Stewart Brand: The dawn of de-extinction. Are you ready?

Stewart Brand: Nesli tükenmiş türleri yeniden canlandırma ufukta. Buna hazır mısınız?

262,336 views

2013-03-13 ・ TED


New videos

Stewart Brand: The dawn of de-extinction. Are you ready?

Stewart Brand: Nesli tükenmiş türleri yeniden canlandırma ufukta. Buna hazır mısınız?

262,336 views ・ 2013-03-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Barış Bozlaker Gözden geçirme: Eren Gokce
00:16
Now, extinction is a different kind of death.
1
16210
5062
Neslin tükenmesi, ölümün farklı bir şekli.
00:21
It's bigger.
2
21272
2623
Daha fazlası.
00:23
We didn't really realize that until 1914,
3
23895
3080
1914 yılına kadar bunu pek fark edemedik,
00:26
when the last passenger pigeon, a female named Martha,
4
26975
3215
Martha adında nesli tükenmiş dişi bir göçmen güvercin
00:30
died at the Cincinnati zoo.
5
30190
3018
Cincinnati hayvanat bahçesinde ölene dek.
00:33
This had been the most abundant bird in the world
6
33208
3541
Bu tür, Kuzey Amerika'da 6 milyon yıldır yaşayan
00:36
that'd been in North America for six million years.
7
36749
3607
dünyada oldukça bol olan bir türdü.
00:40
Suddenly it wasn't here at all.
8
40356
3305
Birden, hiçbir şekilde bulunmaz oldu.
00:43
Flocks that were a mile wide and 400 miles long
9
43661
4077
Bir mil genişliğinde ve 400 mil uzunluğundaki sürüleri
00:47
used to darken the sun.
10
47738
2647
tepemizdeki güneşi karartırdı.
00:50
Aldo Leopold said this was a biological storm,
11
50385
3070
Aldo Leopold bunun biyolojik bir kasırga,
00:53
a feathered tempest.
12
53455
2805
bir tüylü fırtına olduğunu söyler.
00:56
And indeed it was a keystone species
13
56260
2444
Ve gerçekten de bu tür doğudaki
00:58
that enriched the entire eastern deciduous forest,
14
58704
4016
tüm yaprak döken ormanları zenginleştiren anahtar bir tür oldu,
01:02
from the Mississippi to the Atlantic,
15
62720
2284
Mississippi’den Atlantik’e,
01:05
from Canada down to the Gulf.
16
65004
3315
Kanada'dan Körfez Akıntısı'na kadar.
01:08
But it went from five billion birds to zero in just a couple decades.
17
68319
3313
Fakat yalnızca birkaç on yıl içinde sayıları
01:11
What happened?
18
71632
1200
beş milyardan sıfıra düştü. Ne mi oldu?
01:12
Well, commercial hunting happened.
19
72832
2153
Ticari avcılık oldu.
01:14
These birds were hunted for meat that was sold by the ton,
20
74985
3959
Ton başına satılan etleri için avlandılar
01:18
and it was easy to do because when those big flocks
21
78944
2320
ve bunu yapmak oldukça kolaydı, çünkü bu koca sürüler
01:21
came down to the ground, they were so dense
22
81264
2272
yere indiklerinde oldukça yoğun oldukları için
01:23
that hundreds of hunters and netters could show up
23
83536
2368
yüzlerce avcı ve tuzakçı birden ortaya çıkıp
01:25
and slaughter them by the tens of thousands.
24
85904
3006
bu kuşların on binlercesini katledebilirdi.
01:28
It was the cheapest source of protein in America.
25
88910
3018
Amerika'daki en ucuz protein kaynağı bu kuşlardı.
01:31
By the end of the century, there was nothing left
26
91928
1975
Yüzyılın sonuna kadar, müze numune çekmecelerindeki
01:33
but these beautiful skins in museum specimen drawers.
27
93903
4840
bu güzel postlarından başka hiçbir şey kalmamıştı.
01:38
There's an upside to the story.
28
98743
1875
Hikâyenin bir de diğer yönü var.
01:40
This made people realize that the same thing
29
100618
1914
Bu olay insanların, aynı şeyin Amerikan bizonlarının
01:42
was about to happen to the American bison,
30
102532
2492
başına gelmek üzere olduğunu fark etmesini sağladı
01:45
and so these birds saved the buffalos.
31
105024
3405
ve bu kuşlar bufaloları kurtarmış oldu.
01:48
But a lot of other animals weren't saved.
32
108429
1674
Fakat birçok diğer hayvan kurtarılamadı.
01:50
The Carolina parakeet was a parrot that lit up backyards everywhere.
33
110103
4791
Carolina papağanları her yerde evlerin arka bahçelerini renklendirirdi.
01:54
It was hunted to death for its feathers.
34
114894
2346
Tüyleri için tükenene kadar avlandılar.
01:57
There was a bird that people liked on the East Coast called the heath hen.
35
117240
3102
Doğu yakasında insanların sevdiği Step Tavuğu isimli bir kuş vardı.
02:00
It was loved. They tried to protect it. It died anyway.
36
120342
3009
Çok seviliyordu. Korumaya çalıştılar, fakat yine de tükendi.
02:03
A local newspaper spelled out, "There is no survivor,
37
123351
3374
Bir yerel gazete, "Hayatta kalan yok,
02:06
there is no future, there is no life to be recreated in this form ever again."
38
126725
4817
bir gelecek yok, bu biçimde yeniden hayata dönecek bir canlı yok." diyecekti.
02:11
There's a sense of deep tragedy that goes with these things,
39
131542
2671
Bu olaylardan duyulan derin bir trajedi var ve insanların
çok sevdiği birçok kuşun başına aynı şey geldi.
02:14
and it happened to lots of birds that people loved.
40
134213
2425
02:16
It happened to lots of mammals.
41
136638
2208
Birçok memelinin de.
02:18
Another keystone species is a famous animal
42
138846
2623
Bir diğer önemli tür de ünlü bir hayvan olan
Avrupa yaban öküzleri.
