My identity is a superpower -- not an obstacle | America Ferrera | TED

843,360 views ・ 2019-06-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zeynep Şahin Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
On the red tiles in my family's den
0
12917
3142
Ailemin evinde bir odadaki kırmızı fayansların üzerinde
00:16
I would dance and sing to the made-for-TV movie "Gypsy,"
1
16083
4143
Bette Midler'ın oynadığı televizyon filmi "Gypsy" ile
00:20
starring Bette Midler.
2
20250
2143
dans eder ve şarkı söylerdim.
00:22
(Singing) "I had a dream.
3
22417
2559
(Şarkı söyler) "Bir hayalim var.
00:25
A wonderful dream, papa."
4
25000
3893
Harika bir hayal, baba."
00:28
I would sing it with the urgency and the burning desire of a nine-year-old
5
28917
4642
Gerçekten de bir hayali olan dokuz yaşında bir çocuğun
00:33
who did, in fact, have a dream.
6
33583
3101
acelesi ve heyecanlı arzusuyla söylerdim şarkıyı.
00:36
My dream was to be an actress.
7
36708
3768
Benim hayalim aktris olmaktı.
00:40
And it's true that I never saw anyone who looked like me
8
40500
3351
Televizyonda ya da filmlerde benim gibi görünen
00:43
in television or in films,
9
43875
1518
birisini görmediğim doğru;
00:45
and sure, my family and friends and teachers all constantly warned me
10
45417
5101
evet, ailem, arkadaşlarım ve öğretmenlerim beni Hollywood'da
00:50
that people like me didn't make it in Hollywood.
11
50542
3875
benim gibilerin iş yapmadığına dair uyarmıştı.
00:56
But I was an American.
12
56417
2184
Ama ben bir Amerikalıydım.
00:58
I had been taught to believe that anyone could achieve anything,
13
58625
4434
Bana ten renkleri ne olursa olsun,
01:03
regardless of the color of their skin,
14
63083
3435
ailem Honduras'tan göçmüş de olsa, param olmasa da
01:06
the fact that my parents immigrated from Honduras,
15
66542
2767
herkesin her şeyi başarabileceğine
01:09
the fact that I had no money.
16
69333
2167
inanmak öğretilmişti.
01:12
I didn't need my dream to be easy,
17
72583
3185
Hayalimin kolay olmasına gerek yoktu,
01:15
I just needed it to be possible.
18
75792
2375
sadece mümkün olması gerekti.
01:19
And when I was 15,
19
79833
1500
15 yaşındayken
01:23
I got my first professional audition.
20
83125
3101
ilk profesyonel seçmeme katıldım.
01:26
It was a commercial for cable subscriptions
21
86250
3518
Kablolu yayın üyeliği ya da kefalet bonosu reklamıydı,
01:29
or bail bonds, I don't really remember.
22
89792
2142
gerçekten hatırlamıyorum.
01:31
(Laughter)
23
91958
1143
(Gülüşmeler)
01:33
What I do remember is that the casting director asked me,
24
93125
3625
Hatırladığım şey ise kast yönetmeninin bana şunu soruşu:
01:38
"Could you do that again, but just this time, sound more Latina."
25
98000
5458
"Yaptığını tekrarlar mısın, ama bu sefer biraz daha Latin gibi konuş."
01:44
"Um, OK.
26
104917
2309
"Peki.
01:47
So you want me to do it in Spanish?" I asked.
27
107250
2684
Yani İspanyolca mı konuşmamı istiyorsunuz?" diye sordum.
01:49
"No, no, do it in English, just sound Latina."
28
109958
4625
"Hayır, hayır, İngilizce konuş, ama Latin gibi."
01:56
"Well, I am a Latina, so isn't this what a Latina sounds like?"
29
116917
5458
"Tamam da ben Latinim, Latin biri zaten böyle konuşmaz mı?"
