Sherwin Nuland: How electroshock therapy changed me

Sherwin Nuland'la Elektroşok Terapisi Üzerine

306,910 views ・ 2007-10-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Oguz Tanridag Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:25
I'd like to do pretty much what I did the first time,
0
25579
2651
İlk kez yaptığım şeyi tekrar yapmayı çok isterdim,
00:28
which is to choose a lighthearted theme.
1
28254
3120
o da fazla ağır olmayan, tasasız bir konu seçmektir.
00:31
Last time, I talked about death and dying.
2
31398
2330
Geçen sefer ölüm ve ölme üzerine konuştum.
00:33
(Laughter)
3
33752
1002
00:34
This time, I'm going to talk about mental illness.
4
34778
2423
Bu kez zihin hastalığı üzerine konuşacağım.
00:37
(Laughter)
5
37225
1604
00:38
But it has to be technological,
6
38853
1710
Fakat bu konuşma teknolojik olmalı,
00:40
so I'll talk about electroshock therapy.
7
40587
2382
bundan dolayı elektroşok terapisi üzerine konuşacağım. (Gülüşmeler)
00:42
(Laughter)
8
42993
2139
00:45
You know, ever since man had any notion
9
45156
3636
Bildiğiniz gibi, insan eskiden beri
00:48
that some of his other people, his colleagues,
10
48816
4048
diğer insanların, çevresindekilerin
00:52
could be different, could be strange, could be severely depressed
11
52888
3531
farklı, garip, ciddi biçimde depresif
00:56
or what we now recognize as schizophrenia,
12
56443
2808
ya da şimdilerde şizofreni dediğimiz gibi oldukları konusunda gözlem yaptığında,
01:00
he was certain that this kind of illness had to come from evil spirits
13
60338
5057
bu gibi hastalıkların
vücuda girmiş olan şeytani ruhlardan kaynaklandığı konusunda emin olmuştur.
01:05
getting into the body.
14
65419
1152
01:06
So the way of treating these diseases in early times
15
66595
3275
Eski zamanlarda bu hastalıkların tedavisi
şu ya da bu yolla
01:09
was to, in some way or other, exorcise those evil spirits.
16
69894
3073
şeytani ruhların gövde dışına çıkarılmalarıydı, ve bildiğiniz gibi bu iş hala devam ediyor.
01:12
And this is still going on, as you know.
17
72991
2370
01:16
But it wasn't enough to use the priests.
18
76305
2114
Fakat sadece rahiplerin kullanılması bu iş için yeterli değildi.
01:18
When medicine became somewhat scientific, in about 450 BC,
19
78443
4690
Tıp Hipokrat ve arkadaşlarıyla birlikte
01:23
with Hippocrates and those boys,
20
83157
1898
M.Ö. 450 civarında az çok bilimsel hale geldiğinde
01:25
they tried to look for herbs, plants
21
85079
3815
kötü ruhları dışarı çıkartacak
01:28
that would literally shake the bad spirits out.
22
88918
3384
otlara, bitkilere bakmaya çalıştılar.
01:32
So they found certain plants that could cause convulsions.
23
92326
3451
ve konvülziyonlara neden olabilecek bazı bitkiler buldular.
01:35
And the herbals,
24
95801
1215
Ve de otlar, orta çağın geç dönemlerine,
01:37
the botanical books of up to the late Middle Ages, the Renaissance,
25
97040
5433
Rönesans'a kadar botanik kitapları konvülsiyonlara neden olarak
01:42
are filled with prescriptions for causing convulsions
26
102497
4384
kötü ruhların çıkmasına yol açan reçetelerle dolduruldu.
01:46
to shake the evil spirits out.
27
106905
2818
01:50
Finally, in about the 16th century,
28
110549
3713
Sonunda, 16.yüzyıl içinde
01:54
a physician whose name was Theophrastus Bombastus Aureolus von Hohenheim --
29
114286
6230
adı Theophrastus Bombastus Auricularis von Hohenheim olan bir doktor
02:00
called Paracelsus, a name probably familiar to some people here --
30
120540
4055
Paracelsus olarak da anılır, bu isim muhtemelen buradaki bazılarına tanıdıktır,
02:04
(Laughter)
31
124619
2578
(Gülüşmeler)--- bildiğimiz Paracelsus,
02:07
good old Paracelsus --
32
127221
1953
02:09
found that he could predict the degree of convulsion
33
129198
3922
konvülsiyonlara neden olan naftalinin farklı miktarlarını kullanarak
02:13
by using a measured amount of camphor to produce the convulsion.
34
133144
4198
konvülsiyonun şiddetini önceden tahmin edebileceğini buldu.
02:17
Can you imagine going to your closet, pulling out a mothball
35
137366
2859
Kendinizi depresif hissettiğinizde ilaç dolabınıza gidip
02:20
and chewing on it if you're feeling depressed?
36
140249
2486
bir naftalin topu alıp çiğnediğinizi düşünebiliyor musuz?
02:22
It's better than Prozac, but I wouldn't recommend it.
37
142759
2508
Prozac'tan daha iyidir, ama kullanmanızı tavsiye etmezdim.
02:25
(Laughter)
38
145291
1002
02:26
So, what we see in the 17th, 18th century
39
146317
3433
şimdi, 17, 18. yüzyıllarda gördüğümüz
02:29
is the continued search for medications other than camphor that'll do the trick.
40
149774
4202
naftalin gibi size oyun edecek bir şeyin dışındaki ilaçlar için devamlı araştırmadır.
02:34
Well, along comes Benjamin Franklin,
41
154744
1836
Benjamin Franklin' le bir gelişme olur,
02:36
and he comes close to convulsing himself
42
156604
1984
ve uçurtmasının kuyruğundan kaynaklanan bir elektrik kaçağı nedeniyle
02:38
with a bolt of electricity off the end of his kite.
43
158612
2844
konvülsiyon geçirmenin eşiğine kadar gelir.
02:42
And so people begin thinking in terms of electricity to produce convulsions.
44
162186
4899
Ve bundan dolayı insanlar konvülsiyona neden olmada elektriğin rolünü düşünmeye başlarlar.
02:47
And then we fast-forward to about 1932,
45
167109
4222
Ve sonra hızlı biçimde 1932 civarına geldiğimizde,
02:51
when three Italian psychiatrists who were largely treating depression
46
171355
5799
depresyonu büyük ölçüde tedavi etmekte olan üç İtalyan psikiyatristi
02:57
began to notice among their patients, who were also epileptics,
47
177178
3905
aynı zamanda epileptik olan bazı hastalarında,
eğer hastalar kısa zaman içinde bir dizi epileptik atak geçirmişlerse--
03:01
that if they had a series of epileptic fits, a lot of them in a row --
48
181107
4450
depresyonun çok büyük sıklıkla ortadan kalktığını,
03:05
the depression would very frequently lift.
