Verna Myers: How to overcome our biases? Walk boldly toward them

Çeviri: Yunus ASIK Gözden geçirme: Ramazan Şen

I was on a long road trip this summer,

Bu yaz uzun bir yolculuk yaptım

and I was having a wonderful time listening

ve Isabel Wilkerson'ın harika eseri

"The Warmth of Other Suns" (Başka Güneşlerin Sıcaklığı)'ını

to the amazing Isabel Wilkerson's "The Warmth of Other Suns."

dinlerken mükemmel zaman geçirdim.

It documents six million black folks fleeing the South from 1915 to 1970

1915 ile 1970 arasında altı milyon siyahinin güneyden kaçışını,

looking for a respite from all the brutality

tüm zulümden sonra bir soluklanma

and trying to get to a better opportunity up North,

ve kuzeyde daha iyi olanaklar elde etmeye çalışmalarını yazıya dökmüştü.

and it was filled with stories of the resilience and the brilliance

Afrikalı Amerikanların dirençli ve parlak

of African-Americans,

hikâyeleriyle doluydu ve aynı zamanda

and it was also really hard to hear all the stories of the horrors

tüm dehşet verici hikâyeleri,

tevazuyu ve aşağılamaları duymak oldukça zordu.

It was especially hard to hear about the beatings and the burnings

Özellikle de dayaklar, yakmalar ve

and the lynchings of black men.

siyahi insanların linç edilmesi.

And I said, "You know, this is a little deep.

Dedim ki, "Bilirsin bu biraz derin.

I need a break. I'm going to turn on the radio."

Ara vermem gerek. Radyoyu açacağım."

I turned it on, and there it was:

Radyoyu açtım ve işte ordaydı:

Ferguson, Missouri,

Ferguson, Missouri,

Michael Brown,

Michael Brown,

18-year-old black man,

18 yaşındaki siyah adam,

unarmed, shot by a white police officer, laid on the ground dead,

silahsız, beyaz polis tarafından vurulmuş, kendinden geçmiş hâlde

blood running for four hours

dört saattir kanı akıyordu.

while his grandmother and little children and his neighbors watched in horror,

Büyükannesi, küçük çocukları ve komşuları korku içinde izliyorlardı.

and I thought,

Düşündüm ki,

here it is again.

yine aynı şey.

This violence, this brutality against black men

Siyahilere karşı bu şiddet, vahşet

has been going on for centuries.

yüzyıllardır devam ediyor.

I mean, it's the same story. It's just different names.

Demek istediğim, aynı hikâye. Yalnızca farklı isimlerle.

It could have been Amadou Diallo.

Amadou Diallo olabilirdi.

It could have been Sean Bell.

Sean Bell olabilirdi.

It could have been Oscar Grant.

Oscar Grant olabilirdi.

It could have been Trayvon Martin.

Trayvon Martin olabilirdi.

This violence, this brutality,

Bu şiddet, bu vahşet

is really something that's part of our national psyche.

gerçekten bizim milli ruhumuzun bir parçası.

It's part of our collective history.

Ortak tarihimizin bir parçası.

What are we going to do about it?

Bununla ilgili ne yapacağız?

You know that part of us that still crosses the street,

Bilirsiniz bir kısmımız hâlen genç siyahi adamlar gördüğünde,

locks the doors,

yolun karşısına geçiyor,

clutches the purses,

kapıları kilitliyor,

çantasını kontrol ediyor, değil mi?

when we see young black men?

That part.

O kısım.

I mean, I know we're not shooting people down in the street,

Yani, sokakta insanları vurmadığımızı biliyorum

but I'm saying that the same stereotypes and prejudices

ama içimizde bu tür olayları ateşlemeye neden olan

that fuel those kinds of tragic incidents

ön yargılar ve klişelerinde

are in us.

aynı şey olduğunu söylüyorum.

We've been schooled in them as well.

Bu şekilde bir eğitim aldık.

