Do kids think of sperm donors as family? | Veerle Provoost

83,612 views ・ 2017-01-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: LEVENT URS Gözden geçirme: Suleyman Cengiz
00:12
What is a parent?
0
12842
2162
Ebeveyn nedir?
00:15
What is a parent?
1
15999
1607
Ebeveyn nedir?
Kolay bir soru değil bu.
00:19
It's not an easy question.
2
19043
2108
00:21
Today we have adoption,
3
21630
2374
Bugün yaşamlarımızda evlat edinme,
üvey aileler,
00:24
stepfamilies,
4
24028
1576
00:25
surrogate mothers.
5
25628
1457
taşıyıcı anneler var.
00:27
Many parents face tough questions
6
27846
2413
Böyle ailelerin çoğu zor sorularla
ve kararlarla yüzleşiyor.
00:31
and tough decisions.
7
31151
1529
00:33
Shall we tell our child about the sperm donation?
8
33888
3253
Örneğin çocuğumuza sperm bağışından bahsetmeli miyiz?
00:39
If so, when?
9
39322
1375
Eğer öyleyse, ne zaman?
Hangi kelimeleri kullanmalıyız?
00:41
What words to use?
10
41176
1600
00:43
Sperm donors are often referred to as "biological fathers,"
11
43522
5861
Sperm donörleri çoğu zaman "biyolojik babalar'' olarak adlandırılır,
00:49
but should we really be using the word "father?"
12
49407
2999
ama gerçekten ''baba'' kelimesini kullanmalı mıyız?
00:53
As a philosopher and social scientist,
13
53843
2405
Bir filozof ve sosyal bilimci olarak,
00:56
I have been studying these questions about the concept of parenthood.
14
56272
4222
ebeveynlik kavramıyla ilgili bu sorular üzerinde çalışmaktayım.
Ama bugün, sizlere ebeveynler ve çocuklar ile konuştuğumda
01:01
But today, I will talk to you about what I learned
15
61088
3028
neler öğrendiğimden bahsedeceğim.
01:04
from talking to parents and children.
16
64140
2140
01:07
I will show you that they know what matters most in a family,
17
67377
4354
Size onların bir ailede neyin en önemli bulduklarını göstereceğim,
01:11
even though their family looks a little different.
18
71755
2531
onların aileleri biraz farklı görünse bile.
Size zor sorularla baş etmenin yaratıcı yollarını göstereceğim.
01:15
I will show you their creative ways of dealing with tough questions.
19
75133
5001
01:21
But I will also show you the parents' uncertainties.
20
81287
3750
Ama size bu ebeveynlerin tereddütlerini de göstereceğim.
01:27
We interviewed couples
21
87284
1531
Bir donörden sperm kullanarak,
01:28
who received fertility treatment at Ghent University Hospital,
22
88839
3402
Ghent Üniversite Hastanesi'nde doğurganlık tedavisi alan
çiftlerle görüştük.
01:33
using sperm from a donor.
23
93075
1739
01:35
In this treatment timeline,
24
95183
1567
Bu tedavi sürecinde,
01:36
you can see two points at which we conducted interviews.
25
96774
3292
röportajlarımızda odaklandığımız iki noktayı görebilirsiniz.
01:40
We included heterosexual couples,
26
100994
2433
Erkekte iyi kalitede spermi olmayan
heteroseksüel çiftleri de,
01:44
where the man for some reason did not have good-quality sperm,
27
104055
3872
01:48
and lesbian couples who obviously needed to find sperm elsewhere.
28
108435
5118
sperme ihtiyacı olan lezbiyen çiftleri de çalışmaya dâhil ettik.
01:54
We also included children.
29
114996
2198
Çocukları da dâhil edildi.
01:58
I wanted to know
30
118878
1483
Bu çocukların
02:00
how those children define concepts like parenthood and family.
31
120385
4633
ebeveynlik ve aile gibi kavramları nasıl tanımladıklarını bilmek istedim.
Tam bu şekilde değilse de
02:06
In fact, that is what I asked them,
32
126150
2801
02:10
only not in that way.
33
130259
1439
onlara bunu sordum aslında.
02:13
I drew an apple tree instead.
