Islamophobia killed my brother. Let's end the hate | Suzanne Barakat

1,056,307 views ・ 2016-12-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ramazan Şen Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:13
Last year,
0
13052
1663
Geçen sene,
00:14
three of my family members were gruesomely murdered
1
14739
2507
ailemin üç üyesi nefret suçu ile
00:17
in a hate crime.
2
17270
1443
korkunç bir şekilde katledildi.
00:20
It goes without saying that it's really difficult
3
20094
2334
Bugün burada olmanın benim için çok zor olduğunu
00:22
for me to be here today,
4
22452
1723
söylemeden edemeyeceğim.
00:24
but my brother Deah,
5
24199
1583
Ama kardeşim Deah,
00:25
his wife Yusor,
6
25806
1416
karısı Yusor
00:27
and her sister Razan
7
27246
1531
ve kız kardeşi Razan
00:28
don't give me much of a choice.
8
28801
1709
bana fazla seçenek bırakmadı.
00:31
I'm hopeful that by the end of this talk you will make a choice,
9
31274
3389
Umuyorum ki, bu konuşmanın sonunda bir seçim yaparak
00:34
and join me in standing up against hate.
10
34687
2443
benimle birlikte nefrete karşı duracaksınız.
00:38
It's December 27, 2014:
11
38659
3087
Tarih 27 Aralık 2014:
00:41
the morning of my brother's wedding day.
12
41770
2232
Erkek kardeşimin düğününün sabahı.
00:44
He asks me to come over and comb his hair
13
44026
2064
Resim çekimine hazırlanması için
00:46
in preparation for his wedding photo shoot.
14
46114
2140
benden saçını taramamı istedi.
00:48
A 23-year-old, six-foot-three basketball, particularly Steph Curry, fanatic --
15
48614
5333
23 yaşında, 1.90 boyunda, özellikle Steph Curry fanatiği --
00:53
(Laughter)
16
53971
1903
(Gülüşmeler)
00:57
An American kid in dental school ready to take on the world.
17
57684
3146
Diş Hekimliğinde okuyan, hayatla yüzleşmeye hazır Amerikalı bir çocuk.
01:01
When Deah and Yusor have their first dance,
18
61721
2761
Deah ve Yusor ilk danslarını yaptıklarında
01:04
I see the love in his eyes,
19
64506
1806
gözlerindeki aşkı,
01:06
her reciprocated joy,
20
66336
1630
karşılık bulan neşesini gördüm
01:07
and my emotions begin to overwhelm me.
21
67990
2287
ve duygularım beni kaplamaya başladı.
01:11
I move to the back of the hall and burst into tears.
22
71175
2770
Salonun arkasına geçtim ve hüngür hüngür ağladım.
01:14
And the second the song finishes playing,
23
74557
1988
Ve ikinci şarkı da bitince
01:16
he beelines towards me,
24
76569
1187
hemen yanıma geldi,
01:17
buries me into his arms
25
77780
1251
beni kollarına aldı
01:19
and rocks me back and forth.
26
79055
1420
ve beni ileri geri salladı.
01:20
Even in that moment,
27
80934
1189
O anda bile,
01:22
when everything was so distracting,
28
82147
1877
işler o kadar dikkat dağıtıcı iken,
01:24
he was attuned to me.
29
84048
1853
beni unutmuyordu.
01:25
He cups my face and says,
30
85925
1831
Başımı ellerinin arasına alıp şöyle dedi:
01:27
"Suzanne,
31
87780
1180
"Suzanne,
01:28
I am who I am because of you.
32
88984
2284
senin sayende olduğum kişiyim.
01:35
Thank you for everything.
33
95179
1664
Her şey için teşekkürler.
01:36
I love you."
34
96867
1171
Seni seviyorum."
01:39
About a month later, I'm back home in North Carolina for a short visit,
35
99180
3483
Bir ay sonra, kısa bir ziyaret için Kuzey Carolina'daki evime döndüm
01:42
and on the last evening, I run upstairs to Deah's room,
36
102687
2711
ve son akşam üst kata Deah'ın odasına çıktım,
01:45
eager to find out how he's feeling being a newly married man.
37
105422
3295
yeni evli bir adam olarak nasıl hissettiğini öğrenmek istedim.
01:48
With a big boyish smile he says,
38
108741
2301
Çocuksu bir gülümsemeyle şöyle dedi:
01:51
"I'm so happy. I love her. She's an amazing girl."
39
111066
3714
"Çok mutluyum. Onu seviyorum. Harika bir kadın."
01:55
And she is.
40
115201
1237
Öyleydi de.