I believe that we can stop these types of incidents,

İnanıyorum ki bu tür vakaları,

these Fergusons from happening,

bu Ferguson olaylarını,

by looking within and being willing to change ourselves.

içinden bakarak ve kendimizi değiştirmek isteyerek durdurabiliriz.

So I have a call to action for you.

Sizi harekete geçmeye çağırıyorum.

There are three things that I want to offer us today to think about

Ferguson'un tekrar yaşanmamasını düşünmemiz adına

as ways to stop Ferguson from happening again;

bugün bize üç şey önermek istiyorum;

three things that I think will help us

siyahiler hakkında görüşlerimizi düzeltmek için

reform our images of young black men;

bize yardımcı olabilecek üç şey.

three things that I'm hoping will not only protect them

Sadece onların korunmasını değil aynı zamanda dünyaya açılarak

but will open the world so that they can thrive.

gelişebileceklerini umduğum üç şey.

Can you imagine that?

Bunu hayal edebiliyor musunuz?

Can you imagine our country embracing young black men,

Ülkemizin genç siyahileri kucakladığını, geleceğin parçası

seeing them as part of our future, giving them that kind of openness,

olarak görüldüklerini, bu şeffaflığın verildiğini,

that kind of grace we give to people we love?

sevdiğimiz insanlara bu lütfu vermeyi hayal edebiliyor musunuz?

How much better would our lives be? How much better would our country be?

Hayatlarımız ne kadar daha iyi olurdu? Ülkemiz ne kadar kadar iyi olurdu?

Let me just start with number one.

Bir numara ile başlayayım.

We gotta get out of denial.

İnkar etmeyi bırakmalıyız.

Stop trying to be good people.

İyi insan olmaya çalışmayı durdurmalıyız.

We need real people.

Gerçek insanlara ihtiyacımız var.

You know, I do a lot of diversity work,

Birçok farklılık çalışması yaptım,

and people will come up to me at the beginning of the workshop.

insanlar seminerin başında gelip diyecekler ki;

"Bayan Farklılık, burada olduğunuz için çok memnunuz" --

They're like, "Oh, Ms. Diversity Lady, we're so glad you're here" --

(Laughter) --

(Kahkahalar) --

"but we don't have a biased bone in our body."

"ama vücudumuzda ön yargılı kemik yok"

And I'm like, "Really?

Diyorum ki, "Gerçekten mi?

Because I do this work every day, and I see all my biases."

Çünkü her gün bu işi yapıyorum ve bütün ön yargılarımı görüyorum."

I mean, not too long ago, I was on a plane

Çok uzun zaman önce değil, uçaktaydım

and I heard the voice of a woman pilot coming over the P.A. system,

ve P.A. sisteminden gelen bir kadın pilotun sesini duydum;

and I was just so excited, so thrilled.

çok heyecanlandım ve etkilendim.

I was like, "Yes, women, we are rocking it.

Dedim ki, "Evet, kadınlar, harikayız.

We are now in the stratosphere."

Şimdi stratosferdeyiz."

It was all good, and then it started getting turbulent and bumpy,

Her şey iyiydi ve sonra türbülans ve sarsıntı başladı.

and I was like,

Dedim ki,

"I hope she can drive."

"Umarım kullanabiliyordur."

(Laughter)

(Kahkahalar)

I know. Right.

Biliyorum. Doğru.

But it's not even like I knew that was a bias

Ama bunun bir ön yargı olduğunu bilmiyordum.

until I was coming back on the other leg and there's always a guy driving

Bunu epey çalkantılı ve türbülanslı başka bir yolculukta

and it's often turbulent and bumpy,

erkek bir pilot varken

and I've never questioned the confidence of the male driver.

ve onun güvenini sorgulamadığımda anladım.

The pilot is good.

Pilot iyidir.

Now, here's the problem.

Şimdi burada bir sorun var.

If you ask me explicitly, I would say, "Female pilot: awesome."

Eğer bana açıkça sorarsanız, derim ki: "Kadın pilot: Müthiş."

