How to build a resilient future using ancient wisdom | Julia Watson

201,729 views ・ 2020-08-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Baykal Kokudal Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:12
When you imagine the architectural wonders of the world,
0
12792
3559
Dünyanın mimari harikalarını düşününce
00:16
what do you see?
1
16375
1309
neler görürsünüz?
00:17
The greatness of the Pyramids of Giza
2
17708
2018
Gize piramitlerinin büyüklüğünü
00:19
or maybe the amazing aqueducts of Ancient Rome?
3
19750
3893
ya da Eski Roma'nın müthiş su kemerlerini?
00:23
Both of these are amazing feats of human innovation.
4
23667
4309
her ikisi de harikulade insan icatları.
00:28
As an architect,
5
28000
1559
Bir mimar olarak
00:29
I've often wondered why do we monumentalize the ancient wonders
6
29583
3851
uzun yıllar önce yok olmuş uygarlıkların eski harikalarını
00:33
of civilizations that collapsed such a long time ago?
7
33458
4143
neden anıtlaştırdığımızı merak ediyorum.
00:37
I've traveled the world studying ancient innovation,
8
37625
3934
Tarihi buluşları incelemek için dünyayı dolaştım,
00:41
and what I've found are Indigenous technologies from living cultures
9
41583
4560
bulduğum şey ise, yaşayan kültürlerin hala kullanılan
00:46
that are still in use.
10
46167
1976
ata mirası özgün teknolojileri.
00:48
And some of these cultures you may have never heard of.
11
48167
3767
Eminim bu kültürlerin bazılarını hiç duymamışsınızdır.
00:51
They live in the most remote places on earth,
12
51958
3101
Nesiller boyu pek bilinmeyen bölgelerde
00:55
facing environmental extremes like desert drought and frequent flooding
13
55083
5268
kuraklık ya da sürekli sel gibi aşırı şartlarla
01:00
for generations.
14
60375
2143
yüzleşerek yaşıyorlar.
01:02
A couple of years ago, I traveled to northern India
15
62542
2642
İki yıl önce Kuzey Hindistan'a seyahat ettim,
01:05
to a place overlooking the plains of Bangladesh
16
65208
2851
Bangladeş ovalarını gören bir yere,
01:08
where the Khasi people live
17
68083
2143
Khasi halkının yaşadığı,
01:10
in a forest that receives more rainfall than anywhere else on earth.
18
70250
5018
dünyanın diğer her yerinden daha fazla yağmur alan bir ormana.
01:15
And during the monsoon season,
19
75292
1517
Muson mevsimi boyunca
01:16
travel between villages is cut off by these floods,
20
76833
3435
kasabalar arası seyahat bu seller yüzünden kesiliyor,
01:20
which transform this entire landscape
21
80292
2351
bu da tüm alanın
01:22
from a forested canopy into isolated islands.
22
82667
4434
ağaçlı bir kanopiden izole adacıklara dönüşmesine sebep oluyor.
01:27
This hill tribe has evolved living root bridges
23
87125
3018
Bu tepe kabilesi,
01:30
that are created by guiding and growing tree roots
24
90167
2642
ancak kollarımız kadar olan ağaç köklerini eğip bükerek
01:32
that you can barely wrap your arms around
25
92833
3435
özenli bir iskele yöntemiyle
01:36
through a carefully woven scaffolding.
26
96292
2351
yaşayan kökten bir köprü geliştirdi.
01:38
Multiple generations of the Khasi men and the women and the children,
27
98667
4392
Khasi erkek, kadın ve çocukları kuşaklar boyunca
01:43
they'll take care of these roots
28
103083
1601
bu köklere bakmayı sürdürecek,
01:44
as they grow to the other side of that bank,
29
104708
2268
kökler de yakanın diğer kısmına büyüyecek,
01:47
where they're then planted to make a structure
30
107000
2309
yıllar geçtikçe güçlenen
01:49
that will get stronger with age.
31
109333
2518
bir yapıya dönüşecekler.
01:51
This 1,500-year-old tradition of growing living root bridges
32
111875
5018
1500 yıllık bu canlı kök köprü yetiştirme geleneği
01:56
has produced 75 of these incredible structures.
33
116917
4017
bu inanılmaz yapılardan 75'ini üretti.
02:00
And while they take 50 years to grow,
34
120958
3268
Bitkilerin büyümesi 50 yıl sürüyor
02:04
in this landscape they actually last for centuries.
35
124250
3125
ancak bu doğada bu köprüler yüzyıllarca kalıyor.
02:08
All across the globe,
36
128250
1268
Dünyanın her yerinde
02:09
I've seen cultures who have been living with floods for thousands of years
37
129542
5017
antik teknolojiyi kullanarak suyu alt eden
02:14
by evolving these ancient technologies that allow them to work with the water.
