in objects that were often faded;
87
319216
2801
05:22
the placing of lights to bring out the silk and the gold thread;
88
322017
4219
etiketleme.
Biliyorsunuz televizyon ve fotoğraf çağı.
05:26
the labeling.
89
326236
1464
05:27
You know, we live in an age where we are so used
90
327700
2804
Görüntüleri bir kez görüp unutmaya alıştığımız
05:30
to television images and photographs,
91
330504
3012
bir çağda yaşıyoruz.
Bunlar büyük karmaşık
05:33
a one-hit image. These were big, complex things,
92
333516
5047
resimler, neredeyse çizgi roman gibi birden çok hikâye anlatıyorlar.
05:38
almost like cartoons with multiple narratives.
93
338563
4465
Bu eserleri inceleyebilmesi için ziyaretçinin dikkatini çekmeli,
onları yavaşlatmalıydık.
05:43
We had to draw our audience in, get them to slow down,
94
343028
3230
Çok kuşkuluyduk. Açılış gecesinde
05:46
to explore the objects.
95
346258
2925
05:49
There was a lot of skepticism. On the opening night,
96
349183
4150
üst düzey yöneticilerimizden birinin
05:53
I overheard one of the senior members of staff saying,
97
353333
3388
"Bu elimizde patlayacak" dediğini duydum.
05:56
"This is going to be a bomb."
98
356721
3115
Gerçek ise; ilerleyen haftalar ve aylarda
05:59
But in reality, in the course of the coming weeks and months,
99
359836
4270
yüz binlerce kişi sergiyi görmeye geldi.
06:04
hundreds of thousands of people came to see the show.
100
364106
5587
Sergi, bir deneme olarak düzenlenmişti
06:09
The exhibition was designed to be an experience,
101
369693
4645
ve goblenleri fotoğrafla çoğaltmak zordu.
06:14
and tapestries are hard to reproduce in photographs.
102
374338
3158
Hayal gücünüzü kullanın,
06:17
So I want you to use your imaginations,
103
377496
2999
duvar büyüklüğünde eserler düşünün,
06:20
thinking of these wall-high objects,
104
380495
3546
bazıları 10 metre eninde.
Tantanalı bir saray sahnesi anlatıyor, saray görevlileri, şık insanlar
06:24
some of them 10 meters wide,
105
384041
2115
06:26
depicting lavish court scenes with courtiers and dandies
106
386156
5019
bugünün moda dergilerinde bile gayet rahat yer alabilecek kişiler,
06:31
who would look quite at home in the pages of the fashion press today,
107
391175
4569
sık ağaçların arasında yaban domuzu
06:35
thick woods with hunters crashing through the undergrowth
108
395744
4206
ve geyiğin peşinden giden avcılar.
06:39
in pursuit of wild boars and deer,
109
399950
3140
Şiddetli muharebeler, korku ve kahramanlık sahneleri.
06:43
violent battles with scenes of fear and heroism.
110
403090
5850
Oğlumun sınıfını sergiye getirdiğimde oğlum 8 yaşındaydı,
06:48
I remember taking my son's school class. He was eight at the time,
111
408940
4162
bütün o küçük oğlanlar sanki - yani küçük çocuklardı ve
06:53
and all the little boys, they kind of -- you know, they were little boys,
112
413102
3837
bir şey onların dikkatini çekti,
06:56
and then the thing that caught their attention
113
416939
2821
av sahnelerinin birinde bir köpek vardı,
06:59
was in one of the hunting scenes there was a dog
114
419760
3109
ön plandaydı ve pisliyordu, (Kahkahalar)
07:02
pooping in the foreground — (Laughter) —
115
422869
2665
sanki sanatçı bize bir şaka yapar gibiydi.
07:05
kind of an in-your-face joke by the artist.
116
425534
3682
Onları bir hayal edin.
Bu onlar için canlı kanlı bir şeydi. Sanıyorum bu eserler onlar için
07:09
And you can just imagine them.
117
429216
2474
07:11
But it brought it alive to them. I think they suddenly saw
118
431690
3373
sadece eski ve solmuş goblenler değildi.
Bunlar geçmişteki dünyanın görüntüleriydi
07:15
that these weren't just old faded tapestries.
119
435063
3080
07:18
These were images of the world in the past,
120
438143
4491
ve bizim ziyaretçilerimiz için de aynıydı.
07:22
and that it was the same for our audience.
