Sanjay Pradhan: How open data is changing international aid

Sanjay Pradhan: Açık verilerin uluslararası yardım çalışmalarına etkisi

29,152 views

2012-10-30 ・ TED


New videos

Sanjay Pradhan: How open data is changing international aid

Sanjay Pradhan: Açık verilerin uluslararası yardım çalışmalarına etkisi

29,152 views ・ 2012-10-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Gülay Eroğlu Gözden geçirme: Kerem Yorukoglu
00:15
I grew up in Bihar, India's poorest state,
1
15662
5009
Ben, Hindistan'ın en yoksul bölgesi Bihar'da büyüdüm.
00:20
and I remember when I was six years old,
2
20671
3466
Altı yaşındayken bir gün eve geldim,
00:24
I remember coming home one day to find a cart
3
24137
3766
kapımızın önünde
00:27
full of the most delicious sweets at our doorstep.
4
27903
5321
içi lezzetli şekerlemelerle dolu bir araba duruyordu.
00:33
My brothers and I dug in,
5
33224
3489
Kardeşlerimle birlikte şekerlemelere daldık
00:36
and that's when my father came home.
6
36713
3288
ve tam o sırada babam eve geldi.
00:40
He was livid, and I still remember how we cried
7
40001
5464
Öfkeden deliye döndü. Yarım kalan şekerlemelerle birlikte
00:45
when that cart with our half-eaten sweets
8
45465
4064
o arabanın götürülüşüne nasıl ağladığımızı
00:49
was pulled away from us.
9
49529
3217
hiç unutmam.
00:52
Later, I understood why my father got so upset.
10
52746
4801
Babamın neden bu kadar kızdığını sonradan öğrendim.
00:57
Those sweets were a bribe
11
57547
3225
O şekerlemeler meğer rüşvetmiş.
01:00
from a contractor who was trying to get my father
12
60772
3581
Bir hükümet işini bağlaması için
01:04
to award him a government contract.
13
64353
3463
babamı ikna etmeye çalışan bir müteahhit göndermişti.
01:07
My father was responsible for building roads in Bihar,
14
67816
4661
Babam mesleği gereği Bihar'daki yol yapım işlerini yürütüyordu.
01:12
and he had developed a firm stance against corruption,
15
72477
4603
Yolsuzluğa karşı sert bir duruşu vardı,
01:17
even though he was harassed and threatened.
16
77080
4048
taciz ve tehdit edilmesine rağmen.
01:21
His was a lonely struggle, because Bihar
17
81128
3368
Onunkisi yalnız başına verilen bir mücadeleydi;
01:24
was also India's most corrupt state,
18
84496
3737
Bihar, Hindistan'da yolsuzluğun en yaygın olduğu
01:28
where public officials were enriching themselves,
19
88233
3762
kamu görevlilerinin yoksul halka hizmet etmek yerine
01:31
[rather] than serving the poor who had no means
20
91995
4093
kendi ceplerini doldurduğu ve insanların
01:36
to express their anguish if their children
21
96088
3946
çocukları aç ya da eğitimden yoksun kaldığında
01:40
had no food or no schooling.
22
100034
3833
seslerini duyuramadıkları bir yerdi.
01:43
And I experienced this most viscerally
23
103867
4357
Ben bu durumu, yoksulluk üzerine çalışmalar yapmak amacıyla
01:48
when I traveled to remote villages to study poverty.
24
108224
6298
ücra köylere gittiğimde birebir yaşadım.
01:54
And as I went village to village,
25
114522
3817
Bir köyden diğerine seyahat ettiğim günlerden birinde
01:58
I remember one day, when I was famished and exhausted,
26
118339
6512
açlıktan ve yorgunluktan
02:04
and I was almost collapsing
27
124851
2319
kavurucu sıcakta bir ağacın altında
02:07
in a scorching heat under a tree,
28
127170
3030
bayılmak üzereydim.
02:10
and just at that time, one of the poorest men in that village
29
130200
6059
Tam o sırada köyün en yoksullarından bir adam
02:16
invited me into his hut and graciously fed me.
30
136259
5916
beni kulübesine davet ederek cömertçe ikramda bulundu.
