Sebastian Junger: Why veterans miss war

2,889,383 views ・ 2014-05-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: İsmail Oğuz Akbaba Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
I'm going to ask and try to answer,
0
12693
2255
Bir soru soracağım ve cevaplamaya çalışacağım.
00:14
in some ways, kind of an uncomfortable question.
1
14948
4898
Bu bazı yönlerden rahtsız edici bir soru.
00:19
Both civilians, obviously, and soldiers
2
19846
2354
Tabii ki hem siviller hem de askerler
00:22
suffer in war;
3
22200
2086
savaştan zarar görürler.
00:24
I don't think any civilian has ever missed
4
24286
2464
Hiçbir sivilin, maruz kaldığı savaşı
00:26
the war that they were subjected to.
5
26750
3362
özlediğini sanmıyorum.
00:30
I've been covering wars for almost 20 years,
6
30112
2018
20 yıla yakındır, savaşı kaleme aldım
00:32
and one of the remarkable things for me
7
32130
3328
ve en çok dikkatimi çeken şeylerden biri,
00:35
is how many soldiers find themselves missing it.
8
35458
3884
birçok askerin savaşı özlüyor olması.
00:39
How is it someone can go through
9
39342
2305
Bir insan nasıl olur da
00:41
the worst experience imaginable,
10
41647
2337
akla gelebilecek en kötü deneyimi yaşayıp,
00:43
and come home, back to their home,
11
43984
1976
evine, ailesine, ülkesine
00:45
and their family, their country, and miss the war?
12
45960
3461
döndükten sonra savaşı özleyebilir?
00:49
How does that work? What does it mean?
13
49421
3571
Bu nasıl olur? Ne anlama gelir?
00:52
We have to answer that question,
14
52992
3458
Bu soruyu cevaplamak zorundayız.
00:56
because if we don't, it'll be impossible
15
56450
2867
Aksi takdirde askerleri toplumda
00:59
to bring soldiers back
16
59317
1268
ait oldukları yere
01:00
to a place in society where they belong,
17
60585
4055
geri getirmemiz mümkün olmayacak
01:04
and I think it'll also be impossible to stop war,
18
64640
2253
ve bu mekanizmanın nasıl işlediğini anlamazsak
01:06
if we don't understand how that mechanism works.
19
66893
3018
savaşı durdurmak da mümkün olmayacak.
01:09
The problem is that war
20
69911
3262
Sorun şu ki, savaşta
01:13
does not have a simple, neat truth,
21
73173
3837
basit ve çıplak bir gerçek yok.
01:17
one simple, neat truth.
22
77010
2699
Tek bir basit, çıplak gerçek.
01:19
Any sane person hates war,
23
79709
2261
Aklı başında her insan savaştan nefret eder,
01:21
hates the idea of war,
24
81970
1855
savaş fikrinden nefret eder,
01:23
wouldn't want to have anything to do with it,
25
83825
2577
savaşla bir ilgisi olmasını istemez,
01:26
doesn't want to be near it, doesn't want to know about it.
26
86402
3116
yakınında olmak istemez, haberini almak istemez.
01:29
That's a sane response to war.
27
89518
2684
Bu savaşa verilen mantıklı bir tepki.
01:32
But if I asked all of you in this room,
28
92202
2767
Ama size, "Bu salonda kimler
01:34
who here has paid money
29
94969
3358
sinemaya gidip,
01:38
to go to a cinema
30
98327
1986
Hollywood yapımı bir savaş filmi
01:40
and be entertained by a Hollywood war movie,
31
100313
3390
izlemek için para verdi?" diye sorsam,
01:43
most of you would probably raise your hands.
32
103703
3558
muhtemelen çoğunuz elinizi kaldırırsınız.
01:47
That's what's so complicated about war.
33
107261
2596
Savaşın karmaşık olan yanı da bu.
01:49
And trust me, if a room full of peace-loving people
34
109857
3540
İnanın, eğer bir salon dolusu barışsever insana
01:53
finds something compelling about war,
35
113397
3239
savaşa dair bir şeyler ilgi çekici geliyorsa,
01:56
so do 20-year-old soldiers
36
116636
2743
savaşmak üzere eğitilmiş 20 yaşındaki askerlere de
01:59
who have been trained in it, I promise you.