01:56
At just 21, she'd recently been accepted to join Deah
41
116902
2938
21 yaşında, Deah'ın yanında Kuzey Karolina Üniversitesi
01:59
at UNC dental school.
42
119864
1575
Diş Hekimliği'ne kabul edilmişti.
02:01
She shared his love for basketball, and at her urging,
43
121974
3275
Onunla basketbol sevgisini paylaştı ve onun ısrarıyla
02:05
they started their honeymoon off attending their favorite team of the NBA,
44
125273
3923
balayına favori NBA takımının maçıyla başladılar:
02:09
the LA Lakers.
45
129220
1405
LA Lakers
02:10
I mean, check out that form.
46
130649
1752
Yani, şuna bakın.
02:12
(Laughter)
47
132425
3227
(Gülüşler)
02:19
I'll never forget that moment sitting there with him --
48
139233
2771
Onunla orada oturduğum anı hiç unutmayacağım --
02:22
how free he was in his happiness.
49
142028
2500
ne kadar da özgür ve mutluydu.
02:24
My littler brother, a basketball-obsessed kid,
50
144552
2465
Basketbol tutkunu küçük kardeşim,
02:27
had become and transformed into an accomplished young man.
51
147041
3806
tam bir genç adama dönüştü.
02:31
He was at the top of his dental school class,
52
151448
2151
Diş hekimliği fakültesinde birinciydi
02:33
and alongside Yusor and Razan,
53
153623
1577
ve Yusor ve Razan ile birlikte
02:35
was involved in local and international community service projects
54
155224
4216
evsiz ve mültecilere özel yerel ve uluslararası
02:39
dedicated to the homeless and refugees,
55
159464
2329
kamu hizmeti projesinde yer alıyordu
02:41
including a dental relief trip they were planning
56
161817
2287
ve Türkiye'deki Suriyeli mülteciler için
02:44
for Syrian refugees in Turkey.
57
164128
1898
bir diş bakımı gezisi planlıyorlardı.
02:46
Razan, at just 19,
58
166668
2128
Razan, 19 yaşında,
02:48
used her creativity as an architectural engineering student
59
168820
3154
bir mimari mühendislik öğrencisi olarak yaratıcılığını
02:51
to serve those around her,
60
171998
1691
çevresindekilere hizmet etmek için kullandı.
02:53
making care packages for the local homeless,
61
173713
2247
Mahallesindeki evsizlere bakım paketleri hazırlamak gibi
02:55
among other projects.
62
175984
1666
projelerde çalıştı.
02:58
That is who they were.
63
178235
1396
İşte onlar böyleydi.
03:01
Standing there that night,
64
181423
1240
O gece ayakta dikilirken
03:02
I take a deep breath and look at Deah and tell him,
65
182687
2941
derin bir nefes aldım ve Deah'a bakarak şöyle dedim:
03:05
"I have never been more proud of you than I am in this moment."
66
185652
3489
"Seninle hiç bu kadar gurur duymamıştım."
03:09
He pulls me into his tall frame,
67
189575
1805
Beni o uzun kollarına çekti,
03:11
hugs me goodnight,
68
191404
1163
iyi geceler dileyerek sarıldı
03:12
and I leave the next morning without waking him
69
192591
2230
ve ertesi sabah onu uyandırmadan
03:14
to go back to San Francisco.
70
194845
1440
San Francisco'ya geri döndüm.
03:16
That is the last time I ever hug him.
71
196958
2287
Ona son kez o zaman sarıldım.
03:22
Ten days later, I'm on call at San Francisco General Hospital
72
202617
2998
On gün sonra, baş sağlığı dileyen bir sürü belirsiz mesaj alırken
03:25
when I receive a barrage of vague text messages expressing condolences.
73
205639
3846
San Francisco General Hastanesi'nde nöbetteydim.
03:29
Confused, I call my father, who calmly intones,
74
209509
2808
Kafam karıştı, babamı aradım, düz bir sesle şöyle dedi:
03:32
"There's been a shooting in Deah's neighborhood in Chapel Hill.
75
212341
3001
"Deah'ın mahallesi Chapel Hill'de bir saldırı olayı olmuş.
03:35
It's on lock-down. That's all we know."
76
215366
1992
Araştırılıyormuş. Tek bildiğimiz bu."
03:37
I hang up and quickly Google, "shooting in Chapel Hill."
77
217829
2993
Telefonu kapattım ve Google'da "Chapel Hill saldırısı"nı aradım.
03:41
One hit comes up.
78
221354
1523
Bir sonuç çıktı.
