A scientific approach to the paranormal | Carrie Poppy

841,147 views ・ 2017-03-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gözde Zülal Solak Gözden geçirme: Suleyman Cengiz
00:12
Eight years ago, I was haunted by an evil spirit.
0
12584
4529
Sekiz yıl önce bana kötü bir ruh musallat olmuştu.
00:20
I was 25 at the time,
1
20106
2200
25 yaşımdaydım
00:22
and I was living in a tiny house behind someone else's house
2
22330
4438
ve Los Angeles'da birisinin evinin arkasındaki küçük bir evde yaşıyordum.
00:26
in Los Angeles.
3
26792
1295
00:28
It was this guest house, it had kind of been dilapidated,
4
28111
3652
Bu misafir evi yıkık döküktü,
00:31
not taken care of for a long time.
5
31787
2679
uzun zamandır bakım görmemişti.
00:34
And one night, I was sitting there
6
34490
3451
Bir gece oturuyordum ve ürkütücü bir şeyler hissettim,
00:37
and I got this really spooky feeling,
7
37965
4502
00:42
kind of the feeling like you're being watched.
8
42491
3018
izleniyorum gibi bir histi.
00:45
But no one was there except my two dogs,
9
45533
3019
Ancak iki köpeğim hariç kimse yoktu
00:48
and they were just chewing their feet.
10
48576
1878
ve onlar da ayaklarını çiğniyorlardı.
00:51
And I looked around. No one was there.
11
51128
3833
Etrafa baktım. Kimse yoktu.
00:54
And I thought, OK, it's just my imagination.
12
54985
4221
Şöyle düşündüm, tamam, bu benim hayal gücüm.
00:59
But the feeling just kept getting worse,
13
59230
2611
Fakat bu his gittikçe kötü bir hâl aldı
01:01
and I started to feel this pressure in my chest,
14
61865
5292
ve göğsümde o baskıyı hissetmeye başladım,
01:07
sort of like the feeling when you get bad news.
15
67181
3092
kötü haber aldığınızda hissettiğiniz türden bir baskı.
01:10
But it started to sink lower and lower
16
70297
3311
Gittikçe aşağıya indi ve neredeyse bir ağrı yarattı.
01:13
and almost hurt.
17
73632
1393
01:15
And over the course of that week, this feeling got worse and worse,
18
75870
3734
Bu hafta süresince bu his gittikçe daha da kötü bir hâl aldı
01:19
and I started to become convinced that something was there
19
79628
5496
ve küçük misafir evimde bir şeyler olduğuna ve bana musallat olduğuna
01:25
in my little guest house, haunting me.
20
85148
3164
ikna olmaya başladım.
01:29
And I started to hear these sounds,
21
89843
3115
Sonra sesler duymaya başladım,
01:32
this "whoosh," kind of whisper, like something passing through me.
22
92982
5938
o ıslık gibi, yanımdan bir şey geçiyormuş gibi, "vınnn" sesi.
01:40
I called my best friend, Claire, and said,
23
100305
4276
En iyi arkadaşım Claire'ı aradım ve şöyle dedim:
01:45
"I know this is going to sound crazy,
24
105398
3159
"Biliyorum bu sana çılgınca gelecek,
01:48
but, um ...
25
108581
2064
ama, şey ...
01:50
I think there's a ghost in my house, and I need to get rid of it."
26
110669
4979
sanırım evimde bir ruh var ve benim ondan kurtulmam lazım."
01:55
And she said -- she's very open-minded -- and she said,
27
115672
4348
O da --çok açık fikirlidir-- dedi ki:
02:00
"I don't think you're crazy.
28
120044
1505
"Çılgın olduğunu düşünmüyorum.
02:01
I think you just need to do a cleansing ritual."
29
121573
3874
Sanırım yalnızca bir arınma ritüeli yapmalısın."
02:05
(Laughter)
30
125471
1781
(Gülüşmeler)
02:07
"So get some sage and burn it,
31
127276
5425
"Biraz ada çayı al, onu yak ve ona gitmesini söyle."
