Why you don’t like the sound of your own voice | Rébecca Kleinberger

Çeviri: Ali Maralcan Gözden geçirme: Merve Kılıç

If you ask evolutionary biologists

Evrimci biyologlara,

when did humans become humans,

insanların ne zaman insanlaşmaya başladıklarını sorarsanız

some of them will say that,

içlerinden bazıları şunu söylecektir.

well, at some point we started standing on our feet,

Belli bir noktada ayaklarımızın üstünde durmaya başladık,

became biped and became the masters of our environment.

iki ayaklılar sınıfına geçtik ve çevremizin efendileri olduk.

Others will say that because our brain started growing much bigger,

Diğerleri de, beynimizin daha çok büyümeye başladığını,

that we were able to have much more complex cognitive processes.

böylelikle daha karmaşık bilişsel sürece sahip olabildiğimizi söyler.

And others might argue that it's because we developed language

Kalan diğerleri de, bizi bir tür olarak

evrimleştiren bir dil geliştirdiğimizi söyler.

that allowed us to evolve as a species.

Interestingly, those three phenomena are all connected.

İlginçtir ki, bu üç fenomenin hepsi birbiriyle bağlantılıdır.

We are not sure how or in which order,

Bunun nasıl ya da hangi sırayla olduğundan emin değiliz

but they are all linked

ama hepsi

with the change of shape of a little bone in the back of your neck

boynumuzun arkasındaki vücudumuzla başımız arasındaki açıyı değiştiren

that changed the angle between our head and our body.

küçük bir kemiğin şeklindeki değişimle bağlantılıdır.

That means we were able to stand upright

Bu, dik durabilme kabiliyetine sahip olduğumuz

but also for our brain to evolve in the back

ve bununla birlikte beynimizin arka tarafta gelişmesi

and for our voice box to grow from seven centimeters for primates

ve gırtlak boyutumuzun maymunlarda yedi santimden on bir santime,

insanlarda ise 17 santime kadar büyümesi demek.

to 11 and up to 17 centimetres for humans.

And this is called the descent of the larynx.

Bu larinksin alçalması olarak adlandırılır.

And the larynx is the site of your voice.

Larinks sesinize ait olan bölgedir.

When baby humans are born today, their larynx is not descended yet.

Bebekler doğdukları zaman, onların larinksi henüz alçalmamıştır.

That only happens at about three months old.

Bu ancak 3 aylık bir süreden sonra meydana gelir.

So, metaphorically, each of us here

Mecazi olarak, buradaki her birimiz

has relived the evolution of our whole species.

tüm türümüzün evrimini yeniden yaşadı.

And talking about babies,

Bebeklerden bahsetmişken

when you were starting to develop in your mother's womb,

anne rahminde gelişmeye başladığınızda,

the first sensation that you had coming from the outside world,

bir karides büyüklüğünde, daha 3 haftalıkken

at only three weeks old, when you were about the size of a shrimp,

dış dünyadan gelen yaşadığınız ilk his,

were through the tactile sensation

annenizin ses titreşiminden gelen

coming from the vibrations of your mother's voice.

dokunma hissidir.

So, as we can see, the human voice is quite meaningful and important

Gördüğümüz gibi, insan sesi oldukça anlamlı ve önemli.

at the level of the species,

Hem türlerin düzeyinde,

hem de toplum düzeyinde

at the level of the society --

this is how we communicate and create bonds,

bu iletişime geçme ve bağ kurma yöntemimiz,

and at the personal and interpersonal levels --

hem kişisel, hem de karşılıklı olarak.

with our voice, we share much more than words and data,

Kendi sesimizle, bilgi ve kelimelerden daha fazlasını paylaşırız,

we share basically who we are.

aslında kim olduğumuzu paylaşırız.

And our voice is indistinguishable from how other people see us.

Sesimiz, insanların bizi nasıl gördüğünün ayrılmaz bir parçasıdır.

It is a mask that we wear in society.

Toplum içinde giydiğimiz bir maskedir.

But our relationship with our own voice is far from obvious.

Ama kendi sesimizle olan ilişkimiz çok karmaşıktır.

We rarely use our voice for ourselves; we use it as a gift to give to others.

Sesimizi nadiren kendimiz için kullanırız, başkalarına bir hediye olarak kullanırız.

It is how we touch each other.

O, birbirimize dokunma şeklimizdir,

It's a dialectical grooming.

diyalektik bir hazırlıktır.