03:42
Quote:
79
222901
1422
Alıntı:
03:44
"Three people were shot in the back of the head
80
224347
2261
"Üç kişi başının arkasından vuruldu
03:46
and confirmed dead on the scene."
81
226632
1744
ve olay yerinde yaşamını yitirdi."
03:48
Something in me just knows.
82
228819
1647
İçimden bir şey koptu.
03:50
I fling out of my chair and faint onto the gritty hospital floor,
83
230490
3120
Koltuğumdan fırladım ve hastanenin pütürlü zemini üzerine
03:53
wailing.
84
233634
1250
inleyerek kapandım.
03:55
I take the first red-eye out of San Francisco,
85
235419
2338
İlk gece uçuşuyla San Francisco'dan ayrıldım,
03:57
numb and disoriented.
86
237781
1237
hissiz ve dengesiz bir hâlde.
03:59
I walk into my childhood home and faint into my parents' arms,
87
239443
3505
Çocukluk evime gittim ve kendimi hıçkırıklarla ailemin
04:02
sobbing.
88
242972
1182
kollarına attım.
04:04
I then run up to Deah's room as I did so many times before,
89
244178
2918
Daha sonra Deah'ın odasına gittim daha önce çoğu kez yaptığım gibi,
04:07
just looking for him,
90
247120
2048
onu aradım,
04:09
only to find a void that will never be filled.
91
249192
2593
hiç doldurulmayacak bir boşluk bulmak için.
04:15
Investigation and autopsy reports eventually revealed
92
255769
3237
Soruşturma ve otopsi raporları neler olduğunu
04:19
the sequence of events.
93
259030
1519
açığa kavuşturmuştu.
04:22
Deah had just gotten off the bus from class,
94
262069
2707
Deah otobüsle okuldan yeni dönmüş,
04:24
Razan was visiting for dinner,
95
264800
1579
Razan akşam yemeğine gelmişti,
04:26
already at home with Yusor.
96
266403
1575
Yusor'la evdeydi.
04:28
As they began to eat, they heard a knock on the door.
97
268550
2834
Yemeğe başladıklarında, kapının çaldığını duymuşlar.
04:31
When Deah opened it,
98
271408
2028
Dean kapıyı açtığında,
04:33
their neighbor proceeded to fire multiple shots at him.
99
273460
2751
komşusu ona birkaç el ateş etmiş.
04:38
According to 911 calls,
100
278787
1530
911 çağrısına göre
04:40
the girls were heard screaming.
101
280341
2037
kızların çığlığı duyulmuş.
04:43
The man turned towards the kitchen and fired a single shot into Yusor's hip,
102
283516
3657
Adam mutfağa yönelmiş ve Yusor'un kalçasına bir el ateş etmiş
04:47
immobilizing her.
103
287197
1150
ve onu etkisizleştirmiş.
04:48
He then approached her from behind,
104
288371
1768
Sonra arkasından ona yaklaşmış,
04:50
pressed the barrel of his gun against her head,
105
290163
2245
silahın namlusunu kafasına dayamış
ve tek bir mermiyle, ortabeynini parçalamış.
04:52
and with a single bullet, lacerated her midbrain.
106
292432
2715
04:56
He then turned towards Razan, who was screaming for her life,
107
296365
3089
Daha sonra çığlık atan Razan'a yönelmiş
04:59
and, execution-style, with a single bullet
108
299478
2162
ve yakın mesafeden başının arkasına
05:03
to the back of the head,
109
303927
1441
tek bir mermiyle
05:05
killed her.
110
305392
1180
onu öldürmüş.
05:07
On his way out,
111
307754
1151
Çıkarken,
05:08
he shot Deah one last time -- a bullet in the mouth --
112
308929
3277
Deah'a bir kez daha ateş etmiş -- ağzına bir mermi --
05:12
for a total of eight bullets:
113
312230
1851
toplamda sekiz mermi:
05:14
two lodged in the head,
114
314105
1854
İkisi başında,
05:15
two in his chest
115
315983
1511
ikisi göğsüne
05:17
and the rest in his extremities.
116
317518
2030
ve diğerleri de el ve bacaklarında.
05:21
Deah, Yusor and Razan were executed
117
321377
2285
Deah, Yusor ve Razan
güvenli olması gereken bir yerde katledildi: Yuvalarında.
05:23
in a place that was meant to be safe: their home.
118
323686
3358
05:27
For months, this man had been harassing them:
119
327821
2494
Aylarca, bu adam onları taciz etmiş:
05:30
knocking on their door,
120
330339
1405
Kapılarını çalarak,
05:31
brandishing his gun on a couple of occasions.