37
119379
3262
aynısı olacaktır, hiç kuşkunuz olmasın.
02:02
That's the thing that has to be understood.
38
122641
3304
Anlaşılması gereken şey işte bu.
02:05
I've covered war for about 20 years, as I said,
39
125945
2822
Dediğim gibi, yaklaşık 20 yıldır savaşı kaleme aldım
02:08
but my most intense experiences in combat
40
128767
2626
ancak en yoğun çatışma deneyimlerimi
02:11
were with American soldiers in Afghanistan.
41
131393
4232
Amerikan askerleriyle birlikte Afganistan'da yaşadım.
02:15
I've been in Africa, the Middle East,
42
135625
1315
Afrika'da, Orta Doğu'da,
02:16
Afghanistan in the '90s,
43
136940
1750
90'larda Afganistan'da bulundum
02:18
but it was with American soldiers in 2007, 2008,
44
138690
3847
fakat 2007, 2008 yıllarında Amerikan askerleriyle birlikte
02:22
that I was confronted with
45
142537
2633
çok yoğun çatışmalara
02:25
very intense combat.
46
145170
1520
tanıklık ettim.
02:26
I was in a small valley called the Korengal Valley
47
146690
2040
Afganistan'ın doğusunda,
02:28
in eastern Afghanistan.
48
148730
2833
Korengal Vadisi adında küçük bir vadideydim.
02:31
It was six miles long.
49
151563
1786
10 kilometre uzunluğundaydı.
02:33
There were 150 men of Battle Company in that valley,
50
153349
3142
Bu vadide, B Bölüğü'nden 150 asker vardı
02:36
and for a while, while I was there,
51
156491
3534
ve benim orada bulunduğum süre zarfında,
02:40
almost 20 percent of all the combat
52
160025
2276
Afganistan'daki bütün çatışmaların
02:42
in all of Afghanistan was happening
53
162301
1796
yaklaşık %20'si bu 10 km içerisinde
02:44
in those six miles.
54
164097
1833
meydana geliyordu.
02:45
A hundred and fifty men were absorbing
55
165930
2551
150 asker, birkaç ay süresince
02:48
almost a fifth of the combat for all of NATO forces
56
168481
3152
ülkedeki tüm NATO kuvvetlerinin girdiği çatışmaların
02:51
in the country, for a couple months.
57
171633
2526
neredeyse beşte birine göğüs gerdi.
02:54
It was very intense.
58
174159
2137
Çok yoğundu.
02:56
I spent most of my time at a small outpost
59
176296
2069
Zamanımın çoğunu Restrepo adında
02:58
called Restrepo.
60
178365
1574
küçük bir karakolda geçirdim.
02:59
It was named after the platoon medic
61
179939
1560
Görevinin 2. ayında öldürülen
03:01
that had been killed about two months into the deployment.
62
181499
2854
müfreze doktorunun adı verilmişti.
03:04
It was a few plywood B-huts
63
184353
3940
Karakol, bir tepenin sırtına tutunmuş
03:08
clinging to a side of a ridge,
64
188293
3809
birkaç kontrplak baraka,
03:12
and sandbags, bunkers, gun positions,
65
192102
4777
kum torbaları, sığınaklar, silah mevzileri
03:16
and there were 20 men up there
66
196879
1811
ve B Bölüğü 2. Müfreze'nin
03:18
of Second Platoon, Battle Company.
67
198690
2085
20 askerinden oluşuyordu.
03:20
I spent most of my time up there.
68
200775
1600
Zamanımın çoğunu orada geçirdim.
03:22
There was no running water.
69
202375
1615
Şebeke suyu yoktu. Banyo yapmak imkansızdı.
03:23
There was no way to bathe.
70
203990
1011
03:25
The guys were up there for a month at a time.
71
205001
2439
Askerler bir ay boyunca orada kalıyordu.
03:27
They never even got out of their clothes.