But what do we think about our own voice?

Peki kendi sesimiz hakkında ne düşünüyoruz?

So please raise your hand

Eğer ses kayıt cihazından gelen

if you don't like the sound of your voice when you hear it on a recording machine.

sesinizi beğenmiyorsanız lütfen ellerinizi kaldırın.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Yeah, thank you, indeed,

Evet, çok teşekkür ederim.

most people report not liking the sound of their voice recording.

Çoğu insan kendi ses kaydını beğenmediğini belirtiyor.

So what does that mean?

Peki bu ne anlama geliyor?

Let's try to understand that in the next 10 minutes.

Önümüzdeki 10 dakikada bunu anlamaya çalışalım.

I'm a researcher at the MIT Media Lab,

Ben, MIT Media Laboratuvarı Geleceğin Operası

part of the Opera of the Future group,

grup bölümünde bir araştırmacıyım.

and my research focuses on the relationship

Benim araştırmam insanların kendi sesleri

people have with their own voice and with the voices of others.

ve başkalarının sesleri ile ilişkisi üzerine odaklı.

I study what we can learn from listening to voices,

Farklı bölümlerden sesleri dinleyerek

from the various fields,

neler öğrenebileceğimiz üzerine çalışıyorum.

from neurology to biology, cognitive sciences, linguistics.

Nörolojiden biyolojiye bilişsel bilimden dil bilimine kadar.

In our group we create tools and experiences

Takımımızda, araç ve deneyimler oluşturarak

to help people gain a better applied understanding of their voice

insanların kendi seslerini daha iyi anlamalarına,

in order to reduce the biases,

ön yargılarını yıkmalarına,

to become better listeners,

daha iyi dinleyiciler olmalarına

to create more healthy relationships

daha sağlıklı ilişkiler kurmalarına ya da sadece

or just to understand themselves better.

kendilerini daha iyi anlamalarına yardım ediyoruz.

And this really has to come with a holistic approach on the voice.

Ve bu ancak sese bütüncül bir yaklaşımla mümkün olabilir.

Because, think about all the applications and implications

Çünkü, her seferinde daha çok keşfettiğimiz sesin

that the voice may have, as we discover more about it.

içerebileceği bütün uygulama ve imaları düşünün.

Your voice is a very complex phenomenon.

Sesiniz çok karmaşık bir fenomen.

It requires a synchronization of more than 100 muscles in your body.

Vücudunuzdaki 100'den fazla kasın senkronizasyonunu gerektirir.

And by listening to the voice,

Ve sesi dinleyerek,

we can understand possible failures of what happens inside.

içimizde olanlarla ilgili olası sorunları anlayabiliriz.

For example:

Örnek verecek olursam:

listening to very specific types of turbulences

Sesin, spesifik türdeki türbülans

and nonlinearity of the voice

ve düzgünsüzlüklerini dinlemek,

can help predict very early stages of Parkinson's,

Parkinson hastalığına erken teşhis koymada yardımcı olabilir.

just through a phone call.

Sadece bir telefon görüşmesiyle hem de.

Listening to the breathlessness of the voice

Sesin nefes düzeyini dinlemek kalp hastalığı teşhisinde yardımcı olur.

can help detect heart disease.

And we also know that the changes of tempo inside individual words

Tekil kelimelerin telaffuzundaki tempo değişimlerinin

is a very good marker of depression.

depresyonun ciddi bir işareti olduğunu biliyoruz.

Your voice is also very linked with your hormone levels.

Sesinizin aynı zamanda hormon seviyenizle ciddi bir bağlantısı vardır.

Third parties listening to female voices

Üçüncü kişiler, kadın seslerini dinleyerek

were able to very accurately place the speaker

onların adet döneminde olduklarını

hassas bir şekilde tahmin etmişlerdir.

on their menstrual cycle.

Just with acoustic information.

Sadece akustik veri ile hem de.

And now with technology listening to us all the time,

Aynı zamanda şimdiki teknolojiyle bizi dinleyerek

Alexa from Amazon Echo

Amazon Echo'dan Alexa

might be able to predict if you're pregnant

senin bile haberin olmadan önce,

even before you know it.

hamile olduğunu tahmin edebilir.

So think about --

Düşünün --

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Think about the ethical implications of that.

Bunun etik kullanımını düşünün.

Your voice is also very linked to how you create relationships.

Sesiniz, ilişki kurma şekliniz ile de çok bağlantılıdır.