But it appears that when things get funky and a little troublesome, a little risky,

Ama görünen o ki, işler dehşet verici, birazcık riskli ve zahmetli olduğunda

I lean on a bias that I didn't even know that I had.

var olduğunu bile bilmediğim bir ön yargıya eğildim.

You know, fast-moving planes in the sky,

Gökyüzünde hızlı giden uçaklarda,

I want a guy.

bir erkek olsun isterim.

That's my default.

Bu benim varsayılanım.

Men are my default.

Erkekler benim varsayılanım.

Who is your default?

Sizin varsayılanınız kim?

Who do you trust?

Kime güvenirsiniz?

Who are you afraid of?

Kimden korkarsınız?

Who do you implicitly feel connected to?

Kime gizli olarak bağlı hissediyorsunuz?

Who do you run away from?

Kimden kaçarsınız?

I'm going to tell you what we have learned.

Size öğrendiklerimizi anlatacağım.

The implicit association test, which measures unconscious bias,

Bilinçsiz ön yargıyı ölçen gizli çağrıştırma testini,

you can go online and take it.

internete girip yapabilirsiniz.

Five million people have taken it.

Beş milyon insan yaptı.

Turns out, our default is white. We like white people.

Ortaya çıktı ki, bizim varsayımımız beyaz. Beyaz insanları seviyoruz.

We prefer white. What do I mean by that?

Beyazı tercih ediyoruz. Ne demek mi istiyorum?

When people are shown images of black men and white men,

İnsanlara beyaz ve siyah adam resimleri gösterildiğinde,

we are more quickly able to associate

beyaz kişiye söylenen olumlu bir sözcüğü,

that picture with a positive word, that white person with a positive word,

siyah kişiye söylenen olumlu sözcükten,

than we are when we are trying to associate

daha hızlı bir şekilde

positive with a black face, and vice versa.

resimle ilişkilendiriyoruz ya da tam tersi.

When we see a black face,

Siyah bir yüz gördüğümüzde,

it is easier for us to connect black with negative

siyahı olumsuzlukla ilişkilendirmek

than it is white with negative.

beyazı olumsuzlukla ilişkilendirmekten daha kolay.

Seventy percent of white people taking that test prefer white.

Testi yapan beyaz insanların %70'i beyazı tercih ediyor.

Fifty percent of black people taking that test prefer white.

Testi yapan siyah insanların %50'si beyazı tercih ediyor.

You see, we were all outside when the contamination came down.

Görüyorsunuz, bu kire hepimiz maruz kalmışız.

What do we do about the fact that our brain automatically associates?

Beynimizin otomatik olarak eşleştirmesi gerçeğiyle ilgili ne yapıyoruz?

You know, one of the things that you probably are thinking about,

Biliyorsunuz ki, muhtemelen düşündüğünüz,

and you're probably like, you know what,

tahmin ettiğiniz bir şey olan,

I'm just going to double down on my color blindness.

renk körlüğüm üzerinde duracağım.

Yes, I'm going to recommit to that.

Evet, buna yeniden değineceğim.

I'm going to suggest to you, no.

Size önerecek miyim, hayır.

We've gone about as far as we can go trying to make a difference

Renkleri görmeyerek farklılık yaratmaya

trying to not see color.

çalışmakta epey yol katettik.

The problem was never that we saw color. It was what we did when we saw the color.

Sorun renkleri görmemiz asla değildi. Renkleri gördüğümüzde yaptıklarımızdı.

It's a false ideal.

Bu yanlış bir ideal.

And while we're busy pretending not to see,

Biz, hangi ırksal farklılığın

we are not being aware of the ways in which racial difference

insanların olanaklarını değiştirdiğini fark etmediğimizi

is changing people's possibilities, that's keeping them from thriving,

görmezden gelmekle meşgulken, bu onları gelişmekten alıkoyuyor

and sometimes it's causing them an early death.

ve bazen onların erken ölümüne sebep oluyor.