72
207440
2524
Kıyafetlerini hiç çıkarmadılar.
03:29
They fought. The worked.
73
209964
1150
Savaştılar, çalıştılar.
03:31
They slept in the same clothes.
74
211114
2746
Aynı kıyafetlerle uyudular.
03:33
They never took them off, and at the end of the month,
75
213860
1479
Hiç çıkarmadılar.
Ayın sonunda bölük karargahına geri döndüklerinde
03:35
they went back down to the company headquarters,
76
215339
2311
03:37
and by then, their clothes were unwearable.
77
217650
2067
kıyafetleri artık giyilemez durumdaydı.
03:39
They burned them and got a new set.
78
219717
2293
Yakıp, yenilerini giydiler.
03:42
There was no Internet. There was no phone.
79
222010
1710
İnternet yoktu, telefon yoktu.
03:43
There was no communication with the outside world up there.
80
223730
3899
Dış dünyayla iletişim kurmanın hiçbir yolu yoktu.
03:47
There was no cooked food.
81
227629
2830
Pişmiş yemek yoktu.
03:50
There was nothing up there
82
230459
2571
Normalde genç adamların sevebileceği şeylerin
03:53
that young men typically like:
83
233030
1900
hiçbiri orada yoktu:
03:54
no cars, no girls, no television, nothing
84
234930
3281
arabalar, kızlar, televizyon...
03:58
except combat.
85
238211
1864
Çatışma dışında hiçbir şey.
04:00
Combat they did learn to like.
86
240075
3961
Çatışmayı sevmeyi öğrendiler.
04:04
I remember one day, it was a very hot day
87
244036
2451
Bir günü hatırlıyorum, bahar aylarında
04:06
in the spring,
88
246487
1766
çok sıcak bir gündü,
04:08
and we hadn't been in a fight
89
248253
2381
belki birkaç haftadır
04:10
in a couple of weeks, maybe.
90
250634
2446
çatışmaya girmemiştik.
04:13
Usually, the outpost was attacked,
91
253080
2564
Genelde karakol saldırı altında olurdu
04:15
and we hadn't seen any combat in a couple of weeks,
92
255644
2863
ancak birkaç haftadır çatışma olmamıştı.
04:18
and everyone was just stunned
93
258507
2603
Herkes sıkıntıdan ve sıcaktan
04:21
with boredom and heat.
94
261110
2157
sersemlemiş durumdaydı.
04:23
And I remember the lieutenant walking past me
95
263267
4534
Teğmen, belinden üstü çıplak halde
04:27
sort of stripped to the waist.
96
267801
1473
yanımdan geçti.
04:29
It was incredibly hot.
97
269274
2402
Hava son derece sıcaktı.
04:31
Stripped to the waist, walked past me muttering,
98
271676
2364
Belden üstü çıplak, mırıldanarak yanımdan geçti:
04:34
"Oh God, please someone attack us today."
99
274040
2752
"Tanrım, ne olur bugün birileri bize saldırsın!"
04:36
That's how bored they were.
100
276792
2350
İşte bu kadar sıkılmışlardı.
04:39
That's war too, is a lieutenant saying,
101
279142
3066
Savaş böyle de bir şey, bir teğmenin şöyle demesi:
04:42
"Please make something happen
102
282208
2660
"Lütfen bir şeyler olsun,
04:44
because we're going crazy."
103
284868
2043
yoksa çıldıracağız."
04:46
To understand that,
104
286911
2348
Bunu anlamak için, bir anlığına durup,
04:49
you have to, for a moment,
105
289259
1910
savaş üzerine düşünmeniz gerekiyor,
04:51
think about combat not morally --
106
291169
2401
ama ahlaki açıdan değil,
04:53
that's an important job to do —
107
293570
1885
o da önemli tabii--
04:55
but for a moment, don't think about it morally,
108
295455
1893
ama şimdi, ahlaki açıdan değil,
04:57
think about it neurologically.
109
297348
2871
nörolojik açıdan düşünün.
05:00
Let's think about what happens in your brain
110
300219
2212
Çatışmadayken beyninizde neler olur,
05:02
when you're in combat.