121
442634
2916
Bir küratör olarak gurur duydum, bir şeyleri azıcık değiştirmiştim.
07:25
And for me as a curator, I felt proud. I felt I'd shifted the needle a little.
122
445550
5557
Bu deneyimden yola çıkarak, ki bu sadece
bir müzede olabilir, ziyaretçilerimin gözlerini açtım -
07:31
Through this experience that could only be created
123
451107
3150
07:34
in a museum, I'd opened up the eyes of my audience --
124
454257
4083
tarihçiler, sanatçılar, basın, kamuoyu -
07:38
historians, artists, press, the general public --
125
458340
4141
bu kaybolan bu ortamın güzelliğine.
07:42
to the beauty of this lost medium.
126
462481
4676
Birkaç yıl sonra, müzeye direktör olmam
07:47
A few years later, I was invited to be the director
127
467157
3574
istendi, bunu düşündükten sonra -
07:50
of the museum, and after I got over that --
128
470731
3115
"Kim, ben mi? Bir goblen hastası mı? Ben kravat bile takmam."
07:53
"Who, me? The tapestry geek? I don't wear a tie!" --
129
473846
5511
Bir gerçeği fark ettim: Bu müze deneyimine
07:59
I realized the fact: I believe passionately in that
130
479357
5380
tutkuyla inanıyordum.
08:04
curated museum experience.
131
484737
3279
Bilginin her yerde bulunabildiği ve uzmanlığın bir tür
08:08
We live in an age of ubiquitous information,
132
488016
3607
"su ekleme" olduğu bir çağda yaşıyoruz,
08:11
and sort of "just add water" expertise,
133
491623
4059
ama iyi bir anlatımla birlikte, sergideki
08:15
but there's nothing that compares with the presentation
134
495682
4042
objelerin sunumuyla karşılaştırılabilecek hiçbir şey yoktur.
08:19
of significant objects in a well-told narrative,
135
499724
3884
Küratörün yaptığı şey, genel izleyicinin
08:23
what the curator does, the interpretation of a complex,
136
503608
5060
keşfedebilmesi için karmaşık ve ezoterik bir objeyi
08:28
esoteric subject, in a way that retains the integrity
137
508668
4511
bütünlüğünü koruyarak
yeniden canlandırmaktır.
08:33
of the subject, that makes it -- unpacks it
138
513179
3083
Yani, bence işimin zor ve eğlenceli yanı,
08:36
for a general audience.
139
516262
2167
08:38
And that, to me, today, is now the challenge and the fun
140
518429
3527
ister Samuray kılıçları sergisi olsun
08:41
of my job, supporting the vision of my curators,
141
521956
4983
veya erken Bizans sanat eserleri, Rönesans portreleri olsun
08:46
whether it's an exhibition of Samurai swords,
142
526939
3353
veya az önce bahsettiğim gibi bir sergi olsun,
08:50
early Byzantine artifacts, Renaissance portraits,
143
530292
5084
küratörlerimin bakış açısını desteklemektir.
08:55
or the show we heard mentioned earlier,
144
535376
3074
Geçen yaz yaptığımız McQueen gösterisi
08:58
the McQueen show, with which we enjoyed
145
538450
3015
çok başarılıydı ve mutlu olduk.
İlginç bir konuydu.
09:01
so much success last summer.
146
541465
2811
2010 yılı, yaz başlarında, McQueen'in
09:04
That was an interesting case.
147
544276
2501
09:06
In the late spring, early summer of 2010, shortly after
148
546777
5174
intiharından hemen sonra,
09:11
McQueen's suicide,
149
551951
2912
kostüm küratörümüz Andrew Bolton beni görmeye geldi
09:14
our curator of costume, Andrew Bolton, came to see me,
150
554863
4256
ve şöyle dedi "McQueen konulu bir gösteri hazırlamayı düşünüyordum,
vakti geldi. Bunu bir an önce yapmalıyız."
09:19
and said, "I've been thinking of doing a show on McQueen,
151
559119
3235
09:22
and now is the moment. We have to, we have to do it fast."
152
562354
4558
Kolay olmadı. McQueen, mirası konusunda
09:26
It wasn't easy. McQueen had worked throughout his career
153
566912
4737
çok titizdi ve kariyeri boyunca
09:31
with a small team of designers and managers
154
571649
3454
küçük bir tasarımcı ve menajer grubu ile çalışmıştı,
09:35
who were very protective of his legacy,
155
575103
4142
ama Andrew Londra'ya gidip yaz boyunca
onlarla çalıştı, güvenlerini kazandı.