02:21
called the European aurochs.
43
141469
2065
02:23
There was sort of a movie made about it recently.
44
143534
2455
Yakınlarda onlarla ilgili bir film yaptılar.
02:25
And the aurochs was like the bison.
45
145989
2608
Yaban öküzleri bizona benzerdi.
02:28
This was an animal that basically kept the forest
46
148597
3180
Bu hayvanlar, İspanya'dan Kore'ye kadar
02:31
mixed with grasslands across the entire Europe and Asian continent,
47
151777
5052
bütün Avrupa ve Asya ormanlarının çayırlık kalmasını
02:36
from Spain to Korea.
48
156829
2344
sağlayan hayvanlardı.
Bu hayvanların kayıtları Lascaux
02:39
The documentation of this animal goes back
49
159173
2128
02:41
to the Lascaux cave paintings.
50
161301
3225
mağara resimlerine dek gider.
Soyların tükenişi hâlen devam ediyor.
02:44
The extinctions still go on.
51
164526
2192
02:46
There's an ibex in Spain called the bucardo.
52
166718
3029
İspanya'da Bucardo denilen bir yaban keçisi vardır.
02:49
It went extinct in 2000.
53
169747
2346
2000 yılında soyları tükendi.
02:52
There was a marvelous animal, a marsupial wolf
54
172093
2757
Avusturalya'nın güneyinde, Tazmanya'da Tazmanya kaplanı denilen,
02:54
called the thylacine in Tasmania, south of Australia,
55
174850
3731
Thylacine isminde bir keseli kurt olan
fevkalade bir hayvan vardır.
02:58
called the Tasmanian tiger.
56
178581
2070
03:00
It was hunted until there were just a few left to die in zoos.
57
180651
4318
Hayvanat bahçelerinde ölmek üzere kalan birkaçı dışında hepsi avlandı.
03:04
A little bit of film was shot.
58
184969
3036
Kısa bir görüntüleri var.
(Video)
03:18
Sorrow, anger, mourning.
59
198853
5257
Keder, kızgınlık, matem.
03:24
Don't mourn. Organize.
60
204110
3156
Yas tutmayın, organize olun.
03:27
What if you could find out that, using the DNA in museum specimens,
61
207266
3619
Müze örneklerindeki DNA'yı kullanarak
03:30
fossils maybe up to 200,000 years old
62
210885
2997
belki 200 bin yaşındaki fosilleri,
03:33
could be used to bring species back,
63
213882
2438
türleri geri getirebilmek için kullanabilseydiniz
ne yapardınız? Nereden başlardınız?
03:36
what would you do? Where would you start?
64
216320
1624
03:37
Well, you'd start by finding out if the biotech is really there.
65
217944
2914
Böyle bir biyoteknolojinin gerçekten olup olmadığını öğrenerek başlardınız.
03:40
I started with my wife, Ryan Phelan,
66
220858
2092
Ben, DNA Direct isimli bir biyoteknoloji şirketi
03:42
who ran a biotech business called DNA Direct,
67
222950
3134
yöneten eşim Ryan Phelan ile
03:46
and through her, one of her colleagues, George Church,
68
226084
4049
ve onun aracılığıyla bir meslektaşı,
kendisi de göçmen güvercinlere saplantılı olan
03:50
one of the leading genetic engineers
69
230133
2695
ve üzerinde çalıştığı metotların
03:52
who turned out to be also obsessed with passenger pigeons
70
232828
3009
bunu hakikaten yapabileceğine inanan
03:55
and a lot of confidence
71
235837
1611
genetik mühendisi George Church ile
03:57
that methodologies he was working on
72
237448
2312
03:59
might actually do the deed.
73
239760
2089
başladım.
04:01
So he and Ryan organized and hosted a meeting
74
241849
3255
Böylece, o ve Ryan Harvard'daki Wyss Enstitüsü'nde,
04:05
at the Wyss Institute in Harvard bringing together
75
245104
2264
göçmen güvercin uzmanlarını,
04:07
specialists on passenger pigeons, conservation ornithologists, bioethicists,
76
247368
4611
koruma kuşbilimcilerini, biyoetikçileri bir araya getiren bir toplantı düzenlediler
04:11
and fortunately passenger pigeon DNA had already been sequenced
77
251979
4113
ve şanslıyız ki göçmen kuş DNA'sı
04:16
by a molecular biologist named Beth Shapiro.
78
256092
3291
Beth Shapiro isimli bir moleküler biyolog tarafından halihazırda çıkarılmıştı.
04:19
All she needed from those specimens at the Smithsonian
79
259383
2879
Tek ihtiyacı Smithsonian'daki numunelerin
04:22
was a little bit of toe pad tissue,
80
262262
2655
ayaklarından küçük bir doku örneğiydi,
04:24
because down in there is what is called ancient DNA.
81
264917
3383
çünkü oradan eski DNA örneğine ulaşılabilir.
04:28
It's DNA which is pretty badly fragmented,
82
268300
2972
Bu DNA kötü bir şekilde parçalanmış halde olmasına rağmen,
04:31
but with good techniques now, you can basically reassemble the whole genome.
83
271272
4892
bugün iyi tekniklerle bütün genom yeniden bir araya getirilebilir.
04:36
Then the question is, can you reassemble,
84
276164
2321
Sonraki soru şu, bu genom ile
04:38
with that genome, the whole bird?
85
278485
2495
bütün kuş tekrar bir araya getirilebilir mi?
04:40
George Church thinks you can.
86
280980
2504
George Church getirilebileceğini düşünüyor.
04:43
So in his book, "Regenesis," which I recommend,
87
283484
3065
Kitabı Yeniden Doğuş'ta, ki öneririm,
04:46
he has a chapter on the science of bringing back extinct species,
88
286549
3463
soyu tükenmiş türlerin yeniden canlandırılmasının bilimi üzerine bir bölüm var
04:50
and he has a machine called
89
290012
1536
ve Church'ün
04:51
the Multiplex Automated Genome Engineering machine.