02:22
Only I later realized that what he fed me
31
142175
4648
Sonradan anladım ki, bana ikram ettiği şeyler
02:26
was food for his entire family for two days.
32
146823
5743
bütün ailesinin iki günlük yiyeceğiydi.
02:32
This profound gift of generosity
33
152566
4423
Bu muazzam cömertlik
02:36
challenged and changed the very purpose of my life.
34
156989
5278
hayatımın anlamını derinden sarstı ve değiştirdi.
02:42
I resolved to give back.
35
162267
3772
Bunu karşılıksız bırakamazdım.
02:46
Later, I joined the World Bank, which sought to fight
36
166039
4304
Daha sonra, zengin ülkelerden yoksul ülkelere yardım aktarımı yaparak
02:50
such poverty by transferring aid from rich to poor countries.
37
170343
5768
yoksullukla mücadele eden Dünya Bankası'na katıldım.
02:56
My initial work focused on Uganda, where I focused
38
176111
5032
İlk görevim Uganda'ydı.
03:01
on negotiating reforms with the Finance Ministry of Uganda
39
181143
4228
Hibelerimizden yararlanabilmeleri amacıyla
03:05
so they could access our loans.
40
185371
2829
Uganda Ekonomi Bakanlığı ile reform görüşmeleri yürütüyordum.
03:08
But after we disbursed the loans, I remember
41
188200
3131
Ancak, hibeler verildikten sonra Uganda'da bir yolculuğa çıktım.
03:11
a trip in Uganda where I found newly built schools
42
191331
4718
Kendimi yeni yapılmış okullarda buldum;
03:16
without textbooks or teachers,
43
196049
2784
kitabı, öğretmeni olmayan.
03:18
new health clinics without drugs,
44
198833
2920
Yeni yapılmış klinikler gördüm; ilacı olmayan.
03:21
and the poor once again without any voice or recourse.
45
201753
5783
Bir de yoksul halk vardı; derdini anlatamayan, başvurabileceği bir yeri olmayan.
03:27
It was Bihar all over again.
46
207536
3576
Kendimi bir başka Bihar'da bulmuştum.
03:31
Bihar represents the challenge of development:
47
211112
3960
Bihar, kalkınmanın önündeki engelin timsali gibi:
03:35
abject poverty surrounded by corruption.
48
215072
3911
yolsuzluğun çevrelediği çaresiz yoksulluğun.
03:38
Globally, 1.3 billion people live on less than
49
218983
4260
Dünya genelinde 1.3 milyar insan günde 1.25 doların
03:43
$1.25 a day, and the work I did in Uganda
50
223243
4709
altında bir parayla yaşıyor ve Uganda'da yaptığım çalışma
03:47
represents the traditional approach to these problems
51
227952
4931
bu sorunlara karşı benimsenen geleneksel yaklaşımın bir yansıması.
03:52
that has been practiced since 1944,
52
232883
4292
Bu yaklaşım, 2. Dünya Savaşı'nı kazanan
03:57
when winners of World War II, 500 founding fathers,
53
237175
5620
500 kurucu babayla bir tek kurucu annenin
04:02
and one lonely founding mother,
54
242795
3436
ABD'nin New Hampshire eyaletinde toplandığı
04:06
gathered in New Hampshire, USA,
55
246231
2427
ve aralarında Dünya Bankası'nın da bulunduğu
04:08
to establish the Bretton Woods institutions,
56
248658
2619
Bretton Woods kurumlarını kurdukları
04:11
including the World Bank.
57
251277
1805
1944 yılından beri uygulanagelmiştir.
04:13
And that traditional approach to development
58
253082
3300
Kalkınmaya yönelik bu geleneksel yaklaşımın
04:16
had three key elements. First, transfer of resources
59
256382
3936
üç önemli öğesi bulunuyordu. Birincisi;
04:20
from rich countries in the North
60
260318
1951
Kuzeydeki zengin ülkelerden
04:22
to poorer countries in the South,
61
262269
2497
Güneydeki yoksul ülkelere kaynak aktarımı
04:24
accompanied by reform prescriptions.
62
264766
2893
ve beraberinde gelen reform yönergeleriydi.
04:27
Second, the development institutions that channeled
63
267659
3566
İkincisi; bu aktarımları kanalize eden kurumların opak olmaları;
04:31
these transfers were opaque, with little transparency
64
271225
4762
neyi finanse ettikleri veya hangi sonuçlara vardıkları
04:35
of what they financed or what results they achieved.
