5 ways to lead in an era of constant change | Jim Hemerling

447,804 views ・ 2016-11-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ramazan Şen Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:12
Have you ever noticed when you ask someone to talk
0
12825
2351
Birisine özel hayatında iyi yönde yaptığı
00:15
about a change they're making for the better in their personal lives,
1
15200
3336
değişim kararlarını sorduğunuzda genelde ne kadar enerjik olduklarını
00:18
they're often really energetic?
2
18560
1960
fark ettiniz mi?
İster bir maratona hazırlanmak,
00:21
Whether it's training for a marathon,
3
21015
2481
00:23
picking up an old hobby,
4
23520
1256
ister hobi edinmek
00:24
or learning a new skill,
5
24800
1856
veya yeni bir beceri edinmek olsun,
00:26
for most people,
6
26680
1256
birçok insan için
00:27
self-transformation projects occupy a very positive emotional space.
7
27960
5240
kişisel dönüşüm projeleri çok olumlu duygusal bir alan tutar.
00:33
Self-transformation is empowering,
8
33720
2456
Kişisel dönüşüm güçlendiricidir,
00:36
energizing, even exhilarating.
9
36200
2336
enerji vericidir, hatta canlandırıcıdır.
00:38
I mean just take a look at some of the titles of self-help books:
10
38560
3776
Kişisel gelişim kitaplarının isimlerine bir bakın:
00:42
"Awaken the Giant Within,"
11
42360
2696
''İçinizdeki devi uyandırın,''
''Şimdinin Gücü''
00:45
"Practicing the Power of Now,"
12
45080
2496
00:47
or here's a great one we can all relate to,
13
47600
2456
ya da hepimizin ilgileneceği harika bir örnek,
''Sen bir baş belasısın:
00:50
"You are a Badass:
14
50080
2216
00:52
How to Stop Doubting Your Greatness and Start Living an Awesome Life."
15
52320
5096
Kendi Mükemmelliğinden Şüphelenmeyi Bırakıp Mükemmel Bir Hayat Nasıl Yaşanır."
00:57
(Laughter)
16
57440
1200
(Gülüşmeler)
Konu kişisel dönüşüm olunca
01:00
When it comes to self-transformation,
17
60040
2520
01:03
you can't help but get a sense of the excitement.
18
63240
3560
heyecanlanmamak elde değil.
01:08
But there's another type of transformation
19
68840
3176
Ama çok farklı bir duygusal yer kaplayan
değişik bir çeşit dönüşüm türü daha var.
01:12
that occupies a very different emotional space.
20
72040
3080
Kuruluşların değişimi.
01:16
The transformation of organizations.
21
76080
2600
01:19
If you're like most people,
22
79880
1336
Çoğu insan gibiyseniz,
01:21
when you hear the words "Our organization is going to start a transformation,"
23
81240
4376
"Kuruluşumuz dönüşüme giriyor" kelimelerini duyduğunuzda
01:25
you're thinking, "Uh-oh."
24
85640
1400
"Eyvah!" diye düşünürsünüz.
01:27
(Laughter)
25
87426
1150
(Gülüşmeler)
01:28
"Layoffs."
26
88600
1200
''İşten çıkarmalar.''
01:30
The blood drains from your face,
27
90800
1936
Yüzünüzdeki kan çekilir,
01:32
your mind goes into overdrive,
28
92760
2856
beyninize aşırı yük biner,
01:35
frantically searching for some place to run and hide.
29
95640
3240
telaş içinde kaçıp saklanacak bir yer ararsınız.
Tabii ki, kaçabilirsiniz,
01:40
Well, you can run,
30
100120
1496
01:41
but you really can't hide.
31
101640
1280
ama aslında saklanamazsınız.
Çoğumuz uyanık saatlerimizin çoğunluğunu
01:44
Most of us spend the majority of our waking hours
32
104040
2976
kurumlarda geçiriyoruz.
01:47
involved in organizations.