So in fact, what the scientists are telling us is, no way.

Yani aslında bilim insanlarının bize anlattığı şey, asla olmaz.

Don't even think about color blindness.

Renk körlüğünü düşünmeyin bile.

In fact, what they're suggesting is,

Aslında bize önerdikleri,

stare at awesome black people.

müthiş siyah insanlara dik dik bakmak.

(Laughter)

(Kahkahalar)

Look at them directly in their faces and memorize them,

Onların yüzlerine bakın ve hatırlayın,

because when we look at awesome folks who are black,

çünkü siyah olan müthiş halka baktığımıza

it helps to dissociate

bu beynimizde otomatikman gerçekleşen ilişkinin

the association that happens automatically in our brain.

bozulmasını kolaylaştırıyor.

Why do you think I'm showing you these beautiful black men behind me?

Sizce neden arkamda bu güzel siyah erkekleri gösteriyorum?

There were so many, I had to cut them.

O kadar çoktu ki, onları kesmek zorunda kaldım.

Okay, so here's the thing:

Tamam, şöyle ki,

I'm trying to reset your automatic associations about who black men are.

siyah insanlar hakkındaki otomatik ayrıştırmanızı sıfırlamaya çalışıyorum.

I'm trying to remind you

Size genç siyahilerin,

that young black men grow up to be amazing human beings

inanılmaz insanlar olarak büyüdüklerini ve hayatımızı

who have changed our lives and made them better.

değiştirip güzelleştirdiklerini hatırlatmaya çalışıyorum.

So here's the thing.

Burada başka bir şey var.

The other possibility in science,

Bilimdeki bir başka imkân,

and it's only temporarily changing our automatic assumptions,

sadece geçici olarak otomatik varsayımlarımızı değiştiriyor

but one thing we know

ama sizde nefret uyandıran

is that if you take a white person who is odious that you know,

tanıdığınız iğrenç beyaz bir insanı alıp

and stick it up next to a person of color,

mükemmel siyahi bir insanın

a black person, who is fabulous,

yanına koyarsanız,

then that sometimes actually causes us to disassociate too.

bazen gerçekten de ayrışmamıza neden olur.

So think Jeffrey Dahmer and Colin Powell.

Jeffrey Dahmer ve Colin Powell'ı düşünün.

Just stare at them, right? (Laughter)

Hayretle bakıyorsunuz, değil mi? (Kahkahalar)

But these are the things. So go looking for your bias.

Ama bu şeyler. Ön yargılarınızı arıyorsunuz.

Please, please, just get out of denial and go looking for disconfirming data

Lütfen, lütfen inkâr etmeyin ve doğrulanmayan verilere bakın.

that will prove that in fact your old stereotypes are wrong.

Bu gerçekte eski kalıplarınızın yanlış olduğunu kanıtlayacak.

Okay, so that's number one: number two,

Tamam, bu bir numaraydı. İki numara,

what I'm going to say is move toward young black men instead of away from them.

siyahilerden uzaklaşmak yerine onlara doğru yürüyün diyeceğim.

It's not the hardest thing to do,

Bunu yapmak çok zor değil

but it's also one of these things

ama bilinçli ve kasıtlı olarak

where you have to be conscious and intentional about it.

yapmanız gereken şeylerden biri.

You know, I was in a Wall Street area one time several years ago

Bir keresinde birkaç yıl önce, Wall Street bölgesinde

when I was with a colleague of mine, and she's really wonderful

bir meslektaşımlaydım. O gerçekten müthiş biri.

and she does diversity work with me and she's a woman of color, she's Korean.

Beraber çeşitlilik üzerine çalışıyorduk ve o renkli bir kadın, Koreli.

And we were outside, it was late at night,

Dışarıdaydık ve gece geç bir saatti,

and we were sort of wondering where we were going, we were lost.

nereye gittiğimizi bilmiyorduk, kaybolmuştuk.