02:12
and tell it to go away."
32
132725
2498
02:15
So I said, "OK," and I went and I bought sage.
33
135247
3662
Ben de "Tamam" dedim ve gidip ada çayı aldım.
02:18
I had never done this before, so I set the sage on fire,
34
138933
4061
Bunu daha önce hiç yapmamıştım, ada çayını yaktım, sonra salladım
02:23
waved it about, and said, "Go away! This is my house! I live here.
35
143018
6700
ve dedim ki "Git buradan! Burası benim evim! Burada yaşıyorum.
02:29
You don't live here!"
36
149742
1634
Sen burada yaşamıyorsun!"
02:32
But the feeling stayed. Nothing got better.
37
152413
3281
Fakat o his geçmedi. Hiçbir şey düzelmedi.
02:35
And then I started to think,
38
155718
2196
Ben de şöyle düşünmeye başladım,
02:37
OK, well now this thing is probably just laughing at me,
39
157938
2772
tamam, muhtemelen bu şey şu anda bana gülüyor, çünkü gitmedi,
02:40
because it hasn't left,
40
160734
2428
02:43
and I probably just look like this impotent, powerless thing
41
163186
3225
muhtemelen ben de onu gönderemeyen aciz, güçsüz
02:46
that couldn't get it to go away.
42
166435
2235
birisi gibi gözüküyorum.
02:48
So every day I'd come home
43
168694
3925
Her gün eve giderdim
02:52
and you guys, this feeling got so bad that -- I mean, I'm laughing at it now --
44
172643
5516
ve arkadaşlar, bu his gittikçe kötüleşti -- yani, şu an gülüyorum ama --
02:58
but I would sit there in bed and cry every night.
45
178183
4077
her gece yatağımda oturur, ağlardım.
03:02
And the feeling on my chest got worse and worse.
46
182860
5299
Göğsümdeki his gittikçe daha da kötü bir hâl aldı.
03:08
It was physically painful.
47
188183
2992
Fiziksel olarak acı veriyordu.
03:11
And I even went to a psychiatrist
48
191199
3422
Hatta bir psikiyatriste bile gittim
03:14
and tried to get her to prescribe me medicine,
49
194645
3428
ve bana ilaç yazmasını sağlamaya çalıştım,
03:18
and she wouldn't just because I don't have schizophrenia, OK.
50
198097
4102
fakat yazmadı, çünkü şizofren değildim.
03:22
(Laughter)
51
202223
1777
(Gülüşmeler)
03:25
So finally I got on the internet, and I Googled "hauntings."
52
205757
6800
Sonunda internete girdim ve Google'da "ruhları" aradım.
03:32
And I came upon this forum of ghost hunters.
53
212581
3086
Hayalet avcıları forumuna denk geldim.
03:35
But these were a special kind of ghost hunters --
54
215691
2332
Fakat onlar özel bir tür hayalet avcılarıydı -- kuşkuculardı.
03:38
they were skeptics.
55
218047
1544
03:39
They believed that every case of ghosts that they had investigated so far
56
219615
5570
O zamana kadar inceledikleri her hayalet olayının bilim tarafından
03:45
had been explained away by science.
57
225209
2175
açıklanmış olduğuna inanıyorlardı.
03:47
And I was like, "OK, smart guys, this is what's happening to me,
58
227408
3944
Şöyle tepki verdim, "Pekâlâ zeki çocuklar, bana olan şey şu
03:51
and if you have an explanation for me, I would love to hear it."
59
231376
4075
ve buna dair açıklamanız varsa, duymak isterim."
03:55
And one of them said, "OK.
60
235475
3210
Bir tanesi de şöyle dedi, "Tamam.
03:58
Um, have you heard of carbon monoxide poisoning?"
61
238709
4086
Karbonmonoksit zehirlenmesini duydun mu?"
04:04
And I said, "Yeah.
62
244697
4462
"Evet. Gaz zehirlenmesi gibi mi?" dedim.
04:09
Like, gas poisoning?"