You have a different voice for every person you talk to.

Her konuştuğunuz kişi için farklı bir ses yapısına sahipsiniz.

If I take a little snippet of your voice and I analyze it,

Eğer sesinizden küçük bir parça alıp analiz etsem;

I can know whether you're talking to your mother, to your brother,

annenizle mi, kardeşinizle mi, arkadaşınızla mı,

yoksa patronunuzla mı konuştuğunuzu bilebilirim.

your friend or your boss.

We can also use, as a predictor, the vocal posture.

Aynı zamanda ses tavrınızı, bir kâhin olarak da kullanabiliriz.

Meaning, how you decide to place your voice when you talk to someone.

Biriyle konuştuğunuzda sesinizi nasıl kullanacağınıza karar vermek,

And you vocal posture, when you talk to your spouse,

yani ses tavrınız, eşinizle konuştuğunuzda

can help predict not only if, but also when you will divorce.

ne zaman boşanacağınızı tahmin etmeye yardım edebilir.

So there is a lot to learn from listening to voices.

O yüzden, sesleri dinleyerek öğrenilecek çok şey var.

And I believe this has to start with understanding

İnanıyorum ki, birden fazla sese sahip olduğumuzun

that we have more than one voice.

farkına vararak bunu yapabiliriz.

So, I'm going to talk about three voices that most of us posses,

Şimdi, kullandığımız üç sesten bahsedeceğim,

in a model of what I call the mask.

"maske" adını verdiğim model üzerinden.

So when you look at the mask,

Bir maskeye baktığınızda gördüğünüz,

what you see is a projection of a character.

bir karakterin yansımasıdır.

Let's call that your outward voice.

Buna dış sesiniz diyelim.

This is also the most classic way to think about the voice,

Bu, ses hakkında düşünmenin en klasik yoludur.

it's a way of projecting yourself in the world.

Kendinizi dünyaya ifade etmenin yolu.

The mechanism for this projection is well understood.

Bu yaklaşımın mekanizması, kolayca anlaşılır.

Your lungs contract your diaphragm

Akciğerleriniz diyaframa baskı uygular

and that creates a self-sustained vibration of your vocal fold,

ve o da gırtlağınızda bir titreşim başlatır,

that creates a sound.

bu da sesi oluşturur.

And then the way you open and close the cavities in you mouth,

Ağzınızı açıp kapattığınızda da,

your vocal tract is going to transform the sound.

ses konuşmaya dönüşür.

So everyone has the same mechanism.

Yani herkesin mekanizması aynıdır.

But voices are quite unique.

Ama sesler fazlasıyla benzersizdir.

It's because very subtle differences in size, physiology, in hormone levels

Çünkü ölçülerinizdeki, fizyolojinizdeki, hormonlarınızdaki minik farklar

are going to make very subtle differences in your outward voice.

dış sesinizde pek çok minik farklar yaratacaktır.

And your brain is very good

Ve beyin, diğer insanların dış seslerinde

at picking up those subtle differences from other people's outward voices.

bu farkları yakalamakta ustadır.

In our lab, we are working on teaching machines

Laboratuvarımızda, makinalara

bu farkları anlamalarını öğretiyoruz.

to understand those subtle differences.

And we use deep learning to create a real-time speaker identification system

Ve gerçek zamanlı konuşmacı tanıma sistemini oluşturmak için,

derinlemesine öğrenmeyi kullanıyoruz.

to help raise awareness on the use of the shared vocal space --

Ortak konuşma alanı bilincini arttırmak için--

so who talks and who never talks during meetings --

toplantılarda kim konuşuyor, kim konuşmuyor

to increase group intelligence.

ve grup aklını arttırmak için.

And one of the difficulties with that is that your voice is also not static.

Bununla ilgili zorluklardan birisi sesin statik olmaması.

We already said that it changes with every person you talk to

Her konuştuğumuz kişiye göre değişiyor demiştik,

but it also changes generally throughout your life.

ama hayatımız boyunca da değişiyor.

At the beginning and at the end of the journey,

Yolculuğumuzun başında ve sonunda

male and female voices are very similar.

erkek ve dişi sesleri çok benzerdir.

It's very hard to distinguish

Küçük bir kızın sesini

the voice of a very young girl from the voice of a very young boy.

küçük bir oğlanın sesinden ayırmak çok zordur.

But in between, your voice becomes a marker of your fluid identity.