33
107040
1520
Küreselleşmedeki değişimden dolayı,
01:49
And due to changes in globalization,
34
109040
3096
teknolojideki ilerlemelerden dolayı
01:52
changes due to advances in technology
35
112160
2536
01:54
and other factors,
36
114720
1816
ve diğer etkenler nedeniyle,
01:56
the reality is our organizations are constantly having to adapt.
37
116560
4920
gerçek şu ki, kuruluşlarımız sürekli adapte olmak durumunda.
02:02
In fact,
38
122360
1216
Doğrusu, ben bu çağa
02:03
I call this the era of "always-on" transformation.
39
123600
3880
"Sürekli aktif'' dönüşüm çağı diyorum.
02:09
When I shared this idea with my wife Nicola,
40
129400
2256
Bu fikri eşim Nicola ile paylaştığımda
02:11
she said, "Always-on transformation?
41
131680
3136
''Sürekli aktif dönüşüm mü?
02:14
That sounds exhausting."
42
134840
2080
Kulağa yorucu geliyor.'' dedi.
02:17
And that may be exactly what you're thinking --
43
137640
2296
Siz de belki tam olarak böyle düşünüyorsunuz
02:19
and you would be right.
44
139960
1576
ve haklı olabilirsiniz.
02:21
Particularly if we continue to approach the transformation of organizations
45
141560
5136
Özellikle de kurumların dönüşümüne hep aynı şekilde
02:26
the way we always have been.
46
146720
1360
yaklaşmaya devam edersek.
02:28
But because we can't hide,
47
148920
2416
Saklanamadığımızdan dolayı
iki şeyi açıklığa kavuşturmamız gerekiyor.
02:31
we need to sort out two things.
48
151360
1696
İlk olarak,
02:33
First,
49
153080
1216
02:34
why is transformation so exhausting?
50
154320
2736
dönüşüm neden yorucu?
Ve ikincisi, bunu nasıl çözeriz?
02:37
And second, how do we fix it?
51
157080
1760
02:41
First of all,
52
161200
1216
Her şeyden önce,
02:42
let's acknowledge that change is hard.
53
162440
3136
değişmenin zor olduğunu kabul edelim.
02:45
People naturally resist change,
54
165600
2016
İnsanlar doğal olarak değişime direnir,
02:47
especially when it's imposed on them.
55
167640
2640
özellikle değişime zorlandıklarında.
02:51
But there are things that organizations do that make change even harder
56
171200
4576
Fakat kurumlar değişimi insanlar için olması gerekenden
02:55
and more exhausting for people than it needs to be.
57
175800
2840
daha zor ve yorucu yapan şeyler yapıyorlar.
02:59
First of all,
58
179720
1216
İlk olarak,
03:00
leaders often wait too long to act.
59
180960
3440
liderler harekete geçmek için genelde çok bekliyor.
Sonuç olarak,
03:05
As a result,
60
185040
1216
03:06
everything is happening in crisis mode.
61
186280
2440
her şey kriz ortamında oluşuyor.
03:10
Which, of course, tends to be exhausting.
62
190320
2018
Ki bu da yorucu oluyor.
03:13
Or, given the urgency,
63
193360
3096
Ya da aciliyet söz konusu olursa,
03:16
what they'll do is they'll just focus on the short-term results,
64
196480
3920
yaptıkları şey sadece kısa süreli sonuçlara odaklanmak oluyor,
03:21
but that doesn't give any hope for the future.
65
201320
2160
ancak bu gelecek için hiçbir umut vermiyor.
03:24
Or they'll just take a superficial, one-off approach,
66
204560
3720
Ya da üstünkörü, bir kerelik bir yaklaşıma başvurarak
kriz biter bitmez normal hâllerine dönmeyi
03:29
hoping that they can return back to business as usual
67
209040
4096
umut edecekler.
03:33
as soon as the crisis is over.
68
213160
2600
03:37
This kind of approach
69
217600
1216
Bu tür bir yaklaşım
03:38
is kind of the way some students approach preparing for standardized tests.
70
218840
6080
bazı öğrencilerin standartlaştırılmış sınavlara hazırlanma şekillerine benziyor.