34
133437
2659
Bu şekilde sormak yerine bir elma ağacı çizdim.
Bu sayede, soyut, felsefi soruları
02:17
This way, I could ask abstract, philosophical questions
35
137056
3347
02:20
in a way that did not make them run off.
36
140427
3273
onları kaçırmadan sorabildim.
02:25
So as you can see,
37
145332
1652
Gördüğünüz gibi,
elma ağacı boş.
02:27
the apple tree is empty.
38
147008
1542
02:29
And that illustrates my research approach.
39
149630
2613
Bu benim araştırma yaklaşımımı gösteriyor.
02:32
By designing techniques like this,
40
152659
2283
Böyle teknikler tasarlayarak,
02:34
I can bring as little meaning and content as possible to the interview,
41
154966
4773
röportaja olabildiğince az anlam ve içerik yüklüyorum,
02:40
because I want to hear that from them.
42
160533
2018
çünkü daha çok onları duymak istiyorum.
02:44
I asked them:
43
164362
1332
Onlara sordum:
02:46
What would your family look like if it were an apple tree?
44
166738
3090
Eğer ailen bir elma ağacı olsa nasıl görünürdü?
02:50
And they could take a paper apple for everyone who, in their view,
45
170739
3750
Ve onlar da kendi bakış açısından aile bireyi olan birisi için,
02:54
was a member of the family,
46
174513
1607
bir kâğıt elma alır,
üstüne bir isim yazar ve istedikleri yere asarlardı.
02:56
write a name on it and hang it wherever they wanted.
47
176144
3174
02:59
And I would ask questions.
48
179342
1570
Ben de sorular sorardım,
çocukların çoğu bir ebeveyn ya da kardeşle başladı.
03:02
Most children started with a parent or a sibling.
49
182153
3125
03:05
One started with "Boxer,"
50
185806
2164
Bir tanesi ise ''Boxer'' ile başladı,
03:08
the dead dog of his grandparents.
51
188667
2508
dedesi ve ninesinin ölmüş köpeği.
03:11
At this point, none of the children started mentioning the donor.
52
191830
3858
Bu noktada, çocukların hiçbiri donörden bahsetmedi.
03:16
So, I asked them about their birth story.
53
196465
4338
Onlara doğum hikâyelerini sordum.
''Sen doğmadan önce,
03:21
I said, "Before you were born,
54
201161
2022
03:23
it was just your mom and dad,
55
203207
2363
sadece annen ve baban ya da
03:25
or mom and mommy.
56
205594
1278
annen ve annen vardı.
03:27
Can you tell me how you came into the family?"
57
207421
3057
Bana aileye nasıl geldiğini anlatabilir misin?'' dedim.
03:31
And they explained.
58
211282
1439
Onlar da açıkladı.
03:33
One said,
59
213602
1206
Biri dedi ki,
03:35
"My parents did not have good seeds,
60
215691
2473
''Ailemin iyi tohumları yoktu
03:38
but there are friendly men out there who have spare seeds.
61
218865
4022
ama dışarıda yedek tohumları olan arkadaş canlısı adamlar var.
03:43
They bring them to the hospital,
62
223386
1750
Onları hasteneye getirip
büyük bir kavanoza koydular.
03:45
and they put them in a big jar.
63
225160
2214
03:48
My mommy went there,
64
228249
1237
Annem de oraya gitti
03:49
and she took two from the jar,
65
229510
2571
ve kavanozdan iki tane aldı,
03:52
one for me and one for my sister.
66
232786
2138
biri benim diğeri de kız kardeşim için.
03:55
She put the seeds in her belly --
67
235725
2049
Tohumları karnına koydu--
bir şekilde--
03:58
somehow --
68
238161
1192
04:00
and her belly grew really big,
69
240236
2307
karnı çok ama çok büyüdü
04:02
and there I was."
70
242567
1252
ve orada ben vardım.
04:05
Hmm.
71
245289
1150
Hmm.
Bu şekilde donörden bahsetmeye başladıklarında,
04:08
So only when they started mentioning the donor,
72
248123
4068
04:12
I asked questions about him, using their own words.
73
252215
3225
kendi sözcüklerini kullanarak, donörle ilgili sorular sordum.