49
185581
2036
03:07
Not only would it lift, but it might never return.
50
187641
2817
hatta sadece ortadan kalkmadığını üstelik geri de gelmeyebildiğini gördüler.
03:11
So they got very interested in producing convulsions,
51
191370
4779
Böylece, ölçülü bir şekilde konvülsiyon
03:16
measured types of convulsions.
52
196173
1803
üretme işine büyük ilgi gösterdiler.
03:18
And they thought,
53
198000
1165
Ve düşündüler ki, " Tamam, elimizde elektrik var, insanları elektriğe bağladık mı,
03:19
"Well, we've got electricity, we'll plug somebody into the wall.
54
199189
3032
her zaman saçları diken gibi olur ve bir yığın sarsıntı geçirirler."
03:22
That always makes hair stand up and people shake a lot."
55
202245
2701
03:24
So they tried it on a few pigs, and none of the pigs were killed.
56
204970
3095
Böylece, onu bir kaç domuzda denediler, ve domuzlardan hiç biri ölmedi.
03:28
So they went to the police and they said,
57
208089
2605
Sonra polise gidip dediler ki
03:30
"We know that at the Rome railroad station,
58
210718
2098
" Roma tren istasyonunda
03:32
there are all these lost souls wandering around,
59
212840
2619
anlamsız biçimde homurdanarak etrafta dolaşanlar var.
03:35
muttering gibberish.
60
215483
1192
Bu kayıp ruhlulardan birini bize getirir misiniz?
03:36
Can you bring one of them to us?"
61
216699
1620
03:39
Someone who is, as the Italians say, "gagootz."
62
219311
3085
Mesela, İtalyanların deyimiyle "cagutis" olarak adlandırılan birini."
03:42
So they found this "gagootz" guy,
63
222420
1990
Sonra böyle bir "cagutis" buldular,
03:44
a 39-year-old man who was really hopelessly schizophrenic,
64
224434
3280
39 yaşında olan adam gerçekten umutsuz bir şizofrenikti,
03:47
who was known, had been known for months,
65
227738
2958
eskiden beri öyle olduğu biliniyordu,
03:50
to be literally defecating on himself,
66
230720
3067
kelimenin tam anlamıyla altına pisleyen,
03:53
talking nothing that made any sense,
67
233811
2165
anlamlı hiç bir şey konuşmayan,
03:56
and they brought him into the hospital.
68
236000
1976
ve onu hastaneye getirdiler.
03:58
So these three psychiatrists,
69
238527
1586
Sonra bu üç psikiyatrist, iki ya da üç haftalık bir gözlemden sonra,
04:00
after about two or three weeks of observation,
70
240137
2260
04:02
laid him down on a table,
71
242421
2519
onu masaya yatırdılar,
04:04
connected his temples to a very small source of current.
72
244964
4012
şakaklarına çok ufak bir akım kaynağı bağladılar.
04:09
They thought, "Well, we'll try 55 volts, two-tenths of a second.
73
249000
4265
" saniyenin onda-ikisi süreyle 55 volt deneyelim.
04:13
That's not going to do anything terrible to him."
74
253289
2571
Bu ona kötü hiç bir şey yapmayacak." diye düşündüler.
04:15
So they did that.
75
255884
1556
Ve yaptılar da.
04:17
Well, I have the following from a firsthand observer,
76
257464
3925
İlk elden gözlem yapan kişinin
04:21
who told me this about 35 years ago,
77
261413
2563
35 yıl kadar önce bana söylediği şu olmuştu,
04:24
when I was thinking about these things for some research project of mine.
78
264000
4510
ki ben o zaman bu konular üzerinde
kendimle ilgili araştırma projem nedeniyle düşünüyordum
04:29
He said, "This fellow" -- remember, he wasn't even put to sleep --
79
269264
4219
"Geçirdiği büyük konvülsiyondan sonra
04:33
"after this major grand mal convulsion,
80
273507
2242
uykuya bile dalmayan bu adam,
04:35
sat right up,
81
275773
1311
kalktı, oturdu, üç arkadaşa bir bakış fırlattıktan sonra dedi ki,
04:37
looked at these three fellas and said,
82
277108
1985
" Puşt herifler, ne yapmaya çalışıyorsunuz?"
04:39
'What the fuck are you assholes trying to do?'"
83
279117
3056
04:42
(Laughter)
84
282197
6926
(Gülüşmeler)
04:50
If I could only say that in Italian.
85
290242
2081
Keşke bunu İtalyanca olarak söyleyebilseydim.
04:52
(Laughter)
86
292347
1381
04:53
Well, they were happy as could be,
87
293752
2146
Onlar olabildiğince mutluydular çünkü
04:55
because he hadn't said a rational word in the weeks of observation.
88
295922
4220
gözlem haftaları boyunca tek bir mantıklı söz bile söyleyememişti.
05:00
(Laughter)
89
300166
2048
Sonra onu yeniden bağladılar,
05:02
So they plugged him in again,
90
302238
2738
05:05
and this time, they used 110 volts for half a second.
91
305000
4655
ve bu kez yarım saniye için 110 volt kullandılar.
Ve onları müthiş derecede etkileyen, bu olaydan sonra
05:10
And to their amazement, after it was over,
92
310042
2047
05:12
he began speaking like he was perfectly well.
93
312113
2863
mükemmel biçimde sağlıklı bir adam gibi konuşmaya başlamasıydı.
05:15
He relapsed a little bit, they gave him a series of treatments,
94
315000
3145
O biraz gevşedikten sonra ona bir seri tedaviler uyguladılar,
05:18
and he was essentially cured.
95
318169
1413
ve o kökünden iyi olmuştu.
05:19
But of course, having schizophrenia,
96
319606
2594
Ancak tabii ki şizofreni olduğu için,
05:22
within a few months, it returned.
97
322224
2260
bir kaç ay içinde geri geldi.
05:24
But they wrote a paper about this,
98
324508
2305
Fakat bu konuda bir makale yazdılar,
05:26
and everybody in the western world began using electricity
99
326837
4266
ve batı dünyasındaki herkes hastalar ister şizofrenik,
05:31
to convulse people who were either schizophrenic
100
331127
2529
ister ağır depresyonlu olsunlar onlarda konvülsiyon oluşturmak için elektriği kullanmaya başladılar.
05:33
or severely depressed.
101
333680
1157
05:34
It didn't work very well on the schizophrenics,
102
334861
2244
Şizofrenikler üzerinde çok iyi etki göstermedi,
05:37
but it was pretty clear in the '30s and by the middle of the '40s
103
337129
3769
fakat 30' lu yıllar boyunca ve 40'ların yarısına kadar
05:40
that electroconvulsive therapy was very, very effective
104
340922
5394
depresyonun tedavisinde elektrokonvülsif terapinin
05:46
in the treatment of depression.