09:39
but Andrew went to London and worked with them
156
579245
1834
09:41
over the summer and won their confidence, and that of
157
581079
3730
Bu tasarımcılar onun göz alıcı gösterilerini yaratanlardı
09:44
the designers who created his amazing fashion shows,
158
584809
4095
ve sanat çalışmaları yapmak onların hakkıydı
09:48
which were works of performance art in their own right,
159
588904
4614
ve müzede bir şeyler yaparak işe devam ettik.
Sanıyorum bunu daha önce hiç yapmamıştık.
09:53
and we proceeded to do something at the museum,
160
593518
2499
Bu basit bir montaj işi değildi.
09:56
I think, we've never done before.
161
596017
2220
Aslında, tamamen farklı bir düzenleme
09:58
It wasn't just your standard installation.
162
598237
3017
10:01
In fact, we ripped down the galleries to recreate
163
601254
4190
yapmak ve onun stüdyosunu tekrar yaratmak, bir aynalı salon,
10:05
entirely different settings, a recreation of his first studio,
164
605444
5412
bir merak kutusu,
10:10
a hall of mirrors,
165
610856
2873
batık bir gemi, yanmış bir iç kısım,
videolar ve operadan domuz sesine
10:13
a curiosity box,
166
613729
2528
10:16
a sunken ship, a burned-out interior,
167
616257
3360
kadar sesleri verebilmek için
10:19
with videos and soundtracks that ranged from
168
619617
3292
galerileri yıktık.
10:22
operatic arias to pigs fornicating.
169
622909
3733
Bu olağanüstü düzenleme içinde, kostümler
10:26
And in this extraordinary setting, the costumes
170
626642
4961
aktör, aktris veya canlı heykeller gibiydi.
10:31
were like actors and actresses, or living sculptures.
171
631603
5434
Tam bir fiyasko olabilirdi.
Noel zamanı Beşinci Cadde mağaza vitrini gibi görünebilirdi
10:37
It could have been a train wreck.
172
637037
2179
10:39
It could have looked like shop windows on Fifth Avenue
173
639216
4459
ama Andrew'in McQueen'in takımıyla
10:43
at Christmas, but because of the way that Andrew
174
643675
3623
kurduğu iletişim sayesinde McQueen'in
10:47
connected with the McQueen team, he was channeling
175
647298
3993
el değmemiş muhteşem tarzını yansıtabildik
10:51
the rawness and the brilliance of McQueen,
176
651291
3424
ve gösteri aşılması zor bir şey oldu
10:54
and the show was quite transcendant,
177
654715
2807
ve haklı olarak bir fenomene dönüştü.
Gösterinin son zamanlarına doğru
10:57
and it became a phenomenon in its own right.
178
657522
2772
insanlar gösteriyi izlemek için dört beş saat kuyrukta bekliyor
11:00
By the end of the show, we had people queuing
179
660294
2514
11:02
for four or five hours to get into the show,
180
662808
3502
ama kimse şikâyet etmiyordu.
"Vay be, buna değdi" dendiğini defalarca duydum.
11:06
but no one really complained.
181
666310
2627
11:08
I heard over and over again, "Wow, that was worth it.
182
668937
3078
Bu çok içgüdüsel ve duygulandıran bir deneyimdi.
11:12
It was a such a visceral, emotive experience."
183
672015
4079
Size iki devasa sergiyi anlattım
11:16
Now, I've described two very immersive exhibitions,
184
676094
4257
ama inanıyorum ki; koleksiyonlar veya tek başına objeler bile
11:20
but I also believe that collections, individual objects,
185
680351
5409
aynı etkiyi yaratabilir.
Met, bir sanat müzesi olarak kurulmadı,
11:25
can also have that same power.
186
685760
2205
11:27
The Met was set up not as a museum of American art,
187
687965
3884
ansiklopedik bir müzeydi
11:31
but of an encyclopedic museum,
188
691849
3105
ve bugün, 140 yıl sonra bu vizyon
11:34
and today, 140 years later, that vision
189
694954
4815
her zamanki kadar ileri görüşlü.
11:39
is as prescient as ever,
190
699769
3138
7/24 haber bültenlerine
11:42
because, of course, we live in a world of crisis,
191
702907
3623
maruz kaldığımız, zorluklar ve krizlerle dolu
bir dünyada yaşıyoruz.