90
291548
3448
Çoklu Otomatik Genom Mühendisliği isimli bir makinesi var.
04:54
It's kind of like an evolution machine.
91
294996
1734
Bir tür evrim makinesi gibi.
04:56
You try combinations of genes that you write
92
296730
2706
Hücre seviyesinde yazdığınız genlerin
04:59
at the cell level and then in organs on a chip,
93
299436
3240
kombinasyonlarını deniyorsunuz ve sonra devredeki organlarda
05:02
and the ones that win, that you can then put
94
302676
1909
deniyorsunuz ve başarılı olanları
05:04
into a living organism. It'll work.
95
304585
2697
canlı organizmalar üzerinde deniyorsunuz. Çalışıyor.
05:07
The precision of this, one of George's famous unreadable slides,
96
307282
3194
Bu işlemin keskinliği, George'un ünlü okunamaz slaytlarından biri,
05:10
nevertheless points out that there's a level of precision here
97
310476
4599
gösteriyor ki bireysel baz çifti seviyesinde
05:15
right down to the individual base pair.
98
315075
2566
bir keskinlik söz konusu.
05:17
The passenger pigeon has 1.3 billion base pairs in its genome.
99
317641
4139
Göçmen güvencinlerin genomunda 1,3 milyar baz çifti mevcut.
05:21
So what you're getting is the capability now
100
321780
3005
Bir geni, o genin farklı bir varyantıyla
05:24
of replacing one gene with another variation of that gene.
101
324785
3525
değiştirme olanağına sahip oluyoruz.
05:28
It's called an allele.
102
328310
1903
Buna alel gen deniyor.
05:30
Well that's what happens in normal hybridization anyway.
103
330213
2850
Normal hibritleşmede olan da zaten budur.
05:33
So this is a form of synthetic hybridization of the genome
104
333063
3191
Yani bizim yaptığımız soyu tükenmiş türün
05:36
of an extinct species
105
336254
1880
genlerini yapay bir şekilde
05:38
with the genome of its closest living relative.
106
338134
3530
türün yaşayan en yakın akrabasının genleriyle hibritleştirmek.
05:41
Now along the way, George points out that
107
341664
2715
Bu süreçte George, teknolojisinin,
05:44
his technology, the technology of synthetic biology,
108
344379
3811
sentetik biyoloji teknolojisinin,
05:48
is currently accelerating at four times the rate of Moore's Law.
109
348190
3806
günümüzde Moore Kanunu'nun dört katı bir hızda ilerlediğine dikkat çekiyor.
05:51
It's been doing that since 2005, and it's likely to continue.
110
351996
4288
2005'ten beri böyle ve böyle devam edecek gibi görünüyor.
05:56
Okay, the closest living relative of the passenger pigeon
111
356284
2704
Göçmen güvercinlerin yaşayan en yakın akrabası
05:58
is the band-tailed pigeon. They're abundant. There's some around here.
112
358988
3294
bant kuyruklu güvercin. Bol sayıdalar. Çevrede biraz varlar.
06:02
Genetically, the band-tailed pigeon already is
113
362282
4088
Genetik olarak bant kuyruklu güvercin zaten
06:06
mostly living passenger pigeon.
114
366370
2368
büyük oranda yaşayan bir göçmen güvercin.
06:08
There's just some bits that are band-tailed pigeon.
115
368738
2435
Sadece birkaç parçası bant kuyruklu güvercin.
06:11
If you replace those bits with passenger pigeon bits,
116
371173
2744
Bu parçaları göçmen güvercin parçalarıyla değiştirirsek,
06:13
you've got the extinct bird back, cooing at you.
117
373917
4215
soyu tükenmiş türü yeniden size öterken buluyorsunuz.
06:18
Now, there's work to do.
118
378132
1908
Ancak, daha yapılacak iş var.
06:20
You have to figure out exactly what genes matter.
119
380040
2714
Tam olarak hangi genlerin mühim olduğu bulunmalı.
06:22
So there's genes for the short tail in the band-tailed pigeon,
120
382754
2642
Bant kuyruklu güvercinde kısa kuyruk için,
06:25
genes for the long tail in the passenger pigeon,
121
385396
2700
göçmen güvercinde uzun kuyruk için genler var
06:28
and so on with the red eye, peach-colored breast, flocking, and so on.
122
388096
3558
ve kırmızı göz, şeftali rengi göğüs, sürüleşme ve diğerleri için de böyle.
06:31
Add them all up and the result won't be perfect.
123
391654
2871
Hepsini toplayınca, sonuç mükemmel olmuyor.
06:34
But it should be be perfect enough,
124
394525
1978
Fakat yeterince mükemmel sayılır,
06:36
because nature doesn't do perfect either.
125
396503
2646
çünkü zaten doğanın kendisi de mükemmel değil.
06:39
So this meeting in Boston led to three things.
126
399149
4176
Boston'daki bu toplantı üç şeye yol açtı.
06:43
First off, Ryan and I decided to create a nonprofit
127
403325
3546
Öncelikle, Ryan ve ben Dirilt ve Yenile isimli
06:46
called Revive and Restore that would push de-extinction generally
128
406871
3653
kâr amacı gütmeyen, genel olarak soy diriltmeyi destekleyen,
06:50
and try to have it go in a responsible way,
129
410524
3151
bunu sorumlu bir şekilde yapmak isteyen bir organizasyon kurduk
06:53
and we would push ahead with the passenger pigeon.
130
413675
3288
ve göçmen kuşlarla işe başlayacaktık.
06:56
Another direct result was a young grad student named Ben Novak,
131
416963
4065
Bir diğer direkt sonuç, 14 yaşından beri göçmen güvercinlere saplantılı olan
07:01
who had been obsessed with passenger pigeons since he was 14
132
421028
3256
Ben Novak isimli genç bir yüksek lisans öğrencisiydi,
07:04
and had also learned how to work with ancient DNA,
133
424284
3063
eski DNA ile çalışmayı öğrenmişti ve
07:07
himself sequenced the passenger pigeon,
134
427347
3311
tek başına, ailesi ve arkadaşlarından aldığı paralarla
07:10
using money from his family and friends.