105
346340
1587
çok, çok etkili olduğu çok açıktı.
05:47
And of course, in those days, there were no antidepressant drugs,
106
347951
3288
Ve tabii ki, o günlerde antidepresan ilaçlar yoktu,
05:51
and it became very, very popular.
107
351263
1671
ve bu terapi çok, çok popüler hale geldi.
05:54
They would anesthetize people, convulse them ...
108
354148
3122
İnsanlara anestezi verebiliyorlardı,
konvülsiyona sevkedebiliyorlardı, ancak gerçek güçlük oydu ki
05:57
But the real difficulty was that there was no way to paralyze muscles.
109
357294
4056
kasları paralize etmenin bir yolu yoktu.
06:01
So people would have a real grand mal seizure.
110
361374
3426
Bundan dolayı da insanlar gerçek büyük nöbet geçirebilirlerdi.
06:04
Bones were broken; especially in old, fragile people, you couldn't use it.
111
364824
4749
Kemikler kırılıyordu--özellikle yaşlı, kırılgan insanlar,
Bunu (bu şekilde) kullanamazdınız.
06:09
And then in the late 1950s, the so-called "muscle relaxants"
112
369597
4379
Ve sonra 1950'lerde, 1950'lerin sonunda, farmakologlar
06:14
were developed by pharmacologists,
113
374000
2244
kas gevşetici olarak adlandırılan ilaçları geliştirdiler
06:16
and it got so that you could induce a complete convulsion,
114
376268
3436
ve bu sayede bütün bir konvülsiyon oluşturabilirdiniz,
06:19
an electroencephalographic convulsion -- you could see it on the brain waves --
115
379728
3891
elektroensefalografik konvülsiyon-- onu beyin dalgaları üzerinde görebilirdiniz--,
06:23
without causing any convulsion in the body
116
383643
2215
ayak baş parmağında görülen ufak bir atma dışında gövdede bir konvülsiyon olmaksızın beyin dalgalarını görebileceğiniz bir konvülsiyon.
06:25
except a little bit of twitching of the toes.
117
385882
2310
06:28
So again, it was very, very popular and very, very useful.
118
388216
5011
Böylece, tekrardan çok çok popüler ve çok çok kullanışlı hale geldi.
06:33
Well, you know, in the middle '60s, the first antidepressants came out.
119
393627
5265
Bildiğiniz gibi 60'ların ortasında
ilk antidepresanlar ortaya çıktı. Bunlardan ilki Tofranil'di.
06:38
Tofranil was the first.
120
398916
1803
06:40
In the late '70s, early '80s, there were others,
121
400743
2986
70'lerin sonunda, 80'lerin başında diğerleri geldi,
06:43
and they were very effective.
122
403753
1687
ve çok etkiliydiler.
06:45
And patients' rights groups seemed to get very upset
123
405464
2950
Ve hasta hakları grupları
06:48
about the kinds of things that they would witness,
124
408438
2667
şahit oldukları çeşitli şeylerle ilgili olarak çok tepkilendiler.
06:51
so the whole idea of electroconvulsive, electroshock therapy disappeared,
125
411129
6824
Ve bundan dolayı eletrokonvülsif, elektroşok terapi fikri ortadan kalktı.
06:57
but has had a renaissance in the last 10 years.
126
417977
3094
---fakat son 10 yıl içinde yeniden ortaya çıkış yaşandı.
07:01
And the reason that it has had a renaissance
127
421095
2780
Ve bu yeniden ortaya çıkışın nedeni de
07:03
is that probably about 10 percent of the people, severe depressives,
128
423899
5590
muhtemelen ağır depresyonluların yaklaşık yüzde 10'nunun
07:09
do not respond, regardless of what is done for them.
129
429513
3935
ne yapılırsa yapılsın tedaviye cevap vermemeleriydi.
07:14
Now why am I telling you this story at this meeting?
130
434808
3515
Şimdi, neden size bu hikayeyi bu toplantıda anlatıyorum?
07:19
I'm telling you this story because, actually,
131
439101
2401
Size bu hikayeyi anlatıyorum çünkü
07:21
ever since Richard called me and asked me to talk about --
132
441526
3082
Richard beni arayarak-
07:24
as he asked all of his speakers --
133
444632
1670
-diğer konuşmacılar için yaptığı gibi-
07:26
to talk about something that would be new to this audience
134
446326
3057
bu topluluk için yeni olabilecek,
07:29
that we had never talked about, never written about.
135
449407
2815
hakkında hiç konuşulmamış, yazılmamış bir konu hakkında konuşma yapmamı istedi.
07:32
I've been planning this moment.
136
452246
1740
Ben de bu an için planlar yapmaya başladım.
07:34
This reason really is that I am a man who, almost 30 years ago,
137
454920
6590
Esas neden ise benim neredeyse 30 yıl önce
iki uzun elektroşok terapisi süreci tarafından hayatı kurtulmuş birisi olmamdı.
07:41
had his life saved by two long courses of electroshock therapy.
138
461534
6764
07:48
And let me tell you this story.
139
468322
2477
Müsaadenizle bu hikayeyi size anlatayım.
07:52
I was, in the 1960s, in a marriage.
140
472322
4088
1960'larda kötü kelimesinin
07:56
To use the word "bad" would be perhaps the understatement of the year.
141
476434
4164
bile belki yeterince açıklayamayacağı bir evlilik içindeydim.
08:00
It was dreadful.
142
480622
1344
Gerçekten berbattı.
08:03
There are, I'm sure, enough divorced people in this room
143
483343
3503
Bu odada yeterli sayıda boşanmış
08:06
to know about the hostility, the anger, who knows what.
144
486870
4626
ve düşmanlık nedir,öfke nedir bilen insan olduğuna eminim
08:12
Being someone who had had a very difficult childhood,
145
492202
4774
çok zor bir çocukluk ve
08:17
a very difficult adolescence --
146
497000
1548
ve çok güç bir ergenlik dönemi geçirmiş,
08:18
it had to do with not quite poverty, but close.
147
498572
3404
sefalet olmasa da buna yakın bir hayat içinden gelen,
08:22
It had to do with being brought up in a family where no one spoke English,
148
502000
3899
hiç kimsenin İngilizce konuşmadığı,
08:25
no one could read or write English.
149
505923
1740
okumadığı ve yazmadığı bir ailede büyümüş olan,
08:27
It had to do with death and disease and lots of other things.
150
507687
3289
ölüm,hastalık ve diğer bir çok şey başından geçmiş bir kişi olarak
08:31
I was a little prone to depression.
151
511000
2234
--Bunların hepsiyle de ilişkili olabileceğini düşündüğüm üzere--depresyona biraz yatkındım.