38
134583
4851
ve binlerce yıldır taşkınlarla yaşayan kültürler gördüm.
02:19
In the southern wetlands of Iraq,
39
139458
2185
Irak'ın güneyindeki bataklık bölgede
02:21
which are formed by the confluence of the Tigris and the Euphrates rivers,
40
141667
4434
Fırat ve Dicle'nin birleştiği yerde
02:26
a unique, water-based civilization lives.
41
146125
3434
suyun üstünde eşsiz bir medeniyet yaşıyor.
02:29
For 6,000 years, the Maʿdān have floated villages
42
149583
3393
Ma'dan Arapları, 6000 yıl boyunca
02:33
on man-made islands that are constructed from a single species of reed
43
153000
5018
bölgede yetişen tek bir cins kamıştan yapılan insan eseri adaların üzerinde
02:38
that grows around them.
44
158042
1601
yüzen kasabalarda yaşadı.
02:39
And the Qasab reed is integral to every aspect of life.
45
159667
4601
Qasab kamışı hayatın her yönünün ayrılmaz bir parçası.
02:44
It is food for water buffalo,
46
164292
2726
Mandalar için yem,
02:47
flour for humans
47
167042
1767
insanlar için un
02:48
and building material for these biodegradable, buoyant islands
48
168833
4685
ve bu geri dönüşümlü yüzen adalar ve katedral benzeri evler için
02:53
and their cathedral-like houses
49
173542
1934
üç gün gibi kısa bir sürede yaptıkları inşaat malzemeleri.
02:55
that they construct in as little as three days.
50
175500
3375
02:59
And this dried Qasab reed,
51
179917
1601
Bu kurutulmuş Qasab kamışı,
03:01
it can be bundled into columns,
52
181542
2101
tomarlar haline getirilir,
03:03
it can be woven into floors or roofs or walls,
53
183667
4434
çatı, duvar ve zemin bunlarla örülür,
03:08
and it can also be twisted into a rope
54
188125
3059
ve ayrıca bir halatın içine işlenerek
03:11
that's used to bind these buildings without the use of any nails.
55
191208
4768
hiç çivi kullanmadan bu yapıları birbirine bağlamak için de kulanılır.
03:16
The Maʿdān villages are constructed in the marsh,
56
196000
3601
Ma'dan köyleri, nesillerdir olduğu gibi
03:19
as they have been for generations,
57
199625
2768
bataklıkta 25 yıldan uzun süredir
03:22
on islands that stay afloat for over 25 years.
58
202417
5934
ayakta kalan adalarda inşa ediliyor.
03:28
Although global attention is focused on the pandemic,
59
208375
3934
Küresel ilgi pandemiye odaklanmış olsa da
03:32
cities are still sinking and sea levels are still rising.
60
212333
3625
deniz seviyesi hala yükseliyor ve şehirler hala batıyor.
03:36
And high-tech solutions
61
216875
1309
İleri teknolojik çözümler
03:38
are definitely going to help us solve some of these problems,
62
218208
2858
bu sorunların bir kısmını çözmemize kesinlikle yardım etse de
03:41
but in our rush towards the future,
63
221090
3094
geleceğe doğru koşarken
03:44
we tend to forget about the past.
64
224208
2226
geçmişi unutuyoruz.
03:46
In other parts of the world, where rivers are contaminated with sewage,
65
226458
3768
Nehirlerin lağımla kirlendiği dünyanın diğer bölgelerinde
03:50
a city of 15 million people cleans its waste water with its flood plains.
66
230250
6393
15 milyon nüfuslu bir şehir sel yataklarında atık sularını temizliyor.
03:56
On the edges of Calcutta,
67
236667
2184
Kalküta sınırlarında,
03:58
flanked by a smoking escarpment of the city's trash
68
238875
3768
şehir çöplüğünün ağır kokusu altında
04:02
and ribboned by its highways,
69
242667
2851
ve otoyollarla çevrili hâlde
04:05
an Indigenous technology of 300 fish ponds
70
245542
3476
300 balık havuzundan oluşan yerel bir teknoloji
04:09
cleans its water while producing its food.
71
249042
3684
yiyeceğini üretirken suyunu da temizliyor.
04:12
And through a combination of sunshine and sewage
72
252750
3893
Güneş ışığı ve kanalizasyonun birleşimi
04:16
and a symbiosis between algae and bacteria,
73
256667
3851
yosun ile bakteri arasındaki ortak yaşam sayesinde
04:20
the wastewater is broken down.
74
260542
2351
atık su parçalanır.