04:15
I said,
74
255926
1399
Dedim ki,
04:17
"If this would be an apple for the friendly man with the seeds,
75
257349
4466
''Eğer bu elma yedek tohumları olan arkadaş canlısı adam için olsaydı,
04:21
what would you do with it?"
76
261839
1333
bununla ne yapardın?''
Çocuklardan biri elmayı tutarken,
04:24
And one boy was thinking out loud,
77
264069
2358
04:26
holding the apple.
78
266451
1368
sesli düşünüyordu,
04:27
And he said,
79
267843
1245
dedi ki,
04:29
"I won't put this one up there with the others.
80
269890
2694
''Bunu diğerleriyle beraber yukarı koymayacağım.
04:33
He's not part of my family.
81
273239
1893
Ailemin bir parçası değil.
04:36
But I will not put him on the ground.
82
276191
2194
Ama onu yere de koymayacağım.
04:38
That's too cold and too hard.
83
278409
1910
Bu çok soğuk ve sert.
Bence gövdede olmalı,
04:41
I think he should be in the trunk,
84
281024
2301
04:44
because he made my family possible.
85
284207
2343
çünkü ailemi o mümkün kıldı.
04:47
If he would not have done this,
86
287264
1954
Eğer o bunu yapmamış olsaydı,
04:49
that would really be sad because my family would not be here,
87
289242
3958
bu çok üzücü olurdu çünkü ailem burada olamazdı,
04:53
and I would not be here."
88
293224
1596
ben de burada olmazdım.
04:57
So also, parents constructed family tales --
89
297845
3528
Bunun yanısıra, ebeveynler de masallar oluşturmuştu,
05:01
tales to tell their children.
90
301397
1757
çocuklarına anlatacakları masallar.
05:04
One couple explained their insemination
91
304660
3127
Bir çift döllenmeyi
05:07
by taking their children to a farm
92
307811
2523
çocuklarını bir çiftliğe götürüp
05:11
to watch a vet inseminate cows.
93
311291
2561
veterinerin inekleri döllemesini izleterek açıkladı.
05:15
And why not?
94
315656
1371
Neden olmasın?
Bu da onların açıklama şekli;
05:17
It's their way of explaining;
95
317051
2440
05:19
their do-it-yourself with family narratives.
96
319515
3026
onların aile hikâyelerini ''kendince'' anlatmaları
05:22
DIY.
97
322981
1180
KENDİNCE
05:24
And we had another couple who made books --
98
324533
2368
Kitap yazan bir çiftimiz de vardı--
05:26
a book for each child.
99
326925
1455
her çocuğu için bir kitap.
05:28
They were really works of art
100
328752
1522
Onların tedavi sürecindeki
05:30
containing their thoughts and feelings throughout the treatment.
101
330298
3476
duygularını ve düşüncelerini içeren gerçek sanat eserleri...
05:34
They even had the hospital parking tickets in there.
102
334192
2614
İçlerinde hastanenin otopark biletleri bile vardı.
05:37
So it is DIY:
103
337553
1621
Bu da ''KENDİNCE'' bir yöntem.
05:39
finding ways, words and images
104
339198
2382
Çocuğuna aile hikâyenizi anlatmak için
05:41
to tell your family story to your child.
105
341604
2750
yöntemler, kelimeler ve görseller bulmak.
05:45
And these stories were highly diverse,
106
345717
2815
Bu hikâyeler birbirinden oldukça farklıydı
05:48
but they all had one thing in common:
107
348940
2936
ama hepsinin tek bir ortak noktası vardı:
05:53
it was a tale of longing for a child
108
353913
3221
Bir çocuğa duyulan özlemin
05:57
and a quest for that child.
109
357885
1678
ve arayışın hikâyesiydi.
06:00
It was about how special and how deeply loved their child was.
110
360370
5067
Çocuklarını ne kadar derinden sevdikleriyle ilgiliydi.
Şu ana kadar araştırmalar çocukların iyi olduklarını gösteriyor.
06:07
And research so far shows that these children are doing fine.
111
367142
4648
06:11
They do not have more problems than other kids.