121
331768
2432
silahını birkaç kez sallayarak.
05:34
His Facebook was cluttered with anti-religion posts.
122
334579
3045
Facebook sayfası din karşıtı gönderilerle dolu.
05:38
Yusor felt particularly threatened by him.
123
338634
2316
Yusor özellikle kendini tehdit altında hissetmiş.
05:41
As she was moving in,
124
341947
1524
İçeri girerken,
05:44
he told Yusor and her mom that he didn't like the way they looked.
125
344500
3498
Yusor'a ve annesine bakışlarından hoşlanmadığını söylemiş.
05:48
In response, Yusor's mom told her to be kind to her neighbor,
126
348863
3418
Cevap olarak, Yusor'un annesi ona komşusuna karşı nazik olmasını,
05:52
that as he got to know them,
127
352305
1357
onları tanıdıkça
05:53
he'd see them for who they were.
128
353686
1743
nasıl olduklarını göreceğini söylemiş.
05:57
I guess we've all become so numb to the hatred
129
357280
2516
Sanırım nefrete karşı o kadar umarsız olduk ki
05:59
that we couldn't have ever imagined it turning into fatal violence.
130
359820
3535
bunun ölümcül bir şiddete dönüşeceğini hiç hayal etmedik.
06:05
The man who murdered my brother turned himself in to the police
131
365685
2971
Kardeşimi öldüren adam cinayetten hemen sonra
06:08
shortly after the murders,
132
368680
1812
park tartışması yüzünden
06:10
saying he killed three kids,
133
370516
2230
yakın mesafeden
06:12
execution-style,
134
372770
1547
üç çocuk öldürdüğünü söyleyerek
06:14
over a parking dispute.
135
374341
1725
polise teslim olmuş.
06:17
The police issued a premature public statement that morning,
136
377321
2883
Polis o sabah zamansız bir basın açıklaması yaparak
adamın iddialarını, sorgulama ve soruşturma yapmadan
06:20
echoing his claims without bothering to question it
137
380228
2444
06:22
or further investigate.
138
382696
1451
aynen tekrarladı.
06:24
It turns out there was no parking dispute.
139
384703
3047
Meğer ortada bir park tartışması yokmuş.
06:27
There was no argument.
140
387774
1606
Ortada bir kavga yokmuş.
06:29
No violation.
141
389404
1278
Bir ihlal yokmuş.
06:31
But the damage was already done.
142
391197
1655
Ama olan olmuştu.
06:33
In a 24-hour media cycle,
143
393329
2053
24 saatlik bir medya döngüsüyle
06:35
the words "parking dispute" had already become the go-to sound bite.
144
395406
3437
"park tartışması" kelimeleri çoktan akıllara kazınmıştı.
06:41
I sit on my brother's bed and remember his words,
145
401578
2595
Kardeşimin yatağına oturdum ve onun sözlerini hatırladım,
06:44
the words he gave me so freely and with so much love,
146
404763
3239
bana özgürce ve sevgiyle dolu söylediği sözlerini.
06:48
"I am who I am because of you."
147
408026
2231
"Senin sayende olduğum kişiyim."
06:50
That's what it takes for me to climb through my crippling grief
148
410940
3016
Beni mahveden kederimden kurtarıp konuşturan şey
06:53
and speak out.
149
413980
1157
işte bu.
Ailemin ölümünün yerel haberlerde hiç tartışılmayacak seviyeye
06:55
I cannot let my family's deaths be diminished to a segment
150
415161
2782
06:57
that is barely discussed on local news.
151
417967
2098
indirgenmesine izin veremem.
07:00
They were murdered by their neighbor because of their faith,
152
420730
3429
İnançları nedeniyle komşuları tarafından katledildiler,
07:04
because of a piece of cloth they chose to don on their heads,
153
424183
3458
başlarına takmayı tercih ettikleri bir parça bez yüzünden,
07:07
because they were visibly Muslim.
154
427665
1993
görünüşte Müslüman oldukları için.
07:13
Some of the rage I felt at the time
155
433720
1699
O zaman hissettiğim öfke
07:15
was that if roles were reversed,
156
435443
1921
tam tersi olsaydı
07:17
and an Arab, Muslim or Muslim-appearing person
157
437388
3815
ve bir Arap Müslüman veya Müslüman görünümlü bir kişi
07:21
had killed three white American college students execution-style,
158
441227
4854
üç beyaz Amerikalı üniversite öğrencisini kendi evlerinde
07:26
in their home,
159
446105
1156
öldürseydi
07:27
what would we have called it?