111
302431
2373
onu bir düşünelim.
05:04
First of all, the experience
112
304804
2352
Öncelikle, bu deneyim
05:07
is very bizarre, it's a very bizarre one.
113
307156
4614
garip, çok garip.
05:11
It's not what I had expected.
114
311770
2990
Beklediğim gibi değildi.
05:14
Usually, you're not scared.
115
314760
1730
Genellikle korkmuyorsunuz.
05:16
I've been very scared in combat,
116
316490
2120
Çatışmalarda çok koktuğum oldu,
05:18
but most of the time when I was out there,
117
318610
2102
ancak orada bulunduğum zamanın çoğunda
05:20
I wasn't scared.
118
320712
1127
korkmadım.
05:21
I was very scared beforehand
119
321839
1527
Çatışmanın öncesinde çok,
05:23
and incredibly scared afterwards,
120
323366
1915
sonrasında inanılmaz korktum.
05:25
and that fear that comes afterwards can last years.
121
325281
2602
İşte, sonradan gelen o korku yıllarca devam edebilir.
05:27
I haven't been shot at in six years,
122
327883
1952
Altı yıldır üzerime ateş açılmadı.
05:29
and I was woken up very abruptly this morning
123
329835
2353
Bu sabah, altı yılın ardından,
05:32
by a nightmare that I was being strafed by aircraft,
124
332188
3245
bir savaş uçağından üzerime ateş açıldığı
05:35
six years later.
125
335433
1207
bir kabusla uyandım.
05:36
I've never even been strafed by aircraft,
126
336640
1734
Başımdan böyle bir olay bile geçmedi
05:38
and I was having nightmares about it.
127
338374
3376
ama savaş uçağının üzerime ateş açtığı bir kabus gördüm.
05:41
Time slows down.
128
341750
1373
Zaman yavaşlar.
05:43
You get this weird tunnel vision.
129
343123
2224
Görüş açınız tünel gibi daralır.
05:45
You notice some details very, very, very accurately
130
345347
3661
Bazı detayları çok, çok, çok iyi görürsünüz
05:49
and other things drop out.
131
349008
2187
ve diğer her şey yok olur.
05:51
It's almost a slightly altered state of mind.
132
351195
2963
Hafif bir şuur değişikliği gibi.
05:54
What's happening in your brain
133
354158
1471
Beyninizde olanlar,
05:55
is you're getting an enormous amount of adrenaline
134
355629
2717
yüksek miktarda adrenalinin
05:58
pumped through your system.
135
358346
1820
vücudunuza pompalanmasının sonucu.
06:00
Young men will go to great lengths
136
360166
2594
Genç adamların, bu deneyimi yaşayabilmek için
06:02
to have that experience.
137
362760
2336
yapmayacakları şey yok.
06:05
It's wired into us.
138
365096
2922
Doğuştan böyleyiz.
06:08
It's hormonally supported.
139
368018
3842
Hormonlar bunu tetikliyor.
06:11
The mortality rate for young men in society
140
371860
3885
Toplumdaki genç erkeklerin ölüm oranı
06:15
is six times what it is for young women
141
375745
2420
genç kadınların ölüm oranının 6 katı.
06:18
from violence and from accidents,
142
378165
1805
Şiddetten, kazalardan,
06:19
just the stupid stuff that young men do:
143
379970
2189
genç erkeklerin yaptığı aptalca şeylerden:
06:22
jumping off of things they shouldn't jump off of,
144
382159
2302
atlanmayacak yerlerden atlıyorlar,
06:24
lighting things on fire they shouldn't light on fire,
145
384461
2419
ateşe verilmeyecek şeyleri ateşe veriyorlar,
06:26
I mean, you know what I'm talking about.
146
386880
2238
neden bahsettiğimi biliyorsunuz.
06:29
They die at six times the rate
147
389118
2041
Ölüm oranları, genç kadınlarınkinin
06:31
that young women do.
148
391159
1440
altı katı.