63
249183
3347
04:12
Carbon monoxide poisoning is when you have a gas leak
64
252554
2979
Karbonmonoksit zehirlenmesi, evinizde bir gaz kaçağı varsa gerçekleşir.
04:15
leaking into your home.
65
255557
1443
04:17
I looked it up, and the symptoms of carbon monoxide poisoning
66
257024
5828
Araştırdım ve karbonmonoksit zehirlenmesinin semptomları arasında
04:22
include a pressure on your chest,
67
262876
3130
göğsünüzde bir baskı,
04:26
auditory hallucinations -- whoosh --
68
266030
4398
duyumsal sanrılar -- vınn --
04:30
and an unexplained feeling of dread.
69
270452
3778
ve tanımlanamaz bir korku hissi vardı.
04:35
So that night, I called the gas company.
70
275651
2402
O gece gaz şirketini aradım.
04:38
I said, "I have an emergency. I need you to come out.
71
278077
3805
Dedim ki, "Acil bir durum var. Gelmeniz lazım.
04:41
I don't want to get into the story now, but I need you to come out."
72
281906
3270
Uzun uzun anlatmak istemiyorum ama gelmeniz lazım."
04:45
(Laughter)
73
285200
1193
(Gülüşmeler)
04:46
They came out. I said, "I suspect a gas leak."
74
286417
2787
Geldiler. Dedim ki, "Sanırım bir gaz kaçağı var."
04:49
They brought their carbon monoxide detector,
75
289228
2516
Karbonmonoksit detektörünü getirdiler ve adam da dedi ki,
04:51
and the man said,
76
291768
2042
04:53
"It's a really good thing that you called us tonight,
77
293834
3463
"Bizi bu gece aramanız çok iyi oldu,
04:57
because you could have been dead very soon."
78
297321
2413
çünkü yakında ölmüş olabilirdiniz."
05:01
Thirty-seven percent of Americans believe in haunted houses,
79
301487
5367
Amerikalıların yüzde 37'si perili evlere inanır ve ben kaçının
05:06
and I wonder how many of them have been in one
80
306878
4590
öyle bir evde yaşadığını ve kaçının tehlike atlattığını merak ediyorum.
05:11
and how many of them have been in danger.
81
311492
2992
05:16
So that haunting story has led me to my job.
82
316603
4733
Bu hayalet hikâyesi de işime başlamamı sağladı.
05:21
I'm an investigator, and I'm an investigator in two senses:
83
321360
2898
Ben bir araştırmacıyım ve iki anlamda araştırmacıyım:
05:24
I'm an investigative journalist,
84
324282
1568
Hem araştırmacı gazeteciyim,
05:25
and I'm also an investigator of the claims of the paranormal
85
325874
3186
hem de paranormal ve ruhsal olayları araştırıyorum.
05:29
and claims of the spiritual.
86
329084
1996
05:31
And that means a few things.
87
331104
1508
Bu birkaç anlama geliyor.
05:32
Sometimes that means that I'm pretending to need an exorcism
88
332636
3951
Bu bazen bir şeytan çıkarmaya ihtiyacım varmış gibi davrandığım
05:36
so I can get -- yes, that's right! -- so I can go to an exorcist
89
336611
4565
anlamına geliyor - evet doğru! - böylece bu işi yapan birisine gidebilir
05:41
and see if he's using gimmicks or psychological tricks
90
341200
3606
ve insanları deli olduğuna inandırmak için numara yapıp yapmadığını
05:44
to try to convince someone that they're possessed.
91
344830
2888
veya psikolojik oyunlar oynayıp oynamadığını görebilirdim.
05:47
Sometimes that means I'm going undercover in a fringe group
92
347742
3322
Bu bazen, sunduğum bir yayında bahsedebileceğim
05:51
which I report on for a podcast that I co-host.
93
351088
3373
bir destekçi grubuna gizlice girdiğim anlamına geliyor.
05:54
And I've done over 70 investigations like this with my co-host, Ross.
94
354485
5034
Ve ortağım Ross ile birlikte, bunun gibi 70 araştırma yaptım.