65
275987
3800
konusunda yeterli derecede şeffaf olmamalarıydı.
04:39
And third, the engagement in developing countries
66
279787
3913
Üçüncüsü; gelişmekte olan ülkelerdeki katılımın
04:43
was with a narrow set of government elites
67
283700
3282
hükümetin etrafındaki dar bir elit çevreyle sınırlı kalması,
04:46
with little interaction with the citizens, who are
68
286982
3314
kalkındırma yardımlarından asıl faydalanacak vatandaşlarla
04:50
the ultimate beneficiaries of development assistance.
69
290296
4285
yeterli etkileşimin olmamasıydı.
04:54
Today, each of these elements is opening up
70
294581
4201
Küresel çevremizdeki köklü değişimler nedeniyle
04:58
due to dramatic changes in the global environment.
71
298782
3360
bugün, bu öğelerde açılımlar yaşanıyor.
05:02
Open knowledge, open aid, open governance,
72
302142
3695
Açık bilgi, açık yardım, açık yönetişim
05:05
and together, they represent three key shifts
73
305837
3745
ve birlikte bunlar kalkınmaya başka bir boyut kazandıran
05:09
that are transforming development
74
309582
2770
üç ana değişimi temsil ediyor.
05:12
and that also hold greater hope for the problems
75
312352
3713
Aynı zamanda Uganda ve Bihar'da tanık olduğum
05:16
I witnessed in Uganda and in Bihar.
76
316065
4573
sorunların çözümü için umut saçıyor.
05:20
The first key shift is open knowledge.
77
320638
2966
Birinci ana değişim, açık bilgi.
05:23
You know, developing countries today will not simply
78
323604
3561
Bildiğiniz gibi günümüzde artık gelişmekte olan ülkeler
05:27
accept solutions that are handed down to them
79
327165
3597
ABD, Avrupa ya da Dünya Bankası'nın sunduğu
05:30
by the U.S., Europe or the World Bank.
80
330762
3627
çözümleri kabul etmekle yetinmiyorlar.
05:34
They get their inspiration, their hope,
81
334389
2835
Kendi ilham kaynaklarını, umutlarını ve
05:37
their practical know-how,
82
337224
2400
uygulamaya ilişkin teknik bilgilerini
05:39
from successful emerging economies in the South.
83
339624
3551
Güneyde yükselmekte olan başarılı ekonomilerden sağlıyorlar.
05:43
They want to know how China lifted 500 million people
84
343175
4680
Çin'in 30 yıl içinde 500 milyon insanı yoksulluğun pençesinden
05:47
out of poverty in 30 years,
85
347855
3663
nasıl kurtardığını bilmek istiyorlar
05:51
how Mexico's Oportunidades program
86
351518
2946
ya da Meksika'nın Oportunidades programının
05:54
improved schooling and nutrition for millions of children.
87
354464
4696
milyonlarca çocuğun eğitim ve beslenme şartlarını nasıl iyileştirdiğini...
05:59
This is the new ecosystem of open-knowledge flows,
88
359160
5662
Bu açık bilgi akışının yeni ekosistemi,
06:04
not just traveling North to South, but South to South,
89
364822
4933
yalnızca Kuzeyden Güneye bir rota izlemiyor, Güneyden Güneye
06:09
and even South to North,
90
369755
2303
hatta Güneyden Kuzeye de yol alıyor;
06:12
with Mexico's Oportunidades today inspiring New York City.
91
372058
5742
Meksika'nın Oportunidades programının New York'a ilham vermesi gibi.
06:17
And just as these North-to-South transfers are opening up,
92
377800
3848
Kuzeyden Güneye aktarımlar dışa açılırken,
06:21
so too are the development institutions
93
381648
2840
bu aktarımları kanalize eden
06:24
that channeled these transfers.
94
384488
2527
kalkındırma kurumları da dışa açılıyor.
06:27
This is the second shift: open aid.
95
387015
3869
Bu da ikinci değişim hareketi: açık yardım.