06:32
Statistically, you are safer as a teenage boy,
149
392599
3904
İstatistiklere göre,
06:36
you would be safer in the fire department
150
396503
2643
ergenlik çağındaki bir erkek çocuk için
06:39
or the police department in most American cities
151
399146
2564
Amerika'nın birçok şehrinde,
06:41
than just walking around the streets of your hometown
152
401710
2522
sokaklarda dolaşıp yapacak bir şeyler aramak,
06:44
looking for something to do,
153
404232
2358
itfaiyeci ya da polis olmaktan daha tehlikeli.
06:46
statistically.
154
406590
3050
İstatistiklere göre.
06:49
You can imagine how that plays out in combat.
155
409650
3238
Bu durumun savaşa nasıl yansıdığını hayal edebilirsiniz.
06:52
At Restrepo, every guy up there was almost killed,
156
412888
3062
Restrepo'da herkes ölümle burun burunaydı,
06:55
including me,
157
415950
1694
ben de dâhil,
06:57
including my good friend Tim Hetherington,
158
417644
2060
daha sonra Libya'da öldürülen
06:59
who was later killed in Libya.
159
419704
2422
yakın dostum Tim Hetherington da dâhil.
07:02
There were guys walking around
160
422126
1676
Askerlerin bazıları,
07:03
with bullet holes in their uniforms,
161
423802
1821
üzerlerinde mermi delikleri olan
07:05
rounds that had cut through the fabric
162
425623
1887
üniformalarla dolaşıyorlardı;
07:07
and didn't touch their bodies.
163
427510
3382
mermiler kumaşı yırtıp geçmiş, vücuda isabet etmemişti.
07:10
I was leaning against some sandbags one morning,
164
430892
3082
Bir sabah, kum torbalarına yaslanmış, oturuyordum,
07:13
not much going on, sort of spacing out,
165
433974
2997
olan biten pek bir şey yok, dalmışım,
07:16
and some sand was kicked into the side of,
166
436971
3507
birden yüzümün yan tarafına doğru
07:20
sort of hit the side of my face.
167
440478
2670
biraz kum geldi, yüzüme çarptı.
07:23
Something hit the side of my face, and I didn't know what it was.
168
443148
2213
Yüzümün yanına bir şey geldi, neydi anlamadım.
07:25
You have to understand about bullets
169
445361
1539
Şunu anlamanız gerek, mermiler
07:26
that they go a lot faster than sound,
170
446900
1898
sesten çok daha hızlı hareket eder.
07:28
so if someone shoots at you
171
448798
1413
Yani birisi üzerinize
07:30
from a few hundred meters,
172
450211
2057
birkaç yüz metreden ateş açarsa,
07:32
the bullet goes by you, or hits you obviously,
173
452268
3143
mermi yanınızdan geçtiğinde, ya da size isabet ettiğinde,
07:35
half a second or so before the sound catches up to it.
174
455411
2652
namlu sesi size yaklaşık yarım saniye gecikmeyle gelir.
07:38
So I had some sand sprayed in the side of my face.
175
458063
2887
Neyse, yüzümün yanına biraz kum geldi.
07:40
Half a second later, I heard dut-dut-dut-dut-duh.
176
460950
2000
Yarım saniye sonra, ta-ta-ta-ta-ta sesi.
07:42
It was machine gun fire.
177
462950
1014
Makineli tüfek ateşi.
07:43
It was the first round, the first burst
178
463964
2346
Bir saat sürecek olan çatışmanın
07:46
of an hour-long firefight.
179
466310
2863
ilk mermisi, açılan ilk ateşiydi.
07:49
What had happened was the bullet hit,
180
469173
3065
Olan şuydu, bir mermi,
07:52
a bullet hit three or four inches from the side of my head.
181
472238
3743
kafamın 8-10cm yakınına isabet etmişti.
07:55
Imagine, just think about it, because I certainly did,
182
475981
4649
Düşünün, çünkü ben çok düşündüm;
08:00
think about the angle of deviation that saved my life.
183
480630
1880
hayatımı kurtaran sapma açısını düşünün.
08:02
At 400 meters, it missed me by three inches.
184
482510
2462
400 metre mesafede, beni 8cm ile ıskaladı.