03:46
In order to get test scores to go up,
71
226280
3456
Test sonuçlarını yükseltmek için
03:49
teachers will end up teaching to the test.
72
229760
2600
öğretmenler test tekniği öğretmek zorunda kalacak.
Bu yaklaşım işe yarayabilir;
03:53
Now, that approach can work;
73
233160
1376
03:54
test results often do go up.
74
234560
1936
test sonuçları çoğu kez yükselir.
03:56
But it fails the fundamental goal of education:
75
236520
3776
Fakat bu, eğitimi temel amacından mahrum bırakır:
04:00
to prepare students to succeed over the long term.
76
240320
4120
Öğrencileri uzun vadede başarıya hazırlamak.
04:06
So given these obstacles,
77
246680
2520
Bu engeller göz önünde tutulursa,
yorucu olmamaları için
04:10
what can we do
78
250160
1816
organizasyonları dönüştürme tarzımızı dönüştürmek
04:12
to transform the way we transform organizations
79
252000
3456
04:15
so rather than being exhausting,
80
255480
1960
ve onları güçlendirici
04:18
it's actually empowering and energizing?
81
258200
2840
ve enerjik yapmak için neler yapabiliriz?
Bunu yapmak için, beş stratejik zorunluluğa odaklanmamız gerekiyor
04:22
To do that, we need to focus on five strategic imperatives,
82
262160
5016
04:27
all of which have one thing in common:
83
267200
2735
ve bunların bir ortak noktaları var:
04:29
putting people first.
84
269959
2281
İnsanı öne koymak.
İnsanı öne koymanın ilk zorunluluğu
04:33
The first imperative for putting people first
85
273079
2657
04:35
is to inspire through purpose.
86
275760
1760
amaç ile ilham vermektir.
Çoğu dönüşümün finansal ve operasyonel amaçları vardır.
04:38
Most transformations have financial and operational goals.
87
278120
3696
04:41
These are important and they can be energizing to leaders,
88
281840
4256
Bunlar önemli ve liderler için enerji verici olabilir,
ama bunlar organizasyon içindeki çoğu kişi için pek motivasyon sağlayıcı değildir.
04:46
but they tend not to be very motivating to most people in the organization.
89
286120
3560
04:50
To motivate more broadly,
90
290480
1776
Daha geniş çaplı motivasyon için,
04:52
the transformation needs to connect with a deeper sense of purpose.
91
292280
4400
dönüşümün daha derin bir amaç hissiyle bağlanması gerekir.
04:57
Take LEGO.
92
297720
1200
LEGO örneğine bakalım.
04:59
The LEGO Group has become an extraordinary global company.
93
299640
4240
LEGO grubu, olağanüstü küresel bir şirket oldu.
05:04
Under their very capable leadership,
94
304520
1736
Çok mahir liderliği altında,
05:06
they've actually undergone a series of transformations.
95
306280
2840
fiili olarak bir dizi dönüşüme gittiler.
05:09
While each of these has had a very specific focus,
96
309800
3216
Bunların her biri belirli bir odak noktasına sahipken,
hepsini birbirine bağlayan
05:13
the North Star,
97
313040
1296
05:14
linking and guiding all of them,
98
314360
1816
ve yol gösteren North Star mağazası
05:16
has been Lego's powerful purpose:
99
316200
2440
Lego'nun güçlü amacı olmuştur:
05:19
inspire and develop the builders of tomorrow.
100
319480
3760
Yarının inşacılarına ilham ol ve onları geliştir.
05:24
Expanding globally?
101
324360
1200
Küresel ölçekte genişlemek?
Mesele satışları artırmak değil,
05:26
It's not about increasing sales,
102
326160
2416
05:28
but about giving millions of additional children access to LEGO building bricks.
103
328600
4640
milyonlarca çocuğun LEGO parçalarına erişimini sağlamaktır.
05:33
Investment and innovation?
104
333960
1400
Yatırım ve yenilik?
05:35
It's not about developing new products,
105
335960
1858
Mesele yeni ürünler geliştirmek değil,
05:38
but about enabling more children
106
338360
2296
daha fazla çocuğun
05:40
to experience the joy of learning through play.