05:59
I would love to tell you that nine times out of 10, science wins,
95
359543
4996
Size 10'a 9 skorla bilimin kazandığını, günü kurtardığını,
06:04
saves the day, it's all explained.
96
364563
2496
açıkladığını söylemek isterdim.
06:07
That's not true.
97
367083
1169
Ama bu doğru değil.
06:08
The truth is, 10 times out of 10, science wins, it saves the day.
98
368276
6216
Gerçek şu ki, bilim 10'da 10 kazanıyor, günü kurtarıyor.
06:14
(Applause)
99
374516
3768
(Alkışlar)
06:26
And that doesn't mean there's no such thing as a mystery.
100
386847
2681
Bu ise, gizem diye bir şey olmadığı anlamına gelmiyor.
06:29
Of course there are mysteries, but a mystery is a mystery.
101
389552
3926
Elbette gizemler vardır, fakat gizem yalnızca bir gizemdir.
06:33
It is not a ghost.
102
393502
1689
Bir hayalet değildir.
06:36
Now, I believe there are two kinds of truth,
103
396286
3621
Şimdi, iki tür doğrunun olduğuna inanıyorum
06:39
and it's taken me a while to get to this place, but I think this is right,
104
399931
4351
ve bu noktaya varmam biraz zaman aldı, fakat bence bu doğru, dinleyin.
06:44
so hear me out.
105
404306
1264
06:45
I think there is outer truth and there's inner truth.
106
405594
3155
Dışsal gerçek ve içsel gerçek olduğunu düşünüyorum.
06:48
So if you say to me,
107
408773
3215
Bana şöyle derseniz,
06:52
"There was a man named Jesus and he once existed,"
108
412012
2673
"İsa adında bir adam var ve bir zamanlar yaşadı,"
06:54
that's outer truth, right?
109
414709
1697
bu dışsal gerçektir, değil mi?
06:56
And we can go and look at the historical record.
110
416430
2350
Gidip tarihsel bir kayda bakabiliriz.
06:58
We can determine whether that seems to be true.
111
418804
2411
Bunun doğru olup olmadığını saptayabiliriz.
07:01
And I would argue, it does seem to be true.
112
421239
2539
Bana kalırsa, doğru gibi gözüküyor.
07:03
If you say, "Jesus rose from the dead," -- ooh, trickier.
113
423802
5671
Eğer "İsa ölüleri diriltti" derseniz, -- aah, hileci.
07:09
(Laughter)
114
429497
2227
(Gülüşmeler)
07:12
I would say that's an outer-truth claim,
115
432261
6939
Bunun dışsal bir iddia olduğunu öne sürerim,
07:19
because he physically rose or he didn't.
116
439224
2038
çünkü bedenen yükseldi ya da yükselmedi.
07:21
I'm not going to get into whether he rose or he didn't,
117
441286
2726
Yükselme meselesine girmeyeceğim,
fakat bunun dışsal bir iddia olduğunu söylerim.
07:24
but I would say that's an outer-truth claim.
118
444036
2078
07:26
It happened or it didn't happen.
119
446138
1694
Gerçekleşti veya gerçekleşmedi.
07:27
But if you say, "I don't care whether he rose from the dead.
120
447856
3702
Fakat şöyle derseniz, "Dirilip dirilmemesiyle ilgilenmiyorum.
07:31
It's symbolically important to me,
121
451582
2344
Bu sembolik olarak önemli
07:33
and that metaphor is so meaningful, so purposeful to me,
122
453950
3494
ve bu metafor bana çok anlamlı, amaçlı geliyor
07:37
and I'm not going to try to persuade you of it,"
123
457468
2303
ve seni ikna etmeye çalışmayacağım."
07:39
now you've moved it from outer truth to inner truth,
124
459795
2555
Şimdi bunu dışsaldan içsel gerçeğe çevirdiniz,
07:42
from science to art.
125
462374
1522
bilimden sanata.