And I saw this person across the street, and I was thinking, "Oh great, black guy."

Karşı caddede onu gördüm ve düşündüm ki "Müthiş, siyah adam."

I was going toward him without even thinking about it.

Ona doğru düşünmeden yürüdüm.

And she was like, "Oh, that's interesting."

İş arkadaşım, "Bu çok ilginç" der gibiydi.

The guy across the street, he was a black guy.

Karşı caddedeki o adam, siyahiydi.

I think black guys generally know where they're going.

Bence siyahi adamlar genelde nereye gittiklerini bilirler.

I don't know why exactly I think that, but that's what I think.

Neden tam olarak böyle düşünüyorum bilmiyorum.

So she was saying, "Oh, you were going, 'Yay, a black guy'?"

İş arkadaşım dedi ki, "Yaşasın siyah adam mı dedin?"

She said, "I was going, 'Ooh, a black guy.'"

O ise, "Aa! Siyah adam" demiş.

Other direction. Same need, same guy, same clothes,

Diğer yönde. Aynı ihtiyaç, aynı adam, aynı kıyafetler,

same time, same street, different reaction.

aynı zaman, aynı cadde, farklı tepki.

And she said, "I feel so bad. I'm a diversity consultant.

"Çok kötü hissettim. Ben bir çeşitlilik danışmanıyım.

I did the black guy thing. I'm a woman of color. Oh my God!"

Siyahi adam tribi yaptım. Ben renkli bir insanım. Aman Tanrım!" dedi.

And I said, "You know what? Please. We really need to relax about this."

Dedim ki, "Ne var biliyor musun? Lütfen. Gerçekten rahatlamaya ihtiyacımız var."

I mean, you've got to realize I go way back with black guys.

Yani siyahilerle uzun bir geçmişim olduğunu anlamalısın.

(Laughter)

(Kahkahalar)

My dad is a black guy. You see what I'm saying?

Babam siyahi bir adam. Ne diyorum görüyor musunuz?

I've got a 6'5" black guy son. I was married to a black guy.

195 cm boyunda siyahi bir oğlum var. Siyahi bir adamla evlendim.

My black guy thing is so wide and so deep

Siyahi adamın kim olduğunu anlayabilmek için

that I can pretty much sort and figure out who that black guy is,

siyahi görüşüm oldukça geniş ve derin

and he was my black guy.

ve o benim siyahi adamımdı.

He said, "Yes, ladies, I know where you're going. I'll take you there."

Dedi ki, "Evet hanımlar nereye gittiğinizi biliyorum. Sizi oraya götüreceğim."

You know, biases are the stories we make up about people

Ön yargılar, insanlar hakkında onların gerçekte kim olduklarını

before we know who they actually are.

bilmeden önce uydurduğumuz hikâyelerdir.

But how are we going to know who they are

Ama bize onlardan korkmamız ve

when we've been told to avoid and be afraid of them?

kaçınmamız gerektiği anlatılırken onların kim olduğunu nasıl bileceğiz?

So I'm going to tell you to walk toward your discomfort.

Sıkıntınızın üstüne gitmenizi söyleyeceğim.

And I'm not asking you to take any crazy risks.

Aptalca bir riske girmenizi istemiyorum.

I'm saying, just do an inventory,

Diyorum ki, bir envanter yapın,

expand your social and professional circles.

sosyal ve profesyonel dairenizi genişletin.

Who's in your circle?

Daireniz içinde kim var?

Who's missing?

Kim eksik?

How many authentic relationships

Siyahi gençlerle, erkeklerle, kadınlarla

do you have with young black people, folks, men, women?

kaç tane özgün ilişkiniz var?

Or any other major difference from who you are

Tabiri caizse, olduğun kişiden

and how you roll, so to speak?

ve nasıl davrandığından önemli oranda farkı var mı?

Because, you know what? Just look around your periphery.

Çünkü, biliyor musunuz? Sadece etrafınıza bir bakın.