160
447285
1494
buna ne derdik?
07:30
A terrorist attack.
161
450041
1451
Bir terörist saldırı.
07:32
When white men commit acts of violence in the US,
162
452304
3171
ABD'de beyaz bir adam şiddet eyleminde bulununca,
07:35
they're lone wolves,
163
455499
1220
yalnız kurt oluyor,
07:36
mentally ill
164
456743
1190
zihinsel hasta oluyor
07:37
or driven by a parking dispute.
165
457957
1824
veya sebebi park tartışması oluyor.
07:43
I know that I have to give my family voice,
166
463323
2588
Ailemin sesini duyurmam gerektiğini biliyorum
07:45
and I do the only thing I know how:
167
465935
2196
ve bunu ancak bir şekilde yapabilirdim.
07:48
I send a Facebook message to everyone I know in media.
168
468155
2815
Basında tanıdığım herkese bir Facebook mesajı gönderdim.
07:53
A couple of hours later,
169
473253
1451
Birkaç saat sonra,
07:54
in the midst of a chaotic house overflowing with friends and family,
170
474728
3794
arkadaşlar ve aile üyeleriyle dolu, darmaduman olmuş bir evin ortasında
07:58
our neighbor Neal comes over, sits down next to my parents
171
478546
3050
komşumuz Neal geldi, ebeveynlerimin yanına outdu
08:01
and asks, "What can I do?"
172
481620
2129
ve "Ne yapabilirim?" diye sordu.
08:04
Neal had over two decades of experience in journalism,
173
484933
3602
Neal 20 yılın üzerinde gazetecilik tecrübesine sahip
08:08
but he makes it clear that he's not there in his capacity as journalist,
174
488559
3405
fakat bir gazeteci olarak değil, yardım etmek isteyen
08:11
but as a neighbor who wants to help.
175
491988
1853
bir komşu olarak geldiğini belirtti.
08:14
I ask him what he thinks we should do,
176
494367
1841
Yerel basından röportaj talepleri bombardımanı karşısında
08:16
given the bombardment of local media interview requests.
177
496232
3054
ne yapmamız gerektiğini sordum.
08:19
He offers to set up a press conference at a local community center.
178
499310
4812
Yerel bir toplum merkezinde basın toplantısı tertiplemeyi teklif etti.
08:25
Even now I don't have the words to thank him.
179
505431
2436
Şu an bile ona ne kadar teşekkür edeceğimi bilemiyorum.
08:28
"Just tell me when, and I'll have all the news channels present," he said.
180
508649
3696
"Sadece zamanı söyle, tüm haber kanallarını ayarlarım." dedi.
08:32
He did for us what we could not do for ourselves
181
512870
2268
Harap olduğumuz bir dönemde bizim yapamayacağımız bir şeyi
08:35
in a moment of devastation.
182
515162
1652
bizim için yaptı.
08:37
I delivered the press statement,
183
517737
1595
Basın açıklamasını okurken
08:39
still wearing scrubs from the previous night.
184
519356
2127
önceki geceden önlüğüm üzerimdeydi.
08:41
And in under 24 hours from the murders,
185
521507
2011
Ve cinayetten sonra 24 saat içinde
08:43
I'm on CNN being interviewed by Anderson Cooper.
186
523542
2749
CNN'de Anderson Cooper'la röportaj yapıyordum.
08:47
The following day, major newspapers --
187
527030
1872
Ertesi gün, büyük gazeteler --
08:48
including the New York Times, Chicago Tribune --
188
528926
2751
New York Times, Chicago Tribune dâhil --
08:51
published stories about Deah, Yusor and Razan,
189
531701
2631
Deah, Yusor ve Razan hakkında hikâyeler yayınladı.
08:54
allowing us to reclaim the narrative
190
534356
2175
Anlatıyı düzeltmemize izin verildi
08:56
and call attention the mainstreaming of anti-Muslim hatred.
191
536555
3493
ve yaygınlaşan Müslüman karşıtı öfkeye dikkat çekildi.
09:03
These days,
192
543323
1168
Bu günlerde,
09:04
it feels like Islamophobia is a socially acceptable form of bigotry.
193
544515
4580
sanki İslamofobi sosyal olarak kabul edilebilen bir bağnazlık gibi.
09:09
We just have to put up with it and smile.
194
549987
2312
Buna katlanmak ve gülümsemek zorundayız.
09:12
The nasty stares,
195
552919
1584
Kötü bakışlar,
09:14
the palpable fear when boarding a plane,
196
554527
2403
uçağa binerken hissedilen korku,
09:16
the random pat downs at airports that happen 99 percent of the time.