107
340680
3520
oyunla öğrenme keyfini deneyimlemesini sağlamaktır.
05:45
Not surprisingly,
108
345440
1536
Beklendiği üzere,
bu derin amaç hissi, LEGO çalışanlarını oldukça motive ediyor.
05:47
that deep sense of purpose tends to be highly motivating to LEGO's people.
109
347000
5080
İnsanları öncelemekteki ikinci zorunluluk
05:54
The second imperative for putting people first
110
354120
2936
her şeyinizi ortaya koymaktır.
05:57
is to go all in.
111
357080
1720
Çok fazla dönüşüm
06:00
Too many transformations
112
360080
1696
06:01
are nothing more than head-count cutting exercises;
113
361800
3736
kişi sayısı azaltma egzersizlerinden başka bir şey değildir;
06:05
layoffs under the guise of transformation.
114
365560
3480
dönüşün kisvesi altında işten çıkarma.
06:09
In the face of relentless competition,
115
369960
2056
Acımasız rekabet karşısında,
kuruluşu küçültmek için acı veren kararlar almak
06:12
it may well be that you will have to take the painful decision
116
372040
3936
zorunda kalabilirsin,
06:16
to downsize the organization,
117
376000
2856
06:18
just as you may have to lose some weight in order to run a marathon.
118
378880
3680
tıpkı bir maratonda koşmak için kilo vermek gerektiği gibi.
Sadece ağırlıklardan kurtulmak
06:24
But losing weight alone
119
384000
1216
06:25
will not get you across the finish line with a winning time.
120
385240
2840
sizi en iyi süre ile bitiş çizgisinin ötesine taşımaz.
06:28
To win
121
388560
1200
Kazanmak için
her şeyinizi ortaya koymanız gerekir.
06:30
you need to go all in.
122
390160
1480
06:32
You need to go all in.
123
392880
3040
Her şeyinizi ortaya koymanız gerekir.
Maliyetleri kesmekten ziyade,
06:37
Rather than just cutting costs,
124
397160
1840
06:39
you need to think about initiatives
125
399640
2536
orta vadede size kazandıracak
06:42
that will enable you to win in the medium term,
126
402200
2696
girişimleri düşünmeniz gerekir.
06:44
initiatives to drive growth,
127
404920
1976
Büyümeyi yürütecek girişimleri,
06:46
actions that will fundamentally change the way the company operates,
128
406920
4056
şirketin işleyiş şeklini temelden değiştirecek hareketleri
ve çok önemli bir şey de,
06:51
and very importantly,
129
411000
1536
06:52
investments to develop the leadership and the talent.
130
412560
3640
liderliği ve yeteneği geliştirecek yatırımları.
06:58
The third imperative for putting people first
131
418680
3776
İnsanları öncelemenin üçüncü zorunluluğu
07:02
is to enable people with the capabilities
132
422480
2696
insanlara dönüşüm süresinde ve sonrasında
07:05
that they need to succeed during the transformation and beyond.
133
425200
4840
başarılı olmaları için gerekli olan imkânları sağlamak.
07:12
Over the years I've competed in a number of triathlons.
134
432280
3240
Yıllar içinde birkaç triatlonda yarıştım.
07:16
You know, frankly, I'm not that good,
135
436280
2176
Açıkçası, o kadar da iyi değilim
07:18
but I do have one distinct capability;
136
438480
4016
fakat belirgin bir kabiliyetim var;
07:22
I am remarkably fast at finding my bike.
137
442520
3680
bisikletimi bulmakta acayip hızlıyım.
07:26
(Laughter)
138
446640
1896
(Gülüşmeler)
07:28
By the time I finish the swim,
139
448560
1816
Yüzmeyi bitirdiğim sırada,
07:30
almost all the bikes are already gone.
140
450400
1856
neredeyse tüm bisikletler gitmiş oluyor.