There may be somebody at work, in your classroom,

İş yeri veya sınıfınızda biri olabilir,

in your house of worship, somewhere, there's some black young guy there.

ibadet ettiğiniz yerde, bir yerlerde, siyahi bir genç adam olabilir.

And you're nice. You say hi.

İyi birisiniz. Merhaba deyin.

I'm saying go deeper, closer, further, and build the kinds of relationships,

Daha derine, yakına, daha ileriye gidin ve ilişki türleri kurun.

the kinds of friendships that actually cause you to see the holistic person

Aslında bu ilişki türleri, bütünsel kişiyi görmemizi

and to really go against the stereotypes.

ve basmakalıp düşüncelerden kurtulmamızı sağlar.

I know some of you are out there,

Biliyorum içinizden birileri,

özellikle şunu diyecek, biliyorum çünkü benim de beyaz arkadaşlarım var,

"You have no idea how awkward I am.

"Ne kadar tuhaf olduğumu bilmiyorsun.

Like, I don't think this is going to work for me.

Bunun bende işe yarayacağını düşünmüyorum.

I'm sure I'm going to blow this."

Eminim elime yüzüme bulaştıracağım."

Okay, maybe, but this thing is not about perfection. It's about connection.

Tamam, belki mükemmellikle ilgili değil. Bu, bağlantı ile ilgili.

And you're not going to get comfortable before you get uncomfortable.

Rahatsız olmadan önce rahatlamazsınız.

I mean, you just have to do it.

Sadece yapmalısınız.

And young black men, what I'm saying is

Genç siyahi adamlar, diyorum ki

if someone comes your way, genuinely and authentically, take the invitation.

birisi yolunuza özgünce ve gerçekçe çıkıyorsa davetini kabul edin.

Not everyone is out to get you.

Kimse üstünüze gelmeyecek.

Go looking for those people who can see your humanity.

Sizdeki tevazuyu görebilen insanlar arayın.

You know, it's the empathy and the compassion

Bu bizden farklı insanlarla yaptığımız

that comes out of having relationships with people who are different from you.

ilişkilerde ortaya çıkan empati ve merhamettir.

Something really powerful and beautiful happens:

Çok güçlü ve güzel bir şey ortaya çıkar:

you start to realize that they are you,

Onların siz olduklarının farkına varırsınız,

that they are part of you, that they are you in your family,

onlar sizin bir parçanızdır, ailenizden biridir.

and then we cease to be bystanders

Sonra seyirci olmayı bırakır,

and we become actors, we become advocates,

aktör oluruz, avukat oluruz

and we become allies.

ve müttefik oluruz.

So go away from your comfort into a bigger, brighter thing,

Şimdi rahatlığınızdan uzaklaşıp daha büyük ve parlak bir şey içine girin,

because that is how we will stop another Ferguson from happening.

çünkü bunu yaparak başka bir Ferguson olayını önleyebiliriz.

That's how we create a community

Böylece herkesin özellikle de

where everybody, especially young black men, can thrive.

siyahi insanların başarılı olduğu bir toplum oluşturabiliriz.

So this last thing is going to be harder,

Sonuncusu biraz zor olabilir,

and I know it, but I'm just going to put it out there anyway.

bunu biliyorum ama yine de onu bir yerlere koyacağım.

When we see something, we have to have the courage to say something,

Bir şey gördüğümüzde, bir şey söylemek için cesaretimiz olmalı,

even to the people we love.

sevdiğimiz insanlara bile.

You know, it's holidays and it's going to be a time

Tatillerde masanın etrafına oturup

when we're sitting around the table and having a good time.

güzel zaman geçirecek vaktimiz olacak.

Many of us, anyways, will be in holidays,

Birçoğumuz, tatilde

and you've got to listen to the conversations around the table.

masanın etrafındaki sohbetlere tanık olacak.

You start to say things like, "Grandma's a bigot."

"Büyükannem bir yobaz." demeye başlayacaksınız.