Ama bunların arasında, sesiniz akışkan kimliğinizin belirleyicisi olur.

Generally, for male voices there's a big change at puberty.

Genellikle, ergenlik döneminde erkek seslerinde büyük değişiklik olur.

And then for female voices,

Kadın seslerine gelirsek,

there is a change at each pregnancy and a big change at menopause.

her hamilelikte değişir ve her menapozda büyük değişiklik olur.

So all of that is the voice other people hear when you talk.

Bunların hepsi konuştuğunuzda diğerlerinin duyduğu sestir.

So why is it that we're so unfamiliar with it?

Öyleyse bize neden bu kadar yabancı gelir?

Why is it that it's not the voice that we hear?

Neden bu, duyduğumuz seslerden farklıdır?

O zaman bunu bir düşünelim.

So, let's think about it.

When you wear a mask, you actually don't see the mask.

Bir maske taktığınızda maskeyi göremezsiniz.

And when you try to observe it, what you will see is inside of the mask.

Ve görmeye çalıştığınızda, maskenin içini görürsünüz.

And that's your inward voice.

İşte bu, sizin kendi sesinizdir.

So to understand why it's different,

Öyleyse, neden farklı olduğunu anlamak için

let's try to understand the mechanism of perception of this inward voice.

kendi sesimizi algılamanın mekanizmasını anlamaya çalışalım.

Because your body has many ways of filtering it differently

Çünkü bedeninizin, bunu dış seslerden farklı filtre etmesinin

from the outward voice.

pek çok yolu vardır.

So to perceive this voice, it first has to travel to your ears.

Yani bu sesi duymak için önce kulaklarınıza ulaşmalıdır.

And your outward voice travels through the air

Bunun için dış sesiniz havada hareket eder,

while your inward voice travels through your bones.

bu esnada iç sesiniz de kemiklerinizde yol alır.

This is called bone conduction.

Buna kemik iletimi denir.

Because of this, your inward voice is going to sound in a lower register

Bu yüzden, iç sesiniz, dış sesinize göre daha düşük seviyeli

and also more musically harmonical than your outward voice.

ve aynı zamanda, daha armonik ses verir.

Once it travels there, it has to access your inner ear.

Buradan yol alır ve iç kulağınıza ulaşır.

And there's this other mechanism taking place here.

Burada yeni bir mekanizma devreye girer.

It's a mechanical filter,

Bu bir mekanik filtredir.

it's a little partition that comes and protects your inner ear

Her konuştuğunuzda,

iç kulağınızı koruyan bir bölünmedir.

each time you produce a sound.

So it also reduces what you hear.

Tabii bu duyduklarımızı da azaltır.

And then there is a third filter, it's a biological filter.

Ve üçüncü bir filtre daha vardır, biyolojik filtre.

Your cochlea -- it's a part of your inner ear that processes the sound --

Koklea -- iç kulağınızın, sesi işleyen bölümü,

is made out of living cells.

canlı hücrelerden oluşmuştur.

And those living cells are going to trigger differently

Ve bu canlı hücreler, sesi duyma sıklığına bağlı olarak

according to how often they hear the sound.

farklı tepki verirler.

It's a habituation effect.

Bu, alışma etkisidir.

So because of this,

Tabii bu yüzden,

as your voice is the sound you hear the most in your life,

sesiniz, hayatınız boyunca en sık duyduğunuz ses olduğundan

you actually hear it less than other sounds.

onu diğer seslerden daha düşük duyarsınız.

Finally, we have a fourth filter.

Son olarak, dördüncü bir filtremiz var.

It's a neurological filter.

Nörolojik filtre.

Neurologists found out recently

Nörologlar yakın zamanda,

that when you open your mouth to create a sound,

konuşmak için ağzınızı açtığınızda

your own auditory cortex shuts down.

işitme korteksinizin kapandığını keşfettiler.

So you hear your voice

Bu yüzden, sesinizi duyarsınız

but your brain actually never listens to the sound of your voice.

ama beyniniz aslında sesinizi hiç dinlemez.

Well, evolutionarily that might make sense,

Evet, bunun evrimsel bir anlamı olabilir,

because we know cognitively what we are going to sound like

çünkü sesimizin nasıl çıkacağını sezgisel olarak bildiğimiz için,

so maybe we don't need to spend energy analyzing the signal.

sinyali analiz etmek için enerji harcamayı belki gereksiz buluyoruz.