135
430658
2615
göçmen güvercinlerin genlerini sıralamıştı.
07:13
We hired him full-time.
136
433273
2147
Onu tam zamanlı işe aldık.
07:15
Now, this photograph I took of him last year at the Smithsonian,
137
435420
3664
Geçen yıl Smithsonian'da çektiğim bu fotoğrafında
07:19
he's looking down at Martha,
138
439084
2231
Martha'ya,
07:21
the last passenger pigeon alive.
139
441315
2785
yaşamış son göçmen kuşa bakmakta.
07:24
So if he's successful, she won't be the last.
140
444100
2735
Eğer başarılı olursa, Martha son olmayacak.
07:26
The third result of the Boston meeting was the realization
141
446835
2882
Boston toplantısının üçüncü sonucu,
07:29
that there are scientists all over the world
142
449717
1833
dünyanın her yanında soyların yeniden doğuşu
07:31
working on various forms of de-extinction,
143
451550
1974
üzerine farklı şekillerde çalışan bilim adamlarının olduğunu,
07:33
but they'd never met each other.
144
453524
1815
fakat birbirleriyle hiç çalışmadıklarını fark etmek oldu.
07:35
And National Geographic got interested
145
455339
1984
Ve National Geographic konuyla ilgilenmişti,
07:37
because National Geographic has the theory that
146
457323
2483
çünkü National Geographic'in
07:39
the last century, discovery was basically finding things,
147
459806
3373
geçen yüzyılda keşiflerin yalnızca bir şeyleri bulmak olduğu,
07:43
and in this century, discovery is basically making things.
148
463179
4077
bu yüzyılda ise bir şeyleri yapmak olduğu üzerine bir teorisi var.
07:47
De-extinction falls in that category.
149
467256
1824
Soyların yeniden canlandırılması bu kategoriye giriyor.
07:49
So they hosted and funded this meeting. And 35 scientists,
150
469080
3834
Bu yüzden, bu toplantıyı düzenleyip finanse ettiler.
07:52
they were conservation biologists and molecular biologists,
151
472914
3280
Ve 35 bilim adamı, koruma biyologları ve moleküler biyologlar
07:56
basically meeting to see if they had work to do together.
152
476194
3416
birlikte çalışabilecekleri bir şey var mı diye görmek için bir araya geldiler.
07:59
Some of these conservation biologists are pretty radical.
153
479610
2366
Bu koruma biyologlarının bazıları oldukça radikal.
08:01
There's three of them who are not just re-creating ancient species,
154
481976
3562
Bunlardan üçü yalnızca eski türleri yeniden yaratmakla kalmayıp,
08:05
they're recreating extinct ecosystems
155
485538
3121
kuzey Sibirya, Hollanda ve Hawaii'de
08:08
in northern Siberia, in the Netherlands, and in Hawaii.
156
488659
3868
eski ekosistemleri de yeniden canlandırıyorlardı.
08:12
Henri, from the Netherlands,
157
492527
2275
Hollanda'dan Henri,
08:14
with a Dutch last name I won't try to pronounce,
158
494802
2691
Flemenkçe soyadını telaffuz etmeyi denemeyeceğim,
08:17
is working on the aurochs.
159
497493
2245
yaban öküzleri üzerine çalışıyor.
08:19
The aurochs is the ancestor of all domestic cattle,
160
499738
4353
Yaban öküzleri bütün evcil sığırların atasıdır,
08:24
and so basically its genome is alive, it's just unevenly distributed.
161
504091
5574
dolayısıyla genleri yaşamakta, sadece eşit dağılmamış durumda.
08:29
So what they're doing is working with seven breeds
162
509665
2414
Yapmaya çalıştıkları şey, yukarıdaki Maremmana primitivo gibi
08:32
of primitive, hardy-looking cattle like that Maremmana primitivo on the top there
163
512079
4755
ilkel, sert görünümlü yedi cins üzerinde çalışarak
08:36
to rebuild, over time, with selective back-breeding,
164
516834
3465
zamanla, seçici geriye doğru çiftleştirmeyle yaban öküzlerini
08:40
the aurochs.
165
520299
2063
yeniden dünyaya getirmek.
08:42
Now, re-wilding is moving faster in Korea
166
522362
3033
Yeniden yabanlaştırma Kore'de
08:45
than it is in America,
167
525395
1859
Amerika'dan daha hızlı ilerliyor
08:47
and so the plan is, with these re-wilded areas all over Europe,
168
527254
3660
ve plan da, Avrupa'nın her yanındaki bu yabanlaştırılmış alanları
08:50
they will introduce the aurochs to do its old job,
169
530914
3208
eski işlerini yapmaları için yaban öküzlerine tanıştırmak,
08:54
its old ecological role,
170
534122
1942
eski ekolojik rolü olan
08:56
of clearing the somewhat barren, closed-canopy forest
171
536064
3259
bir bakıma çorak, kapalı ormanı temizlemek için
08:59
so that it has these biodiverse meadows in it.
172
539323
3811
ve böylece orada biyolojik çeşitliliğe sahip çayırlar olacaktır.
09:03
Another amazing story
173
543134
1815
Bir diğer şaşırtıcı hikâye de,
09:04
came from Alberto Fernández-Arias.
174
544949
3398
Alberto Fernández-Arias'dan geldi.
09:08
Alberto worked with the bucardo in Spain.
175
548347
3319
Alberto, İspanya'da Bucardo keçileri üzerine çalışmıştı.