04:22
Fish ponds continue this cleaning of the water
75
262917
2767
Balık havuzları suyun temizliğine
04:25
in a process that takes around 30 days.
76
265708
2709
yaklaşık 30 gün süren bir süreçte devam eder.
04:29
And this innovation,
77
269375
1268
Bu inovasyon,
04:30
it's not just a model for chemical and coal-power-free purification.
78
270667
5666
sadece kimyasal ve kömürsüz arıtma için bir model değil.
04:37
Since Calcutta's core has no formal treatment,
79
277000
3226
Kalküta'nın merkezinde resmi arıtma olmadığı için
04:40
it's the city's only way of cleaning the water downstream
80
280250
3184
Bengal Körfezi'ne dökülmeden önce
04:43
before it enters the Bay of Bengal.
81
283458
3101
suyun temizlenmesinin tek yolu bu.
04:46
What I find so unbelievable about this infrastructure
82
286583
4185
Bu alt yapı hakkında daha ilginç olan şey
04:50
is that as cities across the world in Asia and in Europe
83
290792
4142
Asya ve Avrupa'daki dünya şehirlerinin
04:54
begin to replicate this exact system,
84
294958
3060
bu sistemi aynen kopyalamaya başlaması.
04:58
Calcutta is now struggling to save it from being displaced by development.
85
298042
5059
Kalküta, gelişimin onu yerinden etmesini önlemek için mücadele ediyor.
05:03
And then to deal with flooding in a completely other way,
86
303125
3601
Selle tamamen farklı bir şekilde başa çıkmak için
05:06
the Tofinu tribe has developed the largest lake city in Africa.
87
306750
4083
Tofinu kabilesi, Afrika'daki en büyük göl şehrini geliştirdi.
05:11
Ganvié, meaning "We survived,"
88
311875
3309
"Hayatta kaldık" anlamına gelen Ganvie
05:15
is built of stilted houses that are organized around a canal system
89
315208
3685
Oyma kanoyla gezebileceğiniz bir kanal sistemi etrafında inşa edilmiş
05:18
that you can navigate by dugout canoe.
90
318917
2684
kazıklar üzerine dikili evlerden oluşur.
05:21
And the royal square stands amongst 3,000 stilted buildings
91
321625
4643
Şehir merkezi, üç bin ayaklı bina arasında bulunuyor,
05:26
that include a post office,
92
326292
2226
bunların içinde bir postane,
05:28
a bank, a mosque
93
328542
2017
bir banka, bir cami
05:30
and even a couple of bars
94
330583
1310
ve hatta iki bar var.
05:31
that are all surrounded by 12,000 individual fish paddocks,
95
331917
4976
Bunların hepsi 12 bin tekli balık otlağı ile çevrili,
05:36
or mangrove acadjas.
96
336917
2101
diğer adıyla mangrove acadja ağaçları.
05:39
This chemical-free artificial reef covers almost half of the lagoon
97
339042
5559
Kimyasal içermeyen yapay resif, göletin neredeyse yarısını kaplıyor
05:44
and feeds one million people that are living around it.
98
344625
3851
ve çevrede yaşayan bir milyon insanı besliyor.
05:48
What amazes me
99
348500
1351
Hayret ettiğim şey
05:49
is that while an individual acadja is pretty insignificant,
100
349875
5059
acadja tek başına önemsiz olsa da
05:54
when it's multiplied by 12,000,
101
354958
3018
12.000 tane olunca
05:58
it creates an Indigenous technology the scale of industrial aquaculture,
102
358000
5101
endüstriyel kültür balıkçılığı ölçeğinde yerel bir teknoloji yaratıyor,
06:03
which is the greatest threat to our mangrove ecosystems ...
103
363125
4184
bu da mangrove ekosistemlerimiz için büyük tehdit oluyor.
06:07
but this technology --
104
367333
1476
Yine de bu teknoloji
06:08
it builds more biodiversity than before.
105
368833
3226
hiç olmadığı kadar biyo çeşitlilik yaratıyor.
06:12
Just earlier this year, when I was back home in Australia,
106
372083
2810
Bu yılın başlarında Avustralya'ya geri döndüğümde
06:14
the craziest thing happened.
107
374917
2267
çok tuhaf bir şey oldu.
06:17
The burned ash from the bushfires surrounding Sydney rained down on us
108
377208
4310
Sidney'i çevreleyen orman yangınının külleri
Bondi Sahili'nde üzerimize yağdı.
06:21
on Bondi Beach.
109
381542
1392
06:22
And worried about carbon emissions --
110
382958
1976
Karbon emisyonları endişesi yüzünden
06:24
not viral transmissions --
111
384958
1435
-virüslerden değil-
06:26
we were already wearing masks.