And this is called a corollary discharge

Buna, doğal çıkarım denir

and it happens for every motion that your body does.

ve bu vücudunuzun yaptığı her harekette olur.

The exact definition of a corollary discharge

Doğal çıkarımın tam anlamı,

is a copy of a motor command that is sent by the brain.

beyin tarafından gönderilen bir motor komutunun kopyalanmasıdır.

This copy doesn't create any motion itself

Bu komut, herhangi bir hareket üretmez,

but instead is sent to other regions of the brain

ancak bunun yerine beynin diğer bölümlerine

to inform them of the impending motion.

yaklaşan hareketin bilgisi gönderilir.

And for the voice, this corollary discharge also has a different name.

Ve ses için, bu doğal çıkarım farklı bir ad alır:

It is your inner voice.

Bu iç sesinizdir.

So let's recapitulate.

Şimdi yeniden anlaşalım.

We have the mask, the outward voice,

Bir maskemiz var: Dış(sal) sesiniz,

the inside of the mask, your inward voice,

maskenin iç yüzü: Kendi sesiniz

and then you have your inner voice.

ve iç sesiniz.

And I like to see this one as the puppeteer

Ve bu, bir kukla oynatıcısı gibi

that holds the strings of the whole system.

tüm sistemin iplerini elinde tutuyor.

Your inner voice is

İç sesinizi,

the one you hear when you read a text silently,

bir metni sessizce okurken duyarsınız

when you rehearse for an important conversation.

ya da bir konuşmanın provasını yaparken.

Sometimes is hard to turn it off,

Bazen bunu susturmak çok zordur.

it's really hard to look at the text written in your native language,

Ana dilinizde yazılmış bir metne bakarken,

without having this inner voice read it.

iç sesinizin onu okumaması gerçekten zordur.

It's also the voice that refuse to stop singing

Aklınıza takılan aptal şarkıyı söylemeye

the stupid song you have in your head.

devam eden de bu sestir.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And for some people it's actually impossible to control it.

Hatta bazı kimseler için bunu kontrol etmek, gerçekten imkânsızdır.

And that's the case of schizophrenic patients,

Ve şizofreni hastalarının ses halüsinasyonları yaşamasının

who have auditory hallucinations.

sebebi budur.

Who can't distinguish at all between voices coming from inside

Kafalarının içinden gelen seslerle, dışından gelenleri

and outside their head.

ayırt edemezler.

So in our lab, we are also working on small devices

Bu yüzden, laboratuvarımızda bu kişilerin bu ayrımları yapıp

to help those people make those distinctions

bir sesin iç ses mi, dış ses mi olduğunu anlamalarına

and know if a voice is internal or external.

yardımcı olacak küçük cihazlar üzerinde çalışıyoruz.

You can also think about the inner voice as the voice that speaks in your dream.

Rüyalarınızda konuşan sesinizin de iç sesiniz olduğunu düşünebiliriz.

This inner voice can take many forms.

İç ses, pek çok şekle girebilir.

And in your dreams, you actually unleash the potential of this inner voice.

Ve rüyalarınızda, iç sesinizin potansiyelini açığa çıkartırsınız.

That's another work we are doing in our lab:

Bu da laboratuvarımızda yaptığımız başka bir çalışma:

trying to access this inner voice in dreams.

Rüyalardaki bu iç sese ulaşmaya çalışıyoruz.

So even if you can't always control it,

Yani, iç sesinizi her zaman kontrol edemeseniz de

the inner voice -- you can always engage with it

her zaman bağlantıya geçebilirsiniz,

through dialogue, through inner dialogues.

diyalogla, iç diyaloglarla.

And you can even see this inner voice

Ve hatta iç sesinizi

as the missing link between thought and actions.

fikirler ve faaliyetler arasındaki kayıp bağlantı olarak da görebilirsiniz.

So I hope I've left you with a better appreciation,

Evet umarım ki sizden, sesinizi daha iyi idrak etmenizi

a new appreciation of all of your voices

sağlayarak ayrılıyorum, tüm seslerinizi

and the role it plays inside and outside of you --

ve içinizde ve dışınızda oynadığı rolü,

as your voice is a very critical determinant of what makes you humans

çünkü sesiniz, sizi insan yapan şeyin ve dünyayla etkileşim biçiminizin

and of how you interact with the world.

çok kritik bir belirleyicisi.

Teşekkür ederim.

Thank you.

(Applause)

(Alkışlar)