09:11
The last bucardo was a female named Celia
176
551666
2833
Son Bucardo, Celia isimli bir dişiydi,
09:14
who was still alive, but then they captured her,
177
554499
4563
hâlâ yaşıyordu, sonra onu yakaladılar,
09:19
they got a little bit of tissue from her ear,
178
559062
2412
kulağından küçük bir doku örneği aldılar,
09:21
they cryopreserved it in liquid nitrogen,
179
561474
3184
dokuyu dondurarak sıvı azot içerisinde sakladılar,
09:24
released her back into the wild,
180
564658
1786
keçiyi yeniden yabana saldılar,
09:26
but a few months later, she was found dead under a fallen tree.
181
566444
3750
fakat birkaç ay sonra, düşmüş bir ağacın altında ölü bulundu.
09:30
They took the DNA from that ear,
182
570194
2608
O kulaktan DNA'sını çıkardılar,
09:32
they planted it as a cloned egg in a goat,
183
572802
3440
klonlanmış yumurtasını bir keçiye naklettiler,
09:36
the pregnancy came to term,
184
576242
2074
keçi hamile kaldı
09:38
and a live baby bucardo was born.
185
578316
2215
ve yaşayan bebek bir Bucardo doğdu.
09:40
It was the first de-extinction in history.
186
580531
2848
Bu, tarihteki ilk yeniden canlandırma oldu.
09:43
(Applause)
187
583379
3543
(Alkış)
09:46
It was short-lived.
188
586922
1227
Fakat yaşamı kısa oldu.
09:48
Sometimes interspecies clones have respiration problems.
189
588149
3638
Bazen türlerarası klonlarda solunum problemleri ortaya çıkıyor.
09:51
This one had a malformed lung and died after 10 minutes,
190
591787
3041
Buradakinin kusurlu bir ciğeri vardı ve 10 dakika içerisinde öldü.
09:54
but Alberto was confident that
191
594828
3080
Fakat Alberto
09:57
cloning has moved along well since then,
192
597908
2400
klonlamanın o günden bu yana geliştiğine emindi
10:00
and this will move ahead, and eventually
193
600308
1539
ve bu olay ilerleyecek ve sonunda
10:01
there will be a population of bucardos
194
601847
2007
kuzey İspanya'nın dağlarında
10:03
back in the mountains in northern Spain.
195
603854
3257
yeniden Bucardo toplulukları olacak.
10:07
Cryopreservation pioneer of great depth is Oliver Ryder.
196
607111
3826
Hücresel saklamanın öncüsü Oliver Ryder oldu.
10:10
At the San Diego zoo, his frozen zoo
197
610937
2387
San Diego hayvanat bahçesindeki, onun donmuş hayvanat bahçesinde
10:13
has collected the tissues from over 1,000 species
198
613324
3951
son 35 yıl içerisinde 1.000'den fazla türden
10:17
over the last 35 years.
199
617275
2978
doku örnekleri toplandı.
10:20
Now, when it's frozen that deep,
200
620253
2031
O kadar soğuklukta donmuşken,
10:22
minus 196 degrees Celsius,
201
622284
2720
eksi 196 santigrat derecede,
10:25
the cells are intact and the DNA is intact.
202
625004
2632
hücreler ve DNA bozulmadan duruyor.
10:27
They're basically viable cells,
203
627636
2077
Bunlar yaşayabilecek hücreler,
10:29
so someone like Bob Lanza at Advanced Cell Technology
204
629713
3628
yani Gelişmiş Hücre Teknolojisi (Advanced Cell Tehnology)'nden Bob Lanza isimli biri
10:33
took some of that tissue from an endangered animal
205
633341
3215
soyu tehlike altındaki Javan boğasından bir doku örneği alıp
10:36
called the Javan banteng, put it in a cow,
206
636556
2194
bir ineğe yerleştirdi,
10:38
the cow went to term, and what was born
207
638750
3050
inek hamile kaldı ve
10:41
was a live, healthy baby Javan banteng,
208
641800
5081
canlı, sağlıklı bir Javan boğası doğdu,
10:46
who thrived and is still alive.
209
646881
3403
hâlâ sağlıklı ve canlıdır.
10:50
The most exciting thing for Bob Lanza
210
650284
2776
Bob Lanza için en önemlisi,
10:53
is the ability now to take any kind of cell
211
653060
2688
artık herhangi bir hücreyi alıp
10:55
with induced pluripotent stem cells
212
655748
2448
uyarılmış pluripotent kök hücrelerle
10:58
and turn it into germ cells, like sperm and eggs.
213
658196
3973
sperm ve yumurta gibi eşey hücrelerine dönüştürebilme kabiliyetinin olmasıdır.
11:02
So now we go to Mike McGrew
214
662169
2283
İskoçya'daki Roslin Enstitüsü'nde
11:04
who is a scientist at Roslin Institute in Scotland,
215
664452
3496
bilim adamı olan Mike McGrew'e bakalım, Mike da
11:07
and Mike's doing miracles with birds.
216
667948
2304
kuşlarla mucizeler gerçekleştiriyor.
11:10
So he'll take, say, falcon skin cells, fibroblast,
217
670252
3520
Mesela, bir şahin deri hücresini, fibroblastını alıp
11:13
turn it into induced pluripotent stem cells.
218
673772
2788
uyarılmış pluripotent kök hücrelere dönüştürüyor.
11:16
Since it's so pluripotent, it can become germ plasm.
219
676560
3430
Hücre öylesine ham ki, eşey hücresine dönüşebiliyor.
11:19
He then has a way to put the germ plasm
220
679990
2256
Eşey hücresini bir tavuk yumurtası embriyosuna
11:22
into the embryo of a chicken egg
221
682246
3544
yerleştirdiği bir yöntemi var
11:25
so that that chicken will have, basically,
222
685790
3271
ve böylece tavuk, basitçe
11:29
the gonads of a falcon.
223
689061
1841
bir şahinin yumurtalıklarına sahip oluyor.
11:30
You get a male and a female each of those,
224
690902
1914
Bunlardan bir erkek ve bir dişi alındığında
11:32
and out of them comes falcons.
225
692816
2941
yavruları şahin oluyor.
11:35
(Laughter)
226
695757
1959
(Gülme)
11:37
Real falcons out of slightly doctored chickens.