08:33
So, as things got worse, as we really began to hate each other,
152
513258
4138
Böylelikle,işler kötüye gittikçe, birbirimizden gerçekten nefret etmeye başladığımızda
08:37
I became progressively depressed over a period of a couple of years
153
517420
4482
İki yıllık bir zaman dilimi sonrasında
08:41
trying to save this marriage,
154
521926
1590
bu evliliği korumaya çalışsam da ki
08:43
which was inevitably not to be saved.
155
523540
3299
sonuçta kaçınılmaz olarak korunamadı,giderek daha fazla depresif olmaya başladım.
08:47
Finally, I would schedule -- all my major surgical cases,
156
527525
5342
Sonunda, tüm büyük cerrahi vakalarımın randevularını düzenlemeye başladım,
08:52
I was scheduling them for 12, one o'clock in the afternoon,
157
532891
4085
Onları 12, öğleden sonra bir'e planlıyordum
08:57
because I couldn't get out of bed before about 11 o'clock.
158
537000
4469
çünkü saat 11'den önce yataktan çıkamıyordum.
09:01
Anybody who's been depressed here knows what that's like.
159
541493
3483
Ve burada depresyonu olmuş olan herhangi biri bunun neye benzediğini bilir.
Üzerimdeki örtüyü bile kaldıramıyordum.
09:05
I couldn't even pull the covers off myself.
160
545000
2708
09:07
Well, you're in a university medical center,
161
547732
2272
Yani,herkesin herkesi tanıdığı bir üniversite tıp merkezindesiniz,
09:10
where everybody knows everybody.
162
550028
1586
ve (buradaki) meslekdaşlarımın çok açık biçimde anlayacağı gibi
09:11
And it's perfectly clear to my colleagues, so my referrals began to decrease.
163
551638
4065
randevularim azalmaya başladı.
09:15
As my referrals began to decrease,
164
555727
2161
Randevülerim azaldıkça da
09:17
I clearly became increasingly depressed,
165
557912
3773
aşikar biçimde depresyonum arttı,
09:21
until I thought, "My God, I can't work anymore."
166
561709
2846
"Tanrım,artık çalışamıyorum" diye düşünene kadar.
09:24
And, in fact, it didn't make any difference,
167
564579
2071
Ve,aslında hiç bir şey farketmedi
09:26
because I didn't have any patients anymore.
168
566674
2025
çünkü artık herhangi bir hastam kalmamıştı.
09:28
So, with the advice of my physician,
169
568723
3253
Böylece, doktorumun tavsiyesiyle,
09:32
I had myself admitted to the acute care psychiatric unit
170
572000
3595
Üniversite hastanemizin Psikiyatri Üniti Akut Bakım' ına kendi kendimi yatırdım.
09:35
of our university hospital.
171
575619
1869
09:37
And my colleagues, who had known me since medical school,
172
577512
2672
Ve orada tıp fakültesinden beri beni tanıyan meslekdaşlarım
09:40
in that place, said, "Don't worry, Shep.
173
580208
2163
" Dert etme,chap. Altı haftada,
09:42
Six weeks, you're back in the operating room.
174
582395
2148
ameliyat odasına geri döneceksin. Herşey çok iyi olacak" dediler.
09:44
Everything's going to be great."
175
584567
1539
09:46
Well, you know what bovine stercus is?
176
586467
2455
Boka batmanın ne olduğunu bilirsiniz.
09:49
That proved to be a lot of bovine stercus.
177
589642
3573
Öyle bir şeydir ki battıkça daha fazla batarsınız.
09:53
(Laughter)
178
593239
2603
09:56
I know some people who got tenure in that place with lies like that.
179
596587
4724
Orada bu tür yalanlar söyleyerek memuriyetlerine devam eden insanlar olduğunu biliyorum.
10:01
(Laughter)
180
601335
2744
(Gülüşmeler)
10:04
(Laughter and applause)
181
604103
2786
10:06
So I was one of their failures.
182
606913
2367
Böylece onların üzerinde başarılı olamadığı bir kişi oldum.
10:10
But it wasn't that simple,
183
610296
1463
Fakat konu o kadar da basit değildi. Çünkü ünitten taburcu olduğum zaman
10:11
because by the time I got out of that unit,
184
611783
2287
hiç bir işe yaramıyordum.
10:14
I was not functional at all.
185
614094
2423
10:16
I could hardly see five feet in front of myself.
186
616541
2828
Beş adım önümü bile göremiyordum.
10:19
I shuffled when I walked. I was bowed over.
187
619803
2992
Yürümek istediğimde ayağımı sürüyordum.Kendi etrafımda sendeliyordum.
10:22
I rarely bathed.
188
622819
1463
Nadiren banyo yaptım.Bazen traş olmadım.Sefalet bir durumdu.
10:24
I sometimes didn't shave.
189
624306
1618
10:25
It was dreadful.
190
625948
1535
10:27
And it was clear -- not to me,
191
627507
2469
Ve açıktı ki--bana öyle gelmiyordu aslında
10:30
because nothing was clear to me at that time anymore --
192
630000
3430
çünkü hiç bir şey artık bana açık gelmiyordu--
10:33
that I would need long-term hospitalization
193
633454
2985
zihin hastanesi denen o korkunç yerde
10:37
in that awful place called a "mental hospital."
194
637431
3755
daha uzun süreli bir yatışa ihtiyacım vardı.
10:41
So I was admitted, in the spring of 1973,
195
641210
5766
Böylelikle,1973'de, 1973'ün ilkbaharında
10:47
to the Institute of Living, which used to be called the Hartford Retreat.
196
647000
3538
Hartford Bakımevi olarak da anılan Yaşam Enstitüsüne yatırıldım.
10:50
It was founded in the 18th century,
197
650562
1714
Burası 18.yüzyılda kurulmuş,
10:52
the largest psychiatric hospital in the state of Connecticut,
198
652300
4369
o zamanlar Connecticut eyaletinde bulunan
10:56
other than the huge public hospitals that existed at that time.
199
656693
3518
dev devlet hastaneleri dışındaki
en geniş psikiyatri hastanesiydi.
11:01
And they tried everything they had.
200
661000
1730
Ve onlar ellerinde ne varsa denediler.
11:02
They tried the usual psychotherapy.
201
662754
1718
Alışımış psikoterapiyi denediler.
11:04
They tried every medication available in those days.
202
664496
2440
O günlerde mevcut olan her ilacı denediler.
11:06
And they did have Tofranil and other things -- Mellaril, who knows what.
203
666960
3963
Ve Tofranil ve diğerlerini de--Mellaril,başka bilmem ne!
11:10
Nothing happened except that I got jaundiced from one of these things.
204
670947
3944
Bunlardan birinin neden olduğu sarılık dışında başka hiç bir şey olmadı.
11:15
And finally,
205
675399
1193
Ve sonunda, Connecticut'ta iyi tanınan biri olduğumdan
11:17
because I was well-known in Connecticut,
206
677585
4389
11:21
they decided they better have a meeting of the senior staff.