02:03
There was a long and awkward silence,
30
123333
2601
Uzun ve tuhaf bir sessizlik oldu
02:05
and then finally,
31
125958
1518
ve sonunda,
02:07
"OK, sweetie, never mind, thank you for coming in, bye!"
32
127500
3601
"Peki, tatlım, boşver, geldiğin için teşekkürler, hoşça kal!"
02:11
It took me most of the car ride home to realize that by "sound more Latina"
33
131125
4601
"Latin gibi konuş" derken bozuk İngilizce konuşmamı istediğini anlamam
02:15
she was asking me to speak in broken English.
34
135750
3309
eve dönüş yolumun büyük bir kısmını aldı.
02:19
And I couldn't figure out why the fact
35
139083
2018
Gerçek, fiili, otantik bir Latin
02:21
that I was an actual, real-life, authentic Latina
36
141125
5351
olduğum gerçeği neden önemsizdi,
02:26
didn't really seem to matter.
37
146500
1809
çözemiyordum.
02:28
Anyway, I didn't get the job.
38
148333
1851
Neyse, işi almadım.
02:30
I didn't get a lot of the jobs people were willing to see me for:
39
150208
3810
İnsanların beni görmek istedikleri işlerin pek çoğunu almadım:
02:34
the gang-banger's girlfriend,
40
154042
2434
çete sahibinin sevgilisi,
02:36
the sassy shoplifter,
41
156500
2768
arsız mağaza hırsızı,
02:39
pregnant chola number two.
42
159292
2309
iki numaralı hamile chola.
02:41
(Laughter)
43
161625
1518
(Gülüşmeler)
02:43
These were the kinds of roles that existed for someone like me.
44
163167
4309
Bunlar, benim gibi biri için var olan rollerdi.
02:47
Someone they looked at and saw as too brown, too fat,
45
167500
4309
Bakıp da çok kahve tenli, çok şişman,
02:51
too poor, too unsophisticated.
46
171833
3726
çok fakir, çok kaba olarak gördükleri biri için.
02:55
These roles were stereotypes
47
175583
1976
Bunlar basmakalıp rollerdi
02:57
and couldn't have been further from my own reality
48
177583
3643
ve benim gerçekliğimden ve oynamayı hayal ettiğim rollerden
03:01
or from the roles I dreamt of playing.
49
181250
2601
ancak bu kadar uzak olabilirlerdi.
03:03
I wanted to play people who were complex and multidimensional,
50
183875
3934
Ben, kompleks ve çok boyutlu,
03:07
people who existed in the center of their own lives.
51
187833
3935
kendi hayatının merkezinde olan insanları oynamak istiyordum.
03:11
Not cardboard cutouts that stood in the background of someone else's.
52
191792
4726
Başkalarının hayatının arka planında duran kartonumsu figürleri değil.
03:16
But when I dared to say that to my manager --
53
196542
2892
Ama bunu menajerime söyleme cesareti bulduğumda --
03:19
that's the person I pay to help me find opportunity --
54
199458
3685
bu, bana fırsatları yakalamada yardım için para ödediğim insan oluyor --
03:23
his response was,
55
203167
3017
onun cevabı şuydu,
03:26
"Someone has to tell that girl she has unrealistic expectations."
56
206208
5417
"Birinin bu kıza beklentilerinin gerçekçi olmadığını söylemesi lazım."
03:33
And he wasn't wrong.
57
213625
2059
Haksız da değildi.
03:35
I mean, I fired him, but he wasn't wrong.
58
215708
2435
Yani, kovdum adamı ama haksız değildi.
03:38
(Laughter)
59
218167
2142
(Gülüşmeler)
03:40
(Applause)
60
220333
4601
(Alkışlar)
03:44
Because whenever I did try to get a role that wasn't a poorly written stereotype,
61
224958
5185
Çünkü her kötü yazılmış ve basmakalıp olmayan bir rolü almaya çalışmamda,
03:50
I would hear,
62
230167
1267
şunu duyardım,
03:51
"We're not looking to cast this role diversely."