227
697716
5125
Biraz değiştirilmiş tavuklardan çıkan gerçek şahinler.
11:42
Ben Novak was the youngest scientist at the meeting.
228
702841
2477
Ben Novak toplantıdaki en genç bilim adamıydı.
11:45
He showed how all of this can be put together.
229
705318
2429
Bütün bunların nasıl bir araya getirilebileceğini gösteren oydu.
11:47
The sequence of events: he'll put together the genomes
230
707747
2546
Olaylar zinciri şöyle: Bant kuyruklu güvercin ile
11:50
of the band-tailed pigeon and the passenger pigeon,
231
710293
2378
göçmen güvercinin genlerini bir araya getiriyor,
11:52
he'll take the techniques of George Church
232
712671
2950
George Church'un tekniklerini kullanarak
11:55
and get passenger pigeon DNA,
233
715621
2281
göçmen güvercin DNA'sı elde ediyor,
11:57
the techniques of Robert Lanza and Michael McGrew,
234
717902
2685
Robert Lanza ve Michael McGrew'ün tekniklerini kullanarak
12:00
get that DNA into chicken gonads,
235
720587
2259
bu DNA'yı tavuk eşey bezlerine aktarıp
12:02
and out of the chicken gonads get passenger pigeon eggs, squabs,
236
722846
4219
o eşey bezlerinden göçmen güvercin yumurtaları, yavruları elde ediyor
12:07
and now you're getting a population of passenger pigeons.
237
727065
3486
ve sonuç olarak bir göçmen güvercin populasyonu elde ediyorsunuz.
12:10
It does raise the question of,
238
730551
1944
Akla şu soru geliyor,
12:12
they're not going to have passenger pigeon parents
239
732495
1973
yavrulara göçmen güvercin olmayı öğretecek
12:14
to teach them how to be a passenger pigeon.
240
734468
2626
göçmen güvercin ebeveynleri olmayacak.
12:17
So what do you do about that?
241
737094
2256
Bu konuda ne yapacaksınız?
12:19
Well birds are pretty hard-wired, as it happens,
242
739350
2673
Görünüşe göre, kuşların davranışı oldukça genetik,
12:22
so most of that is already in their DNA,
243
742023
2367
yani çoğu zaten DNA'larında,
12:24
but to supplement it, part of Ben's idea
244
744390
2784
fakat buna destek olmak için, Ben'in fikri
12:27
is to use homing pigeons
245
747174
1656
haber güvercinlerini kullanmak,
12:28
to help train the young passenger pigeons how to flock
246
748830
3170
genç göçmen güvercinlere sürü olmayı,
12:32
and how to find their way to their old nesting grounds
247
752000
2734
eski yuvalarına geri dönüş yolunu bulmayı
12:34
and feeding grounds.
248
754734
3149
ve beslenme noktalarını bulmayı öğretmek için.
12:37
There were some conservationists,
249
757883
1638
Bazı muhafazakârlar var,
12:39
really famous conservationists like Stanley Temple,
250
759521
3076
Stanley Temple gibi oldukça ünlü muhafazakârlar,
12:42
who is one of the founders of conservation biology,
251
762597
2616
kendisi koruma biyologlarının kurucularındandır
12:45
and Kate Jones from the IUCN, which does the Red List.
252
765213
4656
ve Kırmızı Liste'yi yapan, IUCN'den Kate Jones.
12:49
They're excited about all this,
253
769869
1961
Bütün bunlardan dolayı heyecanlılar,
12:51
but they're also concerned that it might be competitive
254
771830
2503
fakat hâlâ yaşamakta olan, soyu tehlike altındaki türleri
12:54
with the extremely important efforts to protect
255
774333
3038
koruma noktasında bu yapılanların
12:57
endangered species that are still alive,
256
777371
2210
bütün bu koruma çabalarını tehlikeye
12:59
that haven't gone extinct yet.
257
779581
1846
atacağından endişe duyuyorlar.
13:01
You see, you want to work on protecting the animals out there.
258
781427
2373
Tehlike altındaki bu türleri korumak için çalışmak istiyorsunuz.
13:03
You want to work on getting the market for ivory in Asia down
259
783800
4229
Asya'daki fildişi marketini azaltmak için çalışmak istiyorsunuz,
13:08
so you're not using 25,000 elephants a year.
260
788029
3878
yılda 25.000 fili kaybetmemek için.
13:11
But at the same time, conservation biologists are realizing
261
791907
3050
Fakat aynı zamanda, koruma biyologları farketti ki,
13:14
that bad news bums people out.
262
794957
2584
bu kötü haberler insanları uğraşmaktan soğutuyor.
13:17
And so the Red List is really important, keep track of
263
797541
2725
Ve Kırmızı Liste tehlike altındaki ve kritik tehlikedeki
13:20
what's endangered and critically endangered, and so on.
264
800266
3324
türleri takip edebilmek için oldukça önemli.
13:23
But they're about to create what they call a Green List,
265
803590
3025
Fakat şimdi Yeşil Liste adını verdikleri bir liste yapmak üzereler
13:26
and the Green List will have species that are doing fine, thank you,
266
806615
4382
ve Yeşil Liste şimdi iyi durumda olan, şükür ki,
13:30
species that were endangered, like the bald eagle,
267
810997
2304
Kel kartal gibi eskiden tehlike altında olup
13:33
but they're much better off now, thanks to everybody's good work,
268
813301
3615
herkesin çabasıyla şimdi çok daha iyi durumdaki türleri
13:36
and protected areas around the world
269
816916
2166
ve dünyada çok çok iyi idare edilen,
13:39
that are very, very well managed.
270
819082
1761
korunan alanları listeliyor.
13:40
So basically, they're learning how to build on good news.
271
820843
4103
Yani kısaca, güzel haberler üzerine çalışmayı öğreniyorlar.
13:44
And they see reviving extinct species
272
824946
3111
Ve yeniden canlandırılan soyu tükenmiş hayvanları da
13:48
as the kind of good news you might be able to build on.