197
556954
4296
havaalanlarında %99 ihtimalle rastgele üzerinizin aranması.
09:22
It doesn't stop there.
198
562148
1347
İş burada bitmiyor.
09:24
We have politicians reaping political and financial gains off our backs.
199
564064
4200
Sırtımızdan siyasi ve ekonomik meyvelerini toplayan politikacılarımız var.
09:28
Here in the US,
200
568288
1160
Amerika'da,
09:29
we have presidential candidates like Donald Trump,
201
569472
2367
Donald Trump gibi başkan adaylarımız var,
09:31
casually calling to register American Muslims,
202
571863
2403
Amerikalı Müslümanları kayıt altına alma,
09:34
and ban Muslim immigrants and refugees from entering this country.
203
574290
3435
Müslüman göçmen ve mültecilerin
ülkeye girmesini engelleme çağrısı yapıyor.
09:38
It is no coincidence that hate crimes rise
204
578353
2724
Nefret suçlarının seçim dönemlerinde
09:41
in parallel with election cycles.
205
581101
2489
artış göstermesi tesadüf değil.
09:46
Just a couple months ago, Khalid Jabara,
206
586748
2284
Birkaç ay önce,
Lübnan asıllı Amerikalı bir Hristiyan olan Halid Jabara,
09:49
a Lebanese-American Christian,
207
589056
1800
09:50
was murdered in Oklahoma by his neighbor --
208
590880
2756
Oklahoma'da kendisine "Pis Arap" diyen
09:53
a man who called him a "filthy Arab."
209
593660
2250
komşusu tarafından katledildi.
09:56
This man was previously jailed for a mere 8 months,
210
596627
2711
Bu adam Halid'in annesini arabayla ezmeye yeltendikten sonra
09:59
after attempting run over Khalid's mother with his car.
211
599362
3123
8 ay gibi bir süre hapis yatmış.
10:03
Chances are you haven't heard Khalid's story,
212
603627
2854
Muhtemelen Halid'in hikâyesini duymamışsınızdır,
10:06
because it didn't make it to national news.
213
606505
2355
çünkü ulusal basında yer almadı.
10:09
The least we can do is call it what it is:
214
609232
2773
En azından bunun ne olduğunu dile getirebiliriz:
10:12
a hate crime.
215
612029
1316
Bir nefret suçu.
10:13
The least we can do is talk about it,
216
613369
2238
En azından bu konuda konuşabiliriz,
10:16
because violence and hatred doesn't just happen in a vacuum.
217
616184
3379
çünkü şiddet ve nefretin ucu hepimize dokunuyor.
10:23
Not long after coming back to work,
218
623759
1695
İşe döndükten kısa bir süre sonra,
10:25
I'm the senior on rounds in the hospital,
219
625478
1978
hastanede hastaları gezerken,
10:27
when one of my patients looks over at my colleague,
220
627480
2616
hastalarımdan biri meslektaşıma baktı,
10:30
gestures around her face and says, "San Bernardino,"
221
630120
3553
yüzüyle işaretler yaptı ve terörist saldırısını ima ederek
10:33
referencing a recent terrorist attack.
222
633697
1977
"San Bernardino" dedi.
10:36
Here I am having just lost three family members to Islamophobia,
223
636596
3564
İslamofobi yüzünden ailemden üç kişiyi kaybetmiş olarak,
10:40
having been a vocal advocate within my program
224
640184
2172
programımda bu tür sözlü saldırılarla nasıl baş edileceği konusunda
10:42
on how to deal with such microaggressions,
225
642380
2227
sözlü bir savunucu olmama rağmen --
10:44
and yet --
226
644631
1159
10:45
silence.
227
645814
1162
sessizlik.
10:47
I was disheartened.
228
647535
1266
Cesaretim kırılmıştı.
10:49
Humiliated.
229
649207
1332
Aşağılandım.
10:51
Days later rounding on the same patient,
230
651413
1935
İlgilendiğim aynı hasta günler sonra
10:53
she looks at me and says,
231
653372
1316
bana bakıp şöyle dedi:
10:54
"Your people are killing people in Los Angeles."
232
654712
3090
"Senin insanların Los Angeles'ta insanları öldürüyor."
10:59
I look around expectantly.
233
659216
2063
Bir ümitle etrafa bakındım.
11:01
Again:
234
661303
1321
Tekrar:
11:02
silence.
235
662648
1200
Sessizlik.
11:04
I realize that yet again,
236
664865
1730
Şunu tekrar anladım ki,
11:06
I have to speak up for myself.