112
386417
2976
zaten maske takıyorduk.
06:29
The air was so choked by a plume of smoke
113
389417
2476
Hava, bir duman bulutuyla kaplanmıştı,
06:31
that was so big that it reached as far away as New Zealand.
114
391917
4559
öylesine büyüktü ki Yeni Zelanda'ya kadar ulaşıyordu.
06:36
Then in the midst of these wildfires,
115
396500
2184
Sonra, bu gelmiş geçmiş en kötü orman yangınının ortasında
06:38
which were the worst we'd ever seen on record,
116
398708
3435
06:42
something unexpected happened,
117
402167
1851
hiç beklenmedik bir şey oldu
06:44
but incredibly amazing.
118
404042
2226
ama inanılmaz harika bir şey.
06:46
The ancestral lands in Australia,
119
406292
1684
Avustralya'nın ata mirası toprakları,
06:48
where Indigenous fire-stick farming was practiced,
120
408000
2726
yerel halkın kontrollü yakma uygulaması yaptığı alanlar,
06:50
were saved as these fires raged around them.
121
410750
3309
bu yangınlarda zarar görmedi.
06:54
And these ancient forests --
122
414083
1351
Bu kadim ormanlar --
06:55
they survived because of seasonal, generational burning,
123
415458
3601
mevsimsel, nesillerdir yapılan yakma uygulaması sayesinde kurtuldu;
06:59
which is an Aboriginal practice of lighting small, slow and cool fires.
124
419083
5643
Aborjinlerin küçük, yavaş ve fazla ısı vermeyen kontrollü uygulamaları.
07:04
So though wildfires are a natural disaster,
125
424750
3393
Orman yangınları iklim değişikliğinin
07:08
as a consequence of climate change,
126
428167
2434
bir sonucu olan doğal felaketler olsa da
07:10
they're also man-made.
127
430625
2226
insan eliyle de çıkarılıyor.
07:12
And what's so amazing about this is we have the ancient technology
128
432875
4268
İlginç olan şu ki, yangınları önlemeye yarayan kadim teknolojiye sahibiz
07:17
that we know can help prevent them,
129
437167
1851
07:19
and we've used it for thousands of years.
130
439042
3226
ve bunu binlerce yıldır kullanıyoruz.
07:22
And what I find so fascinating about these technologies
131
442292
3684
Bu teknolojilerde etkileyici bulduğum şey
07:26
is how complex they are
132
446000
1726
çok karmaşık olsalar da
07:27
and how attuned they are to nature.
133
447750
1893
doğayla büyük uyum içindeler.
07:29
And then, how resilient we could all become
134
449667
2976
Biz de zamanla dayanıklı olmayı
07:32
by learning from them.
135
452667
1559
onlardan öğreneceğiz.
07:34
Too often when we are faced with a crisis, we build walls in defense.
136
454250
5434
Krizlerle her karşılaşmamızda, savunmak için duvarlar öreriz.
07:39
I'm an architect,
137
459708
1310
Ben mimarım,
07:41
and I've been trained to seek solutions in permanence --
138
461042
3392
kalıcı çözümler üretmek için eğitim aldım --
07:44
concrete, steel, glass --
139
464458
2893
beton, çelik, cam --
07:47
these are all used to build a fortress against nature.
140
467375
3976
bu tür malzemelerle doğaya direnmek için kaleler yapılıyor.
07:51
But my search for ancient systems and Indigenous technologies
141
471375
3809
Fakat eski sistemler ve yerel teknolojileri arayışım farklı oldu.
07:55
has been different.
142
475208
1393
07:56
It's been inspired by an idea that we can seed creativity in crisis.
143
476625
5976
Krizlerde yaratacılığımızı kullanma fikrinden ilham alarak yola çıktım.
08:02
We have thousands of years of ancient knowledge
144
482625
3476
Binlerce yıllık antik bilgi birikimimiz var,
08:06
that we just need to listen to
145
486125
2059
yapmamız gereken
08:08
and allow it to expand our thinking about designing symbiotically with nature.
146
488208
5185
doğayla uyum içinde tasarım için düşüncelerimize izin vermek.
08:13
And by listening,
147
493417
1601
Ve dinleyerek
08:15
we'll only become wiser
148
495042
1892
21. yüzyılda gezegenimizin
08:16
and ready for those 21st-century challenges
149
496958
3226
ve insanlığın karşılaşabileceği
08:20
that we know will endanger our people and our planet.
150
500208
4810
tehditlere karşı hazır olacağız.
08:25
And I've seen it.
151
505042
1559
Artık anlıyorum.
08:26
I know that it's possible.
152
506625
1333
Mümkün olduğunu biliyorum.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7