06:30
Recently, the World Bank opened its vault of data
96
390884
3550
Dünya Bankası son zamanlarda veri deposunu kamu kullanımına açarak
06:34
for public use, releasing 8,000 economic and social indicators
97
394434
4863
200 ülke için 50 yılı aşkın süredir toplanan
06:39
for 200 countries over 50 years,
98
399297
4369
8,000 ekonomik ve sosyal göstergeyi paylaştı.
06:43
and it launched a global competition to crowdsource
99
403666
3978
Ayrıca, kullanıcı kitlelerinin bu verileri kullanarak yeni uygulamalar yaratmaları konusunda
06:47
innovative apps using this data.
100
407644
3667
küresel bir rekabete öncülük etti.
06:51
Development institutions today are also opening
101
411311
3173
Günümüzde kalkındırma kurumları da
06:54
for public scrutiny the projects they finance.
102
414484
3814
finanse ettikleri projeleri kamu incelemelerine açıyorlar.
06:58
Take GeoMapping. In this map from Kenya,
103
418298
4265
Örneğin GeoMapping. Kenya'ya at bu haritada
07:02
the red dots show where all the schools financed by donors
104
422563
4719
kırmızı noktalar, hibe sahipleri tarafından finanse edilen okulları gösteriyor
07:07
are located, and the darker the shade of green,
105
427282
3992
yeşilin tonu koyulaştıkça
07:11
the more the number of out-of-school children.
106
431274
3360
okuldan yoksun çocuk sayısı artmakta.
07:14
So this simple mashup reveals that donors
107
434634
4136
Bu basit uygulamaya göre, hibe sahiplerinin
07:18
have not financed any schools in the areas
108
438770
2976
bu bölgelerde henüz bir okulu finanse etmediğini görüyoruz.
07:21
with the most out-of-school children,
109
441746
2108
Okula gitmeyen çocuk sayısının en fazla olduğu bölgelerde
07:23
provoking new questions. Is development assistance
110
443854
4092
yeni sorular ortaya çıkıyor: Kalkındırma yardımları
07:27
targeting those who most need our help?
111
447946
4619
yardımımıza en çok ihtiyaç duyanlara gerçekten ulaşıyor mu?
07:32
In this manner, the World Bank has now GeoMapped
112
452565
2902
Bu bağlamda Dünya Bankası 143 ülkede yürütülen
07:35
30,000 project activities in 143 countries,
113
455467
4942
30,000 proje etkinliğini GeoMap'e aktarmış durumda
07:40
and donors are using a common platform
114
460409
3176
ve hibe sahipleri ortak bir platform kullanarak
07:43
to map all their projects.
115
463585
2945
projelerinin haritlarına erişebiliyorlar.
07:46
This is a tremendous leap forward in transparency
116
466530
4862
Bu gelişme, yapılan yardımların şeffaflığı ve hesapverilebilirliği
07:51
and accountability of aid.
117
471392
2842
açısından çok önemli bir adım.
07:54
And this leads me to the third, and in my view,
118
474234
2996
Bu da bizi kalkındırmanın üçüncü ve bana kalırsa
07:57
the most significant shift in development:
119
477230
3332
en önemli değişimine getiriyor:
08:00
open governance. Governments today are opening up
120
480562
4215
açık yönetişim. Artık vatandaşlar seslerinin duyulmasını ve
08:04
just as citizens are demanding voice and accountability.
121
484777
3977
hesap verilmesini talep ederken, hükümetler dışa açılıyor.
08:08
From the Arab Spring to the Anna Hazare movement in India,
122
488754
4030
Arap Baharından, Hindistan'daki Anna Hazare hareketine kadar
08:12
using mobile phones and social media
123
492784
2734
cep telefonları ve sosyal medya aracılığıyla
08:15
not just for political accountability
124
495518
2614
yalnızca siyasette değil
08:18
but also for development accountability.
125
498132
4145
kalkınma konusunda da hesap verilmesini talep ediyorlar.
08:22
Are governments delivering services to the citizens?
126
502277
4472
Hükümetler vatandaşa hizmet ulaştırıyor mu?
08:26
So for instance, several governments in Africa
127
506749
4145
Bu nedenle, örneğin, Afirka'da ve Doğu Avrupa'daki
08:30
and Eastern Europe are opening their budgets to the public.
128
510894
5024
pek çok hükümet, bütçelerini kamuya açıyorlar.