63
231458
3101
"Bu role farklı görünen birilerini seçmeyi düşünmüyoruz."
03:54
Or, "We love her, but she's too specifically ethnic."
64
234583
4518
Ya da, "Bayıldık ona, ama o çok, çok etnik görünümlü."
03:59
Or, "Unfortunately, we already have one Latino in this movie."
65
239125
4875
Veya, "Maalesef, bu filmde zaten bir Latin oyuncumuz var."
04:05
I kept receiving the same message again and again and again.
66
245125
5125
Aynı mesajı, kimliğimin aşmam gereken bir engel olduğu mesajını,
04:11
That my identity was an obstacle I had to overcome.
67
251167
5583
tekrar tekrar alıp durdum.
04:18
And so I thought,
68
258167
2517
Şöyle düşündüm ben de,
04:20
"Come at me, obstacle.
69
260708
1810
"Hadisene, karşımdaki engel.
04:22
I'm an American. My name is America.
70
262542
4351
Ben bir Amerikalıyım. Benim adım America.
04:26
I trained my whole life for this, I'll just follow the playbook,
71
266917
4225
Tüm hayatım boyunca bunun için çalıştım, kitabına göre oynayacağım,
04:31
I'll work harder."
72
271166
1726
daha sıkı çalışacağım."
04:32
And so I did, I worked my hardest
73
272916
2643
Çalıştım da. İnsanların bende olduğunu söylediği
04:35
to overcome all the things that people said were wrong with me.
74
275583
3768
sorunları aşmak için çalışabileceğim en sıkı şekilde çalıştım.
04:39
I stayed out of the sun so that my skin wouldn't get too brown,
75
279375
3309
Güneşten uzak durdum ki tenim çok fazla yanmasın,
04:42
I straightened my curls into submission.
76
282708
3976
saçımdaki lüleleri itaate zorlayıp düzleştirdim.
04:46
I constantly tried to lose weight,
77
286708
1851
Sürekli kilo vermeye çalıştım.
04:48
I bought fancier and more expensive clothes.
78
288583
2726
Daha süslü, daha pahalı kıyafetler satın aldım.
04:51
All so that when people looked at me,
79
291333
1893
Sırf insanlar bana baktığında,
04:53
they wouldn't see a too fat, too brown, too poor Latina.
80
293250
5208
çok şişman, çok kahve tenli, çok fakir bir Latin görmesinler diye.
04:59
They would see what I was capable of.
81
299708
2685
Bana baktıklarında neler yapabileceğimi göreceklerdi.
05:02
And maybe they would give me a chance.
82
302417
2625
Belki de bana bir şans vereceklerdi.
05:07
And in an ironic twist of fate,
83
307792
3892
Kaderin bir oyunu olarak
05:11
when I finally did get a role that would make all my dreams come true,
84
311708
4750
sonunda tüm hayallerimi gerçek yapan bir rol aldığımda,
05:18
it was a role that required me to be exactly who I was.
85
318000
4208
bu rol, tam olarak olduğum kişi olmamı gerektiren bir roldü.
05:23
Ana in "Real Women Have Curves"
86
323167
3392
"Kadın Dediğin"deki Ana,
05:26
was a brown, poor, fat Latina.
87
326583
3834
kahve tenli, fakir, şişman bir Latin kadındı.
05:32
I had never seen anyone like her, anyone like me,
88
332125
4393
Onun gibi birini, kendim gibi birini, hiç görmemiştim
05:36
existing in the center of her own life story.
89
336542
4392
kendi hayat hikâyesinin merkezinde.
05:40
I traveled throughout the US
90
340958
1893
Bu filmle, Amerika'nın her yerine
05:42
and to multiple countries with this film
91
342875
2226
ve daha pek çok ülkeye gittim,
05:45
where people, regardless of their age, ethnicity, body type,
92
345125
5434
insanların yaşlarından, milliyetlerinden ve vücutlarının şeklinden bağımsız olarak
05:50
saw themselves in Ana.