11:46
of challenge, and we're exposed to it
192
706530
2633
Biz galerilerimizde medeniyetleri,
11:49
through the 24/7 newsreels.
193
709163
3149
11:52
It's in our galleries that we can unpack the civilizations,
194
712312
4860
kültürleri seriyoruz ve onların geçerli mesajlarını görüyoruz.
11:57
the cultures, that we're seeing the current manifestation of.
195
717172
4380
Libya, Mısır, Suriye'yi
12:01
Whether it's Libya, Egypt, Syria,
196
721552
4329
galerilerimizde sergileyip
12:05
it's in our galleries that we can explain
197
725881
2710
daha iyi anlaşılmalarını sağlıyoruz.
Yani, yeni İslami galerilerimiz yerinde bir uygulamadır,
12:08
and give greater understanding.
198
728591
2072
12:10
I mean, our new Islamic galleries are a case in point,
199
730663
3485
10 yıl önce, 11 Eylül haftası açıldı.
12:14
opened 10 years, almost to the week, after 9/11.
200
734148
5680
Zannederim Amerikalıların çoğunun İslam Dünyası hakkındaki
12:19
I think for most Americans, knowledge of the Islamic world
201
739828
4434
bilgileri 11 Eylül öncesinde çok yüzeyseldi.
Sonra üzerimize
12:24
was pretty slight before 9/11, and then it was thrust upon us
202
744262
3851
bu Amerika'nın en karanlık olaylarından biri geldi
12:28
in one of America's darkest hours,
203
748113
4093
ve algılarımız bu korkunç olay
ve kutuplaşmadan etkilendi.
12:32
and the perception was through the polarization
204
752206
2674
12:34
of that terrible event.
205
754880
2654
Galerilerimizde, çok büyük bir coğrafyaya yayılan
12:37
Now, in our galleries, we show 14 centuries
206
757534
4220
farklı İslami Kültürlerin 1.400 yıl
12:41
of the development of different Islamic cultures
207
761754
4453
süren gelişimini sergiliyoruz
ve yine, geçen Ekim'deki açılıştan bu yana
12:46
across a vast geographic spread,
208
766207
2739
12:48
and, again, hundreds of thousands of people have come
209
768946
4027
yüz binlerce ziyaretçi bu galerileri görmeye geldi.
12:52
to see these galleries since they opened last October.
210
772973
5175
Bana sık sık "Dijital medya müzelerin yerini mi alıyor?" diye soruluyor
12:58
I'm often asked, "Is digital media replacing the museum?"
211
778148
7106
ama sanıyorum ziyaretçi rakamları
13:05
and I think those numbers are a resounding rejection
212
785254
3877
bu düşünceyi sertçe reddediyor. Yani, yanlış anlamayın,
13:09
of that notion. I mean, don't get me wrong,
213
789131
3440
büyük bir Web destekçisiyim.
13:12
I'm a huge advocate of the Web.
214
792571
3275
Bu bize bütün dünyadaki izleyicilere
13:15
It gives us a way of reaching out to audiences
215
795846
3419
ulaşma imkânı veriyor ama hiçbir şey tutkulu bir alimlikle sunulan
13:19
around the globe, but nothing replaces the authenticity
216
799265
5401
objenin sahiciliğinin yerine geçemez.
13:24
of the object presented with passionate scholarship.
217
804666
6587
İnsanları objelerimizle karşı karşıya getirmek,
13:31
Bringing people face to face with our objects
218
811253
4603
bir şekilde onları, zamanları, mekânları
13:35
is a way of bringing them face to face with people
219
815856
3447
bizimkinden çok farklı ama yine de bizim gibi olan
13:39
across time, across space, whose lives may have been
220
819303
4566
insanlarla tanıştırmaktır.
13:43
very different to our own, but who, like us,
221
823869
4568
Yaşarken umutları ve hayalleri olan, hayal kırıklıkları ve başarıları olan
13:48
had hopes and dreams, frustrations and achievements
222
828437
5030
insanlarla tanıştırmak ve
13:53
in their lives. And I think this is a process
223
833467
3179
kendimizi daha iyi anlamamızı sağlamak
13:56
that helps us better understand ourselves,
224
836646
3753
ve nereye gideceğimiz konusunda daha iyi kararlar almamıza yardım etmektir.
14:00
helps us make better decisions about where we're going.