08:35
But, you know, there is a big difference between a budget
129
515918
3403
Ne var ki, kamuya açık bütçe ile
08:39
that's public and a budget that's accessible.
130
519321
4037
erişilebilir bütçe arasında büyük fark var.
08:43
This is a public budget. (Laughter)
131
523358
4920
Bu, kamuya açık bütçe. (Gülüşmeler)
08:48
And as you can see, it's not really accessible
132
528278
3105
Ve gördüğünüz gibi sıradan vatandaş için
08:51
or understandable to an ordinary citizen
133
531383
2719
gerçek anlamda erişilebilir veya anlaşılabilir değil.
08:54
that is trying to understand how the government is spending its resources.
134
534102
4998
hükümetin, kaynakları nereye harcadığını bilmek isteyen sıradan vatandaşın işi zor.
08:59
To tackle this problem, governments are using new tools
135
539100
3935
Bu sorunu çözmek amacıyla hükümetler, yeni araçlar kullanarak
09:03
to visualize the budget so it's more understandable
136
543035
4683
bütçelerini kamu için daha anlaşılabilir hale getirecek şekilde
09:07
to the public.
137
547718
2200
görselleştiriyorlar.
09:09
In this map from Moldova, the green color shows
138
549918
3934
Moldova'ya ait bu haritada yeşil alanlar
09:13
those districts that have low spending on schools
139
553852
4088
okullara yapılan harcamaların az; fakat
09:17
but good educational outcomes,
140
557940
2320
eğitim çıktılarının iyi olduğu bölgeleri gösterirken
09:20
and the red color shows the opposite.
141
560260
3249
kırmızı alanlar tam tersi durumu gösteriyor.
09:23
Tools like this help turn a shelf full of inscrutable documents
142
563509
6527
Bu tür araçlar sayesinde anlaşılması imkansız belgeler
09:30
into a publicly understandable visual,
143
570036
3754
herkes tarafından anlaşılabilir görsellere dönüştürülüyor.
09:33
and what's exciting is that with this openness,
144
573790
3766
Bu dışa açılımlarla vatandaşların
09:37
there are today new opportunities for citizens
145
577556
3858
hükümete geribildirimde bulunması ve yönetime katılması konusunda
09:41
to give feedback and engage with government.
146
581414
3526
yeni fırsatların doğması heyecan verici bir gelişme.
09:44
So in the Philippines today, parents and students
147
584940
4383
Bugün Filipinler'de öğrenciler ve aileler
09:49
can give real-time feedback on a website,
148
589323
4147
Checkmyschool.org internet sitesi üzerinden
09:53
Checkmyschool.org, or using SMS, whether teachers
149
593470
5092
veya SMS göndererek kitapların ve öğretmenlerin okullarına ulaşıp ulaşmadığına ilişkin
09:58
and textbooks are showing up in school,
150
598562
2794
anında geribildirimde bulunabiliyor,
10:01
the same problems I witnessed in Uganda and in Bihar.
151
601356
4651
Uganda ve Bihar'da karşılaştığım sorunların aynısı.
10:06
And the government is responsive. So for instance,
152
606007
2852
Böylece hükümet harekete geçebiliyor.
10:08
when it was reported on this website that 800 students
153
608859
4510
Örneğin, yolsuzluk nedeniyle okuldaki tadilatın aksadığı ve 800 öğrencinin
10:13
were at risk because school repairs had stalled
154
613369
4186
bu durumdan etkilendiği bilgisi
10:17
due to corruption, the Department of Education
155
617555
2591
bu internet sitesi üzerinden duyurulduğunda,
10:20
in the Philippines took swift action.
156
620146
2954
Filipin Eğitim Bakanlığı derhal harekete geçti.
10:23
And you know what's exciting is that this innovation
157
623100
3697
Ve asıl heyecan verici tarafı şu ki; bu yenilik şimdilerde
10:26
is now spreading South to South, from the Philippines
158
626797
4662
Güneyden Güneye, Filipinler'den
10:31
to Indonesia, Kenya, Moldova and beyond.
159
631459
4345
Endoneyza'ya, Kenya'ya Moldova'ya ve ötesine yayılıyor.