93
350583
2560
Ana'da kendilerini gördükleri yerlere.
05:53
A 17-year-old chubby Mexican American girl
94
353167
3809
17 yaşındaki tombul Meksikalı Amerikalı, pek mümkün görünmeyen hayalini
05:57
struggling against cultural norms to fulfill her unlikely dream.
95
357000
4750
gerçekleştirmek için kültürel normlara karşı koyan o kız.
06:02
In spite of what I had been told my whole life,
96
362750
3518
Hayatım boyunca bana söylenilenin aksine
06:06
I saw firsthand that people actually did want to see stories about people like me.
97
366292
6267
ilk elden insanların benim gibilerin hikâyelerini görmek istediklerini gördüm.
06:12
And that my unrealistic expectations
98
372583
3226
Kendimi, kültürümün içinde gerçekçi bir şekilde
06:15
to see myself authentically represented in the culture
99
375833
4060
temsil edilirken görme beklentilerimin, başka insanların da beklentileri
06:19
were other people’s expectations, too.
100
379917
2208
olduğunu gördüm.
06:23
"Real Women Have Curves"
101
383250
1476
"Kadın Dediğin"
06:24
was a critical, cultural and financial success.
102
384750
4809
eleştirel, kültürel ve ekonomik bir başarıydı.
06:29
"Great," I thought, "We did it!
103
389583
3209
"Harika," diye düşündüm, "İşte yaptık!
06:33
We proved our stories have value.
104
393750
2768
Hikâyelerimizin değeri olduğunu kanıtladık.
06:36
Things are going to change now."
105
396542
2833
Şimdi değişecek bir şeyler."
06:42
But I watched as very little happened.
106
402042
2934
Ama çok az şeyin değiştiğine şahit oldum.
06:45
There was no watershed.
107
405000
2101
Bir dönüm noktası olmamıştı.
06:47
No one in the industry was rushing to tell more stories
108
407125
3601
Endüstrideki hiç kimse, o hikâyeleri izlemek için aç ve para ödemeye istekli
06:50
about the audience that was hungry and willing to pay to see them.
109
410750
5875
kimselerin hikâyelerini anlatmak için koşuşturmuyordu.
06:58
Four years later, when I got to play Ugly Betty,
110
418792
3958
Dört yıl sonra, Çirkin Betty'yi oynamaya başlayınca,
07:03
I saw the same phenomenon play out.
111
423750
3101
aynı olayın yaşandığını gördüm.
07:06
"Ugly Betty" premiered in the US to 16 million viewers
112
426875
4101
"Çirkin Betty" Birleşik Devletler'de 16 milyon izleyiciyle prömiyer yaptı
07:11
and was nominated for 11 Emmys in its first year.
113
431000
4208
ve ilk yılında 11 Emmy ödülüne aday oldu.
07:16
(Applause)
114
436792
4434
(Alkışlar)
07:21
But in spite of "Ugly Betty's" success,
115
441250
4351
Ama "Çirkin Betty"nin başarısına karşın,
07:25
there would not be another television show
116
445625
3434
sekiz yıl boyunca Amerikan televizyonunda
07:29
led by a Latina actress
117
449083
2351
başrolü Latin bir aktris olan
07:31
on American television for eight years.
118
451458
2625
başka bir televizyon şovu olmayacaktı.
07:36
It's been 12 years
119
456667
1934
Ben başrol olarak bir Emmy kazanan
07:38
since I became the first and only Latina
120
458625
3601
ilk ve tek Latin kadın olalı
07:42
to ever win an Emmy in a lead category.
121
462250
2958
12 yıl geçti.
07:46
That is not a point of pride.
122
466333
2351
Bu gurur duyulacak bir şey değil.
07:48
That is a point of deep frustration.
123
468708
2518
Bu, derin bir hüsran sebebi.