07:43
And I think we have a tendency to not be clear about this,
126
463920
3164
Bu konuda net olmama, içsel gerçeklerimizi dışsal gerçekliğe taşıma
07:47
to try to move our inner truths to outer truths,
127
467108
3412
veya her ikisinde de adil olmama eğilimine sahibiz
07:50
or to not be fair about it to each other,
128
470544
2903
ve insanlar bize içsel gerçeklerini
07:53
and when people are telling us their inner truths,
129
473471
2364
söyledikleri zaman da, onları dışsal gerçeklerle
07:55
to try to make them defend them by outer-truth standards.
130
475859
3611
savunma yapmaya teşvik etme eğilimine sahibiz.
07:59
So I'm talking here about outer truth, about objective things.
131
479494
3516
Ben burada dışsal gerçeklerden, nesnel şeylerden bahsediyorum.
08:03
And there was an objective reality in my haunted house, right?
132
483034
5686
Benim perili evimde de nesnel bir gerçeklik var, değil mi?
08:08
Now that I've told you about the gas leak,
133
488744
2049
Size gaz sızıntısını anlattım,
08:10
I doubt a single person here would be like,
134
490817
2020
burada birisinin şöyle diyeceğini sanmam,
08:12
"I still think there was a ghost, too" --
135
492861
1974
"Bence orada bir ruh da vardı" --
08:14
(Laughter)
136
494859
1040
(Gülüşmeler)
08:15
because as soon as we have these scientific explanations,
137
495923
2747
Çünkü bilimsel açıklamalara ulaştığımız anda ruhları
08:18
we know to give up the ghost.
138
498694
1662
bir kenara bırakmayı biliyoruz.
08:20
We use these things as stopgaps for things that we can't explain.
139
500380
4010
Açıklayamadığımız şeyler için geçici tedbir gibi şeyleri kullanıyoruz.
08:24
We don't believe them because of evidence;
140
504414
2001
Onlara kanıtlardan ötürü inanmıyoruz,
08:26
we believe them because of a lack of evidence.
141
506439
2762
kanıt eksikliğinden ötürü inanıyoruz.
08:30
So there is a group in Los Angeles
142
510202
2364
Los Angeles'da Bağımsız Araştırma Grubu
08:32
called the Independent Investigations Group, or the IIG,
143
512590
3708
veya BAG adında bir grup var, güzel şeyler yapıyorlar.
08:36
and they do great work.
144
516322
1980
08:38
They'll give a $10,000 prize
145
518326
2703
Bilimsel koşullar altında
08:41
to anyone who can show, under scientific conditions,
146
521053
4527
paranormal bir kabiliyete sahip olduğunu gösterebilen
08:45
that they have a paranormal ability.
147
525604
2355
kişiye 10.000 dolar ödül verecekler.
08:47
No one's done it yet,
148
527983
1706
Henüz kimse yapmadı,
08:49
but they've had a couple people who claim that they were clairaudients,
149
529713
5058
fakat duru işitiye sahip olduğunu, yani normal ötesi sesleri duyabildiğini
08:54
which means that they can hear voices either from the great beyond
150
534795
4056
veya zihin okuyabildiklerini iddia eden birkaç insan var.
08:58
or they can read minds.
151
538875
1898
09:00
And they had one person who was very sincere,
152
540797
2760
Zihin okuyabildiğine inanan,
09:03
who believed that he could read minds.
153
543581
2891
çok samimi bir kişi vardı.
09:06
So they set up a test with him, and this is the way it always works.
154
546565
5987
Ona bir test yaptılar ve bu hep şu şekilde işliyor.
09:12
The group says, "OK, we have a protocol,
155
552576
2246
Grup diyor ki, "Tamam, bir protokolümüz var,
09:14
we have a way to scientifically test this.
156
554846
2015
bunu bilimsel olarak kanıtlama yolumuz var.
09:16
Do you agree with it?"
157
556885
1153
Kabul ediyor musunuz?"
09:18
The person says yes. Then they test it.
158
558062
1896
Kişi evet diyor. Sonra test ediyorlar.
09:19
It's very important that both sides agree.
159
559982
2005
İki tarafın da kabul etmesi önemli.