237
666619
1775
kendimi savunmalıyım.
11:09
I sit on her bed and gently ask her,
238
669800
2484
Yatağına oturdum ve kibarca sordum:
11:12
"Have I ever done anything but treat you with respect and kindness?
239
672308
3969
"Size saygı ve nezaketle davranmak haricinde bir şey yaptım mı?
11:17
Have I done anything but give you compassionate care?"
240
677395
3186
Sizinle güzelce ilgilenmekten başka bir şey yaptım mı?"
11:21
She looks down and realizes what she said was wrong,
241
681143
2435
Başını eğdi ve söylediği şeyin yanlış olduğunu anladı
11:23
and in front of the entire team,
242
683602
1735
ve tüm ekibin önünde,
11:25
she apologizes and says,
243
685361
1516
özür dileyerek şunu söyledi:
11:26
"I should know better. I'm Mexican-American.
244
686901
2586
"Bunu ben daha iyi bilmeliyim. Ben Meksika-Amerikalıyım.
11:29
I receive this kind of treatment all the time."
245
689511
2432
Bu muameleyi sürekli görüyorum."
11:35
Many of us experience microaggressions on a daily basis.
246
695339
3279
Çoğumuz böyle bir şeyi her gün yaşıyordur.
11:39
Odds are you may have experienced it,
247
699156
2345
Bunu yaşamış olma ihtimaliniz var,
11:41
whether for your race,
248
701525
1399
ırkınızla,
11:42
gender,
249
702948
1151
cinsiyetinizle,
11:44
sexuality
250
704123
1151
cinsel tercihiniz
11:45
or religious beliefs.
251
705298
1409
veya dini inancınızla alakalı.
11:46
We've all been in situations where we've witnessed something wrong
252
706731
3133
Hepimiz yanlış olan bir duruma şahitlik edip de
11:49
and didn't speak up.
253
709888
1260
ses çıkarmamış olabiliriz.
11:51
Maybe we weren't equipped with the tools to respond in the moment.
254
711172
3657
Belki öyle bir anda cevap verecek donanıma sahip değilizdir.
11:54
Maybe we weren't even aware of our own implicit biases.
255
714853
3436
Belki kendi saklı ön yargılarımız olduğunun bile farkında değilizdir.
11:59
We can all agree that bigotry is unacceptable,
256
719466
3119
Bağnazlığın kabul edilemez olduğu konusunda hepimiz hemfikirizdir,
12:02
but when we see it,
257
722609
1205
ama onu gördüğümüzde,
12:03
we're silent,
258
723838
1167
sessiz kalırız,
12:05
because it makes us uncomfortable.
259
725029
1781
çünkü bu bizi rahatsız eder.
12:07
But stepping right into that discomfort
260
727834
2154
Fakat bu konuda rahatınızı bozmak
12:10
means you are also stepping into the ally zone.
261
730012
2568
dost bölgesine girdiğiniz anlamına da geliyor.
12:13
There may be over three million Muslims in America.
262
733472
3176
Amerika'da üç milyonun üzerinde Müslüman yaşıyor.
12:16
That's still just one percent of the total population.
263
736672
3075
Bu yine de toplam nüfusun yüzde biri kadardır.
12:20
Martin Luther King once said,
264
740966
1601
Martin Luther King şöyle demiş:
12:22
"In the end,
265
742591
1340
"İşin sonunda,
12:23
we will remember not the words of our enemies,
266
743955
2506
düşmanlarımızın sözlerini değil,
12:27
but the silence of our friends."
267
747098
2141
dostlarımızın sessizliğini hatırlarız."
12:33
So what made my neighbor Neal's allyship so profound?
268
753650
3038
Peki komşumuz Neal'in yardımını bu kadar kıymetli kılan ne?
12:37
A couple of things.
269
757313
1320
Birkaç şey.
12:39
He was there as a neighbor who cared,
270
759170
2157
Önemseyen bir komşu olarak oradaydı,
12:41
but he was also bringing in his professional expertise and resources
271
761351
3192
ama ayrıca zamanı geldiğinde uzmanlığını ve kaynaklarını getiriyordu.
12:44
when the moment called for it.
272
764567
1543
12:46
Others have done the same.
273
766926
1622
Diğerleri de aynısını yaptı.
12:49
Larycia Hawkins drew on her platform
274
769113
2461
Larycia Hawkins kürsüsünde
12:51
as the first tenured African-American professor at Wheaton College
275
771598
3488
- Wheaton College'da ilk kadrolu Afrika-Amerikalı profesör olarak -
12:55
to wear a hijab in solidarity
276
775110
1654
her gün ayrımcılıkla yüzleşen
12:56
with Muslim women who face discrimination every day.