112
371814
2594
Diğer çocuklardan daha fazla problemleri yok.
06:14
Yet, these parents also wanted to justify their decisions
113
374854
4421
Bu aileler aldıkları kararları anlattıkları hikâyelerle de
06:19
through the tales they tell.
114
379299
1662
doğrulamak istediler.
06:21
They hoped that their children would understand their reasons
115
381505
3134
Çocuklarının aileyi neden bu şekilde yaratmak istediklerini
06:24
for making the family in this way.
116
384663
1835
anlayacağını umdular.
06:27
Underlying was a fear that their children might disapprove
117
387865
3954
İçlerinde çocuklarının bunu onaylamayacağı ve biyolojik olmayan
06:31
and would reject the non-genetic parent.
118
391843
2242
06:34
And that fear is understandable,
119
394511
2620
Bu korku anlaşılabilir,
çünkü yaşadığımız dünya çok heteronormatif
06:37
because we live in a very heteronormative
120
397155
3041
06:40
and geneticized society --
121
400220
1738
ve genetikleştirilmiş.
06:42
a world that still believes
122
402438
1492
Dünya hâlâ inanıyor ki
06:43
that true families consist of one mom, one dad
123
403954
4152
gerçek bir aileyi bir anne, bir baba ve
onlara genetik olarak bağlantılı çocukları oluşturur.
06:48
and their genetically related children.
124
408130
2337
06:51
Well.
125
411738
1155
Şimdi.
Size genç bir oğlandan bahsetmek istiyorum.
06:54
I want to tell you about a teenage boy.
126
414165
3101
06:57
He was donor-conceived but not part of our study.
127
417290
2769
Donörden hayata gelmişti. Çalışmamız kapsamında değildi.
07:00
One day, he had an argument with his father,
128
420658
2618
Babası ile tartıştıkları bir gün
07:03
and he yelled,
129
423300
1292
şöyle bağırmış:
"Bana ne yapacağımı mı söylüyorsun?
07:05
"You're telling me what to do?
130
425305
2097
07:07
You're not even my father!"
131
427426
1881
Babam değilsin bile!"
07:11
That was exactly what the parents in our study feared.
132
431601
3382
İşte çalışmamızda ebeveynlerin tam olarak korktukları da buydu.
07:15
Now, the boy soon felt sorry, and they made up.
133
435984
3229
Hemen sonrasında oğlan kötü hissetti ve barıştılar.
07:19
But it is the reaction of his father that is most interesting.
134
439629
3771
Ama daha ilginç olan babanın tepkisiydi.
Diyordu ki
07:24
He said,
135
444169
1173
07:25
"This outburst had nothing to do with the lack of a genetic link.
136
445772
5362
"Bu patlamanın genetik bağ ile hiçbir ilgisi yok.
07:31
It was about puberty --
137
451765
2877
Ergenlik ve onun
zorluklarından ibaretti.
07:35
being difficult.
138
455005
1441
07:36
It's what they do at that age.
139
456470
1763
O yaşta böyle olur.
07:38
It will pass."
140
458792
1274
Geçecektir."
07:41
What this man shows us
141
461462
1856
Bu adam bize gösteriyor ki
07:43
is that when something goes wrong,
142
463342
2588
bir şeyler yanlış gittiğinde hemen
07:46
we should not immediately think
143
466564
1601
bunun ailemizin diğerlerinden
biraz farklı olması nedeni ile olduğunu düşünmemeliyiz.
07:48
it is because the family is a little different.
144
468189
2407
07:51
These things happen in all families.
145
471330
3086
Her ailede olur böyle şeyler.
07:55
And every now and then,
146
475936
1490
Ara sıra
07:57
all parents may wonder:
147
477818
1677
her ebeveyn
08:00
Am I a good enough parent?
148
480412
2029
yeterince iyi miyim, diye merak eder.
Bu ebeveyn de öyle.
08:03
These parents, too.
149
483164
1324
Her şeyin ötesinde çocukları için en iyisini istediler.
08:05
They, above all, wanted to do what's best for their child.
150
485099
4093
08:09
But they also sometimes wondered:
151
489748
1895
Aynı zamanda merak da ettiler:
Ben gerçekten bir ebeveyn miyim?