207
681998
2842
deneyimli çalışanlarla bir toplantı yapmaya karar verdiler.
11:24
All the senior staff got together, and I later found out what happened.
208
684864
4853
Bütün deneyimli meslek mensupları biraraya geldiler, ve ben ne olduğunu daha sonra anladım.
11:30
They put all their heads together,
209
690896
2354
kafa kafaya vererek karara vardılar
11:33
and they decided that there was nothing that could be done
210
693274
3624
ki bu karar kendini esas olarak
11:36
for this surgeon who had essentially separated himself from the world,
211
696922
4614
dünyadan soyutlamış,
11:41
who by that time had become so overwhelmed,
212
701560
3416
zaman içinde aşırı yorgun düşmüş,
11:45
not just with depression and feelings of worthlessness and inadequacy,
213
705000
5552
sadece değersizlik ve uygunsuzluk düşünceleri yaratan
depresyonu ve hisleri nedeniyle değil,
11:50
but with obsessional thinking,
214
710576
2152
aynı zamanda istenmeyen raslantılar sonucu oluşmuş
11:52
obsessional thinking about coincidences.
215
712752
2335
obsesyonları olan bu cerrah için yapılacak hiç bir şey yoktur şeklindeydi.
11:55
And there were particular numbers that every time I saw them,
216
715111
2865
Her seferinde onlardan bir bölümünü karşımda gördüğümde
11:58
just got me dreadfully upset, all kinds of ritualistic observances ...
217
718000
6720
beni çılgıncasına sinirlendiriyorlardı, yapmacık gözlemciliğin her türlüsü
12:04
just awful, awful stuff.
218
724744
1599
korkunç,korkunç şeyler.
12:06
Remember when you were a kid, and you had to step on every line?
219
726367
3064
Çocukken her çizginin üzerinde zıpladığınız oyunu hatırlar mısınız?
12:09
Well, I was a grown man who had all of these rituals,
220
729455
3521
Ben koskoca bir adam olarak bunu yaptım,
12:13
and it got so there was a throbbing, there was a ferocious fear in my head.
221
733000
4199
ve kafamın içinde zonklayıcı--parçalayıcı bir korkuyla sonuçlandı.
12:17
You've seen this painting by Edvard Munch, "The Scream."
222
737223
4087
Edvard Munch'un bu tablosunu görmüşsünüzdür.
"Çığlık." "Çığlık." Her an bir çığlıktı.
12:21
Every moment was a scream; it was impossible.
223
741334
3369
12:24
So they decided there was no therapy, there was no treatment.
224
744727
3021
İmkansız hale geldi.Böylece terapi olamayacağına karar verdiler,
12:27
But there was one treatment,
225
747772
1621
Tedavi yoktu. Fakat aslında 40'ların başlarında
12:29
which actually had been pioneered at the Hartford Hospital
226
749417
3737
Hartford hastanesinin öncülüğünü yaptığı bir tedavi vardı.
12:33
in the early 1940s,
227
753178
2205
12:35
and you can imagine what it was: it was prefrontal lobotomy.
228
755407
4029
ve onun ne olduğunu tahmin edebilirsiniz. Bu tedavi pre-frontal lobotomi idi.
12:40
(Imitates a popping sound)
229
760010
2451
12:42
So they decided -- I didn't know this, again, I found this out later --
230
762904
3429
Böylece karar verdiler-- yine önceden bunu bilmiyordum,
Daha sonra öğrendim--
12:46
that the only thing that could be done
231
766357
1828
ki bu 43 yaşındaki adama yapılabilecek
12:48
was for this 43-year-old man to have a prefrontal lobotomy.
232
768209
5392
tek şey pre-frontal
lobotomiymiş.
12:54
Well, as in all hospitals,
233
774595
1922
Diğer bütün hastanelerde olduğu gibi
12:56
there was a resident assigned to my case.
234
776541
2857
benimle ilgilenen bir asistan vardı. 27 yaşındaydı
12:59
He was 27 years old,
235
779422
1488
13:00
and he would meet with me two or three times a week.
236
780934
2736
ve benimle haftada iki ya da üç kere görüşüyordu.
13:03
And of course, I had been there, what, three or four months at the time.
237
783694
3420
Ve ben orada üç ya da dört aydır yatıyordum.
13:07
He asked to meet with the senior staff, and they agreed to meet with him,
238
787138
3476
Ve o kıdemlilerle görüşmek istediğinde onlar da onunla görüşürdü.
13:10
because he was very well thought of in that place.
239
790638
2381
çünkü o orada çok iyi eğitimli olarak bilinirdi.
Onun sıradışı bir geleceğe sahip olduğunu düşünüyorlardı.
13:13
They thought he had a really extraordinary future.
240
793043
2498
13:16
And he dug in his heels and said,
241
796000
1593
topuklarının üzerine dikildi ve dedi ki,
13:17
"No. I know this man better than any of you.
242
797617
2119
" Hayır. Ben bu adamı her birinizden daha iyi biliyorum. Onunla sürekli olarak biraraya geliyoruz.
13:19
I have met with him over and over again.
243
799760
1937
13:21
You've just seen him from time to time. You've read reports and so forth.
244
801721
3599
Siz onu ancak zaman zaman görüyorsunuz. Raporları okuyorsunuz ve bu böyle devam ediyor.
13:25
I really honestly believe that the basic problem here is pure depression,
245
805344
4415
Ben gerçekten, dürüst olarak inanıyorum ki buradaki esas problem sadece depresyon,
13:29
and all of the obsessional thinking comes out of it.
246
809783
2816
ve bütün obsesif düşünceleri de ondan kaynaklanıyor.
13:33
And you know, of course, what'll happen if you do a prefrontal lobotomy.
247
813057
3420
Ve eğer pre-frontal lobotomi yaparsanız neler olacağını biliyorsunuz kuşkusuz.
13:36
Any of the results along the spectrum,
248
816501
3121
Beklentiler içinde yer alan şeyler
13:39
from pretty bad to terrible, terrible, terrible, is going to happen.
249
819646
4000
oldukça kötü'den korkunç, korkunç,korkunca doğru olacak.
Eğer elinden gelebilen en iyisini yaparsa,
13:43
If he does the best he can,
250
823670
2688
13:46
he will have no further obsessions,
251
826382
1688
daha fazla obsesyonu muhtemelen depresyonu olmayacak,
13:48
probably no depression,
252
828094
1771
fakat duygudurumu küntleşecek,
13:49
but his affect will be dulled,
253
829889
1558
13:51
he will never go back to surgery,
254
831471
1691
cerrahlığa hiç bir zaman devam edemeyecek,
13:53
he will never be the loving father that he was to his two children,
255
833186
3883
iki çocuğuna hiç bir zaman sevgi dolu bir babalık yapamayacak,
13:57
his life will be changed.