273
828057
2880
üzerine çalışabilecekleri bu tür bir güzel haber olarak görüyorlar.
13:50
Here's a couple related examples.
274
830937
3325
İşte birkaç ilgili örnek.
13:54
Captive breeding will be a major part of bringing back these species.
275
834262
3211
Kontrollü çiftleştirme bu türleri geri getirmenin büyük bir bölümünü oluşturacak.
13:57
The California condor was down to 22 birds in 1987.
276
837473
3416
Kalifornia kondorunun sayısı 1987'de 22 kuşa düşmüştü.
14:00
Everybody thought is was finished.
277
840889
1709
Herkes tükeneceklerini düşündü.
14:02
Thanks to captive breeding at the San Diego Zoo,
278
842598
2820
San Diego hayvanat bahçesindeki kontrollü çiftleştirme sayesinde,
14:05
there's 405 of them now, 226 are out in the wild.
279
845418
4020
artık onlardan 405 tane var, bunlardan 226'sı vahşi doğada.
14:09
That technology will be used on de-extincted animals.
280
849438
4209
Bu teknoloji soyları tükenmiş hayvanlar üzerinde de kullanılacak.
14:13
Another success story is the mountain gorilla in Central Africa.
281
853647
3467
Bir diğer başarı hikâyesi de, Orta Afrika'daki dağ gorilleri.
14:17
In 1981, Dian Fossey was sure they were going extinct.
282
857114
3383
1981'de, Dian Fossey soylarının tükeneceğinden emindi.
14:20
There were just 254 left.
283
860497
2033
Sadece 254'ü hayattaydı.
14:22
Now there are 880. They're increasing in population
284
862530
3539
Şimdi ise 880. Sayıları her yıl
14:26
by three percent a year.
285
866069
2093
yüzde üç oranında artıyor.
14:28
The secret is, they have an eco-tourism program,
286
868162
3391
Bunun ardındaki sır, dâhiyane bir
14:31
which is absolutely brilliant.
287
871553
1669
ekoturizm programına sahip olmaları.
14:33
So this photograph was taken last month by Ryan
288
873222
2635
Bu fotoğraf Ryan tarafından geçen ay
14:35
with an iPhone.
289
875857
2776
bir iPhone ile çekildi.
14:38
That's how comfortable these wild gorillas are with visitors.
290
878633
4315
İşte vahşi goriller ziyaretçiler konusunda böyle rahatlar.
14:42
Another interesting project, though it's going to need some help,
291
882948
3735
Bir diğer ilginç proje de, yardıma ihtiyacı olmasına rağmen,
14:46
is the northern white rhinoceros.
292
886683
1911
kuzeyli beyaz gergedanlar.
14:48
There's no breeding pairs left.
293
888594
1961
Üreyecek bir çift kalmadı.
14:50
But this is the kind of thing that
294
890555
2170
Fakat donmuş hayvanat bahçesinde
14:52
a wide variety of DNA for this animal is available in the frozen zoo.
295
892725
4140
bu hayvanlar için geniş bir DNA çeşitliliği mevcut.
14:56
A bit of cloning, you can get them back.
296
896865
2795
Biraz klonlamayla, bu hayvanları yeniden kazanabiliriz.
14:59
So where do we go from here?
297
899660
2190
Peki bundan sonra ne olacak?
15:01
These have been private meetings so far.
298
901850
1664
Şimdiye kadar özel toplantılar yaptık.
15:03
I think it's time for the subject to go public.
299
903514
2657
Bence artık bu konunun halka açılmasının zamanıdır.
15:06
What do people think about it?
300
906171
1467
İnsanlar bu konuda ne düşünüyor?
15:07
You know, do you want extinct species back?
301
907638
2079
Mesela, soyu tükenmiş türleri geri kazanmak istiyor musunuz?
15:09
Do you want extinct species back?
302
909717
2852
Soyu tükenmiş hayvanları geri istiyor musunuz?
15:12
(Applause)
303
912569
5266
(Alkış)
15:17
Tinker Bell is going to come fluttering down.
304
917835
2496
Tinker Bell kanatlarını çırparak gelecek.
15:20
It is a Tinker Bell moment,
305
920331
1214
Bu, Tinker Bell'e göre bir an,
15:21
because what are people excited about with this?
306
921545
2396
insanları bu konuda coşkulu kılan nedir?
15:23
What are they concerned about?
307
923941
2051
Ne konuda kaygı duyuyorlar?
15:25
We're also going to push ahead with the passenger pigeon.
308
925992
2447
Aynı zamanda, göçmen güvercin konusuyla da ilgilenmeye devam edeceğiz.
15:28
So Ben Novak, even as we speak, is joining the group
309
928439
3770
Ben Novak, şu anda konuştuğumuz sırada,
15:32
that Beth Shapiro has at UC Santa Cruz.
310
932209
3321
Beth Shapiro'nun UC Santa Cruz'daki grubuna katılmakta.
15:35
They're going to work on the genomes
311
935530
1388
Göçmen güvercin ve bant kuyruklu güvercin
15:36
of the passenger pigeon and the band-tailed pigeon.
312
936918
2287
genomları üzerine çalışacaklar.
15:39
As that data matures, they'll send it to George Church,
313
939205
3909
Bu veriler olgunlaştıkça George Church'e gönderecekler
15:43
who will work his magic, get passenger pigeon DNA out of that.
314
943114
3895
ve o da mucizesini gerçekleştirerek bunlardan göçmen güvercin DNA'sı çıkaracak.
15:47
We'll get help from Bob Lanza and Mike McGrew
315
947009
2844
Bob Lanza ve Mike McGrew'den,
15:49
to get that into germ plasm that can go into chickens
316
949853
3067
bu genleri tavuklara yerleştirilebilecek yumurta hücrelerine nakletmek
15:52
that can produce passenger pigeon squabs
317
952920
2568
ve bant kuyruklu güvercin ebeveynleri tarafından yetiştirilebilecek
15:55
that can be raised by band-tailed pigeon parents,
318
955488
2464
göçmen güvercin yavruları elde etmek için yardım alacağız
15:57
and then from then on, it's passenger pigeons all the way,
319
957952
2256
ve bunun da sonrasında, artık göçmen kuşlar
16:00
maybe for the next six million years.