225
840399
5508
Met' in Büyük Salonu dünyadaki en büyük taç kapılardan biridir,
14:05
The Great Hall at the Met is one of the great portals of the world,
226
845907
5402
bir Ortaçağ katedrali gibi hayranlık vericidir.
14:11
awe-inspiring, like a medieval cathedral.
227
851309
4144
O noktadan, istediğiniz her yöne ve neredeyse
her kültüre doğru yürüyebilirsiniz.
14:15
From there, you can walk in any direction
228
855453
2281
14:17
to almost any culture.
229
857734
3231
Sık sık salona gider ve gelen
ziyaretçileri seyrederim.
14:20
I frequently go out into the hall and the galleries
230
860965
2396
Bazıları evlerindeymiş gibi rahattır.
14:23
and I watch our visitors coming in.
231
863361
3075
14:26
Some of them are comfortable. They feel at home.
232
866436
4092
Ne aradıklarını bilirler
ama ötekiler çok tedirgindir. Burası insanı ürküten bir yer
14:30
They know what they're looking for.
233
870528
2610
14:33
Others are very uneasy. It's an intimidating place.
234
873138
4456
ve müzenin seçkinlere ait olduğunu düşünürler.
14:37
They feel that the institution is elitist.
235
877594
3154
Bu seçkincilik hissini kırmak için çalışıyorum.
14:40
I'm working to try and break down that sense of that elitism.
236
880748
6195
İnsanların burada derin düşüncelere dalmasını istiyorum.
14:46
I want to put people in a contemplative frame of mind,
237
886943
3948
Kendilerini biraz kaybolmaya ve keşfetmeye hazırlamalarını
14:50
where they're prepared to be a little bit lost, to explore,
238
890891
6157
ve yabancı olanı tanıdık görmelerini veya
14:57
to see the unfamiliar in the familiar,
239
897048
3822
bilinmeyeni tatmalarını istiyorum.
15:00
or to try the unknown.
240
900870
4469
Bizim için bütün mesele insanları
15:05
Because for us, it's all about bringing them face to face
241
905339
4341
büyük sanat eserleriyle tanıştırmak,
15:09
with great works of art,
242
909680
2925
onların zihnini iPhone, Blackberry telefonlarına uzanmak
15:12
capturing them at that moment of discomfort,
243
912605
4400
üzereyken ele geçirmek
15:17
when the inclination is kind of to reach for your iPhone,
244
917005
3496
ve onlara meraklarının
15:20
your Blackberry, but to create a zone
245
920501
5403
artabileceği bir alan yaratmaktır.
15:25
where their curiosity can expand.
246
925904
5106
Bu belki size bir arkadaşınızı hatırlatan
15:31
And whether it's in the expression of a Greek sculpture
247
931010
3564
bir Yunan heykeli olabilir
veya goblenin köşesinde pisleyen bir köpek
15:34
that reminds you of a friend,
248
934574
1990
15:36
or a dog pooping in the corner of a tapestry,
249
936564
4280
ve sözü tekrar öğretmenim Pietro'ya getirirsek,
15:40
or, to bring it back to my tutor Pietro,
250
940844
3410
orada dans eden figürler
ve arka tepedeki çıplak figür
15:44
those dancing figures
251
944254
2677
15:46
who are indeed knocking back the wine,
252
946931
2787
düpedüz şarabın dibine vuruyordu. Öndeki çıplak figür;
15:49
and that nude figure in the left foreground.
253
949718
3490
vay be. Kadın genç cinselliğinin muhteşem bir simgesi.
15:53
Wow. She is a gorgeous embodiment of youthful sexuality.
254
953208
8345
O anda, bizim hocalarımız size
16:01
In that moment, our scholarship can tell you
255
961553
5622
bu bir "Bacchanal tasviri" diyebilir,
16:07
that this is a bacchanal,
256
967175
3314
ama işimizi doğru yapıyorsak,
16:10
but if we're doing our job right,
257
970489
3151
jargonu girişte zaten kontrol edersiniz,
16:13
and you've checked the jargon at the front door,
258
973640
3736
sonra içgüdülerinize güvenirsiniz.
Gördüğünüz gibi, bu bir alem.
16:17
trust your instinct.
259
977376
2868
Teşekkür ederim.
16:20
You know it's an orgy.
260
980244
3172
16:23
Thank you. (Applause)
261
983416
3318
(Alkışlar)
16:26
(Applause)
262
986734
4907
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7