(Laughter)

(Kahkahalar)

"Uncle Joe is racist."

"Joe amca bır ırkçı."

And you know, we love Grandma and we love Uncle Joe. We do.

Ama büyükannemizi ve Joe amcamızı seviyoruz.

We know they're good people, but what they're saying is wrong.

Onlar iyi insanlar ama söyledikleri yanlış.

And we need to be able to say something, because you know who else is at the table?

Bir şeyler söyleyebilmeliyiz çünkü masada başka kimlerin olduğunu biliyoruz?

The children are at the table.

Çocuklarımız da masada.

And we wonder why these biases don't die, and move from generation to generation?

Ön yargıların bitmeyip neden nesilden nesile geçtiğini merak ediyoruz.

Because we're not saying anything.

Çünkü hiçbir şey söylemiyoruz.

We've got to be willing to say, "Grandma, we don't call people that anymore."

Şöyle diyebilmeliyiz: "Büyükanne, artık insanlara öyle demeyeceğiz"

"Uncle Joe, it isn't true that he deserved that.

"Joe Amca, bu doğru değil, o bunu hak etmiyor.

No one deserves that."

Kimse bunu hak etmiyor."

And we've got to be willing

Eğer siyahi ebeveynlerin, özellikle

to not shelter our children from the ugliness of racism

siyah erkek çocukları olanların bunu yapma lüksü yoksa,

when black parents don't have the luxury to do so,

çocuklarımızı ırkçılığın çirkinliğinden

especially those who have young black sons.

korumamak için istekli olmamız lazım.

We've got to take our lovely darlings, our future,

Canlarımızı, geleceğimizi alıp

and we've got to tell them we have an amazing country with incredible ideals,

onlara idealleri olan ne kadar güzel bir ülkemiz olduğunu anlatmalıyız.

we have worked incredibly hard, and we have made some progress,

Çok çalıştık, bazı ilerlemeler kaydettik

but we are not done.

ama henüz bitirmedik.

We still have in us this old stuff

Hâlâ üstünlük konusunda eski saçmalıklarımız var

about superiority and it is causing us

ve bu, kurum, toplum

to embed those further into our institutions

ve nesillerimizin kafasına

and our society and generations,

bunu sokmamıza neden oluyor.

and it is making for despair

Bu, umutsuz, uyumsuz ve de yıkıcı

and disparities and a devastating devaluing of young black men.

değersizleşmiş siyahi genç adamlar oluşturuyor.

We still struggle, you have to tell them,

Hâlâ mücadele ediyoruz, iki rengi birlikte

with seeing both the color

ve siyahi genç adamların karakterini

and the character of young black men,

görebilmeyi anlatmak zorundasınız

but that you, and you expect them,

ama beklediğiniz,

to be part of the forces of change in this society

bu toplumda bu haksızlığa karşı duracak

that will stand against injustice and is willing, above all other things,

değişim güçlerinin bir parçası olmak ve diğer her şeyden daha fazla

to make a society where young black men can be seen for all of who they are.

genç siyahi erkeklerin toplumda kim olduklarını görebilmelerini istiyorsunuz.

So many amazing black men,

Birçok muhteşem siyah erkek,

those who are the most amazing statesmen that have ever lived,

gelmiş geçmiş en muhteşem devlet adamı olanlar,

brave soldiers,

cesur askerler,

awesome, hardworking laborers.

harika, çalışkan emekçiler.

These are people who are powerful preachers.

Güçlü bir vaiz olan insanlar var.

They are incredible scientists and artists and writers.

İnanılmaz bilim adamları, sanatçılar ve yazarlar.

They are dynamic comedians.

Dinamik komedyenler.

They are doting grandpas,

Sevecen büyükbabalar

caring sons.

ve önem veren evlatlar.

They are strong fathers,

Güçlü babalar

and they are young men with dreams of their own.

ve kendi hayalleri olan genç adamlar.

Thank you.

Teşekkürler.

(Alkışlar)

(Applause)