08:12
Am I a real parent?
152
492034
1776
08:14
And their uncertainties were present long before they even were parents.
153
494288
3969
Onlar ebeveyn olmadan önce bile bu konuda tereddütleri vardı.
08:18
At the start of treatment,
154
498281
1432
Tedavinin başlangıcında
08:19
when they first saw the counselor,
155
499737
1715
danışmanlarını ilk gördüklerinde
danışmanı dikkatle takip ettiler.
08:22
they paid close attention to the counselor,
156
502146
2695
08:24
because they wanted to do it right.
157
504865
2007
Çünkü doğrusunu yapmak istediler.
08:27
Even 10 years later,
158
507853
1478
Üzerinden 10 yıl geçmiş olsa da
onlara verilen tavsiyeleri hâlâ hatırlıyorlar.
08:30
they still remember the advice they were given.
159
510053
2619
08:36
So when they thought about the counselor
160
516981
2901
Danışmanları ve aldıkları tavsiyeleri
08:40
and the advice they were given,
161
520854
1799
tekrar düşündüklerinde
08:42
we discussed that.
162
522677
1163
bunu tartıştık.
08:43
And we saw one lesbian couple who said,
163
523864
3564
Bir lezbiyen çift dedi ki:
08:48
"When our son asks us,
164
528627
1604
"Oğlumuz 'Bir babam var mı?'
08:50
'Do I have a dad?'
165
530255
2049
diye sorduğunda
08:53
we will say 'No, you do not have a dad.'
166
533482
2812
biz de 'Hayır bir baban yok' diyoruz.
08:56
But we will say nothing more, not unless he asks,
167
536839
3068
O sormadıkça başka da bir şey söylemeyeceğiz.
09:00
because he might not be ready for that.
168
540287
2028
Çünkü buna hazır olmayabilir.
09:02
The counselor said so."
169
542339
1500
Danışman böyle demişti."
09:05
Well.
170
545350
1170
Peki.
Bilemiyorum; bu bizim
09:07
I don't know; that's quite different
171
547091
1902
yanıtlama şeklimizden çok farklı.
09:09
from how we respond to children's questions.
172
549017
2693
09:12
Like, "Milk -- is that made in a factory?"
173
552473
2801
''Süt fabrikada mı yapılır?'' sorusu gibi.
09:15
We will say, "No, it comes from cows,"
174
555783
3162
Bunu ''Hayır inekten gelir'' diye yanıtlarız
09:18
and we will talk about the farmer,
175
558969
1756
çiftçiden söz ederiz,
09:20
and the way the milk ends up in the shop.
176
560749
2223
sütün markete kadar ulaşmasını anlatırız.
09:23
We will not say,
177
563806
1547
Onlara
''Hayır süt fabrikada yapılmaz.'' demeyiz.
09:26
"No, milk is not made in a factory."
178
566102
3608
İşte burada tuhaf bir şey oldu.
09:32
So something strange happened here,
179
572042
2430
09:34
and of course these children noticed that.
180
574496
2358
Elbette çocuklar da bunu fark etti.
09:37
One boy said,
181
577571
1285
Bir çocuk şöyle dedi:
09:39
"I asked my parents loads of questions,
182
579445
2392
"Ebeveynime bir sürü soru sordum.
09:41
but they acted really weird.
183
581861
1809
Aslında bir tuhaf davrandılar.
09:44
So, you know, I have a friend at school, and she's made in the same way.
184
584788
3944
Okulda benimle aynı durumda olan bir arkadaşım var.
09:49
When I have a question, I just go and ask her."
185
589241
3000
Bir sorum olursa gidip ona soruyorum."
09:53
Clever guy.
186
593760
1208
Akıllı çocuk.
09:55
Problem solved.
187
595630
1297
Sorun çözüldü.
09:57
But his parents did not notice,
188
597765
2584
Ama ebeveyn bunu fark etmedi.
10:00
and it certainly was not what they had in mind,
189
600875
2582
Aile içi açık iletişimin ne denli önemli olduğunu söyleyen danışman
10:03
nor what the counselor had in mind
190
603481
1934
ve ebeveynin aklından geçen kesinlikle
10:05
when they were saying how important it is to be an open-communication family.