10:35
In Dar es Salaam, Tanzania, even an impoverished
160
635804
4259
Dar es Salaam, Tanzanya'da yoksulukla boğuşan bir topluluk bile
10:40
community was able to use these tools
161
640063
3554
isteklerini dile getirmek için
10:43
to voice its aspirations.
162
643617
2972
bu araçlardan faydalandı.
10:46
This is what the map of Tandale looked like
163
646589
2919
Tandale haritasının en başta böyle görünüyordu.
10:49
in August, 2011. But within a few weeks,
164
649508
4353
Tarih: Ağustos 2011. Ancak birkaç hafta içinde
10:53
university students were able to use mobile phones
165
653861
4466
üniversite öğrencileri cep telefonlarını ve açık-kaynak platformları kullanarak
10:58
and an open-source platform to dramatically map
166
658327
4550
bütün bölgenin altyapısını inanılmaz bir biçimde
11:02
the entire community infrastructure.
167
662877
3487
harita üzerine aktarmayı başardı.
11:06
And what is very exciting is that citizens were then
168
666364
4465
Vatandaşların daha sonra
11:10
able to give feedback as to which health or water points
169
670829
5007
hangi sağlık ya da su noktasının işlemediğini bildirmeleri harikaydı.
11:15
were not working, aggregated
170
675836
2874
İşte şu gördüğünüz kırmızı
11:18
in the red bubbles that you see,
171
678710
2600
balon kümeleri-
11:21
which together provides a graphic visual
172
681310
4598
ki biraraya geldiklerinde yoksul kesimden yükselen
11:25
of the collective voices of the poor.
173
685908
4455
toplu sesin bir grafiğini oluşturuyor.
11:30
Today, even Bihar is turning around and opening up
174
690363
5610
Bugün Bihar bile bir dönüşüm yaşıyor ve dışa açılıyor
11:35
under a committed leadership that is making government
175
695973
2872
yönetimi şeffaf, erişilebilir ve yoksullara karşı duyarlı kılan
11:38
transparent, accessible and responsive to the poor.
176
698845
5168
kararlı bir liderliğin izinde ilerliyor.
11:44
But, you know, in many parts of the world,
177
704013
3528
Ama, bildiğiniz gibi dünyanın pek çok yerinde
11:47
governments are not interested in opening up
178
707541
2978
yönetimler dışa açılmaya ya da yoksullara hizmet vetmeye
11:50
or in serving the poor, and it is a real challenge
179
710519
5117
sıcak bakmıyor ve sistemi değiştirmek isteyenlerin önünde
11:55
for those who want to change the system.
180
715636
4344
çok engel var.
11:59
These are the lonely warriors
181
719980
3569
Onlar, yalnız savaşçılar
12:03
like my father and many, many others,
182
723549
3464
tıpkı babam ve diğerleri gibi.
12:07
and a key frontier of development work
183
727013
3124
Kalkındırma çalışmalarının temel hattı
12:10
is to help these lonely warriors join hands
184
730137
5196
bu yalnız savaşçıların el ele vermesine ve böylece
12:15
so they can together overcome the odds.
185
735333
3541
engelleri aşmalarına yardımcı olmak.
12:18
So for instance, today, in Ghana, courageous reformers
186
738874
4743
Bugün Gana'da sivil toplumun, Parlamento'nun ve
12:23
from civil society, Parliament and government,
187
743617
3200
hükümetin içinden cesur reform yanlıları
12:26
have forged a coalition for transparent contracts
188
746817
4192
petrol sektöründe kontratların şeffaflığı için
12:31
in the oil sector, and, galvanized by this,
189
751009
4056
bir koalisyon kurdular. Bundan güç alan Parlamento'daki reform yanlıları
12:35
reformers in Parliament are now investigating dubious contracts.
190
755065
5680
şaibeli kontratları incelemeye aldılar.
12:40
These examples give new hope, new possibility
191
760745
4928
Bu örnekler benim Uganda'da tanık olduğum
12:45
to the problems I witnessed in Uganda
192
765673
3112
babamınsa Bihar'da karşılaştığı sorunlara
12:48
or that my father confronted in Bihar.
193
768785
5102
yeni umutlar aşılıyor, yeni çözüm olasılıkları yaratıyor.
12:53
Two years ago, on April 8th, 2010, I called my father.