07:32
(Laughter)
141
452280
2480
(Gülüşmeler)
Gerçek triatloncular her etabın
07:36
Real triathletes know that each leg --
142
456160
4056
07:40
the swim, the bike, the run --
143
460240
1736
- yüzme, bisiklet, koşu -
farklı kabiliyetler, farklı araçlar,
07:42
really requires different capabilities,
144
462000
2496
07:44
different tools,
145
464520
1216
farklı yetenekler,
07:45
different skills, different techniques.
146
465760
2656
farklı beceriler, farklı teknikler gerektirdiğini bilirler.
07:48
Likewise when we transform organizations,
147
468440
2456
Aynı şekilde, kuruluşları dönüştürürken,
07:50
we need to be sure that we're giving our people
148
470920
2856
insanlarımıza bu yolda ihtiyaçları olan beceri ve araçları
07:53
the skills and the tools they need along the way.
149
473800
2800
verdiğimizden emin olmalıyız.
Küresel bir yazılım şirketi olan Chronos,
07:58
Chronos,
150
478160
1216
07:59
a global software company,
151
479400
1976
08:01
recognized the need to transfer from building products --
152
481400
4936
ürün inşa etmekten - yazılım ürünleri -
08:06
software products --
153
486360
1656
bir servis olarak
yazılım yapımına
08:08
to building software as a service.
154
488040
2760
geçiş ihtiyacını fark etti.
08:11
To enable its people to take that transformation,
155
491800
3216
Çalışanlarının bu dönüşüme ayak uydurabilmesi için,
ilk olarak çalışanlarının
08:15
first of all they invested in new tools
156
495040
2696
08:17
that would enable their employees to monitor the usage of the features
157
497760
5056
özelliklerin kullanımlarını ve müşterilerin yeni servisten
memnuniyetlerini izlemelerini sağlayan yeni araçlara yatırım yaptılar.
08:22
as well as customer satisfaction with the new service.
158
502840
2760
08:26
They also invested in skill development,
159
506280
3696
Ayrıca müşteri hizmetleri problemlerinin
yerinde çözebilmesi için çalışanlarının
08:30
so that their employees would be able
160
510000
1816
08:31
to resolve customer service problems on the spot.
161
511840
2480
yetenek gelişimine yatırım yaptılar.
08:34
And very importantly,
162
514960
1216
Ve en önemlisi,
08:36
they also reinforced the collaborative behaviors that would be required
163
516200
3376
uçtan uca hatasız müşteri deneyimi ortaya koymak için gerekli olan
08:39
to deliver an end-to-end seamless customer experience.
164
519600
4040
işbirliği davranışlarını da güçlendirdiler.
08:44
Because of these investments,
165
524679
1577
Bu yatırımlar nedeniyle,
08:46
rather than feeling overwhelmed by the transformation,
166
526280
3336
dönüşümden bunalmış olmak yerine,
08:49
Chronos employees actually felt energized
167
529640
3255
Chronos çalışanları aslında yeni rollerinde
08:52
and empowered in their new roles.
168
532919
2081
enerjik ve güçlü hissettiler.
08:56
In the era of "always-on" transformation,
169
536200
2216
"Sürekli aktif" dönüşüm çağında,
08:58
change is a constant.
170
538440
1496
değişim bir sabittir.
08:59
My fourth imperative therefore
171
539960
1936
Bu nedenle dördüncü zorunluluğum,
09:01
is to instill a culture of continuous learning.
172
541920
3800
devamlı öğrenme kültürünü aşılamaktır.
09:06
When Satya Nadella became the CEO of Microsoft
173
546800
3016
2014 yılı Şubat ayında Satya Nadella
09:09
in February 2014,
174
549840
1936
Microsoft'un CEO'su olduğunda,
09:11
he embarked on an ambitious transformation journey
175
551800
2896
şirketi mobil ve bulut platformlarda mücadeleye hazırlamak için
09:14
to prepare the company to compete in a mobile-first, cloud-first world.
176
554720
4200
hırslı bir dönüşüm olayına kalkıştı.