08:04
Just think about the math on that.
185
484972
4296
İşin matematiğini bir düşünün.
08:09
Every guy up there
186
489268
1784
Oradaki herkesin
08:11
had some experience like that,
187
491052
1922
buna benzer bir deneyimi vardı,
08:12
at least once, if not many times.
188
492974
3528
belki de birden fazla.
08:16
The boys are up there for a year.
189
496502
2480
Çocuklar bir yıl orada kaldılar.
08:18
They got back.
190
498982
1769
Geri döndüler.
08:20
Some of them got out of the Army
191
500751
1359
Bazıları ordudan ayrıldı
08:22
and had tremendous psychological problems when they got home.
192
502110
2594
ve ciddi psikolojik sorunlarla evine döndü.
08:24
Some of them stayed in the Army
193
504704
1535
Bazıları orduda kaldı
08:26
and were more or less okay, psychologically.
194
506239
3623
ve psikolojik anlamda az çok iyi durumdalardı.
08:29
I was particularly close to a guy named Brendan O'Byrne.
195
509862
3077
Brendan O'Byrne bilhassa yakın bir arkadaşımdı.
08:32
I'm still very good friends with him.
196
512939
1888
Aramız hâlâ çok iyidir.
08:34
He came back to the States. He got out of the Army.
197
514827
3056
Kendisi ABD'ye döndü, ordudan ayrıldı.
08:37
I had a dinner party one night.
198
517883
1968
Bir akşam yemeği düzenledim,
08:39
I invited him,
199
519851
1794
onu da davet ettim.
08:41
and he started talking with a woman,
200
521645
3435
Bir kadınla konuşmaya başladı,
08:45
one of my friends,
201
525080
1237
başka bir arkadaşımla,
08:46
and she knew how bad it had been out there,
202
526317
3052
oradaki durumun ne kadar kötü olduğunu o da biliyordu
08:49
and she said, "Brendan,
203
529369
1749
ve şöyle dedi: "Brendan,
08:51
is there anything at all that you miss about
204
531118
3328
Afganistan'da olmanın, savaşta olmanın
08:54
being out in Afghanistan, about the war?"
205
534446
3554
özlediğin herhangi bir yanı var mı?"
08:58
And he thought about it quite a long time,
206
538000
3169
Uzun bir süre bunun üzerine düşündü
09:01
and finally he said, "Ma'am, I miss almost all of it."
207
541169
5383
ve sonunda cevap verdi: "Hanımefendi, neredeyse her şeyi özlüyorum."
09:06
And he's one of the most traumatized people
208
546552
3442
Bu adam, benim gördüklerim içinde
09:09
I've seen from that war.
209
549994
3089
o savaştan en kötü etkilenenlerden biri.
09:13
"Ma'am, I miss almost all of it."
210
553083
2011
"Neredeyse her şeyi özlüyorum."
09:15
What is he talking about?
211
555094
3085
Neden bahsediyor?
09:18
He's not a psychopath.
212
558179
3442
Kendisi psikopat değil.
09:21
He doesn't miss killing people.
213
561621
1659
İnsan öldürmeyi özlemiyor.
09:23
He's not crazy. He doesn't miss getting shot at
214
563280
2280
Deli değil, üzerine ateş açılmasını özlemiyor,
09:25
and seeing his friends get killed.
215
565560
1702
arkadaşlarının ölümünü izlemeyi de.
09:27
What is it that he misses? We have to answer that.
216
567262
3828
Özlediği şey ne? Bunun cevabını bulmamız gerekiyor.
09:31
If we're going to stop war, we have to answer that question.
217
571090
6726
Savaşı durdurabilmemiz için, bu sorunun cevabını bulmamız gerekiyor.
09:37
I think what he missed is brotherhood.
218
577816
5178
Sanırım, onun özlediği şey kardeşlik.
09:42
He missed, in some ways,
219
582994
1756
Özlediği şey, bir bakıma
09:44
the opposite of killing.
220
584750
1396
öldürmenin zıttıydı.