194
773887
6969
Bundan iki yıl önce, 8 Nisan 2010'da babamı aradım.
13:00
It was very late at night, and at age 80,
195
780856
5398
Gece geç bir saatti ve 80 yaşında olan babam
13:06
he was typing a 70-page public interest litigation
196
786254
4801
bir yol yapım projesindeki yolsuzluk hakkında
13:11
against corruption in a road project.
197
791055
3614
70 sayfalık bir kamu davası metni yazıyordu.
13:14
Though he was no lawyer, he argued the case in court
198
794669
4618
Avukat olmadığı halde, davayı mahkemede ertesi gün
13:19
himself the next day. He won the ruling,
199
799287
4214
kendisi savundu. Davayı kazandı,
13:23
but later that very evening,
200
803501
2022
ama aynı akşam
13:25
he fell, and he died.
201
805523
4594
vefat etti.
13:30
He fought till the end, increasingly passionate
202
810117
4944
Sürekli artan bir tutkuyla sonuna kadar savaştı.
13:35
that to combat corruption and poverty,
203
815061
3945
Yolsuzluk ve yoksullukla mücadelede
13:39
not only did government officials need to be honest,
204
819006
4007
yalnızca hükümet yetkililerinin dürüst olmasının yetmeyeceğine
13:43
but citizens needed to join together
205
823013
3249
vatandaşların da seslerini duyurmak için
13:46
to make their voices heard.
206
826262
2895
kenetlenmesi gerektiğine inanıyordu.
13:49
These became the two bookends of his life,
207
829157
4861
Yaşamının iki ucunu bu inanç oluşturuyordu.
13:54
and the journey he traveled in between
208
834018
2714
Bu iki uç arasında yaptığı yolculuk
13:56
mirrored the changing development landscape.
209
836732
4785
kalkınmanın değişmekte olan çehresini yansıtıyordu.
14:01
Today, I'm inspired by these changes, and I'm excited
210
841517
4953
Bugün bu değişimler bana ilham veriyor ve Dünya Bankası'nda
14:06
that at the World Bank, we are embracing
211
846470
3104
bu yeni metotları benimsediğimizi bilmek heyecan verici.
14:09
these new directions, a significant departure
212
849574
3089
20 yıl önce Uganda'dadaki çalışmalarımdan
14:12
from my work in Uganda 20 years ago.
213
852663
3878
oldukça faklı bu yeni metotları...
14:16
We need to radically open up development
214
856541
3541
Kalkındırma çalışmalarını, dışa açmalıyız; böylece
14:20
so knowledge flows in multiple directions,
215
860082
2804
bilginin çok yönlü akışını sağlamalı,
14:22
inspiring practitioners, so aid becomes transparent,
216
862886
4791
uygulayıcılara ilham vermeli, yardımı şeffaf,
14:27
accountable and effective, so governments open up
217
867677
4159
hesapverilebilir ve etkili kılmalıyız. Hükümetlerin açılmasını
14:31
and citizens are engaged and empowered
218
871836
3946
ve hükümet reformlarıyla vatandaşların
14:35
with reformers in government.
219
875782
1659
etki ve yetki sahibi olmalarını sağlamalıyız.
14:37
We need to accelerate these shifts.
220
877441
3197
Bu değişimleri hızlandırmalıyız.
14:40
If we do, we will find that the collective voices
221
880638
5000
Böylece, yoksul kesimden yükselen ortak sesin
14:45
of the poor will be heard in Bihar,
222
885638
4390
Bihar'da, Uganda'da ve ötesinde
14:50
in Uganda, and beyond.
223
890028
2222
yankılarını duyacağız.
14:52
We will find that textbooks and teachers
224
892250
4075
Öğrencilere ders kitabı ve öğretmenlerin
14:56
will show up in schools for their children.
225
896325
3037
ulaştığını göreceğiz.
14:59
We will find that these children, too,
226
899362
4083
Bu çocukların da
15:03
have a real chance of breaking their way out of poverty.
227
903445
6118
yoksulluğun pençesinden kurtulmak için gerçek bir şansa kavuştuğunu göreceğiz.
15:09
Thank you. (Applause)
228
909563
3215
Teşekkür ederim. (Alkış)
15:12
(Applause)
229
912778
2720
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7