191
605439
5197
bu değildi.
10:12
And that's the strange thing about advice.
192
612462
2254
Tavsiyenin tuhaf olan tarafı buydu.
10:14
When we offer people pills, we gather evidence first.
193
614740
3296
İnsanlara bir ilaç vermeden önce delil toplarız.
10:18
We do tests,
194
618536
1256
Testler yaparız.
10:19
we do follow-up studies.
195
619816
1301
Takip çalışmaları yaparız.
Haklı olarak ilacın ne yaptığını
10:21
We want to know, and rightly so, what this pill is doing
196
621141
3927
insan hayatını nasıl etkiliyor bilmek isteriz.
10:25
and how it affects people's lives.
197
625092
2496
Ya tavsiyeler?
10:28
And advice?
198
628035
1321
10:30
It is not enough for advice,
199
630748
1846
Uzmanların teorik olarak doğru gelen
10:32
or for professionals to give advice that is theoretically sound,
200
632618
4823
ya da iyi gözüken tavsiyeleri vermeleri
10:37
or well-meant.
201
637465
1301
yeterli değil.
10:39
It should be advice that there is evidence for --
202
639447
3381
Tavsiyenin hastanın yaşamını iyileştirecek
10:42
evidence that it actually improves patients' lives.
203
642852
3901
bir kanıtı olmalı.
İçimdeki filozof bu paradoksu öneriyor:
10:48
So the philosopher in me would now like to offer you a paradox:
204
648174
4563
10:54
I advise you to stop following advice.
205
654308
4084
Tavsiyeleri takip etmeyi bırakmanızı tavsiye ediyorum.
10:59
But, yes.
206
659897
1392
Ama, evet.
11:02
(Applause)
207
662221
2917
(Alkışlar)
11:06
I will not end here with what went wrong;
208
666591
2563
Yanlış gidenin ne olduğunu anlatmayı burada bitirmeyeceğim.
11:09
I would not be doing justice to the warmth we found in those families.
209
669178
4236
O ailelerin sıcaklığına haksızlık etmek istemem.
11:14
Remember the books and the trip to the farmer?
210
674931
2630
Kitapları ve çiftliğe ziyaretleri hatırlıyor musunuz?
11:17
When parents do things that work for them,
211
677585
3614
Ebeveynler kendileri için yürüyen şeyler yaptıklarında
11:21
they do brilliant things.
212
681572
1573
mükemmel şeyler yaparlar.
11:24
What I want you to remember as members of families,
213
684391
3643
Aile bireyleri olarak hatırlamanızı isterim ki
şekli ve biçimi ne olursa olsun
11:28
in no matter what form or shape,
214
688058
2491
11:30
is that what families need are warm relationships.
215
690930
5347
ailelerin ihtiyaç duyduğu sıcak ilişkilerdir.
11:37
And we do not need to be professionals to create those.
216
697409
3461
Bunları yaratmak için uzman olmamıza gerek yok.
11:41
Most of us do just fine,
217
701644
2302
Çoğumuz iyi yapıyor olabiliriz.
11:44
although it may be hard work,
218
704986
1709
Bu çok zor olsa da.
Ara sıra tavsiyede bulunabiliriz.
11:47
and from time to time, we can do with some advice.
219
707038
2870
11:51
In that case,
220
711209
1271
O durumda
11:52
bear in mind three things.
221
712504
2023
üç şey aklınızda olsun.
11:55
Work with advice that works for your family.
222
715760
3287
Sizin ailenize uygun tavsiyeyi uygulayın.
Unutmayın - uzman olan sizsiniz, çünkü bu aile yaşantısı sizin.
12:00
Remember -- you're the expert, because you live your family life.
223
720008
5478
12:06
And finally,
224
726681
1284
Son olarak,
12:08
believe in your abilities and your creativity,
225
728478
3990
yeteneklerinize ve yaratıcılığınıza inanın,
çünkü bunu kendiniz yapabilirsiniz.
12:13
because you can do it yourself.
226
733027
3345
12:17
Thank you.
227
737259
1154
Teşekkür ederim.
12:18
(Applause)
228
738437
6478
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7