09:46
What he missed was connection
221
586146
2332
Yanında olduğu askerlerle
09:48
to the other men he was with.
222
588478
2348
aralarındaki bağı özlüyordu.
09:50
Now, brotherhood is different from friendship.
223
590826
2516
Kardeşlik, arkadaşlıktan farklı.
09:53
Friendship happens in society, obviously.
224
593342
3754
Arkadaşlık toplum içinde olan bir şey.
09:57
The more you like someone,
225
597096
1538
Birini ne kadar çok severseniz,
09:58
the more you'd be willing to do for them.
226
598634
2074
onun için o kadar çok şeyi göze alırsınız.
10:00
Brotherhood has nothing to do
227
600708
1506
Kardeşlikte ise,
10:02
with how you feel about the other person.
228
602214
3492
diğer insana karşı ne hissettiğinizin bir önemi olmaz.
10:05
It's a mutual agreement in a group
229
605706
2982
Grubun refahının,
10:08
that you will put the welfare of the group,
230
608688
2242
gruptaki herkesin emniyetinin,
10:10
you will put the safety of everyone in the group
231
610930
2020
kişinin kendisinden önce geldiği
10:12
above your own.
232
612950
1860
herkes tarafından kabul edilir.
10:14
In effect, you're saying,
233
614810
3377
Aslına bakılırsa, dediğiniz şey şu:
10:18
"I love these other people more than I love myself."
234
618187
5415
"Bu gruptaki diğer insanları, kendimden çok seviyorum."
10:23
Brendan was a team leader
235
623602
1398
Brendan, emri altında
10:25
in command of three men,
236
625000
1863
3 asker olan bir tim komutanıydı
10:26
and the worst day in Afghanistan —
237
626863
3437
ve Afganistan'daki en kötü günü —
10:30
He was almost killed so many times.
238
630300
2879
Ölümle çok kez burun buruna geldi.
10:33
It didn't bother him.
239
633179
1335
Dert etmiyordu.
10:34
The worst thing that happened to him in Afghanistan
240
634514
2578
Afganistan'da yaşadığı en kötü şey,
10:37
was one of his men was hit in the head with a bullet
241
637092
2816
adamlarından birinin başından vurulmasıydı;
10:39
in the helmet, knocked him over.
242
639908
4484
mermi miğferine isabet etmiş, yere yığılmıştı.
10:44
They thought he was dead.
243
644392
1128
Öldüğünü sandılar.
10:45
It was in the middle of a huge firefight.
244
645520
1450
Yoğun çatışmanın ortasında
10:46
No one could deal with it, and a minute later,
245
646970
2020
kimse onunla ilgilenemedi. Bir dakika sonra
10:48
Kyle Steiner sat back up
246
648990
2040
bilinci yerine gelen Kyle Steiner,
10:51
from the dead, as it were,
247
651030
1925
ölümden dönmüşcesine,
10:52
because he'd come back to consciousness.
248
652955
2025
yattığı yerden doğruldu.
10:54
The bullet had just knocked him out.
249
654980
1272
Mermi, miğferinden sekmiş,
10:56
It glanced off the helmet.
250
656252
1927
onu sadece bayıltmıştı.
10:58
He remembers people saying,
251
658179
2066
Diğerlerinin şöyle dediğini hatırlıyor,
11:00
as he was sort of half-conscious,
252
660245
1462
yarı baygın haldeyken
11:01
he remembers people saying,
253
661707
3499
diğerlerinin şöyle dediğini hatırlıyor:
11:05
"Steiner's been hit in the head. Steiner's dead."
254
665206
2071
"Steiner kafasından vuruldu. Steiner öldü."
11:07
And he was thinking, "I'm not dead."
255
667277
1622
"Ölmedim" diye aklından geçirdi
11:08
And he sat up.
256
668899
1748
ve yattığı yerden doğruldu.
11:10
And Brendan realized after that
257
670647
2197
Bunun ardından Brendan,
11:12
that he could not protect his men,
258
672844
1641
adamlarını koruyamadığını anladı;
11:14
and that was the only time he cried in Afghanistan,
259
674485
2378
Afganistan'dayken yalnız bir kere ağlamıştı,
11:16
was realizing that.