256
837093
1206
hayatı değişecek. Eğer beklenen sonuç gerçekleşirse
13:58
If he has the usual result,
257
838323
2270
14:00
he'll end up like 'One Flew Over the Cuckoo's Nest.'
258
840617
3218
sonu " Guguk Kuşu" filmindeki gibi olacak.
14:03
And you know about that, just essentially in a stupor the rest of his life."
259
843859
4117
Ve bunun ne olduğunu biliyorsunuz, esas olarak hayatının geri kalan bölümünü stupor'da geçirecek.
14:08
"Well," he said, "can't we try a course of electroshock therapy?"
260
848000
5241
Sonunda, " Biz kür elektroşok terapisi deneyemez miyiz?
14:13
And you know why they agreed?
261
853265
1623
14:14
They agreed to humor him.
262
854912
1728
Ve onun önerisini niçin kabul ettiler, biliyor musunuz? Onunla dalga geçebilmek için.
14:16
They just thought, "Well, we'll give a course of 10.
263
856664
4346
Şöyle düşündüler " Ona 10 seans veririz.
14:21
So we'll lose a little time. Big deal. It doesn't make any difference."
264
861034
3477
ve böylece az zaman kaybederiz. Hem anlaşırız hem de hiç bir şey de değişmez
14:25
So they gave the course of 10,
265
865177
1708
Böylece 10 seans verdiler,
14:26
and the first -- the usual course, incidentally, was six to eight,
266
866909
3096
ve başlangıç olarak--alışılmış şekilde, hatırladığımı söyleyeyim altı-sekiz idi
14:30
and still is six to eight --
267
870029
2023
ve hala da altı-sekiz'dir.
14:32
plugged me into the wires, put me to sleep, gave me the muscle relaxant.
268
872076
4176
beni kablolara bağladılar, uyuttular, kas gevşetici verdiler.
14:36
Six didn't work. Seven didn't work. Eight didn't work.
269
876276
2954
Altı bir şey yapmadı. Yedi işe yaramadı.
Sekiz bir etki sağlamadı. Dokuzda, farketmeye başladım---
14:39
At nine, I noticed --
270
879254
2841
harikaydı ve her şeyin farkına vardım
14:42
it's wonderful that I could notice anything --
271
882119
2184
14:44
I noticed a change.
272
884327
1291
-- Değişiklik gördüm. Ve 10' da gerçek bir değişikilk hissettim.
14:45
And at 10, I noticed a real change.
273
885642
2453
14:48
And he went back to them,
274
888119
1203
Ve onlara geri gitti, diğer bir 10 seans konusunda hemfikir oldular.
14:49
and they agreed to do another 10.
275
889346
1584
14:50
Again, not a single one of them --
276
890954
1935
Tekrar ediyorum, onlardan bir tanesi bile
14:52
I think there are about seven or eight of them --
277
892913
2335
Sanırım yedi ya da sekiz kişiydiler--
14:55
thought this would do any good.
278
895272
1480
bunun işe yarayacağını düşünmedi. Onlara göre bu geçici bir değişimdi.
14:56
They thought this was a temporary change.
279
896776
1964
Fakat umulmadık bir şekilde 16'da, 17'de
14:58
But, lo and behold, by 16, by 17,
280
898764
3026
15:01
there were demonstrable differences in the way I felt.
281
901814
3437
gözle görülür değişiklikler olduğunu hissettim.
15:05
By 18 and 19, I was sleeping through the night.
282
905275
2701
18' de ve 19'da bütün gece uyumaya başladım.
15:08
And by 20, I had the sense, I really had the sense,
283
908000
4982
Ve 20'de bir his geldi bunu
atlatabileceğimi gerçekten hissettim.
15:13
that I could overcome this,
284
913006
1693
15:14
that I was now strong enough that by an act of will,
285
914723
3282
Kendimi istekli ve yeterince güçlü hissettim.
15:18
I could blow the obsessional thinking away.
286
918029
2309
Obsesif düşüncelerimi fırlatıp atabilirdim.
15:20
I could blow the depression away.
287
920362
2155
Depresyonu fırlatıp atabilirdim.
15:23
And I've never forgotten -- I never will forget --
288
923414
2346
Ve asla unutmadım-- asla unutmayacağım
15:25
standing in the kitchen of the unit --
289
925784
3270
ünitin mutfağında ayaktaydım,
15:29
it was a Sunday morning in January of 1974 --
290
929078
4220
1973'ün 4 Ocak pazar sabahıydı.
15:33
standing in the kitchen by myself and thinking,
291
933322
2479
mutfakta kendibaşıma duruyor ve düşünüyordum. " Bunu yapmak için yeterli güce sahibim"
15:35
"I've got the strength now to do this."
292
935825
3099
15:38
It was as though those tightly coiled wires in my head had been disconnected,
293
938948
5129
kafamda taşımaya alıştığım sıkıca sarılmış kablolar artık çıkarılmıştı.
15:44
and I could think clearly.
294
944101
1875
ve ben berrak biçimde düşünebiliyordum.
15:46
But I need a formula.
295
946736
1250
Fakat bir formüle ihtiyacım var. Obsesif gibi, obsesif olarak düşünmeye başladığım zaman
15:48
I need some thing to say to myself
296
948010
3706
15:51
when I begin thinking obsessionally, obsessively.
297
951740
3452
kendime bir şeyler söylemeye ihtiyacım var.
15:55
Well, the Gilbert and Sullivan fans in this room
298
955811
4758
Bu odadaki Gilbert ve Sullivan hayranlarıve .
16:00
will remember "Ruddigore,"
299
960593
1410
" Ruddy Gore" u ve Mad Margaret'i hatırlarlar ve
16:02
and they will remember Mad Margaret,
300
962027
1721
16:03
and they will remember that she was married
301
963772
2017
yine onun
16:05
to a fella named Sir Despard Murgatroyd.
302
965813
2910
Sir Despart Murgatroyd isimli adamla evli olduğunu hatırlarlar.
16:08
And she used to go nuts every five minutes or so in the play.
303
968747
3988
Ve oyun sırasında her beş dakikada bir ya da o civarda kadın sapıtır,
16:12
And he said to her, "We must have a word to bring you back to reality,
304
972759
3759
ve adam kadına " seni gerçekliğe geri getirmek için bir kelimeye sahip olmamız şart
16:16
and the word, my dear, will be 'Basingstoke.'"
305
976542
2854
ve kelime,tatlım 'Basingstoke" olacak" der.
16:20
So every time she got a little nuts, he would say, "Basingstoke!"
306
980380
3333
Böylelikle, ne zaman sapıtsa
adam "Basingstoke" der. Ve kadın da
16:23
And she would say, "Basingstoke, it is!" And she'd be fine for a little while.