09:19
This included changes to strategy,
177
559640
2296
Bu değişikliklere strateji,
09:21
the organization
178
561960
1216
organizasyon
09:23
and very importantly, the culture.
179
563200
1680
ve en önemlisi kültür de dâhil.
09:26
Microsoft's culture at the time was one of silos and internal competition --
180
566280
4320
O zaman Microsoft'un kültüründe dışa kapalı olmak ve içsel rekabet vardı,
09:31
not exactly conducive to learning.
181
571320
2200
öğrenmeye pek müsait değildi.
09:34
Nadella took this head-on.
182
574480
1840
Nadella doğrudan bu işe girişti.
09:37
He rallied his leadership around his vision
183
577560
3416
Yaşayan, öğrenen bir kültür için
liderliğini vizyonu etrafında topladı.
09:41
for a living, learning culture,
184
581000
2520
09:44
shifting from a fixed mindset,
185
584240
2336
Rolünüzün odadaki en zeki kişi gibi görünmek olduğu sabit bir zihniyeti,
09:46
where your role was to show up as the smartest person in the room,
186
586600
3376
rolünüzün dinlemek, öğrenmek ve insanların içindeki
09:50
to a growth mindset,
187
590000
1816
09:51
where your role was to listen, to learn and to bring out the best in people.
188
591840
5480
cevheri çıkarmak olan
daha gelişmiş bir zihniyete dönüştürdü.
09:58
Well, early days,
189
598720
1256
İlk günlerinde,
Microsoft çalışanları kültürdeki bu değişimi,
10:00
Microsoft employees already noticed this shift in the culture --
190
600000
3120
Microsoft'un insanları öncelediğinin kesin kanıtını çoktan hissetmişlerdi.
10:04
clear evidence of Microsoft putting people first.
191
604080
3400
10:08
My fifth and final imperative is specifically for leaders.
192
608560
3560
Beşinci ve son zorunluluğum özellikle liderler için.
10:13
In a transformation,
193
613200
1656
Dönüşümde,
10:14
a leader needs to have a vision,
194
614880
1560
bir liderin vizyonu,
kilometre taşları olan açık bir yol haritası olmalı
10:17
a clear road map with milestones,
195
617160
2640
10:20
and then you need to hold people accountable for results.
196
620600
4456
ve insanları sonuçlardan mesul tutmanız gerekir.
Başka bir deyişle, yönlendirici olmalısınız.
10:25
In other words, you need to be directive.
197
625080
1953
10:28
But in order to capture the hearts and minds of people,
198
628240
3136
Fakat insanların sevgisini ve güvenini kazanmak için
10:31
you also need to be inclusive.
199
631400
2400
ayrıca kapsayıcı da olmanız gerekir.
10:34
Inclusive leadership is critical to putting people first.
200
634680
3760
Kapsayıcı liderler insanları öncelemede önemlidir.
10:39
I live in the San Francisco Bay area.
201
639920
1800
Ben San Francisco Körfezi bölgesinde yaşıyorum.
10:42
And right now,
202
642680
1216
Ve şu anda,
10:43
our basketball team is the best in the league.
203
643920
2480
basketbol takımımız ligdeki en iyi takım.
10:46
We won the 2015 championship,
204
646960
2656
2015 şampiyonasını kazandık
10:49
and we're favored to win again this year.
205
649640
2240
ve bu yıl tekrar kazanacağız gibi.
10:52
There are many explanations for this.
206
652600
2056
Bunun birçok açıklaması var.
10:54
They have some fabulous players,
207
654680
1720
Şahane oyuncuları var,
fakat önemli nedenlerden biri
10:57
but one of the key reasons
208
657120
1776
10:58
is their head coach, Steve Kerr, is an inclusive leader.
209
658920
5440
baş antrenörleri Steve Kerr'in kapsayıcı bir lider olması.
11:05
When Kerr came to the Warriors in 2014,
210
665360
2616
Kerr 2014 yılında Warriors'a geldiğinde
Warriors büyük bir dönüşüm bekliyordu.
11:08
the Warriors were looking for a major transformation.
211
668000
2680
11:11
They hadn't won a national championship since 1975.