09:22
They did that, they tested him.
160
562011
2415
Onu test ettiler.
09:24
They said, "OK, you know what?
161
564450
2554
Dediler ki, "Biliyor musun?
09:27
You weren't able to predict what Lisa was thinking.
162
567028
3842
Lisa'nın düşündüğü şeyi tahmin edemedin.
09:30
It matched up about the same as chance.
163
570894
2029
Şans eseri aynı şey çıktı.
09:32
Looks like you don't have the power."
164
572947
1842
Öyle bir gücün yokmuş gibi görünüyor."
09:34
And that gave them the opportunity
165
574813
1850
Bu da onlara o kişiyle samimice
09:36
to compassionately sit down with him and have a very difficult discussion,
166
576687
5269
oturup çok zor bir tartışma yapma fırsatını verdi,
09:41
which basically amounted to,
167
581980
1969
tartışma kısaca şöyleydi:
09:43
"Hey, we know you're sincere, and what that means is,
168
583973
4563
"Samimi olduğunu ve bunun ne olduğunu biliyoruz,
09:48
you do hear something in your head."
169
588560
2279
kafanın içinde sesler duyuyorsun."
09:50
And that guy got to make the very difficult decision,
170
590917
4608
Onun da çok zor bir karar vermesi gerekiyordu,
09:55
but really the life-changing decision about whether to go get help.
171
595583
6078
yardım alıp almayacağına dair, hayatını değiştirecek bir karar.
10:01
We're actually helping people to make these connections
172
601728
5043
Aslında insanlara, önceden uhrevi açıklamalar olarak görünen
10:06
that maybe before seemed like otherworldly explanations,
173
606795
5310
bu bağlantıları kurma konusunda yardımcı oluyoruz,
10:12
help draw us into reality and maybe change our lives for the better.
174
612129
5060
bu da bizi gerçekliğe çekiyor ve belki de yaşamımızı iyileştiriyor.
10:18
Now, on the other hand, maybe one time it'll turn out to be true.
175
618293
5792
Ayrıca belki de bir gün gerçek olduğu ortaya çıkacaktır.
10:24
Maybe we'll find out there are ghosts,
176
624708
2023
Belki de ruhların var olduğunu bulacağız,
10:26
and holy shit, it will be the best thing!
177
626755
2173
vay canına, muhteşem olurdu!
10:28
And every time I do one of these investigations,
178
628952
2724
Bu araştırmaları ne zaman yapsam
10:31
I still get so excited,
179
631700
1806
hâlâ heyecanlanıyorum ve 75 tane yaptım,
10:33
and I'm like 75 into them,
180
633530
2063
10:35
and still I swear on number 76, I'm going to be like, "This is the one!"
181
635617
4077
76. araştırmada yine, "İşte bu!" diyeceğime yemin edebilirim.
10:39
(Laughter)
182
639718
1205
(Gülüşmeler)
10:40
Maybe I'm just eternally optimistic, but I hope I never lose this hope,
183
640947
4856
Belki de sonsuz iyimserimdir, ama umarım bu umudumu hiç kaybetmem
10:45
and I invite you to take this same attitude
184
645827
3775
ve insanlar, sizlerle dışsal inançlarını paylaştığında,
10:49
when people share their outer beliefs with you.
185
649626
2443
sizleri aynı tutumu sergilemeye davet ediyorum.
10:52
When talking about testable claims,
186
652093
2467
Test edilebilir iddialardan bahsederken,
10:54
respect them enough to ask these good questions.
187
654584
3679
onlara bu güzel soruları soracak kadar güvenin.
10:58
Challenge and see how you can examine them together,
188
658287
2862
Onları, birlikte nasıl inceleyebileceğinizi düşünün ve görün,
11:01
because there's this idea that you can't respect a belief
189
661173
4169
çünkü bir fikre saygı duymadan da o fikre meydan okuyabileceğiniz fikri vardır,
11:05
and still challenge it, but that's not true.
190
665366
2550
ama bu doğru değil.