307
983737
3693
" Basingstoke " diye tekrarlar. Ve belli bir süre için düzelir.
16:27
(Laughter)
308
987454
1005
16:28
Well, you know, I'm from the Bronx. I can't say "Basingstoke."
309
988483
2924
Biliyorsunuz ben Bronx' danım. "Basingstoke" diyemem.
16:31
(Laughter)
310
991431
1013
16:32
But I had something better.
311
992468
1419
Fakat ondan daha iyi bir şeyim vardı. Ve o çok basitti.
16:34
And it was very simple.
312
994661
1317
16:36
It was, "Ah, fuck it!"
313
996461
2515
" Aah siktir et gitsin"
16:39
(Laughter)
314
999000
2846
(Gülüşmeler) Basingstoke 'dan çok daha iyi.
16:41
Much better than "Basingstoke,"
315
1001870
1992
16:43
at least for me.
316
1003886
1895
en azından benim için. Ve yardımcı oldu, Tanrım, yardımcı oldu.
16:45
And it worked! My God, it worked.
317
1005805
2277
16:48
Every time I would begin thinking obsessionally --
318
1008106
2384
Ne zaman obsesif biçimde düşünmeye başlasam--
16:50
again, once more, after 20 shock treatments --
319
1010514
3847
bir daha söyliyeyim, 20 şok tedavisinden sonra,
" Aah, siktir et" derdim.
16:55
I would say, "Ah, fuck it."
320
1015313
2158
16:58
And things got better and better,
321
1018217
2513
Ve işler iyiye, daha iyiye giderdi,
17:00
and within three or four months,
322
1020754
2339
ve üç ya da dört ay içinde
17:03
I was discharged from that hospital.
323
1023117
1826
Hastaneden taburcu oldum ve bir cerrahlar grubuna katıldım.
17:04
I joined a group of surgeons, where I could work with other people,
324
1024967
3526
orada toplumdaki diğer insanlarla çalışabildim,
17:09
in a community, not in New Haven, but fairly close by.
325
1029608
3563
New Haven'in içinde değil,fakat oldukça yakındı.
17:13
I stayed there for three years.
326
1033195
1904
Orada üç yıl kaldım.
17:15
At the end of three years, I went back to New Haven,
327
1035123
4536
Üç yılın sonunda New Haven'e geri döndüm,
17:19
had remarried by that time.
328
1039683
2693
evlenmiştim zaten.
17:23
I brought my wife with me, actually, to make sure I could get through this.
329
1043273
4593
Karımı da birlikte getirdim, aslında, bunu atlatabileceğimden emin olması için.
17:29
My children
330
1049446
1168
Çocuklarım bizimle birlikte yaşamak için geri geldi.
17:32
came back
331
1052020
1162
17:34
to live with us.
332
1054191
1152
17:35
We had two more children after that.
333
1055367
2044
O olaydan sonra iki çocuğumuz olmuştu.
17:37
Resuscitated the career,
334
1057960
2003
Kariyerde yeniden yaşama dönüş, hatta önce olduğundan daha iyi bir biçimde.
17:40
even better than it had been before.
335
1060996
2524
17:43
Went right back into the university
336
1063544
2429
Hemen üniversiteye geri döndüm
17:47
and began to write books.
337
1067404
1759
ve kitaplar yazmaya başladım.
17:50
Well, you know,
338
1070000
1172
harika bir hayat oldu anlayacağınız.
17:51
it's been a wonderful life.
339
1071971
1338
17:53
It's been, as I said, close to 30 years.
340
1073333
3176
söylediğim gibi 30 yıla yakın zaman oldu.
17:57
I stopped doing surgery about six years ago
341
1077429
3175
Altı yıl kadar önce ameliyat yapmayı bıraktım
18:00
and became a full-time writer, as many people know.
342
1080628
3585
ve bir çok insanın bildiği gibi tam gün yazar oldum.
18:04
But it's been very exciting. It's been very happy.
343
1084237
2377
Fakat çok heyecan verici oldu. Çok mutluluk verici oldu.
18:06
Every once in a while, I have to say, "Ah, fuck it."
344
1086638
2871
Arada sırada kendimi " Aah, siktir et" demek zorunda hissediyorum.
18:09
Every once in a while, I get somewhat depressed and a little obsessional.
345
1089533
3472
Arada sırada bir parça depresif ve biraz obsesif oluyorum.
Yani bunu tamamiyle atlatmış değilim. Fakat işe yaradı. Daima işe yaradı.
18:13
So, I'm not free of all of this.
346
1093029
2424
18:17
But it's worked. It's always worked.
347
1097692
2312
18:21
Why have I chosen,
348
1101698
3410
Hiç bir zaman, asla bu konuda konuşmamışken neden şimdi konuşmayı tercih ettim?
18:25
after never, ever talking about this,
349
1105132
4060
18:29
to talk about it now?
350
1109216
1489
18:30
Well, those of you who know some of these books
351
1110729
2902
Bu kitaplardan bazılarını bilenleriniz
18:33
know that one is about death and dying,
352
1113655
2707
birinin ölüm ve ölme üzerine olduğunu,
18:36
one is about the human body and the human spirit,
353
1116386
2353
birinin insan vücudu ve insan ruhu hakkında olduğunu,
18:38
one is about the way mystical thoughts are constantly in our minds.
354
1118763
4553
birinin zihinlerimizde sürekli olarak var olan mistik düşünmeyle ilgili olduğunu bilir.
18:43
And they have always to do with my own personal experiences.
355
1123340
5510
ve bunların hepsi benim kişisel deneyimlerimle ilgilidir.
18:48
One might think reading these books --
356
1128874
2472
Bu kitapların okunmasıyla
18:51
and I've gotten thousands of letters about them
357
1131370
2259
--ve onlar hakkında bu şekilde düşünen insanlardan
18:53
by people who do think this --
358
1133653
2512
binlerce mektup almış durumdayım--
18:56
that, based on my life's history as I portray it in the books,
359
1136189
3601
kitaplarıma yansıyanın benim kendi hayat hikayem olduğu düşünülebilir,
18:59
my early life's history,
360
1139814
1244
Benim önceki hayat hikayem, ben zorlukları aşmış birisiyim.
19:01
I am someone who has overcome adversity,
361
1141082
3721
19:04
that I am someone who has drunk -- drank? -- drunk
362
1144827
4994
Ben çocukluğunda felakete yakın
19:09
of the bitter dregs of near-disaster in childhood
363
1149845
6543
güçlüklerin içinde boğulmuş birisiyim
19:16
and emerged not just unscathed but strengthened.
364
1156412
4564
ve sadece kendini korumuş değil güçlenmiş olarak çıkan birisi.