212
671480
4480
1975'ten beri ulusal şampiyonluk kazanmamışlardı.
11:17
Kerr came in, and he had a clear vision,
213
677640
3176
Kerr geldi ve net bir vizyonu vardı
11:20
and he immediately got to work.
214
680840
2400
ve hemen işe koyuldu.
11:24
From the outset,
215
684480
1336
En başından beri,
11:25
he reached out and engaged the players and the staff.
216
685840
4096
oyuncu ve ekiple iletişime geçti.
11:29
He created an environment of open debate and solicited suggestions.
217
689960
4280
İstenen bir açık tartışma ve öneri ortamı yarattı.
11:35
During games he would often ask,
218
695360
1696
Oyunlar sırasında sürekli sorardı:
"Neyi eksik yaptığımı düşünüyorsun?"
11:37
"What are you seeing that I'm missing?"
219
697080
1880
Bunun en iyi örneği 2015 finalinin dördüncü maçıydı.
11:40
One the best examples of this came in game four of the 2015 finals.
220
700000
5760
11:46
The Warriors were down two games to one
221
706600
2120
Warriors ikiye bir gerideydi
11:49
when Kerr made the decision to change the starting lineup;
222
709880
4160
ve Kerr başlangıç dizilişini değiştirme kararı aldı;
11:54
a bold move by any measure.
223
714600
3400
her şekliyle gözü pek bir karardı.
11:59
The Warriors won the game and went on to win the championship.
224
719360
2920
Warriors maçı kazandı ve şampiyonluk maçına geçti.
12:02
And it is widely viewed
225
722960
1256
Ve herkesçe görüldü ki
12:04
that that move was the pivotal move in their victory.
226
724240
3680
bu karar zaferlerindeki en önemli hamleydi.
12:09
Interestingly, it wasn't actually Kerr's idea.
227
729440
3680
İlginçtir ki aslında bu Kerr'in fikri değildi.
12:14
It was the idea of his 28-year-old assistant, Nick U'Ren.
228
734560
3600
Bu, onun 28 yaşındaki asistanı Nick U'Ren'in fikriydi.
Çünkü Kerr'in liderlik tarzı yüzünden,
12:19
Because of Kerr's leadership style,
229
739160
2176
12:21
U'Ren felt comfortable bringing the idea forward.
230
741360
2840
U'Ren fikrini öne sürmekte rahat hissetti.
12:25
And Kerr not only listened,
231
745240
1976
Ve Kerr dinlemekle kalmayıp
12:27
but he implemented the idea
232
747240
1560
bu fikri hayata geçirdi
12:29
and then afterwards,
233
749520
1656
ve sonrasında,
12:31
gave U'Ren all the credit --
234
751200
1960
U'Ren'e hakkını verdi.
12:34
actions all consistent with Kerr's highly inclusive approach to leadership.
235
754520
5520
Tüm yaptıkları, Kerr'in kapsayıcı liderlik yaklaşımı ile tutarlı.
12:41
In the era of "always-on" transformation,
236
761280
2656
"Her zaman açık" dönüşüm çağında,
12:43
organizations are always going to be transforming.
237
763960
3680
kuruluşlar daima dönüşüyor olacaklar.
12:49
But doing so does not have to be exhausting.
238
769200
3240
Fakat bunu yapmak yorucu olmak zorunda değil.
Dönüşüme yaklaşımımızı
12:54
We owe it to ourselves,
239
774080
2176
12:56
to our organizations
240
776280
1976
cesurca dönüştürmek için
12:58
and to society more broadly
241
778280
1720
bunu kendimize,
kuruluşlarımıza ve dahası topluma borçluyuz.
13:01
to boldly transform our approach to transformation.
242
781000
3840
13:05
To do that,
243
785920
1656
Bunu yapmak için,
13:07
we need to start putting people first.
244
787600
3480
insanı ön planda tutmamız gerekiyor.
13:11
Thank you.
245
791800
1216
Teşekkür ederim.
(Alkışlar)
13:13
(Applause)
246
793040
6952
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7