11:07
When we jiggle the lock, when we test the claim,
191
667940
2747
Kilidi salladığımızda, iddiayı test ettiğimizde
11:10
we're saying, OK, I respect you, I'm listening to what you're saying,
192
670711
3972
şöyle deriz, tamam, saygı duyuyorum, seni dinliyorum,
11:14
I'm going to test it out with you.
193
674707
1992
bunu seninle test edeceğim.
11:16
We've all had that experience where you're telling someone something,
194
676723
3355
Birisine bir şeyler anlatırken hepimiz bunu yaşamışızdır
11:20
and they're like, "Oh, that's really interesting, yeah,"
195
680102
2731
ve onlar da "Ah, gerçekten çok ilginç, evet" demiştir,
11:22
you know you're being had.
196
682857
2123
dinlenmediğini bilirsiniz.
11:25
But when someone says, "Really? Huh.
197
685004
3290
Fakat birisi "Gerçekten mi? Ha.
11:29
Sounds a little sketchy to me, but I'm listening,"
198
689413
2390
Biraz eksik gibi geldi, ama dinliyorum"
11:31
you at least know you're being engaged and respected.
199
691827
2657
dediğinde dinlendiğinizi, saygı duyulduğunuzu bilirsiniz.
11:34
And that's the kind of attitude we should have with these claims.
200
694508
3116
Bu iddialara bu tür tutumlar sergilemeliyiz.
11:37
That's showing someone that you care what they're saying.
201
697648
2707
Bu, bir insanın söylediği şeyle ilgilendiğinizi gösterir.
11:40
That's respect.
202
700379
2936
Bu saygıdır.
11:46
Now, yes, most of these searches will come up empty,
203
706030
4699
Pekâlâ, çoğu araştırmaların sonu boşa çıktı, fakat bilim böyle işler.
11:50
but that's how all of science works.
204
710753
1833
11:52
Every cure for cancer so far has not panned out,
205
712983
4101
Şu ana dek kanser için üretilen her tedavi başarıya ulaşmadı,
11:57
but we don't stop looking,
206
717108
2332
ama bakmayı bırakmıyoruz,
11:59
for two reasons.
207
719464
1530
iki nedenden ötürü.
12:01
Because number one, the answer matters.
208
721018
2478
Birincisi, cevap önemlidir.
12:03
Whether it's looking at the afterlife or the paranormal or the cure for cancer,
209
723520
4022
İster öbür dünyayı, ister paranormali veya kanser tedavisini ele alalım,
12:07
it all amounts to the same question:
210
727566
2333
hep aynı soruya çıkarız:
12:09
How long will we be here?
211
729923
2679
Ne kadar süre burada kalacağız?
12:13
And two, because looking for the truth,
212
733785
3784
İkincisi, doğruyu aradığımız için, açık zihinli olmak
12:17
being open-minded,
213
737593
1309
12:18
and being willing to be wrong and to change your whole worldview
214
738926
4369
ve yanlışa hazır olmak, dünya görüşünüzü değiştirmek büyüleyicidir.
12:23
is awe-inspiring.
215
743319
2048
12:26
I still get excited at ghost stories every single time.
216
746138
3813
Ruh hikâyeleri beni hâlâ heyecanlandırıyor.
12:29
I still consider that every group I join might be right,
217
749975
3084
Hâlâ katıldığım her grubun haklı olabileceğini düşünüyorum
12:33
and I hope I never lose that hope.
218
753083
1997
ve umarım bu umudu kaybetmem.
12:35
Let's all never lose that hope,
219
755104
1804
Bu umudu kaybetmeyelim,
12:36
because searching for what's out there
220
756932
2855
çünkü dışarıda olup biteni araştırmak,
12:39
helps us understand what's in here.
221
759811
1914
içeride ne olduğunu anlamamızı sağlar.
12:42
And also, please have a carbon monoxide detector in your home.
222
762457
6461
Ayrıca, lütfen evinize bir karbonmonoksit detektörü alın.
12:49
Thank you.
223
769982
1279
Teşekkürler.
12:51
(Applause)
224
771285
4964
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7