07:51
Not because awards prove our worth,
124
471250
2768
Ödüller bizim değerimizi belirlediği için değil
07:54
but because who we see thriving in the world
125
474042
3809
ama dünyada kimin gelişip serpildiğini görmek
07:57
teaches us how to see ourselves,
126
477875
2726
bize kendimizi nasıl göreceğimizi,
08:00
how to think about our own value,
127
480625
2601
kendi değerimiz üzerine düşünmeyi
08:03
how to dream about our futures.
128
483250
2684
ve geleceğimiz hakkında hayal kurmayı öğrettiği için.
08:05
And anytime I begin to doubt that,
129
485958
1935
Ne zaman bundan şüphe duysam,
08:07
I remember that there was a little girl, living in the Swat Valley of Pakistan.
130
487917
5101
Pakistan'ın Swat Vadisinde yaşayan,
08:13
And somehow, she got her hands on some DVDs
131
493042
2892
eline kendi yazarlık hayallerinin yansımasını gördüğü
08:15
of an American television show
132
495958
1976
bir televizyon şovunun DVD'leri geçen
08:17
in which she saw her own dream of becoming a writer reflected.
133
497958
3750
küçük bir kız olduğunu hatırlıyorum.
08:23
In her autobiography, Malala wrote,
134
503250
3518
Malala, otobiyografisinde şöyle yazıyor:
08:26
"I had become interested in journalism
135
506792
1851
"Kendi sözlerimin
08:28
after seeing how my own words could make a difference
136
508667
3351
nasıl bir değişim yaratabileceğini gördükten sonra,
08:32
and also from watching the "Ugly Betty" DVDs
137
512042
3976
bir de Amerika'daki bir dergideki hayatı "Çirkin Betty" DVD'lerini
08:36
about life at an American magazine."
138
516042
3017
izledikten sonra gazeteciliğe ilgi duymaya başladım.
08:39
(Applause)
139
519083
7060
(Alkışlar)
08:46
For 17 years of my career,
140
526167
3726
Kariyerimin 17 yılı boyunca
08:49
I have witnessed the power our voices have
141
529917
5266
sesimizin, kültürde yer edinebildiğinde
08:55
when they can access presence in the culture.
142
535207
3043
sahip olduğu güce şahit oldum.
08:59
I've seen it.
143
539292
1642
Bunu gördüm.
09:00
I've lived it, we've all seen it.
144
540958
2726
Bunu yaşadım, bunu hepimiz gördük.
09:03
In entertainment, in politics,
145
543708
3185
Eğlence sektöründe, siyasette,
09:06
in business, in social change.
146
546917
3809
iş dünyasında, sosyal değişimde.
09:10
We cannot deny it -- presence creates possibility.
147
550750
4625
Bunu inkar edemeyiz -- kültürde varlık imkân yaratır.
09:16
But for the last 17 years,
148
556917
2017
Ama son 17 yıldır,
09:18
I've also heard the same excuses
149
558958
2768
aynı zamanda neden bazılarımızın
09:21
for why some of us can access presence in the culture
150
561750
3893
kültürde yer edinip de bazılarımızın edinemediği hakkında
09:25
and some of us can't.
151
565667
1541
aynı bahaneleri duydum.
09:29
Our stories don't have an audience,
152
569042
1726
Bizim hikâyelerimizin dinleyeni yok,
09:30
our experiences won't resonate in the mainstream,
153
570792
3392
bizim deneyimlerimiz kitlelerinki ile örtüşmüyor,
09:34
our voices are too big a financial risk.
154
574208
3750
bizim seslerimiz büyük bir finansal risk demek.
09:39
Just a few years ago, my agent called
155
579625
2601
Birkaç yıl önce, menajerim bir filmdeki rolü
09:42
to explain to me why I wasn't getting a role in a movie.
156
582250
2976
neden alamadığımı açıklamak için aradı beni.