19:21
I really have it figured out
365
1161000
1685
Bunun gerçekten ne olduğunu anlayabildiğim için insanlara
19:22
so that I can advise people about death and dying,
366
1162709
2383
ölüm ve ölme hakkında tavsiyelerde bulunabilirim. Mistisizm ve insan ruhu hakkında konuşabilirim.
19:25
so that I can talk about mysticism
367
1165116
2199
19:27
and the human spirit.
368
1167339
1363
19:28
And I've always felt guilty about that.
369
1168726
2250
Kendimi daima suçlu hissetmiştim.
19:31
I've always felt that somehow I was an impostor,
370
1171000
3363
Kendimi daima bir şekilde sahtekar gibi hissetmiştim
19:34
because my readers don't know what I have just told you.
371
1174387
4792
çünkü okurum size biraz önce söylediklerimi bilmedi.
19:39
It's known by some people in New Haven, obviously,
372
1179203
2440
New Haven'deki bazı insanların bildiği aşikar
19:41
but it is not generally known.
373
1181667
2231
ama genel olarak bilinmiyor.
19:44
So one of the reasons that I have come here to talk about this today
374
1184374
6240
Bu gün buraya gelip konuşmamın nedenlerinden birisi de
-- samimi olarak, kendimi düşünerek--
19:50
is to -- frankly, selfishly --
375
1190638
3005
19:53
unburden myself and let it be known
376
1193667
4116
size içimi dökerek, yazılmış bütün bu kitapların
19:57
that this is not an untroubled mind that has written all of these books.
377
1197807
5257
sorunsuz bir zihinden kaynaklanmadığını söylemek.
20:03
But more importantly, I think,
378
1203088
1868
Ama daha da önemlisi, bana göre,
20:06
is the fact that a very significant proportion of people in this audience
379
1206000
3839
bu dinleyici topluluğu içinde insanların çok büyük bir bölümünün
30'un altında olması
20:09
are under 30,
380
1209863
1226
20:12
and there are many, of course, who are well over 30.
381
1212177
2972
ve tabii ki 30'un üzerinde olan bir çok kişi de var.
20:17
For people under 30,
382
1217706
1450
30'un altında olanlar, bana öyle geliyor ki neredeyse hepiniz
20:19
and it looks to me like almost all of you, I would say all of you,
383
1219180
3229
--ben tümünüz demeyi tercih ederdim--
20:22
are either on the cusp of a magnificent and exciting career
384
1222433
3769
ya muhteşem ve heyecan verici bir kariyerin tepesindesiniz
20:26
or right into a magnificent and exciting career:
385
1226226
4336
ya da muhteşem ve heyecan verici bir kariyerin başlangıcındasınız;
20:31
anything can happen to you.
386
1231564
1482
her şey gelebilir başınıza. İşler değişir.
20:33
Things change.
387
1233070
1705
20:34
Accidents happen.
388
1234799
1567
Kazalar olur. Çocukluğunuzla ilgili bir şey geri gelip sizi esir alabilir.
20:36
Something from childhood comes back to haunt you.
389
1236390
2667
20:39
You can be thrown off the track.
390
1239081
1783
İlerlediğiniz yolun dışına savrulabilirsiniz.
20:40
I hope it happens to none of you,
391
1240888
2043
Umarım bu hiç birinizin başına gelmez,
20:42
but it will probably happen to a small percentage of you.
392
1242955
3517
ama muhtemelen ufak bir yüzdenizin başına gelecektir.
20:47
To those to whom it doesn't happen, there will be adversities.
393
1247068
3442
Başına bu gelmeyenler için (bazı) şanssızlıklar olacaktır.
20:52
If I, with the bleakness of spirit -- with no spirit --
394
1252248
4946
Eğer ben, iç karartan ve
ruhsuz bir şekilde 1970'lerde yaşadığım
20:57
that I had in the 1970s,
395
1257218
3101
21:00
and no possibility of recovery
396
1260343
2695
ve çok deneyimli bir grup psikiyatristin düşündüğü gibi
21:03
as far as that group of very experienced psychiatrists thought,
397
1263062
4283
herhangi bir düzelme ümidi olmayan ben;
21:07
if I can find my way back from this,
398
1267369
2707
eğer ben bundan kurtulduysam,
inanın bana, herhangi biri de hayatında ortaya çıkan
21:10
believe me, anybody can find their way back
399
1270100
3333
21:13
from any adversity that exists in their lives.
400
1273457
3956
şanssızlıklardan kurtulmada kendi yolunu bulacaktır.
21:17
And for those who are older,
401
1277437
1358
21:18
who have lived through perhaps not something as bad as this,
402
1278819
3568
Ve daha yaşlı olup ta
belki de bunun gibi kötü olmasa da
21:22
but who have lived through difficult times,
403
1282411
2368
hayatlarındazor zamanlar yaşamış,
21:24
perhaps where they lost everything, as I did,
404
1284803
2340
belki de benim gibi herşeyini kaybetmiş
21:27
and started out all over again:
405
1287167
1847
ve herşeye yeniden başlamış olanlarınız için bunlardan bazıları tanıdık gelebilir.
21:29
some of these things will seem very familiar.
406
1289038
3933
21:34
There is recovery.
407
1294106
3406
Düzelme şansı vardır.
21:39
There is redemption.
408
1299000
2882
Kurtulma vardır. Yeniden hayata dönme vardır.
21:42
And there is resurrection.
409
1302709
2786
21:46
There are resurrection themes
410
1306555
2206
Her toplumda daha önceden beri bilinen yeniden toparlanma- hayata geri dönme- deneyimleri vardır.
21:48
in every society that has ever been studied,
411
1308785
2749
21:51
and it is because not just only do we fantasize
412
1311558
2975
ve bu yalnızca bizim
21:54
about the possibility of resurrection and recovery,
413
1314557
2871
düzelme ve toparlanma olasılıkları konusunda yaptığımız fanteziler düzeyinde değildir,
21:57
but it actually happens.
414
1317452
1820
gerçekten olur. Ve bir çok kere olur.
21:59
And it happens a lot.
415
1319296
1680
22:01
Perhaps the most popular resurrection theme,
416
1321538
4311
Özel dini örnekler dışında belki de
22:05
outside of specifically religious ones,
417
1325873
2786
en iyi bilinen yeniden hayata dönüş teması
22:08
is the one about the phoenix, the ancient story of the phoenix,
418
1328683
3844
phoenix hakkında olandır, phoenix'le ilgili antik hikayede
22:12
who, every 500 years,
419
1332551
2508
o, her 500 yılda bir kendi küllerinden hayata yeniden döner
22:15
resurrects itself from its own ashes
420
1335083
3717
22:18
to go on to live a life
421
1338824
2772
ve hatta bu hayat
22:21
that is even more beautiful than it was before.
422
1341620
3587
daha öncekinden daha mükemmeldir. Richard,
22:25
Richard, thanks very much.
423
1345231
1253
Çok teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7