277
776788
2826
Müslüman kadınlarla birlikte başörtüsü takmayı teşvik etti.
13:00
As a result, she lost her job.
278
780070
2413
Sonuç olarak, işini kaybetti.
13:03
Within a month,
279
783821
1150
Bir ay içinde,
13:04
she joined the faculty at the University of Virginia,
280
784995
2523
Virginia Üniversitesi'ndeki fakülteye katıldı
13:07
where she now works on pluralism, race, faith and culture.
281
787542
3641
ve şu anda çoğulculuk, ırk, inanç ve kültür üzerine çalışıyor.
13:12
Reddit cofounder, Alexis Ohanian,
282
792562
2360
Reddit'in kurucu ortağı Alexis Ohanian,
13:14
demonstrated that not all active allyship needs to be so serious.
283
794946
3728
tüm aktif dostlukların ciddi olmak zorunda olmadığını gösterdi.
13:19
He stepped up to support a 15-year-old Muslim girl's mission
284
799057
2876
15 yaşındaki Müslüman bir kızın çalışmasını destekledi
13:21
to introduce a hijab emoji.
285
801957
2047
ve başörtüsü emojisini tanıttı.
13:24
(Laughter)
286
804028
1513
(Gülüşmeler)
13:26
It's a simple gesture,
287
806035
1589
Basit bir jest ama
13:27
but it has a significant subconscious impact
288
807648
2537
Müslümanları normalleştirme ve insancıllaştırma üzerine
13:30
on normalizing and humanizing Muslims,
289
810209
3239
"diğer" değil de "biz"in bir parçası olan toplumumuzda
13:33
including the community as a part of an "us"
290
813472
2645
13:36
instead of an "other."
291
816141
1684
önemli, bilinçaltı bir etkiye sahip.
13:39
The editor in chief of Women's Running magazine
292
819352
2317
Women's Running dergisi yayın yönetmeni
13:41
just put the first hijabi to ever be on the cover of a US fitness magazine.
293
821693
4087
fitness dergisi kapağında ilk defa başörtülü bir bayanı kullandı.
13:47
These are all very different examples
294
827001
1762
Bunların hepsi
13:48
of people who drew upon their platforms and resources
295
828787
2955
dostluğunu aktif bir şekilde dile getiren
13:51
in academia, tech and media,
296
831766
2333
akademi, teknoloji ve medya alanlarında çalışan
13:54
to actively express their allyship.
297
834123
2189
çok farklı kişilerden örnekler.
13:57
What resources and expertise do you bring to the table?
298
837839
2851
Masaya hangi kaynakları ve uzmanlığı getiriyorsunuz?
14:01
Are you willing to step into your discomfort
299
841589
2076
Nefret dolu bağnazlığa şahit olduğunuzda
14:03
and speak up when you witness hateful bigotry?
300
843689
2512
rahatınızı bozup ses çıkaracak mısınız?
14:06
Will you be Neal?
301
846826
1347
Neal olacak mısın?
14:09
Many neighbors appeared in this story.
302
849258
2294
Birçok komşu bu hikâyede yer aldı.
14:11
And you, in your respective communities, all have a Muslim neighbor,
303
851576
3768
Ve sizlerin kendi çevrelerinizde mutlaka Müslüman bir komşu,
14:15
colleague
304
855368
1153
iş arkadaşı
14:16
or friend your child plays with at school.
305
856545
2331
veya çocuğunuzun okulda oynadığı bir arkadaş vardır.
14:18
Reach out to them.
306
858900
1468
Onlar ulaşın.
14:20
Let them know you stand with them in solidarity.
307
860392
2576
Onlarla dayanışma içerisinde olduğunuzu gösterin.
14:23
It may feel really small,
308
863332
1392
Önemsiz hissettirebilir
14:24
but I promise you it makes a difference.
309
864748
2795
ama fark yaratacağına söz veriyorum.
14:29
Nothing will ever bring back Deah, Yusor and Razan.
310
869268
3849
Deah, Yusor ve Razan'ı hiçbir şey geri getiremeyecek.
14:33
But when we raise our collective voices,
311
873723
2347
Fakat ortak sesimizi yükselttiğimizde,
14:36
that is when we stop the hate.
312
876094
1715
işte o zaman nefreti durduracağız.
14:38
Thank you.
313
878350
1162
Teşekkür ederim.
14:39
(Applause)
314
879536
8297
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7