09:45
He said, "They loved you
157
585250
1976
Dedi ki, "Sana bayıldılar
09:47
and they really, really do want to cast diversely,
158
587250
3643
ve gerçekten, gerçekten farklı birilerini seçmek istiyorlar,
09:50
but the movie isn't financeable until they cast the white role first."
159
590917
5500
ama beyaz rol kesinleşene kadar film finanse edilmiyor."
09:58
He delivered the message with a broken heart
160
598708
2685
Bu mesajı, kırık bir kalple,
10:01
and with a tone that communicated, "I understand how messed up this is."
161
601417
3833
"Bunun ne kadar berbat olduğunu anlıyorum." diyen bir tonla iletti.
10:06
But nonetheless, just like hundreds of times before,
162
606667
5934
Ama yine de bundan önce yüzlerce kez olduğu gibi,
10:12
I felt the tears roll down my face.
163
612625
2250
yüzümden gözyaşlarımın aktığını hissettim.
10:15
And the pang of rejection rise up in me
164
615875
4059
Reddedilmenin acısı içimde yükselip
10:19
and then the voice of shame scolding me,
165
619958
2310
utancın sesi beni azarladı,
10:22
"You are a grown woman, stop crying over a job."
166
622292
3541
"Sen yetişkin bir kadınsın, bir iş uğruna ağlamayı bırak."
10:27
I went through this process for years of accepting the failure as my own
167
627208
4060
Başarısızlığı kendime mâl edip
engelleri aşamadığım için
10:31
and then feeling deep shame that I couldn't overcome the obstacles.
168
631292
4041
derin utanç hissetme sürecinden yıllarca geçtim de durdum.
10:36
But this time, I heard a new voice.
169
636750
1708
Ama bu sefer, yeni bir ses duydum.
10:39
A voice that said, "I'm tired.
170
639750
3042
"Yoruldum artık.
10:43
I've had enough."
171
643917
1642
Yeter bu kadar." diyen bir ses.
10:45
A voice that understood
172
645583
1601
Gözyaşlarımın ve acımın
10:47
my tears and my pain were not about losing a job.
173
647208
4292
bir iş uğruna olmadığını anlayan bir ses.
10:52
They were about what was actually being said about me.
174
652417
3684
Tüm bunlar benim hakkımda söylenen şeyler içindi.
10:56
What had been said about me my whole life
175
656125
3893
Hayatım boyunca yöneticiler,
11:00
by executives and producers
176
660042
2976
yapımcılar, yönetmenler,
11:03
and directors and writers and agents and managers
177
663042
3017
senaristler, ajanslar, menajerler, öğretmenler,
11:06
and teachers and friends and family.
178
666083
2935
arkadaşlar ve ailem tarafından söylenenler içindi.
11:09
That I was a person of less value.
179
669042
2625
Daha az değeri olan birisi olduğum söylendiği içindi.
11:12
I thought sunscreen and straightening irons
180
672750
3601
Sandım ki güneş kremleri ve saç düzleştiriciler
11:16
would bring about change in this deeply entrenched value system.
181
676375
4083
bu yerleşik değer sistemindeki değişimi getirecekti.
11:22
But what I realized in that moment
182
682500
2934
Ama o an anladım ki
11:25
was that I was never actually asking the system to change.
183
685458
5768
ben hiçbir zaman sisteme değişmesini söylemiyordum.
11:31
I was asking it to let me in, and those aren't the same thing.
184
691250
5583
Ben sisteme girmeye çalışıyordum, ve bu ikisi aynı şey değil.
11:38
I couldn't change what a system believed about me,
185
698375
3018
Ben bile sistemin benim hakkımda inandığı şeye inanırken
11:41
while I believed what the system believed about me.
186
701417
3000
sistemin hakkımda düşündüğü şeyi değiştiremezdim.
11:45
And I did.
187
705458
1476
Buna inandım.
11:46
I, like everyone around me,
188
706958
1893
Ben de çevremdeki herkes gibi
11:48
believed that it wasn't possible for me to exist in my dream as I was.