260
676863
2965
bunun farkına vardığında.
11:19
That's brotherhood.
261
679828
2512
Kardeşlik budur.
11:22
This wasn't invented recently.
262
682340
2432
Bu yeni keşfedilmiş bir şey değil.
11:24
Many of you have probably read "The Iliad."
263
684772
2497
Çoğunuz İlyada'yı okumuşsunuzdur.
11:27
Achilles surely would have risked his life
264
687269
1971
Şüphesiz ki, Akhilleus, dostu Patroklos'u
11:29
or given his life to save his friend Patroclus.
265
689240
4778
kurtarmak için kendini tehlikeye atar, hatta canını bile verirdi.
11:34
In World War II, there were many stories
266
694018
2938
2. Dünya Savaşı'nda,
11:36
of soldiers who were wounded,
267
696956
3076
cephede yaralanıp,
11:40
were brought to a rear base hospital,
268
700032
2067
cepheden uzakta yatırıldıkları hastaneden
11:42
who went AWOL,
269
702099
1356
firar eden,
11:43
crawled out of windows, slipped out doors,
270
703455
2220
hastanenin camından, kapısından gizlice çıkıp,
11:45
went AWOL, wounded,
271
705675
3598
yaralı hâlde firar edip
11:49
to make their way back to the front lines
272
709273
1402
cephedeki kardeşlerine
11:50
to rejoin their brothers out there.
273
710675
2636
dönmeye çalışan askerlere dair birçok hikâye vardı.
11:53
So you think about Brendan,
274
713311
2349
Brendan'ı düşünün,
11:55
you think about all these soldiers
275
715660
3356
bir bakıma
11:59
having an experience like that, a bond like that,
276
719016
2885
kendilerinden çok sevdikleri 20 kişiyle
12:01
in a small group,
277
721901
1880
böyle bir deneyim yaşayan,
12:03
where they loved 20 other people
278
723781
1898
böyle bir bağ kuran,
12:05
in some ways more than they loved themselves,
279
725679
2919
bütün bu askerleri düşünün,
12:08
you think about how good that would feel, imagine it,
280
728598
5116
bunun ne kadar iyi hissettireceğini düşünün, hayal edin.
12:13
and they are blessed with that experience for a year,
281
733714
4630
Bir yıl boyunca böyle bir deneyim yaşama şansı buluyorlar,
12:18
and then they come home,
282
738344
1489
sonra eve dönüyorlar
12:19
and they are just back in society
283
739833
2987
ve artık diğer herkes gibi
12:22
like the rest of us are,
284
742820
2839
onlar da yine toplumun bir parçası oluyorlar;
12:25
not knowing who they can count on,
285
745659
2426
kime güveneceklerini bilmeden,
12:28
not knowing who loves them, who they can love,
286
748085
5177
kimin onları sevdiğini, kimi sevebileceklerini bilmeden,
12:33
not knowing exactly what anyone they know
287
753262
2591
tanıdıkları insanların, gerektiğinde onlar için
12:35
would do for them if it came down to it.
288
755853
2234
neyi göze alıp alamayacağını bilmeden...
12:38
That is terrifying.
289
758087
3586
Bu, dehşet verici bir şey.
12:41
Compared to that,
290
761673
1990
12:43
war, psychologically, in some ways, is easy,
291
763663
4074
böyle bir yabancılaşmaya kıyasla, savaş,
12:47
compared to that kind of alienation.
292
767737
2497
psikolojik anlamda, bir bakıma, daha kolay.
12:50
That's why they miss it,
293
770234
1390
Bu yüzden savaşı özlüyorlar.
12:51
and that's what we have to understand
294
771624
2478
Bizim de bunu anlamamız
12:54
and in some ways fix in our society.
295
774102
3403
ve toplumumuzdaki bu sorunu çözmenin yollarını bulmamız gerekiyor.
12:57
Thank you very much.
296
777505
2930
Çok teşekkür ederim.
(Alkış)
13:00
(Applause)
297
780435
2955
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7