320
960208
3136
belki önümüzdeki altı milyon yıl varlıklarını sürdürecekler.
16:03
You can do the same thing, as the costs come down,
321
963344
2315
Maliyetler düştükçe, aynısını yapabileceksiniz,
16:05
for the Carolina parakeet, for the great auk,
322
965659
3222
Carolina papağanları için, büyük penguen için,
16:08
for the heath hen, for the ivory-billed woodpecker,
323
968881
2795
step tavuğu için, fildişi gagalı ağaçkakan için,
16:11
for the Eskimo curlew, for the Caribbean monk seal,
324
971676
2106
Eskimo çulluğu için, Karayip keşiş foku için,
16:13
for the woolly mammoth.
325
973782
2866
tüylü mamut için.
16:16
Because the fact is, humans have made a huge hole
326
976648
2476
Çünkü gerçek şu ki, insanlar son 10.000 yılda
16:19
in nature in the last 10,000 years.
327
979124
3090
doğada devasa bir delik açtılar.
16:22
We have the ability now,
328
982214
2039
Artık bu hasarın bir kısmını tamir etme şansına
16:24
and maybe the moral obligation, to repair some of the damage.
329
984253
4864
ve belki de ahlaki yükümlülüğüne sahibiz.
16:29
Most of that we'll do by expanding and protecting wildlands,
330
989117
4548
Bunu çoğunlukla, vahşi alanları
16:33
by expanding and protecting
331
993665
1669
ve tehlikedeki türlerin populasyonlarını genişleterek
16:35
the populations of endangered species.
332
995334
4527
ve koruyarak yapacağız.
16:39
But some species
333
999861
2155
Fakat tamamen yok ettiğimiz
16:42
that we killed off totally
334
1002016
5183
bazı türleri,
16:47
we could consider bringing back
335
1007199
3314
onları özleyen bir dünyaya
16:50
to a world that misses them.
336
1010513
3167
geri getirmeyi de düşünebiliriz.
16:53
Thank you.
337
1013680
2210
Teşekkürler.
16:55
(Applause)
338
1015890
11198
(Alkış)
17:07
Chris Anderson: Thank you.
339
1027088
1854
Chris Anderson: Teşekkürler.
17:08
I've got a question.
340
1028942
1812
Bir sorum var.
17:10
So, this is an emotional topic. Some people stand.
341
1030754
4750
Bu duygusal bir konu. Bazı insanlar ayakta.
17:15
I suspect there are some people out there sitting,
342
1035504
2856
Belki de, bazı insanlar da oralarda oturmakta
17:18
kind of asking tormented questions, almost, about,
343
1038360
3009
ve bu konuda bir nevi ıstıraplı sorular sormakta,
17:21
well, wait, wait, wait, wait, wait, wait a minute,
344
1041369
1910
yani, dur, dur, dur, dur, dur, dur bir dakika,
17:23
there's something wrong with mankind
345
1043279
3097
insanoğlunun doğaya bu şekilde müdahale etmesinde
17:26
interfering in nature in this way.
346
1046376
3480
yanlış olan bir şeyler var.
17:29
There's going to be unintended consequences.
347
1049856
3472
İstenmeyen sonuçlar doğacaktır.
17:33
You're going to uncork some sort of Pandora's box
348
1053328
2777
Belki de içinde kim bilir neyin olduğu bir çeşit
17:36
of who-knows-what. Do they have a point?
349
1056105
3986
Pandora'nın Kutusu'nu açacaksınız. Haklılık payları var mı?
17:40
Stewart Brand: Well, the earlier point is
350
1060091
1500
Stewart Brand: Biz zaten bu hayvanların soylarının
17:41
we interfered in a big way by making these animals go extinct,
351
1061591
3551
tükenmesine yol açarak doğaya büyük bir müdahale etmiş olduk
17:45
and many of them were keystone species,
352
1065142
2541
ve bunlardan birçoğu önemli türlerdi
17:47
and we changed the whole ecosystem they were in
353
1067683
2509
ve onların yok olmasına göz yumarak bütün ekosistemi
17:50
by letting them go.
354
1070192
1793
değiştirmiş olduk.
17:51
Now, there's the shifting baseline problem, which is,
355
1071985
2581
Bazı hatların kayması gibi bir problem olabilir,
17:54
so when these things come back,
356
1074566
1538
yani bu hayvanlar geri döndüğünde,
17:56
they might replace some birds that are there
357
1076104
2291
halihazırda var olan, insanların bildiği ve sevdiği
17:58
that people really know and love.
358
1078395
2394
bazı kuşların yerine geçebilirler.
18:00
I think that's, you know, part of how it'll work.
359
1080789
2747
Bence bu, yaptığımızın doğal bir sonucu.
18:03
This is a long, slow process --
360
1083536
2885
Bu uzun ve yavaş bir süreç-
18:06
One of the things I like about it, it's multi-generation.
361
1086421
2234
sevdiğim bir özelliği de bunun kuşaklar boyu olması.
18:08
We will get woolly mammoths back.
362
1088655
2057
Tüylü mamutları geri kazanacağız.
18:10
CA: Well it feels like both the conversation
363
1090712
1776
CA: Hem bu konuşmanın, hem de bu konudaki potansiyelin
18:12
and the potential here are pretty thrilling.
364
1092488
2288
oldukça heyecan verici olduğunu düşünüyorum.
18:14
Thank you so much for presenting. SB: Thank you.
365
1094776
1714
Sunumunuz için çok teşekkürler. SB: Teşekkürler.
18:16
CA: Thank you. (Applause)
366
1096490
2723
CA: Teşekkürler. (Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7