189
708875
5750
olduğum şekilde hayalimi yaşayamayacağıma inandım.
11:55
And I went about trying to make myself invisible.
190
715625
3625
Ben de kendimi yokmuşum gibi göstermeye çalıştım.
12:02
What this revealed to me was that it is possible
191
722250
4434
Bu, bana şunu gösterdi ki aynı anda hem tüm samimiyetiyle
12:06
to be the person who genuinely wants to see change
192
726708
5018
değişimi görmek isteyen kişi hem de davranışlarıyla
12:11
while also being the person whose actions keep things the way they are.
193
731750
5917
sistemin aynı kalmasını sağlayan kişi olmak mümkün.
12:20
And what it's led me to believe is that change isn't going to come
194
740500
3559
Bunun inanmama yol açtığı şey de
değişim iyi adamları ve kötü adamları belirlemek ile gelmeyeceği.
12:24
by identifying the good guys and the bad guys.
195
744083
2935
12:27
That conversation lets us all off the hook.
196
747042
2809
Bu düşünce hepimizi bu sorundan kurtarıyor.
12:29
Because most of us are neither one of those.
197
749875
2500
Çünkü birçoğumuz bu ikisinden birisi değil.
12:33
Change will come
198
753500
1601
Değişim,
her birimiz kendi temel değer ve inançlarımızı sorgulama cesaretini
12:35
when each of us has the courage
199
755125
1934
12:37
to question our own fundamental values and beliefs.
200
757083
4226
gösterince gelecek.
12:41
And then see to it that our actions lead to our best intentions.
201
761333
5209
Davranışlarımızın en iyi niyetlerimize yol gösterdiğinden emin olunca.
12:48
I am just one of millions of people
202
768542
3059
Ben, hayallerini gerçekleştirmek için
12:51
who have been told that in order to fulfill my dreams,
203
771625
3851
yetenekleriyle dünyaya katkı sağlamak için
12:55
in order to contribute my talents to the world
204
775500
2184
kim olduğu gerçeğine direnmesi söylenen
12:57
I have to resist the truth of who I am.
205
777708
3125
milyonlarca insandan biriyim.
13:02
I for one, am ready to stop resisting
206
782042
3809
Şahsen ben direnmeyi bırakıp
13:05
and to start existing as my full and authentic self.
207
785875
4750
kendi bütün ve gerçek kişiliğimle var olmaya hazırım.
13:12
If I could go back and say anything
208
792417
2642
Geri dönebilseydim o dokuz yaşındaki,
13:15
to that nine-year-old, dancing in the den, dreaming her dreams,
209
795083
4476
odada dans edip hayaller kuran çocuğa
13:19
I would say,
210
799583
1518
şunu derdim:
13:21
my identity is not my obstacle.
211
801125
2125
kimliğim benim için bir engel değil.
13:24
My identity is my superpower.
212
804292
1958
Kimliğim, benim süper gücüm.
13:27
Because the truth is,
213
807250
2351
Çünkü doğrusu gerekirse,
13:29
I am what the world looks like.
214
809625
2083
ben, dünyanın nasıl göründüğüyüm.
13:32
You are what the world looks like.
215
812667
2976
Siz dünyanın nasıl göründüğüsünüz.
13:35
Collectively, we are what the world actually looks like.
216
815667
5101
Toplu olarak, bizler dünyanın nasıl göründüğüyüz.
13:40
And in order for our systems to reflect that,
217
820792
3101
Sistemlerimizin bunu yansıtması için
13:43
they don't have to create a new reality.
218
823917
2958
yeni bir gerçeklik yaratılmasına gerek yok.
13:47
They just have to stop resisting the one we already live in.
219
827833
3542
Sadece sistemlerin, yaşadığımız gerçekliğe direnmeyi bırakması gerek.
13:52
Thank you.
220
832667
1267
Teşekkür ederim.
13:53
(Applause)
221
833958
4500
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7